normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
insanlığımızın erozyona uğradığı bugünlerde başkaları için dertlenip bir çare arayışında kafa kafaya vermiş kişilerin bu hareketini tanımlamaya kelimelerin kifayetsiz kalması.
benciliğimizin kuşattığı, çıkarımızın olmayacağı kişilerden yüz çevirdiğimiz zamanda bir avuçtan hallice kafacıların tekrardan "yardımlaşma, dayanışma, iyilik, insanlık" gibi kavramları sözlükten çıkarıp ete kemiğe büründürme faaliyeti.
3 ayda 3 farkli proje !
kral leonidas edasıyla "this is kafa sözlük " diye haykırmak istiyorum.
ilk defa böyle bir sözlükte ayrılan zamanın değerlendiğini, direkt ya da dolaylı yoldan bir işe yaramanın mutluluğu içindeyim.
merhamet edenlere rahman da merhamet eder. yeryüzündeki hayvanlara karşı merhametli olunuz ki, semadakiler de size merhamet etsin.
hz.muhammed
benciliğimizin kuşattığı, çıkarımızın olmayacağı kişilerden yüz çevirdiğimiz zamanda bir avuçtan hallice kafacıların tekrardan "yardımlaşma, dayanışma, iyilik, insanlık" gibi kavramları sözlükten çıkarıp ete kemiğe büründürme faaliyeti.
3 ayda 3 farkli proje !
kral leonidas edasıyla "this is kafa sözlük " diye haykırmak istiyorum.
ilk defa böyle bir sözlükte ayrılan zamanın değerlendiğini, direkt ya da dolaylı yoldan bir işe yaramanın mutluluğu içindeyim.
merhamet edenlere rahman da merhamet eder. yeryüzündeki hayvanlara karşı merhametli olunuz ki, semadakiler de size merhamet etsin.
hz.muhammed
devamını gör...
tek kelimeyle yazarların odası
aga tek kelime diyor. niye okuma ve anlamada problem yaşıyoruz toplumca? pfff.
t: büyük.
t: büyük.
devamını gör...
pardon
"ibrahim olan sakata mı geliyor?"
"asuman evlenmiş mi?"
"ibrahim'in böyle dallamalıkları vardır."
neredeyse tüm repliklerini ezbere bildiğim, her izlediğimde keyif aldığım şahane film.
"asuman evlenmiş mi?"
"ibrahim'in böyle dallamalıkları vardır."
neredeyse tüm repliklerini ezbere bildiğim, her izlediğimde keyif aldığım şahane film.
devamını gör...
ateistler zor günlerinde kime sığınıyor sorunsalı
ateist değilim ama bir dine de mensup olduğum söylenemez linç falan etmeyin lütfen ben sadece kendime güvenip yaslanıyorum o kadar diğerlerini bilmem.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
valla bi' şey söyleyeyim mi, bu akşam benim anonsum da adrese teslim.
bu gece buralar karışacak belli ki, vaziyet alalım.
bu gece buralar karışacak belli ki, vaziyet alalım.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
zaman en iyi yazardır. her zaman mükemmel sonu yazar.
charlie chaplin
charlie chaplin
devamını gör...
çıplak bir insanla yapılabilecek en zevkli şey
hububat tohumlarının taban fiyatları konuşulacak değil elbet. karşı cins ise ve spesifik bir durum yoksa sonuç bellidir. hem cins ise bilemedim. ama bilene de saygım sonsuz, yanlış anlaşılmasın.
devamını gör...
yazarların yalnız olma nedeni
sürekli tercih edilmiş yalnızlık diyerek havalı görünmeye çalışıyorum.
bazen aseksüel, bazen sapyoseksüel, bazen ekoseksüel, bazen triseksüel olduğumu iddia ediyorum.
asıl gerçek ise fiziğim, sayın yazar arkadaşlar. 1.38 boyunda ve 78 kiloda olunca e-seksüel bile olamıyorsunuz.
e-seksüel; sanal ortamlarda kurulan ilişkilere denir, yani ben öyle diyorum. seksüelliğe işlevsel katkımız olmasa da literatürüne katkımız olsun, değil mi ama*.
bazen aseksüel, bazen sapyoseksüel, bazen ekoseksüel, bazen triseksüel olduğumu iddia ediyorum.
asıl gerçek ise fiziğim, sayın yazar arkadaşlar. 1.38 boyunda ve 78 kiloda olunca e-seksüel bile olamıyorsunuz.
e-seksüel; sanal ortamlarda kurulan ilişkilere denir, yani ben öyle diyorum. seksüelliğe işlevsel katkımız olmasa da literatürüne katkımız olsun, değil mi ama*.
devamını gör...
kavgada söylenmesi gereken sözler
üzerindekileri çıkar, dediklerin anlaşılmıyor.(bkz: swh)
devamını gör...
az konuşan insan
“neden konuşmuyorsun?” sorusundan nefret eder.
devamını gör...
suriyeliler gitmeli mi kalmalı mı problemi
siz merak etmeyin, yakında suriyelilerle birlikte bütün bu muhabbetleri bırakıp gelen afganları ne yapacağımızı konuşacağımız için muhtemelen uzun bir süre rafa kaldırılacak problemdir o.
devamını gör...
yazarların kullandığı parfümler
yöresel kolonyalar.
yıllardır parfüm kullanmıyorum
parfüm kullanılanlardan da rica ediyorum
önce yıkanın
sonra temiz giysi giyin
şu mereti az sıkın
alerjim var
genzim acıyor,
hapşırık tutuyor,
boca etmeyin şunu heryerinize.
yıllardır parfüm kullanmıyorum
parfüm kullanılanlardan da rica ediyorum
önce yıkanın
sonra temiz giysi giyin
şu mereti az sıkın
alerjim var
genzim acıyor,
hapşırık tutuyor,
boca etmeyin şunu heryerinize.
devamını gör...
bazı yazarların dikkat çekemezse ölebilecegi gerçeği
her gün akışta rastladiğim,allah'ım lütfen birilerinin ilgisini çeksinler de ne muhteşem kişilikleri olduğunu artık özel mesaj yoluyla anlatsalar diye dualar ettiğim yazarlardir.
gerçi kısa süreli ilgi çektikleri muhakakk ama sonuca varamiyor besbelli ki çok sürmeden yine sahalara iniyorlar.
bol şans canlarım..
tüm sahne isiklari sizinle olsun..*
gerçi kısa süreli ilgi çektikleri muhakakk ama sonuca varamiyor besbelli ki çok sürmeden yine sahalara iniyorlar.
bol şans canlarım..
tüm sahne isiklari sizinle olsun..*
devamını gör...
konserve
1795 yılında, henüz napolyon iç kuvvetler komutanıyken, fransız hükümeti, askeri harekatlara katılanların beslenmesi için uzun süre dayanan yiyecek ihtiyacını karşılayacak bir teknolojinin mucidine ödül vermeyi vaadetmişti.
öyle bir teknoloji geliştirilebilsindi ki; besinler hem uzun süre dayanabilsin, hem ucuz üretilebilsin, hem kolay taşınabilsin, hem de besleyici olsundu.
nicolas appert, 1790'da ısıyla konserve etme yöntemini buldu, 1804'te bu sistemi fabrikasyon hale getirdi. önce cam kavanozlarla yola çıkan appert bunun savaşan askerler için uygun olmadığı düşüncesiyle kırılmayan bir malzeme arayışına girdi, teneke kutu deneylerine başladı ve fakat ömrü tamamlamaya yetmedi.

oysa, appert'dan önce havayla temas etmezse gıdaların bozulmayacağını bilen bir irlandalı bilim insanı robert boyle, bir vakum pompası geliştirmiş, düdüklü tencerenin mucidi fizikçi ve mühendis denis papin ise gıdayı ısıtıp içi boş şişelerde sıkıca muhafaza etmek yöntemini geliştirmişti ama ısı yetersizdi. louis pasteur 1860’lı yıllarda mikropların bozulmaya neden olduğunu açıklamıştı.

bu esnada, londra’da, peter durand, appert’inkiyle aynı olan tekniğiyle ingiltere patent aldı. aldığı patenti bryan donkin'a sattı. bryan donkin, gıdayı şişeler içinde değil de kalayla kaplı demirden yapılan “konserve kutusu” içinde muhafaza etmek işine girişti.
sadece 1818'de deniz kuvvetlerine çekiç ve kesici alet marifetiyle açılabilen 24 bin kutu konserve sattı.

konserve ile ilgili sonraki gelişmeler şöyle:
* 1870 yılında ilk dişli teneke kutu açacağının patenti alındı.
* 1875 yılında ilk sığır eti konservesi yapıldı.
* 1894 yılında bozulmuş bezelye konservesinde canlı organizmalar olduğu tespit edildi. bunun sonucunda sterilizasyon sıcaklığı ve süresi arttırıldı.
* 1931 yılında elektrikli kutu açacağı üretildi.
* 1938 yılından sonra kolalı içecekler kutuya konmaya başlandı.
* 1957 yılından itibaren kutu yapımında alüminyum kullanıldı.
* 1960 yılında kolay açılır kapak üretimi başladı.
* 1991 yılında tenekeden kolay açılır kapak yapıldı.
kaynak
kaynak
öyle bir teknoloji geliştirilebilsindi ki; besinler hem uzun süre dayanabilsin, hem ucuz üretilebilsin, hem kolay taşınabilsin, hem de besleyici olsundu.
nicolas appert, 1790'da ısıyla konserve etme yöntemini buldu, 1804'te bu sistemi fabrikasyon hale getirdi. önce cam kavanozlarla yola çıkan appert bunun savaşan askerler için uygun olmadığı düşüncesiyle kırılmayan bir malzeme arayışına girdi, teneke kutu deneylerine başladı ve fakat ömrü tamamlamaya yetmedi.

oysa, appert'dan önce havayla temas etmezse gıdaların bozulmayacağını bilen bir irlandalı bilim insanı robert boyle, bir vakum pompası geliştirmiş, düdüklü tencerenin mucidi fizikçi ve mühendis denis papin ise gıdayı ısıtıp içi boş şişelerde sıkıca muhafaza etmek yöntemini geliştirmişti ama ısı yetersizdi. louis pasteur 1860’lı yıllarda mikropların bozulmaya neden olduğunu açıklamıştı.

bu esnada, londra’da, peter durand, appert’inkiyle aynı olan tekniğiyle ingiltere patent aldı. aldığı patenti bryan donkin'a sattı. bryan donkin, gıdayı şişeler içinde değil de kalayla kaplı demirden yapılan “konserve kutusu” içinde muhafaza etmek işine girişti.
sadece 1818'de deniz kuvvetlerine çekiç ve kesici alet marifetiyle açılabilen 24 bin kutu konserve sattı.

konserve ile ilgili sonraki gelişmeler şöyle:
* 1870 yılında ilk dişli teneke kutu açacağının patenti alındı.
* 1875 yılında ilk sığır eti konservesi yapıldı.
* 1894 yılında bozulmuş bezelye konservesinde canlı organizmalar olduğu tespit edildi. bunun sonucunda sterilizasyon sıcaklığı ve süresi arttırıldı.
* 1931 yılında elektrikli kutu açacağı üretildi.
* 1938 yılından sonra kolalı içecekler kutuya konmaya başlandı.
* 1957 yılından itibaren kutu yapımında alüminyum kullanıldı.
* 1960 yılında kolay açılır kapak üretimi başladı.
* 1991 yılında tenekeden kolay açılır kapak yapıldı.
kaynak
kaynak
devamını gör...
sözlükçülerin yaz tatili planları
virüs var canım ya.
devamını gör...
profil fotoğrafına kendisini koyanların istisnasız troll olması
bir kafa sözlük gerçeğidir.
şutlanmış ve şutlanacak olan çoğu troll'ün profil fotoğrafında 25'inde bi erkek var.
yazdıklarıyla dikkat çekip fotoğraflarına hayran olacağımızı bekliyorlar heralde.
bakınız:alem sekil olmus,sheqil chocuq,chuckhy
ek: artik bu tanimima katilmiyorum, profil resmi olan bazi yazarlarla sıkı fıkı arkadas oldum cunku. onyargilardan arindim arkadaslar, evet.
şutlanmış ve şutlanacak olan çoğu troll'ün profil fotoğrafında 25'inde bi erkek var.
yazdıklarıyla dikkat çekip fotoğraflarına hayran olacağımızı bekliyorlar heralde.
bakınız:alem sekil olmus,sheqil chocuq,chuckhy
ek: artik bu tanimima katilmiyorum, profil resmi olan bazi yazarlarla sıkı fıkı arkadas oldum cunku. onyargilardan arindim arkadaslar, evet.
devamını gör...
aile ile bağları koparmak
benim de yapmak istediğim eylemdir. çok kırıldım çok döküldüm. bağları koparınca huzura ereceğimi düşünmüyorum . nede olsa ailen ve sen o eksikliği hep hissedeceksin diyorum ama başka çarem yok . bir nebze kendime saygım varsa yapmalıyım diyorum.
devamını gör...
şarkılarda geçen acımasız cümleler
"sorma neden, niçin
her şey yalnızlıktan
bak bak bak güzel bir gün, ölmek için"
her şey yalnızlıktan
bak bak bak güzel bir gün, ölmek için"
devamını gör...
blasphemy
satanik bir ibadet biçimidir. kişinin kendisini dinsel baskıdan ve sahte ahlak kurallarından özgürleştirip kendi gerçek benliğine yakınlaştırması amacıyla söylediği, düşündüğü, ya da yaptığı her şeye verilen bir genel addır. the satanic temple'ın kurucu ortaklarından olan lucien greaves, blasphemy'i şu şekilde tanımlar;
blasphemy direkt olarak, diğerlerine yöneltilip onları rencide etmek için yapılmaz. blasphemy daha çok kişisel bağımsızlığın ilan edilmesidir, ve elbette insanlar alındığında bunu umursamıyorum."
blasphemy şu sebeplerden ötürü satanizmle yakından ilişkilidir, çünkü içerisinde isyan etme, başkaldırma, otoriteyi ve kalıplaşmış olanı sorgulama gibi nitelikler taşır. bunlar direkt şeytan'ın temsil ettiği düşünce ve davranış kalıplarıdır. dini hikayelerde şeytan'ın tanrı'ya, ya da allah'a olan isyanı aslında kulluk bilincine karşı bireyselliğin temsili olmuştur. şeytan, ilk "neden" sorusunu sorandır. "neden ibadet edeyim? neden tapınayım? neden sen istedin diye adem'e secde edeyim? ya da sana secde edeyim? secde etmek kişinin kendisini değersizleştirmesi, öz saygı ve sevgisini kendi benliğinden alıp putlaştırdığı dış objeye yüklemesidir. öyleyse ben bunu yapmayacağım. çünkü ben değerliyim. kendime duyduğum saygı beni bunu yapmaya men ediyor." işte kişiyi bu bilince ulaştıran her düşünce ve davranış blasphemy olarak kabul edilir ve satanizmde kutsaldır.
blasphemy direkt olarak, diğerlerine yöneltilip onları rencide etmek için yapılmaz. blasphemy daha çok kişisel bağımsızlığın ilan edilmesidir, ve elbette insanlar alındığında bunu umursamıyorum."
blasphemy şu sebeplerden ötürü satanizmle yakından ilişkilidir, çünkü içerisinde isyan etme, başkaldırma, otoriteyi ve kalıplaşmış olanı sorgulama gibi nitelikler taşır. bunlar direkt şeytan'ın temsil ettiği düşünce ve davranış kalıplarıdır. dini hikayelerde şeytan'ın tanrı'ya, ya da allah'a olan isyanı aslında kulluk bilincine karşı bireyselliğin temsili olmuştur. şeytan, ilk "neden" sorusunu sorandır. "neden ibadet edeyim? neden tapınayım? neden sen istedin diye adem'e secde edeyim? ya da sana secde edeyim? secde etmek kişinin kendisini değersizleştirmesi, öz saygı ve sevgisini kendi benliğinden alıp putlaştırdığı dış objeye yüklemesidir. öyleyse ben bunu yapmayacağım. çünkü ben değerliyim. kendime duyduğum saygı beni bunu yapmaya men ediyor." işte kişiyi bu bilince ulaştıran her düşünce ve davranış blasphemy olarak kabul edilir ve satanizmde kutsaldır.
devamını gör...