serbest ve sevimli bir faaliyet ne demiş atalarımız? ben bilmiyorum.
devamını gör...

bazen bir film izlerken oradaki karakter sana çok yakın gelir, hemen bir bağ kurarsın, keşke gerçek hayatta bu kişi olsa ne iyi arkadaşım olurdu dersin.. yada onun hüznüne de sevincine de istemsiz ortak olursun..” mary ve max”de her iki karakterde de aynı duygular canlandı bende.
ayrıca bazen aradaki yaş ve mesafenin dostluk kurmak için engel olmadığını çok güzel anlatır..
oldukça hüzünlü ve duygu yüklü bir hikaye..
izlediğim ender güzel stop motion animasyonlarından biri olup, tavsiye ettiğim bir filmdir..
devamını gör...

başka bir adıyla, kayıp ilanı.
kimlik, ehliyet, diploma gibi eşyaların kaybolması durumunda bir sorun ile karşılaşmamak için gazetelere verilmesi gereken ilandır.
kaybolan eşya kötü niyetli biri tarafından bulunsa bile verilen ilanda
-hükümsüzdür- diye belirtildiğinden oluşabilecek sıkıntılar önlenir.
devamını gör...

hiç şaşırmadığım müge anlı sözü. bu kadına fazla misyon yükleyenleri buraya davet edelim.

aynı mantıkla eşinin tecavüzüne uğrayan kadınları da ağlamasının o zaman. sonuçta evliler değil mi? boş insan, bomboş insansın müge anlı.

bunların bilinçaltı böyle işte. iğrenç zihnin iğrenç ürünü.
devamını gör...

yemin ediyorum ülke açık hava tımarhanesi.
devamını gör...

istemek borç altına girmektir. borçlu olmayı tercih etmiyordur.
devamını gör...

önceden beyazlarını saydığım kafada ve sakalda,artık siyah saç ve sakalları saymam geliyor aklıma.birde kömür sobasının telli borularında kurutulan merdaneli çamaşır makinesinde yıkanmış kirliler... güzel başlık...
devamını gör...

bu artık son bulmasın mı ?

çocuk daha doğrusu bebek ağlıyor buna nasıl içiniz el veriyor ben anlayamıyorum. tek ''yapma'' deme şekli daha ağlamak. onu da avazı çıktığı kadar yapıyor daha nasıl tepki verebilir ? dile gelse ana bacı karıştıracak sülaleni anla artık şunu ya.

türk halkı hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da saygısızlığın sınırlarında. salyalı salyalı öpmeler, her tarafa dokunan ellerle sevmeler, havaya atıp tutmalar falan. bir garip sevgi gösterme şekli. kendi çocuğunuz olsa isterseniz kolunu kopartıp onunla oynayın kimse bir şey demez ama yolda bebek arabasında ki çocuğu böyle mıncırmayın arkadaşlar. zaten el kadar çocuk daha anası babası o kadar sevemedi. bak ısırmayı hiç söylemek bile istemiyorum. gerçekten birinin benim çocuğumu ısırdığını görsem köpek maskesi takarım çocuğuma yaklaşacağı zaman.

bir uzaktan akraba terörü yaşadım bu konuda. yeğenimi (1.5) havaya atıp tutarken yakaladım memeleri yere değen teyzeyi. ''bir daha yapma'' cümlemle etrafı buz kestirmiştim. yani bana açık açık diyor ki. ''harap olmuş reflekslerimle bu çocuğu havaya atarım.'' eeee ablacım ? ''tutamazsam da düşer'' mi diyorsun ? kadına nasıl bir enerji yolladıysam 2 aya düşüp kalçasını kırdı. geberesice.

bir de ''ben çocuğu böyle severim'' diye bir böbürlenmeleri yok mu? ağzına bir tane çarpacaksın ''ben de böyle insan seviyorum'' diye. şu çocukları doğru düzgün sevin. uzaktan uzaktan.
devamını gör...

zaten onun için yazıyorum ben şahsen. bir çok yazarın da kendini tanımlamak için yazdığını düşünüyorum. hem hislerim belli oluyor hem de yazdıkça az çok bir kişilik tahmini yapabilecek veri çıkıyor ortaya. elimden geldiğince yazıyorum, yazarlara da bol bol yazmalarını tavsiye ediyorum.
devamını gör...

ismini ya da yapanı bilmiyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

marxist olduğunu kabul etmeyen bir marxist... sanırım özellikle bilimsel marxisme olan alerjisi yüzünden bunu yapıyo. ancak devrimci politikalara olan bağlılığı onu elevermekte.*

konu aydınlanma filozoflarına gelince burun kıvırır. ontoloji-tarih anlayışıyla ''heidegger'e karşıt'' bi felsefe anlayışı vardır. ayrıca hakikat-politika uyumsuzluğunu da merkeze alır. aslında antik yunan yorumları, heidegger yorumlarının tam bir anti-tezidir. ana fark burdan kaynaklanmakta kanımca. mesela badiou platoncu varlık anlayışına taban tabana zıttır. hakikat'in varlıkla ya da modern tabirle ontolojiyle bi ilgisi yoktur ona göre. özne/olay etkileşimidir hakikat dediğin. aynı şekilde felsefeyi de evrensel, genelgeçer bilginin kaynağı bir disiplin olarak görmez. genelgeçer bilgi dışarıdadır ve felsefe bu 'olay' kavramındaki pratiğe uyduğu kadar bu bilgiye yol olabilir. postmodern eleştirisi çok başarılıdır. kardeşim bize abuk subuk seküler bi din pazarlaması yapıyosunuz, almışsınız dini terminolojiyi, orjinal bi şey anlatıyomuş gibi kandırıyosunuz milleti der kısaca. gödel, cantor, cohen genelinde matematik felsefesi değerlendirmeleri de okunmaya değer. zermelo-frankel set kuramı, ontolojisinin dayanağı abimizin. gödel'i bile kendi kılıfına uydurmuştur. çalışmadığı konu yoktur kendisinin. bi bakmışsın hölderlin'in şiirlerindeki lacan'cı imgelemi inceliyo, bi bakmışsın brecht'in epik tiyatrosu'nda sınıf eleştirisine değiniyo. ayrı ayrı her şeyden katıp katışdırdığı için çok zevkli, okunulası bi adam değil. çünkü kolay konumlandırılamıyo. ancak illa bi konumlandırma yapılacaksa, analitikçi argümanlarla kıtacılık yapan bi adamdır. sıkı sıkıya bilime bağlıdır ve postmodernlere bu konuda çok saldırır. kısaca nev-i şahsına münhasır bir neo-marxist kıtacıdır.
devamını gör...

felsefe çoğu insan için zor ve gereksiz bir konudur. ve elbette bir o kadar da sıkıcı. felsefeyi boş konuşma eylemi olarak görenlerin ya da hayatlarına uyguladıklarını iddia ettikleri saçma sloganların felsefe olarak görenlerin de sayısı ziyadesiyle fazla. en sevdiği filozof sokrates olanlardan tutun da, mağaranın duvarına yansıyan görüntülerden başka felsefe bilgisi olmayanlara kadar herkes felsefe hakkında yorum yapar. ama çoğu insan felsefi metinleri okumak, filozofların isimlerini ve söylediklerini bilmenin felsefe açısından bir şart olsa da yeterli olmayacağını düşünmemektedir. felsefe yapmak düşünmek ve yorumlamaktır. düşünüyorum o halde varım deyip, geçip gidebilirsiniz ya da bir nehirde iki kere yıkanmayı deneyip bir felsefi görüşü çürütebilir ya da kanıtlayabilirsin. ya da oturup okur, yorum yapar ve yeni fikirler üretebilirsiniz.


elbette yeni fikirler üretmek için ilk koşul okumak ve öğrenmektir. ancak hepimizin malumudur ki felsefi metinler zordur. anlaşılması güç metinlerdir. birçok yazar bu sıkıcılık mevzuuna kafa yormuş ve bunu gidermek için yöntemler denemişlerdir. mesela markus tiedemann’ın yazdığı felsefika, dünyanın felsefi yolculuğunu masalsı bir dille anlatarak insanları felsefeye çekmeye uğraşır ve bence fazlasıyla da başarılı olur. bir felsefe öğretmeni olan vittorio hösle’nin küçük bir kız çocuğu olan nora k. ile yaptığı mektuplaşmalardan oluşan “ölü filozoflar kahvesi” ise sokaklarda dolaşırken girdiği bir kahvede ölü filozflarla karşılaşan bir adamın hikayesidir ve kendi ağızlarından felsefelerini anlatma fırsatı tanır filozoflara. bu iki kitapta denenen yöntem oldukça başarılıdır.


harvard’da felsefe profesörü olan thomas catheart ve daniel klein’sa duruma aynı mantık ama farklı bir yöntemle yaklaşmıştır. ikili felsefi noktaları aydınlatmak için fıkraları kullanmıştır. (itiraf edeyim bazı sayfalarda kahkaha attım) tam duruma uygun fıkraları derlemişler ve felsefi metnin açıklaması olarak kullanmışlar. bu da insanı felsefe öğrenme konusunda harekete geçirebilecek bir yöntem. örneğin; dil felsefesi üzerine anlatılan şu fıkra beni çok güldürdü:

adamın biri günah çıkartma kabinine girer. “peder” der, “ben 75 yaşındayım ve dün gece iki tane yirmilik kızla seviştim, hem de aynı anda.”
rahip, “en son ne zaman günah çıkartmıştınız?” diye sorar.
“hiç çıkartmadım, peder. yahudiyim ben.”
“e, o zaman bana ne diye söylüyorsun be adam?”
“herkese söylüyorum!”

bu fıkra başka bakış açılarını göremeyen bir pederin durumunu anlatır ve dil felsefesi açısından çok önemli bir açıklamadır.
kitap büyük başarı kazanmıştır ve bence ister eğlenmek için isterse öğrenmek için, ya da her ikisi için okunmaya değer bir kitaptır. hiç bir şey için okumazsanız bile ismi için okuyun.
devamını gör...

tanimlari okumak bile ağlama kıvamına getirdi beni. hemen yazıp çıkıyorum.
devamını gör...

hangi şarkısını dinlersem içimden 'tamam, favori tool parçam bu!' dediğim grup. sonra bir başka parçalarını dinliyorum ve favorim o oluyor. sonra eski parçalarına tekrar dönüp hayran hayran dinliyorum. hasılı çok iyidir. dinlenilesiden de ötedir benim için.
devamını gör...

bunu her dediğimde tekrardan aynı yanlışları yaptığım için ben de olmayan şeylerdir**.
devamını gör...

bazen kayıtsız hissettiğin çekimler vardır,
şunu söyletir insana
"tabiki biliyorum onu,
his ediyorum.."
sevgili tomris umay için yürekten bu cümleyi söylüyorum.
okuduğumuz kitaplardan
sonbahar 'ın bizi her şekilde kendine ait hissettirmesınden ,
yağmurun kokusunu şarap ile tanıştırmaktan...

hiç tanımadan tanışmışlığım nasıl güzeldir seninle tomris..
iyi ki varsın..ve iyi ki harf harf,kelime kelime okuyoruz yüreklerimizi..
devamını gör...

günaydın sevgili sözlük sakinleri.
devamını gör...

tanıtımı seslendiren hanımefendi kadar neşeli olmak umudu ile gelenler hayal kırıklığına uğrayacaktır. tamam ben 3 rozete gıdıklarım gelenleri.
devamını gör...

meslek sahibi olup para kazanınca tüm planlarım annem üzerine. annem ve istekleri olacak. hatta içimden ne geliyorsa en güzelini anneme alacağım. en iyisini hak ediyor. babam üzerine planım yok. doğduğumda annemle kan uyuşmazlığı sebebiyle problem yaşadım. kanımın değişmesi gerekiyordu. topuğumdan sürekli kan alıyorlarmış. babama tedavi olmam gerektiğini söylemişler, babam da"ölürse ölsün! "demiş. kendi çocuğunu doğduğu andan istemeyen biri üzerine niçin plan kurayım ki? sağ olsun baktı, büyütüyor ama biliyorum ki içten içe de *erkek*olmadığım için hani benim elimde ya benden nefret ediyor. annemin de babamın bana" ölürse ölsün! "deyişini gururla demesi can acıtıcı ve düşüncesizce. değişiksiniz.
devamını gör...

eurivision'a önce 5 mevsim şarkısı ile katılan sonrasında dinle şarkısı ile katılan sanatçıdır.3. olmuştur.ancak bu derece sertab erener'in derecesinden de üstündür.çünkü hem bizim ezgilerimizle,dilimizle kazanılmıştır hem de jüri oyları ile kazanılmıştır.

bugünlerde istanbul da bir lisede müzik öğretmenliği yapmaktadır.ancak youtubedeki playlistinin bu denli az izlenmesi biz hayranlarını üzmektedir.
her ne kadar geç kalınmış olsa da bugün piyasaya çıksa alt üst edecek şarkıcıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim