transseksüel
medeni toplumlarda herkes gibi normal işlerde çalışabilirler, türkiye'de olduğu gibi fuhuşa zorlanmazlar. los angeles'da yazılım mühendisi, elektronik mühendisi olarak çalışıp gayet de iyi paralar kazanan birkaç tanesine rastlamıştım. ayrıca hepsi de erkeklerle birlikte olmuyordu, kendileri gibi translarla sevgili olanları vardı. hatta hepsi de öyle frapan giyinmiyordu, teyze modeli koyu renk tayyörler giyenler vardı yani. bazılarının trans olduğu dışarıdan hiç anlaşılmıyordu hatta, özellikle de uzakdoğulu olanların.
devamını gör...
sanat tarihi
sanat tarihi; özellikle görsel ve mimari sanatların tarihsel sürecini inceleyen bilim dalıdır. entellektüel birikim kazanmak için edinilmesi, öğrenilmesi gerektiğine inanıyorum. her ne kadar ben çok bilmesem de tavsiyem bu şekilde.
devamını gör...
1 ocak 2021 normal sözlük'te patlayan havai fişekler
bir anda güldürdü. teşekkürler tebessüm için.
devamını gör...
ales
türkiye'de ilkbahar ve sonbahar döneminde yapılan, lisans mezunlarının katıldığı ve ösym tarafından yapılan bir sınavdır. açılımı "akademik personel ve lisansüstü eğitimi giriş sınavı" olup öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, uzman, çevirici, okutman ve eğitim öğretim planlamacısı benzeri kadrolara atama yapmak için her yıl uygulanmaktadır.
devamını gör...
back to the future radyo yayını
saygıdeğer pek sevgili sözlük yazarları, uzakta olan ama bir o kadar yakın dostlarım!
gene geldik bir cuma gününe ve ben bu haftalık bir istisna olarak 23:00 da sizlerle olacağım.
bildiğiniz üzere geçen haftaya kadar canlı olmayan yayınlarım geçen hafta itibariyle benim bet sesimle sizlerle oldukça interaktif olmayan* bir sürece girmişti. eh baktı bazı sözlük yazarlarımız benim durumum içler acısı bari biz konuk olalım da biraz eğlenceli bir yayın haline gelsin dediler.
bu sebeple bu hafta benden ziyade daha çok konuğum olan alice in absurdland ın sesini duyacaksınız. ayrıca nasıl yaptı beni kandırdı bilmiyorum ama programın şarkı listesi de onun ellerinden çıktı. eh benim de ekleyeceğim bir iki şarkı elbet olacaktır.
özetle diyorum ki gelin bir bakın, sarmazsa uykunun tatlı kollarına doğru ya da efendim manitanızın sıcak sevgi dolu sarmalamasına doğru kaçarsınız.
sevgiyle esen kalın.
not: tabi ki başka katılmak isteyen olursa onlara da kapımız açık, başvurular bekleniyor.*
gene geldik bir cuma gününe ve ben bu haftalık bir istisna olarak 23:00 da sizlerle olacağım.
bildiğiniz üzere geçen haftaya kadar canlı olmayan yayınlarım geçen hafta itibariyle benim bet sesimle sizlerle oldukça interaktif olmayan* bir sürece girmişti. eh baktı bazı sözlük yazarlarımız benim durumum içler acısı bari biz konuk olalım da biraz eğlenceli bir yayın haline gelsin dediler.
bu sebeple bu hafta benden ziyade daha çok konuğum olan alice in absurdland ın sesini duyacaksınız. ayrıca nasıl yaptı beni kandırdı bilmiyorum ama programın şarkı listesi de onun ellerinden çıktı. eh benim de ekleyeceğim bir iki şarkı elbet olacaktır.
özetle diyorum ki gelin bir bakın, sarmazsa uykunun tatlı kollarına doğru ya da efendim manitanızın sıcak sevgi dolu sarmalamasına doğru kaçarsınız.
sevgiyle esen kalın.
not: tabi ki başka katılmak isteyen olursa onlara da kapımız açık, başvurular bekleniyor.*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
bir süredir, uzaklardan seviyorum seni. şimdi gel yakınıma yakından sev beni desen nasıl severdim seni inan ki bilmiyorum.
mesela tenine dokununca ne olurdu parmaklarıma?
diyelim ki artık bir adım ötemdesin, sarılabiliyorum sana.
nasıl sarardım seni kim bilir?
gölün kenarında bir bankta, güneşin batışını izlerken,
sen o güzelim başını, omzuma koysaydın,
ne yapardı gariban omzum?
mesela oldu ya, eymirin güzelim yollarında, el ele yürürken seninle,
aklım, o gariban aklım, kaç karış havalanırdı inan ki bilmiyorum.
hani oldu ya evimizdeyiz, umut dolu, sevgi dolu yeni bir güne şiirlerle başlar, öğle yemeği yerine düz yazılar ile beslenirdik. günün akşamını hafif bir yemeğin yanında birer kadehlik kırmızı şarabımızı içerken, plakçalarımızda çalan beethoven sayesinde kulaklarımızın pası silinmiş şekilde edebiyattan konuşarak geçirip, gecesini, uykuya dalmadan önce masallar anlatarak yaşardık. bu güzel günü bu şekilde bitirmek beni nasıl mutlu ederdi bir bilsen.
hani o, kırmızı panjurlu, önünde mor menekşeler olan, küçüçük ama ahşaptan, içerisinde yüzlerce, binlerce kitabımızın olduğu evimizde, elinde kitabın uyuyakalmış ruhunu sarmalamaktan daha büyük mutluluk verici şey ne olabilirdi ki.
işte bu düşüncelerle çıksam yüreğimden senin yüreğine doğru harekete geçsem.
ve, ellerimde en güzel papatya demetleriyle, bir gün ansızın çıkıp gelsem yanına. yüreğim pırpır kanatlanmış uçacak bir durumdayken, bedenim seni görmenin heyecanıyla tirtir titrerken, ruhum ise doğuştan yarım kalan tarafını bulmanın keyfini yaşarken, dudaklarımdan hangi kelimeler dökülürdü acaba inanki bilmiyorum? kelimelerin gücü yeter miydi bu büyük karşılaşmanın manasını anlatmaya? tüm zamanlarımı anlamlı kılan bu anı, türk dil kurumunun biçare sözlüğünde bulunan kelimelerin tek tek ya da çeşitli kombinasyonlarda bir araya gelerek anlatmasını beklemek, nafile bir çaba değil de neydi?
işte o an, o sözlük yeniden yazılmalıydı. en temiz harflerden, en derin anlamlar içeren kelimeler üretilerek.
hadi oldu diyelim, hislerimi anlatır cümleler kurabildim. peki kelimeler ne denli önemliydi.
hayran hayran bakışlar, titrek konuşmalar, ateş basmaları olmayınca.
insan, konuşurdu, yazardı, çizerdi ama emek olmayınca, sevdiğin kişiye sonsuz özgürlük tanımayınca, o güzel hisleri pazarlık konusu yapmaya başlayınca, sevgi mi kalırdı ortada.
evet evet, seni hiçbir karşılık beklemeden, sonsuz bir sadakatle, içindeki çocuğu büyütmeden, değişmeni beklemeden aksine kendin olabilmeni destekler biçimde, severdim seni.
mesela tenine dokununca ne olurdu parmaklarıma?
diyelim ki artık bir adım ötemdesin, sarılabiliyorum sana.
nasıl sarardım seni kim bilir?
gölün kenarında bir bankta, güneşin batışını izlerken,
sen o güzelim başını, omzuma koysaydın,
ne yapardı gariban omzum?
mesela oldu ya, eymirin güzelim yollarında, el ele yürürken seninle,
aklım, o gariban aklım, kaç karış havalanırdı inan ki bilmiyorum.
hani oldu ya evimizdeyiz, umut dolu, sevgi dolu yeni bir güne şiirlerle başlar, öğle yemeği yerine düz yazılar ile beslenirdik. günün akşamını hafif bir yemeğin yanında birer kadehlik kırmızı şarabımızı içerken, plakçalarımızda çalan beethoven sayesinde kulaklarımızın pası silinmiş şekilde edebiyattan konuşarak geçirip, gecesini, uykuya dalmadan önce masallar anlatarak yaşardık. bu güzel günü bu şekilde bitirmek beni nasıl mutlu ederdi bir bilsen.
hani o, kırmızı panjurlu, önünde mor menekşeler olan, küçüçük ama ahşaptan, içerisinde yüzlerce, binlerce kitabımızın olduğu evimizde, elinde kitabın uyuyakalmış ruhunu sarmalamaktan daha büyük mutluluk verici şey ne olabilirdi ki.
işte bu düşüncelerle çıksam yüreğimden senin yüreğine doğru harekete geçsem.
ve, ellerimde en güzel papatya demetleriyle, bir gün ansızın çıkıp gelsem yanına. yüreğim pırpır kanatlanmış uçacak bir durumdayken, bedenim seni görmenin heyecanıyla tirtir titrerken, ruhum ise doğuştan yarım kalan tarafını bulmanın keyfini yaşarken, dudaklarımdan hangi kelimeler dökülürdü acaba inanki bilmiyorum? kelimelerin gücü yeter miydi bu büyük karşılaşmanın manasını anlatmaya? tüm zamanlarımı anlamlı kılan bu anı, türk dil kurumunun biçare sözlüğünde bulunan kelimelerin tek tek ya da çeşitli kombinasyonlarda bir araya gelerek anlatmasını beklemek, nafile bir çaba değil de neydi?
işte o an, o sözlük yeniden yazılmalıydı. en temiz harflerden, en derin anlamlar içeren kelimeler üretilerek.
hadi oldu diyelim, hislerimi anlatır cümleler kurabildim. peki kelimeler ne denli önemliydi.
hayran hayran bakışlar, titrek konuşmalar, ateş basmaları olmayınca.
insan, konuşurdu, yazardı, çizerdi ama emek olmayınca, sevdiğin kişiye sonsuz özgürlük tanımayınca, o güzel hisleri pazarlık konusu yapmaya başlayınca, sevgi mi kalırdı ortada.
evet evet, seni hiçbir karşılık beklemeden, sonsuz bir sadakatle, içindeki çocuğu büyütmeden, değişmeni beklemeden aksine kendin olabilmeni destekler biçimde, severdim seni.
devamını gör...
pdf kitap bulabileceğimiz siteler
telegram uygulamasında çok güzel e-kitap grupları var hızlı şekilde ulaşabilir ve çoğu aradığınız kitabı bulabilirsiniz. kitapları elinize alıp dokusuyla her şeyiyle hissederek okumak o kokuyu hissetmek kanlı canlı elinizde taşımak var tabi bir yanda ama diğer yandan şu durum söz konusu bazen kitap okumanız sağlıksal açıdan uygun olmayabilir sizi zorluyor olabilir bu durumda kindle vb. alarak gözünüz yorulmadan kitap okumaya devam edebilirsiniz. elinize aldığınız zaman hissettiğiniz o zevki vermeyebilir ama sonuç olarak kitaplardan uzak kalmamak daha önemlidir kendimce.
devamını gör...
temizlik yapmak
lanet olası uzun boyun tek dezavantajısın sen. annem dolapların üstünü silmem için çağırıyor. sonsuza kadar saklanamam. taktik verin gkfkf.
devamını gör...
bana gelsene kedi severiz gelirken kedi de getir
bu tam hicligindansi adlı yazarımızın söyleyeceği bir cümle.* ne zaman bize çağırsam sen gel der arada kediyi de getir der.**
devamını gör...
icom
milletlerarası müzeler konseyi (international council of museums) olarak bilinen, 1946'dan beri müzeler ve kültürel miras konularında faaliyet yürüten uluslararası kuruluş. merkezi paris'tir.
- müze tanımı icom tarafından belirlenmiştir ve gerektiğinde değiştirilebilmektedir.
- kültürel mirasın korunması amacıyla dünyadaki değerli ve tehlike altında olabilecek kültür varlıkları icom tarafından ''kırmızı liste'' veritabanına alınır. buradan
- her yıl uluslararası müzeler günü ve müzeler haftasıyla ilgili ülkemizde icom türkiye tarafından etkinlikler yapılıyor.
- özellikle covid-19 döneminde müzelerin durumuyla ilgili, yine icom çeşitli anketler ve webinarlar düzenliyor.
kısacası müzecilik denildiğinde ilk akla gelen kuruluş. müzecilik alanında dünya çapında 138'den fazla ülkede, 44.686 üyeyle faaliyetlerini sürdürmekte. 2016-2020 yılları arasında icom'un başkanlığını müzebilimci suay aksoy yapmıştır.
meraklısına, websitesi için buradan
instagram hesabı için buradan
icom türkiye için buradan
- müze tanımı icom tarafından belirlenmiştir ve gerektiğinde değiştirilebilmektedir.
- kültürel mirasın korunması amacıyla dünyadaki değerli ve tehlike altında olabilecek kültür varlıkları icom tarafından ''kırmızı liste'' veritabanına alınır. buradan
- her yıl uluslararası müzeler günü ve müzeler haftasıyla ilgili ülkemizde icom türkiye tarafından etkinlikler yapılıyor.
- özellikle covid-19 döneminde müzelerin durumuyla ilgili, yine icom çeşitli anketler ve webinarlar düzenliyor.
kısacası müzecilik denildiğinde ilk akla gelen kuruluş. müzecilik alanında dünya çapında 138'den fazla ülkede, 44.686 üyeyle faaliyetlerini sürdürmekte. 2016-2020 yılları arasında icom'un başkanlığını müzebilimci suay aksoy yapmıştır.
meraklısına, websitesi için buradan
instagram hesabı için buradan
icom türkiye için buradan
devamını gör...
babanın en iyi olduğu konu
çok güzel soğan doğrar
devamını gör...
gomercan ile o gemi radyo programı
hey kaptan, demir at limana iki dakika, bir yolcu daha var seninle birlikte gelecek.
bekle, yüklesin sırtına dünyasını. al onuda gemiye, çıkın birlikte yola. göster ona da türkülerdeki güzellikleri, anlat ordan burdan.
ve gezdir onu diyar diyar. yolculuğun başı çanakkale olsun ve gidelim birlikte aynalı çarşıya.
çanakkkale içinde aynalı çarşı
ana ben gidiyorum düşmana karşı... ah gençliğim eyvah...
ordan geçelim türk diyarının merkezine ve dinleyelim ankara türküsünü.
sen gösterdin paşam bize
böyle günde doğru yolu doğru yolu
unutmayız atam, yürürüz izinde diyerek sözlerime ve istek parçalarıma son veriyorum.
sohbetin ve türkülerin ile bizi mest edeceğine inanıyorum sevgili kaptan. iyi yayınlar...
bekle, yüklesin sırtına dünyasını. al onuda gemiye, çıkın birlikte yola. göster ona da türkülerdeki güzellikleri, anlat ordan burdan.
ve gezdir onu diyar diyar. yolculuğun başı çanakkale olsun ve gidelim birlikte aynalı çarşıya.
çanakkkale içinde aynalı çarşı
ana ben gidiyorum düşmana karşı... ah gençliğim eyvah...
ordan geçelim türk diyarının merkezine ve dinleyelim ankara türküsünü.
sen gösterdin paşam bize
böyle günde doğru yolu doğru yolu
unutmayız atam, yürürüz izinde diyerek sözlerime ve istek parçalarıma son veriyorum.
sohbetin ve türkülerin ile bizi mest edeceğine inanıyorum sevgili kaptan. iyi yayınlar...
devamını gör...
şu yaşa kadar hiç yapılmayan şeyler
uçağa binmedim.
devamını gör...
kitap alıntıları
"beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma; boş yere mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkınlığımı kaybettirme boşuna. tedirgin etme beni. bu sefer geride bir şey bırakmadım. tasımı tarağımı topladım geldim. neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim." *
devamını gör...
türkiye'deki tüm ateistlerin sünnetli olması
"türkiye'de tüm ateistler erkek midir?" sorusunu akıllara getiren başlık
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
entelektüel birikimine hayran kaldığım, tanımlarında bu birikimini akıcı ve etkili bir dil ile birleştiren yazar. tanımlarını okumak hem keyifli hem öğretici. emeğine kalemine sağlık.
devamını gör...
yabani kedileri alıştırma yöntemleri
kedilerin de bizim gibi kendi karakterleri var. bazen ne yaparsanız yapın yabani olarak kalmaya devam edeceklerdir. tavsiye, oldukları halleriyle sevmektir.
devamını gör...
en iyi futbol takım marşı
tabiki de fenerbahçe 100. yıl marşı. *
devamını gör...