rap muzik yaptığını sanan tayfa'nin alayı.
devamını gör...

eskiden iş imkanı oldukça geniş idi ukrayna'da. pek çok türk ve azeri yatırımcı var. kiev sokaklarında sürüsüyle türk'e denk gelirsiniz. zaten ukrayna'da yabancı direkt belli oluyo.

türk parası bu kadar değer kaybetmeden önce 7 grivna 1 liraya eşitti. sanırım şimdi 4 grivna 1 liraya eşit. hala yaşamak için uygun bi yer bence. yalnız ülkede ciddi bi dil problemi var. yaşamak için rusça bilmek şart. turistik yerlerde bile ingilizce bilen yok denecek kadar az. yemek kültürüne yabancılık çekmezsiniz. domuzdan sakınanlar dikkat etmeli ama. bi de eğer dönmeyi düşünüyosanız gitmeyin bence. eğer ilk görüşte aşka inanmıyorsanız, inanacaksınız. bir aşktan diğerine yelken açma süresi 10 saniye. ukrayna'dan sonra türkiye'ye dönecekseniz, hindistan aktarması yapın ki zihin güzellik standardını dengelesin arkadaşlar.
devamını gör...

başlığa bak sayfalarca entry girmelik...
devamını gör...

peyami safa tarafından yazılan kitap serisidir.zeki bir hırsız ve ahlaklı bir polisin başından geçen olaylar üzerine kurgulanmıştır.ilki 1956 da başrolde turan seyfioğlu'nun oynadığı ve ikincisi 1969'da ayhan ışık'ın oynadığı olmak üzere iki adet filmide mevcuttur,bulunup izlenilebilir.heleki ayhan ışık'ın; hücum edilemez bir vucut içerisinde ölümsüz bir ruhum vardır' repliği şahanedir..
devamını gör...

sürekli siyasetin konuşulduğu ortamlar
devamını gör...

belki de gerçekten samimidir duygular..
devamını gör...

terk etmek değil de bir süre yoğundum ve sessiz sessiz gidip sessizce geri döndüm. birkaç kişi hariç fark eden veya ruhu duyan olmadı*.

küçükken evde bayılma numarası yaparsınız da herkes yanınızdan geçip gider, "ne oldu?" diye bile sormazlar ya, hah tam olarak öyle bir duyguydu*.
devamını gör...

o kadar çok başarısızlığım var ki; bir kez olsun başarı nedir diye düşünmemişim. sanırım bu da benim başarım.

gerçi böyle diyebilmek için başarı diye niteleyebileceğim birçok şeye vefasızlık etmiş oldum fakat artı ile eksinin toplamı eksidir, değil mi? neyse efendim, melankolikliğin zamanı değil. *

sözlük manasıyla başarı çeşit çeşit karşılığa sahip. işbu kelime günlük hayatımızda da hayli yer etmiş durumda. sınav gireceklere mesela derler; başaracaksın, yapacaksın falan diye yahut espriyle karışık "haydi aslanım, başaracaksın!" deriz. peki, başarının ölçütü nedir? başarılı olduğumuzu, başardığımızı neye göre anlıyoruz?

öncelikle bu sorulara bir yanıtımız olmalı. başarılıyım ancak başarılı olmanın bir ölçütü var diyelim, bu ölçütü karşılıyor muyum ki kendimi başarılı sayıyorum? aynı şey başarısızlık için de geçerlidir. evet, paragrafıma başlarken "başarısızım" dedim. ben de "ölçüt nedir?" diye düşünmedim. benim başarısız saydığım şey aslında bir başkası için başarı olabilir.

dediğim gibi; başarının ölçütü var mıdır? varsa nedir? demeden başarı nedir?" dersek eksik irdelemiş oluruz. en azından kanaatim bu yönde.
devamını gör...

"hiç çok gerçek olduğundan emin olduğun bir düş gördün mü neo? peki, bu düşten hiç uyanmasaydın, düşler dünyasıyla gerçek dünya arasındaki farkı nasıl anlayacaktın?" (bkz: matrix)

merhaba saygıdeğer yazarlar. bu hafta agora meyhanesi'nde rüyalar konusunu konuşacağız. sözlüğün bilgi küpü sevgili meja ve bendeniz coldboy, yanımıza sevgili konuğumuz pinkshinyultratambourine'i de katarak rüyaların bilimsel yanından tutun da psikanalizdeki yerine değinip, ilginç rüyalarımızın dünyasına sizleri de davet edeceğiz. yine özenle seçilmiş bir playlist'in hazırlandığı bu programda canlı yayın olmasının da avantajını kullanarak sizlerden gelen yorum, soru ve gördüğünüz ilginç rüyaları konuşacağız.

ilgili misafirlerimizi saat 20.00'da sözlüğümüzün güzel radyosuna bekliyoruz.

edit: yayın esnasında genellikle faydalanacağım kitap j. allan hobson'ın düşler (kitap)'ı olacak.
devamını gör...

çok alındım. teessüf ederim.
devamını gör...

tartışmanın sonunda birinin diğerinin fikrini kabul etmesi gerektiğini düşünen insandır. bu insanlarla tartışmayınız.
devamını gör...

dahil olduğum güruhtur.
devamını gör...

çok kez ateistliğin kıyısından geçmiş biri olarak kendi adıma yazacak olursam etrafımdaki dindarların(!) aşırı yobaz olması ve tecavüzcü hocalardan, toplumda saygı görmek için hacca gidenlere dine sığınarak insanların özel hayatına karışanlar beni çok etkilemişti ve malum diyanete verilen bütçenin eğitimin ve sağlığın çok üstte olması devlet adamlarının sürekli dini kullanması da beni dinden soğutan etkenler arasındaydı.
.
not: ateist değilim.
devamını gör...

sartre ve (bkz: albert camus)un varoluşçuluğunun temel ayrımı çıkış noktalarıdır. sartre'a göre esas mesele insanın özgürlüğü ve özgür olup olmadığıyken camus'a göre esas mesele intihardır.
sartre bir felsefecinin ulaşabileceği en üst 'ünlülük seviyesi'ne ulaştığı için genellikle en sevilen ve en değer verilen felsefecilerden biridir haliyle. (bkz: varlık ve hiçlik)i 2aydan kısa bir sürede yazdığı söylenir(daha kısa bile olabilir).
devamını gör...

benimdir. cidden durduk yere mutlu oluyorum ama biraz yavaş olun bilgisayar kasıyor.*
devamını gör...

sessizliğin verdiği hazla, ruhu ve bedeni dinlendirip uyuyarak yenilenmiş pozitif enerjili zihin gibi güzel bir şey yok.
devamını gör...

eve karpuz alamamak. çayı demeyince bitiremeyip (ısıtınca da kötü oluyor) mecbur sallama içmek.
devamını gör...

yenidir daha. kankacılık oynamayı öğrenirse girer.
devamını gör...

elektronik eşyalara kolayca erişim, ürünlerde daha az vergi ve yurtdışına kolayca gidebilme gibi avantajları sağlayabilecek herhangi bir orta yolcu parti bunların oyunu alır. bu sebeple, ben şahsen bu seçmenin ekseriyetinin liberal-sağ ekseninde bir partiye yöneleceğini düşünüyorum. ak parti, chp ya da mhp değil de, alternatif partilere. mesela deva partisi, iyi parti ya da (eğer seçime girerse) liberal demokrat parti gibi partilere... milliyetçi bir trendin yükselişte olması nedeniyle chp ve hdp onlar için seçenek dışı kalacaktır.
devamını gör...

80'li yıllarda trt'de yayımlanan fransız-japon ortak yapımı çizgi filmdir.
clementine adlı yatılı okulda okuyan kızımız, hemera isimli doğa üstü güçleri olan arkadaşın küresiyle zamanda yolculuk yaparak başı dertte olanlara yardım eder.

çizgi filmin özelliği, çocuklara çeşitli kültürlerin tanıtmasıdır. bir gün antik mısır'ın çöllerinde koşarken, bir diğer macerada japon geleneksel savaşçıları samuraylarla, bazen italya'da, bazen kızılderililerle, bazen de leonardo da vinci'nin hayatına bakış atarken izlersiniz.

fakat gelgelelim, her macerada kötü adamlar var. baş kötümüz alevden malmoth isimli yaratık. cehennemde yaşıyor ve karakteri kendisine uygun kişileri seçerek clementine'in başına sarıyor. elemanlar başarısız olunca da solucanımsı yılanımsı bir şeye çevirerek cehenneme atarak hesap soruyor.. kimileri için travma yaratmış olsa da aslında güzel çizgi filmdi. güzel bir giriş şarkısı vardı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim