bir türlü tam olarak ödeyemediğim ekstredir.
devamını gör...

bir kitap kurdu, kendisi için pek değerli, çok değerli kitaplarını kıyıp da satamaz, kızıp da atamaz. bir kitap kurdunun evinde baktığınız her köşede yığılmış kitaplar, tıka basa dolu kitaplıklar görmeniz olasıdır. çünkü onlar kitaplarını bir sevgili gibi sürekli görmek isterler. bu sebeple koleksiyon halinde saklarlar. bir kitap kurdu için kitaplarının evinden çıkmasının tek yolu; kitaplarını başkalarının da istifade etmesi için bağışlamasıdır.ben de öyle yapıyorum.
devamını gör...

devrilmiş dediğin ayakta durur
vız gelirmiş diyeni bekler bulur
içki bize yarar bekleme yıkmaz
hıyariyi zorlayacak zor bulunur
devamını gör...

kalan %24’ün neye istinaden kalmak istediğinin, sosyolojik olarak incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...


daha az seviyorum seni..
giderek daha az..
unutur gibi seviyorum..
azala azala..
aramızdaki uzaklığın karanlığında.

geceler kısalıp..
gündüzler uzuyor öyle olunca..
daha az seviyorum seni..
kendini iyileştiren bir yara gibi..
daha az..
ve zamanla

sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
uzak dağ kışlalarında..
görmüyoruz birbirimizi..
usul usul sis iniyor..
kopmuş yollara..
ışığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
sevgilim sevgilim
yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..

artık daha az seviyorum seni..
unutur gibi..ölür gibi daha az..
yeniden ödetiyorum kendime
onca aşkın öğretemediğini..
kolay değildi..
yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
kaç acı birden imtihan etti beni..
bir tek gece vardır insanın hayatında..
ömür boyu sürer nöbeti..
bu da öyleydi..
iyi ol..
sağ ol..
uzak ol..
ama bir daha görme beni..

gece nöbeti - murathan mungan*
devamını gör...

mizahı, tanımları, kendi güzel yazar insan.
iyi ki sözlükte imiş diyorum.
keyifle okuyoruz efendim.
sık sık görüştüğüm, bolca muhabbet ettiğim biri gibi geliyor bazen.
paralel evrende bir yerlerde karşılaşmış olabiliriz kendisiyle.
devamını gör...

hazine gelirleri nereye gidiyor sorunsalı.
devamını gör...

sevimsiz, somurtkan ve samimi olmayan insanlara denir. böyle insanları öğrenci işlerinde sıklıkla görürsünüz.
devamını gör...

yazarların kendilerini avutmak için söylediği şeyler.

kendime karşı her zaman dürüst oldum ; ayrıca realist bir insan olduğumu düşünüyorum. bu nedenle kendime pembe bulutlar çizmem. onu gerçekle yüzleştirmem gerekir. bu nedenle kendine şunları sorarım:
- bunu düzeltebilir miyim?
- hayır
- zamanı geri alabilir miyim?
- hayır.

o zaman olmuş olana üzülüp hayıflanmak yerine , gerçekle yüzleşmek sorunları atlatmakta daha faydalı olacaktır.
devamını gör...

bulutlu ve nostaljik.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bi' seni mi sevmediler?
dediği yeri tekrar tekrar başa alıp milyon kez dinlemek istediğim kalben şarkısı. güzel seslendirmiş ablamız. şarkının sonuna doğru çalan bağlama da süperr.
nassı başlık açılmamış daha önce? şaşırdım.



"perişahı'nın kızı, perişan mısın?
bi' seni mi sevmediler?
bi' seni mi?
bi' seni mi görmediler?
bi' seni mi?
ay ışıktan düştün bura,
canın yanar.
iki damla yaşın vardı,
sessiz akar.
nehri bulur, nehir taşar.
baban senin boyun aşar.
perişahı'nın kızı.."
devamını gör...

sanırım artık olamadığımdan, mutlu olduğum anları kafamın içinde hep tekrar yaşıyorum
devamını gör...

mutlu yıllar dilerim.
çok çok güzel bir yaşlar gör.
devamını gör...

kaya çilingiroğlu'nun gazetecilere, "siz feraye'yi nereden biliyorsunuz" deyip ifşa olması.
devamını gör...

bir claude lévi-strauss kitabıdır.

yaşadığı ve bizimle paylaştığı bir anıdan hareketle uyarmak isterim ki ilk cümlede geçen ve herkese çok tanıdık geldiğine emin olduğum o ikonik isim bir kot markası değil yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden birinin adıdır.

mit ve anlam isimli bu kitap beni korkutan kitaplardan biriydi aslında çünkü düşünürlerin yazdığı kitapları, kullandıkları kavramları, anlatmaya çalıştıkları fikirleri anlamakta zorluk çekiyorum. o kadar bilgili bir insan olmadığım için bir cehalet korkusu alıyor beni ve bu korkuyla birlikte anlayacağım varsa da anlayamıyorum yazılanları.

yapılsalcılık ve kaos üzerine anlattıları benim gibi kendini felsefe cahili bir okur için bile oldukça anlaşılır. sanki bir ilkokul çocuğun karşısına almış da bir hikaye anlatıyormuş gibi davranmış claude lévi-strauss.

bu kitaptan sonra bir aydınlanma yaşamadım elbette ama birçok şeyi daha iyi anlayabildiğimi fark ettim. en azından mitlere daha farklı bir açıdan ve daha derin bir mantıkla bakmayı öğrendiğimi söyleyebilirim. eğer hayalinizdeki kütüphaneyi kurma niyetinde iseniz bu kitabı listeye ekleyin.
devamını gör...

çok takmak. gerekli gereksiz her şeyi çok fazla kafama takıyorum. gerçekten çok fazla.
devamını gör...

iskele sancak adlı tartışma programını sunduğundan beri sevmediğim gazeteci. hürriyet okumama sebeplerinden biri.
devamını gör...

süs bitkisi gibi özenle seçilmiş, çeşitliliği yansıtmayan, doğal durmayan tipte ve karakterde insanlardır.
devamını gör...

sizi izmir kemalpaşa ilçesine davet ediyorum, nisan ayında bizim sakura lari görmenizi tavsiye ederim, yanlış tarım politikaları ve çiftçilerin çok çok zengin olma istekleri yüzünden 20 yıl önce si gibi olmasa da, çok güzel kiraz çiçekleri , bahçelerini görebilirsiniz.
devamını gör...

oblomovreis mahlaslı yazarımızın bugün 20.30'da sagopo kajmer şarkılarından oluşan radyo yayınını merakla bekliyoruz.
yazarımızı heycanlı hissettim, güzel bir yayın olacaktır, teşekkür ediyoruz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim