içinde yasin, tebareke, amme, namaz sureleri ve dualar bulunan kitaptır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çocukluğumdan ilk gençlik yıllarıma geçene kadar tam dokuz sene kur’an kursuna giden biri olarak çok aşina olduğum bir kitaptır. görselde paylaştığım kitaptı yıllarca yanımda taşıdığım ve yaz aylarının aydınlık sabahlarını sırat köprüsünü daha kolay geçmek için kullandığım kitap.

dünya üzerindeki bütün dinlerle arama koyduğum mesafeye rağmen bu kitaptaki bütün sure ve duaları hala ezbere bilirim. ve o zamanları bazı istisnalar dışında çok güzel anılar olarak düşünür ve anarım.

o zamanlar üzerinde gül resmi bulunmayan yasin kitabı benim için hiçbir değer arz etmezdi. gül, yasin’in olmazsa olmazıydı. belki hala da öyledir benim için ama artık pek düşünmüyorum bu konuları.

bu kitapla vedalaşıp artık özel çantasında bir kur’an ile kursa gitmeye başladığımda kendimi ahiret sınavını geçmiş ve hidayete ermiş olarak görmüştüm. ama içime de bir hüzün çöreklenmişti. güllü yasin kitabından ayrılmak zor gelmişti bana.

şimdilerde şekeri ve özel çantası ile birlikte satılmaya başlanan kitabı hazırlayanlar artık sadece ahireti değil hem ağzımızın tadını hem de estetik kaygılarımızı göz önünde bulundurmaktalar.

ben artık uzak kaldım bu işlerden ama belki namaz kılmıyorum, oruç tutmuyorum, zekat vermiyorum, hacca gitmiyorum ama kalbim temiz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

haşin bakışlar
devamını gör...

masalım. ismini kız kardeşim koydu. kız çocuğu olsaydı eğer masal ismini koymak istiyordu. arkada da iki tane daha can parçası daha var şila ve jack ...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zarifler, kibar insanlar.
(bkz: zarif)
devamını gör...

fas'a özgü bir sokak lezzeti ve yöresel yemek. her ne kadar düşüncesi biraz ilginç gelse de fas'ın en ünlü sokak lezzetlerinden biri olan ghoulal salyangozla yapılan bir çorba. yerli halk kadar turistlerin de çok sevdiği bu çorbayı ülkede birçok yerde bulmak mümkün.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en sevilen ressamı seçmem imkansız fakat émile munier'ın ''anne sevgisi'' adlı eseri ilk görüşte kalbime dokunup beni büyüleyen nadir eserlerdendir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

özellikle anne ve kızının gözlerindeki bakış o kadar anlamlı ve nahif ki.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

su içilerek çözülecek durum.
devamını gör...

seni çöpe atacağım poşete yazık.
devamını gör...

felsefik nedir ya? espirik gibi bir şey mi?

yazalım bir tane;

“siz gidin biz geloğ
hem gidoğ hem geloğ.”

kahtalı mıçı

üzerine “felsefik” söz tanımam.

5 dakika sonra girilen edit: efendim başlık “gelmiş geçmiş en felsefik söz” diye açılmıştı. göndermem tamamen başlığa idi. ancak bana kumpas kuran bir moderatör, başlığı değiştirdi. yapman böyle ama.
devamını gör...

fazla bilinmeyen ama çok aşina bir hayat öyküsü.

bir balıkçı.

izmir çeşme'de yaşamış bir garip, sağır dilsiz.

balıkçı, garip, sağır dilsiz olması aşık olmasına engel olur mu hiç? olmamış tabii ki, gitmiş sakız adasında yaşayan bir kıza aşık olmuş...

gerisini yeni asır gazetesindeki haberi ile devam edip aşk'a dua edelim..yazının bundan sonrası yeni asır gazetesinden alıntıdır.

--

çeşme dalyanlı nezir kaya'nın hayatı "sırlarla" dolu. sakız adası'nda yaşayan aşkı tinika'yı görmek için kendi yaptığı teknesine bağladığı dev uçurtmayı yelken gibi kullanarak defalarca gitti geldi. köyün ortasına ise 30 metre yüksekliğinde bir kule inşaa etti. kuleye çıkarak sevgilisinin yaşadığı sakız adası'nı seyreden nezir kaya, aşkı için gittiği sakız adası'nda "türk casusu" sanılarak işkenceye uğradı. dönüşte yanlışlıkla çıktığı karaburun yarımadası'nda ise "yunan casusu" sanıldı. bir gece geçirdiği bisiklet kazası sonucu yaşamını yitiren kaya'nın dev kulesi ise bugün "tek pişmanlığım" diye olayı anlatan dönemin belediye başkanı nuri ertan tarafından yıkıldı.

