exxen
reklamlı üyelik olacakmış. yani yayını izlerken çat çat reklam çıkacak. bu da 10 tl olacak deniyordu. iyi de hem para vereceksin hem de reklam mı izleyeceksin ?. şaka mı bu. para verdiğim bir şeyde, niye reklam izlemek zorunda kalayım ki.
yanılmıyorsam, netflix de bunu düşünmüştü ama tepki gelince vazgeçtiler.
ayrıca içerinde belgesel olmayacağı aşikar. realty show, yarışmalar ise survivor tarzı uyduruk şeyler olacak. veya youtuber denen gereksizlerin, gereksiz ötesi şovları olacak.
belki araya 3-5 dizi, film sıkıştırır. sırf bunun içinde böylesi bir platforma üye olmak, pek de akıl karı değil gibi duruyor.
ekleme: pek tabii reklamsız üyelikte olacakmış. fiyatı hali ile daha fazla. ama yine de reklamlı seçeneği, inanılmaz saçma. illa olacaksa, 3-4 tl olmalı. *
yanılmıyorsam, netflix de bunu düşünmüştü ama tepki gelince vazgeçtiler.
ayrıca içerinde belgesel olmayacağı aşikar. realty show, yarışmalar ise survivor tarzı uyduruk şeyler olacak. veya youtuber denen gereksizlerin, gereksiz ötesi şovları olacak.
belki araya 3-5 dizi, film sıkıştırır. sırf bunun içinde böylesi bir platforma üye olmak, pek de akıl karı değil gibi duruyor.
ekleme: pek tabii reklamsız üyelikte olacakmış. fiyatı hali ile daha fazla. ama yine de reklamlı seçeneği, inanılmaz saçma. illa olacaksa, 3-4 tl olmalı. *
devamını gör...
büyük argo sözlüğü
"türkçe'nin büyük argo sözlüğü" diye de ismi geçen, hulki aktunç'un kaleme aldığı renkli ve faydalı eser.
"ali rıza"'nın argoda votka anlamına geldiğini de öğretmiş eser.
"ali rıza"'nın argoda votka anlamına geldiğini de öğretmiş eser.
devamını gör...
türkiye covid 19 aşılama hızı
(bkz: speedy gonzales)
devamını gör...
telepati
yıllardır içli dışlı olduğum bir konu telepati. bu konuda yazmayı uzun süredir istiyordum kısmet bugüneymiş. şimdi geçelim telepatiyee.
telepati, duyu organlarımızı kullanmadan gerçekleştirdiğimiz bir iletişimdir. ruhsaldır yani. aslında hepimiz etrafımıza belirli sinyaller, enerjiler yayarız. düşüncelerimiz ortaya çıktığında bunlar etrafa belirli sinyaller yayar ve aslında bu yolla iletildiğinde bu telepati olur, diyebiliriz kabaca.
telepati doğal (bilinçsiz) ve yapay (bilinçli) olarak ikiye ayrılır. doğal telepati aslında hepimizin fark etmeden gün içerisinde yaptığı telepatidir. yani aslında bilinçsiz bir şekilde de olsa herkes telepati yapabilir. bu telepati daha çok yakınlık derecesi yüksek olan insanlar arasında olur. en basitinden bazen içinizde bir sıkıntı hissedersiniz ve sonrasında bir olay yaşandığını öğrenirsiniz ve "ben hissetmiştim bir şey olduğunu" dersiniz. ya da mesela aklınıza sevdiğiniz ama uzun süredir konuşamadığınız bir arkadaşınız gelir ve kısa bir süre sonra ondan bir mesaj ya da arama alırsınız. hatta belki de siz de onu aramayı düşünüyordunuz. bu gibi örnekler doğal telepatidir.
yapay telepati ise bir insana mesaj göndermek için bilinçli olarak yapılan telepatidir. burada siz o kişiye özel olarak gönderdiğiniz için başkaları tarafından anlaşılmaz. tabii eğer telepati bir şekilde yanlış olmuş ve o kişiye iletilememişse bu mesajlar etrafta başıboş sinyaller gibi gezerler. bu da bilinçli olan telepatlar tarafından algılanabilir.
telepati doğuştan gelen bir yetenek olabildiği gibi sonradan da kazanılabilir. doğuştan sizde var olup olmadığını anlamak için doğum haritanızı çıkarmanız ve sonrasında haritanızda hangi ruhsal yetenek konumları olduğuna bakmanız gerekmektedir. telepati yeteneğiniz olup olmadığı böylelikle anlayabilirsiniz.
ayrıca isterseniz telepatik çalışmalar yaparak sonradan da telepati yeteneği kazanabilir ve geliştirebilirsiniz.
şimdi kısaca telepati nasıl yapılır ondan bahsedeyim. şimdi burada şu çok önemlidir: telepati yaptığınız kişi sizin güçlü bir bağınızın olduğu (aileniz, yakın arkadaşlarınız, sevgiliniz vb.) kişiler olursa vermek istediğiniz mesaj çok daha kolay bir şekilde iletilir. bağınız ne kadar güçlüyse o kişi, o mesajı o kadar kolay alır. telepati yaparken çok farklı yöntemler vardır. ama genelinde imajinasyon yatar. fotoğrafa bakarak yapılanları da vardır.
telepati yaparken üçüncü gözünüzden (iki kaşınızın ortasının bir tık üstü) bir ışık çıktığını hayal edersiniz ve o ışığın mesaj göndermek istediğiniz kişinin üçüncü gözünden içeri girdiğini imajine edersiniz. yani hayallersiniz. sonra göndermek istediğiniz mesajın, kısa olacak şekilde, o kişinin üçüncü gözünden girdiğini imajine edersiniz. kısa olması önemlidir. çünkü kısa cümlelerin iletilmesi ve kaybolmaması daha kolaydır. bu en basit örneğiydi. dediğim gibi farklı yolları da var.
ama şu unutulmamalıdır ki kişinin iradesini etkileyemezsiniz. yani siz o kişiye mesajı gönderirsiniz ama o kişinin o mesajı yapıp yapmaması ona kalmıştır. ona "beni ara" mesajı gönderirsiniz. o mesajı alsa bile sizi arayıp aramaması ona kalmıştır. yani aslında burada, basit bir telepatide, bir insanı yönetme yok. çünkü sonuç olarak o işi yapıp yapmaması yine kişinin iradesine kalmıştır. tabii daha ileri çalışmalarda zihin yönetme gibi deneyler yapılmıştır.
sizlere telepatiyi en basit haliyle anlatmaya çalıştım. umarım yanlış bilgi vermemişimdir. kendimce, bildiğim kadarıyla anlattım. sanılanın aksine telepati öyle büyü gibi bir şey değildir. kötü bir şey de değildir. aksine günlük hayatta bilinçli ya da bilinçsiz herkesin yaptığı bir şeydir. daha fazla bilgi için parapsikoloji sitelerine bakabilirsiniz. bol telepatili günler dilerimm.
telepati, duyu organlarımızı kullanmadan gerçekleştirdiğimiz bir iletişimdir. ruhsaldır yani. aslında hepimiz etrafımıza belirli sinyaller, enerjiler yayarız. düşüncelerimiz ortaya çıktığında bunlar etrafa belirli sinyaller yayar ve aslında bu yolla iletildiğinde bu telepati olur, diyebiliriz kabaca.
telepati doğal (bilinçsiz) ve yapay (bilinçli) olarak ikiye ayrılır. doğal telepati aslında hepimizin fark etmeden gün içerisinde yaptığı telepatidir. yani aslında bilinçsiz bir şekilde de olsa herkes telepati yapabilir. bu telepati daha çok yakınlık derecesi yüksek olan insanlar arasında olur. en basitinden bazen içinizde bir sıkıntı hissedersiniz ve sonrasında bir olay yaşandığını öğrenirsiniz ve "ben hissetmiştim bir şey olduğunu" dersiniz. ya da mesela aklınıza sevdiğiniz ama uzun süredir konuşamadığınız bir arkadaşınız gelir ve kısa bir süre sonra ondan bir mesaj ya da arama alırsınız. hatta belki de siz de onu aramayı düşünüyordunuz. bu gibi örnekler doğal telepatidir.
