başrolünde javier bardem olan inarritu filmi. benim için bu söz bir filmden beklentimi maksimuma çıkarıyor.
oyunculuklarıyla çekim tekniğiyle her şeyiyle tam bir başyapıt. insanın kalbini paramparça ediyor. izleyeli yıllar oldu ama etkisinden çıkabilmem hiç mümkün olmadı. çaresizlik o kadar net anlatılıyor ki çok rahatsız edici bir film çok karanlık çok gerçek çok acı. baştan sona insanın ruhuna işliyor her sahne her detay çok özel olarak hazırlanmış. inarritu filmleri zaten böyle olur da bu dram yönünden diğerlerinden daha etkileyici bence. roman gibi bir film.
devamını gör...

genki kawamura'nın yazmış olduğu 2021 yılında türkçe'ye çevrilmiş olan kitabıdır. bizde canım sözlük kitap - edebiyat kulübü ile okumaya karar vermiştik. bazı temin problemlerinden toplu okuyamadık ancak, ben kitabı alabilen şanslı kesimden olunca, okudum. azıcık spoiler içerebilir dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

öncelikle kitabın konusundan bahsedecek olur isek,
bir posta memurunun birden bire ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve artık çok ileri olduğu için kısa bir sürede vefat edeceğini öğrenmesi ile başlıyor. hazır ölen biri var diyip, şeytan çıkıp geliyor ve bir teklifte bulunuyor. teklif basit, dünyadan birşey kaybolacak, karşılığında bir gün daha yaşayacaksın. başlangıçta mantıklı, birsürü obje nesne var etrafta, sonsuza kadar bile sürebilir bu diye düşünüp karakterimiz, kabul ediyor. ve böylelikle oyun başlıyor. kitap, dini inançlarda olan dünyanın 7 günde yaratılması inancına atıfta bulunarak, kitabı 7 bölüme ayırıyor. aynı zamanda her bir gün bir nesnenin kayboluş günü. pazartesiden pazara uzanan bu yolculukta, duygusal olarak ana karakterimizi gözlemliyoruz. onun içsel yolculuğuna şahit olup, en önemli sorunların bile bir adım ile çözülebilir olduğunu anlıyoruz.
kitap çok sade ve yalın bir dille kaleme alınmış. bu nedenle de okuması çok kolay. çevirmenin de bunda payı büyük tabi, bu nedenle dex yayın evini ve çevirmen deniz topaktaşı tebrik etmeden geçemeyeceğim.
tüm ekibin sayesinde, uzun zamandır eline aldığı kitabı bir türlü bitiremeyen ben, zevkle bir kitabı bitirebildim.
kimlere tavsiye ederim kitabı diye soracak olursanız, hafif duygusal ama eğlenceli kitaplar tam benim zevk aldığım kitaplar diyorsanız, hiç çekinmeden başlayabilirsiniz.
şimdiden iyi okumalar.
devamını gör...

ticari kaygı gütmeden yayına geçen ilk butik sözlük değildir. bilgi üniversitesinde vakti zamanında öğrenim gören öğrencilerin bir araya gelmesi ile oluşturulan bir klon sözlük daha vardı. adı lazım değil eminim ki yoldaş biliyordur. ekşi’de o sözlüğün başlık altını okumanızı öneririm tıpkı burası. zamanla neler olup biteceği hususunda çok yardımcı olur. herneyse.

kafa sözlük’te olduğu gibi yazarların bir kısmı sözlüğü gündelik hayatına inanılmaz derecede empoze etmiş, sözlükle yaşar hale gelmişti(bu çok tehlikeli) haliyle sözlüğü domine etmiş bir güruh oluştu zamanla bu arkadaşlar zamanla minik bir tim olmuşlardı.

başlarda istatistlik-sol frame akış tazelenmesi-yeni yazarlarla iletişim vs gibi konularda işe de yaradıklarından sözlüğün kurucusu olana bitene büyük bir hoşgörüyle yaklaşıyordu fakat zamanla bu durumu suistimal etmeye başlayan bu grup istedikleri olmadığı zaman ortalığı ayağa kaldırmaya başladı ‘sözlüğün olmazsa olmazları’ olduklarından şüpheleri yoktu ve her istedikleri olmak zorundaydı, o sözlüğün moderatörleri sözlüğü tamamen yönlendirmeye başlayan bu grupla baş edemez oldu. kendi başlarına karar alamaz hale geldiklerinden bu sözlüğün ağır topları ile alakalı her kararı yöneticiye paslayıp sanki sadece yönetici böyle istiyor da ondan yapıyoruza dönüşmüştğ.

sonrasında olmuş olanları o sitenin yöneticisine saygımdan anlatmayayım. demek istemem şudur ki tehlikenin farkında olmak lazım.

benim gibi trolleri banlamakta beis yok, neticede durmam ben üstünde. bir kere şu neden silindi ben neden banlandım vs demedim. sahte hesap almak, başka sözlüklerde burayı gömmek falan tarzım değil ama bu herifler öyle değil.

yarın birgün zirve olur. hiç umulmadık işler açılır başa. o bahsettiğim sözlükte bunlar oldu. bu sözlüğün karşı karşıya olduğu en büyük tehdit bu herifler olacak. dikkatli olun.
devamını gör...

bestesi arif sami toker'e ait olan, sevil öztatlı tarafından seslendirilen bir acayip şarkı.

her ne kadar bazı şeyleri eleştirmek maksatlı yazılmış gibi görünse de, yine de insan böyle aklı başında bir besteciden nasıl çıkmış bu eser(!) hayret doğrusu diye düşünmeden edemiyor.



japone kollar yana açılır
göğüsler yana saçılır
herkesin gözü açılır
adına da derler seks
adına da derler seks
seks seks seks

çıplaklar kampına döndü
görenin gözleri döndü
bu gidişle ocak söndü
adına da derler seks
adına da derler seks
seks seks seks

seks bombası olmuş meğer
herkesin dilinde gezer
sosyete böyleymiş meğer
adına da derler seks
adına da derler seks
seks seks seks

kalçaları bomba gibi
kollarıda asma kabak
gören gözler şaşı olur
amanın kadına bak
adına da derler seks
seks seks seks

kağıttan elbise moda
mini etek giymiş o da
yaşasın der en son moda
adına da derler seks
adına da derler seks
seks seks seks

ne ferman dinler ne kadı
sosyetik çıkmıştır adı
cenneten mi gelmiş tadı
adına da derler seks
adına da derler seks
seks seks seks
devamını gör...

(bkz: postpartum psikoz)

kadınların doğumu izleyen süre içerisinde bebeğine karşı geliştirebileceği kaba tabirle ondan nefret etme duygusunun oluşmasıdır. anadoluna 40 gün anne ile bebeği yalnız bırakılmaması geleneği bu sayede doğmuştur. hatta yani doğmuş bebeklere özellikle de erkek bebeklere musallat olan varlıkların hikayelerindeki temel sebepte yine bu durumdur. bazı kadınlarda çok şiddetli şekilde ortaya çıkar ve bebeğini öldürme yada ölüme terk etme davranışı ile şekillenir.
devamını gör...

mehmetçiğin kanını babasının çeşmesi zannediyorlar herhalde. 6 yıl esir düştü kafasına çuval geçirildi ateş düştüğü yeri yaktı. isteyen kendi gitsin kazıkçı filistin savaşına tutan yok. sivillere üzülüyorum ama ötesi yok. askerlerimiz başka milletlerin günlük tatmini için yoklar.
devamını gör...

tanımı zar zor giriyoruz, ne kulübü.
devamını gör...

yazin bile yatarken üstümü örtüyorum. bunu benim gibi manyaklar anlar.
devamını gör...

günaydın! sanat, iyi ki var... mutlu bir gün olsun hepimize.
devamını gör...

bir kişiyi, çeşitli psikolojik baskılarla yönlendirmek.
peki neden gaslighting? bu isimle olayın ne alakası var diyenler için, bir yerde şöyle okumuştum:
aydınlatma için gaz lambasının kullanıldığı dönemlerde evli bir çift varmış. adam her gün gaz lambasını azar azar kısıyor, kadın ''gaz lambasının ışığı azalıyor'' dedikçe hayır azalmıyor, yanlış görüyorsun diye diretiyormuş. sonunda kadını delirtmiş.
devamını gör...

iyileştirir...
devamını gör...

lord of the rings serisi bir çok resim var. değiştire değiştire kullanıyorum. isteyen olursa gonderebilirim de.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kör nokta tabiri gerçekte var olan bir varlığı göremediğimiz zaman, görememe durumundaki boşluğu ifade etmemize yarar.
günlük yaşantımızda da kullanırız. kameranın çekmediği bir nokta görüldüğünde "kör noktaya denk gelmiş, görünmüyor" gibi cümleler kullanırız.
sosyal kör nokta ise toplumun acı veren olgularına zihnin kendisini kapatması demektir. adeta görmediğine "kör nokta" adını takan kamera gibi, zihin de acıya karşı savunma olarak kolektif bir boşluk yaratır. bu boşlukta birey kendini kandırır, farkındalığı yok olur ve dikkat koşarak uzaklaşır. stres olmamak, kaygı duymamak ve de acı verme ihtimali olan olguya duyarsız kalmak için farkındalığın önemli kısımları zihnen terk edilir.
bu kaçma durumunun sonucunda ise içsel bir huzur yaşanır. birey rahatladığını, acı verenin tek seferde yok olduğunu hisseder. konfor alanına dönüşen sosyal kör noktası gerçeği görmemesine neden olur. tabii, gözler aslolanına açıldığında eski kaygıların su yüzeyine çıkması beklenmeyen değil. o zaman ise kaçınılmaz bir anksiyete krizi yakayı tutabilir.

kurtulmanın çeşitli yolları vardır;
-kişi toplumla yüzleşmeli, yaşanan her ne var ise kendini onunla baş edebilecek biri olarak görmelidir.
-duyarsızlaşmayı oluşturan etkenlerden uzakta kalmalıdır.

edit: kelime hatası.
devamını gör...

bazen görebilen bir çift göz, tutabilen eller, yürüyebildiğimiz ayaklardır. bazen baktığımızda görebildiğimiz anne ve babamız; bazen eşimiz, çocuklarımızdır. eğer sağlıklıysak, eğer sevdiklerimiz yanımızdaysa, en büyük zenginlik belirtisi budur elbet.
devamını gör...

ilkokuldayken, doğa konulu kompozisyon istemişlerdi. ben şiir yazmıştım. ve bütün okulun önünde okutmuşlardı.
devamını gör...

yağ kuyrukları, ssk, yol, köprü, dıj güjler...
devamını gör...

of bari takipçi kompleksinizi burada bırakın ya.
devamını gör...

—en sevdiğim şey olan sahilde yürüyüş
—yeni bir kitaba başlamak
—uzun bi aradan sonra tekrardan evde egzersiz yapmak*.
devamını gör...

o fikir aklıma gelse zaten mucit olurdum diyeceğim soru.
devamını gör...

1960 ve 1971'den sonra başarılı olan üçüncü askeri müdahaledir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim