yazarlara yazın geldiğini fark ettiren şeyler
avel bir oğlanın kıza sunduğu 1 alana 1 bedavadan çörlenmiş dondurmayla aşk alevlenmesi konulu reklamların dönmeye başlaması. *
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"başarının bedelini bir dönem için ödemeyenler, başaramamanın bedelini bir ömür boyu öderler."
mümin sekman
tedx başarı(sızlık) konuşması dakika 16:00
mümin sekman
tedx başarı(sızlık) konuşması dakika 16:00
devamını gör...
kadınlar olarak kıllarımızı almak zorunda değiliz
şu akımı kim başlattıysa abv. gerçekten. gözlerim kanıyor. yarım saatlik molam var dışarı çıkayım iki nefesleneyim, insan yüzü göreyim diyorum. ne görüyorum? yanıma oturan kadın şort giymiş bacaklar orman misali. neden ya? neden yani? kıllı gezmeyi kim güzellediyse ilk taş ona gelsin, gerisi bana.
(bkz: let the linç begin)
(bkz: let the linç begin)
devamını gör...
normal sözlük - koruncuk vakfı yılbaşı hediye ve yardım etkinliği
yeni yıl için bu çocukların yüzündeki gülümsemenin bir parçası olmaktan daha anlamlı bir hediye olamazdı sanırım. düşünen, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
ek olarak kampanyayı çevremizdeki insanlarla da paylaşırsak, sözlük dışından da katılım sağlanabilir düşüncesindeyim.
ek olarak kampanyayı çevremizdeki insanlarla da paylaşırsak, sözlük dışından da katılım sağlanabilir düşüncesindeyim.
devamını gör...
kimsenin oruç tutmaması
ailem oruç tutardı, ben de tutardım 15 yıl öncesine kadar. babam hacıydı bilinmesini istemezdi, toplu ibadetleri sevmezdi, cumaya gitmezdi. annem bütün ibadetlerini yapar ve başı açıktır.
ben oruç tutmuyorum, saçma buluyorum. büyük kızım oruçlu onun ibadetini allah kabul etsin. birazdan iftar hazırlıklarına girişeceğim.
değer verdiğimiz herşeye olduğu gibi ramazanın da içinin boşalmış olduğunu görüyorum. din bireysel bir tutum ama kültürdeki gelenekteki etkileri gözardı edilmez. güzel şeylerdi toplu iftar yemekleri, sahura dek süren misafirlikler sohbetler ve bayramın sevinci. bunlar kaybolduğu için üzgünüm.
ben oruç tutmuyorum, saçma buluyorum. büyük kızım oruçlu onun ibadetini allah kabul etsin. birazdan iftar hazırlıklarına girişeceğim.
değer verdiğimiz herşeye olduğu gibi ramazanın da içinin boşalmış olduğunu görüyorum. din bireysel bir tutum ama kültürdeki gelenekteki etkileri gözardı edilmez. güzel şeylerdi toplu iftar yemekleri, sahura dek süren misafirlikler sohbetler ve bayramın sevinci. bunlar kaybolduğu için üzgünüm.
devamını gör...
92 yaşındaki kadının cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi
türkiye'de türk milliyetçisi tarafından türk neneye tecavüz edilmesi olayı.
12 aylık bebekten 92 yıllık ihtiyara uzanan, iki taraflı rekor denemesi.. dünya rekoru tc de. (her ikisi de alkollüydü)
"türkün türke ettiğini gavur türke etmedi"
12 aylık bebekten 92 yıllık ihtiyara uzanan, iki taraflı rekor denemesi.. dünya rekoru tc de. (her ikisi de alkollüydü)
"türkün türke ettiğini gavur türke etmedi"
devamını gör...
insan ruhuna en iyi gelen şey
öyle doyumsuz bir ruhum yok benim. az bi ilgi, azıcık sevgi, iki kelam sohbet, ritmi güzel bir şarkı ve bir fincan sıcak içecek. bakın kahve, çay, white chocolate mocha değil, sıcak içecek sadece. o kadar genel o kadar basit işte.
devamını gör...
duyulunca mutlu eden sözler
allah nasip etmeyeceği bir şeyi hayal ettirmez.
devamını gör...
jerusalem
kudüs. mukaddes şehir. semavi inanışlarca kutsal toprak.
ayrıca alphaville grubunun afternoons in utopia adlı albümünde yer alan aynı adlı* fevkalade bir şarkısı vardır. sözleri ve melodileri ile insanı alır götürür. buradan
ayrıca alphaville grubunun afternoons in utopia adlı albümünde yer alan aynı adlı* fevkalade bir şarkısı vardır. sözleri ve melodileri ile insanı alır götürür. buradan
devamını gör...
güne bir özdemir asaf şiiri bırak
"geleceğim, bekle dedi, gitti..
ben beklemedim, o da gelmedi.
ölüm gibi bir şey oldu..
ama kimse ölmedi.”
ben beklemedim, o da gelmedi.
ölüm gibi bir şey oldu..
ama kimse ölmedi.”
devamını gör...
değiştiğini hissetmek
insanın yaş aldıkça kendisine şaşırmasıdır.
bir yaş, üç yaş, on yaş farketmez. geçen her saniyede insan değişiyor ve bunu zaman geçtikçe fark ediyor . son bir yıldır mütemadiyen kendimi kendime şaşırırken buluyorum. basit şeyler aslında ama sanırım esas ilginç olan bu kadar basit şeylerin değişebilmesi. insan değişimi fark etmek için hep çok büyük şeyler olması gerektiğine inanıyor herhalde.
böyle şeyleri fark ettiğimde şaşırıyorum ve galiba yaşlanmak bu diyorum. mesela erciyes’te tişörtle dolaşan ben son bir yılda bir üşüyorum bir üşüyorum hayret yani. bir gün nenem gibi, yelek giyeyim de sırtımı tutsun derken yakaladım kendimi.
ya da gürültüyü kafam kaldırmıyor artık. sokakta ciyaklayan çocuklara camdan çıkıp çemkiresim geliyor sonra diyorum yahu ne yapıyorsun sen.
boyun/sırt ağrısı ve nazlı mide sendromuna hiç girmiyorum bile.
en tuhafı da ruhsal değişimlerim. kendi içimde yeniden doğuyormuşum gibi. doğan kişiyi anlamakta zorlanıyorum. zor bir insan o aslında, daha korkak, daha sinirli, sınırları daha keskin ve sanırım benden pek hoşlanmıyor.
bir yaş, üç yaş, on yaş farketmez. geçen her saniyede insan değişiyor ve bunu zaman geçtikçe fark ediyor . son bir yıldır mütemadiyen kendimi kendime şaşırırken buluyorum. basit şeyler aslında ama sanırım esas ilginç olan bu kadar basit şeylerin değişebilmesi. insan değişimi fark etmek için hep çok büyük şeyler olması gerektiğine inanıyor herhalde.
böyle şeyleri fark ettiğimde şaşırıyorum ve galiba yaşlanmak bu diyorum. mesela erciyes’te tişörtle dolaşan ben son bir yılda bir üşüyorum bir üşüyorum hayret yani. bir gün nenem gibi, yelek giyeyim de sırtımı tutsun derken yakaladım kendimi.
ya da gürültüyü kafam kaldırmıyor artık. sokakta ciyaklayan çocuklara camdan çıkıp çemkiresim geliyor sonra diyorum yahu ne yapıyorsun sen.
boyun/sırt ağrısı ve nazlı mide sendromuna hiç girmiyorum bile.
en tuhafı da ruhsal değişimlerim. kendi içimde yeniden doğuyormuşum gibi. doğan kişiyi anlamakta zorlanıyorum. zor bir insan o aslında, daha korkak, daha sinirli, sınırları daha keskin ve sanırım benden pek hoşlanmıyor.
devamını gör...
eğitim hayatında alınmış en düşük sınav notu
yani lise döneminde özellikle matematik dersinin sınav skorları..
ailem beni matematik ağırlıklı bir liseye gönderme gafletinde bulunduğu için, özellikle 9. sınıfta çok büyük acı çektim sayısal derslerde. karnemde yanlış hatırlamıyorsam , matematik 0’dı..
bir edebiyatçı olarak, sayısal derslerin tamamı komedi durumdaydı benim için ki çoğu alttan ders olarak kaldı.. yanılmıyorsam mezuniyetime 1-2 sene kala sınavlarına girerek dersleri verdim.sonra sükürler olsun ki kendi alanımdan üniversite sınavına girerek, alanımı seçtim üniversitede ve onur öğrencisi olarak 3.93’ü görmüş bir ortalama dahilinde üniversiteden mezun oldum.
bakıldığında eğitim sisteminin yanlışlığı o kadar net gözüküyor ki.. lisede bölüm seçmeden önce , eğitim sisteminin saçmalığı sebebi ile alan dışı dersleri almaya zorlanan bir kadın olarak, üniversiteyi onurla bitirdim..üstüne new york’ta yüksek lisansa kabul aldım.doktora planlarındayım.
çarpık bir eğitim sisteminin içerisindeyiz..başarı değil, başarısızlık odaklı olduğunu düşünüyorum.
o zaman başarısız olduğumu düşünen ve bunu söyleyen herkes , şu an bana imrenerek bakıyor.
benim o dönem hakkımda fikir yürütmüş herkese, başarımın çok iyi kapak olduğunu düşünüyorum.
komedi gibi fakat kendi örnek gösterdikleri evlatlarının üniversite eğitimine çıkmamış olmasını ekliyorum kenara. demek ki neymiş? büyük konuşmamak, anlamadan öğrencileri yaftalamamak gerekiyormuş ki bu genelde türk toplumunun yapısında olan bir durumdur.genelde cocuklarını dinleyen aile azdır.geneli başarısız olmasından, okulla ilgilenmemesinden bahseder.
acaba çocugun bireysel ilgi alanı ya da eğilimi nedir? biliyor musunuz? herkes eğilimine göre eğitim alsa, bu ülkenin bence eğitim seviyesi farklı olabilirdi.
bu yüzden cocuklarınızı sakın başarısız oldukları derslerle ilgili zorlamayın ve rencide etmeyin/ ettirmeyin de.
herkesin bir alana eğilimi var.sayısalcı bir zekaya, kompozisyon yazdıramazsın, kitap okuyan bir insana da geometri çözdüremezsin.resim yapan/dans eden bir insan ikisinide yapmayı tercih etmeyebilir..
anlamak , eğitmenin ilk adımıdır.eğilimine göre eğitim almasını sağlayın herkesin.bu sefer düşük notlar değil, başarılar konuşulur diye düşünüyorum.
ailem beni matematik ağırlıklı bir liseye gönderme gafletinde bulunduğu için, özellikle 9. sınıfta çok büyük acı çektim sayısal derslerde. karnemde yanlış hatırlamıyorsam , matematik 0’dı..
bir edebiyatçı olarak, sayısal derslerin tamamı komedi durumdaydı benim için ki çoğu alttan ders olarak kaldı.. yanılmıyorsam mezuniyetime 1-2 sene kala sınavlarına girerek dersleri verdim.sonra sükürler olsun ki kendi alanımdan üniversite sınavına girerek, alanımı seçtim üniversitede ve onur öğrencisi olarak 3.93’ü görmüş bir ortalama dahilinde üniversiteden mezun oldum.
bakıldığında eğitim sisteminin yanlışlığı o kadar net gözüküyor ki.. lisede bölüm seçmeden önce , eğitim sisteminin saçmalığı sebebi ile alan dışı dersleri almaya zorlanan bir kadın olarak, üniversiteyi onurla bitirdim..üstüne new york’ta yüksek lisansa kabul aldım.doktora planlarındayım.
çarpık bir eğitim sisteminin içerisindeyiz..başarı değil, başarısızlık odaklı olduğunu düşünüyorum.
o zaman başarısız olduğumu düşünen ve bunu söyleyen herkes , şu an bana imrenerek bakıyor.
benim o dönem hakkımda fikir yürütmüş herkese, başarımın çok iyi kapak olduğunu düşünüyorum.
komedi gibi fakat kendi örnek gösterdikleri evlatlarının üniversite eğitimine çıkmamış olmasını ekliyorum kenara. demek ki neymiş? büyük konuşmamak, anlamadan öğrencileri yaftalamamak gerekiyormuş ki bu genelde türk toplumunun yapısında olan bir durumdur.genelde cocuklarını dinleyen aile azdır.geneli başarısız olmasından, okulla ilgilenmemesinden bahseder.
acaba çocugun bireysel ilgi alanı ya da eğilimi nedir? biliyor musunuz? herkes eğilimine göre eğitim alsa, bu ülkenin bence eğitim seviyesi farklı olabilirdi.
bu yüzden cocuklarınızı sakın başarısız oldukları derslerle ilgili zorlamayın ve rencide etmeyin/ ettirmeyin de.
herkesin bir alana eğilimi var.sayısalcı bir zekaya, kompozisyon yazdıramazsın, kitap okuyan bir insana da geometri çözdüremezsin.resim yapan/dans eden bir insan ikisinide yapmayı tercih etmeyebilir..
anlamak , eğitmenin ilk adımıdır.eğilimine göre eğitim almasını sağlayın herkesin.bu sefer düşük notlar değil, başarılar konuşulur diye düşünüyorum.
devamını gör...
nirnaeth arnoediad
(bkz: sayısız gözyaşı savaşı)
5. beleriand muharebesi.
devasa kayıplar ve dehşet hüzünler yaşandığı için bu ismi almıştır.
beren ve luthien’in morgoth / melkor’dan silmarillerden birini alabildiklerini ve bunu iki kişi başarabildiklerini şarkılardan ve hikayelerden öğrenen feanor oğullarından maedhros oluşturulacak güçlü bir orduyla angband’ın düşürülebileceğini ve morgoth’un orta dünya’dan sürülebileceğini düşünmüştür. bu fikirle belegost cücelerini, insanları ve elfleri bir araya toplayarak maedhros birliği denilen orduyu kurmuştur. feanor oğullarıyla husumeti olan nargothrond hükümdarı orodreth bu çağrıya katılmamışsa da emri altındaki gwindor , dagor bragollach esnasında tutsak alınan kardeşi gelmir’i kurtarmak için, az miktarda bir askeri birlikle savaşa katılma izni istemiştir. bu izni veren orodreth tek bir şart sunmuştur ; feanor oğullarının sancağı altında savaşmayıp, fingon’un emrinde savaşması. aynı durum menegroth’tan beleg ve mablung için de geçerliydi.maedhros’un çağrısına cevap vermeyen kral thingol de askerlerinin savaşa katılmasına izin veriyor fakat feanor oğullarının sancağı altında değil.
maedhros bu iki elf kentinden gerekli desteği alamasa da belegost cücelerinden muazzam bir destek almıştır. hem usta birer savaşçı hem de mahir demir ustaları olan cüceler, çatışmalarda asker olarak görev yaptıkları gibi lojistik manada da müthiş destekler vermişlerdir. özellikle tüm orduları ejderha alevine dayanıklı zırh ve silahlarla donatmalarının göz ardı edilemez bir yardımı dokunmuştur.
belegost cüceleri silah imalatına devam ederken, maedhros fingon’u himring’e davet ederek savaş konusunda istişarede bulunmuştur. divandan çıkan kararla angband’a yakın bölgelerin orklar, kurtlar ve kurt binicilerinden temizlenmesi, fingon’un ordusuna haleth halkının adamları ve şefleri halmir’in dahil olması, doğudöllerinin maedhros’un ordusana katılması, savaşın ana planını gerçekleştirmek için verilecek işaretin dorthonion’da yakılacak devasa bir ateş olması karalaştırılmıştır.
savaşın ana planı ise şu şekilde belirlenmiştir : maedhros orduları doğudan anfauglith düzlüğüne gürültü patırtı yaparak giriş yapıp angband’a doğru yürüyecek, morgoth birliklerini maedhros’un birliğine yöneltince batıdan fingon ve ordusu morgoth birliklerine doğru yürüyecek ve morgoth’un birlikleri iki ordu arasında kıskaca alınacak. mesafeler gözle görülebileceğinden çok daha uzun olduğu için iki ordunun eş zamanlı hareketi için dorthonion’da devasa bir ateş yakılacak.
maedros yürüyüşüne başladığında doğudöllerinden uldor, maedhros ve birliklerine yanlış bilgiler vererek süreci yavaşlatır, bu belirsizlik ve gecikme uzadıkça fingon umutsuzluğa düşmeye başlamıştır. tam bu sırada, altın rengi zırhları ve bütün görkemleriyle 10.000 gondolin süvarisi kralları turgon’un öncülüğünde fingon ordularına katılmıştı. ve o sırada cesur fingon şöyle bağırır : utilie'n auré! aiya eldalie ar atanatari, utilie'n auré! / gün gelmiştir! eldarın halkı ve insanların ataları, gün gelmiştir! turgon’un davet edilmemesine rağmen - zira gondolin’in yeri bilinmiyordu bu yüzden çağırılamamıştı- savaşa katılması, fiziki destek kadar manevi destek de sağlamıştır. böylece hithlum birlikleri korkunç bir coşkuya kapılmışlardır.
bu sırada morgoth kül rengi - zira ani alev savaşında angband’ın çevresi tamamen yanıp kül olmuştur - kamuflajlarla donattığı ork ordularını fingon’un birliklerine doğru yürütüp, ne pahasına olursa olsun ered wethrin sınırındaki ormanlardan orduyu açığa çekmelerini emretmiştir.
bu kışkırtma için gwindor’un kardeşi gelmir’i kullanmışlardır. gözleri önceden kör edilmiş gelmir’i fingon birliklerinin gözleri önünde önce el ve ayaklarını kesip ardından kafasını keserek infaz etmişlerdir. hali hazırda coşkulu bir ruh hali içinde bulunan ordu bu kışkırtmaya dayanamamış ve öne atılmıştır. gwindor ve birlikleri öne atılmış ve kışkırtma göreviyle gönderilen ork birliklerini ışık hızıyla yok etmişlerdir. o kadar hızlı ve ani olmuştur ki durum, angband’ın kapılarına kadar dayanmışlardır ve hatta angband’ın kapı görevlilerini de katletmişlerdir. bu sırada morgoth zindanlardaki tahtında korkudan ve şaşkınlıktan titremiş ve savaşın kaybedilebileceği duygusuna kapılmıştır. fakat planını harfiyen uygulayarak durumu yeniden kendi lehine çevirmiştir. ejderhalar ve kurt biniciler, morgoth’un yüksek rütbeli komutanlarından glarung komutasında savaş alanına sürülmüştür. gwindor ve öncü birliklerin hızı dolayısıyla geride kalan fingon’un yardımını da gelmeyince, angband kapıları önünde, gwindor hariç bütün öncü birlik katledilmiştir. gwindor ise daha sonra işkence edilmek üzere tutsak edilip angband zindanlarına götürülmüştür. ve savaşın 4. gününde sayısız gözyaşı başlamıştır
glarung ve ordusunun savaş alanına çıkmasıyla maedhros birlikleri ve fingon birliklerinin birbiriyle buluşması engellenmiştir.
fingon glarung’un savaş alanına dahil olmasıyla geri çekilerek eret wethrin’in gerilerinde savunma hattı kurmaya karar vermiştir fakat sirion geçitlerine varamadan devasa ork orduları tarafından etrafları sarılmış, ordu katledilmeye başlamıştır. tam o sırada turgon ve 10.000 süvarisi düşman çemberini yararak hurin ve huor’un yanına gelmiştir. ve o kadar kanın gözyaşının ve acının ortasında turgon ve hurin’in, iki dostun buluşması savaş alanına bahar getirmiştir ve çoşkulu bir umut kaplamıştır orduyu.
bu sırada glarung ordusu doğuya yönelerek maedhros ve ordusuna doğru yönelmiştir. ejderhaların ve kurtbinicilerinin çokluğu maedhros ordularında bir kargaşa yararmışsa da toparlanmayı becerebilmişlerdir. fakat doğudöllerinin ihaneti orduyu daha da elim bir duruma sokmuştur. arkada kalan doğudölleri mardhros birliklerini katletmeye başlamışlardır. maedhros’un sancağına kadar gelen uldor maedhros tarafından öldürüldüğünde güneyde daha önce pusuya yatan hain birlikler dağların arkasından saldırıya geçmiştir. böylece maedhros birlikleri batıda glarung ve ordusu, doğuda uldor’un birlikleri ve güneyden hain doğudölleri olmak üzere üç taraftan sıkıştırılmıştır. fakat ordunun dirayeti ve yakın savunma yapmaları feanor oğullarının toparlanarak hayatta kalmasını sağlamıştır. feanor oğulları hızlıca cüce yoluna/ belegost’a doğru çekilmiştir. bu kaçışı başarılı hale getiren ise azaghal liderliğindeki belegost cücelerinin efsanevi direncidir. etrafı cüceler tarafından sarılan glarung cüceleri dağıtabilmek için liderleri azaghal’a saldırmış ve onun üzerine basarak ezmiştir. ve azaghal son bir can havliyle glarung’u karnından yaralamıştır. kendisini yaralanamaz, kanatılamaz sanan glarung yaranın etkisiyle dehşete düşmüş ve angband’a doğru geri çekilmiştir. bu sırada liderlerini kaybeden cüceler sakin, hüzünlü ve o kadar korkunç bir suretle azaghal’ın bedenini sırtlarına alıp yavaş adımlarla savaş alanından çekilmiştir. o kadar korkunç bir haldedir ki cüceler; ne düşmanlar ne dostlar cücelere saldırmış, durdurmuş ya da nereye diye sorabilmiştir.
batı cephesinde ise melkor’un yüksek rütbeli komutanlarından kendisi de bir balrog olan balrogların lideri gothmog savaş alanına çıkmıştır. kaybetmişliğin, acının, öfkenin dehşetine kapılan yiğit fingon öne atılmış ve balroglarla muhteşem bir savaş çıkartmış, onlarca balrogu öldürmüştür. fakat daha sonra bir balrogun arkasından ateşten kırbacıyla ellerini bağlaması sonucu hareketsiz kalan fingon, gothmog’un kafasına vurduğu baltayla can vermiştir. o an o kadar şiddetli bir ışık fışkırmıştır ki fingon’un kafasından ağaçların ışığı ortadünya’da belki de son kez görülmüştür. balrogların öfkesinden fingon’un cansız bedeni de nasibini almış, bedeni gürzlerle toprakta bir çamur haline gelene kadar ezilmiştir.
batı ordusunun da tamamına yakının yok edilmesiyle hurin ve huor, turgon’a biz seni koruyalım siz saklı kent gondolin’e geri dönün teklifini sunmuştur. turgon kaçmanın ve saklanmanın bir işe yaramayacağını söylese de bir şekilde ikna olmuşur. huor ve hurin en geride melkor birliklerini tutarken,turgon ; etchelion ve glorfindel’in eskortluğunda kentine doğru geri çekilmiştir. geride kalan birliklerden hurin hariç herkes katledilmiştir. huor gözüne aldığı zehirli bir okla öldürülmüştür. geride kalan yüce savaşçı hurin tam 70 kez aure entuluva!* diye bağırmış ve her bağırışında bir düşman askerini öldürmüştür. fakat sonunda üzerine atlayan onlarca orkun altında kalarak canlı ele geçirilmiş ve angband’a götürülmüştür. *.
5. beleriand muharebesi.
devasa kayıplar ve dehşet hüzünler yaşandığı için bu ismi almıştır.
beren ve luthien’in morgoth / melkor’dan silmarillerden birini alabildiklerini ve bunu iki kişi başarabildiklerini şarkılardan ve hikayelerden öğrenen feanor oğullarından maedhros oluşturulacak güçlü bir orduyla angband’ın düşürülebileceğini ve morgoth’un orta dünya’dan sürülebileceğini düşünmüştür. bu fikirle belegost cücelerini, insanları ve elfleri bir araya toplayarak maedhros birliği denilen orduyu kurmuştur. feanor oğullarıyla husumeti olan nargothrond hükümdarı orodreth bu çağrıya katılmamışsa da emri altındaki gwindor , dagor bragollach esnasında tutsak alınan kardeşi gelmir’i kurtarmak için, az miktarda bir askeri birlikle savaşa katılma izni istemiştir. bu izni veren orodreth tek bir şart sunmuştur ; feanor oğullarının sancağı altında savaşmayıp, fingon’un emrinde savaşması. aynı durum menegroth’tan beleg ve mablung için de geçerliydi.maedhros’un çağrısına cevap vermeyen kral thingol de askerlerinin savaşa katılmasına izin veriyor fakat feanor oğullarının sancağı altında değil.
maedhros bu iki elf kentinden gerekli desteği alamasa da belegost cücelerinden muazzam bir destek almıştır. hem usta birer savaşçı hem de mahir demir ustaları olan cüceler, çatışmalarda asker olarak görev yaptıkları gibi lojistik manada da müthiş destekler vermişlerdir. özellikle tüm orduları ejderha alevine dayanıklı zırh ve silahlarla donatmalarının göz ardı edilemez bir yardımı dokunmuştur.
belegost cüceleri silah imalatına devam ederken, maedhros fingon’u himring’e davet ederek savaş konusunda istişarede bulunmuştur. divandan çıkan kararla angband’a yakın bölgelerin orklar, kurtlar ve kurt binicilerinden temizlenmesi, fingon’un ordusuna haleth halkının adamları ve şefleri halmir’in dahil olması, doğudöllerinin maedhros’un ordusana katılması, savaşın ana planını gerçekleştirmek için verilecek işaretin dorthonion’da yakılacak devasa bir ateş olması karalaştırılmıştır.
savaşın ana planı ise şu şekilde belirlenmiştir : maedhros orduları doğudan anfauglith düzlüğüne gürültü patırtı yaparak giriş yapıp angband’a doğru yürüyecek, morgoth birliklerini maedhros’un birliğine yöneltince batıdan fingon ve ordusu morgoth birliklerine doğru yürüyecek ve morgoth’un birlikleri iki ordu arasında kıskaca alınacak. mesafeler gözle görülebileceğinden çok daha uzun olduğu için iki ordunun eş zamanlı hareketi için dorthonion’da devasa bir ateş yakılacak.
maedros yürüyüşüne başladığında doğudöllerinden uldor, maedhros ve birliklerine yanlış bilgiler vererek süreci yavaşlatır, bu belirsizlik ve gecikme uzadıkça fingon umutsuzluğa düşmeye başlamıştır. tam bu sırada, altın rengi zırhları ve bütün görkemleriyle 10.000 gondolin süvarisi kralları turgon’un öncülüğünde fingon ordularına katılmıştı. ve o sırada cesur fingon şöyle bağırır : utilie'n auré! aiya eldalie ar atanatari, utilie'n auré! / gün gelmiştir! eldarın halkı ve insanların ataları, gün gelmiştir! turgon’un davet edilmemesine rağmen - zira gondolin’in yeri bilinmiyordu bu yüzden çağırılamamıştı- savaşa katılması, fiziki destek kadar manevi destek de sağlamıştır. böylece hithlum birlikleri korkunç bir coşkuya kapılmışlardır.
bu sırada morgoth kül rengi - zira ani alev savaşında angband’ın çevresi tamamen yanıp kül olmuştur - kamuflajlarla donattığı ork ordularını fingon’un birliklerine doğru yürütüp, ne pahasına olursa olsun ered wethrin sınırındaki ormanlardan orduyu açığa çekmelerini emretmiştir.
bu kışkırtma için gwindor’un kardeşi gelmir’i kullanmışlardır. gözleri önceden kör edilmiş gelmir’i fingon birliklerinin gözleri önünde önce el ve ayaklarını kesip ardından kafasını keserek infaz etmişlerdir. hali hazırda coşkulu bir ruh hali içinde bulunan ordu bu kışkırtmaya dayanamamış ve öne atılmıştır. gwindor ve birlikleri öne atılmış ve kışkırtma göreviyle gönderilen ork birliklerini ışık hızıyla yok etmişlerdir. o kadar hızlı ve ani olmuştur ki durum, angband’ın kapılarına kadar dayanmışlardır ve hatta angband’ın kapı görevlilerini de katletmişlerdir. bu sırada morgoth zindanlardaki tahtında korkudan ve şaşkınlıktan titremiş ve savaşın kaybedilebileceği duygusuna kapılmıştır. fakat planını harfiyen uygulayarak durumu yeniden kendi lehine çevirmiştir. ejderhalar ve kurt biniciler, morgoth’un yüksek rütbeli komutanlarından glarung komutasında savaş alanına sürülmüştür. gwindor ve öncü birliklerin hızı dolayısıyla geride kalan fingon’un yardımını da gelmeyince, angband kapıları önünde, gwindor hariç bütün öncü birlik katledilmiştir. gwindor ise daha sonra işkence edilmek üzere tutsak edilip angband zindanlarına götürülmüştür. ve savaşın 4. gününde sayısız gözyaşı başlamıştır
glarung ve ordusunun savaş alanına çıkmasıyla maedhros birlikleri ve fingon birliklerinin birbiriyle buluşması engellenmiştir.
fingon glarung’un savaş alanına dahil olmasıyla geri çekilerek eret wethrin’in gerilerinde savunma hattı kurmaya karar vermiştir fakat sirion geçitlerine varamadan devasa ork orduları tarafından etrafları sarılmış, ordu katledilmeye başlamıştır. tam o sırada turgon ve 10.000 süvarisi düşman çemberini yararak hurin ve huor’un yanına gelmiştir. ve o kadar kanın gözyaşının ve acının ortasında turgon ve hurin’in, iki dostun buluşması savaş alanına bahar getirmiştir ve çoşkulu bir umut kaplamıştır orduyu.
bu sırada glarung ordusu doğuya yönelerek maedhros ve ordusuna doğru yönelmiştir. ejderhaların ve kurtbinicilerinin çokluğu maedhros ordularında bir kargaşa yararmışsa da toparlanmayı becerebilmişlerdir. fakat doğudöllerinin ihaneti orduyu daha da elim bir duruma sokmuştur. arkada kalan doğudölleri mardhros birliklerini katletmeye başlamışlardır. maedhros’un sancağına kadar gelen uldor maedhros tarafından öldürüldüğünde güneyde daha önce pusuya yatan hain birlikler dağların arkasından saldırıya geçmiştir. böylece maedhros birlikleri batıda glarung ve ordusu, doğuda uldor’un birlikleri ve güneyden hain doğudölleri olmak üzere üç taraftan sıkıştırılmıştır. fakat ordunun dirayeti ve yakın savunma yapmaları feanor oğullarının toparlanarak hayatta kalmasını sağlamıştır. feanor oğulları hızlıca cüce yoluna/ belegost’a doğru çekilmiştir. bu kaçışı başarılı hale getiren ise azaghal liderliğindeki belegost cücelerinin efsanevi direncidir. etrafı cüceler tarafından sarılan glarung cüceleri dağıtabilmek için liderleri azaghal’a saldırmış ve onun üzerine basarak ezmiştir. ve azaghal son bir can havliyle glarung’u karnından yaralamıştır. kendisini yaralanamaz, kanatılamaz sanan glarung yaranın etkisiyle dehşete düşmüş ve angband’a doğru geri çekilmiştir. bu sırada liderlerini kaybeden cüceler sakin, hüzünlü ve o kadar korkunç bir suretle azaghal’ın bedenini sırtlarına alıp yavaş adımlarla savaş alanından çekilmiştir. o kadar korkunç bir haldedir ki cüceler; ne düşmanlar ne dostlar cücelere saldırmış, durdurmuş ya da nereye diye sorabilmiştir.
batı cephesinde ise melkor’un yüksek rütbeli komutanlarından kendisi de bir balrog olan balrogların lideri gothmog savaş alanına çıkmıştır. kaybetmişliğin, acının, öfkenin dehşetine kapılan yiğit fingon öne atılmış ve balroglarla muhteşem bir savaş çıkartmış, onlarca balrogu öldürmüştür. fakat daha sonra bir balrogun arkasından ateşten kırbacıyla ellerini bağlaması sonucu hareketsiz kalan fingon, gothmog’un kafasına vurduğu baltayla can vermiştir. o an o kadar şiddetli bir ışık fışkırmıştır ki fingon’un kafasından ağaçların ışığı ortadünya’da belki de son kez görülmüştür. balrogların öfkesinden fingon’un cansız bedeni de nasibini almış, bedeni gürzlerle toprakta bir çamur haline gelene kadar ezilmiştir.
batı ordusunun da tamamına yakının yok edilmesiyle hurin ve huor, turgon’a biz seni koruyalım siz saklı kent gondolin’e geri dönün teklifini sunmuştur. turgon kaçmanın ve saklanmanın bir işe yaramayacağını söylese de bir şekilde ikna olmuşur. huor ve hurin en geride melkor birliklerini tutarken,turgon ; etchelion ve glorfindel’in eskortluğunda kentine doğru geri çekilmiştir. geride kalan birliklerden hurin hariç herkes katledilmiştir. huor gözüne aldığı zehirli bir okla öldürülmüştür. geride kalan yüce savaşçı hurin tam 70 kez aure entuluva!* diye bağırmış ve her bağırışında bir düşman askerini öldürmüştür. fakat sonunda üzerine atlayan onlarca orkun altında kalarak canlı ele geçirilmiş ve angband’a götürülmüştür. *.
devamını gör...
normal sözlük'ün gececi yazarları
değerli patagonyalı kombine biletiyle yerini almıştır dememe gerek kalmadı,hazır durumda.seviyorum burda olmasını.
devamını gör...
normal sözlük’ün etrafında kelebeklerin uçuştuğu yazarlar tayfası
abisi çoğumuzun derdi tasası var zaten gerçek hayatta. o etrafında kelebek uçuşan tayfanın da vardır inan ama burayı ağlama duvarı olarak değil de kafa dağıtmalık bir mecra olarak görüyorlardır. hepsi bu. herkesin burayı kullanım şekli farklı.
devamını gör...
sözlükteki bitmez vedaların yazarları
her gördüğümde ne sıkı dostluklar ne ortamlar varmış meğer burada, bi ben kalmışım sap gibi herhalde dedirtendir.
bir gün sözlükten ayrılmaya karar verirsem kendime cenaze ağlayacılarından tutacağım. yırtılsınlar dövünürken ıvankaa ıvankaaa diye.
bir gün sözlükten ayrılmaya karar verirsem kendime cenaze ağlayacılarından tutacağım. yırtılsınlar dövünürken ıvankaa ıvankaaa diye.
devamını gör...
vega şarkılarında geçen en güzel sözler
sokaklar dolusu şekerli kar kokusu...
tunalı'da gezinirken bizde bir kahvaltının tutkusu.
acıkanlardan biri ben,arkada bıraktığım sen,
kim olduğunu biliyorsan, söylesen?
(bkz: ankara)
tunalı'da gezinirken bizde bir kahvaltının tutkusu.
acıkanlardan biri ben,arkada bıraktığım sen,
kim olduğunu biliyorsan, söylesen?
(bkz: ankara)
devamını gör...
bir meriçe alınabilecek en güzel hediye
bunca yıllık meriç'im böyle hediye almadım.*
eğitim şart*
eğitim şart*
devamını gör...
üzgünken yapılanlar
aralarında sigara içmek, olanlar üstüne düşünmek, şarkı dinlemek ve sonunda hayata devam etmek gibi aktiviteler bulunan eylemlerdir. bugün beni üzen bir şey oldu mesela, önce bir sigara eşliğinde biraz durumu düşündüm. sonra yapacak bir şey olmadığını fark ettim, gün içinde tamamlamam gereken işleri kendime hatırlatıp hayatıma kaldığım yerden devam ettim.
hayat bazen durup kendine gelecek fırsatı vermiyor insana.
hayat bazen durup kendine gelecek fırsatı vermiyor insana.
devamını gör...