kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

senin için bir anlamı olmayan fotoğraflar belki fotoğrafı paylaşan kişi için önemlidir? ayrıca en iyi, en net veyahut en güzel çekilmiş fotoğraf yoktur. sözlükte de fotoğraf paylaşmak yasak olmadığına göre istediğini paylaşabilir. al hatta ben de paylaşayım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kargoyu açmadan önce istemsizce 'merhaba arkadaşlar youtube kanalıma hoş geldiniz bugün sizlerle kargo açılımı yapacağız' cümlesinin kurulmasını sağlar
devamını gör...

“yol erbabıyız. menziller bahanedir. sonlar, vuslatlar, nihayetler değişir ama yol değişmez. yol hayattır.”

pandemi öncesinde ankara meb şura salonunda izlediğim oyundur. kalabalık bir arkadaş grubuyla biletlerini bir ay kadar önce almıştık. defalarca ankara’da sahnelenmiş olmasına rağmen, her oyunu dolu dolu geçmiştir.

fırat tanış’ın müthiş performansı, anlatılan yol hikayesinin bizim toprakların sesi olması, söylenen türküler gerçekten çok iyidi.

tek kişilik oyunlar, hem oyuncu hem izleyen açısından zordur. sahnede kaldığınız süre içerisinde o yüksek konsantrasyondan kopmadan, izleyiciyi oyuna dahil ederek, alt metinde felsefe, tasavvuf gibi zor konuları, farklı bir dille anlatmak gerçekten zordur. ancak fırat tanış bu işin hakkını vermiştir. gerçekten “tanış” olmuşuzdur.

oyunun yazarı semih çelenk’tir. fırat tanış ile birlikte sahneye koydukları oyun, iki yıldır kapalı gişe oynanmaktadır. aynı adlı bir de kitap çıkarmıştır. “gelin tanış olalım” arketip yayınevinden okuyuculara sunulmuştur.

tanım: fırat tanış’ın tek kişilik (bir orkestra ile) performansla sergilediği, anadolu felsefesini, aşıklık geleneğini ve insan olabilme ve kalabilme öğretisini anlattığı oyundur.
devamını gör...

evet olabilir böyle bir şey , satmak istiyoruz neticede emeğimiz var. bu durumu acil gözden geçirmemiz gerekiyor. puan piyasası dolar ile yarışacaktır , pazarlık sünnettir.
devamını gör...

allah'tan az yediler. çok yeselerdi de bir kase daha çorba isteyene yok demek zorunda kalsaydım. fazlasıyla kötü. *
devamını gör...

sevinç, şüphe, korku, özlem, endişe, ruh, aşk, cesaret, keder...
yani elle tutulur, gözle görülür olmayan varlıkların aldığı isim.
devamını gör...

sözlük gibi temel amacı fikir yazmak olan bir mecrada ,
' yazarlar şu an ne yapıyor ' şeklinde açılan soru tipi başlığa nasıl bir cevap verilmesini isterdiniz ?

mesela
tuvaletteyim, veya banyoda , veya köpeğimin poposunu siliyorum veya her neyse , gerçekten sanane veya kime ne bundan, bunun sözlük değeri var mı ? dedirten başlık...

edit : mesele bir konuda tartışmak değil ki , neden çarpıtılıyor anlamıyorum.

mesele kişinin özeline girme meselesi.
ben buna dikkat çekiyorum.

ne yapıyorsunuz, nerdesiniz, ne yiyip içiyorsunuz, üstünüzde ne var gibi saçma sapan başlıklara nasıl, hangi mantıklı cevap verilebilir , söylermisiniz lütfen.

hayır yani gören de , benim nerde olduğumun veya ne yiyip içtiğimin çok çok önemli olduğunu söyleyecek gibi bir hisse kapılıyor insan .

sanırım burada , bireysel sorgulamalar içeren başlıklarla, genel konuları içeren başlıkları ayırmak gerek . bu başlık altında çıkan farklı fikirlerin sebebi bu olmalı.

yoksa hiç kimsenin ben ,
' birisi sorsa da şu an ne yaptığımı söylesem ' düşüncesinde olduğunu sanmıyorum. en azından normal insanlar için bu böyledir diye düşünüyorum.
devamını gör...

saygısız ve toplu yaşamayı beceremeyen, ne olduğundan bihaber insanlar tarafından, içindeki zeytin çekirdeği, ekmek kırıntısı ve başka şeylerle birlikte yapılan eylemdir.

vakti zamanında öğrenciyken üst katımda (6. katta) oturan diğer öğrenci kızlar, içinde zeytin çekirdeği de olan sofra bezini balkondaki çamaşırlarımın üzerinde silkelemişlerdi, bir avuç zeytin çekirdeğini toplayıp geri balkonlarına atmıştım. üstüne bir de kavga ettim tabii.

bir komşumuz da balkonun bu eylemi yapmak için ve halı silkelemek için varolduğunu iddia etmişti. bir de “istanbul’dan geldim” ben diyordu. istanbul’un neresiyse artık orası sıkıntı çıkarmayan. nereli olduğunu da yazmak istemiyorum.
devamını gör...

bana ne ya?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

astronomide bir cismin saat yönünde yaptığı hareket için kullanılan terim.

güneş sistemi'nde kendi ekseni etrafında retrograt yönde hareket eden sadece 2 gezegen vardır: venüs ve uranüs.

edit: bu hareketin, "merkür retrosu" falan gibi söylemlerdeki geri hareket ile ilgisi yoktur. burada bahsi geçen hareket, gezegenin ekseni etrafında dönme yönüyle, merkür retrosu gibi terimlerde kullanılan diğeri ise güneş etrafındaki dolanma hareketiyle ilgilidir.

plüto gezegen değil cüce gezegen olduğundan burada belirtme ihtiyacı hissetmedim dönüş yönünü.
devamını gör...



biri papaz, biri hakim, biri de fizikçi olan üç kişi giyotinle idama mahkum olur.

idam sehpasına ilk papaz çıkarılır.

– son sözün nedir?

der ki:

– ben allah’a inanıyorum, o beni kurtaracaktır.

allah... allah...diye bağırır

giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:

– onu serbest bırakın; allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.

böylece papaz idam edilmekten kurtulur...



sıra hakime gelir, ona da sorarlar:

– demek istediğin en son söz nedir?

– ben papaz gibi allah’a inanmıyorum. ama adalete güveniyorum.

adalet... adalet... adalet... diye bağırır

giyotini indirirler, giyotin hakimin de boynuna birkaç santim kala durur...

bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:

– adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.

böylece hakim de boynunun kesilmesinden kurtulur...



sıra fizikçiye gelir. ona da

– son sözünü söyle derler

– ben ne allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hakim..

bildiğim tek şey şudur:

giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.



görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar...



toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!..

gerçekleri kimler ve neden söyler/söylemelidir?..



papaz, bilimsel eğitim almadığı için ilahi adaleti bekliyor ve allah'ın (ilahi) adaleti dağıtacağına inandığı için beşeri adalete güvenmiyor



hakim, allah'a inanmıyor, neden orada olduğu ile neyle yargılandığını da sorgulamıyor.kendilerinin karar verdiği adalete güveniyor bilimin ispatlanabilir gerçek olduğunu , bilimsel eğitim almayanların yanlış karar verebileceği gerçeğinden uzak düşünüyor..

fizikçi ise ne allah'a inanıyor, ne adalete güveniyor her şeyin bilimsel akılla ve mantıkla olacağına ve bilimin doğruları söylemek olduğu inancıyla,

"giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor." diyerek doğruları söylüyor..



bilim adamları,aydınlar ve devrimciler doğruları söyler /söylemek zorundalar, giyotinle idamı göze alabilecek kadar gerçektirler.

önemlisi,

papaz gibi , herşeyi allah'a havale ederek hiç bir sorumluluk almadan yaşamak mı?..

ya da,

hakim gibi, egemenlerin kendi çıkaraları için yaptığı kanunlardan, doğru adalet bekleyerek mi?

yoksa

fizikçi gibi, geleceği aydınlatmak, çocuklara yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için doğruları söyleyerek onurlu ölmek mi?...

anadolu topraklarında doğruları söyleyenler ve aydınlık yarınların özgürlüğü için savaşanlar hep olmuştur/olacaktır..
devamını gör...

yemeği az yemek, kilo aldıran kalorili şeylerden uzak durmak en azından bir süre.
akşam 7-8 den sonra yemek yememe gibi çeşitli aktivitelerdir.
devamını gör...

bir takım yıldızıdır. yılancı takım yıldızı olarak ta geçer.
değerli yazar nastenkaolsam'ın üstteki yazısında belirttiği üzere, kilikya bölgesinde şahmeran efsanesine dayandırılan lokman hekimin hikayesi, eski yunan mitolojisinde ise göre şöyledir:
apollon'un oğlu olan asklepius bir gün bir yılan öldürür. ölmüş yılanı ikinci bir yılan gelir ve bitkilerle tedavi eder. bu olayla bitkilerin gücünü öğrenen asklepius tıbbi yeteneklerini geliştirir. hatta ölüleri bile diriltmeyi bile başarır.
ancak ölüler tanrısı hades, müşterilerinin sayısı azaldığından bu olaya çok sinirlenir.
hades zeus'a gidere, dükkanın battığını ölüler diyarına kimselerin gelmediğini söyleyerek, asklepius'u durdurmasını ister.
bunun üzerine zeus, tıp konusunda ki becerileri nedeniyle, kendisine yılanları ile birlikte, gökyüzünde bir yer bahşeder.
asklepius islam coğrafyanında lokman hekim, olarak anılmaktadır.
hipokrat ise, asklepius'un torunudur.
aşağıda iki resim göreceksiniz.

___birinci resim uluğ beyin, yılancı takım yıldızı çizimidir.
___ikinci resim ise; 1825 yılında urania's mirrorisimli astronomi kitabıdaki lokman hekim ve yılanlarının gösterildiği çizimdir. bu resimde yer alan ineğin, şu anda gök haritalarında bulunmadığının altını çizelim.


''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''

''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

fırtınalı ve yağmurlu bir havada güvenli bir mekanda olmanın verdiği huzurdur chrysalism.
hele gök delinmiş, yağmur sağanak halinde yağarsa…o şiddetli yağmurun sesi, görüntüsü ve kokusu huzur verir ruhumuza masalımsı bir şatoda.
”ya dışarıda olsaydık, şükür ki kapalı yerdeyiz” deriz yedinci dem’in getirdiği demli çaydan içerken ve onun #426878 güzel şiirini dinlerken.
uzat sarı saçlarını rapunzel iyilik perisi gibi şatodan ipek saçlarını uzatıp yardımcı olur fırtınada kalan temiz kalpli canlılara.

kuzguncuktaki vişne ise enfes vişneli pastasını getirir neşeli şarkılarıyla.
biz una nocte, evernevergreen, 01 var dahası yok, robnaja ve blackeyes’in enfes portakallı tanımlarını okurken;
şair küçük bir zebellah şiir yazarken;
sergisinin açılışını yapar ressam la luna.

kafa sözlük radyosunda

chrysalism’in forget me şarkısı çalarken ork, uruk-hai, troller fırtınadan korkup sığınmak isterler şatoya.
bir anda ışıklar gider.

ölmedim ama hafif sürünüyorum "bu minik şişenin içinde, earendil'in yıldızının ışığı zapt edilip benim çeşmemin sularına sindirilmiştir. karanlık yerlerde, diğer bütün ışıklar söndüğünde ışık olur bu” diyerek kristal bir şişeyi havaya kaldırır, ışıklar gelir…
ork, uruk-hai, troller ağlayarak kaçar gider.

psy active “sinik shelob’a bakın, ıs ıs ıs” diye zırlıyor” diye seslenir.
elf okları kendisine doğrultulunca shelob topuklamak ister.
arkasına yediği oklarla rahvan gidişi ile bizleri ilk defa güldürür.

o esnada uzak bir diyarda ateist kaplumbağa büyük bir habercilik başarısına imza atmak üzeredir.
yoldaş benjamin franklin’in profil resmindeki baltanın baltacı mehmed paşa’nın baltası olduğu söylentileri üzerine moskova’ya gitmiştir.

1710 yılında erzağı ve cephanesi tükenmiş bitik rus ordusuna karşı son darbe indirilecek iken çariçe katerina ile çadırda baş başa bir görüşme yapıp, rusları yok olmaktan kurtaran mehmet paşa’nın o meşhur baltası.
putin’in bu balta karşılığında yoldaşa büyük paralar teklif ettiğini öğrendiğimizde "yazar maaşlarına zam yapılacağı düşüncesiyle" yürüyen şatomuzdaki chrysalism daha da artar.

devamını gör...

başın sağolsun.
allah sizlere sabırlar versin.
allah taksiratını affetsin.
allah sizlere uzun ömürler versin.
yattığı yer nur olsun.
allah günahlarını affetsin.
allah cennetlik kulları arasına katsın.

birde...
çok iyi insandı.
harika bir insandı.
herkese yardım ederdi.
felan gibi, sözlerle ölen kişi övülür.

aslında ritüelden başka bir şey değildir.
kötü insanında arkasından ; böyle zamanlarda ; iyi insandı denilir.
fakat örf, adet, muaşeret kurallarıdır.
bilmek gerekli.
bilmeyenlerin çokluğu beni üzüyor.
toplumun ; ölen kişinin ardından ; kalan akrabalarına söyleyecek cümleleri bilmemesi çok acı.
devamını gör...

akıllı, gerçekçi, olgun çiftlerin ortaya koyabileceği iradedir. neticede sırf çocuk sahibi olmak için çocuk yapılmaz.
devamını gör...

ukde sayfasındaki dolu ukdeler temizlense süper olur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim