içtikçe içesi geliyor insanın, çok ayrı seviyorum seni ama sabahın kötü oluyor be.
yapma bunu, sabah gizlice kaçan tek gecelik ilişki gibi, öyle bir tatsızlık veriyor ama gece çok keyifli.
devamını gör...

düşüncelerim hastalıklı bir hale büründü
güneşin görmeyen tüm papatyalar çürüdü
tabutumu cennete çeviremedim
ben seni hiç hak etmedim
direnme artık
bırak beni ki gidebileyim
zorlama artık sana zarar veririm
acıyor , acımaz olur mu
çok acıyor kalbim
söküp atsam kalbimi
unutabilir miyim seni
devamını gör...

harika haber.

allah, düşünen ve katılan herkesin gönlüne göre versin. teşekkürler emekleriniz için.
devamını gör...

+yakındaki kitabın x sayfasından bir cümle söyle başlıkları
+....... olan kadınlar/erkekler başlıkları
+....... yapmayan erkek/kadın başlıkları
+internette herhangi bir şey aradığınızda karşınıza çıkan haber sitesi deryası gibi "gündem" sekmesi başlıkları
+internette arayarak rahatça bulabildiğin bir şeye ".... oldu ne yapmalıyım" diye açılan başlıklar
+çoğu kişinin okumadığı vikipedi kopyala yapıştırları.
+çaylakların ... olması, erkek/kadının ... olması, cem yılmaz'ın ... olması, .....partili olanların ... olması gibi kendi fikrini başlık açarak bağırmaya çalışan portakalsever başlıkları
+her gün oynanıyor olan müsabakalar için her gün ayrı açılan başlıklar(.....tarihli ....müsabakası)
+ünlülerin/ünsüzlerin/herhangi birinin o gün söylediği bir söz için açılan başlıklar (.....kişisinin....demesi)
+şaka maka ... olması başlıkları
+muhtelif sözlüklerden direkt alınıp kopyalanan başlıklar

portakalseverler bu başlıkları gerçekten sürekli görmek istiyor mu bilmiyorum. akışta anlık var olan ve hemen sonra sözlüğün derinliklerine gömülen başlıklar/giriler bunun tam tersini söylüyor benim gördüğüm kadarıyla.
bu başlıklar açılacak mı? evet açılacak, bu da değil sorun. fakat bunun bir sınırı olacak mı? ileride bir gün sözlüğe girdiğimde her yerin survivor başlıklarıyla bezeli olmasını ne engelleyecek mesela? bilmem kaç saatlik programda yaşanan her an için başlık açılmasını ne engelleyecek? ya da bir şey engelleyecek mi?
herkes istediğini yazabilir tabi fakat burası bir sözlük değil mi, buranın belli başlı kuralları yok mu? (ben öyle bir kurallar silsilesi okudum diye hatırlıyorum) ha yoksa tabi her şey olabilir.
burası ansiklopedi değil tabi ki, herkes sürekli bilgi vermek zorunda da değil. açıkçası benim de en sevdiğim giriler açılan başlık hakkında kendi tecrübelerini paylaşan portakalseverlerin girileri oluyor. fakat bu demek değil ki başlıkta ayrı, giride ayrı kendi fikrini püskürt bu güzel portakal bahçesine.
bazen rastgele başlıklara girip rastgele bir portakalseverin profiline giriyorum. portakalseverler genellikle çok şeker insanlar. bazılarını anlamak çok güç ama, girilerinde sürekli kendi fikirlerini püskürtmekle meşguller ya da hiçbir anlamı olmayan şeyler yazmakla. ben üşenmiyorum, sözlüğün kurallarıyla çelişen ultra müthiş bir şey gördüğümde basıyorum şikayete.

sürekli bir şeylerden şikayet ediyor gibi göründüm, hiç de öyle değil. seviyorum bu portakal bahçesini, özellikle de moderatörlerini.

zaman içinde hep birlikte göreceğiz gündem sekmesi survivor ve kadın/erkek başlıklarıyla dolacak mı? umarım yaşanmaz, çünkü burayı seviyorum.

ekleme: sözlüğün akıbetinin iyi olmasını dilediğim için çaylak girilerini okumayı ve oylamayı da seviyorum.

ekleme: artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
devamını gör...