dalyanlı nezir'in yaşamı, filmlere konu olacak türden. aslında da oldu. ama hikayenin tamamını kapsamıyordu. türk-yunan-bulgar ortak yapımı mehmet ali alabora ile katerina moutsatsos'un başrolünü oynadığı "kayıkçı" filmi ile dalyanlı nezir kaya'nın hayatından esinlenildi ve bir bölümü beyaz perdeye aktarıldı.

filme esin kaynağı oldu
yeni asır, hikayenin aslını ve tamamını yerinde araştırdı. kaya'nın fotoğrafı da ilk kez gün ışığına çıktı. nezir kaya'nın bugün yeğeni olan ve dalyan'ın ünlü restoranı "cevat'ın yeri"nin sahibi cevat aksu, hikayeyi ilk kez 1997 yılında yapılan çeşme 1. sanat festivali'nde gündeme getirerek kayıkçı isimli filme esin kaynağı olmasını sağlayan çeşme belediye eski başkanı nuri ertan, nezir kaya ile ilgili ayrıntıları bugün gibi hatırlayan 84 yaşındaki hasan karayel, aşkı için denizleri aşan, kuleler yapan, casuslukla suçlanan kaya'nın hayatını anlattı.

işte nezir kaya'nın gerçek öyküsü:
nezir kaya'nın da hikayesi pek çok egeli gibi "göçle" başlıyor. selanik'ten çeşme'ye uzanan zorlu yolculuğun ardından kaya ailesi, o zamanlar köste olarak bilinen dalyan köyüne yerleşti. güçlü kuvvetli yapısıyla dikkat çeken nezir kaya, çocukken geçirdiği rahatsızlıktan dolayı sağır ve dilsiz bir yaşama mecbur kaldı. kendi yaptığı küçük kayıklarla balık avlarak geçimini sağlayan nezir kaya, yaptığı ilginç şeylerle dikkat çekmeye başladı. hazerfan çelebi gibi kendine büyük bir uçurtma yapan kaya'nın dalyan'ın üzerinde uçtuğu, evinin altına 10 metre uzunluğunda tekne yaptığı kulaktan kulağa yayıldı.
meraklı bakışlara aldırış etmeyen nezir kaya, bir gün köye ziyarete gelen rum güzeli tinika'ya (bazılarına göre bu isim maria) sırılsıklam aşık oldu. tinika'nın geldiği sakız adası'na bakıp bakıp duran nezir kaya, 25 tenekeyi bir araya getirerek yaptığı tekneyle adaya gitti. sakız'a çıkıp sevgilisini bulmak isteyen nezir kaya, pasaportsuz olarak yakalandı ve türk casusu sanıldı. konuşup kendisini ifade edemeyen kaya iddiaya göre işkencelere uğradı, dövüldü. annesinin kaymakamlığa "kayıp" başvurusu yaparken, adada "casus" yakalandığı haberi kısa sürede halk arasında yayıldı. dalyan'a gidip gelen bazı yunanlıların tanımasıyla gerçek ortaya çıkınca "bir daha gelmemesi" uyarısıyla serbest bırakıldı.
ancak tinika'yı hiçbir zaman unutmadı. onu yeniden görmek için bu kez yaptığı tekneye, 3-3.5 metre genişliğinde dev uçurtmasını bağlayarak yelken gibi kullanmaya başladı. poyraz estiği günlerde uçurtmasını gökyüzüne bırakıp yelken gibi kayığı çekmesiyle adaya adeta uçarak gidip gelmeye başlayan nezir kaya yine köylülerin merak konusu olmaya başladı. yüzlerce kez, sakız'a gittiği anlatılan nezir kaya, adadan bir dönüşünde rüzgarın oyunuyla kendisini karaburun'da buldu. zorlu bir mücadelinin ardından kıyıya çıkan kaya, bu kez yunan casusu şüphesiyle gözaltına alındı. yine anlatılanlara göre burada da sağlam bir "sopa" yiyen kaya, gerçeğin ortaya çıkmasıyla yeni özgürlüğüne kavuştu.

ilgi odağı oldu
dalyan'a dönen nezir kaya bu kez hiçbir inşaat ve mimari bilgisi olmamasına karşın, köyün ortasına bir kule yapmaya başladı. fuardaki paraşüt kulesi'ni gören kaya, köyün içinde 10 metre yüksekliğinde ilk kuleyi inşaa etti, kısa süre sonra da bunu beğenmeyerek yıktı. kısa süre sonra ikincisini yaptı ve yine yıktı. neden kule yaptığı neden yıktığı hiçbir zaman bilinmedi. ancak üçüncü kule hepsinden daha yüksek olmaya başladı. yalnızca geceleri çalışarak 30 metre yüksekliğinde 4 metre genişliğinde dev bir kule inşaa etti. şakül (yapının dikliğini ölçmek için kullanılan alet), terazi gibi hiçbir malzeme kullanmayan nezir kaya'nun kulesi o dönem turistlerin de ilgisini çekti. hatta kiralamak isteyenler bile oldu.

kuleye çıkıp uzun uzun sevdiği kadının olduğu sakız adası'nı seyreden nezir kaya, kendisine armağan edilen bisikletiyle evine gittiği sırada geçirdiği kaza sonrası yaşama gözlerini yumdu. inşaa ettiği kulenin sırrı hiç çözülemedi.
eski başkan ertan'ın en büyük pişmanlığı
kule, 1984 yılında çeşme belediye başkanı seçilen nuri ertan'ın talimatıyla birkaç yıl sonra yıkıldı. ertan, "o zamanlar kulenin yıkılma tehlikesi olduğu söyleniyordu. 1999 yılında mhp'den belediye başkanlığına aday olan bir kişinin şikayeti üzerine yıkım kararı almak zorunda kaldık" diyerek olayı "tek pişmanlığım" diye anlattı. bugün kulenin olduğu boş alanı gösteren yeğeni cevat aksu, dayısını tek fotoğrafının kendisinde olduğunu belirterek, "nezir kaya, dalyan'ın simgesi olabilecek bir isimdi. hayatı bilinmezlerle dolu. ama yaptıkları hala konuşuluyor" dedi. nezir kaya'nın sakız adası ve karaburun'da "casus" iddiasıyla yakalanışını anlatan hasan karayel ise, "kuleye içerden bir merdivenle çıkar, sonra o merdiveni iple yukarı çekerdi. böylece kendisinden başka kimse kuleye çıkamazdı. kuleden uzun uzun sakız adası'na bakardı. yaptıkları hepimizi heyecanlandırır onu izlerdik, eğer yaşasaydı hepimiz bugün hala onun yapacaklarını merakla bekliyor olurduk" diye konuştu.
devamını gör...

bir küçük iskender şiiridir.

şiiri kendim okuduğum zaman ister sessizce içimden okuyayım isterse sesli bir şekilde okuyayım asla küçük iskender’in sesinden dinlediğim zaman aldığım keyfi vermeyen ama küçük iskender’in okuyuşu ile dinlediğimde dünyanın en güzel şiirlerinden biri gibi gelen muhteşem şiirdir.

içimde bir sıkıntı gibi cinayet
içimde bir sığıntı gibi telaş
içimde felaket gibi bir merak


ben derdini konuşarak anlatabilen biri değilim, hiçbir zaman da olmadım. yazmak benim için bir keyfi işi değil, yazmak benim için bir itibar konusu da değil. yazmak, içimdeki sıkıntı benzeri cinayeti anlatabilmek için bir yöntem, içimde bir köşeye istenmeyen bir sığıntı gibi saklanmış telaşı önlemek için bir yöntem ve felakete dönüşmesini istemediğim merakın önüne kurduğum bir set.

tanrı affeder diye korktum

belki de en korktuğum şeydir bu. tanrının varolma ihtimali değil korkum, ondan hiç korkmuyorum. inanın bana. benim asıl korkum, tanrının var olması ve bunca günaha rağmen tanrılığını gösterip beni affetmesi. umarım beni affetmez. umarım cezamı çekerim. umarım cehennem o kadar da sıcak değildir.

yağmura çok teşekkür ederim

çok teşekkür ederim yağmura. bugün içime işleyen cümleleri yıkamak için geldiği, sadece küçük iskender’in canım şiirine yağdığı ve sadece küçük iskender’in değil benim de cesedime yağdığı için.

bir daha bana benzeme angel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

genelde öleceğimi öğrenip ölmüyorum.
devamını gör...

olmayan ve olmayacak gereklilik. kadın bedeni üzerinde hak iddia eden hiçbir beyan kabul edilemez. halihazırda kürtaj hizmetinin ülkede ne kadar zorlukla verildiği ortadayken tamamen yasaklanmasını teklif etmek de ayrı bir kepazelik.
devamını gör...

göt korkusuyla* karışık çocuksu heyecan ve merak hislerinin birleşerek kişiyi uçuk kaçık bir duruma soktuğu eylem.
devamını gör...

dikkatli bakılırsa hep aynı kişiler döngü halinde yapmaktadır. akıl fikir diliyoruz.
devamını gör...

"devamlı burada yaşayınca burayı dünyanın merkezi sanıyorsun.
hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanırsın. sonra bir ya da iki seneligine gidersin. döndüğünde her şeyi değişmiş bulursun. aradıklarını bulamazsın. eskiden senin olanlar şimdi çoktan gitmiştir bile."
devamında da şunu diyordu sanırım.
"git ve bir daha dönme toto."
devamını gör...

"bu yazım yanlışları yüzünden bileğimi kesmek istiyorum" der.
devamını gör...

sahip olduğum en mükemmel canlıdır kendileri*
devamını gör...

sevdiğim bir kişiden güzel bir söz duymak. normalde öyle sevgi sözcükleri ile aram iyi değildir ama küçüğüm kelimesi sebepsiz yere hoşuma gidiyor. garip...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim