nick drake
t: 1974 yılında, henüz 26 yaşındayken intihar eden britanyalı şarkıcı-söz yazarı-besteci.
kendine has bir stili var. böyle insanların başına gelen klasik senaryo: hayattayken fark edilmeyip öldükten sonra değere binmek. tarzı daha çok folk rock öğeleri barındırıyor.
yaklaşık 7-8 yıl önce denk gelmiştim. o gün bugündür sakinleştirici özelliğinden faydalanırım. ilk olarak been smoking too long parçasını dinlemiştim, tam dinlerken bir yandan da kimdir bu diye bakıyordum, bir baktım intihar etmiş. daha bir anlamlı oldu sözler:
well i wake up in the morning
look at my clock
its way past noon time
now im late for work.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
well i go to find me some breakfast
but i aint got no food
take me a shower
but the water dont feel no good.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
i've got opium in my chimney
no other life to choose
nightmare made of hash dreams.
got the devil in my shoes
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
well when i'm smoking
put my worries on a shelf
dont think about nothin
try not to see myself.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
...
kendine has bir stili var. böyle insanların başına gelen klasik senaryo: hayattayken fark edilmeyip öldükten sonra değere binmek. tarzı daha çok folk rock öğeleri barındırıyor.
yaklaşık 7-8 yıl önce denk gelmiştim. o gün bugündür sakinleştirici özelliğinden faydalanırım. ilk olarak been smoking too long parçasını dinlemiştim, tam dinlerken bir yandan da kimdir bu diye bakıyordum, bir baktım intihar etmiş. daha bir anlamlı oldu sözler:
well i wake up in the morning
look at my clock
its way past noon time
now im late for work.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
well i go to find me some breakfast
but i aint got no food
take me a shower
but the water dont feel no good.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
i've got opium in my chimney
no other life to choose
nightmare made of hash dreams.
got the devil in my shoes
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
well when i'm smoking
put my worries on a shelf
dont think about nothin
try not to see myself.
tell me, tell me
what have i done wrong?
aint nothing go right with me
must be i've been smoking too long.
...
devamını gör...
teyzelerin bıktıran soruları
"saçlarını neden erkek saçı gibi kısa kestirdin? saçların neden kısa?" gibi soruları ne yazık ki sıklıkla duymaktayım. kısa saç seviyorum teyze rahat oluyorum diyorum, erkeklerin saçı kısa olur, bir daha kestirme böyle diyor. sanane teyze, sanane diye yüzüne söylemek istiyorum ama işte saygı sınırları var. neyse bıktım gerçekten bıktım arkadaşlar.
devamını gör...
yaklaşık bir senedir virüsle uğraşıyor olmamız
kayıp bir sene, gençlerimiz den, çocuklarımızdan çalınmış bir koca yıl, ve daha ne kadar süreceği belli olmayan bilinmezlik, bu hastalık sadece çinlilerin çıkarına oldu tek kâr eden çin oldu, en büyük zararı 2.3. dünya ülkeleri gördü ve daha görecek tıpkı bizim ülkemiz vatandaşı gibi, keşke hükümetimizin dediği gibi güllük gülistanlık olsaydı.
inşallah en kısa zamanda bu baş belası durumdan kurtuluruz.
inşallah en kısa zamanda bu baş belası durumdan kurtuluruz.
devamını gör...
hayat felsefeniz olan sözler
.....
bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe
.....
bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe
.....
devamını gör...
romada roman okuyan roman'ın son entry'sinin güzelliği
efendim şahsın girmiş bulunduğu ve de tanımımda bahsettiğim entry budur; #1195503.
entry beni alıp uzak diyarlara götürmüş, düşündürmüş ve de gözlerimin dolmasına sebep olmuştur. o kadar güzel iki cümle sarf etmiştir ki romada roman okuyan roman, içim bir hoş olmuştur. lütfen, sizler de bu ana şahit olun. yaşayın, görün!
zayıflar, güçlenin! *
*
entry beni alıp uzak diyarlara götürmüş, düşündürmüş ve de gözlerimin dolmasına sebep olmuştur. o kadar güzel iki cümle sarf etmiştir ki romada roman okuyan roman, içim bir hoş olmuştur. lütfen, sizler de bu ana şahit olun. yaşayın, görün!
zayıflar, güçlenin! *
*
devamını gör...
tanımadığımız insanlara merhaba demek
maneviyat dersinde hocam şöyle bir şey demişti : "maneviyat içinde iyimserliği de barındırır. insan için en elzem şeylerden biri de iyilik görmektir."
gerçekten de öyle. birilerinin hayatına damla kadar da olsa dokununca içim ilkbahara döner. gülüşümü yansıttığım yüzlerin gülüşünü görmek çekilen çoğu çileye bedeldir. bu yüzden çok" merhaba "geçti hayatımdan, bundan sonra da geçecek gibi..
gerçekten de öyle. birilerinin hayatına damla kadar da olsa dokununca içim ilkbahara döner. gülüşümü yansıttığım yüzlerin gülüşünü görmek çekilen çoğu çileye bedeldir. bu yüzden çok" merhaba "geçti hayatımdan, bundan sonra da geçecek gibi..
devamını gör...
5 nisan avukatlar günü
ne zamanki bir avukat mesleki sıkıntıları yüzünden intihar etmez, ne zamanki bir avukat mesleğinin icrası esnasında öldürülmez, ne zamanki bir avukat düşünceleri yüzünden tutuklanmaz ve ne zamanki bir avukat hukuk devletinde, adil yargılanma kurallarına uygun bir şekilde savunma hakkını kullanabilir; işte o zaman "avukatlar günümüz kutlu olur" !!
devamını gör...
armysuzy
yettiiim geldiiiim başkanım! kitap-edebiyat kulübüne birlikte ayak basacağımız, el ele verip çiçekler açtıracağımız eş başkanım kıymetli armysuzy. kendimden çok ona inanıyorum o derece.
bu arada geceleri ay ışığına bakarken ağlamak istediğin günler geride kaldı. artık pek nadide kulübümüz için neler yapsak etsek diye fikirler gelecek aklına geceleri. kötü günler geride kaldı armysuzy, şimdi sırada daha kötüleri var. *
bu arada geceleri ay ışığına bakarken ağlamak istediğin günler geride kaldı. artık pek nadide kulübümüz için neler yapsak etsek diye fikirler gelecek aklına geceleri. kötü günler geride kaldı armysuzy, şimdi sırada daha kötüleri var. *
devamını gör...
sanat eserinin analizi
sanat eserini yorumlamakta önem arz eden şey, bence sanat tüketicisinin kendisidir. duygusal etki kuramı bağlamında bir eseri yorumlamak nasıl olmalı ?
bu fotoğrafta en önemli imge, kuşkusuz, yere saçılan hamburger ve patates cipsleri.
ikinci önemli unsur ise cadde ve yağmur suyu ızgarası.
kadrajın ortasına, bağrı açık, baygın halde yatan bir erkek ve ona yatak odasında uyuyormuşçasına sarılan bir kadın koyarak, kompozisyonu başarıyla tamamlamış sanatçı.
tam olarak sanat tüketicisine hitap eden bir eser bu.
fast food yaşam tarzının insan ilişkilerindeki rolü, diye bir başlık açıp değerlendirebiliriz bu eseri.
ınsanların insanlarla olan ilişkisi,
vucutların vucutlarla olan ilişkisi,
kadın erkek ilişkilerindeki; partnerini tüketme arzusu,
ılişkilerdeki saplantılı eğilimler,
herşeyin maddiyata endeksli olduğu toplumsal yaşamda, yalnızca cinsellikle karşılanan haz alma paradigması,
samimiyet ve bağlılık mı? yoksa simbiyotik ilişkiler ve eğlence mi?
gibi alt başlıklar açarak değerlendirmeler yapılabilir. ayrıca kadrajdaki imgeler arasında farklı metaforlarda kurgulanabilir.
bu fotoğrafta en önemli imge, kuşkusuz, yere saçılan hamburger ve patates cipsleri.
ikinci önemli unsur ise cadde ve yağmur suyu ızgarası.
kadrajın ortasına, bağrı açık, baygın halde yatan bir erkek ve ona yatak odasında uyuyormuşçasına sarılan bir kadın koyarak, kompozisyonu başarıyla tamamlamış sanatçı.
tam olarak sanat tüketicisine hitap eden bir eser bu.
fast food yaşam tarzının insan ilişkilerindeki rolü, diye bir başlık açıp değerlendirebiliriz bu eseri.
ınsanların insanlarla olan ilişkisi,
vucutların vucutlarla olan ilişkisi,
kadın erkek ilişkilerindeki; partnerini tüketme arzusu,
ılişkilerdeki saplantılı eğilimler,
herşeyin maddiyata endeksli olduğu toplumsal yaşamda, yalnızca cinsellikle karşılanan haz alma paradigması,
samimiyet ve bağlılık mı? yoksa simbiyotik ilişkiler ve eğlence mi?
gibi alt başlıklar açarak değerlendirmeler yapılabilir. ayrıca kadrajdaki imgeler arasında farklı metaforlarda kurgulanabilir.
devamını gör...
kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar
insanın içini hüzün kaplayan anlardır. yıllarca büyümek istenilmiş, nitekim büyüdüğünü düşündüğünde de zamanın ne kadar hızlı ve boş geçtiğini anladığından içinde ufak bir acı duyduğun andır. nedir bu büyüme kriteri derseniz eğer, tam olarak bilmiyorum. içimde zamana karşı bir hüzün duymaya başladığımdan beri büyüdüğümü hissediyorum.
devamını gör...
aferin
kullanıldığı vurguya göre "iyi halt yedin" anlamına da gelebilir.
devamını gör...
siyasal islamcıların türkiye'yi süper güç yaptık palavrası
bakınız bir ideoloji düşünün gittiği her toplumda ekonomik yıkıma, soyguna, hukuksuzluğa neden olsun işte bunun adı siyasal islamdır.
devamını gör...
doların 1 lira olduğu bir güne uyanıldığında yapılacaklar
devamını gör...
kuğulu park
ankaralılar için özeldir kuğulu park. herkesin bir şekilde yolu düşmüş, kuğuları ve ördekleri beslemiştir. şahsen ben iki adet yılbaşını bu parkta kutlamış biri olarak içim titreyerek yâd ediyorum o günleri.
2012 yılında ankara ile viyana resmi olarak kardeş şehir olurlar. fakat bu kardeşlik gayri resmi olarak 1977 yılında zaten sağlanmıştır. viyana belediyesi o sene vedat dalokay yönetimindeki ankara belediyesine (henüz “büyükşehir” sıfatı yoktur) 2 adet kuğu hediye eder. kuğular akşam saatlerinde ankara’ya varırlar. onları teslim alan görevliler ne yapacaklarını bilemediklerinden park ve bahçeler müdürlüğü planlama şube şefi cevdet rasgelener’e getirirler. cevdet bey o geceliğine çalışma odasını ankara ve viyana’ya verir. evet, daha sonra kavaklıdere parkı’nın adını kuğulu park olarak değiştirecek bu ilk kuğuların isimleri ankara ve viyana olur. ankara ve viyana uluslararası yasalar gereğince –uçup kaçmamaları için- tek ya da çift kanadının dikileceği güne park ve bahçeler müdürlüğünün bir çalışma odasında uyanırlar.
daha sonraları başka ülkelerden de gelen kuğular, ördekler ve kazlarla kuğulu park nüfusu artınca birkaç kuş -12 eylül darbesinden sonra bedel ödemeden özel mülkiyet üzerine kenan evren’in demir yumruğuyla yapılan- seğmenler parkı’na taşınır. buraya taşınan kuşlardan üçü (muhtemelen kanatları dikilmemiş sadece telekleri kesilmiş olmalı) değişik zamanlarda tekrar alıştıkları kuğulu park’a uçmak ister ancak yüksek binalar ve ağaçlara çarparak ölürler. kuğulu park’ın alanı günümüzdekinden yaklaşık 1,5 kat daha genişken (kavaklıdere tenis kulübüne kadar), atatürk bulvarı’nın yapımı için polonya sefaretinden arazi alınmak durumunda kalınınca, alınan arazi karşılığında kuğulu park’ın bir kısmı da (o zamanlar faaliyette olan -çankaya’dan tunus caddesine kadar uzayan, polonya sefareti demirleri arasından bakıldığında halen görülebilen o zamanki yürüyüş yolunu da içine alan bölüm) polonya sefaretine verilerek bir becayiş gerçekleşir. böylece kuğulu park günümüzdeki halini alır.

kaynak
2012 yılında ankara ile viyana resmi olarak kardeş şehir olurlar. fakat bu kardeşlik gayri resmi olarak 1977 yılında zaten sağlanmıştır. viyana belediyesi o sene vedat dalokay yönetimindeki ankara belediyesine (henüz “büyükşehir” sıfatı yoktur) 2 adet kuğu hediye eder. kuğular akşam saatlerinde ankara’ya varırlar. onları teslim alan görevliler ne yapacaklarını bilemediklerinden park ve bahçeler müdürlüğü planlama şube şefi cevdet rasgelener’e getirirler. cevdet bey o geceliğine çalışma odasını ankara ve viyana’ya verir. evet, daha sonra kavaklıdere parkı’nın adını kuğulu park olarak değiştirecek bu ilk kuğuların isimleri ankara ve viyana olur. ankara ve viyana uluslararası yasalar gereğince –uçup kaçmamaları için- tek ya da çift kanadının dikileceği güne park ve bahçeler müdürlüğünün bir çalışma odasında uyanırlar.
daha sonraları başka ülkelerden de gelen kuğular, ördekler ve kazlarla kuğulu park nüfusu artınca birkaç kuş -12 eylül darbesinden sonra bedel ödemeden özel mülkiyet üzerine kenan evren’in demir yumruğuyla yapılan- seğmenler parkı’na taşınır. buraya taşınan kuşlardan üçü (muhtemelen kanatları dikilmemiş sadece telekleri kesilmiş olmalı) değişik zamanlarda tekrar alıştıkları kuğulu park’a uçmak ister ancak yüksek binalar ve ağaçlara çarparak ölürler. kuğulu park’ın alanı günümüzdekinden yaklaşık 1,5 kat daha genişken (kavaklıdere tenis kulübüne kadar), atatürk bulvarı’nın yapımı için polonya sefaretinden arazi alınmak durumunda kalınınca, alınan arazi karşılığında kuğulu park’ın bir kısmı da (o zamanlar faaliyette olan -çankaya’dan tunus caddesine kadar uzayan, polonya sefareti demirleri arasından bakıldığında halen görülebilen o zamanki yürüyüş yolunu da içine alan bölüm) polonya sefaretine verilerek bir becayiş gerçekleşir. böylece kuğulu park günümüzdeki halini alır.

kaynak
devamını gör...
üçüncü sayfa radyo yayını
baylar, bayanlar! merdivenden kayanlar! amman dikkat! kayarken düşerseniz ve bir yerlerinizi kırarsanız bir gün siz de istemeden konuğumuz olabilirsiniz. *
3. sayfa sizlerin de bildiği gibi genellikle iç açıcı olmayan haberlerle dolu olur. bugün de genel itibarıyla kan ve vahşet içerikli bir yayın ile karşınıda olacağız. yine de güleceğimiz anlar gelecektir. sınırı aşan tepkiler verirsek şimdiden affınıza sığınırız.
yayın ortağım coldboy ve ilk canlı yayınını gerçekleştirecek olan bendeniz otçul sizlerin de katılımı ile daha verimli bir yayın olacağını düşünmekteyiz. 18.30'da görüşmek dileği ile.
3. sayfa sizlerin de bildiği gibi genellikle iç açıcı olmayan haberlerle dolu olur. bugün de genel itibarıyla kan ve vahşet içerikli bir yayın ile karşınıda olacağız. yine de güleceğimiz anlar gelecektir. sınırı aşan tepkiler verirsek şimdiden affınıza sığınırız.
yayın ortağım coldboy ve ilk canlı yayınını gerçekleştirecek olan bendeniz otçul sizlerin de katılımı ile daha verimli bir yayın olacağını düşünmekteyiz. 18.30'da görüşmek dileği ile.
devamını gör...
tarihte bugün
15 temmuz 1606 - hollanda altın çağı'nın öncülerinden, ışığın ve gölgelerin ressamı rembrandt'ın (1606-1669) doğum günü.
the storm on the sea of galilee (1633)
the storm on the sea of galilee (1633)
devamını gör...



