“insan ancak yalnız olduğu sürece bütünüyle kendisi olur: o halde yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez; çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür.”
“toplum bir ateşe de benzetilebilir; akıllı kişiler uygun bir uzaklıktan ısınır ama içine düşmezken, budala kişi, önce kendini yakıp sonra da yalnızlığın soğukluğuna sığınır ve ateşin yakıcılığından şikayet eder.”
artur schopenhauer-yaşam bilgeliği üzerine.

bazı insanlarda görülebilecek durumdur. bazı insanlar yalnızlığa öcü gözüyle bakarlar ancak herkes sosyal olmak zorunda mı? herkes mutlu olmak için insanlara ihtiyaç duymak zorunda mı? değil. baterim, kitaplarım, dizilerim, filmlerim, oyunlarım, müziklerim ve içkilerim çoğu insandan daha mutlu eder beni. tabi az önce saydıklarımın yerini tutamayacağı insanlar da var. kısacası denge önemlidir arkadaşlar. orta yolu yakalamalısınız.
devamını gör...

yağcılarda inecek var demeyin bana ama ben bu sözlüğe girince baya mutlu oluyorum ve tebessüm ettiriyor bana. ne yapayım, hepinizin adını yazayım mı şimdi?
devamını gör...

bir x kuşağı olarak katıldığım kampanyadır**
devamını gör...

durmak yok yola devam.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tez canlı bir insan olarak ruhumu daraltır. hadi biraz daha hareket,ha gayret!
devamını gör...

cinsiyet üzerinden onyargi ile açılan başlıklar, başka sözlükler hakkında konuşmak, biz eskiden orda burda bunları yapardık havaları, yazar kavgalarının akışa taşınması, saygısız, düşüncesiz ifadeler, aklına gelen her saçmalığın ifade özgürlüğü adı altında diğerlerine dayatilmasi. gibi durumlardir bana göre.
devamını gör...

bu cigi dizi ateş, su , hava ve toprak olmak uzere dort elemet üzerine kurulmustur. ateş ulusunun dünyaya hakim olma isteğiyle kendilerinden sonra gelen avatarın hava bükücü olduğunu ogremesiyle ates ulusu butun hava bükücüleri öldürmüştür. sadece avatarı öldürememiştir. bunun nedeni ise avatar olduğunu çok erken bir yaşta öğrenmesi ve avatar olduğu icin arkadaşları onu dışladığı ve ateş ulusu hava tapınagını yok etmeden önce o hava tapınağından kaçmıştır. okuyunca evet cok cocukca geliyor ama izlediginizde oyle olmadığını anlayacaksınız.

bence bu cizgi dizde hersey o kadar muhteşem yapılmışki cigi dizide evlerin yapılışı ,karakterlerin giysileri, hava, toprak, su, ateş bükme teknikleri bile o ulusla bir bütün içindedir. örnek verirsem toprak bükücüler. giydikleri kıyaferler genellikle kahve tonları ve yeşil tonlarından oluşmaktadır. toprak bükmeleri hava ve su gibi yumşak,naif hareketler yerine daha serttir. evleri ise topraktan yapılmıştır. ateş ulusunun mesela kıyafetleri kırmızı tonda ve evleri tahtdandır. böyle daha çok örnek verilir..

benim en cok hoşa giden şey her elementin bükme yetnekleri dışında başka seyleride büküyor olmaları. tohp'un metal bükmesi mesala, çok güzel bir sey degilmi. kataranın kan bukmesi gibi gibi.

cizgi dizi de ben her ne kadar iroh amcamız öğütlerini çok anlamasamda güzel öğutler vermektedir. izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum
devamını gör...

kafa sözlükte ünlü olmak için kriterlerin neler olduğu.
benim yazdıklarım olmuyor onu anladım da, olanlarda olanları görmek için kaç fırın daha ekmek yemeliyim diye hesap kitap yapıyorum. günde 1 dilim ekmek tüketebiliyorım, 70 yaşına kadar yaşasam, 25 senede 40 fırın ekmek yiyerek başarabilirim de, ya o kadar yaşayamazsam, o kadar kafa sözlükte yazıp, ünlü olmadan ölürsem gözlerim açık gidebilirim.
devamını gör...

ilk duyduğum şarkıya günlerce yaptığım.
d vitamini gibi depoluyorum.
son favorim olan emir can iğrek'in son şarkısını, en az iki hafta non stop dinlerim
devamını gör...

gittiğini öğrendiğim ve nedenini merak ettiğim yazardır.
güzel muhabbet ediyorduk, nereye gittiniz efendim? hesabı açıp nedenini mesaj olarak atıp sonra tekrar kapatmasanız mı acaba?
devamını gör...

iran sinemasının başyapıtlarından bir tanesidir" kaplumbağalar da uçar " yönetmen bahman ghobadı'nın hem senaryosunu yazıp hemde yönettiği bu film, oscar adaylığı ile birlikte sayısız ödül kazanmış bir başyapıtır.bu güne kadar çocuk kadrosundan oluşan en iyi savaş filimi olabilir.

çocukluğundan ve çocuğundan vazgeçmiş bir anne. uçurumun kenarına defalarca gidip gelmek ,gelecek umudu kırmızı balık olan bir bebek, bu şartlarda yaşayabilmenin yolu elbet mayın toplamak ve onu satarak para kazanmaktır.ırak-abd savaşının acımasızlığını gösteren filmde, evet onlar gerçekten uçar ve uçucaklarda ! demeden bitiremiyor insan filmi..onların uçabilceklerini hayal etmek bile çok güzel..evet o gaz maskesi onlara yetmeyecek belki ,evet onlar mayın toplarken bir bacaklarını yada bir kolunu daha kaybedecekler ama savaş anında onlar uçacaklar hemde çok yükseğe ,bir kuştan yada bir amerikan jetinden daha çok sevindirici ve coşkulu bir şekilde uçacaklar, en azından bu filmi izleyen herkes onların uçtuğuna inanacak..nereye olduğunu bilmeye gerek yok, uçtukları sevincinin yanında sönük kalacak düşünülmeyecek bile.
devamını gör...

progressive rockın bendeki soluğunu oluşturan grup. asia minor'de bu türün en güzel dokunuşları mevcut. türkler ve fransızlar birleşip adeta yeniden yontmuşlar müziği, müzik ise ne yonttukları parça ne de bu parçadan arta kalanlar. müzik doldurul-a-mayandan meydana gelip nüfuz ediyor.

üyeleri eril tekeli, robert kempler, setrak bakirel ve lionel beltrami'den oluşan asia minor kendi devriyle sınırlı kalamayacak kadar zengin ama ulaşılamamış. erişilememesinden onlar değil ulaşamayanlar sorumludur deyip topu boşluğa doğru atıyorum.


"bir ömür boyu sessizlik için gerçek sonsuzluğu aradım"
devamını gör...

şimdi uzaklardasın
gönül hicranla doldu
şimdi uzaklardasın
gönül hicranla doldu
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu
devamını gör...

kupa kızı sinek valesi.
devamını gör...

ateşböceklerinin mezarı
çok acıklıydı. final sahnesi yüzünden kendime gelemedim. tavsiye edilir.
devamını gör...

abi yiyor içiyor ana yemekti tatlıydı hiç kilo almıyor ben su içsem alıyorum.
devamını gör...

(bkz: viktor frankl) tarafından yazılmış, hayatın anlamı, varoluşsal sancı, logoterapi, psikoterapi konularında yazılmış en iyi kitaplardan biri bence en iyisi. kitap iki bölümden oluşuyor. ilk bölümünde viktor frankl ikinci dünya savaşı sırasında auschwitz toplama kampında yaşadıkları ölüm kalım mücadelesini olay olay anlatıyor. auschwitz deyince aklınıza ne geliyor? nazi'ler tarafından sırf yahudi oldukları için toplanan insanların işkence edildiği, katledildiği, ölüme terk edildiği hatta üzerlerinde deneyler yapıldığını bildiğimiz bir toplama kampı. yazar viktor frankl'da bu kampta yaşam mücadelesi vermiş. ve totalde şundan bahsetmeye çalışıyor yaşamak için bir nedenin varsa bir yaşama amacın varsa hayatta kalıyorsun. ama yaşamak için bir nedeni amacı olmayanlar daha erken ölüyor hatta intihar edip ölüyorlar. "yaşamak için bir nedeni olan hemen hemen bütün nasıllara katlanır" sözü bu kitapta geçiyor ve çok iyi anlatıyor her şeyi. viktor frankl yazmakta olduğu kitabı ve bu kampta yaşadıklarını, üzerinde çalıştığı terapi yöntemini düşündüğü ve bir yaşama amacı olduğu için hayatta kalmış ve bize bu ölümsüz eseri ve de logoterapi adını verdiği psikoterapi yöntemini kazandırmıştır.
kitabın ikinci bölümü bu logoterapi yöntemini ve tekniklerini anlatmış. uygulamaları örneklerle bahsetmiştir. bu terapi yöntemini ilk bölümde yaşadıkları üzerine de geliştirmiştir. hayatın anlamı nedir, yaşama amacımız nedir, yaşama yöntemimiz ne olmalıdır gibi sorulara verilen yanıtlardan oluşuyor. ruh sağlığı alanında buna üçüncü viyana okulu da deniyor. bir tür varoluşçu psikoterapi yöntemidir logoterapi. varoluşsal kaygı'ya anlam üzerinden yanıtlar vermeye çalışıyor. anlam odaklı sorular soruyor.
devamını gör...

umut tükenince hayat da tükenir normalde. ama bunun tersi bir millettiz. takdir edilesi.
devamını gör...

hakkında tanım yapmamın imkansız olduğu, büyük yazar diyerek gücünü küçümsemenin ayıp olduğu ve kitaplarını övmenin beyhude bir çaba olduğu gerçeklerinin elimizi kolumuzu bağladığı übermensch’dir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kurt vonnegut hakkında yazı yazarken yazdığınız her şeyin boş olduğunun bilincinde olmalısınız zira o yazılması gereken her şeyi yazmış, söylenmesi gereken her şeyi söylemiş, dünya üzerindeki görevini tamamlayıp edebiyat tanrıları arasındaki yerini almıştır.

kendisi ile aynı dünya üzerinde tam yirmi beş sene yaşamış olmanın verdiği muhteşem duygu ile eğer bir gün ölürsem ve eğer öteki dünya diye bir yer varsa nereye gideceğimi umursamayacağım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kurt vonnegut okunur ve ona hayran olunur. paldır küldür yuvarlanmanıza neden olacak muhteşem bir hikaye de yazmıştır, sizi bir kedi beşiğinin içine hapsedip dünyayı sorgulamanıza neden olacak bir roman da. mezbaha no: 5’te dünyanın nasıl bir kesimevi haline gelebileceğini galapagos’ta ise nereye doğru evrildiğimizi anlatmıştır.

daha fazla hakkında konuşup hayranlığımın saçmalamama neden olmasına izin vermeyeceğim. çünkü bu üstinsan ile ilgili bir şeyler yazmaya her başladığımda kalemimden haddinden fazla coşkulu cümleler dökülüyor o yüzden kurt vonnegut ile ilgili son sözüm:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

so it goes...
devamını gör...

nusr-et'e alternatif aradığımız et lokantalarının isimlerinin bulunduğu başlıktır.
(bkz: işte cesar-et işte feras-et işte fazil-et)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim