herkesin sevdiği sizin sevmediğiniz şey
aşırı kalabalık arkadaş grupları. dışarıdan çok hoş duruyorlar, evet. ama içlerinde hepsi birbirinin dedikodusunu yapıyor, kuyularını kazıyorlar.
devamını gör...
yazarların şu an düşündükleri şeyler
sıkıcı... basit olmamalı bu kadar. kendimden bile sıkılıyorum artık. sanki tek bir canım var onu kullanıyorum. daha ne kadar böyle sürecek bunu düşünüyorum. insanda sıkıcı hayatta.. bazı şeyler anlık güzel sadece. ben kendimle uzaylı gibi bu evrende hayat boşluğunda takılıyorum.. şu an bugün her neyse düşündüklerim böyle işte..
devamını gör...
operatörlerde fazladan fatura ödememeniz için taktik
evet, okuyan kişilerin faydasına olacak bir içerik yazacağım. kaç kişi bilinçlenirse kardır. şimdi, faturasız paketlerin son zamanlarda çok pahalı olduğunu biliyoruz. eskiden faturasız paketler ucuzdu ama size pahalıymış gibi gösterilip faturalı avantajına geçelim diyerek mağaza kotasını doldurmaya çalışıyorlardı ama artık faturasız paketler gerçekten pahalı olmaya başladı. peki faturalıya geçince ne yapmalıyız, nasıl gereksiz ücretler ödemenin önüne geçebiliriz?
-öncelikle faturalı paketlerde mutlaka durduran tarifelere odaklanın, yani var olan internet paketiniz bittiği zaman, aşım olmasını istemediğinizi belirtin.
-gerekli gereksiz, telefona bir anda "bilmem ne bilmem ne sadece 5 tl ister misiniz" gibi çıkan bildirimlere dikkatli olun ve sakın onay vermeyin.
-diyelim ki akıllı telefon kullanmıyorsunuz ama internetten alışveriş yapılmış gibi gösterilerek ya da bir spor uygulaması aboneliği yapmışsınız gibi gösterilerek sizden ek ücret alınıyor, bunu dava edebilirsiniz. tüketici hakem heyetiyle de görüşebilirsiniz.
-bazen operatörler sizi arayarak ağzınızdan "evet" kelimesini duymak ya da "tamam" kelimesini duymak ister, laf cambazlığı arasında yanlışlıkla bir şeye "evet" derseniz, haberiniz olmadan yeni bir ek paket satın almış olabilirsiniz. size tavsiyem operatörlerin aramalarını hiçbir zaman açmayın işlemleri ya mobilden halledin ya da internet sitesinden. çünkü mağazaya gittiğiniz zaman da size mutlaka bir şeyler satmaya çalışılacaktır, sebebi de mağazalar da çalışanlarına baskı yapar, bu işler böyle yürüyor.
-şimdi en önemli kısıma geldik burası altın değerinde, dikkatle okuyun. diyelim ki fatura kesim tarihiniz ayın 15'i, operatörlerde işlem talepleri genellikle 4 gün sürer maksimum 5 gün, biz de bu 5 günü garanti olarak alacağız. evet devam ediyorum, taahhütünüzün son ayındasınız ve yeni geçiş paketleri çok pahalı, faturalıyı iptal etmek ya da farklı bir operatöre geçecekseniz ya da aynı operatörün, dışardan gelenlere yaptığı indirimlerden faydalanmak istiyorsunuz. evet tüm bunları yapabilmek için fatura kesiminizden 5 gün önce işlemleri başlatmalısınız. aksi takdirde hiç kullanmadığınız bir ayın faturasını da ekstra ödersiniz. nasıl mı? fatura kesim ayın 15'iydi, siz işlemi ayın 13'ünde yaptınız diyelim, işlem süresi 4 gün demiştim, 13'ten sonraki 4 gün ayın 17'sine denk gelir, yani 15'inden sonra size bir yeni dönem faturası daha gelecektir. işte bunun olmaması için mutlaka fatura kesim tarihinden 5 gün önce işlemlerinizi yapın, garantiye alın.
-şimdi aynı operatörün dışardan gelenlere uyguladığı paketten nasıl yararlanacağınızı bir önceki anlattığım olay üzerinden anlatacağım. turkcell'desiniz, başka bir operatöre hattınızı mutlaka "faturasız" olarak taşımalısınız, yine dediğim gibi taahhüt süresinin son ayında fatura kesiminden 5 gün önce bu taşıma işlemini gerçekleştirin, yine ayın 15inden örneklendireceğim. ayın 10'unda vodafone'a taşıdınız fakat işlem 4 gün sonra gerçekleşecek, bu süreçte halen normal turkcell hattınızı kullanıyor olacaksınız, 4 gün dolduktan sonra artık vodafone'a geçmiş olacak hattınız ve sinyal alamayacaksınız, daha sonra turkcelle giderek, numaramı size taşıyorum ve yeni gelenlere düzenlenen kampanyalardan yararlanmak istiyorum diyerek yeni kampanyalardan yararlanabilirsiniz. bu süreçte sizi zorlayacak olan süreç sadece turkcell'e yeniden geçtiğiniz süredeki o 4 gündür. o süreçte diğer operatörün hattını takmanız gerekecek. daha sonra yine turkcell hattınızı kullanabileceksiniz.
evet bunu neden anlattım, gerek var mıydı? bence gerekliydi çünkü çevremde defalarca boşu boşuna fatura ödemesi yapan insan oldu, onlara durumu anlattığımda direkt olarak anlaşılmadığını fark ettim, bazılarında başarılı oldum ve teşekkürler aldım. amaç, paranızı boş yere kaybetmemektir.
operatör isim/isimleri örneklendirmek amacıyla kullanılmıştır.
-öncelikle faturalı paketlerde mutlaka durduran tarifelere odaklanın, yani var olan internet paketiniz bittiği zaman, aşım olmasını istemediğinizi belirtin.
-gerekli gereksiz, telefona bir anda "bilmem ne bilmem ne sadece 5 tl ister misiniz" gibi çıkan bildirimlere dikkatli olun ve sakın onay vermeyin.
-diyelim ki akıllı telefon kullanmıyorsunuz ama internetten alışveriş yapılmış gibi gösterilerek ya da bir spor uygulaması aboneliği yapmışsınız gibi gösterilerek sizden ek ücret alınıyor, bunu dava edebilirsiniz. tüketici hakem heyetiyle de görüşebilirsiniz.
-bazen operatörler sizi arayarak ağzınızdan "evet" kelimesini duymak ya da "tamam" kelimesini duymak ister, laf cambazlığı arasında yanlışlıkla bir şeye "evet" derseniz, haberiniz olmadan yeni bir ek paket satın almış olabilirsiniz. size tavsiyem operatörlerin aramalarını hiçbir zaman açmayın işlemleri ya mobilden halledin ya da internet sitesinden. çünkü mağazaya gittiğiniz zaman da size mutlaka bir şeyler satmaya çalışılacaktır, sebebi de mağazalar da çalışanlarına baskı yapar, bu işler böyle yürüyor.
-şimdi en önemli kısıma geldik burası altın değerinde, dikkatle okuyun. diyelim ki fatura kesim tarihiniz ayın 15'i, operatörlerde işlem talepleri genellikle 4 gün sürer maksimum 5 gün, biz de bu 5 günü garanti olarak alacağız. evet devam ediyorum, taahhütünüzün son ayındasınız ve yeni geçiş paketleri çok pahalı, faturalıyı iptal etmek ya da farklı bir operatöre geçecekseniz ya da aynı operatörün, dışardan gelenlere yaptığı indirimlerden faydalanmak istiyorsunuz. evet tüm bunları yapabilmek için fatura kesiminizden 5 gün önce işlemleri başlatmalısınız. aksi takdirde hiç kullanmadığınız bir ayın faturasını da ekstra ödersiniz. nasıl mı? fatura kesim ayın 15'iydi, siz işlemi ayın 13'ünde yaptınız diyelim, işlem süresi 4 gün demiştim, 13'ten sonraki 4 gün ayın 17'sine denk gelir, yani 15'inden sonra size bir yeni dönem faturası daha gelecektir. işte bunun olmaması için mutlaka fatura kesim tarihinden 5 gün önce işlemlerinizi yapın, garantiye alın.
-şimdi aynı operatörün dışardan gelenlere uyguladığı paketten nasıl yararlanacağınızı bir önceki anlattığım olay üzerinden anlatacağım. turkcell'desiniz, başka bir operatöre hattınızı mutlaka "faturasız" olarak taşımalısınız, yine dediğim gibi taahhüt süresinin son ayında fatura kesiminden 5 gün önce bu taşıma işlemini gerçekleştirin, yine ayın 15inden örneklendireceğim. ayın 10'unda vodafone'a taşıdınız fakat işlem 4 gün sonra gerçekleşecek, bu süreçte halen normal turkcell hattınızı kullanıyor olacaksınız, 4 gün dolduktan sonra artık vodafone'a geçmiş olacak hattınız ve sinyal alamayacaksınız, daha sonra turkcelle giderek, numaramı size taşıyorum ve yeni gelenlere düzenlenen kampanyalardan yararlanmak istiyorum diyerek yeni kampanyalardan yararlanabilirsiniz. bu süreçte sizi zorlayacak olan süreç sadece turkcell'e yeniden geçtiğiniz süredeki o 4 gündür. o süreçte diğer operatörün hattını takmanız gerekecek. daha sonra yine turkcell hattınızı kullanabileceksiniz.
evet bunu neden anlattım, gerek var mıydı? bence gerekliydi çünkü çevremde defalarca boşu boşuna fatura ödemesi yapan insan oldu, onlara durumu anlattığımda direkt olarak anlaşılmadığını fark ettim, bazılarında başarılı oldum ve teşekkürler aldım. amaç, paranızı boş yere kaybetmemektir.
operatör isim/isimleri örneklendirmek amacıyla kullanılmıştır.
devamını gör...
sözlükte gerekli çabayı göstermeyen yazarlar şutlansın
boş durmayın çalışın diyen bir yazar beyanı.
peki ağam.
peki ağam.
devamını gör...
ben değil bir arkadaşım
her ne kadar başkasından bahsediliyor gibi yapılsa da sizin olduğunuz çok net belli oluyor, bir şey anlatırken artık kullanılmaması gereken cümlelerden, bence. hele annenize bundan bahsediyorsanız, vay halinize. anneniz çoktan durumu anlamıştır.
devamını gör...
dersim olayları
bir daha dünyada hiç bir halkın yaşamaması için bütün tedbirlerin alınması gereken, tarihteki katliamların en vahşilerindendir. ayıptır, zulümdür, cinayettir. lakin seyit rıza'nın dar ağacına giderken ki sözleri umut adına insanı ve devrimi güçle doldurmaktadır.
''ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun.''
bugün faşistlerin hileleriyle de baş eden herkese bin selam.
''ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun.''
bugün faşistlerin hileleriyle de baş eden herkese bin selam.
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
böyle başlıkları görünce ister istemez kendimi çok yabancı hissediyorum. herkes birbirini tanıyor sanki de ben bir yabancı :( ismi olmayanlar üzülmesin ama saygısızca şeyler yazmayan herkesi seviyorum ben
devamını gör...
elm sokağında kabus
wes craven ve robert englund hayranıydım çocukken. ilk ve üçüncü filmde (ve hatta wes craven'sadece new nightmare'de oynayan heather langenkamp çok güzel bir kadındır gözümde.) ilk film çok iyiydi. ikinci aslında istenmemiş zorla çekmişler. üçüncü bir nebze daha iyidir ama dörtte artık tamamen işin gırgırı oldugunu korku öğelerinin sıfırlandıgını görebiliyorsun. eskiden blog yazardım eski korku filmleriyle ilgili kim bilir hangi tozlu sayfalara karıştı. çizgi roman temasına bürünmesini işte iskelet olarak dönmesi yok köpeğin çişiyle patlayıp yangından cıkması acayip can sıkıcı buldum ama wes bey kabul etmiş eğlenceli yapmışlar falan demiş bize pek söz düşmez. new nightmare bana göre noes serisininin ikincisi filmidir. (sonuncu filmidir esasen serisinden ayrı)
üçte yapmacık kristen çok uygundu.
jennifer'ın oynadıgı asi ve marjinal karakteriyle kendisini beğenmişimdir hatta filmlerini izledim hep sırf o var diye. ucuz ve çakma elm sokağı filminde ana karakteri (nancy gibi bir rol) oynamıştır sonrasında.
dokken çok iyi bir tercihti 3te. filmin başlangıcı çok iyiydi bir kere. freddys nightmare izleyerek uyudugum bir dönem de vardı o iyice suyu çıkmış komedi unsuru fakat 2.filmden kat kat iyidir.
4te kristen'ın değişmesini sevemedim çok uyumsuz ayrı karakterde olmuşlar ama tuesday knight şarkıları kesinlikle başkadır seksenlerin özündendir.
çok çarpıcı sahneler vardı,potansiyeli yüksek olup başarısız sahneler vardı. tekrar çekilse nasıl olurdu sorusuna cevap vermişlerdir 2010da bunu onca teknolojimiz var nasıl bunu yapamayızı gösterdiler sağolsunlar. o kadar alakasızdı ki. onu geçtim hadi esas bunu senaryoya dökülmesini sağlayan olayları bari çekseydiniz daha alakalı olurdu sanki. neyse. yaşasın freddy. jasonla karşılaşmasında iki sahne hariç çöp çünkü jason'ı oldum olası sevmem bir de taraf tutuyorlar alienla predatorlar savasıyor sanki. ehh.
ps: heather langenkamp'ın yaptıgı "i am nancy" documentry izlenilmeli alakadarsanız.
üçte yapmacık kristen çok uygundu.
jennifer'ın oynadıgı asi ve marjinal karakteriyle kendisini beğenmişimdir hatta filmlerini izledim hep sırf o var diye. ucuz ve çakma elm sokağı filminde ana karakteri (nancy gibi bir rol) oynamıştır sonrasında.
dokken çok iyi bir tercihti 3te. filmin başlangıcı çok iyiydi bir kere. freddys nightmare izleyerek uyudugum bir dönem de vardı o iyice suyu çıkmış komedi unsuru fakat 2.filmden kat kat iyidir.
4te kristen'ın değişmesini sevemedim çok uyumsuz ayrı karakterde olmuşlar ama tuesday knight şarkıları kesinlikle başkadır seksenlerin özündendir.
çok çarpıcı sahneler vardı,potansiyeli yüksek olup başarısız sahneler vardı. tekrar çekilse nasıl olurdu sorusuna cevap vermişlerdir 2010da bunu onca teknolojimiz var nasıl bunu yapamayızı gösterdiler sağolsunlar. o kadar alakasızdı ki. onu geçtim hadi esas bunu senaryoya dökülmesini sağlayan olayları bari çekseydiniz daha alakalı olurdu sanki. neyse. yaşasın freddy. jasonla karşılaşmasında iki sahne hariç çöp çünkü jason'ı oldum olası sevmem bir de taraf tutuyorlar alienla predatorlar savasıyor sanki. ehh.
ps: heather langenkamp'ın yaptıgı "i am nancy" documentry izlenilmeli alakadarsanız.
devamını gör...
kadınların zeki erkek sevmemesi
yaptığım espriyi açıklamak zorunda bırakan erkeği ne yapayım.
devamını gör...
