büyük kanyon
arizona eyaletinde kolorado nehri çevresinde yer alan kanyon. ingilizce'de grand canyon olarak geçer. 446 km uzunluğundadır, derinliği de yer yer 2km'ye kadar ulaşır. genel olarak kuru bir havaya sahiptir, hava sıcaklığı yazları 40 dereceye kadar çıkabilirken, kışları -20lere inebilir, bu sebeple genelde gelen turistleri şaşırtır.
mesela şahsen ben hava las vegas'da 30 derece iken birlikte günübirlik grand canyon'a gideceğimiz arkadaşımın "montları almayalım bence, elimizde kalır" demesi üzerine sabahın saat 6sında yola çıkarken üşüyebileceğimizi hatırlatarak ikimizin de hayatını kurtarmışımdır. çünkü o gün hava kanyonda -10 dereceymiştir
tabi ayrıca inanılmaz güzel manzarası vardır, çok güzel fotoğraf çekilir, mesela:
mesela şahsen ben hava las vegas'da 30 derece iken birlikte günübirlik grand canyon'a gideceğimiz arkadaşımın "montları almayalım bence, elimizde kalır" demesi üzerine sabahın saat 6sında yola çıkarken üşüyebileceğimizi hatırlatarak ikimizin de hayatını kurtarmışımdır. çünkü o gün hava kanyonda -10 dereceymiştir
tabi ayrıca inanılmaz güzel manzarası vardır, çok güzel fotoğraf çekilir, mesela:

devamını gör...
bir kadına edilebilecek en güzel iltifat
saçındaki ufak bir kesimi, değişikliği fark edip çok yakışmış, güzelleşmişsin demek. süslü laflarla iltifat edemeyen biri olduğum üçün iyi olan tarafımla, gözlem yeteneğimle bir şeyler yaparım.
devamını gör...
ülkemizde saygı duyulan meslekler
doktorlar. üniversite çağında çocuğu olanlar tapar hatta.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sözlüğü sahiplenmesi
ekşiye göre daha iyi ve düzgün insanlar var gördüğüm kadarıyla.bundan da kaynaklanabilir.
devamını gör...
nasıl ölünür
émile zola'nın en zengininden en fakirine kadar 5 kişinin ölüm sürecini en doğal haliyle anlattığı çerez kitap. natüralist yapımlar garip geliyor. aslında betimleme yapılsa çok güçlü bir hava bırakacak ama tüm kitap boyunca ölüm gibi güçlü bir duyguyu bile okurken bilimsel makale gibi hissediyor.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arıya mor mahlas verilsin kampanyası
kişiye özel kampanya yapılmaz ama hem kampanyayı başlatan hem söz konusu yazar hatrına bu durum desteklemeye değerdir.
devamını gör...
anime izleyen birini ciddiye almak
birini ciddiye almak için bahsettiği konuda ne kadar fikir sahibi, tecrübesi var mı diye bakılır. hiç anime izlemeyen birinin izleyen birini ciddiye alamamak için ne gibi bir tezi var merak ettim doğrusu.
devamını gör...
iko (yazar)
iko bile günün ünlüsü oldu, ben olamadım. hangi seviye acaba. *
devamını gör...
sonsuzluk
"sonsuzluk istemiştim ben aslında; ama 's' yi biraz sessiz söylemişim galiba..."
-cemal süreya
ben de sonsuzluk diliyorum ama bu sefer 's' yi bastırarak...
-cemal süreya
ben de sonsuzluk diliyorum ama bu sefer 's' yi bastırarak...
devamını gör...
mezar soygunculuğu
1800'lü yılların popüler mesleği.
william here ve william burke isimli iki mezar soyguncusundan bahsetmek istiyorum.
herşey burke ve kız arkadaşının edinburg'a taşınmasıyla başlıyor. taşındıkları yer; here ve eşinin işlettiği pansiyon.
bu pansiyonda kanka olan william'lar pansiyondaki yaşlı bir kiracının, kirasını ödemeden hakkın rahmetine kavuşmasıyla, tahsilat amacıyla mezarlığa girip kadının cesedini çalıp edinburg üniversitesi anatomi doktoru robert knox a kadavrayı satıyorlar.
7 sterlin ve 10 şilin.
eh bu para tatlı geliyor tabe .bunlar bu işi süreklilik haline getiriyorlar. bu işi defalarca yapıyorlar.
ancak mezar kazmak zor ve zahmetli bir iş, kaz kaz nere kadar. usanıyorlar kazmaktan yani.
1827'de pansiyonda kalan bir kadın hastalanıyor. burke kadının kafasına vursa yara bere olacak, zehirlese moraracak...burke kadının ağzını burnunu kapatma suretiyle öldürünce tıp literatürüne yeni bir deyim kazandırıyor. burking metodu... definitions.uslegal.com/b/b...
neyse efenim ilk ''temiz iş''leri bu şekilde gerçekleşiyor.
bunlar işleri büyütüyorlar. evsizler ,fahişeler, derken; ''seri üretim''e geçiliyor. önce iyi bir içirip sarhoş ediyorlar daha sonra burking metodunu kullanarak cesede zarar vermeden işi bitiriyorlar.
neyse gene bir gün, pansiyonda bir kadını öldürüyorlar. bu arada pansiyonda kalan başka kişiler bu fark edip polise haber veriyor. tam 11 ay boyunca sürekli ödüren bu ikili en sonunda yakalandılar.
ama olay kanıtlanamadı. bu yüzden birinin itiraf etmesi gerekiyordu itirafçı olarak hare bu şans tanındı ve anında burke'yi sattı dokunulmazlık karşılığında burke'yi idama gönderdiler.
25 bin kişi, idamı izlemek için hazır bulundu. ön sıralarda yer karaborsaya düştü. 1 sterline satılıyordu iyi bir noktadan idam manzarası...
neyse efenim burke, dr knox'un rakibi, dr monro tarafından halka açık bir biçimde parçalara ayrıldı.
iskeleti edinburg tıp fakültesine bağışlandı
tam 16 kurban verilen bu olay west port cinayetleri olarak tarihe geçti.
bu cinayetler, 1832 anatomi yasasının yürürlüğe girmesini sağlamıştır.
bu yasa ile birlikte mezar soygunculuğu mesleği bitmiştir.
william here ve william burke isimli iki mezar soyguncusundan bahsetmek istiyorum.
herşey burke ve kız arkadaşının edinburg'a taşınmasıyla başlıyor. taşındıkları yer; here ve eşinin işlettiği pansiyon.
bu pansiyonda kanka olan william'lar pansiyondaki yaşlı bir kiracının, kirasını ödemeden hakkın rahmetine kavuşmasıyla, tahsilat amacıyla mezarlığa girip kadının cesedini çalıp edinburg üniversitesi anatomi doktoru robert knox a kadavrayı satıyorlar.
7 sterlin ve 10 şilin.
eh bu para tatlı geliyor tabe .bunlar bu işi süreklilik haline getiriyorlar. bu işi defalarca yapıyorlar.
ancak mezar kazmak zor ve zahmetli bir iş, kaz kaz nere kadar. usanıyorlar kazmaktan yani.
1827'de pansiyonda kalan bir kadın hastalanıyor. burke kadının kafasına vursa yara bere olacak, zehirlese moraracak...burke kadının ağzını burnunu kapatma suretiyle öldürünce tıp literatürüne yeni bir deyim kazandırıyor. burking metodu... definitions.uslegal.com/b/b...
neyse efenim ilk ''temiz iş''leri bu şekilde gerçekleşiyor.
bunlar işleri büyütüyorlar. evsizler ,fahişeler, derken; ''seri üretim''e geçiliyor. önce iyi bir içirip sarhoş ediyorlar daha sonra burking metodunu kullanarak cesede zarar vermeden işi bitiriyorlar.
neyse gene bir gün, pansiyonda bir kadını öldürüyorlar. bu arada pansiyonda kalan başka kişiler bu fark edip polise haber veriyor. tam 11 ay boyunca sürekli ödüren bu ikili en sonunda yakalandılar.
ama olay kanıtlanamadı. bu yüzden birinin itiraf etmesi gerekiyordu itirafçı olarak hare bu şans tanındı ve anında burke'yi sattı dokunulmazlık karşılığında burke'yi idama gönderdiler.
25 bin kişi, idamı izlemek için hazır bulundu. ön sıralarda yer karaborsaya düştü. 1 sterline satılıyordu iyi bir noktadan idam manzarası...
neyse efenim burke, dr knox'un rakibi, dr monro tarafından halka açık bir biçimde parçalara ayrıldı.
iskeleti edinburg tıp fakültesine bağışlandı
tam 16 kurban verilen bu olay west port cinayetleri olarak tarihe geçti.
bu cinayetler, 1832 anatomi yasasının yürürlüğe girmesini sağlamıştır.
bu yasa ile birlikte mezar soygunculuğu mesleği bitmiştir.
devamını gör...
çıldırmak
normal şartlar altında yanınıza bile yaklaşamayacak bir insanın size it gibi davranması, davranabilmesi, buna hak bulabilmesi ve bunun üzerine sizin belli kalıplar içinde kalarak kendisine durumu izah etmeye çalışıp kılıktan kılığa girmek zorunda kaldığınız zamanlarda yani kısacası bahsi geçen mahlukat sizin müşteriniz olduğunda yaşadığınız hissiyat. bir çağrı merkezinde çalıştığım ilk gençlik yıllarımdan geliyor;
ben: iyi günler ben miko, size nasıl yardımcı olabilirim?
abone: merhaba ben bir numaraya kontör yüklemek istiyorum.
ben: tabi yardımcı olayım hemen memnuniyetle, öncelikle işlem yaptırmak istediğiniz numara 05** *** ** **'midir? (sesli yanıt sisteminde tuşladığı yahut ilgili tuşlamayı es geçti ise direkt olarak aramayı gerçekleştirdiği numara)
abone: hayır hayır, bu benim numaram, ben kız arkadaşımın hattına kontör yükletmek istiyorum, numarası 05** *** ** **.
ben: kontrol ediyorum... 05** *** ** ** numarasına lira yüklemek istediğinizi belirttiniz, hitap etmek açısından isminizi öğrenebilir miyim?
abone: erdem ben.
ben: erdem bey, yükleme kartınız yanınızda mı?
abone: evet ama öncelikle bir sorum olacak, benim elimde şu an itibariyle 2 tane yükleme kartı bulunuyor, biri 30 liralık, biri 50 liralık, hangisini yüklersek kız arkadaşım daha avantajlı bir şekilde görüşme yapar?
ben: kontrol edelim. bu hatta 30 tl'lik yükleme yaparsanız... (bilgi aktarılır) 50 tl'lik yükleme yaparsanız... (ilgili bilgi aktarılır)
abone: anladım, ben de şu an bilgisayar başındayım da, sizin sitenizdeyim şu an, hangi tarifede benim kız arkadaşım, ben de kontrol edeyim.
(tam bu noktada sorun başlıyor, normalde bu bilgiyi paylaşmamam gerek, zira abone hattın yasal sahibi değil aynı zamanda setteki numara ile (arama gerçekleştirdiği numara) işlem yapmak istediği numara farklı, yani hattın kullanıcısı muamelesi de yapamıyorum ki zaten abone hattın farklı bir kullanıcı ve sahibe ait olduğunu çağrı esnasında belirtiyor, hiç kıvırmayacağım tongaya düşüyorum iyi niyetli konuşmasından mütevellit ve tarife bilgisini paylaşıyorum.)
abone: anladım, peki biliyorsunuz ayda bir yükleme yaparsa tarifesi geçerli, eğer kız arkadaşım hattına bu bir ay içinde yükleme yaptıysa şimdi gerçekleştirmeyeceğim boşu boşuna yüklemeyi, size zahmet bir kontrol eder misiniz ne zaman yükleme yapmış ve hattında ne kadar kontör var?
(burada kıllanıyor ve diyorum ki nihayet...)
ben: erdem bey, bu bilgiyi hattın yalnızca yasal sahibi ile paylaşabiliyoruz.
abone: nasıl yani anlayamadım, hattın tarife bilgisini teyitsiz bir şekilde paylaşabiliyorsunuz ama bu bilgiyi paylaşamıyor musunuz?
ben: doğrudur.
abone: takım liderleriniz sizinle aynı fikirde değil yalnız.
ben: anlayamadım?
(bu arada ilgili kontrolleri sağlıyorum, tarife bilgisini kimle ne şart ve koşullar altında paylaşabileceğim bilgisini netleştiriyorum ekranlardan, hata yapıp yapmadığımdan emin olmak için ve hata yaptığıma kesin kanaat edip, içimden küfür ederek dinlemeye devam ediyorum.)
abone: şöyle ki, benimle paylaşmamanız gereken bir bilgiyi paylaştınız bu hatla ilgili, sizden şikayetçiyim lütfen kendi hakkınızda bir şikayet kaydı oluşturur musunuz?
ben: tabi, ilgili ekranlarıma ulaşmak ve işleminizi gerçekleştirmek üzere sizi çok kısa süreliğine hatta bekletebilir miyim lütfen erdem bey?
abone: hayır bekletemezsin, ekranlarına falan ulaşmayacaksın, gidip takım liderine ben ne yapacağım diye soracaksın, ben söylüyorum işte ne yapacağını, kendi hakkında bir şikayet kaydı oluşturacaksın!
ben: tabi erdem bey, şu anda işlem gerçekleştiriyorum, mh hizmet kaydı şikayet talebinizin sisteme girişini gerçekleştiriyorum, size hangi irtibat numarasından ulaşılsın konuya binaen?
abone: sen hangi numara üzerinden kayıt açıyorsun?
ben: arama gerçekleştirdiğiniz numara üzerinden.
abone: kime sordun bunu yaparken?
ben: bunun için herhangi bir sorgulama gerçekleştirmem gerekmemekte, şikayet taleplerinizi arama sağladığınız hat üzerinden açabiliyoruz ya da sizin yasal sahibi olduğunuz başka bir hat üzerinden. dilerseniz böyle bir hat varsa, bilgi teyidi sorularıma yanıt verin, bu hat üzerinden açalım kaydı.
abone: yetkilini ver bana.
ben: tabi, konuyla ilgili çok kısa süreliğine hatta beklemenizi rica ediyorum, teşekkürler erdem bey.
abone: onay verdim mi beni bekletmen için, niye teşekkür ediyorsun?
ben: müsaade etseydiniz niçin teşekkür ettiğimi açıklayacaktım, onay verdiğiniz için değil, sözümü kesmeden beni dinlediğiniz için teşekkür ettim erdem bey.
abone: sen benim adımın erdem olduğunu nereden biliyorsun?
ben: bu şekilde beyan ettiniz isminizi, beyanınıza uyarak size bu şekilde hitap ettiğim için hata mı ediyorum erdem bey?
abone: benim ismim erdem değil.
(zayıf noktasını yakalıyorum, çağrıyı sonlandırmak için üç kez küfür ettirmem gerektiğini bildiğimden bu noktadan başlıyorum saldırmaya.)
ben: peki size ne şekilde hitap etmemi istersiniz erdem bey?
abone: bana erdem diye hitap etme.
ben: ama isminizin erdem olduğunu belirtmiştiniz yanılıyor muyum erdem bey?
abone: yetkilini ver bana.
ben: bunun için hatta beklemeniz gerekmekte erdem bey.
abone: beklemiyorum ne olacak?
ben: siz bilirsiniz, beklemezseniz yetkilime aktaramam çağrıyı erdem bey.
abone: benim adım erdem değil dedim sana..!
ben: isminiz nedir o halde erdem bey?
abone: tamam bekliyorum aktar beni.
ben: teşekkür ediyorum erdem bey.
(abone beklemeye alınır çağrı yetkiliye aktarılır yetkili abonenin isteği doğrultusunda hakkımda şikayet kaydı oluşturur. soy isim ve sicil numaramı isteyen aboneye bu bilgiyi vermeyen yetkili hakkında şikayet kaydı oluşturmak için abone hakkımda oluşturduğu şikayet kaydı tamamlanır tamamlanmaz telefonu kapatıp tekrar arar ve başka bir müşteri temsilcisine yetkilim hakkında şikayet kaydı oluşturtur...)
işte çıldırmak bu'dur, bu aboneden sonra yaşadığınız hissiyattır. kompleks sahibi, psikopat bir beynin tarafınıza yaşattığı anlar bütünüdür, eliniz ayağınız kesilir, betiniz benziniz atar, hakkında şikayet kaydı açtırmadığı müşteri temsilcisi ve takım lideri kalmayan bir manyak yüzünden yaşadığınızdır. ne için? çıldırtmak için! eline ne geçiyor? temellendiği noktanın ne olduğu muamma olan bir haz... size ne kalıyor, bunları yıllar sonra buraya yazmaya itecek bir sinir ve anlamsızlıklar bütünü.
peki abi, takıl sen!!
erdem bey!!!!
ben: iyi günler ben miko, size nasıl yardımcı olabilirim?
abone: merhaba ben bir numaraya kontör yüklemek istiyorum.
ben: tabi yardımcı olayım hemen memnuniyetle, öncelikle işlem yaptırmak istediğiniz numara 05** *** ** **'midir? (sesli yanıt sisteminde tuşladığı yahut ilgili tuşlamayı es geçti ise direkt olarak aramayı gerçekleştirdiği numara)
abone: hayır hayır, bu benim numaram, ben kız arkadaşımın hattına kontör yükletmek istiyorum, numarası 05** *** ** **.
ben: kontrol ediyorum... 05** *** ** ** numarasına lira yüklemek istediğinizi belirttiniz, hitap etmek açısından isminizi öğrenebilir miyim?
abone: erdem ben.
ben: erdem bey, yükleme kartınız yanınızda mı?
abone: evet ama öncelikle bir sorum olacak, benim elimde şu an itibariyle 2 tane yükleme kartı bulunuyor, biri 30 liralık, biri 50 liralık, hangisini yüklersek kız arkadaşım daha avantajlı bir şekilde görüşme yapar?
ben: kontrol edelim. bu hatta 30 tl'lik yükleme yaparsanız... (bilgi aktarılır) 50 tl'lik yükleme yaparsanız... (ilgili bilgi aktarılır)
abone: anladım, ben de şu an bilgisayar başındayım da, sizin sitenizdeyim şu an, hangi tarifede benim kız arkadaşım, ben de kontrol edeyim.
(tam bu noktada sorun başlıyor, normalde bu bilgiyi paylaşmamam gerek, zira abone hattın yasal sahibi değil aynı zamanda setteki numara ile (arama gerçekleştirdiği numara) işlem yapmak istediği numara farklı, yani hattın kullanıcısı muamelesi de yapamıyorum ki zaten abone hattın farklı bir kullanıcı ve sahibe ait olduğunu çağrı esnasında belirtiyor, hiç kıvırmayacağım tongaya düşüyorum iyi niyetli konuşmasından mütevellit ve tarife bilgisini paylaşıyorum.)
abone: anladım, peki biliyorsunuz ayda bir yükleme yaparsa tarifesi geçerli, eğer kız arkadaşım hattına bu bir ay içinde yükleme yaptıysa şimdi gerçekleştirmeyeceğim boşu boşuna yüklemeyi, size zahmet bir kontrol eder misiniz ne zaman yükleme yapmış ve hattında ne kadar kontör var?
(burada kıllanıyor ve diyorum ki nihayet...)
ben: erdem bey, bu bilgiyi hattın yalnızca yasal sahibi ile paylaşabiliyoruz.
abone: nasıl yani anlayamadım, hattın tarife bilgisini teyitsiz bir şekilde paylaşabiliyorsunuz ama bu bilgiyi paylaşamıyor musunuz?
ben: doğrudur.
abone: takım liderleriniz sizinle aynı fikirde değil yalnız.
ben: anlayamadım?
(bu arada ilgili kontrolleri sağlıyorum, tarife bilgisini kimle ne şart ve koşullar altında paylaşabileceğim bilgisini netleştiriyorum ekranlardan, hata yapıp yapmadığımdan emin olmak için ve hata yaptığıma kesin kanaat edip, içimden küfür ederek dinlemeye devam ediyorum.)
abone: şöyle ki, benimle paylaşmamanız gereken bir bilgiyi paylaştınız bu hatla ilgili, sizden şikayetçiyim lütfen kendi hakkınızda bir şikayet kaydı oluşturur musunuz?
ben: tabi, ilgili ekranlarıma ulaşmak ve işleminizi gerçekleştirmek üzere sizi çok kısa süreliğine hatta bekletebilir miyim lütfen erdem bey?
abone: hayır bekletemezsin, ekranlarına falan ulaşmayacaksın, gidip takım liderine ben ne yapacağım diye soracaksın, ben söylüyorum işte ne yapacağını, kendi hakkında bir şikayet kaydı oluşturacaksın!
ben: tabi erdem bey, şu anda işlem gerçekleştiriyorum, mh hizmet kaydı şikayet talebinizin sisteme girişini gerçekleştiriyorum, size hangi irtibat numarasından ulaşılsın konuya binaen?
abone: sen hangi numara üzerinden kayıt açıyorsun?
ben: arama gerçekleştirdiğiniz numara üzerinden.
abone: kime sordun bunu yaparken?
ben: bunun için herhangi bir sorgulama gerçekleştirmem gerekmemekte, şikayet taleplerinizi arama sağladığınız hat üzerinden açabiliyoruz ya da sizin yasal sahibi olduğunuz başka bir hat üzerinden. dilerseniz böyle bir hat varsa, bilgi teyidi sorularıma yanıt verin, bu hat üzerinden açalım kaydı.
abone: yetkilini ver bana.
ben: tabi, konuyla ilgili çok kısa süreliğine hatta beklemenizi rica ediyorum, teşekkürler erdem bey.
abone: onay verdim mi beni bekletmen için, niye teşekkür ediyorsun?
ben: müsaade etseydiniz niçin teşekkür ettiğimi açıklayacaktım, onay verdiğiniz için değil, sözümü kesmeden beni dinlediğiniz için teşekkür ettim erdem bey.
abone: sen benim adımın erdem olduğunu nereden biliyorsun?
ben: bu şekilde beyan ettiniz isminizi, beyanınıza uyarak size bu şekilde hitap ettiğim için hata mı ediyorum erdem bey?
abone: benim ismim erdem değil.
(zayıf noktasını yakalıyorum, çağrıyı sonlandırmak için üç kez küfür ettirmem gerektiğini bildiğimden bu noktadan başlıyorum saldırmaya.)
ben: peki size ne şekilde hitap etmemi istersiniz erdem bey?
abone: bana erdem diye hitap etme.
ben: ama isminizin erdem olduğunu belirtmiştiniz yanılıyor muyum erdem bey?
abone: yetkilini ver bana.
ben: bunun için hatta beklemeniz gerekmekte erdem bey.
abone: beklemiyorum ne olacak?
ben: siz bilirsiniz, beklemezseniz yetkilime aktaramam çağrıyı erdem bey.
abone: benim adım erdem değil dedim sana..!
ben: isminiz nedir o halde erdem bey?
abone: tamam bekliyorum aktar beni.
ben: teşekkür ediyorum erdem bey.
(abone beklemeye alınır çağrı yetkiliye aktarılır yetkili abonenin isteği doğrultusunda hakkımda şikayet kaydı oluşturur. soy isim ve sicil numaramı isteyen aboneye bu bilgiyi vermeyen yetkili hakkında şikayet kaydı oluşturmak için abone hakkımda oluşturduğu şikayet kaydı tamamlanır tamamlanmaz telefonu kapatıp tekrar arar ve başka bir müşteri temsilcisine yetkilim hakkında şikayet kaydı oluşturtur...)
işte çıldırmak bu'dur, bu aboneden sonra yaşadığınız hissiyattır. kompleks sahibi, psikopat bir beynin tarafınıza yaşattığı anlar bütünüdür, eliniz ayağınız kesilir, betiniz benziniz atar, hakkında şikayet kaydı açtırmadığı müşteri temsilcisi ve takım lideri kalmayan bir manyak yüzünden yaşadığınızdır. ne için? çıldırtmak için! eline ne geçiyor? temellendiği noktanın ne olduğu muamma olan bir haz... size ne kalıyor, bunları yıllar sonra buraya yazmaya itecek bir sinir ve anlamsızlıklar bütünü.
peki abi, takıl sen!!
erdem bey!!!!
devamını gör...
spotify'a story özelliği gelmesi
geriye sadece story özelliği gelmeyen 2 site kalmıştır; e-devlet ve kafa sözlük. benjamin franklin elini çabuk tutarsa trendi yakalarız yoksa story özellığini biz getirdik diyerek sürü psikolojisine karşı olduğumuzu ifade ederiz.
devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
ona yetersiz olduğunu hissettirmek gerisi çorap söküğü gibi geliyor zaten.
devamını gör...
dijital zorbalık
black mirror da bununla ilgili bir bölüm vardı ve güzel işlemişlerdi.
çok tehlikeli ve hedefteki kişiyi oldukça yıpratıcı bir süreç.
yakın zamanda okullarda bununla ilgili derslerinde verileceğinden şüphem yok.
bu zorbalık ve linç kültürüyle çocuklar baş edemiyor, baş etmeleri için çeşitli öğretiler önlerine sunulacaktır diye düşünüyorum.
çocuklardan geçtim sanki yetişkin insanlar çok baş edebiliyor da..
iki kişi olumsuz bir şey söylesin hakkımızda tüm gün moralimiz bozuluyor bizim de bir eğitime ihtiyacımız var.
çok tehlikeli ve hedefteki kişiyi oldukça yıpratıcı bir süreç.
yakın zamanda okullarda bununla ilgili derslerinde verileceğinden şüphem yok.
bu zorbalık ve linç kültürüyle çocuklar baş edemiyor, baş etmeleri için çeşitli öğretiler önlerine sunulacaktır diye düşünüyorum.
çocuklardan geçtim sanki yetişkin insanlar çok baş edebiliyor da..
iki kişi olumsuz bir şey söylesin hakkımızda tüm gün moralimiz bozuluyor bizim de bir eğitime ihtiyacımız var.
devamını gör...
kendisinin iyi biri olduğunu düşünen insan
çevresindeki kötü insanlara bakıp 'aslında ben iyiymişim' farkındalığını kazanmış olabilir.
devamını gör...
severek ayrılanlar
ayna'nın bostancı durağı adlı albümünden bir şarkıdır.
artık benim için anlamı büyüktür. buruk kalple dinlediklerimdendir.
''rüzgâr aşkımı kucağına alsa
dağları tepeleri aşsa
saçlarına ulaşsa''
ayrıca şarkının 4. dakika 22.saniyesinde de söylenildiği gibi ''unutmuş olsan hissederdim.''
ayna-severek ayrılanlar
artık benim için anlamı büyüktür. buruk kalple dinlediklerimdendir.
''rüzgâr aşkımı kucağına alsa
dağları tepeleri aşsa
saçlarına ulaşsa''
ayrıca şarkının 4. dakika 22.saniyesinde de söylenildiği gibi ''unutmuş olsan hissederdim.''
ayna-severek ayrılanlar
devamını gör...
hayattan zevk alıyorum aktiviteleri
kar ve yağmur yağışını izlemektir. insan yaşadığını tam manasıyla hissedince hayattan zevk de alıyor.
devamını gör...
pandomim
tiyatroda mim sanatı, yani jest, beden, mimik hareketleri, olarak bilinen sanat dalı, sinemadaki karşılığı da sessiz sinemadır. sessiz sinemanın da en bilinen temsilcisi charlie chaplin 'dir.
devamını gör...
bulaşık makinesi
evine gelen misafirlerin çokluğundan dolayı çok bulaşık çıkmasından bıkmış, evindeki hizmetçilerin bulaşık yıkarken tabak-çanağı da kırmasından illallah etmiş, en iyisi ben pratik bir şey yapayım, tabaklarım sağlam kalsın, diyerek düşünen, josephine cochrane adlı kadının bulduğu hayatımızı kolaylaştıran alet.
devamını gör...