türk mü türkiyeli mi sorunsalı

türkiyeli kelimesi aslında çok daha mantıklı gelmekte fakat türkiye kelimesinin anlamı türklerin yaşadığı ülke anlamına geldiği için türk demekte de sakınca yoktur.

ne mutlu türküm diyerek 100 yıl önceden cevabı verilmiş başlık.

osmanlı devleti içinde türklerin ağırlıklı olarak yaşadığı bölgeler balkanlar ve anadoluydu. balkan savaşlarının ardından balkan toprakları büyük oranda elden çıkınca anadoluya büyük bir göç dalgası oluştu. imparatorluğun son kalesi konumunda olan anadolu ezici olarak türklerden oluşsa da osmanlı toplumundan da hatırı sayılır gayri müslim barındırıyordu.

batıya karşı yürüttüğümüz ulusal kurtuluş savaşında bizim dayandığımız temel, türklerin çoğunlukta olduğu anadolu coğrafyasını yönetmek hakkımızın olduğudur. o dönemde aynı osmanlı gibi çıkıp içimizde farklı etnik kökenden gelen unsurlar var deseydik anadoluyu sevr örneğinde olduğu şekli ile böleceklerdi.

mustafa kemal'in milliyetçilik tanımı etnik değildir desek de herkesi x kökenli türk olarak kabul etmek pratikte çalışmadı.

ben türk olduğumu düşünüyorum ama şöyle bir teste girsek belki başka bir şey çıkar bilemem.



benim için kimsenin etnik kökeni önemli değil. kürtçü arkadaşım da oldu türkçü arkadaşım da. bana göre ikisi de eşit oranda yanlışta.

önemli olan yaşadığınız topluma ne kattığınız.

bu tartışma 2010 öncesinde başladı. taraf, t24, diken, birikim gibi yayın organlarında tartışıldı. özellikle sosyal ağlarda, liberaller ile radikal kemalistler birçok kez karşı karşıya geldi. milenyum jenerasyonu bilmez, doğaldır.

bu tartışma yeni anayasa tartışmaları kapsamında anayasada milletimizi nasıl tanımlayacağımızın tartışmasıydı. onun dışında bir şeyin konusu olması da saçmadır ve bence diye başlayan cümlelerle konuşulamaz. isteyen kendini istediği gibi tanımlar. ister kürt ol türküm de, ister türk ol aborjinim de.

türk ve türkiyeli, iki anayasal tanım da beni rahatsız etmez.

rusa rusyalı
almana almanyalı demek gibi.
o yüzden türk tabiki.

isteyen türk'tür. isteyen türkiyeli.
devletin anayasasına göre türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan herkes türktür. doğruluğuna kendi içimde hala karar verebilmiş değilim.
türk değilim kürdüm diyene de saygı duyuyorum. yeter ki türkiyeli kimliğini kabullensin, yaşadığı topluma, devlete hizmet etsin, ayrılıkçı tavırlarda bulunmasın.
bulunursa da, ben türk'üm. her türlü karşısındayım. çünkü ırkını öne çıkarıp laga luga yapacaksa eğer ben de armut toplamayacağım. sonuçta türk de olsam türkiyeliliği kabullenmişim, seni de kabullenmişim. sen de kabullen bir zahmet. kabullenemediğin yerde devlete baş kaldırmışsındır. ister türk olsun, ister çerkes, ister kürt; türkiyeliliğe baş koymuşsa o tavırlara da karşı koyar.

rus mu rusyalı mı veya ingiliz mi ingiltereli mi deriz diye bir bağlantı kurarsak sanırım türküz.

türksoylu diğer devletlere gidildiğinde nerelisin sorusuna türkiye türk'üyüm şeklinde cevap vermek gibi bir durum haricinde anadolu'da "türk" ifadesi türkiye vatandaşı anlamını karşılamaktadır.

türkiye de kürt olan yurtdışında turktur. zira pasaportunda öyle yazıyor. paradoksal bir durum. bence türklüğü aşağılayan kişi türk pasaportu kullanmasın. kürtleri aşağılayan da insan sayilmasin.

olmayan sorunsaldır. zira türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese türk denir. rusya'dan gelip alanya'ya yerleşip türk vatandaşlığı alan kişi de o noktadan sonra türktür mesela. nasıl ki fransalı, ingiltereli, almanyalı yoksa türkiyeli de yoktur.

türklük siyasi bir tanımdır. etnik bir topluluğun adı değildir. etnik olan oğuz, türkmen, yörük vesairedir.

türk! türkiyeli diye bir ifade yoktur.

ne mutlu türküm diyene.

çoğunuzun fikrini bir örnekle çürütmek istiyorum. bir defasında türklük tanımının doğru yapılması önem arz ediliyor.

örneğin, "ben türküm." cümlesini kurmazsınız. "has türküm." veya "türk oğlu türküm." dersiniz. osmanlı'dan bu yana ülkemiz her zaman kozmopolit bir yapıya sahipti.

ulu önder mustafa kemal atatürk'ün "ne mutlu türküm diyene" sözünü kendini türk hisseden herkes türktür diye devam ettirdiğini de hatırlayalım.

yani demem o ki burada hepimizin aslında alıştığı bir anlam ayrımı var arkadaşlar. elbette türk, ırk ismidir amma velakin özünde yatan şey, sizin "türkiyeli" diye tabir ettiğiniz kavramı karşılamasıdır.

bana birazdan "olur mu ya, biz ulus devletiyiz." diyecekler olacaktır. haklısınız ancak bu insanları ayrıştırabileceğimiz veya etnik kimliğine dil uzatarak tecavüz edebileceğimiz anlamına gelmiyor.

anlaşmamız gereken bir nokta da ananızın babanzın bile nereli olduğunu seçememiş olmasıdır. bu sebeple hiçbir ırkın bir diğerine üstünlüğü yoktur.

bakın, bu fikirde olan bendeniz, türkiyeli sözcüğünü kınıyor, gazi paşanın sözünden çıkmıyorum.

ulusalcılara göre türkiyede yaşayan herkes türktür.ülkücülere göre türklüğün şartı müslümanlıktır. solculara göre bunların bir önemi yoktur.
bu sorular üzerinden gidelim.türk kimdir?
türk şüphesiz türkçe konuşan, türk kültürü ile yetişmiş ve en önemlisi başka millete aidiyet hissetmeyendir.ayrıyeten soyca türk olandır. zaten bugün ki durumda kime milletini sorarsanız söyler.başka millete aidiyet hisseden çıkar 'ben kürdüm', der.

türk yukarıda bahsettiğim şartları sağlayanlara denir.
türkiyeli ise türkiyede yaşayana denir ve bu tatlı su solcuları ile komüniklerin herzesidir.laf başı halkların kardeşliği çığıran bu arkadaşlar, yine laf başı geldiğinde türk düşmanlığı yapmaktan çekinmez.yine bu soru, türk mü türkiyeli mi sorusu da böyle bir amacın sonucudur.
türkiyeli diye bir kavram yoktur.dünyada doğmuş herkesin bir milliyeti vardır ve ona göre adlandılır.bu tartışması yapılmaması gereken saçma bir konudur.ayrıca bazı milletlerin eziklik duygusundan da kaynaklanır.
ve nitekim türkiyede yaşayan herkesin türk olarak adlandırılması yanlıştır. soyca türk olmayan bir suriyeli türk vatandaşlığı ile bu memleketin öz evladı ile aynı hakka sahip oluyor ve yurtdışında bir suç işlediğinde suç türk milletine kalıyor. bunun örnekleri çoktur.

'nasıl hissediyorsa öyledir' diye cevap verdiğim sorunsal.

'ah bu türk yanım benim
hititlerden başlayarak…
ah bu ermeni yanım
çok konuşkanım, çok susarak…
ah, bu azeri yanım benim
yalnızlığı türkülere katarak…
bu gürcü yanım benim
ekmek ve şarabı kutsayarak…
ah, bu rum yanım benim
ağıt söyler oynayarak…
ve ah bu laz yanım,
hoyrat, lacivert, matrak…
ah, bu arnavut yanım benim
sevdasını yüreğine bir bıçakla kazarak…
ah bu boşnak yanım benim
yarasına zeytin dalı sararak…
ah, bu tatar yanım benim,
atımın toynaklarında savrulur toprak…
ah bu yahudi yanım benim
çalışırım tapınarak,
tapınırım ağlayarak…
ah, bu arap yanım benim
mümin,cesur, korkak…
ve kürt yanım
yoksulluktan kaçarak,
dağlara sığınarak…
ah bu çerkes yanım benim ah
bin yıldır savaşarak
ah bu insan yanım benim
ah bu insan yanım
boynumda bir çıngırak…'

anadolu/ ( çetin öner)

tabi ki 'türk'tür

ne zaman ki turkiye devleti dunyada guclu bir pozisyona sahip olur, o zaman vatandaslari kendini turk hisseder ve turkum der. bugun hic bir amerika vatandasi kendisini etnik kokeniyle nitelemez. siyahi da, beyazi da, kizili da kendisine amerikan der. turkiye de guclu bir devlet olsun, vatandaslari da kendine turk desin. aksi takdirde birakin lazin kurdun kendine turk demesini, soy olarak turk oldugunu dusunen bile turkum demekten cekinirse sasirmam.

vatandaslik ile irk arasinda ki ayrimi gosteren sorunsal.

of yine şovenlik kasılıyor. başıma ağrılar girdi. dünyanın hiçbir dilinde bir insana milliyeti sorulmaz. nereli olduğu sorulur. sen de türkiyeliyim dersin hangi dilde cevap veriyorsan. yurt içinde istediğini dersin.

bu arada dileyen birinin ibret-i alem için dna analiz masrafını ben karşılayacağım. gönderelim bakalım soyu ne kadar türkmüş. öyle bir şey kalmadı arkadaşlar. sizin orta asya'da diğer kültürlerle kaynaşmamış kımız içen, at üstünde ceviz kıran insanlarla genetik veya kültürel hiçbir alakanız yok. var diyorsanız delisinizdir.

nasıl hissediyorsa öyle söylenilsin dediğim durumdur.

birini tercih eden faşist, diğerini tercih eden bölücü diye yaftalanmasın o yeter bize...