yapay telepati ise bir insana mesaj göndermek için bilinçli olarak yapılan telepatidir. burada siz o kişiye özel olarak gönderdiğiniz için başkaları tarafından anlaşılmaz. tabii eğer telepati bir şekilde yanlış olmuş ve o kişiye iletilememişse bu mesajlar etrafta başıboş sinyaller gibi gezerler. bu da bilinçli olan telepatlar tarafından algılanabilir.
telepati doğuştan gelen bir yetenek olabildiği gibi sonradan da kazanılabilir. doğuştan sizde var olup olmadığını anlamak için doğum haritanızı çıkarmanız ve sonrasında haritanızda hangi ruhsal yetenek konumları olduğuna bakmanız gerekmektedir. telepati yeteneğiniz olup olmadığı böylelikle anlayabilirsiniz.
ayrıca isterseniz telepatik çalışmalar yaparak sonradan da telepati yeteneği kazanabilir ve geliştirebilirsiniz.
şimdi kısaca telepati nasıl yapılır ondan bahsedeyim. şimdi burada şu çok önemlidir: telepati yaptığınız kişi sizin güçlü bir bağınızın olduğu (aileniz, yakın arkadaşlarınız, sevgiliniz vb.) kişiler olursa vermek istediğiniz mesaj çok daha kolay bir şekilde iletilir. bağınız ne kadar güçlüyse o kişi, o mesajı o kadar kolay alır. telepati yaparken çok farklı yöntemler vardır. ama genelinde imajinasyon yatar. fotoğrafa bakarak yapılanları da vardır.
telepati yaparken üçüncü gözünüzden (iki kaşınızın ortasının bir tık üstü) bir ışık çıktığını hayal edersiniz ve o ışığın mesaj göndermek istediğiniz kişinin üçüncü gözünden içeri girdiğini imajine edersiniz. yani hayallersiniz. sonra göndermek istediğiniz mesajın, kısa olacak şekilde, o kişinin üçüncü gözünden girdiğini imajine edersiniz. kısa olması önemlidir. çünkü kısa cümlelerin iletilmesi ve kaybolmaması daha kolaydır. bu en basit örneğiydi. dediğim gibi farklı yolları da var.
ama şu unutulmamalıdır ki kişinin iradesini etkileyemezsiniz. yani siz o kişiye mesajı gönderirsiniz ama o kişinin o mesajı yapıp yapmaması ona kalmıştır. ona "beni ara" mesajı gönderirsiniz. o mesajı alsa bile sizi arayıp aramaması ona kalmıştır. yani aslında burada, basit bir telepatide, bir insanı yönetme yok. çünkü sonuç olarak o işi yapıp yapmaması yine kişinin iradesine kalmıştır. tabii daha ileri çalışmalarda zihin yönetme gibi deneyler yapılmıştır.
sizlere telepatiyi en basit haliyle anlatmaya çalıştım. umarım yanlış bilgi vermemişimdir. kendimce, bildiğim kadarıyla anlattım. sanılanın aksine telepati öyle büyü gibi bir şey değildir. kötü bir şey de değildir. aksine günlük hayatta bilinçli ya da bilinçsiz herkesin yaptığı bir şeydir. daha fazla bilgi için parapsikoloji sitelerine bakabilirsiniz. bol telepatili günler dilerimm.
devamını gör...
1990'lı yıllar
her şeyin ve herkesin daha güzel olduğu yıllardı.
imkanların bugüne göre kısıtlı, şu an her şeyin elimizin altında olmasına rağmen daha özgür daha doyumlu hissettiğimiz yıllardı.
aile kavramının, birlikte sıcak bir yuvada hissetmenin tadına vardığımız yıllardı.
çocukların evlere tıkılıp kalmadığı, aptal bir ekrana kilitlenmediği, akşama kadar sokakta oynadığı yıllardı.
şarkılar bile daha güzeldi 90'larda, hala dilimizde olmalarının sebebi de buydu.
ömrümün en güzel yılları, bebekliğim, çocukluğumdur 90'lar ve bu yılları yaşamış görmüş olanların büyük bir özlemle geçmişe bakmasına neden olur.
imkanların bugüne göre kısıtlı, şu an her şeyin elimizin altında olmasına rağmen daha özgür daha doyumlu hissettiğimiz yıllardı.
aile kavramının, birlikte sıcak bir yuvada hissetmenin tadına vardığımız yıllardı.
çocukların evlere tıkılıp kalmadığı, aptal bir ekrana kilitlenmediği, akşama kadar sokakta oynadığı yıllardı.
şarkılar bile daha güzeldi 90'larda, hala dilimizde olmalarının sebebi de buydu.
ömrümün en güzel yılları, bebekliğim, çocukluğumdur 90'lar ve bu yılları yaşamış görmüş olanların büyük bir özlemle geçmişe bakmasına neden olur.
devamını gör...
stenoterm
çok az değişen ya da belirli olan ısı derecelerinde yaşayabilme yeteneğinde olan organizmalara verilen isim.
örneğin bir alabalık türü olan salvelinus fontinalis sadece 13 ila 18 santigrat derece arasındaki sularda yaşayabilir.
tersi : (bkz: öriterm)
örneğin bir alabalık türü olan salvelinus fontinalis sadece 13 ila 18 santigrat derece arasındaki sularda yaşayabilir.
tersi : (bkz: öriterm)
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
kahve.
kahveyi çok seven biri olarak söylüyorum bunu, yapmayın kahvenizi için ve susun. sabah kahve içmeden kesinlikle ayılamadığınızla, kahveyi saat yönünde karıştırmadan asla içemediğinizle falan kimse ilgilenmiyor.
kahveyi çok seven biri olarak söylüyorum bunu, yapmayın kahvenizi için ve susun. sabah kahve içmeden kesinlikle ayılamadığınızla, kahveyi saat yönünde karıştırmadan asla içemediğinizle falan kimse ilgilenmiyor.
devamını gör...
kıraç’ın milli takım için yaptığı marş
kıraç tarafından yapılmış;
içinde futbol ile ilgili tek bir kelimenin dahi geçmediği,
futboldan çok bir savaş için yazılmış olan ve ritim olarak da berbat halde bulunan marş.
bu nedir lan?
yakında saraya çağrılıp bir madalya takılır ve bir de maaş bağlanırsa kimse şaşırmasın.
yalnız şarkıda şöyle bir şey de geçebilirdi.
15 temmuzda
beraber yürüdük biz bu yollarda…
yani olurdu bence
içinde futbol ile ilgili tek bir kelimenin dahi geçmediği,
futboldan çok bir savaş için yazılmış olan ve ritim olarak da berbat halde bulunan marş.
bu nedir lan?
yakında saraya çağrılıp bir madalya takılır ve bir de maaş bağlanırsa kimse şaşırmasın.
yalnız şarkıda şöyle bir şey de geçebilirdi.
15 temmuzda
beraber yürüdük biz bu yollarda…
yani olurdu bence
devamını gör...
insanı en sakin anında bile sinir eden şeyler
sallanmamak, ciddiye alınmamak,
ettiğin lafı, verdiğin sözü hiç duymamak.
heves kaçırmak, 3 paralık insanları ön plana bastıra bastıra gıcıklığına yapar gibi çıkararak moral bozmak, iyi bok yemek.
ettiğin lafı, verdiğin sözü hiç duymamak.
heves kaçırmak, 3 paralık insanları ön plana bastıra bastıra gıcıklığına yapar gibi çıkararak moral bozmak, iyi bok yemek.
devamını gör...
rütbesini beğenmeyen yazarın dramı
şahsımın içinde bulunduğu dramdır.
ben odyofil değilim maalesef ki. sarhoşa bile razıyım. seksofil falan da olurdu, beni daha iyi tanımlayabilirdi açıkçası
dramlıyım, kırgınım, üzgünüm ve mağdurum.
edit: ninja mı? nereye ağlıyoduk odyofil daha iyiydi..
ben odyofil değilim maalesef ki. sarhoşa bile razıyım. seksofil falan da olurdu, beni daha iyi tanımlayabilirdi açıkçası
dramlıyım, kırgınım, üzgünüm ve mağdurum.
edit: ninja mı? nereye ağlıyoduk odyofil daha iyiydi..
devamını gör...
kafa sözlük
çaylaklara verilen değerin ekşi sözlüktekinden daha iyi olduğu sözlük
devamını gör...
george blake
ingiliz ajan (1922 - 2020)
çift taraflı çalışan bir ajan. yani hem mı6 hem de sovyet ajanı.
soğuk savaş döneminde ingiliz mı6 istihbarat servisinde çalışırken kore'de ruslar tarafından deşifre edilince kgb adına çalışmaya başlamış.
sonra ingiliz istihbaratı 1961 yılında onun sovyetler birliği adına çalışan bir ajan olduğunu anlayınca yakayı ele veriyor ve 42 sene hapse mahkum ediliyor.
1966 yılında
londra'da hapishaneden kaçarak sovyetler birliği'ne sığınıyor. verdiği bilgilerle çok sayıda mı6 ajanı deşifre oluyor.
çift taraflı çalışan bir ajan. yani hem mı6 hem de sovyet ajanı.
soğuk savaş döneminde ingiliz mı6 istihbarat servisinde çalışırken kore'de ruslar tarafından deşifre edilince kgb adına çalışmaya başlamış.
sonra ingiliz istihbaratı 1961 yılında onun sovyetler birliği adına çalışan bir ajan olduğunu anlayınca yakayı ele veriyor ve 42 sene hapse mahkum ediliyor.
1966 yılında
londra'da hapishaneden kaçarak sovyetler birliği'ne sığınıyor. verdiği bilgilerle çok sayıda mı6 ajanı deşifre oluyor.
devamını gör...
bakire olmayan kadınla evlenilir mi sorunsalı
nasıl ve ne şekilde öğrenebiliyorsunuz bakire olup olmadığını anlamış değilim. yekten gidip soruyor musunuz "seni daha önce biri...... diye. bu öküzlüğü yapıyoruz ve öyle öğreniyoruz diyorsanız allah belanızı versin be. sevdiğin evlenecem dediğin kıza da bu sorulur mu be. siz ne hastalıklı ne kendini bilmez sevgiden bi haber insanlarsınız böyle. hayır bakire değilim dese evlilik hazırlığı yapacak kadar sevdiğin kızı bırakacak mısın yani? e sen seviyorsun ki o zaman. bi eşya gibi değer biçiyorsun ona.
devamını gör...
suç olmadığı halde yaparken öyle hissettiren durumlar
başka marketin poşetiyle başka bir markete girmek ya da bir kafeye oturduğum da içtiğim şey bittiyse, masa boş kaldıysa geriliyorum hemen bir şeyler söylüyorum. gereksiz utandırıyor bunlar beni.
devamını gör...
dine hakaret edenlerin saygı beklemeleri
(bkz: okumayın zaman kaybı)
edit: başlığı açan sıkıcı nickine sahip yazar topuklamış başlık başa kalmış. saçmalamıştı işte.
edit: başlığı açan sıkıcı nickine sahip yazar topuklamış başlık başa kalmış. saçmalamıştı işte.
devamını gör...
beşiktaşlı sözlük yazarları
hepsinin tinerci olduğu söyleniyor. doğru mu gençler?
sınıfta kimler beşiktaşlı diye sorduklarında tek parmak kaldıran çocuk sen miydin?
neden beşiktaş?
sıralı tam liste yapıyoruz.
sınıfta kimler beşiktaşlı diye sorduklarında tek parmak kaldıran çocuk sen miydin?
neden beşiktaş?
sıralı tam liste yapıyoruz.
devamını gör...
trabzon ekmeği
taş fırın ekmeği deyince akla gelen, trabzon'un patentini aldığı, sert kabuklu
ekşi mayalı, buğday yetişmeyen kentin lezzeti.
ekşi mayalı, buğday yetişmeyen kentin lezzeti.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan
sürekli aldatılan t.c başkanı.
devamını gör...
muhafazakar ailenin farklı düşünen çocuğu olmak
ateistliğin adı farklı düşünmek olmuş ! swh!
böyle çocuklar ölene kadar boşlukta yaşar. sanki ďin , parçalarımızı yapıştıran sorgusuz bir tutkal gibi, bir şeye inanmayan herkes gibi iç muhasebesi bitmez, neye inanacaĝını da neye inanmayacagini da bilemez. mutsuzdur bu çocuklar , inanmadığını söylemek şurda dursun, belki imana gelirsin umuduyla zorla cumaya bile götürülürsün. çünkü bu gibi ailelerde , zihinde yüzde bir milyar kez emin oldukları bir allah vardır. kesin, katı kuralları olan, yakan, korku veren bir allah. çocuk için cehennem gibi bir şeydir ama ailenin pek de umrunda olmaz. batı da çocuklar 2-3 yaşlarında yüzme, piyano, satranç, bale, matematik, beyzbol, tenis kurslarına yazdırılırken türkiyede çocuklar, daha bebekken kuran kursuna yazdırılır. daha konuşamayan çocuklar, hizaya gelsin diye bir camide soldan verilen harfleri ezberlemeye çalışırlar. neden birleşmiş milletlere alınmadığımız çok açık değil mi? elli yıl kuran kursuna gitsen de katil oluyorsun, hırsız oluyorsun, kötülük yapıyorsun. ama onlar, doğar doğmaz cennete gitsin diye hemen din öĝretilmeyen çocuklar ise büyüyüp nobel alıyor, dünyaya kalıcı şeyler bırakabiliyor. neyse ya. sustum.
böyle çocuklar ölene kadar boşlukta yaşar. sanki ďin , parçalarımızı yapıştıran sorgusuz bir tutkal gibi, bir şeye inanmayan herkes gibi iç muhasebesi bitmez, neye inanacaĝını da neye inanmayacagini da bilemez. mutsuzdur bu çocuklar , inanmadığını söylemek şurda dursun, belki imana gelirsin umuduyla zorla cumaya bile götürülürsün. çünkü bu gibi ailelerde , zihinde yüzde bir milyar kez emin oldukları bir allah vardır. kesin, katı kuralları olan, yakan, korku veren bir allah. çocuk için cehennem gibi bir şeydir ama ailenin pek de umrunda olmaz. batı da çocuklar 2-3 yaşlarında yüzme, piyano, satranç, bale, matematik, beyzbol, tenis kurslarına yazdırılırken türkiyede çocuklar, daha bebekken kuran kursuna yazdırılır. daha konuşamayan çocuklar, hizaya gelsin diye bir camide soldan verilen harfleri ezberlemeye çalışırlar. neden birleşmiş milletlere alınmadığımız çok açık değil mi? elli yıl kuran kursuna gitsen de katil oluyorsun, hırsız oluyorsun, kötülük yapıyorsun. ama onlar, doğar doğmaz cennete gitsin diye hemen din öĝretilmeyen çocuklar ise büyüyüp nobel alıyor, dünyaya kalıcı şeyler bırakabiliyor. neyse ya. sustum.
devamını gör...