enfes bir soğuk mezedir. hele bir de patlıcanın köz tadı ağızda güzel bir his bırakıyorsa o an için hayattan istenecek pek bir şey yoktur.

en çok sadesini ve biberlisini yaparız.

sade olan; patlıcan, zeytinyağı, limon ve tuzdan oluşur.
biberlisini yaparken patlıcana domates, biber,sarımsak, tuz, limon, zeytinyağı eşlik eder.

patlıcanın bıçakla iyice kıyılması ve sebzelerin minik minik doğranması elzemdir. sarımsak da rende olursa hem yerim hem yanında yatarım. *
devamını gör...

intikam, kibir, ahlak ve güç zehirlenmesi gibi kavramları hem açıklık hem de üstü kapalılıkla çok etkileyici şekilde anlatan bir lars von trier filmi.

karamazov kardeşler eserinde ne demiş fyodor mihayloviç dostoyevski: "satanas sum et nihil humanum a me alienum puto." yani, "ben şeytanım ve insana ait hiçbir şeyi kendime yabancı bulmuyorum." bu filmde de bunu çok güzel gösteriyor bize von trier. filmde oyunculuklar o kadar harika ki, filmin 3 saat boyunca sadece kapalı küçük bir alanda çekilmesini hiç umursamıyorsunuz. hatta, mekan kavramına önem verilmemesi, oyunculukları daha da ön plana taşımış sanki. ne diyebiliriz, tüm dünya bir sahnedir aslında...

sevgili okuyucular! insana yalnızca insan eziyet ediyor. insanın şeytanı yine bir insandır.

hele hele, filmde şöyle bir cümle geçiyor ki beni alnımdan vurulmuşa döndürdü. buyrunuz;


"kimsenin, hiç kimsenin senin yüksek ahlaki değerlerine erişemeyeceginden o kadar eminsin ki herkesi bağışlıyorsun. bundan daha kibir dolu bir davranış olamaz. sevgili kızım başkalarını affetmek için bulduğun bahaneleri kendin için asla kullanamazsın."

devamını gör...

para harcamak ve kilo almaktır.
devamını gör...

adlarını yüzüklerin efendisindeki kadim dağından almışlardır.melodisel ve ritimsel metal yapan nadir metal gruplarındandır.sözlerinde viking efsanelere sıkça rastlanır.
devamını gör...

gayet zarif sayılabilecek bir harekettir. gerekirse ellerimde çiçekler kapısında sırılsıklam da olurum.

hep erkekler mi kadınlara çiçek alacakmış canım.
devamını gör...

gece boyunca sokaklarda, caddelerde sahilde boş boş gezerim. taciz korkusu olmadan nasıl bir duygu merak ediyorum.
devamını gör...

açıklamalarını okuduğum ve hak verdiğim eski futbolcu. eğer mutluluğun futbolda olduğunu düşünseydi devam ederdi. adamın kafası çalışıyor ve demek ki hayatının merkezine parayı koymamış, kariyer yapmak istiyor ve ilgi duyduğu bir alanda bunu başarmak istiyor. futbolunu üniversite takımında yine oynayacaktır ve eğer profesyonel olarak devam etmek isterse okul ile birlikte mls'ten bir takımda futbol oynayabilir ve hayattaki iki tutkusunu da hayata geçirebilir.
devamını gör...

zaman zaman eski tanımlarımı okurum sırf yazım hatası yapmış mıyım diye görmek için. ve görüyorum ki; mal mal yazım yanlışları yapıyorum. dokunmatik telefonla yazmayı beceremiyorum yavrım. gideyim de ajansı izleyeyim.
devamını gör...

buraya bir gün likya yolu* yazmayı o kadar çok istiyorum ki.
devamını gör...

amacım genelleme yapmak değildir. bu başlığa (bkz: avrupalı kız ile türk kızı arasındaki farklar) tepki olarak açılmış bir başlıktır.

avrupa'daki gece 1 de yolda karşı cinsini görmeyi tuhaf karşılayan bir erkek yoktur ama bizde görünce "yolluya bak" şeklinde çirkin tabirler kullanan, laf atan, rahatsızlık verip işi tacize vardırabilecek bir kitle mevcuttur.

avrupalı bir erkek evlenme kararı verirken karakter uyumu, güzel vakit geçirebilme gibi durumları önemser. kimi türk erkekleri ise kendisi cinsel ilişki konusunda aşırı deneyimli olsa dahi kızın bekaretini ve maharetlerini sorgular.

avrupalı erkek ilişkisinde kıyafete, arkadaşlıklara vb karışmak gibi baskılar kurmak yerine karşı cinse özgür alan tanıyıp saygı duyar. bazı kendini bilmez türk erkekleri ise kendisini kadının koruyucusu ve sahibi olarak görmek ister.
devamını gör...

kendini baskalariyla paylaşma hissi..
devamını gör...

google enter, sabır nedir enter;

1. olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
2. öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumu.

bakayım kıyımda köşemde kırıntısı kalmış mı? nope.

göğüs sıkışması? not entered. ben yazayım, şiştim. nefes alınmıyor. canıma yetiyor, yeter, yetsin artık. narsist, 30 iq lu ebeveynlere rağmen şu yaşıma geldim. bir şekilde oldu. püh saygısız sudoku hiç öyle denir mi? neler denmedi de içimde kaldı bir bilsen… belki anlatırım bi’ ara.

şuan yine her an her şey olabilir.

ayak uçlarımdan saç diplerime kadar sinirliyim. tüm gün dinmedi öfkem. bir söz, bir boş bakış, beş yıl sonrasında hatırlamayacağım bir kaç saniyenin yirmidört saatimden çalışını izliyorum. sonrasında hayat akışımı; her an her şey olabilir. ben biriktirip taşan tiplerdenim. çok biriktim, tutamıyorum. bir şey yapmalıyım, nefes aldıracak bir şey. tabak çanak kırmak bana ne nefes aldırır, ne yirmidört saatimi geri verir, üstelik ortalığı toplamam için extradan iş çıkar ve ona harcanan zaman. yazık gerçekten. doldum, taşıyorum. usulca akardı gözlerimden böyle anlarda. şimdi kurumuş. güzel aslında. ağlamakta gereksiz enerji kaybı. nitekim yanaklarımızı pürüzsüzleştirmekten, dudaklarımızı ve gözlerimizi dolgunlaştırmaktan öteye geçemiyor. makyajsız da güzel olmak gibi. o da ayrı bi şans, baktığında.

lanet girsin ne anlatıyorum lan ben? hahah.

hayatımı alt üst etmeme bir kaç saat kalmış ben ne anlatıyorum? işi, gücü, kursunu, dersini, stajını ve tabi kafiyeli olsun diye sülalesini üzeyim. böyle hayatı bana reva görenleri de tabii.

her an her şey olabilir.

uyumayınca huysuzlaşan biriyim. çok değil ya altı saat uyuyacağım ve bu elimden alındığında ben snickers reklamında ki yakışıklı çocuğun sarışın ablaya dönüşmesi gibi tatsızlaşıyorum… şimdi bunu beşle çarp. hayır ya yüzüme değil, içinden. yüzüme çarpılan gerçekler ve başıma kakılan olması gerekenin adını iyilik yapmak sanılanlar yeterince tadımı kaçırdı zaten. bir de sen eklenme. manyak de geç, okuma hatta. zaman kaybettiriyorum sana. mühim bu. biliyorum uzaya çıkıp halay çekmeyeceksin. olsun yine de, kendinle değerlendir zamanını.

ben bana ayıramadığım zamana öfkeli değilim. bazen akmadığı, çokça taştığı için öfkeliyim. biraz denge, lütfen.

ne diyodum? tanımımın sloganı her an her şey olabilir olsun mu? olsun, yaptım oldu.

şimdi içimde bir yerlerde fısıldayanı dinleyeceğim ve bir yirmidört saatlik daha sabredeceğim. sonrası plan, organize işler, tepeyi taklaya çevirmece falan.

#dirensudoku
devamını gör...

ağlama hissi yükleniyordu...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

8-9 sene önce henüz ilkokul çocuğu olduğum için nasıl hissettiğimi bilemiyorum bu sebeple dahil olamayacağım insan grubudur.
devamını gör...

içine edilmeyen bir oralar kalmıştı, şimdi tam içine ediliyor, özelikle bu hes projeleri ile , taş ocakları ile yapılan barajlar ile yayla diye bir şey bırakılmadı.
artvin borçka da yapılan baraj ile oradaki iklimin bile değiştiğinden haberiniz varmı?
ekim ayında kar yağışının başladığı o bölgede son iki yıldır doğru düzgün kar bile yağmıyor artık, nem oranı çok yüksek.
kısacası artık yayla diye yerler yok, olanda katarlı lara peşkeş çekildi .
devamını gör...

müminler
nur ve ötesi
iron mâide
rahmanstein
müminhead
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sadakatsiz isimli dizide karı kocanın evliliğine serbest dalış yapan karakteri canlandıran oyuncu.
devamını gör...

geldiğimiz dünyanın boktanlığını anlayan ben ve henüz hiçbir şeyin farkında olmayan "sedat peker ile facetime konuşma pozu" veren ikizim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

turuncudur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim