halet-i ruhiyenizi iyi görmeyen kişi sorusu.

verdiğim cevap ise aynen bu şekildedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

necessary
devamını gör...

yaptığı işin hakkını veren, ankara büyükşehir belediye başkanıdır. kendisini ileride cumhurbaşkanlığı koltuğunda da görmeyi umut ediyorum, gerçekten yakışır başkana.
devamını gör...

istanbul işgal altındayken ingiltere'ye yakın tatlı su müslümanlarının ingiltereye tabi olmak caizdir fatvasına karşı, dimdik bir duruş sergileyerek bu görüşün tamamen hıyanet dolu ve dinen uygun olmadığını kapı kapı dolaşıp anlatarak kendi canını menfaat gözetmeksizin vatan için riske eden insana; "ihanet birlikteliği" gibi bir kümenin içerisinde yer vermek nereden bakılsa yol yordam bilmezlik ve ahmaklığın, cahillikte sınır tanımayan klavyelere bürünmüş halidir.

"ihanet eden" said nursi doğu cephesinde gönüllü savaştı
"ihanet eden" said nursi işgal altındayken ingilizlere karşı durarak hedef tahtasına en önden oturdu
"ihanet eden" said nursi şeyh said isyanına karışmadı.

ama ihanet etti...

siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
devamını gör...

mizahi yönü yüksek ve keskin zeka sahibi, basında benzerine az rastlanan bir köşe yazarıydı. seyrek bıyıklı asabi şahsiyet sözünün sahibi. ne yazık ki vefat ettiği haberi gelmiş.
devamını gör...

çok güzel geçen bir kim milyoner olmak ister mülakatımda duyduğum sözdür.
hayatım boyunca çok fazla mülakata girdim ve az buçuk sonucu kestirebilen birisiyim ancak yanılmıştım.



nedenini bilememekle beraber umuyorum bu bizden çok para alır diye elemişlerdir, yoksa üzülürüm.*
belkide marjinal bir tip değildim reyting için, kim bilir..
devamını gör...

bir şeyi farkettim. belirtmeden geçemeyeceğim. 2020 mart ayından beri ne değişti? yine aynı yere geldik.
devamını gör...

benden de kedi bebeği gelsin o zaman;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gıdısını koklaya koklaya öpmelik, ısırmalık.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman,
çünkü iki yüzüyle karşına çıkar hayat.
bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın,
ateş de pay alır kendine soğuktan.

seni sevmeye başlamak için seviyorum seni,
sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak
bir yolculuğa yeniden başlamak için:
bu yüzden şimdilik sevmiyorum seni.

sanki ellerindeymiş gibi mutluluğun
ve hüzün dolu belirsiz bir yarının anahtarları
hem seviyorum, hem de sevmiyorum seni.

sevgimin iki canı var seni sevmeye.
bu yüzden sevmezken seviyorum seni
ve bu yüzden severken seviyorum seni.
devamını gör...

yoga yapmak için değil de normal spor yapmak için kullandığım eşyadır.
devamını gör...

t: ilk olarak 2002 yılında yayımlanan bir sevan nişanyan eseri.
esin kaynağı, nişanyan cezaevindeyken ali nesin'in ona gönderdiği rené garrus'ün les étymologies surprises adlı kitabıdır. nişanyan'ın belirttiği üzere elifin öküzünün amacı, "oradaki gibi, birbiriyle ilgisiz gibi gözüken kelime çiftlerini ele alıp aralarındaki umulmadık akrabalık ilişkilerini gözler önüne sermeye çalışmak"tır.
kitabın 2016 önsözünde ise nişanyan kitabı "amatörlük dönemi çalışması" olarak gördüğünü ve bunun üzerine birçok düzeltme yaptığını söyler. böylece kitap son şekline kavuşur.
kitapta bir şekilde yolu türkçe ile kesişmiş birçok kelime ele alınır. tahminimce 500'ün üzerinde sözcükten bahsedilmiş. işsiz gibi tek tek saymadım, kuşbakışınca öyle göründü.
nişanyan'ın izlediği yol daha çok kelime çiftlerini birlikte açıklamaktadır. örneğin, kamera-kemer, sıfır-şifre, kadayıf-kadife... bu arada kitabın adı nereden geliyor diye soracak olursanız, kısaca bahsedeyim: dolaylı ve doğrudan günümüzdeki birçok alfabenin kökeni olan fenike alfabesi'nin ilk harfi "aleph"tir. aleph ise "öküz"ü simgeleyen harftir. efendim, ismi elif'ler bunu görüp de üzülmesin. kimse çocuğuna öküz demiyor, kelimelerin anlamları zamanla değişiyor. fenikelerinin aleph'iyle yunanların alfa'sı ve arapların elif'inin anlamları birbirinden farklı.
son olarak tavsiye: "efendim, allahın ermenisi ne anlar böyle turkish işlerden!" deyip hamasete kapılmayın, okuyabilirsiniz, oldukça zevk alacağınız bir kitap olacaktır. zaten bu tarzda türkçe olarak yazılmış taş çatlasa 10 tane kitap var, olanları da mezarlık etmeyelim.
kısa bir alıntı:

biberon-bira
latince bibere: içmek
çok basit: bebe içer biberon, baba içer bira. ikisi de latince bibere yani içmek kökünden. birincisi fransızca bir türev. ikincisi halk latincesinde her türlü içkiye verilen biber adından, muhtemelen *bibra ara basamağı yoluyla türemiş italyanca bir sözcük. ingilizce beverage sözcüğünün tam karşılığı. acıbiberle hiç alakası yok.
ülkemizde ilk bira fabrikasını isviçreli italyan asıllı bomonti biraderler kurduğu için mi biranın türkçe adı italyancadan alınmış, geçmişi daha eskilere mi gidiyor, doğrusu araştırmadım.
devamını gör...

elalemin derdi bile ne güzel ya.

bizim sevinç haberimizde bile illa bi huzursuzluk verici birşeyler oluyor.
devamını gör...

ilk animesi(97 yılındaki) ve mangasına min +24 yaş sınırı getirilmesi gereken bir yapım öyle bir yapim ki ambiyans ve karakterleri ve o insana tarifsiz hisler yaşatan her tarafınizi çaresizlik ve korku ile saran o müzikleriyle izlediğim yüzlerce animenin arasında benim için çok farklı bir yerdedir.
berserk i ilk izlediğim zaman 17 yaşındaydım bir gecede bitirmiştim ve bir hafta etkisinden kurtulamadim heralde bir görsel yapımda travmatik etki bırakan tek yapımdır berserk. öyle bir final yapar ki aradan 12 yıl geçmiş olduğu hâlde düşündüğüm zaman halen kasvet basar.
öyle bir finaldir ki boğazınıza yumruğu vurur hiç bir şekilde çekmeden öylece bitirir.
çizim yeteneği bu dünyadan olmayan kentura miura nin 1989 da başladığı mangasidir. halen devam etmekle olup manga hikayesini bir finale baglamamasindan yapılan animesi hikayenin bir kısmını barındırır. bünyesinde kaotik şekilde cinsellik ve şiddet unsurları barındıran berserk i miura nin nasıl bir ruhsal durumda oluşturduğunu halen aklım almıyor.
devamını gör...

bu sayılır mı?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

evlenmeyeceksek neden favladı.. diye düşündüren başlık. evet soruyorum...
devamını gör...

twitter'da yakın tarih hakkında çözümlemeleri ve doğru çıkarımlarıyla siyasi hamleleri yorumlayan con sinov, saray ittifakının yeni anayasa projesine hdp'nin niçin yeşil ışık yaktığını anlatmış. bilgiselini aşağıdadır;

"yeni anayasa tartışmalarından hemen sonra bakan "1921 ruhuyla taçlandıracağız" diyor akabinde hdp genel başkanı "1921 ilham alınabilir diye cevap veriyor. başka bir iktidar mensubu "herkesle oturur konuşuruz" diye pas veriyor.
bu 1921'in sırrı nedir? anlatayım.
1* iktidar ve hdp'nin 1921 anayasasına ilgi duymasının birbirinden farklı sebepleri var. fakat o konuya sonra geleceğim. önce 1921'in ne olduğunu öğrenmek gerekiyor.
atatürk, milli mücadele'ye başladığında en büyük hedefi ülkedeki tüm güçleri birleştirmekti.
2* atatürk bu nedenle devletin geleceğine yönelik fikirlerini açıklayarak farklı fikirlerdeki insanların kopup gitmesini istemedi. hatta cumhuriyet fikrini bile uzun süre dile getirmedi. çünkü milli mücadele'nin içinde saltanat yanlıları da vardı.
3* milli mücadele'nin içinde saltanatçılar, şeriatçılar, adem-i merkeziyetçiler, liberaller, türkçüler, sosyalistler hatta mandacılar bile vardı.
atatürk, tüm bu grupları, memleketin kurtarılması adına çevresinde tutmaya çalıştı. bu yüzden devleti şekillendirici adımlar atmadı.
4* atatürk bu politikasını o kadar katı uyguladı ki saltanatı, savaş sona erdikten sonra kaldırmak için harekete geçti. cumhuriyet'in ilanı için lozan'ın sona ermesini bekledi.
5* askeri mücadele bitinceye dek devleti şekillendirici ve yeniden dizayn edici adımlar atmayan atatürk, bu süreci "geçici bir yöntem" ile sürdürdü.
mesela, meclisin başkanı vardı ama bir devlet başkanı seçilmemişti.
6* işte, 1921'de kabul edilen teşkilat-ı esasiye kanunu, "devleti şekillendirme konusunda kapsamlı hükümler bulundurmuyordu.
23 maddelik anayasanın 14 maddesinde, yerel yönetimleri ve taşra teşkilatlarını düzenlenirken bakanların nasıl seçileceği konusu düzenlenmemişti.
7* 1921 anayasasının yerel yönetimleri güçlü tutması atatürk'ün geçici dönem için uygun gördüğü bir stratejiydi. bu sayede yerel yönetimler istanbul'a sıkı sıkıya bağlı olmadan ankara'ya tabi olacak yetkiye sahip oluyordu.
böylece ankara, anadolu'yu yanında tutabilecekti.
8* anayasa metnine baktığımızda yerel yönetimler için "muhtariyet" sözcüğünün geçtiğini görürüz ki hdp'yi amiyane tabirle "tav" eden nokta burasıdır.
hdp, "muhtariyet" kavramını yerel özerklik olarak yorumluyor ve 1921 anayasası'na göz kırpıyor.
9* devletlerin merkezi yönetimi kuvvetli oldukça yerel yönetimleri merkeze bağlı olur. fakat yerel yönetimlere verilen güç arttıkça artık adem-i merkeziyetten söz edilir.
hdp'nin temel hedefi türkiye'nin merkeziyetçi yapısının değiştirilmesidir. yerel özerkliktir.
10* haliyle hdp için 1921 anayasası demek, adem-i merkeziyetçilik demektir. yerel özerklik demektir.
devamında yerel yönetimlerin başkentten mümkün olduğunca bağımsız hareket etmek, kendi idari yapılanmalarını, meclislerini, bayraklarını hatta mümkünse ordularını oluşturmaktır.
11* özetlemek gerekirse, atatürk'ün 1921'de, dönemin şartlarında geçici olarak uyguladığı stratejik bir hamle, hdp için nihai ve kalıcı bir hedeftir.
hdp'nin 1921 anayasası söyleminden hemen sonra yeşil ışık yakması hiç şaşırtıcı olmadı.
12* hdp'nin niyeti amacı belli, peki iktidar neden 1921 anayasası söylemini kullandı?
işin orasını anlayabilmek için tarihe geri dönüp hikayeyi ileriye sarmak gerekiyor.
13* atatürk, milli mücadele'nin askeri ve diplomatik safhası sona erdikten sonra yukarıda bahsettiğim geçici dönemi sona erdirdi. ve devleti dizayn etmeye başladı.
cumhurbaşkanlığı getirildi. merkezi yönetim güçlendirildi. sıkı bir üniter devlet oluşturuldu.
14* devamında hilafet kaldırıldı. inkılaplar başladı. tarikatların faaliyetlerine son verildi. eğitim kurumları birleştirildi. dini işleri idare eden başkanlık kuruldu. ve devamında laiklik politikaları uygulanmaya başlandı.
türk milliyetçisi bir devlet dizayn edildi.
15* işte, iktidarın 1921 söyleminin ardında bu inkılapların yokluğu yatıyor. iktidar, söz konusu inkılapların yer almadığı, devletin henüz kemalist esaslara göre dizayn edilmediği bir anayasayı makbul kabul ediyor.
16* 1921 anayasasında kemalizm yoktur. inkılaplar yoktur. iktidarın 1921 söyleminin nedeni budur.
1921 anayasasında güçlü merkezi yönetim yoktur. kısmi adem-i merkeziyetçilik vardır. hdp'nin 1921 söyleminin nedeni budur.
17* hem iktidar hem hdp, yeni anayasayı devletin yeniden şekillendirilmesi ama "kendi istedikleri yönde" şekillendirilmesi için sürpriz sayılabilecek bir ortak payda buluverdi. böylece her haliyle ilginç bir paslaşmaya tanık olduk.
18* şimdi buradan herkese soruyorum:
iktidar, devleti yeniden şekillendirmek istiyor.
hdp, tüm stratejisini yerel özerklik için üzerine kuruyor.
peki, bu ülkenin milliyetçileri ve atatürkçüleri ne yapıyor? hedefleri nelerdir? programları nelerdir? çözümleri nelerdir?

bazı teknik kavramları detaya inip boğmamak adına, herkesin anlayabileceği yüzeysellikte yazmak durumunda kaldım.
politika çukurunda boğulup bir hdp'linin bir atatürkçü'ye atatürkçülük taslaması gibi saçmalıklara itibar edilmeyen günler dilerim.

bilgisel sona ermiştir."
devamını gör...

kendi halimde tanımlar yaparak katıldığım yazarlar grubu.hayır yani kimin hali için yazılar yazması bekleniyor ki insanların zaten.
devamını gör...

hayatım boyunca attığım her adımı hesaplamaya çalıştım. hatta bununla da yetinmeyip, attığım adımın bir sonrasında neler olacağını planlamaya çalıştım. öyle çok hesap yaptım ki hesap yapmadığım her an geleceğimden ve olacaklardan endişe ettim.

bazı durumlarda kestirmediğim şeyler olsa da çoğu zaman hesaplamalarımda yanılmadım. yanılmadığım gibi planlarıma da sadık kalmaya çalıştım. bu sürede çok insan tanıdım, hayatıma da çok fazla insan girdi. vazgeçemeyeceğim kimseyi hayatıma almadım. kimi kendi gitti, kimini ben hayatımdan çıkarttım. ama çoğunda da hayatımdan çıkmaları beni daha çok memnun etti. üzülmeyen ya da daha az üzülen taraf olduğum için de bunun da planlarımdan olduğunu kabul ettim.

öyle çok düşündüm, öyle çok hesapladım ki bunların çoğu bana uykusuzluk olarak geri döndü. gündüzleri kendi isteğimle yaşamak için gece uykularımdan feragat ettim.

bu yaptıklarımın hiçbirini bir gün kendimle gurur duymak için yapmadım. aslında gurur duyulacak şeyler olduğunu da hiç düşünmedim. her insanın kendine göre bir standartı, hayatı yaşama biçimi var. neyin doğru ya da neyin yanlış olduğu, kişiye ve karşılaştığı olaylara ve bu olaylara verdiği tepkilere göre belirleniyor. değişmeyen ama gelişebilen varlıklarız.

bugün geldiğim noktada da artık geliştiğimi kabul edebilirim. bu hayatın bana zorla öğrettiği en önemli şey de yaşadığın anın kıymeti. öncesi ya da sonrasını sorgulamadan, içinde olduğun anı doyasıya yaşamak. hiç kimsenin, hiçbir şeyin hatta kimi zaman kendinin bile yaşamak istediğin şeye engel olmamasını sağlamak. planlarına boğulmak yerine hayatın kıymetini bilmek.
devamını gör...

yemek yerken youtubedan biseyler izlemek.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim