yazarların itiraf köşesi
ben aşk hayatımda iflah olmaz bir kaos bağımlısıyım. buhranlı, kaotik, depresif, varoluş bunalımı hiç geçmeyen adamları hayatıma alıp kendi buhranlarımı da onlara katıp sürekli felaket ötesi ilişkiler yaşamaktan içten içe keyif alıyorum.
çok yazdırıyor çünkü, tutku, hasret, buhran, mutsuzluk bunlar çok yazdırıyor insana... mutlu aşkların şiiri olur mu ki?
belki de şiire olan tutkum yüzünden toksik ilişkilere bu kadar tutkunum bilmiyorum.
aslında hayatta bir eşik var, bir yol ayrımı var. sanki bir kere insan yanlış yola girince bir daha dönemiyor. belki de bende çok uzun zamandır yanlış yoldayımdır. zamanında sağlıklı, düzgün ve mükemmel ilişkimi yarı deli ve oldukça bencil bir deha için heba ettikten sonra bir daha dikiş tutmadı aşk hayatım. aslında dikiş tutsun da istedim mi bilmiyorum...
sonuç olarak artık mutlu bir ilişkim olacağına da pek inanmıyorum.
çok yazdırıyor çünkü, tutku, hasret, buhran, mutsuzluk bunlar çok yazdırıyor insana... mutlu aşkların şiiri olur mu ki?
belki de şiire olan tutkum yüzünden toksik ilişkilere bu kadar tutkunum bilmiyorum.
aslında hayatta bir eşik var, bir yol ayrımı var. sanki bir kere insan yanlış yola girince bir daha dönemiyor. belki de bende çok uzun zamandır yanlış yoldayımdır. zamanında sağlıklı, düzgün ve mükemmel ilişkimi yarı deli ve oldukça bencil bir deha için heba ettikten sonra bir daha dikiş tutmadı aşk hayatım. aslında dikiş tutsun da istedim mi bilmiyorum...
sonuç olarak artık mutlu bir ilişkim olacağına da pek inanmıyorum.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
günümüzde kullandığımız tanrı sözü, orhun yazıtları'nda ilk okunan kelime olan tengri'den gelir. aynı zamanda bu kelime çin kaynaklarında da geçen en eski türkçe kelimelerdendir. kökenine inecek olursak teng- / dön- ve tengir-/döndür- fiilinden geldiği düşünülüyor. sondaki nazal n sesinin önündeki e sesini etkileyerek ö şekline getirmesi olağan bir durum. ayrıca anadolu' da ipi sarma işleminde kullanılan aletin adının tengirek olması ve dönerek işlevini yerine getirmesi gibi pek çok örnek var. türkler evrendeki her şeyin döngüsünün farkında olarak, bu döngünün sebebi olduğunu düşündükleri yaratıcıya "döndüren" yani tengri demekte ne kadar da güzel etmişler.
devamını gör...
pandemi sonrası artan düğünler
sokakta her gün davulların çalınması, önüne gelenin evlenmesi, abim dahil birçok kişinin hazırlıklar yapması sonucunda fark ettiğim durumdur.
devamını gör...
çarşı izni
kıbrıs gibi denetlemelerin bitmek bilmediği bir yerde yapıyorsanız sık sık kilitlenir.
kişisel ihtiyaçlarınızı temin edemezsiniz.
kişisel ihtiyaçlarınızı temin edemezsiniz.
devamını gör...
evde kot pantolonla oturmak
eve gelir gelmez ev kıyafeti giymezsem panik atak geçiriyorum resmen.
devamını gör...
türk halkının yüzde 60'ı aptaldır
82 anayasası referandumu sonrası söylenmiş aziz nesin sözüdür. kenan evren anayasası %92 çoğunlukla kabul edildiği için, bu halkın %92’si aptaldır diyecektim de dilim varmadı der ayrıca.
devamını gör...
14 mayıs 2021 zaytung kısırlaştırma haberi
gülme krizine sokan haberdir. aşılandım maskesine atfen yapılmıştır. 
haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
sağlıklı, huzurlu güzel günler görmeniz dileğiyle.
nice senelere.
nice senelere.
devamını gör...
nihilist
nihilistler her şeyi anlamdan ve değerden yoksun tutarlar.
varlığı her şekliyle şüphe ile karşılar ve hatta yok sayarlar. nihilistler'in değer küçültme anlayışı tepkilere yol açmıştır. yaşamı küçümseyen reddeden bir davranışın insanları mutsuzluğa sürükleyeceği inanılıyor. fakat bu kadar sorgulama yapan insan birbirini daha iyi anlayabilir ve yaşamda bu ortak duygularla bağ kurup anlaşabilir.
ben yalnızlığın vücut bulmuş haliyim. bir çok insan yalnız ve bunun acı verici olduğunu düşünüyor. herkes aynı yoldan geçiyor ve kader yalnızlığını paylaşıyor. belki de aynı dili konuşuyorlardır.
insanın temel hedefi kendini bulmaktır. nihilistler için o yükte çok ağırdır.
tabii ki acı çekeceksin görmenin bedeli budur. insan çok çetrefilli bir yoldur o yola ulaşmak zordur. ama genelde ulaşmak değil yolculuk etmeyi sever. (bkz: arzu ettiği şeyi değil arzusunu sever.)nihilistlere göre o yol aşılmalıdır. o yüzden insanları, hayatı sorgulamaktan kaçamazlar. insan ister... ona sunulan hayatı değil ama kendi yarattığı hayatı. bu nokta da nihilist bakış açısı bir çok şeyi inkar eder. sonuç olarak nihilizm de şüphe vardır. şüphe bilinmezliktir. ama bu bilinmezlik karamsarlık ta olabilir umutta. insanı asıl delirten şey bildikleridir.
nihilist düşünceyi benimseyen düşünürlerden bazıları; friedrich nietzsche , jean paul sartre , (bkz: albert camus) , neyzen teyfik.
varlığı her şekliyle şüphe ile karşılar ve hatta yok sayarlar. nihilistler'in değer küçültme anlayışı tepkilere yol açmıştır. yaşamı küçümseyen reddeden bir davranışın insanları mutsuzluğa sürükleyeceği inanılıyor. fakat bu kadar sorgulama yapan insan birbirini daha iyi anlayabilir ve yaşamda bu ortak duygularla bağ kurup anlaşabilir.
ben yalnızlığın vücut bulmuş haliyim. bir çok insan yalnız ve bunun acı verici olduğunu düşünüyor. herkes aynı yoldan geçiyor ve kader yalnızlığını paylaşıyor. belki de aynı dili konuşuyorlardır.
insanın temel hedefi kendini bulmaktır. nihilistler için o yükte çok ağırdır.
tabii ki acı çekeceksin görmenin bedeli budur. insan çok çetrefilli bir yoldur o yola ulaşmak zordur. ama genelde ulaşmak değil yolculuk etmeyi sever. (bkz: arzu ettiği şeyi değil arzusunu sever.)nihilistlere göre o yol aşılmalıdır. o yüzden insanları, hayatı sorgulamaktan kaçamazlar. insan ister... ona sunulan hayatı değil ama kendi yarattığı hayatı. bu nokta da nihilist bakış açısı bir çok şeyi inkar eder. sonuç olarak nihilizm de şüphe vardır. şüphe bilinmezliktir. ama bu bilinmezlik karamsarlık ta olabilir umutta. insanı asıl delirten şey bildikleridir.
nihilist düşünceyi benimseyen düşünürlerden bazıları; friedrich nietzsche , jean paul sartre , (bkz: albert camus) , neyzen teyfik.
devamını gör...
deliler gibi aşık olunan sözlük yazarı
devamını gör...
lev troçki
ekim devrimini yapan iki isimden biridir, diğeri lenin.
troçki, devrim öncesinde kızıl orduyu kuran, sonrasında ise başkomutan olarak görevini sürdüren bir isimdir. dolayısıyla ekim devrimi'nde 2. adam olsa da silahlı kuvvetlerin birinci adamı olarak görülürdü. dahası lenin'in ölümü sonrasında stalinle iktidar mücadelesine girmiş, kaybetmiştir. kızıl ordu'nun üst düzeyleri tarafından "ordu sizin yanınızda ne yapmamızı istersiniz?" dendiği rivayet olunur. kurucusu olduğu düşünülürse bu rivayet çok da yanlış-yalan durmamaktadır.
üstüne döneminde ki bir çok savaş gören komutan gibi "savaştan nefret" etmektedir. ordu yanında olmasına rağmen bir kalkışma/darbe yapmamasından ve kabaca diğer ülkelere asker yollamak yerine, o ülkelerdeki komünist-sosyalistleri destekleyelim argümanlarını savunmuştur. stalin'le en büyük ayrışmalarından biride budur. devamında stalin orta asya ve bazı balkan ülkelerine harekat düzenleyecektir.
stalin'e diğer bir eleştiriside aralarındaki gerilim daha kavga olmadığı dönem bazı yetkilerini stalin'in kendi eline alması, merkezileşmesine karşı eleştiri getirmesinden kaynaklanmaktadır. zaten troçki sonrası stalin daha da durumu abartacak/arttıracaktır.
sözün özü burada yazılan oldukça kaba-sığ eleştiriler olmakla birlikte, devamında kaçak olarak gittiği ülkelerde stalin özelinde sert eleştiriler getirmeye devam etmiş, batı medyası tarafından da bu eleştirileri ssbc'ye karşı kullanılmıştır. bundan dolayı kimi marksistler tarafından "hain", "maşa", "satılmış" vb. sert eleştiriler alırken kimi marksistlerce de "doğruyu söyleyen", "haklı" olan vb. argümanlarla anılır.
sözün özü güneşle ilgili sözü popüler olsa da bana kalırsa en değerli sözü: "sbbc, ne yazık ki uzun zaman önce yıkıldı. ne zaman mı? devrimci devrimciyi vurduğu zaman" dediğini nerede olduğu hatırlamasamda söylediği rivayet olunan bir sözdür. eğer söz ona aittse haklıdır.
kendisini anlamak için bana kalırsa "her devrim kendi çocuğunu yer" (danton) ya da "körün gözü açıldığında ilk kırdığı şey bastonudur" sözündeki gibi bir duruma düştüğüne inandığım şahıstır. ve yazık ki tarihe kendisini "gri" olarak kabul ettirememiş, bir kısma göre "beyaz/bembeyaz" bir kısıma göre "kara/ kapkara" bir karakterdir.
tarih doğası gereği bitendir ancak bir şekilde stalin-troçki optimum noktada uzlaşılabilselerdi: ssbc ya daha uzun ömürlü olurdu ya da daha güçlü olurdu.
edit: dizisini izlemedim, netflix'e güven duymadığım için.. ancak dizide kadın düşkünü olarak resmedilmiş.. bu doğrudur-yanlıştır? bilemiyorum. işin aslı umrumda da değil, kızıl ordu'yu kuran bir zihin benim daha çok ilgimi çekiyor.
troçki, devrim öncesinde kızıl orduyu kuran, sonrasında ise başkomutan olarak görevini sürdüren bir isimdir. dolayısıyla ekim devrimi'nde 2. adam olsa da silahlı kuvvetlerin birinci adamı olarak görülürdü. dahası lenin'in ölümü sonrasında stalinle iktidar mücadelesine girmiş, kaybetmiştir. kızıl ordu'nun üst düzeyleri tarafından "ordu sizin yanınızda ne yapmamızı istersiniz?" dendiği rivayet olunur. kurucusu olduğu düşünülürse bu rivayet çok da yanlış-yalan durmamaktadır.
üstüne döneminde ki bir çok savaş gören komutan gibi "savaştan nefret" etmektedir. ordu yanında olmasına rağmen bir kalkışma/darbe yapmamasından ve kabaca diğer ülkelere asker yollamak yerine, o ülkelerdeki komünist-sosyalistleri destekleyelim argümanlarını savunmuştur. stalin'le en büyük ayrışmalarından biride budur. devamında stalin orta asya ve bazı balkan ülkelerine harekat düzenleyecektir.
stalin'e diğer bir eleştiriside aralarındaki gerilim daha kavga olmadığı dönem bazı yetkilerini stalin'in kendi eline alması, merkezileşmesine karşı eleştiri getirmesinden kaynaklanmaktadır. zaten troçki sonrası stalin daha da durumu abartacak/arttıracaktır.
sözün özü burada yazılan oldukça kaba-sığ eleştiriler olmakla birlikte, devamında kaçak olarak gittiği ülkelerde stalin özelinde sert eleştiriler getirmeye devam etmiş, batı medyası tarafından da bu eleştirileri ssbc'ye karşı kullanılmıştır. bundan dolayı kimi marksistler tarafından "hain", "maşa", "satılmış" vb. sert eleştiriler alırken kimi marksistlerce de "doğruyu söyleyen", "haklı" olan vb. argümanlarla anılır.
sözün özü güneşle ilgili sözü popüler olsa da bana kalırsa en değerli sözü: "sbbc, ne yazık ki uzun zaman önce yıkıldı. ne zaman mı? devrimci devrimciyi vurduğu zaman" dediğini nerede olduğu hatırlamasamda söylediği rivayet olunan bir sözdür. eğer söz ona aittse haklıdır.
kendisini anlamak için bana kalırsa "her devrim kendi çocuğunu yer" (danton) ya da "körün gözü açıldığında ilk kırdığı şey bastonudur" sözündeki gibi bir duruma düştüğüne inandığım şahıstır. ve yazık ki tarihe kendisini "gri" olarak kabul ettirememiş, bir kısma göre "beyaz/bembeyaz" bir kısıma göre "kara/ kapkara" bir karakterdir.
tarih doğası gereği bitendir ancak bir şekilde stalin-troçki optimum noktada uzlaşılabilselerdi: ssbc ya daha uzun ömürlü olurdu ya da daha güçlü olurdu.
edit: dizisini izlemedim, netflix'e güven duymadığım için.. ancak dizide kadın düşkünü olarak resmedilmiş.. bu doğrudur-yanlıştır? bilemiyorum. işin aslı umrumda da değil, kızıl ordu'yu kuran bir zihin benim daha çok ilgimi çekiyor.
devamını gör...
evernevergreen
tanımlarını okurken nedensiz bir şekilde, kendimi huzurlu bir akşamüzerinde güzel bir hikaye dinliyormuş gibi hissettiğim yazar. güzel tanımlarının devamını diliyorum.
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
çabuk affediyorum, eskiden çok kindar biriyken şimdi aman kalbimiz kırılmasın diye hemen affediyorum.
bir insana gereken cezayı kesmezsen, kendine ceza kesiyormuşsun bunu anladım fakat,
alışmış kudurmuştan beterdir.
bir insana gereken cezayı kesmezsen, kendine ceza kesiyormuşsun bunu anladım fakat,
alışmış kudurmuştan beterdir.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı....
(bkz: behçet necatigil - sevgilerde).
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı....
(bkz: behçet necatigil - sevgilerde).
devamını gör...
setlocalelcallturkish
tamamen gönüllülük esasına dayanan, çok ciddi emek isteyen, sosyal hayatınızdan hayvan gibi zaman vermeniz gereken bir görevi "kabul etmeyi" torpille ilişkilendirecek kadar moderatör olmak konusunda istekli, gözü dönmüş yazar. #1069363
yoldaş bir el atıver şu arkadaşa. hay allahım neler neler ya...
yoldaş bir el atıver şu arkadaşa. hay allahım neler neler ya...
devamını gör...
marketin eve uzak olma durumu
kar yağdığında daha da zorlanılan durumdur. eskiden bu zorluğu çekenlerdenim.
devamını gör...