türkiye'de bilimin ilgi görmeme nedeni

çünkü bilim karın doyurmuyor. cevabı bu kadar basit. en zenginler öğretmenler, akademisyenler, profesörler değil müteahhitler, emlakçılar ve siyasiler. ayrıca ne kadar okursan oku torpilin yoksa yine bir yerlere gelmen çok zor. eh bunu bilen yurdum insanı da bilim için değil en azından memur olayım diye okuyor. ve nihayetinde bilim sadece uzaktan bakılan bir film olarak kalıyor.

tik tok'ta iq yoksunu çekilen videolar , yüzlerce sayfalık analizlerden ve makalelerden daha fazla ilgi görüyor.
çünkü okumayı sevmiyoruz.
bir görsele 5 sn bakınca sıkılıyoruz.

bütün gün elinde telefon , baş parmağıyla ekrandaki görüntüyü aşağı doğru kaydıran insanlardan bilime ilgi duymalarını da beklememeliyiz.

bilim yapanların bile bilimi öznelleştirme çabasındandır. bir makale gönderiyorsun üç hakemin biri doğrudan kabul ediyor, biri küçük düzenlemelerle yayımlanması uygundur diyor en sonuncusu ise bu çalışma baştan sona yetersiz deyip yerden yere vurarak reddediyor. elbette görüş farkları olacak ancak bu kadar mı uçurum olur tutarlılık kardeşim.

ilgi gösteren insanların beyin göçüne zorlanmasıdır. daha sonra yurt dışındaki türklerin başarılarını görüp halkımız gururlanır fakat aslında düşünmek lazım neden bu insanlar bu ülkeyi bırakıp gidiyor, bu durumu nasıl değiştirebiliriz diye.

aslen bilim ilgi görüyor da bilimle uğraşana ilgi gösterilmiyor dedirten önerme..

türkiyede bilim ilgi görmez çünkü en başta insanlar hurafelere inanmayı tercih eder. falanca şeyh nasıl uçmuş falanca müridini nerden nasıl kurtarmış halkın genelinin ilgisini çeken budur. bu dünyadan fazla öteki tarafı düşünürler kendilerini geliştirmeyi zinhar istemezler. bu ülkede bilime önem verilecek olsaydı kendi yaptığı kanatlar ile gala kulesinden uçan hazarfen ahmet çelebiyi cezayir'e sürmezlerdi. ülkede en basitinden tubitak'ın başındaki kişiye baın bilimle alakası var mı? yahu rektör bile atanıyor bu memlekette her işte torpil dönüyor adamlar ne yapsın bilimi* bilim lazım değil ki onlar için güdebilecekleri bir halk lazım.

edit: küçük bir ekleme, ya bu ülkeyi yönetenler daha düne kadar fethullah gülen'in ayakların öpüp geliyordu amerikaya gidip, şimdi bu zihniyetten bekle de bilime önem versin, hey yavrum hey.

bilim ile ilgili birkaç cümle kuran insanla dalga geçme, uzaylıymış gibi bakma, cinlenmiş gibi davranma gibi bir ruh hastalığıda var bizim insanımızda.

(bkz: bilim için ne yaptın)

türkiye'de bilim ilgi görüyor. ancak yetişen araştırmacıları istihdam edememe gibi büyük bir sorun yaşıyoruz. haliyle onlarda istihdam imkanı bulabildikleri ülkelere gidiyor. en bariz örneğini korona sürecinde gördük. tv ekranlarında yurt dışında yaşayan onlarca türk bilim insanı bir çok kez boy gösterdi. peki neden bu insanlar yurt dışında yaşıyor hiç düşündük mü ? cevap basit istihdam yok. düşünün, onca biyolog ilaç sanayimiz olmadığından pazarlamacılık yapıyor ya da alanı ile alakasız bir işte çalışıyor. uçak mühendisi yetiştiriyoruz ama yerli uçak fabrikamız olmadığından pek çok uçak mühendisi otomobil fabrikalarına başvuruyor vs...

tembellik. kimse çalışmak istemiyor. herkes kolay yoldan para kazanıp zengin olmanın derdinde.

sadece türkiye'de değil dünyanın hemen her ülkesinde bilim ilgi çekici değildir. bilim vatandaşın ilgisiyle değil, devletin desteğiyle yürüyor. bugün amerika'da 330 milyon insan yaşıyorsa eminim 329 milyonu tik tok çekiyor, içki, alem, parti, kızlar takılıyordur. önemli olan devletin bilimi engellememesi, bilime ilgi duyan o azınlık grubu bulması ve sonuna kadar teşvik etmesidir.

(bkz: türkiye'de pozitif bilimlere önem verilmemesi)
(bkz: türkiye'de bilimin hak ettiği değeri görmemesi)

bilim hiçbir yerde ilgi görmez de ondan.
bir bilim insanının dünyada çok ünlü olması için büyük bir buluşu olması gerekirken bir sanatçının bir tek iyi eserinin olması yetiyor.
mesela;
bugün kime sorsanız henry ford'u tanır ama kimse bertha benz'i tanımaz. zaten bilime hizmet eden insanların en büyük özelliği bunu ün/şöhret ve zenginlik için yapmamalarıdır. şu ana kadar yaşamış en önemli bilim insanı olan isaac newton beş parasız ölmüştür. bu yüzden bu kişiler çok değerlidir.
ama baktığında b*ktan bir ünlünün bile milyarlarca dolarlık serveti vardır.
orta çağda bu kişilerin adı soylu iken şu anda ünlü olmuş durumda.
sözünözü bu durum sadece bizde yok. yaratılış gereği bu böyledir.

bilimle ilgilenince kesin bir rahat hayat yaşayacağımızın bir garantisi yok.yani demek istediğim bilim okuyunca aç kalmama ihtimalin az özellikle ülkemizde.

aslında ilgi gördüğü zamanlar da var demek istediğim başlıktır:
(bkz: para karşılığı tez yazdırırken dolandırılmak)
(bkz: intihal)

değerli olmasaydı neden çalardık ve çöplük haline getirmek için uğraşırdık??

çünkü insanlara düşünmek bile zor geliyor. bilim düşünme, yorum yapma gücü ister.

iyonya'da insanlar ticaretle uğraşırdı, bu sayede geçimlerini sağlayıp refah içinde yaşayabiliyor ve kendilerine zaman ayırabiliyorlardı.geçim sorunu olmayan insanlar kendilerini bilim ve felsefe gibi konulara verdiler.ikinci olarak rönesans dönemini ele alalım. rönesans döneminde yapılan yenilikler doğrultusunda din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.serbest düşünce ortaya çıktı , bilimsel çalışmalar hız kazandı.reform hareketinin temeli atıldı.bunlara ek olarak insanların tavrı da bir o kadar önemli.maalesef insanlarımız merak etmiyor ve kendini yormak istemiyor.genç neslin bu konuda yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

ilgi gösteren azınlık kesim gerekli mercilere başvuru yaptığı zaman çalışması kaale alınmıyor, kıymeti bilinmiyor. onca önemli buluş arka plana atılıp, kıbleyi gösteren seccade/sensörlü duş başlığı gibi projeler ödüllendiriliyor. böyle bir ortamda kim vaktini bilime harcamak ister ki. zaten imkan ve kaynak da verilmiyor.
buradan
buradan2

bir an önce sevişmek ve evlenmek için can atan genç kızlar. madde bağımlısı erkekler. okumayan insanlar. bu dünyaya kök salmanın en basit yolu çocuk yapmak onlar için. ne bilimi allahını seversen ? dostoyevskiyi tanımıyor anneannem. bırak dostoyevski yi okuma yazması olmayan binlerce milyonlarca insan oy veriyor ya.! bilim gelişmez türkiye de. gelişmeyecek. arada bir elin parmaklarını geçmeyecek zehir gibi insanlar da yaşam standartlarını iyileştirmek ve bu dünyadan zevk alabilmek için kapağı amerikaya atıp gidecekler. biz de cübbeli falan dinleyeceğiz , türklüğün ne kadar üstün olduğu konusunda nutuklar atacağız. ama nutuğu bile okumayacağız. bizim acilen gebermemiz lazım. bu ülkenin düzelmesi artık imkansız.

bilim insanı olmak isteyenler maddi yönden bir belirsizliğin içine düşüyor ülkemizde. torpille kadro bulamazsa aç kalacağından doktora, yüksek lisanstan vazgeçip memur hayatına mecbur bırakılıyor. torpili olan ise kendini kanıtlama derdi, araştırma hevesi olmadığından ya da sadece rütbe hevesinden geldikleri akademide tıkanıklığa sebep oluyor. aslında bilime önem veren birçok hevesli genç var ülkemizde ama bu senaryo değişmediğinden bilime ilgisiz bir imaj çiziyor ülkemiz.