kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

moderatörlerden başlığı "ilk buluşmada masaya kusmak" olarak değişirmesini rica ediyorum.
devamını gör...

keyifle okuduğum entyler giren samimi yazar arkadaşımız.ömrü uzun,paylaşımları bol olsun.
devamını gör...

nereden nereye diyebileceğimiz, sabiha gökçen'in aktardığı anıdır.
--- alıntı ---

ismet inönü bir gün yorgun ve sinirli bir halde çankaya'ya çıkıyor.
kahveden sonra atatürk soruyor:
- hayrola ismet?.. sende bir fevkaladelik var bugün... ne oldu?.. neye sinirlendin?
- türk hava kurumu'nun toplantısı vardı da...
- eee, ne olmuş varsa?
- fuat beyi (thk başkanı) epey terlettim... istifaya falan kalktı.
- çalışkan çocuktur fuat... kurumu da iyi yönetiyor.
- bunlara bir diyeceğim yok... fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- neymiş o?
- hesaplarda bir kuruş oynuyor.
- bir kuruş.
inönü:
- daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti... bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. bulamamışlar...
fuat beyin hassasiyetini anlıyorum... ama milletimiz ondan daha hassastır... verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... istifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur... ama kimseyi rahatlatmaz... hatta söylentilere bile sebep olur.
atatürk:
- demek mesele bu... bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü...
haklısın... kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur... bu da giderek büyür halkın ağzında... cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu.. peki ne yaptın sonunda?
inönü:
- memurları seferber ettim... ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım...
bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir... ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... buna inanmak ister.
atatürk'ün "manevi kızı" sabiha gökçen anlatıyor (atatürk'ün izinde bir ömür böyle geçti-türk hava kurumu yayını- 1982)

--- alıntı ---
ayrıca (bkz: sayıştay’ın 2019 yılı belediye denetim raporlarını apar topar yayından kaldırması)
devamını gör...

ablalarından yıldız tokalı olana aşık olmuştum masumca.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukluğumdan beri en sevdiğim şarkıdır, hatta yakın arkadaşlarımda bilir ve bir yerde duydukları zaman beni ararlar, senin şarkın çalıyor diye, moralim bozuk olduğunda açar dinlerim arada, klibini izlerim, çocukluğumda yabancı şarkı programlarında çıkacak da dinleyeceğiz diye ne beklerdik, yada radyoda çıkacak diye, ne kadar sevindirdik sevdiğimiz şarkı çıkınca, denk gelirde bir gün bir kıyafet balosuna gidersem, madonnanın o klibindeki kıyafetini saçını birebir yapmayı düşünüyorum, evet o kadar severim bu şarkıyı.
devamını gör...

bir serenay sarıkaya değildir diyorum:
devamını gör...

2008 yılından itibaren elektronik-indie müzik yapan isveçli grup.


eleştiri ve dinleyici yorumlarını okuduğum kadarıyla en sevilen parçası walking with a ghost... bir de ''fifti şeyds of gırey''in trailer'ında kullanılan crazy in love...
devamını gör...

'bitmişse yapılacak bir şey yoktur. meftayı bırakıp hızlıca uzaklaşın.' dediğim başlık.

olmadı en çok kahve yapılır. güzel olur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tam olarak böyle başladım ilişkiye.
canım benim ya nasıl polyanna?
her şey hallolur, her şey yoluna girer, sevdikçe değişir... kafamda zilyon tane kendimi kandırma planları.

sonra mı?
4 sene sonunda zoraki ayrılık.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bilir kişi komple değişecek bu dedi. ben tabi biraz yine zorladım. ee iyileşir belki dedi. oldu mu? yoo daha da beter oldu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
adını madını değiştirdik işte. isim soy isim yaptık. yine olmadı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hepimizin hayal ettiği ayrılık şekli bu evet.
ama malesef o bile olmadı. en son engelledim gitti.
yahu insan gölgesiyle kavga edebilir mi?
ediyordu. işin kötü tarafı beni de dahil ediyordu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şimdi tavrım bu. onlar duygusal kaoslarda boğulsun dursunlar ben yaşama nasıl yetişirim derdindeyim. bakıyorum sıkıntı var bir mola alıp topukluyorum.
tavsiye edilir.
devamını gör...

hapishane şarkısı 5, yazar ve şair sabahattin ali tarafından halk dilinden yararlanarak 1933 yılında yazılmış ünlü bir şiir ve şarkıdır. şairin, sinop cezaevi'nde hükümlü bulunduğu sırada yazdığı ve adlandırmak yerine numaralandırdığı hapishane şarkısı adlı beş şiirinin sonuncusu ve en bilinenidir. aldırma gönül adı ile meşhur olan şiir, toplam beş dörtlükten meydana gelmektedir.
devamını gör...

şurada çıldırmış halde gelinliğim ve evde kalmışlığım ile koştururken 150 yaşında olduğumu ögrendigim başlık.

bir süredir 28 yaşındayım. çok ciddi söylüyorum yanıma selam vermek için yaklaşmadan önce sen 28 yaşındasın merhaba diyen gördüm. 2 senedir 28 yaşın kutlu olsun mesajları alıyorum. evde olaylar çıkarıyorum, gerçek yaşımı söyleyen olursa önce kavga edip sonra görüşmeyi kesiyorum. tüm sınıf arkadaşlarım benden daha yaşlı. hepsinden gencim. oh olsun.

şu an burada olan tüm yazarlar 20 yıl sonra yaşlanmış olacak ve ben yine 28 yaşında olacagım. hep en küçüğünüz olacagım.

ayrıca nikimi veren kişiyi bizzat cimer'e şikayet ettim. sayın cumhurbaşkanım diye attım başlığı, tak diye gönderdim. rte okusun o zaman göreceğim. pazartesi ayrıca hakaret davası açacağım. bu konuda ne kadar hassas olduğumu yeterli şekilde anlatabildiysem hoşşaçağalın.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1 hafta sonra yeşilden midem bulanacak.
devamını gör...

profil sayfamın bandista ile doldurmaya çalıştığım sağ tarafına kızıl yıldız gibi doğmuş ve beni tam etmiş rozettir.

önce radyo, sonra bu??
maaşallah 1 mayıs'a!


(bkz: değiştirmem artık rozetimi)
devamını gör...

somutun tam tersi olarak duyu organlarımızla algılayamadığımız, düşünerek şekillendirebildiğimiz kavramlardır. örneğin; akıl, sevgi, tanrı v.b gibi.
devamını gör...

telefonu tutarken, serçe parmakla alttan desteklemek suretiyle, serçe parmağa ağır ve de alışık olmadığı yük bindirme sonucunda yaşanandır. zulme uğrayan serçe parmak, acısını çıkarmak için bütün el eklemlerini ağrıtır. büyük ve de pofidik ellerde görülmeyeceğini sandığım zulümdür.
devamını gör...

monty python and the holy grail. kara mizah ve hicivin sanırım en güzel tezahürlerinden.
devamını gör...

flatliners, gerilim/bilim kurgu türünün kült örneklerinden bir tanesi. çekildiği tarih ve ele aldığı konu itibarıyla zamanının ötesinde bir film. özellikle karakterlerin işleniş biçimi, korkuları, hırsları, çocukluk travmaları ve tüm bunların yaptıkları deneye olan etkisi muazzam bir şekilde işlenmiş. benim için nelson ve david karakterlerinin yeri ayrıdır. iki muazzam zekanın farklı karakter özellikleri taşımaları sebebiyle yaşadıkları sinir harbi bence filmin lokomotif noktası. bu iki karakterin çizginin ötesine geçmekten ziyade yarattıkları zihinsel ve duygusal çizgi, filmin en büyük başarısı.

mevzu ölümden sonra yaşananlar(!) olsa da, filmin verdiği mesaj ya da benim filmden aldığım mesaj tamamen yüzleşme üzerineydi. ne halt yerseniz yiyin, hangi dine mensup olursanız olun, -cesur, korkak, narsist, yardımsever- hangi karakter özelliklerini taşırsanız taşıyın, yediğiniz nanelerle yüzleşin mesajını inceden inceye alıyorsunuz. nelson'un mezarlık sahnesi muazzamdır. hele o ağaca tüneyişi yok mu? vallahi billahi o adama bile acır hale geliyorsunuz bir yerden sonra. halüsinasyonların veriliş biçimi, mekan seçimleri falan gerilim ögelerini ciddi anlamda kuvvetlendiriyor. filmi nelson-david karşıtlığı üzerinden izlemek, yukarıda da söylediğim gibi filmin en keyifli yanı. o ayrıntıyı es geçmemek lazım.

yeni versiyonu için çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim zira beğenmedim. uzun uzadıya da yazmak istemiyorum. tekrar çekilen filmlerde bu sıkıntıyı her daim yaşıyorum. taklitler genelde asıllarını yaşatıyor. 1990 yapımı olan filmi, bu türü seviyorsanız ve izlemediyseniz kesinlikle izleyin derim.

ölmek için güzel bir gün! * kötü de olabilir tabi. izleyin görün.
devamını gör...

aslında kutsala değil, onu kutsal kabul eden insanın fikrine saygı duyuyorsun. insana saygı.. özeti bu aslında.
devamını gör...

katıldığım önerme. herkes kimlikleri versin.
legal torbacı ellerini arkada birleştir sende.
devamını gör...

ölmek mi istiyorsun? git o zaman at kendini denize. 5 saniye sonra hayatta kalmak için çırpındığını fark edeceksin. sen kendini öldürmek istemiyorsun sen içindeki bir şeyleri öldürmek istiyorsun.

/ morgan freeman
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim