günün şiiri
yaşamak, ciddi ve zahmetli
ben yorgunum
saçlarım uzasa da boyuna,
ben kısalıyorum.
bir mıh çakıyorlar
şakağımdan kafatasıma.
hissediyorum
ılık, yavan bir kan ağzıma değen
kahroluyorum.
her şey başka olabilirken
ve
saçlarım uzuyorken boyuna
ben ölüyorum.
devamını gör...
kapuskayı bir üst noktaya taşıyan detaylar
taze ve kaliteli sumak. ve kesinlikle mevsiminde hormansuz yetişmiş lahana.
devamını gör...
dünya tarihinin en kısa savaşı
1896 yılında ingiltere ile zanzibar * arasında 38 dakika süren savaş.
1890'da ingiltere ile almanya arasında heligoland - zanzibar antlaşması imzalanır. böylece tanzanya almanya tarafından kontrol edilecekken, ona bağlı olan zanzibar da ingiltere'ye verilir. elbette ingiltere işini şansa bırakmak istememektedir. kendisi adına çalışacak, kukla gibi yönetebileceği birini görevlendirmek ister. böylece hamad bin thuwaini bu şerefe(!) layık görülür. 3 sene sonra beklenmedik bir şekilde ölür.
hamad'ın, khalid bin barghash adlı kuzeni tarafından zehirlendiği düşünülmektedir. zira bu kuzen, ingilizler tarafından kendisine görev verilmediği halde bir anda hamad'ın yerine geçer ve sultan olur. tabii ki ingiltere buna izin verecek değildir. khalid, geri çekilmesi ve görevi bırakması konusunda uyarılır ve pek tabii ki uyarılara aldırmaz. onun yerine, saraya kendi kuvvetlerini * toplamaya başlar.
ingiltere de boş durmamakta ve savaş gemilerini limana yığmaktadır bu arada. bölgede bulunan baş diplomata tam yetki verilir. gerekli bulduğu ve başarıyla sonuçlanacağından emin olduğu her türlü eylemi yapabileceğine dair izin çıktığına, ingiliz hükümetinin "hep destek, tam destek" modunda olduğuna ilişkin bir telgraf alır.
27 ağustos sabah saat 09.00'a kadar khalid'in çekilmesi konusunda kendisine ültimatom verilir. khalid, saat 08.00'de "hiç niyetimiz yok. zaten bize ateş açacağınızı da sanmıyorum" minvalinde bir yanıt gönderir. fakat sandığı gibi olmaz ve saat 09.02'de ingiliz bombardımanı başlar. aslında 2 dakika içerisinde saray da, 3000 savaşçı da çoktan bozguna uğratılmıştır ama 09.40'a kadar ateş devam eder. khalid arka kapıdan kaçmış, 500 adamı da yaralanmış yahut ölmüştür. ingiltere yine kendisi hesabına çalışacak birini sultan olarak saraya yerleştirir.
khalid alman konsolosluğu'na kaçmayı başarır. ingilizler iade talep etse de istedikleri olmaz ve khalid tanzanya'ya kaçırılır. 1916'da yakalanarak sürgüne gönderilir ama daha sonra doğu afrika'ya geri dönmesine izin verilir ve başlattığı savaş da tarihe "en kısa savaş" olarak geçer.
1890'da ingiltere ile almanya arasında heligoland - zanzibar antlaşması imzalanır. böylece tanzanya almanya tarafından kontrol edilecekken, ona bağlı olan zanzibar da ingiltere'ye verilir. elbette ingiltere işini şansa bırakmak istememektedir. kendisi adına çalışacak, kukla gibi yönetebileceği birini görevlendirmek ister. böylece hamad bin thuwaini bu şerefe(!) layık görülür. 3 sene sonra beklenmedik bir şekilde ölür.
hamad'ın, khalid bin barghash adlı kuzeni tarafından zehirlendiği düşünülmektedir. zira bu kuzen, ingilizler tarafından kendisine görev verilmediği halde bir anda hamad'ın yerine geçer ve sultan olur. tabii ki ingiltere buna izin verecek değildir. khalid, geri çekilmesi ve görevi bırakması konusunda uyarılır ve pek tabii ki uyarılara aldırmaz. onun yerine, saraya kendi kuvvetlerini * toplamaya başlar.
ingiltere de boş durmamakta ve savaş gemilerini limana yığmaktadır bu arada. bölgede bulunan baş diplomata tam yetki verilir. gerekli bulduğu ve başarıyla sonuçlanacağından emin olduğu her türlü eylemi yapabileceğine dair izin çıktığına, ingiliz hükümetinin "hep destek, tam destek" modunda olduğuna ilişkin bir telgraf alır.
27 ağustos sabah saat 09.00'a kadar khalid'in çekilmesi konusunda kendisine ültimatom verilir. khalid, saat 08.00'de "hiç niyetimiz yok. zaten bize ateş açacağınızı da sanmıyorum" minvalinde bir yanıt gönderir. fakat sandığı gibi olmaz ve saat 09.02'de ingiliz bombardımanı başlar. aslında 2 dakika içerisinde saray da, 3000 savaşçı da çoktan bozguna uğratılmıştır ama 09.40'a kadar ateş devam eder. khalid arka kapıdan kaçmış, 500 adamı da yaralanmış yahut ölmüştür. ingiltere yine kendisi hesabına çalışacak birini sultan olarak saraya yerleştirir.
khalid alman konsolosluğu'na kaçmayı başarır. ingilizler iade talep etse de istedikleri olmaz ve khalid tanzanya'ya kaçırılır. 1916'da yakalanarak sürgüne gönderilir ama daha sonra doğu afrika'ya geri dönmesine izin verilir ve başlattığı savaş da tarihe "en kısa savaş" olarak geçer.
devamını gör...
örnek vatandaş (yazar)
örnek vatandaş olduğu kadar da örnek yazar. bence hayatını da örnek insan olarak olarak yaşıyordur.
(bkz: severek okuyoruz efendim)
(bkz: severek okuyoruz efendim)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
simdilik öğrenci 3 seneye doktor belki 7 seneye psikiyatrist
devamını gör...
yazarların en türk özelliği
gazete aldığımda bulmacasını ve eklerini kontrol etmek.
promosyonlu market ürününü satın almak.kolaya yapıştırılmış bardak,çayla birleştirilmiş küp şeker gibi.
park ücreti ödemek yerine dörtlüleri yakmak.
promosyonlu market ürününü satın almak.kolaya yapıştırılmış bardak,çayla birleştirilmiş küp şeker gibi.
park ücreti ödemek yerine dörtlüleri yakmak.
devamını gör...
hiç büyük kadın yazar olmaması
büyüklüğe kim karar veriyor bilmem neyse konu o değil. asırlarca erkek egemen dönen dünyada toplumlar kadına hangi alanda ne kadar yer açtıysa kadın o kadar varlık gösterebilmiş. yazar, bilim insanı, ressam vb... bundan sonraki bütün benzer başlıklarda bu bitmek bilmeyen geyikleri çevirmeden önce bunu aklınıza sokun bence. yanlış yerden bakan bir görüşü düzeltmek için boşuna isim sıralamayın.
devamını gör...
ermiş
halil cibran kitabıdır. bir ermişin uzun yıllar esir kaldığı adadan ayrılmadan önce halka verdiği bilgilerden oluşur kitap. denemelerin hikayeleştirilmiş hali gibidir.
devamını gör...
achoo sendromu
güneşe çıkınca gelen hapşurma isteğidir. ilk insanların mağarada karanlıkta yaşaması ile bağlantısı vardır. mağaradaki tozlu atmosfere maruz kalan insan, ışığa çıktığı zaman burnuna yapışmış tozları temizleme kökenine dayanır.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
domestic birasını yudumlar
bu havada kaşkol boğar
havalar serinledi burada
yaz bitti önümüz bahar
bu havada kaşkol boğar
havalar serinledi burada
yaz bitti önümüz bahar
devamını gör...
çocuk kitabında babayla kızın evliliğinin meşru gösterilmesi
saçmalığa bakar mısınız? bu nedir ya, çocuk kitabı bir de bu. efendime söyleyim bahsi geçen kitabımızda çocuğu olmayan bir baba hocaya gittikten sonra çocuk sahibi oluyormuş. kız çocuğu olan baba yeniden hocaya gidince hocaya şöyle bir soru yöneltiyor "hocam, yetiştirdiğin meyveyi önce kendin mi yersin, yoksa başkasına mı yedirirsin" şu işe bakın ki hoca da şöyle cevap veriyor: "evvela kendin yersin" eve gelip durumu kızına anlatan babaya kızının cevabı ise şu oluyor:"baba hiç öyle şey olur mu, ben senin kızınım, babanın kızıyla evlenmesi olur mu" babası da diyor ki: "olur kızım ben hocaya danıştım"
kanım dondu bu nasıl bir hikayedir ya? fark edilince tabii 6 bine yakın baskısı imha edilmiş. kim bilir böyle iğrenç alt metinleri olan kaç tane kitap var piyasada. rica ediyorum çocuklarınıza kendinizin okumadığı hiçbir kitabı okutmayın.

buradan
kanım dondu bu nasıl bir hikayedir ya? fark edilince tabii 6 bine yakın baskısı imha edilmiş. kim bilir böyle iğrenç alt metinleri olan kaç tane kitap var piyasada. rica ediyorum çocuklarınıza kendinizin okumadığı hiçbir kitabı okutmayın.

buradan
devamını gör...
anlam iyileşmesi
bir dönemde anlamı kötü olan bir kelimenin zamanla iyi-olumlu anlamlara gitmesi.
dilbilim konusu olan bu kavram anlam değişmeleri konusu içerisinde yer alır.
dilbilim konusu olan bu kavram anlam değişmeleri konusu içerisinde yer alır.
devamını gör...
türk mü türkiyeli mi sorunsalı
ben türküm, benim sınırlarım yok. ben sadece türkiyeli değilim, her yerde türküm. beni diğer türk ülkelerinden türkiyeli diyerek ayıramazsın, koparamazsın, sınırlandıramazsın.
devamını gör...
zalim
yalın'ın efsane şarkısı.
devamını gör...
ağustos böceği
çok severim. çocukken, ellerimi birbirine sürtüp, o sesi taklit edip yakalardım onları. ot yedirirdim onlara.
ağzına dayayınca yiyor şeker şey. bir kaç gün saklardım onları kibrit kutusunda.
hala seslerini duyunca yapıyorum. hep düşüyorlar.
ağzına dayayınca yiyor şeker şey. bir kaç gün saklardım onları kibrit kutusunda.
hala seslerini duyunca yapıyorum. hep düşüyorlar.
devamını gör...
yazılışı ingilizce okunuşu türkçe sözler
can deem at team can deem bull doom (smile)
devamını gör...
islam'ı bilmeyen yazarların islam'ı kötüleyici başlıklar açması
islamı bilmeden müslümandım.öğrenince ateist oldum. bunlar da her bilimi yutmuş gibi bizi bilmeden inkar etməklə itham ediyor. ben islamın iddialarına kurandan dəlil aramaya çıkınca ateist oldum. yolu açan ilk uydurma bilgi de islamın köleliği yasakladığı yalanı. kuranda bir tane kölelik yasaktır ayeti bulamayınca koptu kayış. kuran tekrar tekrar okuyup araştırdım ve sonu. bu. bu saatten sonra sizin iddialarını sivri sinek
devamını gör...
tek kelime ile kendini anlat
pollyanna.
devamını gör...
halam geldi
cidden hala böyle şifreler kullanan kaldı mı ya dedirtti bu başlık bana.
devamını gör...