28 şubat 2021 normal sözlük’ün çökmesi
bence iko yoldaşı devirmeye çalıştı. sistem çökmesi diye olayın üzerini kapatmaya çalışıyorlar. bu millet darbenin kokusunu 1000 km öteden alır.
devamını gör...
kıskanmak ve imrenmek arasındaki fark
kıskançlık; içinde kötü niyet barındıran bir duygudur. kıskanan insanın kıskanılan insanı çekemediği bir haldir. istenilene sahip olan kişiye düşmanca duygular beslenilir.
imrenmek ise; bir insanda görüp beğendiğimiz birşeye sahip olma isteğidir. bu duyguda kötü niyet yoktur. tam aksine imrenen insan, imrenilen insanda iyi birşey gördüğü için bu duyguları hisseder.
imrenmek ise; bir insanda görüp beğendiğimiz birşeye sahip olma isteğidir. bu duyguda kötü niyet yoktur. tam aksine imrenen insan, imrenilen insanda iyi birşey gördüğü için bu duyguları hisseder.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
insanların yeterince bunaldığı ülkede, sıkışıp kaldıkları kent yaşamının içinde kendilerine vakit ayırıp, kimseyi rahatsız etmeden şarkılar ve türküler eşliğinde, bi ince zülfiyare dokunarak geçirdikleri hoş vakit neden samimiyetsiz olsun güzel kardeşim. ülkede onca samimiyetsizlik varken bu program veya formatı mı dert oldu. düşünceni beyan edebilirsin ancak saygı çerçevesinde olmalı. bayağı ve basit tabirlerle olmaz. bir an önce yayına başlamasını dilediğimiz programda emeği geçen yazarlara teşekkürler..
devamını gör...
asla gitmem denilen ülke
yalnız başıma güvenle gezemeyeceğim, hijyen sorunları olan herhangi bir ülke.
*
*
devamını gör...
4 haziran 2021'de erdoğan'ın açıklayacağı müjde
hiç gitmediği istanbul daki köprüyle, marmaray ile gururlanıp hiç kullanmayacağı izmir istanbul yoluyla ülkesini süper güç zanneden çomarları eğlendirecek bir şey olduğu kesin.
ne zaman ekonomi verileri çıldırıyor, bu çıkmış müjde veriyor. doğalgaz ve petrol bulundu; check. ama bir kere de ay sonunu zor getiren, zor durumda olan insanlar için müjde ver be adam. benim cebime en kısa sürede para gelecek müjdeyi ver mesela. petrol çıkmış da doğalgaz bulunmuş da...bunlar devletin kasasına para koyacak benim cebime değil.
ne zaman ekonomi verileri çıldırıyor, bu çıkmış müjde veriyor. doğalgaz ve petrol bulundu; check. ama bir kere de ay sonunu zor getiren, zor durumda olan insanlar için müjde ver be adam. benim cebime en kısa sürede para gelecek müjdeyi ver mesela. petrol çıkmış da doğalgaz bulunmuş da...bunlar devletin kasasına para koyacak benim cebime değil.
devamını gör...
renkli mahlas
rengi güzel değil. mavi istiyorum ya en sevdiğim renk.. yoldaşşşş yap bi güzellik şu yazar kardeşine. mavini bize ver kendine yeşili al. kaç karmaysa vericem.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
düşünce; oluştuğu merkez ile nesnelleştiği, sese büründüğü, yansıdığı yer arasında, o incecik yollarda uzaklaşıyor kendinden ve unutuyor aslını. düşün’ü eksiltmeden ve boyamadan renklere, duyulmamış bir müzikle, ki o eşsizliğini kendi öz’ünde bulacak, taşıyabilen var mı dil’e ve kulaklara? işte şair!
ses ağızdan çıktığında onu bir duyan varsa o da kendini karşı taraftan duyabilir... karşı tarafta değildir ama olduğu yerden de duyamaz kendini. neden?
kılığına girip insanın, herkesi kendi rengine boyayan, aklı ve ruhu ışıklı bir büyüyle yok eden kemirgen gölgeler… her şeyi denetleyen o boğucu, yapış yapış gölgeler engeldir kendini duymaya…
terbiyeli maymunlar da öğretildiği gibi yaşar ancak burada insanın farkı, kendinin ve gerçeğin sesini duymasa dâhi en azından boşluğun sesini duyabilmesidir… ve insan bu boşluğu, ya gerçeklerle; okuyarak, anlayarak, severek ve hilenin her türlüsüne baş kaldırarak doldurur. ya da hilenin kendisi olup “kendi” yalanına inanarak içindeki boşluğu büyütür. ikisi de acı vericidir.
yapay göklerden besleniyor ciğerleri insanın. ay ışığına öykünen yıldızların resimleriyle süslü duvarlar, renkleri çiğ… aynı düşlerde yorulan, yoğrulan bir hamur gibi… “boşuna yaşamadık biz, kemiklerimizden kuleler inşa ediliyor” yıkılsın her biri. elleri de inşa edenlerin…
şu an “ne yapıyorsun?” diye sorulsa sana; özneler, eylemler, birbirine karışır ama herkesin verebileceği bir yanıt mutlaka vardır. ve insan; bütün yanıtları tüketip de sustuğunda, içindeki özne konuşmaya başlar. gerçek yanıt oradadır. çoğu zaman okşamaktan çok tırmalayan bir sesle…
aşkı, aklıyla duyan insanın kalbi ve ruhu köreldi. ve yine sadece kalbiyle duyanın aklı ve ruhu körelecek... bu körelme, aşk’ı zayıf, çirkin ve hastalıklı bir bağımlılığa dönüştürüyor. oysa gerçek aşk; akıl, kalp ve ruhun ortak sesidir. ve kendisidir insanın.
hangi bulut kafa tutabilir rüzgâra ve kavgasız doğurabilir yıldırımını?
cesaret!
bir gözden diğerine değişir rengi yaşamın.
yeter bu yas. “göğe bakma durağı” geride kaldı.
ses ağızdan çıktığında onu bir duyan varsa o da kendini karşı taraftan duyabilir... karşı tarafta değildir ama olduğu yerden de duyamaz kendini. neden?
kılığına girip insanın, herkesi kendi rengine boyayan, aklı ve ruhu ışıklı bir büyüyle yok eden kemirgen gölgeler… her şeyi denetleyen o boğucu, yapış yapış gölgeler engeldir kendini duymaya…
terbiyeli maymunlar da öğretildiği gibi yaşar ancak burada insanın farkı, kendinin ve gerçeğin sesini duymasa dâhi en azından boşluğun sesini duyabilmesidir… ve insan bu boşluğu, ya gerçeklerle; okuyarak, anlayarak, severek ve hilenin her türlüsüne baş kaldırarak doldurur. ya da hilenin kendisi olup “kendi” yalanına inanarak içindeki boşluğu büyütür. ikisi de acı vericidir.
yapay göklerden besleniyor ciğerleri insanın. ay ışığına öykünen yıldızların resimleriyle süslü duvarlar, renkleri çiğ… aynı düşlerde yorulan, yoğrulan bir hamur gibi… “boşuna yaşamadık biz, kemiklerimizden kuleler inşa ediliyor” yıkılsın her biri. elleri de inşa edenlerin…
şu an “ne yapıyorsun?” diye sorulsa sana; özneler, eylemler, birbirine karışır ama herkesin verebileceği bir yanıt mutlaka vardır. ve insan; bütün yanıtları tüketip de sustuğunda, içindeki özne konuşmaya başlar. gerçek yanıt oradadır. çoğu zaman okşamaktan çok tırmalayan bir sesle…
aşkı, aklıyla duyan insanın kalbi ve ruhu köreldi. ve yine sadece kalbiyle duyanın aklı ve ruhu körelecek... bu körelme, aşk’ı zayıf, çirkin ve hastalıklı bir bağımlılığa dönüştürüyor. oysa gerçek aşk; akıl, kalp ve ruhun ortak sesidir. ve kendisidir insanın.
hangi bulut kafa tutabilir rüzgâra ve kavgasız doğurabilir yıldırımını?
cesaret!
bir gözden diğerine değişir rengi yaşamın.
yeter bu yas. “göğe bakma durağı” geride kaldı.
devamını gör...
cağ kebabı
kebapların şahıdır. adana veya urfa kebap ancak getir götürünü yapar.
devamını gör...

