öz güveni zedeleyen öğretmen
atandığı yeni okulda yeni tanıştığı öğrencilerine "adını, soyadını ve anne-babanın ne iş yaptığını söyleyerek tanıt bize kendini canım" şeklindeki söylemiyle kendini belli eden öğretmendir. bir öğretmen öğrencisinin anne babasının mesleğini neden merak eder ki? ayrıca anne baba belki hayatta değillerdir. maalesef bazen farkında olmadan kırıcı ve öz güven zedeleyici olabiliyor böyle bir cümle.
devamını gör...
baphomet
katolik kilisesi'nin 14. yüzyılda afaroz ettiği tapınak şövalyeleri'nin taptığı iddaa edilen şeytani figürdür.
devamını gör...
işe yarar bir şey
"baktım rüzgarsın sen, baktım çamaşır ipini zorluyorsun."
julio cortázar'ın adını duyduğum an bir sarı çiçek öyküsünden söz edileceğini fark etmiş olmanın garip burukluğunu içimde bir yerde hissettiren şiir gibi bir film. ah be leyla, ıslık çalamayışın bile ben, sanki bir harf ve biraz metanet ile kaçırmış gibiyim sen olmayı ve tabii benim yazdığım şiirler barış bıçakçı'nın elinden çıkmadı. bu filmi nasıl anlatsam bilmiyorum. hani kalabalık, gürültülü bir masanın ortasında aniden bütün sesler kesilir ya; sanki masada biri ölmüş gibi derin bir sessizlik çöker sanki cenaze eviymiş gibi. bu filmi buna benzetiyorum. burası oldukça dengesiz bir dünya ama inanıyorum ki yaşamaya değer bir şeyler bulacağız elbet. bir sarı çiçek öyküsünde şöyle bir cümle var altını çizdiğim: "bizler için bir daha hiç çiçek olmayacaktı, bir daha hiçbir şey olmayacaktı, hiç ama hiçbir şey, hiçlik de buydu işte, bir daha hiç çiçek olmaması."
yavuz için de böyleydi sanırım. filmin sonu ne kadar belirsiz gibi görünse de onun için bir daha hiç çiçek olmadı gibi geliyor bana. belki ben fazla karamsarım ama şiirde dediği gibi barış bıçakçı'nın ve leyla'nın; işte yitirdik bütün taşlarımızı darmadağınık oyun tahtası. biz mi umut için çok geç kaldık yoksa hayat zaten umutsuz bir şey midir bilemiyorum.
edit: imla
julio cortázar'ın adını duyduğum an bir sarı çiçek öyküsünden söz edileceğini fark etmiş olmanın garip burukluğunu içimde bir yerde hissettiren şiir gibi bir film. ah be leyla, ıslık çalamayışın bile ben, sanki bir harf ve biraz metanet ile kaçırmış gibiyim sen olmayı ve tabii benim yazdığım şiirler barış bıçakçı'nın elinden çıkmadı. bu filmi nasıl anlatsam bilmiyorum. hani kalabalık, gürültülü bir masanın ortasında aniden bütün sesler kesilir ya; sanki masada biri ölmüş gibi derin bir sessizlik çöker sanki cenaze eviymiş gibi. bu filmi buna benzetiyorum. burası oldukça dengesiz bir dünya ama inanıyorum ki yaşamaya değer bir şeyler bulacağız elbet. bir sarı çiçek öyküsünde şöyle bir cümle var altını çizdiğim: "bizler için bir daha hiç çiçek olmayacaktı, bir daha hiçbir şey olmayacaktı, hiç ama hiçbir şey, hiçlik de buydu işte, bir daha hiç çiçek olmaması."
yavuz için de böyleydi sanırım. filmin sonu ne kadar belirsiz gibi görünse de onun için bir daha hiç çiçek olmadı gibi geliyor bana. belki ben fazla karamsarım ama şiirde dediği gibi barış bıçakçı'nın ve leyla'nın; işte yitirdik bütün taşlarımızı darmadağınık oyun tahtası. biz mi umut için çok geç kaldık yoksa hayat zaten umutsuz bir şey midir bilemiyorum.
edit: imla
devamını gör...
rome
gelecekte tanışacaklarımın zamanlarına ihanet ediyor gibi hissettiğimden, ne bir kitabı okurum tekrar tekrar ne de aynı dizileri sezonlarca izlemeyi tercih ederim. ama bir istisna var ki o da rome dizisidir. şüphesiz ki tarih dizisi severlerin ve bilhassa roma medeniyeti meraklılarının baş tacıdır. hbo yapımı bu dizi, 2000’ lerin başında cnbc- e tarafından da yayınlanmış, benim için üzeri toz tutmayan bir dizidir.
devamını gör...
mahlastan dolayı pislik gibi görünmek
üzüldüğüm durumdur. elalemin dediklerini bu kadar çok önemserseniz, kendinizi gereksiz yere üzmüş olursunuz. yapmayın, değmez.
kendi pisliklerini bulaştıracak birilerini aramak her zaman hobileri.
kendi pisliklerini bulaştıracak birilerini aramak her zaman hobileri.
devamını gör...
louis ferdinand celine
gecenin sonuna yolculuk gibi birçok yazara edebi hayatında ışık olmuş romanın yaratıcısı olan, bir dönemler antisemitizm yanlısı görüşleriyle itibarını kaybedince soykırım karşıtı olduğunu açıklayan fransız yazar ve doktordur.
céline'in ilham verdiği bazı tanınmış isimler şunlardır: *
jean-paul sartre, henry miller, william s. burroughs, kurt vonnegut, irvine welsh, charles bukowski, jack kerouac, jim morrison, paul auster...
céline'in ilham verdiği bazı tanınmış isimler şunlardır: *
jean-paul sartre, henry miller, william s. burroughs, kurt vonnegut, irvine welsh, charles bukowski, jack kerouac, jim morrison, paul auster...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
anne ve babanın çocuğuna yapabileceği en büyük iyilik
onu* sevmek, saymak, dinlemek, başka çocuklarla/insanlarla karşılaştırmamak, aşağılamamak, hor görmemek, dövmemek, sövmemek. ona değer vermek, vakit ayırmak, yanında olmak, sahip çıkmak. özgürlük tanımak; hata yapmasına, tecrübe etmesine izin vermek, ayağa kalkamadığında tekme atmak değil yine yanında olmak. hayallerinin, ideallerinin peşinde koşmasına izin vermek, hayallerini ve ideallerini küçük görmemek, kendi hayallerini ona dikte etmemek. her şeyini kontrol etmeye çalışmamak, hür bırakmak.
eğer bir çocuğa sevmeyi öğretirseniz daha sonra nefreti öğretebilirsiniz. ancak bir çocuğa nefreti öğretirseniz sevgiyi öğretemezsiniz.
eğer bir çocuğa sevmeyi öğretirseniz daha sonra nefreti öğretebilirsiniz. ancak bir çocuğa nefreti öğretirseniz sevgiyi öğretemezsiniz.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
insan olmasaydın ne olmak isterdin sorunsalı
panda. hatta öteki hayatımda olmuş bile olabilirim o derece.
devamını gör...
yolda yürürken durduk yere gülen insan
kafada kuruyordur bir senaryo ona gülüyordur. gülmek için başkalarına gerek duymaz. kendi keyfini kendi hoş eder.
bir de aşık olunca böyle oluyor ama ben o işe pek bir yabancıyım uzun zamandır.
bir de aşık olunca böyle oluyor ama ben o işe pek bir yabancıyım uzun zamandır.
devamını gör...
yaşıtlarla aynı yaşta olmamak
hissettiğimdir. bazı yaşitlarıma bakıyorum, hayatları bir düzende, görüntü tam yaşında, tavırlar tam yaşında. bir de başka yaşıtlarıma bakıyorum, sanki daha ergenler. hem görüntü hem tavır olarak.
kendime bakıyorum ikisi de değilim. zaten yaşım gibi hiç değilim. normal hayatın akışında, çok da farkedilmese de, bazen bazı durumlarda, bu hissin içinde buluyorum kendimi.
bunu böyle hissedenin de sadece ben olmadığıma eminim.
kimse kimseyle aynı olamaz onun da farkındayım da, bariz farklar olunca, insan bir garip hissetmiyor değil.
kendime bakıyorum ikisi de değilim. zaten yaşım gibi hiç değilim. normal hayatın akışında, çok da farkedilmese de, bazen bazı durumlarda, bu hissin içinde buluyorum kendimi.
bunu böyle hissedenin de sadece ben olmadığıma eminim.
kimse kimseyle aynı olamaz onun da farkındayım da, bariz farklar olunca, insan bir garip hissetmiyor değil.
devamını gör...
birinden soğumak için nedenler
akp'li olması.
devamını gör...
5 ayda 15 milyon lira kazanmak
devamını gör...
çaylakların aşırı ezik olduğu gerçeği
statü kavramının buraya da bulaştığını gösteren bir başlık. kimin, hangi sıfatla yazdığı önemli olmadığı gibi bırakın insanlara yüksekten bakmayı dediğim yazar beyanıdır aynı zamanda.
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
bu tarz başlıklar açıldığında ilk akla gelen "acaba beni de seven var mı?" oluyor. bu kadar çok dikkat çekmeye çalışmak bir yerden sonra bağımlı yapar insanı. orada adı çıkanlara ayrıca üzülüyorum. düşünsene seni seviyorlar ve senden birşeyler yazmanı bekliyorlar hissine bi kapıldın mı geçmiş olsun. yemez, içmez, uyumaz durmadan sözlüğe birşeyler yazar, ha bire kimler beğenmiş diye entry takip edersin.
aslında insanları sözlüğe müptela yapmanın en kestirme yolu galiba.
aslında insanları sözlüğe müptela yapmanın en kestirme yolu galiba.
devamını gör...
iyi değilim ve neden bilmiyorum
nedenini biliyorum ama asla bir şey yapmiyorum. çünkü ona bile gücüm yok.
devamını gör...
gençleştim bu kadar mı fark eder
başlığı okuduğumda içimden düzelttim. "resmen" yok, orjinali;
" gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder?"
bizim gibi takıntılı insanları üzmeyin lütfen.
" gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder?"
bizim gibi takıntılı insanları üzmeyin lütfen.
devamını gör...
kullanılmayan eşyalar veri tabanı
beynimi verebilirim, biraz fazla kullanılmıştır, fazla ısınma yapıyor artık, çok gürültülü çalışıyor. şarjı da çok uzun gitmiyor zaten.
takılıp duruyor, sık sık eror veriyor. belki format atılırsa iş görebilir.
takılıp duruyor, sık sık eror veriyor. belki format atılırsa iş görebilir.
devamını gör...