çok güzel hareketler bunlar 2' de bulunan mahalle katkısı isimli bir skeç var orada bir tip kemerle kendine vurup "acı sevüyrüm" der işte o tip gibi duran bir yazar.
devamını gör...

yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947

diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948

bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
"yaşadım" diyebilmen için...
nazım hikmet
devamını gör...

su sozluk icerisinde gordugum en sacma basliklardan biri olabilir bu baslik... kurtaj kadinin kisisel bir hakkidir, kisitlanabilecek bir durum degildir. saglik sikintilarindan oturu gebeligi cok risk tasiyan kadinlar var, anormali gebelikler var, maddi sorunlar nedeniyle gebelik dusunmeyen kadinlar var, hayatinda bir duzine problemle mucadele eden kadinlar var, varda var kisacasi...ayrica herkes anne olmak zorunda degil, her kadin annelik gibi bir sorumlulugu ustlenmek zorunda degil. bu kisisel bir tercihtir, tercihi de onu doguracak olan kadin vermelidir, boyle disaridan da ahkam kesilmemelidir.
devamını gör...

hiçbir tatlı kuru fasulye pastasından kötü olamaz.
devamını gör...

tadını bir kez aldıysanız bağımlılık yapan tiyatro türü.
devamını gör...

sevgilim, yeşil eriğim benim!
ben içine hapsolmuş çekirdeğinim senin

hapiste günler ağır geçer diyorlar;
olsun, ben vazgeçtim bile hürriyetimden.
yeter ki yetim bir çocuk gibi bırakma yüreğimi.
zira sensiz bu can bir yüktür yüreğime
kaldır öpülesi alnını ve bak bana
gördün mü gülüm bir tek gözlerin değişmedi yine; bir tek gözlerin!
benim en büyük kudretim,
senin sahiden şehrimde olduğunu bilmek.
hatta şuan ıslak şehrimde geceliğinle balkondasın.
ben dokunmaya çalışıyorum ince parmaklı ellerine…
kaldır öpülesi alnını ve bak bana, yoroz değil kararan…
yüzümde ışığından ayrılmanın kederi biraz da
“işte geldik gidiyoruzun” hüznü var…
ama gördün mü gülüm bir tek gözlerin değişmedi yine
bir tek gözlerin..
devamını gör...

eğitimci olamamış kişidir. bir ogrenciye nasıl davranması gerektiğini bilmeyen birisi ne eğitim verebilir ne de öğretim. kimi öğretmen vardır böyle hatırlarsın kimi ogretmen vardir sevgiyle 50 yil sonra bile anlatirsin.
devamını gör...

savaş ve barış - selam ve dua.
devamını gör...

ünlü bir düşünür demiş ki,

bırakın kazandım zannetsin, zavallı.
(bkz: aleyna tilki)
devamını gör...

ya amacım hate speech yapmak ya da sözlükteki yazarları rahatsız etmek değil, buranın ağası da değilim, ama terk et bu sözlüğü ya deme isteği uyandıran yazar ve başlığı. bu ne yani. its twenty twenty okay.
devamını gör...

her şey sessizlikte olup biter.
diyelim ki yalnızlık tenha bir çiçektir. nefesi diken gibi durur göğsümüzde.
anlamaksa nice sonraya denk düşürülmüş bir gülümseme kimine göre.

şiir orada yükselir.
ve tüm sesler ondan doğar. müzik de...
o, herkesin ve her nesnenin içindeki büyük gürültüden... ve tüm hücrelerini dolaşır bilmediğin bir dilde.
devamını gör...

iyi bir gözlemci olan her bireyin muhakkak fark ettiği şekil hareket. hastasıyız o vites değiştirmesindeki kol hareketinin.

efendim, dolmuş dolu olduğunda küfredemez genelde şoför. bağyan vardır çünkü, içinde kalır o sinir. bu yüzden de sinirini vites kolundan çıkarır. bir de kafayı cıkcıklayarak sallıyorsa sıkı tutunmakta fayda var.

bugünlük dolmuş gözlemim bu.
devamını gör...

işte buuu.. bu şarkıyı seçecekken son anda karar değisikliği yaptim. ama garip olan güzel yayıncımız sesimi duymuş gibi çaldı mı çaldı...
yolda güneş yükseliyordu... bu şarkıyı duydum içim rahat.
devamını gör...

artık iyice şımardılar halk gerekeni yapmıştır. ellerine sağlık
devamını gör...

okulun daimi bayraktarı olduğumu. bayrak tutmaktan kas yaptığımı hatırlatır* *
devamını gör...

ömer faruk gergerlioğlu’nun namazını kılmasına müsaade edilmeden, siyasal islamcıların gazabına uğraması olayı.

ekleme:diyarbakır anneleri hakkında yaptığı açıklamaları ekledim. bir insanın haksızlığa uğrayışına safsatalarla kılıf arayanlara duyurulur.
buradan

buradan

buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim