kum havuzu ağacı
kuzey ve güney amerika'nın amazon ormanlarında yetişen bu ağaç, belki de dünyanın en çirkef ağacı. üstüne çıkılmasını, kendine dokunulmasını kesinlikle sevmiyor. hatta fazla yakınına yaklaşılırsa, meyvelerini patlatıp şarapnel etkisi yaratabiliyor. hani eğer olur da görürseniz, hızla uzaklaşın.
devamını gör...
insanı mutlu eden bedava şeyler
bedava yaşıyoruz, bedava;
hava bedava, bulut bedava;
dere tepe bedava;
yağmur çamur bedava;
otomobillerin dışı,
sinemaların kapısı,
camekanlar bedava;
peynir ekmek değil ama
acı su bedava;
kelle fiyatına hürriyet,
esirlik bedava;
bedava yaşıyoruz, bedava.
hava bedava, bulut bedava;
dere tepe bedava;
yağmur çamur bedava;
otomobillerin dışı,
sinemaların kapısı,
camekanlar bedava;
peynir ekmek değil ama
acı su bedava;
kelle fiyatına hürriyet,
esirlik bedava;
bedava yaşıyoruz, bedava.
devamını gör...
gülünmemesi gereken durumda gelen gülme isteği
yanağını ısırırsın, dudaklarını bastırırsın gülmemek için ya da mimiklerinle bir şekilde örtpas etmeye çalışırsın gülme isteğini ama bazen o kadar çok gülesin gelir ki engel olamazsın. bakmışsın gülmüşsün ortalık buz kesmiş bir bakmışsın herkes senin gülmene gülmüş.
devamını gör...
aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği
genlerle aktarılan ve senin farkında olmayan bir korkun o ortamda karşına çıkmıştır ve bilinciniz sizi o ortamdan uzaklaştırmaya çalışıyordur.
devamını gör...
hayat nasıl yaşanmalı sorunsalı
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
nazım hikmet
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
nazım hikmet
devamını gör...
sonra döndüm ve dedim ki
bu seni hiç alakadar etmez
devamını gör...
bloodborne
h.p. lovecraft'tan yoğun şekilde etkilenmiş bir from software oyunu. genel olarak oldukça kasvetli bir havası bulunmakta ve karanlık mekanlarda geçmekte.
inanılmaz derin bir hikayesi olmakla birlikte bunu hiçbir zaman size direkt olarak anlatmaz. eğer anlamak istiyorsanız oyunda bulununan her notu, her eşya açıklamasını, her npc sözünü, her cutscene'de yaşananları didik didik edip aralarında bir ilişki kurarak kendiniz çözmek zorundasınız, sembolizmi çok ağır bir oyun. ya da internette bulunan sayısız anlatımdan birini de okuyabilirsiniz. ama hikayesini araştırmadan oynamayanların çok şey kaybettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
oynanışı çıldırtıcı düzeyde zor olabilse de, saç baş yoldurtsa da, kendisinden aldığım tadı başka hiçbir oyundan alamadım. ps4'ün en iyi exclusivelerinden biri bana göre, belki de en iyisi bile olabilir.
inanılmaz derin bir hikayesi olmakla birlikte bunu hiçbir zaman size direkt olarak anlatmaz. eğer anlamak istiyorsanız oyunda bulununan her notu, her eşya açıklamasını, her npc sözünü, her cutscene'de yaşananları didik didik edip aralarında bir ilişki kurarak kendiniz çözmek zorundasınız, sembolizmi çok ağır bir oyun. ya da internette bulunan sayısız anlatımdan birini de okuyabilirsiniz. ama hikayesini araştırmadan oynamayanların çok şey kaybettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
oynanışı çıldırtıcı düzeyde zor olabilse de, saç baş yoldurtsa da, kendisinden aldığım tadı başka hiçbir oyundan alamadım. ps4'ün en iyi exclusivelerinden biri bana göre, belki de en iyisi bile olabilir.
devamını gör...
nazım hikmet ran
"mavi gözlü dev" lakabı ile bilinen usta şairdir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının takipçi sayıları
rakamla: 6
yazıyla: altı
altı üstü altı
yazıyla: altı
altı üstü altı
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bende biraz gerizekalilik var sanirim, ciddiyim ama...donup dolasip ayni hatalari tekrarlamamin baska bir izahı olamaz. (kendine hakaretten yonetim ceza vermiyordur umarim).
devamını gör...
madalyasız yazarların boş beleş tipler olması
ben boş beleş bir yazar olarak bir kaç kelam etmek isterim.
öncelikle madalyam yok, sebebi küfürsüz az tanımım olması , kitap, film ve müzik kategorilerinde tanım yazmamam. madalyam olsun minicik ama minicik bile istemiyorum çünkü bana birinin o çirkin kurdeleyi takması için çok çok çok kalifiyeli bir insanın ya da bir toplumun takması gerekiyor. bakıyorum takanlara... maalesef. olmadı. aynı seviyedeyiz en iyi ihtimalle. hiç onore olmam. sıfır. eksi yönleri bile var hatta. birinin bana 'aferin' demesini kabul etmiş oluyorum. ki hiç sevmem karşımda ki usta, uzman vs değilse* laf biraz 'sen kimsin ki bana madalya takıyorsuna' geldi ama öylede değil tam. anladınız işte. bir de sözlüğün açık yürekli yazarlar kontenjanında bulunduğum için rahatlıkla dile getirebilirim sanırım bunu. tam sıkıcı yazarlar turnusolu olmadı mı bu ya ahdajhsdhj. içlerinde süper insanlar ve gerçekten kaliteli yazarlar var lakin biraz sıkıcı şeyler gibi işte. eleştiri değil bu, benlik değil sadece.
bir gün es kaza bir kurdelecik konarsa tanımıma, rica ederim modlardan kaldırması için, tanımımı yok etmeye kadar gider bu iş. yada editlerim, küfür falan eklerim. çirkinleşirim hemen.
ama sözlüğe madalya olayının gelmesini olumlu buluyorum. resmen sözlük yönetiminin yazarlara 'siz biraz salak kaldınız, kendi beğendiğiniz tanımlar salak saçma. ne okuyup, ne yazdığınız belli değil. en iyisi bizim seçtiklerimizi okuyun, oylayın. ' deme şekline bayıldımmmmm.. en çok beğenilen girdilere gidin bakın. sözlük değil panayır ya adajdajdjah. ha bir de hevesli arkadaşlara motivasyon sağlar tabi. ''madalyaaaaa madallyaaaaaaaaaaaa. daha çok yazmalıyımmmm. daha çok madalyaaa kazanmalıyımmmm. en çok bende olmalıı... yyazz yazzzz.'' ahdahsdha. kıyak iş. like.
öncelikle madalyam yok, sebebi küfürsüz az tanımım olması , kitap, film ve müzik kategorilerinde tanım yazmamam. madalyam olsun minicik ama minicik bile istemiyorum çünkü bana birinin o çirkin kurdeleyi takması için çok çok çok kalifiyeli bir insanın ya da bir toplumun takması gerekiyor. bakıyorum takanlara... maalesef. olmadı. aynı seviyedeyiz en iyi ihtimalle. hiç onore olmam. sıfır. eksi yönleri bile var hatta. birinin bana 'aferin' demesini kabul etmiş oluyorum. ki hiç sevmem karşımda ki usta, uzman vs değilse* laf biraz 'sen kimsin ki bana madalya takıyorsuna' geldi ama öylede değil tam. anladınız işte. bir de sözlüğün açık yürekli yazarlar kontenjanında bulunduğum için rahatlıkla dile getirebilirim sanırım bunu. tam sıkıcı yazarlar turnusolu olmadı mı bu ya ahdajhsdhj. içlerinde süper insanlar ve gerçekten kaliteli yazarlar var lakin biraz sıkıcı şeyler gibi işte. eleştiri değil bu, benlik değil sadece.
bir gün es kaza bir kurdelecik konarsa tanımıma, rica ederim modlardan kaldırması için, tanımımı yok etmeye kadar gider bu iş. yada editlerim, küfür falan eklerim. çirkinleşirim hemen.
ama sözlüğe madalya olayının gelmesini olumlu buluyorum. resmen sözlük yönetiminin yazarlara 'siz biraz salak kaldınız, kendi beğendiğiniz tanımlar salak saçma. ne okuyup, ne yazdığınız belli değil. en iyisi bizim seçtiklerimizi okuyun, oylayın. ' deme şekline bayıldımmmmm.. en çok beğenilen girdilere gidin bakın. sözlük değil panayır ya adajdajdjah. ha bir de hevesli arkadaşlara motivasyon sağlar tabi. ''madalyaaaaa madallyaaaaaaaaaaaa. daha çok yazmalıyımmmm. daha çok madalyaaa kazanmalıyımmmm. en çok bende olmalıı... yyazz yazzzz.'' ahdahsdha. kıyak iş. like.
devamını gör...
emekli olup köye yerleşmek isteyen insan
o saatten sonra köye gidecek dermanım kalmaz, yolda vefat ederim. tabii o yaşa kadar yaşadığımı var sayıyorum sözlük.*
devamını gör...
şaka maka normal sözlük’ün keyifli olması
halbuki kitabı alıp gideceğiz diye gelmiştik, kalıcıyız.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan gittiğinde yerine gelecek kişi
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
iki gündür akrabalar ile beraberim.
benim jenerasyon ve üstü hariç buraları görüp, buralardaki işleri bilip, buraları sevene denk gelmedim.
teyzemin 20 yaşındaki torunu ben gençliğimi fındık toplayarak geçiremem diye istanbul’a kaçtı.
şundan yazıyorum, buralı olmayıp, buraları sadece tereyağlı ballı ekmek sananlar, burda üst üste iki yaz geçirseniz, iki sene burdaki büyükler ile fındık toplasanız burdan, buralıların tabiri ile ikrah edersiniz.
burda, ailenin en büyük kadını ne derse o olur.
her büyük kadın, ondan önceki büyük kadın sağ iken, ondan gördüğü gibi bir büyük kadın olur.
burda fındık, geçimlik fındık olmaz. ama dalda da kalamaz. o büyük kadınlara göre, dalda kalan fındık yüzünden ya da fındıklığa geç gitmek yüzünden konu komşu sövmek için bekliyor olabilir.
şu an, evin büyük kadını olan anacım, sultanımız. arada dediğini yapıyorum arada psikolojim/midem iyi değil moduna geçip kafama göre takılıyorum.
anacım ayıdan, yılandan ve ıssızlıktan korkuyor.

yanımıza kazma alıp gidiyoruz fındıklığa. yılan görürse vuracakmış kazma ile başına. iki gündür bir yılana denk gelmedik. kazmamız yılanı caydırmış olabilir.
beyaz olanın yöresel adı oğluk , daldan toplanan fındıkları oraya dolduruyoruz. ordam da sepete aktarıyoruz.
eskiden fındık dallarından sepetlerimiz olurdu. rahmetli babaannemin sanatı idi, sepet örmek. fabrikasyon hayat sonrası, teneke sepet, çuval sepet icat oldu. kapitalizm bizim burda çalışana da satacak bir şeyler buluyor resmen. yeni şeyler kullanıyorlar diye kendilerini çalışmıyor sanıyorlar. anacım tüm bu hayattan zevk aldığını düşünüyor. bende öyle olacak mıyım diye korkuyorum bazen.
canım çıkıyorken ben bundan keyif alıyorum diyecek miyim acaba?
zihnim bir yandan bunları muhasebe edip bir yandan fındıklıktan firar planı yaparken hava yardımıma yetişiyor.
yeşilimizin müsebbibi yağmur sayesinde mecburi mola veriyoruz.
yağmur buraları çürük ayı haline döndürse de ben halimden memnun bir şekilde vınlıyorum.
çürük ayında, yağmur öncesi nemden, yağmur sonrası yağmurdan dolayı çamaşırlar dahil her şey ıslak olur. güneş görmeyen yerler yosun bile bağlar.
zümrüt yeşili aslında çürük ayı eseridir.
a birde şu arkadaş var. her fındıkla beraber bir süre bizimle takılıyor.
kendisinin, yöresel adı silakotra ilmi adı kulağakaçan.
neyse bu akşamlık bu kadar yeter.
hala buralara heves eden varsa ilk fırsatta onları da ikna edecek yazılar yazabilirim
benim jenerasyon ve üstü hariç buraları görüp, buralardaki işleri bilip, buraları sevene denk gelmedim.
teyzemin 20 yaşındaki torunu ben gençliğimi fındık toplayarak geçiremem diye istanbul’a kaçtı.
şundan yazıyorum, buralı olmayıp, buraları sadece tereyağlı ballı ekmek sananlar, burda üst üste iki yaz geçirseniz, iki sene burdaki büyükler ile fındık toplasanız burdan, buralıların tabiri ile ikrah edersiniz.
burda, ailenin en büyük kadını ne derse o olur.
her büyük kadın, ondan önceki büyük kadın sağ iken, ondan gördüğü gibi bir büyük kadın olur.
burda fındık, geçimlik fındık olmaz. ama dalda da kalamaz. o büyük kadınlara göre, dalda kalan fındık yüzünden ya da fındıklığa geç gitmek yüzünden konu komşu sövmek için bekliyor olabilir.
şu an, evin büyük kadını olan anacım, sultanımız. arada dediğini yapıyorum arada psikolojim/midem iyi değil moduna geçip kafama göre takılıyorum.
anacım ayıdan, yılandan ve ıssızlıktan korkuyor.

yanımıza kazma alıp gidiyoruz fındıklığa. yılan görürse vuracakmış kazma ile başına. iki gündür bir yılana denk gelmedik. kazmamız yılanı caydırmış olabilir.
beyaz olanın yöresel adı oğluk , daldan toplanan fındıkları oraya dolduruyoruz. ordam da sepete aktarıyoruz.
eskiden fındık dallarından sepetlerimiz olurdu. rahmetli babaannemin sanatı idi, sepet örmek. fabrikasyon hayat sonrası, teneke sepet, çuval sepet icat oldu. kapitalizm bizim burda çalışana da satacak bir şeyler buluyor resmen. yeni şeyler kullanıyorlar diye kendilerini çalışmıyor sanıyorlar. anacım tüm bu hayattan zevk aldığını düşünüyor. bende öyle olacak mıyım diye korkuyorum bazen.
canım çıkıyorken ben bundan keyif alıyorum diyecek miyim acaba?
zihnim bir yandan bunları muhasebe edip bir yandan fındıklıktan firar planı yaparken hava yardımıma yetişiyor.
yeşilimizin müsebbibi yağmur sayesinde mecburi mola veriyoruz.
yağmur buraları çürük ayı haline döndürse de ben halimden memnun bir şekilde vınlıyorum.
çürük ayında, yağmur öncesi nemden, yağmur sonrası yağmurdan dolayı çamaşırlar dahil her şey ıslak olur. güneş görmeyen yerler yosun bile bağlar.
zümrüt yeşili aslında çürük ayı eseridir.
a birde şu arkadaş var. her fındıkla beraber bir süre bizimle takılıyor.
kendisinin, yöresel adı silakotra ilmi adı kulağakaçan.

neyse bu akşamlık bu kadar yeter.
hala buralara heves eden varsa ilk fırsatta onları da ikna edecek yazılar yazabilirim
devamını gör...
içinde deli kelimesi geçen aforizmalar
delirmek bazen gerçekliğe verilebilecek en uygun tepkidir.
–philip k. dick
tanım: içinde deli kelimesi geçen aforizmaları paylaştığımız başlıktır.
–philip k. dick
tanım: içinde deli kelimesi geçen aforizmaları paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...
edebiyat dedikoduları
birini yazıyorum dedikodu mu bilemem. milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in oğlu can yücel arkadaşıyla birlikte paralarını biriktirip eğitim için yurt dışına gitmek istiyorlar. hasan ali yücel, oğluna ayrıcalık yaptığı düşünülür diye göndermiyor can yücel'i. arkadaşı giderken can yücel biriktirdiği parasını ona veriyor. gazi yaşargil, cerrah olarak dönüyor yurda. can yücel, şair kalıyor.
devamını gör...
uyku kalitesini yükselten şeyler
yatmadan önce kitap okumak.direkt gözler düşüyor hem dertlerini düşünmeye fırsatın olmuyor bir güzel de yatıyorsun.
devamını gör...
mesajı okuduğu halde cevap vermeyen yazar
bazen unutuyorum. bu kadar ciddileştirmeyelim reca ediyorum.
devamını gör...


