2 şubat 2014 gagauzya bağımsızlık referandumu
ben gagavuz olsam ne türkiye'yi isterim, ne rusya'yı isterim. avrupa birliği gibi bir imkan varken rusya'ya yanaşmaları tuhaf bir durum.
devamını gör...
senden bir bok olmaz diyen eski sevgilinin haklı çıkması
bu ileri görüşlülüğünü belki de ilişkimiz için kullansa eski sevgilim olarak kalmayacak sevdicektir.
herkese yalan söylerim sana söylemem niye anlamıyorsun anestezici bey?
yav birak allah aşkına whis inanmiyoruuuum sana, senden bi b*k olmaz. gidiyorum ben.
arkasından ibrahim tatlises gibi bağırttırır "nereye gidiyorsuuuun! la bi gelir misin lütfeen"
herkese yalan söylerim sana söylemem niye anlamıyorsun anestezici bey?
yav birak allah aşkına whis inanmiyoruuuum sana, senden bi b*k olmaz. gidiyorum ben.
arkasından ibrahim tatlises gibi bağırttırır "nereye gidiyorsuuuun! la bi gelir misin lütfeen"
devamını gör...
türk erkeğinde oğlunu sanayiye gönderme fantezisi
hiç değilse bir meslek öğrensin, bir işyerindeki hiyerarşik yapıyı görsün, elindeki şeylerin değerini anlasın diye düşünen ebeveynlerin yaptığı eylem. kimse çocuğu üzerinden bir fantazi kurmaz. herkes yetiştirdiği evladının iyi bir yerde olmasını ve hayatla mücadele etmesini öğrenmesini ister.
kaldı ki sanayi kötü bir yer değildir. ustalık öğrenmek, bir zanaat öğrenmek yapmasan bile hayatın boyunca işini kolaylaştırır.
kaldı ki sanayi kötü bir yer değildir. ustalık öğrenmek, bir zanaat öğrenmek yapmasan bile hayatın boyunca işini kolaylaştırır.
devamını gör...
yazarların üzülünce yaptıkları şeyler
hiçbir şey yapmam. yapmaya hevesim de olmaz. günlük rutin işlerimi robot gibi tekrarlarım ve bitkisel hayattaymışım gibi tepkisiz kalırım. sonra zaman geçer unuturum zaten her şeyi unuttuğum gibi.
devamını gör...
shakespeare'in sevilen sözleri
(bkz: olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu)
yaşamın getirdiği olumsuzlukları bilmek belki anlamak fakat başka bir alternatifin iyi olamayacağını kabul etmek. bilinmeyenden mutluluk ummaktansa bilinenin acılarını çekmeye rıza göstermek.
yaşamın getirdiği olumsuzlukları bilmek belki anlamak fakat başka bir alternatifin iyi olamayacağını kabul etmek. bilinmeyenden mutluluk ummaktansa bilinenin acılarını çekmeye rıza göstermek.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
önce müziği açayım, tüm gün zivzivziv başım şişti valla sitede, har har tüm gün yandı valla gıybet kazanlarının altı, nerde lan o şarkı? hah, buldum!
kalkın oynucaz!
akşam lan, yaz akşamı geliyor, üstümüz başımız janti, öğle yemeğini müteakip başlamışız piize, kafalar hafif tatlı, akşama doğru yürüyoruz, yanımda o, koluma girmiş, koluma girmiş lan, benim koluma! çıldırtıcı! arada bana bakıyor, o da hafif sallanıyor ben de, ayakkabılar çıkalı on dakikadan fazla olmuş, sıcak aşk batıyor ayaklarımıza, allahım bu ne güzellik?
üstünde pembe çiçekli askılı elbisesi var, o gün de bunu giymişti, öyle bi yakışıyor ki gavurun kızına, o kadar olur!
solumda yürüyor, sağ omuzu dünyanın ilk günü gibi pırıl pırıl, saçları değiyor yüzüme, adım gibi hınzır ege rüzgarının marifeti ile, saçları diyorum saçları! nasıl bu kadar güzel kokar bir insanın saçları, nasıl?
yel değirmenini geçer geçmez deniz çöküyor üstümüze, öyle güzel ve öyle lacivert ki, yakıyor! "şurada iki dakika oturup öyle inelim aşağıya" diyor, iki dakikanın lafı mı olur, sen iste ben evrenin saatine çomak sokarım, bi daha da çalışmaz, o anda kalırız sonuna kadar!
adımı söylüyor, benim kalp bi kalkıp bi iniyor, "olacağız biz di mi? " diyor, saçları kokuyor, omzu inip kalkıyor hafiften, "olacağız" diyorum, gülümsüyor.
ağustos akşamı bir kendine bir de ona bakıyor, kendinden utanıyor, haklı da? avgoustos döneminden beri böylesi gelmemiş ki?
o ufacık ege köyüne gece iniyor, ağustos 19 oluyor, seneler o anda donup kalıyor.
kalkın oynucaz!
akşam lan, yaz akşamı geliyor, üstümüz başımız janti, öğle yemeğini müteakip başlamışız piize, kafalar hafif tatlı, akşama doğru yürüyoruz, yanımda o, koluma girmiş, koluma girmiş lan, benim koluma! çıldırtıcı! arada bana bakıyor, o da hafif sallanıyor ben de, ayakkabılar çıkalı on dakikadan fazla olmuş, sıcak aşk batıyor ayaklarımıza, allahım bu ne güzellik?
üstünde pembe çiçekli askılı elbisesi var, o gün de bunu giymişti, öyle bi yakışıyor ki gavurun kızına, o kadar olur!
solumda yürüyor, sağ omuzu dünyanın ilk günü gibi pırıl pırıl, saçları değiyor yüzüme, adım gibi hınzır ege rüzgarının marifeti ile, saçları diyorum saçları! nasıl bu kadar güzel kokar bir insanın saçları, nasıl?
yel değirmenini geçer geçmez deniz çöküyor üstümüze, öyle güzel ve öyle lacivert ki, yakıyor! "şurada iki dakika oturup öyle inelim aşağıya" diyor, iki dakikanın lafı mı olur, sen iste ben evrenin saatine çomak sokarım, bi daha da çalışmaz, o anda kalırız sonuna kadar!
adımı söylüyor, benim kalp bi kalkıp bi iniyor, "olacağız biz di mi? " diyor, saçları kokuyor, omzu inip kalkıyor hafiften, "olacağız" diyorum, gülümsüyor.
ağustos akşamı bir kendine bir de ona bakıyor, kendinden utanıyor, haklı da? avgoustos döneminden beri böylesi gelmemiş ki?
o ufacık ege köyüne gece iniyor, ağustos 19 oluyor, seneler o anda donup kalıyor.
devamını gör...
doğru orantı
matematikte birbiriyle ilişkili olan ve biri arttığında öteki de artan iki büyüklük arasındaki bağdır.
devamını gör...
san sebastian cheesecake
son dönemlerin favori tatlılarından biridir. seven ve sevmeyen kesim oranı baya yüksek olmakla beraber en güzel nerede yenir tartışmaları var sormayın gitsin. hiç ilgilenmiyorum. evde yapabileceğiniz aşırı basit bir tatlı kendisi. ben seven taraftan olsam dahi dışarıda yediklerimle evde kendi yaptığım arasında farklar olduğundan kendi yaptığımı tercih ederim. hafif bir tatlı olarak tercih edilebilir. yaptığım tarifi vermeyeceğim ama içine 6/7 tane yumurta doldurmanıza gerek olmadığını belirtmek isterim.
devamını gör...
ağlayacak kimsesi olmayan insan
tek başıma olup ağlamadım vakit çok azdır. aşırı duygusallığın verdiği durum olsa gerek omzunda hıçkırıklara boğulduğum kişiler bir süre sonra ağlamalarımı pek önemsemedi. bundan ötürüdür ki bende kimseye en zayıf*olduğum anı açamıyorum.
(bkz: karıncayı öldürdüğü için ağlamak)
(bkz: karıncayı öldürdüğü için ağlamak)
devamını gör...
beğeni bildirimi güncellemesi
atın da bi görek. inanmıyorum.
editto asitto: yuh daha dün demiştim beğenilerde nick görülsün diye. bu ne hız. keşke başka bir şey dileyeydim.
editto 2: bence bu bildirimlerin puntoları biraz ufak olmalı. hadi iko yapabilirsin. (bkz: swh)
editto asitto: yuh daha dün demiştim beğenilerde nick görülsün diye. bu ne hız. keşke başka bir şey dileyeydim.
editto 2: bence bu bildirimlerin puntoları biraz ufak olmalı. hadi iko yapabilirsin. (bkz: swh)
devamını gör...
mutsuzken ders çalışmak
işkence gibi gelse de sınavınız varsa mecburen yapmanız gereken bir şeydir.
devamını gör...
bayramda en çok özlenen şey
yalnızca ellerini öptüğüm,vefat etmiş sevdiğim insanlar.başka bir şey değil.
devamını gör...
başlıktan yazarı tahmin etmek
elbette mebus paltosu ve onun şahane gerçek, yaşanmış hikayelerini anlattığı başlıklardır. ilgiyle takipteyiz efenim. bazı mebus paltosu başlıkları şunlardır:
(bkz: evde bağırarak savaş planını anlatan hitler'in biraz sessiz olur musunuz bebek uyuyor diyen komşusu)
(bkz: dünyanın öbür ucuna ışınlanıp aygaz açık kaldı mı ikilemine düşünce tekrar eve ışınlanan insan)
(bkz: meydan savaşında beyler sis atmak yasak denmesine rağmen sis bombası atan yeniçeri askeri)
(bkz: buzul çağına girmemize rağmen mağaranın klimasını açmayan patron)
(bkz: hoşlanılan kızın ilk buluşmada masaya zenginleştirilmiş uranyum koyması)
edit: hehe
(bkz: evde bağırarak savaş planını anlatan hitler'in biraz sessiz olur musunuz bebek uyuyor diyen komşusu)
(bkz: dünyanın öbür ucuna ışınlanıp aygaz açık kaldı mı ikilemine düşünce tekrar eve ışınlanan insan)
(bkz: meydan savaşında beyler sis atmak yasak denmesine rağmen sis bombası atan yeniçeri askeri)
(bkz: buzul çağına girmemize rağmen mağaranın klimasını açmayan patron)
(bkz: hoşlanılan kızın ilk buluşmada masaya zenginleştirilmiş uranyum koyması)
edit: hehe
devamını gör...
bir kadının kocasına ismiyle hitap etmesinin edepsizlik olması
devamını gör...
bir bilen'in modluktan alınması
az önce farkettiğim durum.
devamını gör...
online ödev yapmak
bilgisayar bilgisi ve bilgisayarı olmayan için zor bir durum.
devamını gör...
duyguları yerine mantığı ile hareket eden insan
kısa vadede kaybedip uzun vadede kazanan insandır. bana benzemeyen insandır.
devamını gör...
kadın yazarlardan erkek yazarlara tavsiyeler
duygusal ilişkiler bağlamında ilişkinin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine göre ayrı ayrı tavsiyeler gelecek benden kendilerine. naçizane.
giriş bölümü için;
- umursamaz takılmayın, arkadaş ortamlarında sık bulunun ve mutlaka sohbet ettiğiniz arkadaşlarınıza onu takdim edin.
- sık aramayın ama ihmal da etmeyin, birçok erkek bunun dengesini kuramıyor, işin sırrı kendinizi özletmek ama unutturmamakta.
- onu dinleyin, anlattıkları ilginizi çekmese bile en azından dinliyormuş gibi yapın. özenli ve dikkatli olun. anlattığı bir konuya kayıtsız kalıp konuyu değiştirmeye çalıştığınızda kadın da erkek de kendisini salak gibi hissediyor arkadaşlar. aman diyeyim.
-bir gün programlayın, sıradan olmayan, buluşma yeri ve saatinden öteye giden bir program olsun. bugün için düşündüğüm, planladığım bir şeyler var, umarım senin de hoşuna gider şeklinde satın planınızı. yaptığınız program çok sıra dışı olmasa bile oturup düşündüğünüzü, emek verdiğinizi göreceğinden muhtemelen yanaklarınızı sıkmak isteyecektir. sonrasını bilemem.
- güzel kokun, temizlik önemli.
evet, geldik gelişme bölümü tavsiyelerine;
- arkadaşlarınızla arasındaki dengeyi düzgün kurun. arkadaşlarınızı asla ihmal etmeyin ancak arkadaşlarınızı ona tercih ettiğinizi düşünmesine de müsaade etmeyin, öyleyse bile durum bunu ona hissettirmeyin demek istiyorum, eğer siz oyunu kuralına göre oynarsanız sizin özel alanınıza müdahale etmeyecektir.
bu konuyu detaylandırmak istiyorum müsaadenizle.
şimdi duygusal ilişki dediğimiz müessese kurulum aşamasında, temelleri sağlam atılmış bir dostluğun, taşlar yerine oturduktan sonra ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla emek ve zaman isteyen bir yapı. haliyle bu yapının da hali yoluna koyulması için geçen ilk evresinde arkadaşlarınızla olan görüşmelerinizde bir seyrelme oluyor. bunun normalliğinde mutabık olmakta fayda var. bu süreç bittikten sonra, yani sevgilinizle bazı şeyleri yoluna koyduktan, ilişkinizi rayına oturttuktan sonra bir yol ayrımına geliyorsunuz, bu noktada dikkatli olmak lazım, çünkü uzunca bir süredir zamanınızın çoğunu sevgilinizle geçirdiğiniz için bu süreçte daha seyrek görüştüğünüz arkadaşınızı özlemiş olmanıza rağmen, birden sevgilime ayırdığım zaman azalırsa yanlış şeyler düşünebilir korkusunu duyuyorsunuz ve hayatınızın son dönemlerindeki akışında sürmesini tercih edebiliyorsunuz. arkadaşınıza -ben burada en yakın, tek bir dost örneği üzerinden gideceğim- daha çok güveniyorsunuz çünkü, o beni nasıl olsa çok iyi tanıyor, bendeki yerini, anlamını iyi biliyor, bundan şüphe duymaz nasıl olsa'nın arkasına sığınıyorsunuz. zaman geçmeye devam ediyor, eğer o yol ayrımında yanlış bir tercih yapmışsanız (az önceki satırlarda betimlenen) arkadaşınızın kendini ihmal edilmiş hissetme dönemi başlıyor, bunu hissediyorsunuz, siz hissedince sevgili de durumu anlıyor. bunun üzerine önce gizliden gizliye bir süre sonra da gayet aleni bir şekilde bir kutuplaşma yaşanıyor gözleriniz önünde. bir tarafta yanında mutlu olduğunuzu bildiğinden sevgilinizden çok hoşlanan arkadaşınız öbür tarafta sizi çok sevdiği her halinden belli olduğundan "çok tatlıymış ya, çok sevdim arkadaşını" diyen sevgiliyi görüveriyorsunuz. görüşler tam tersine dönüyor birden. arkadaşınız "kuzguna yavrusu" düsturundan hareketle sevgilinizi suçluyor sürekli, "o giriyor aramıza, o zorluyor seni" diyor, sevgiliniz "manasız bir çekememezlik bu" diyor vs vs.. ve olaylar gelişiyor...
şimdi yukarıda anlatılanda arada kalan kişiye müstahaktır yaşananlar, çünkü fitili kendisi ateşlemiştir, dengeyi iyi kuramamıştır. ve akıllı bu kutuplaşmada genelde sevgilisinin tarafını tutup arkadaşını anlayışsızlıkla suçlamayı seçer. sorunun kendinde olduğunu bile fark etmediğinden, arkadaşından kendisini uzaklaştırmak için sevgilinin somut bir şeyler yapmamış olduğunu bildiğinden... unutur hayata dair her şeyi paylaşabileceği bir sevgilisi olsa bile onunla yaşadığı sorunları ancak ve ancak arkadaşıyla paylaşabileceğini... arkadaşının kıymetini...
dikkat; bakın burası çokomelli.
devam ediyorum;
- sorunlarından, sıkıntılarından bahsediyorken onu sadece dinlemekle kalırsanız güçsüz biri olduğunuzu düşünecektir, bir şeyler yapmaya gayret gösterin, yollar arayın, bu yollarda da ona eşlik edin, alenen sizden yardım istemeyebilir ama aslında istiyor, bunu aklınızdan çıkarmayın.
- size güvenebileceğini bilsin, ama ona tam olarak teslim olursanız, dünyadaki tek kadınmış gibi davranırsanız çekiciliğinizi kaybedersiniz unutmayın.
- paylaşın, bu çok önemli, acı/tatlı, iyi/kötü başınıza gelen günlük olaylardan sık bahsedin. onunla konuşmaktan keyif aldığınızı hissettirin. kadınların çoğu iletişimin sürekliliğini/kesintisizliğini önemser.
- ciddi bir şeyler düşünüyorsanız bu evrede ailenizle tanıştırmanız gerekecektir, şayet tanıştırmazsanız ciddiyetinizden şüpheye düşmesi an meselesidir.
- o ne kadar yaparsa yapsın, ailesi, çok yakın arkadaşları, hele hele de eski sevgilisi ile ilgili olumsuz görüş beyan etmeyin, bu konularda sessiz kalmak, yalnızca dinlemek lazım. nefret dahi ediyor olabilir, siz kötü sözler söylemekten yine de uzak durun itici olmak istemiyorsanız.
- arada şaşırtın, monoton, sıkıcı bir adam olduğunuzu düşünmesine izin vermeyin, ama çok uçarı bir adam imajı çizerseniz yine uzaklaşacaktır sizden. dengeyi iyi kurmak lazım.
- çok klişe gelecek ama sürpriz yapın, onu sevdiğinizi söyleyin, yemeğe falan götürün ara ara. bunlar gerekli sahiden.
sonuç bölümü içinse söyleyeceklerim şöyle;
şimdi öncelikle sonuçtan kastettiğimiz ilişkinin sonlanması ya da bir üst level'a taşınması. o yüzden her ikisi için de ayrı ayrı konuşmak lazım.
1. ilişkinin sonlanması
a. sonlandırmak istiyorsanız,
- gidin ve bitti, ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum deyin. hissediyorsanız hala ama bir sebepten ayrılmak zorunda iseniz bile en kısa yol budur, böyle yapmanızı tavsiye ederim. anlar ve kabul ederse ne ala, şayet anlamazsa biriyle birlikte görünmeniz gerekecek gözüne. bir ilişki içinde değilseniz bile öyleymiş gibi görünün, böyle olursa sizden çabuk vazgeçecektir.
b. şayet ayrılık size acı veriyorsa, onu geri istiyorsanız,
- hayatında biri yoksa ısrarcı olun, ilişkiniz esnasında yaşanan duygusal anları hatırlatın sık sık, ve pişman olduğunuzu söyleyin, sizin bir hatanız yoksa bile ayrılığa sebep olabilecek, bunu söylemekte fayda var çünkü kadınların bir çoğu "en iyi erkek pişman erkektir" mottosuna inanır. kesin yol değildir, ama hemen hemen denenebilecek tek yol budur. şayet hayatında biri varsa, sessiz olmanızda fayda var, tek bir kere (ya da duruma bağlı olarak ara ara hatırlatılabilir) onu bekleyeceğinizi belirtin. eğer bıçkın anadolu delikanlısı pozları takınırsanız muhtemelen sizden nefret edecektir. gerçi hayatında biri olmasına rağmen siz onu hala istiyorsanız kendinize hakim olmanız zor olabilir hafiften sıyırmış olduğunuzdan da bilemedim ben, orası benim alanıma girmiyor...
2- ilişkinin bir üst level'a taşınması (nişanlanma, evlenme kararsı vs..)
- kadın delirecek, bridezilla olacak, düşünmeyin, he he deyip geçin. düşünürseniz kararınızdan vazgeçebilirsiniz ama karşınızda gördüğünüz kişinin takındığı tavır ve hareketlerinin gerçek karakterini yansıtmadığını bilerek umursamazsanız zafer sizin olacak, düğünden sonra sizin tanıdığınız tatlı sevdicek olacak yine.
ay sonrasını da başka bir gün yazayım. olur mu öyle?
çok eğleniyorum.
esen kalın millet.
giriş bölümü için;
- umursamaz takılmayın, arkadaş ortamlarında sık bulunun ve mutlaka sohbet ettiğiniz arkadaşlarınıza onu takdim edin.
- sık aramayın ama ihmal da etmeyin, birçok erkek bunun dengesini kuramıyor, işin sırrı kendinizi özletmek ama unutturmamakta.
- onu dinleyin, anlattıkları ilginizi çekmese bile en azından dinliyormuş gibi yapın. özenli ve dikkatli olun. anlattığı bir konuya kayıtsız kalıp konuyu değiştirmeye çalıştığınızda kadın da erkek de kendisini salak gibi hissediyor arkadaşlar. aman diyeyim.
-bir gün programlayın, sıradan olmayan, buluşma yeri ve saatinden öteye giden bir program olsun. bugün için düşündüğüm, planladığım bir şeyler var, umarım senin de hoşuna gider şeklinde satın planınızı. yaptığınız program çok sıra dışı olmasa bile oturup düşündüğünüzü, emek verdiğinizi göreceğinden muhtemelen yanaklarınızı sıkmak isteyecektir. sonrasını bilemem.
- güzel kokun, temizlik önemli.
evet, geldik gelişme bölümü tavsiyelerine;
- arkadaşlarınızla arasındaki dengeyi düzgün kurun. arkadaşlarınızı asla ihmal etmeyin ancak arkadaşlarınızı ona tercih ettiğinizi düşünmesine de müsaade etmeyin, öyleyse bile durum bunu ona hissettirmeyin demek istiyorum, eğer siz oyunu kuralına göre oynarsanız sizin özel alanınıza müdahale etmeyecektir.
bu konuyu detaylandırmak istiyorum müsaadenizle.
şimdi duygusal ilişki dediğimiz müessese kurulum aşamasında, temelleri sağlam atılmış bir dostluğun, taşlar yerine oturduktan sonra ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla emek ve zaman isteyen bir yapı. haliyle bu yapının da hali yoluna koyulması için geçen ilk evresinde arkadaşlarınızla olan görüşmelerinizde bir seyrelme oluyor. bunun normalliğinde mutabık olmakta fayda var. bu süreç bittikten sonra, yani sevgilinizle bazı şeyleri yoluna koyduktan, ilişkinizi rayına oturttuktan sonra bir yol ayrımına geliyorsunuz, bu noktada dikkatli olmak lazım, çünkü uzunca bir süredir zamanınızın çoğunu sevgilinizle geçirdiğiniz için bu süreçte daha seyrek görüştüğünüz arkadaşınızı özlemiş olmanıza rağmen, birden sevgilime ayırdığım zaman azalırsa yanlış şeyler düşünebilir korkusunu duyuyorsunuz ve hayatınızın son dönemlerindeki akışında sürmesini tercih edebiliyorsunuz. arkadaşınıza -ben burada en yakın, tek bir dost örneği üzerinden gideceğim- daha çok güveniyorsunuz çünkü, o beni nasıl olsa çok iyi tanıyor, bendeki yerini, anlamını iyi biliyor, bundan şüphe duymaz nasıl olsa'nın arkasına sığınıyorsunuz. zaman geçmeye devam ediyor, eğer o yol ayrımında yanlış bir tercih yapmışsanız (az önceki satırlarda betimlenen) arkadaşınızın kendini ihmal edilmiş hissetme dönemi başlıyor, bunu hissediyorsunuz, siz hissedince sevgili de durumu anlıyor. bunun üzerine önce gizliden gizliye bir süre sonra da gayet aleni bir şekilde bir kutuplaşma yaşanıyor gözleriniz önünde. bir tarafta yanında mutlu olduğunuzu bildiğinden sevgilinizden çok hoşlanan arkadaşınız öbür tarafta sizi çok sevdiği her halinden belli olduğundan "çok tatlıymış ya, çok sevdim arkadaşını" diyen sevgiliyi görüveriyorsunuz. görüşler tam tersine dönüyor birden. arkadaşınız "kuzguna yavrusu" düsturundan hareketle sevgilinizi suçluyor sürekli, "o giriyor aramıza, o zorluyor seni" diyor, sevgiliniz "manasız bir çekememezlik bu" diyor vs vs.. ve olaylar gelişiyor...
şimdi yukarıda anlatılanda arada kalan kişiye müstahaktır yaşananlar, çünkü fitili kendisi ateşlemiştir, dengeyi iyi kuramamıştır. ve akıllı bu kutuplaşmada genelde sevgilisinin tarafını tutup arkadaşını anlayışsızlıkla suçlamayı seçer. sorunun kendinde olduğunu bile fark etmediğinden, arkadaşından kendisini uzaklaştırmak için sevgilinin somut bir şeyler yapmamış olduğunu bildiğinden... unutur hayata dair her şeyi paylaşabileceği bir sevgilisi olsa bile onunla yaşadığı sorunları ancak ve ancak arkadaşıyla paylaşabileceğini... arkadaşının kıymetini...
dikkat; bakın burası çokomelli.
devam ediyorum;
- sorunlarından, sıkıntılarından bahsediyorken onu sadece dinlemekle kalırsanız güçsüz biri olduğunuzu düşünecektir, bir şeyler yapmaya gayret gösterin, yollar arayın, bu yollarda da ona eşlik edin, alenen sizden yardım istemeyebilir ama aslında istiyor, bunu aklınızdan çıkarmayın.
- size güvenebileceğini bilsin, ama ona tam olarak teslim olursanız, dünyadaki tek kadınmış gibi davranırsanız çekiciliğinizi kaybedersiniz unutmayın.
- paylaşın, bu çok önemli, acı/tatlı, iyi/kötü başınıza gelen günlük olaylardan sık bahsedin. onunla konuşmaktan keyif aldığınızı hissettirin. kadınların çoğu iletişimin sürekliliğini/kesintisizliğini önemser.
- ciddi bir şeyler düşünüyorsanız bu evrede ailenizle tanıştırmanız gerekecektir, şayet tanıştırmazsanız ciddiyetinizden şüpheye düşmesi an meselesidir.
- o ne kadar yaparsa yapsın, ailesi, çok yakın arkadaşları, hele hele de eski sevgilisi ile ilgili olumsuz görüş beyan etmeyin, bu konularda sessiz kalmak, yalnızca dinlemek lazım. nefret dahi ediyor olabilir, siz kötü sözler söylemekten yine de uzak durun itici olmak istemiyorsanız.
- arada şaşırtın, monoton, sıkıcı bir adam olduğunuzu düşünmesine izin vermeyin, ama çok uçarı bir adam imajı çizerseniz yine uzaklaşacaktır sizden. dengeyi iyi kurmak lazım.
- çok klişe gelecek ama sürpriz yapın, onu sevdiğinizi söyleyin, yemeğe falan götürün ara ara. bunlar gerekli sahiden.
sonuç bölümü içinse söyleyeceklerim şöyle;
şimdi öncelikle sonuçtan kastettiğimiz ilişkinin sonlanması ya da bir üst level'a taşınması. o yüzden her ikisi için de ayrı ayrı konuşmak lazım.
1. ilişkinin sonlanması
a. sonlandırmak istiyorsanız,
- gidin ve bitti, ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum deyin. hissediyorsanız hala ama bir sebepten ayrılmak zorunda iseniz bile en kısa yol budur, böyle yapmanızı tavsiye ederim. anlar ve kabul ederse ne ala, şayet anlamazsa biriyle birlikte görünmeniz gerekecek gözüne. bir ilişki içinde değilseniz bile öyleymiş gibi görünün, böyle olursa sizden çabuk vazgeçecektir.
b. şayet ayrılık size acı veriyorsa, onu geri istiyorsanız,
- hayatında biri yoksa ısrarcı olun, ilişkiniz esnasında yaşanan duygusal anları hatırlatın sık sık, ve pişman olduğunuzu söyleyin, sizin bir hatanız yoksa bile ayrılığa sebep olabilecek, bunu söylemekte fayda var çünkü kadınların bir çoğu "en iyi erkek pişman erkektir" mottosuna inanır. kesin yol değildir, ama hemen hemen denenebilecek tek yol budur. şayet hayatında biri varsa, sessiz olmanızda fayda var, tek bir kere (ya da duruma bağlı olarak ara ara hatırlatılabilir) onu bekleyeceğinizi belirtin. eğer bıçkın anadolu delikanlısı pozları takınırsanız muhtemelen sizden nefret edecektir. gerçi hayatında biri olmasına rağmen siz onu hala istiyorsanız kendinize hakim olmanız zor olabilir hafiften sıyırmış olduğunuzdan da bilemedim ben, orası benim alanıma girmiyor...
2- ilişkinin bir üst level'a taşınması (nişanlanma, evlenme kararsı vs..)
- kadın delirecek, bridezilla olacak, düşünmeyin, he he deyip geçin. düşünürseniz kararınızdan vazgeçebilirsiniz ama karşınızda gördüğünüz kişinin takındığı tavır ve hareketlerinin gerçek karakterini yansıtmadığını bilerek umursamazsanız zafer sizin olacak, düğünden sonra sizin tanıdığınız tatlı sevdicek olacak yine.
ay sonrasını da başka bir gün yazayım. olur mu öyle?
çok eğleniyorum.
esen kalın millet.
devamını gör...
hoşlanılan kadının nude atması
ilişkilerin gittikçe saçma sapan bir hale geldiğinin göstrgesi olan durum. bu arada lucifer aramıza hızlı bir dönüş yapmış gibi hadi hayırlısı.
devamını gör...