anneye alınabilecek en güzel hediye
mezarlıktaydım bugün. üzerinde ot bitmiş,temizledim. o çok sevdiği fesleğeni diktim. fatihamızı da okuduk. daha iyi bir hediye düşünemiyorum
devamını gör...
kendine ait bir oda
öncelikle buranın bu kadar boş olmasına şaşırdığımı söylemeden geçemeyeceğim. kitabı okuyan değerli yazarlarımız buraları yeşillendirebilir.
tanım: virginia woolf'un tarihte neden kadınlar erkekler kadar yazar çıkaramadı sorusunu irdelediği eserdir. woolf bunun nedenini edebiyat tarihinden somut örneklerle gayet iyi açıklamaktadır. kadınlar arasında da bir çok yazar çıktığını hatta bazılarının takma erkek isimleri kullanmak zorunda kaldığı gibi örnekler yer almaktadır*. bence herkesin mutlaka okuması gereken bir eserdir.
tanım: virginia woolf'un tarihte neden kadınlar erkekler kadar yazar çıkaramadı sorusunu irdelediği eserdir. woolf bunun nedenini edebiyat tarihinden somut örneklerle gayet iyi açıklamaktadır. kadınlar arasında da bir çok yazar çıktığını hatta bazılarının takma erkek isimleri kullanmak zorunda kaldığı gibi örnekler yer almaktadır*. bence herkesin mutlaka okuması gereken bir eserdir.
devamını gör...
ağlayarak günlüğe yazmak
ponçik kalpli muhallebi çocuklarının gün sonu aktivitesi.
çünkü neden olmasın?
çünkü neden olmasın?
devamını gör...
sevginin bittiğini anlama yöntemleri
bir tarafın cümleleri uzar, öbür tarafın kelimeleri azalır.
devamını gör...
hiç bilinen türk ressam olmaması
öz sanattan çok ithal sanatla uğraştığımızdan başımıza gelen durum.
devamını gör...
2002 doğumlu birini ciddiye almak
merhaba sevgili x,y ve z kuşağına mensup değerli büyüklerim, yaşıtlarım.
bu tarz şeyleri görmek, okumak beni üzüyor. bir insanın hangi yılda doğup doğmadığına göre ciddiye alan insanları görmek ise daha üzücü bir durum. her insan doğası gereği anlatmak, anlatabilmek ve anlaşılmak ister. bence bir insanı ciddiye alıp almamak, kesinlikle yaş meselesi değil. biz sadece anlaşılmaya açız.
siz değerli büyüklerimiz de bizimle aynı yollardan geçmiyor musunuz? tabiki geçiyorsunuz. siz de bizler gibi genç oluyorsunuz. bu yüzden sizin bizi daha iyi anlayabileceğinizi düşünmekteydim ki genel olarak pek öyle olmadığını görüyorum.
bütün kuşaklar birbirini bu kadar yermektense biraz birbirimizi desteklemeye ne dersiniz? daha iyi olmaz mı? sizden tek bir ricam var, biz gençleri, çocukları dinleyin. fikirlerimizi dinlediğinizi görmek dahi bizi çok mutlu eder. aslında birbirimizi mutlu etmek bu kadar basit. birbirimizin düşüncelerini küçümsemek yerine birbirimizle saygı çerçevesi dahilinde bir fikir alışverişi kurarsak çok daha iyi bir yaşam sürebileceğimizi düşünmekteyim.
kimse kimseyi sevmek zorunda değil zaten bunun farkındayım fakat birbirimize saygı duymamız gerek. birbirine karşı saygı duymayan insanların olduğu bir toplumda zaten sevginin olması da beklenemez.
umarım bu dediklerim ile bir nebze de olsa ifade etmek istediklerimi dile getirebilmişimdir.
-saygılarımla.
bu tarz şeyleri görmek, okumak beni üzüyor. bir insanın hangi yılda doğup doğmadığına göre ciddiye alan insanları görmek ise daha üzücü bir durum. her insan doğası gereği anlatmak, anlatabilmek ve anlaşılmak ister. bence bir insanı ciddiye alıp almamak, kesinlikle yaş meselesi değil. biz sadece anlaşılmaya açız.
siz değerli büyüklerimiz de bizimle aynı yollardan geçmiyor musunuz? tabiki geçiyorsunuz. siz de bizler gibi genç oluyorsunuz. bu yüzden sizin bizi daha iyi anlayabileceğinizi düşünmekteydim ki genel olarak pek öyle olmadığını görüyorum.
bütün kuşaklar birbirini bu kadar yermektense biraz birbirimizi desteklemeye ne dersiniz? daha iyi olmaz mı? sizden tek bir ricam var, biz gençleri, çocukları dinleyin. fikirlerimizi dinlediğinizi görmek dahi bizi çok mutlu eder. aslında birbirimizi mutlu etmek bu kadar basit. birbirimizin düşüncelerini küçümsemek yerine birbirimizle saygı çerçevesi dahilinde bir fikir alışverişi kurarsak çok daha iyi bir yaşam sürebileceğimizi düşünmekteyim.
kimse kimseyi sevmek zorunda değil zaten bunun farkındayım fakat birbirimize saygı duymamız gerek. birbirine karşı saygı duymayan insanların olduğu bir toplumda zaten sevginin olması da beklenemez.
umarım bu dediklerim ile bir nebze de olsa ifade etmek istediklerimi dile getirebilmişimdir.
-saygılarımla.
devamını gör...
güzel kadın
güzel kadın tanımını yapmak çok zordur. neye göre, kime göre? mesela bir feri cansel, mualla omay güzel bir kadından ziyade çekici, seksi bir kadındır. ama güzel değildir. örneğin audrey hepburn da öyle. sempatiktir ama güzel değildir. marilyn monroe de hem çekici hem de güzeldir. fakat yerli marilyn monroe'miz, güzel sesli sabite tur gulerman ise güzel bir kadındır. yüz güzelliği ve vücut güzelliği diye bir şey de var tabii. mesela bir kadının yüzü çok güzelse, buna karşılık vücudu da çok güzelse sırıtır. yani ya demi rose olmalıdır ya da angelina jolie. birinin vücudu süper yüzü sıradan, birinin ki de tam tersi. vücudu güzel kadının yüzü çok güzel olmamalı. aynı şekilde yüzü çok güzel kadının da vücudu çok güzel olmamalı. bir afrodit olmak için yarışmayın lütfen.
devamını gör...
çocukken yapılan salaklıklar
kafalarımızın biraz daha farklı şekilde çalışmasından dolayı yapılan salaklıklardır.
doksanlarda chicago bulls efes pilsen ile bir gösteri maçı oynamıştı ve bizim aramızda basketbol aşırı popüler olmuştu. arkadaşlarım basketbol formasının altına beyaz tshirt giyerek basketbol oynamaya gitmeye başladı ve bu çok moda oldu. ya benim babam evin tek çalışanı, formalar hem pahalı hem de bizi ülküalan pasajına götürüp forma alacak kimsemiz yok. ne yapayım diye düşünürken buldum. beyaz fanile giydim, üstüne de beyaz atlet, öyle gittim basketbol oynamaya. milletin kahkahası hala kulağımda çınlar.
doksanlarda chicago bulls efes pilsen ile bir gösteri maçı oynamıştı ve bizim aramızda basketbol aşırı popüler olmuştu. arkadaşlarım basketbol formasının altına beyaz tshirt giyerek basketbol oynamaya gitmeye başladı ve bu çok moda oldu. ya benim babam evin tek çalışanı, formalar hem pahalı hem de bizi ülküalan pasajına götürüp forma alacak kimsemiz yok. ne yapayım diye düşünürken buldum. beyaz fanile giydim, üstüne de beyaz atlet, öyle gittim basketbol oynamaya. milletin kahkahası hala kulağımda çınlar.
devamını gör...
normal sözlük’te radikal islamcı patlaması
insanların fikirlerine ne kadar saygı duymayı denesem de
biraz daha cehenneme gideceksin içerikli bir şeyler okursam gidip kendimi yakacağımı bana hatırlatan başlık .
biraz daha cehenneme gideceksin içerikli bir şeyler okursam gidip kendimi yakacağımı bana hatırlatan başlık .
devamını gör...
lacivert renginin tadı nasıl olurdu sorunsalı
kesinlikle yoğun bir tadı olurdu.
devamını gör...
bugün neden gelmedin
jülide özçelik tarafından seslendirilen 8 yıl falan dinlesem sıkılmam bir şarkı. çok acayip. söz ve müzik erhan gündem'e ait.
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
devamını gör...
lizbon antlaşması
13 aralık 2007'de imzalanan ve 2009 yılında yürürlüğe giren antlaşma.
avrupa birliği anayasasının 2005 yılında fransa ve hollanda'da reddedilmesinin ardından, avrupa birliği'nin yapısına ilişkin bazı düzenlemeleri hayata geçirebilmek amacıyla imzalandı.
aslında antlaşmanın getirdiği reform içerik olarak, reddedilen anayasa ile oldukça benzer. ancak bir devlete ait olabilecek olan millî marş, bayrak gibi birtakım ifadeler bu reform kapsamında yer almıyor.
avrupa birliği anayasasının 2005 yılında fransa ve hollanda'da reddedilmesinin ardından, avrupa birliği'nin yapısına ilişkin bazı düzenlemeleri hayata geçirebilmek amacıyla imzalandı.
aslında antlaşmanın getirdiği reform içerik olarak, reddedilen anayasa ile oldukça benzer. ancak bir devlete ait olabilecek olan millî marş, bayrak gibi birtakım ifadeler bu reform kapsamında yer almıyor.
devamını gör...
sanıldığı kadar başarı gerektirmeyen şeyler
rektör olmak. yazıldı değil mi bu yazılmış olmalı!
devamını gör...
kadın filozof olmaması
sanrısal bozukluk içeren önermedir.
buraya boşu boşuna çeşitli dönemlerden isimler veren veya dönemin koşullarından bahseden bir yazı yazmayacağım. zira gerçekliği kendi algısıyla değiştirebileceğini sanan bir insana sizin mantıklı önermeleriniz işlemez. burada amaç ortaya bir önerme atıp tartışmak da değil zaten. amaç belli fikirleri empoze ederek kendine sahte bir egemenlik alanı yaratıp kişisel pay çıkarmak.
bu noktada asıl değinilmesi gereken kadın filozofların yokluğu değil, geçtiğimiz yüzyıllarda erkekler tarafından icra edilen tarih yazıcılığının ne kadar çarpık ve yalanlarla dolu olduğudur. aa pardon, size göre yalan garı uğraşıydı di mi beyler? asfhfjxhfjdhd
buraya boşu boşuna çeşitli dönemlerden isimler veren veya dönemin koşullarından bahseden bir yazı yazmayacağım. zira gerçekliği kendi algısıyla değiştirebileceğini sanan bir insana sizin mantıklı önermeleriniz işlemez. burada amaç ortaya bir önerme atıp tartışmak da değil zaten. amaç belli fikirleri empoze ederek kendine sahte bir egemenlik alanı yaratıp kişisel pay çıkarmak.
bu noktada asıl değinilmesi gereken kadın filozofların yokluğu değil, geçtiğimiz yüzyıllarda erkekler tarafından icra edilen tarih yazıcılığının ne kadar çarpık ve yalanlarla dolu olduğudur. aa pardon, size göre yalan garı uğraşıydı di mi beyler? asfhfjxhfjdhd
devamını gör...
bir pesimistin gözyaşları
gelmiş geçmiş en iyi albüm ünvanını zorlar alır. çok severiz.
devamını gör...
kokusu yaşam sevincini artıran şeyler
elma kolonyası.
gece uyumadan önce sabah uyanır uyanmaz elime döküp soluyorum.
tam bir aroma terapi
gece uyumadan önce sabah uyanır uyanmaz elime döküp soluyorum.
tam bir aroma terapi
devamını gör...
yeğen sahibi olmak vs evlat sahibi olmak
ilk anne olduğum için evlat çok tatlı ama yeğenlerimde birer bal. her birini ayrı ayrı çok seviyorum.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bundan seneler seneler evvel unlu bir psikoloğun bir radyo yayinindaki konusmasina denk geldim. hiç unutamadiğim bir cumle kurdu; "hayattaki en buyuk imtihan ne yokluk, ne aclik, ne susuzluktur. hicbir sey huzursuz bir ailede yasamak kadar zor degildir" demisti. herkesin yasadigi kendine zordur ama saniyorum hakli, hem de cok hakli. hicbir sikinti huzursuz olduğun yerde bulunmak kadar insanin ruhunu öldurmuyor-muş.
devamını gör...
simyacı
simyacı hakkında çalıntı olduğuyla ilgili birkaç iddia okumuştum fakat mesnevi'den çalındığını az önce kendi elimle teyit etmiş oldum. belki aynı oykü farklı kaynaklarda da mevcuttur ve mesnevi de onlardan beslenmiştir, bir fikrim yok fakat eserin orijinal olmadığı açık. sonuç olarak, ötüken neşriyat'ın altı ciltlik mesnevi basımında, altıncı cildin 320'nci sayfasında aynı hikayenin okunabileceği kitap.
devamını gör...
