zippo ile tek tabanca radyo yayını
canlı yayın yapmaya utanan benim gibi yayıncı tanesinin özenerek dinleyeceği yayın olacaktır efendim.
çok başarı bol dinleyici diliyorum, hayırlı olsuuun.*
çok başarı bol dinleyici diliyorum, hayırlı olsuuun.*
devamını gör...
19 mayıs 2021 izmir depremi
herkese geçmiş olsun.
izmir için maalesef alışık olduğumuz bir durum ama ülkedeki deprem, inşaat, şehircilik halleri malum seviyede olunca insan muhakkak ki daha da fazla diken üstünde yaşıyor ve hissediyor, gayet normal ve insani bir hal, biraz da coğrafya kaderdir.
"sizinki de deprem mi yhaaa" diyenlere de tek lafım var, "kötülüğünüzde boğulacaksınız ve kimse arkanızdan kimse sizi hayır ile anmayacak"
bazen tanrıya bu konularda aşırı inanasım geliyor.*
izmir için maalesef alışık olduğumuz bir durum ama ülkedeki deprem, inşaat, şehircilik halleri malum seviyede olunca insan muhakkak ki daha da fazla diken üstünde yaşıyor ve hissediyor, gayet normal ve insani bir hal, biraz da coğrafya kaderdir.
"sizinki de deprem mi yhaaa" diyenlere de tek lafım var, "kötülüğünüzde boğulacaksınız ve kimse arkanızdan kimse sizi hayır ile anmayacak"
bazen tanrıya bu konularda aşırı inanasım geliyor.*
devamını gör...
daha mutlu olamam
dinleyenin ruh haline göre anlamı değişen şarkı. ya koca bir sırıtma ile daha mutlu olamam diye bağırıyorsunuz bundan daha fazla mutlu olmam mümkün değil diyerek ya da bundan sonra mutlu olamam diye düşünerek hıçkıra hıçkıra ağlarken dinliyorsunuz. konserde eşlik etmesi en keyifli şarkılardan biri. daha mutlu olamam
--- alıntı ---
hayatımdan çok memnunum
aşk bitti aşk aptallıktı
bir de sigarayı bıraksam
kimse tutamaz beni artık
--- alıntı ---
--- alıntı ---
hayatımdan çok memnunum
aşk bitti aşk aptallıktı
bir de sigarayı bıraksam
kimse tutamaz beni artık
--- alıntı ---
devamını gör...
grace kelly
lübnan asıllı ingiliz şarkıcı michael holbrook 'a ait oldukça eğlenceli ve enerjik bir şarkıdır. mika'nın ilk albümü olup 3 milyon adet satmış,onun geniş kitleler tarafından tanınmasını ve sevilmesini sağlamıştır.
devamını gör...
ders aralarında sözlükte takılmak
1 haftadır tarafım tarafından yapılan, sözlük aralarında ders çalışma sisteminin tersi durumdur.
devamını gör...
tanımlarını engelle mesajlarını engelle
bu başlığı görünce aklıma geldi, neden tanımları okurken, hep aynı yazarların, sulu seviyesiz yazdıklarını da okumak zorunda kalıyorumki, baya bir engelleme yaptım, oh tertemiz oldu sözlüğüm, moderatör bile olsa engelleniyor, süper bir şey...
devamını gör...
diyelim ki o bunu okuyor
o ilk geceyi hatırlıyorum. danslar ettiğimiz, şiirler yazıp okuduğumuz, birbirimize hayran hayran baktığımız o geceyi. hatırlıyor musun hem deliler gibi heyecanlı hem de bir bebeğin annesinin kucağındaki hali gibi huzurluyduk. hem deliler gibi mutlu hem de en aklı başımızda halimizle seviyorduk birbirimizi. eski iki roman karakteri gibiydik. anlamalıydım zaten. böyle mutluluklar ya masallarda olurdu ya da sonu mutsuz biterdi. deriz ya kader oynadı yine oyununu diye. heh işte aynen o şekilde oynadı bizimle. ve biz... kaybettik
çok hatam oldu biliyorum hep giden taraf da bendim. farkındayım ama hep korkumdandı olan bitenler. korktum, hiçbir şeyden korkmayan ben olacaklardan korktum, bizim sebep olacağımız şeylerden, bir buket açelyadan korktum. az buz şeyler değildi bunlar anlattım da sana, defalarca. korktum...
sonra s*****r ettim her şeyi. bütün korkularım senin yokluğunda, seninle birlikte gittiler sanki. yokluğunun soğukluğu yaktı tenimi, ah! ne çok yandı canım bir bilsen. geceler boyu kıvrandım bu acıyla. gözünden tek damla akmayan ben, aklıma her geldiğinde ağlar oldum. sonra geldim sana. bak dedim, buradayım, eskisinden de iyi bir şekilde yanındayım. yokluğuna bir dakika daha katlanmak istemedim o an.
ama çok şey değişmişti, sonradan anladım. artık aşık olduğum adam yoktu karşımda. sesin, nefesin, bakışın, hatta varlığın bile yabancılaşmıştı bana. o telefonu canımmm diye açtığın, hayran olduğum sesin kaybetmişti güzelliğini.* nefesin bir yabancının nefesi kadar soğuk ve yabancıydı sanki. o nahif ve kırılmamdan dahi korkacak şekilde bana bakan gözler tamamen boş bir şekilde bakıyordu bana. sokaktan geçen bir yabancıdan bile daha yabancı geldin bana o an. saatlerce bir şeyler anlattın bana. "böyle olması lazımdı, senin iyiliğin için" falan filan ve daha niceleri. klasikleşmiş şeylerden uzak olan sevgimizi o kalıplaşmış cümlelerle boğdun sanki. nefessiz kaldım çünkü, hissettim.
bana güvenmeni istemiştim senden. bir kez, sadece tek bir kez güvenecektin bana ama olmadı. boşver bu saatten sonra çok da önemli değil zaten. bana hala bir masal sözün var. tutar mısın bilmem. eski sen olsan "o verdiği her sözü tutar " derdim. şimdi varlığından bile emin değilken tek kelime edemiyorum, ah ne acı ama sevgilim. tahmin eder miydik böyle olacağını? bilseydik eğer o gece yazar mıydın bana o şiirleri? yine "hayranım size" der miydin bana? sanırım ben derdim. çünkü *eski bizi hala seviyorum.
ama seni artık sevmiyorum. yaptığımız o son konuşmada anladım bunu. sesini duyduğumda heyecanlanmadım mesela. söylediğin her cümle içimde büyük bir boşlukta yankılandı. sonrası ise kocaman bir sessizlik. her bir yankıda daha çok acıdı içim. ruhlarımız izledi bizi uzaktan, sonra gittiler. nereye? ben de bilmiyorum. o ilk gece ne kadar tanıyorsak, son gece de o kadar yabancıydık birbirimize. senin yokluğundan daha da soğuktu bu yabancılık hissi. titredim. çok fazla...
şimdi ise geçti hepsi. eski etkin yok üzerimde. adın geçtiği zaman masum ve acı bir gülümseme peydah oluyor yüzümde. 1 saniye kadar, belki o kadar bile değil. sonra ise yine yok olmaya devam ediyorsun. tamamen uzaklaştım senden, artık yoksun benim için. zamanında gördüğüm bir hülya gibi kalacaksın aklımda. en güzel halinle. bu adını andığım, sana yazdığım son yazı. bir veda mektubu da diyebilirim sanırım. sen zaten her şeyi biliyorsun, hoşça kal.
çok hatam oldu biliyorum hep giden taraf da bendim. farkındayım ama hep korkumdandı olan bitenler. korktum, hiçbir şeyden korkmayan ben olacaklardan korktum, bizim sebep olacağımız şeylerden, bir buket açelyadan korktum. az buz şeyler değildi bunlar anlattım da sana, defalarca. korktum...
sonra s*****r ettim her şeyi. bütün korkularım senin yokluğunda, seninle birlikte gittiler sanki. yokluğunun soğukluğu yaktı tenimi, ah! ne çok yandı canım bir bilsen. geceler boyu kıvrandım bu acıyla. gözünden tek damla akmayan ben, aklıma her geldiğinde ağlar oldum. sonra geldim sana. bak dedim, buradayım, eskisinden de iyi bir şekilde yanındayım. yokluğuna bir dakika daha katlanmak istemedim o an.
ama çok şey değişmişti, sonradan anladım. artık aşık olduğum adam yoktu karşımda. sesin, nefesin, bakışın, hatta varlığın bile yabancılaşmıştı bana. o telefonu canımmm diye açtığın, hayran olduğum sesin kaybetmişti güzelliğini.* nefesin bir yabancının nefesi kadar soğuk ve yabancıydı sanki. o nahif ve kırılmamdan dahi korkacak şekilde bana bakan gözler tamamen boş bir şekilde bakıyordu bana. sokaktan geçen bir yabancıdan bile daha yabancı geldin bana o an. saatlerce bir şeyler anlattın bana. "böyle olması lazımdı, senin iyiliğin için" falan filan ve daha niceleri. klasikleşmiş şeylerden uzak olan sevgimizi o kalıplaşmış cümlelerle boğdun sanki. nefessiz kaldım çünkü, hissettim.
bana güvenmeni istemiştim senden. bir kez, sadece tek bir kez güvenecektin bana ama olmadı. boşver bu saatten sonra çok da önemli değil zaten. bana hala bir masal sözün var. tutar mısın bilmem. eski sen olsan "o verdiği her sözü tutar " derdim. şimdi varlığından bile emin değilken tek kelime edemiyorum, ah ne acı ama sevgilim. tahmin eder miydik böyle olacağını? bilseydik eğer o gece yazar mıydın bana o şiirleri? yine "hayranım size" der miydin bana? sanırım ben derdim. çünkü *eski bizi hala seviyorum.
ama seni artık sevmiyorum. yaptığımız o son konuşmada anladım bunu. sesini duyduğumda heyecanlanmadım mesela. söylediğin her cümle içimde büyük bir boşlukta yankılandı. sonrası ise kocaman bir sessizlik. her bir yankıda daha çok acıdı içim. ruhlarımız izledi bizi uzaktan, sonra gittiler. nereye? ben de bilmiyorum. o ilk gece ne kadar tanıyorsak, son gece de o kadar yabancıydık birbirimize. senin yokluğundan daha da soğuktu bu yabancılık hissi. titredim. çok fazla...
şimdi ise geçti hepsi. eski etkin yok üzerimde. adın geçtiği zaman masum ve acı bir gülümseme peydah oluyor yüzümde. 1 saniye kadar, belki o kadar bile değil. sonra ise yine yok olmaya devam ediyorsun. tamamen uzaklaştım senden, artık yoksun benim için. zamanında gördüğüm bir hülya gibi kalacaksın aklımda. en güzel halinle. bu adını andığım, sana yazdığım son yazı. bir veda mektubu da diyebilirim sanırım. sen zaten her şeyi biliyorsun, hoşça kal.
devamını gör...
tragoudo
stelios kazancidis şarkısı.
şarkı söylüyorum diyor şarkının adı, ne güzel?
"şarkı söylüyorum ve ağzımdan çıkan sözler eski bir gramofondaki bir çingene melodisi gibi gökyüzüne kadar uzanıyor, dinle ve konuşma, bu gece gitar inliyor, dinle ve konuşma, şarkıma bir anlam ver
kederimi ve acımı hisset
dinle ve konuşma, dinle ve konuşma "
spotify
şarkı söylüyorum diyor şarkının adı, ne güzel?
"şarkı söylüyorum ve ağzımdan çıkan sözler eski bir gramofondaki bir çingene melodisi gibi gökyüzüne kadar uzanıyor, dinle ve konuşma, bu gece gitar inliyor, dinle ve konuşma, şarkıma bir anlam ver
kederimi ve acımı hisset
dinle ve konuşma, dinle ve konuşma "
spotify
devamını gör...
succubus
latince kökenli olan succubus sözcüğü succubae sözcüğünden türemiştir ve succubae sözcüğünün türkçe karşılığı “ altına uzanmak”tır.
tıpkı erkek formunda insanların rüyalarına giren incubuslar gibi succubuslar da kadın olarak insan formuna girmiş ruhlardır. şeytani varlıklar olarak görünen succubusların görünür olaraksa erkekleri baştan çıkaracak kadar güzel kadınlar olarak göründüğü iddia edilir. gerçi bir kadının aciz erkek ırkını baştan çıkarmak için güzel olması gerekir mi bilemiyorum.
güzellik üzerinden estetik tartışmalarını hedefi olmak niyetinde olmadığım için bu konuyu kapatarak succubuslardan bahsedeyim biraz.
succubuslar da tıpkı incubuslar gibi zavallı insanları en hassas noktaları olan cinsellik üzerinden etki altına almak için savaşırlar. savaşırlar demek ne kadar doğru bilemedim. çünkü erkek ırkı meme sözcüğünü duyduğu anda bile seri bir fiziksel hareketlenme yaşayacak kadar zayıf bir mahluk.
succubuslar, daha önce anlattığım gibi erkeklerle rüyada birlikte olup onların zihinsel ya da fiziksel olarak hastalanıp ölmelerine neden olabilirken bir yandan da onlardan topladıkları spermlerle incubus haline geçip kadınları dölleyebilirler.
succubusların bolca mesai harcadığı bellidir dünya üzerinde çünkü türk kültüründeki tabiriyle sabah uyandığında nemli bir kamyon kazası yaşanması sıradan bir olaydır erkekler aleminde.
succubulardan haberdar olan erkekler gece gördükleri ve victoria ile aralarında bir sır olarak kalması gereken rüyaları için mitolojik bir açıklama bulmuş olurlar.
tıpkı erkek formunda insanların rüyalarına giren incubuslar gibi succubuslar da kadın olarak insan formuna girmiş ruhlardır. şeytani varlıklar olarak görünen succubusların görünür olaraksa erkekleri baştan çıkaracak kadar güzel kadınlar olarak göründüğü iddia edilir. gerçi bir kadının aciz erkek ırkını baştan çıkarmak için güzel olması gerekir mi bilemiyorum.
güzellik üzerinden estetik tartışmalarını hedefi olmak niyetinde olmadığım için bu konuyu kapatarak succubuslardan bahsedeyim biraz.
succubuslar da tıpkı incubuslar gibi zavallı insanları en hassas noktaları olan cinsellik üzerinden etki altına almak için savaşırlar. savaşırlar demek ne kadar doğru bilemedim. çünkü erkek ırkı meme sözcüğünü duyduğu anda bile seri bir fiziksel hareketlenme yaşayacak kadar zayıf bir mahluk.
succubuslar, daha önce anlattığım gibi erkeklerle rüyada birlikte olup onların zihinsel ya da fiziksel olarak hastalanıp ölmelerine neden olabilirken bir yandan da onlardan topladıkları spermlerle incubus haline geçip kadınları dölleyebilirler.
succubusların bolca mesai harcadığı bellidir dünya üzerinde çünkü türk kültüründeki tabiriyle sabah uyandığında nemli bir kamyon kazası yaşanması sıradan bir olaydır erkekler aleminde.
succubulardan haberdar olan erkekler gece gördükleri ve victoria ile aralarında bir sır olarak kalması gereken rüyaları için mitolojik bir açıklama bulmuş olurlar.
devamını gör...
yazarların kendine yakıştırmadığı bir hareket
sigara içmek.
devamını gör...
olmayacak şeylerin hayalini kurmak
olsun olmasın hayal işte. olmasa da hayali de güzel olur bazen.
devamını gör...
cenabı allah'ı size emanet ediyorum
tansu çiller tarafından, 3 kasım 2002 seçimleri öncesi yıldırım akbulut ve tuğrul türkeş ile birlikte kırıkkale de miting yaparken, dil sürçmesi sonucu yaptığı gaftır. "sizleri cenab-ı allah'a emanet ediyorum" diyecekken gaza gelip tam tersini söylemiş ve kırıkkaleli vatandaşların omuzlarına çok büyük bir sorumluluk yükleyivermişti.*
devamını gör...
yazarların şu an olmak istedikleri yerler
yazilanlari okudukca aklima her nerede degilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir sözü geldi..
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük...
ama öyle klasik rus edebiyatı satırlarından fırlamış gibi, rutine binmiş, her bir gün aynıymış gibi, her gün aslında pazartesiymiş gibi hissettiren, insan ruhundan uzak olasıca o mel'un, o karanlık, o habis, o olmaz olasıca depresif duygularla dolu bir günaydın değil elbet...
marvel süper kahramanlarının, o müthişli amerikan sinemasında, bir dizi kırık şekilde iniş yaptığı 'klişe süper kahraman inişi' gibi 'laaaaaaaaaaaapssss' diyerekten tepeden inme bir günaydın...
taytlı ve tayt üstüne donlu bir günaydın...
o taytın üstüne don giyildiği yetmezmiş gibi bir de böyle bağcılar tayfanın kemerleri gibi koca tokalı kemer takılmış gibi bir günaydın...
ama öyle klasik rus edebiyatı satırlarından fırlamış gibi, rutine binmiş, her bir gün aynıymış gibi, her gün aslında pazartesiymiş gibi hissettiren, insan ruhundan uzak olasıca o mel'un, o karanlık, o habis, o olmaz olasıca depresif duygularla dolu bir günaydın değil elbet...
marvel süper kahramanlarının, o müthişli amerikan sinemasında, bir dizi kırık şekilde iniş yaptığı 'klişe süper kahraman inişi' gibi 'laaaaaaaaaaaapssss' diyerekten tepeden inme bir günaydın...
taytlı ve tayt üstüne donlu bir günaydın...
o taytın üstüne don giyildiği yetmezmiş gibi bir de böyle bağcılar tayfanın kemerleri gibi koca tokalı kemer takılmış gibi bir günaydın...

devamını gör...
instagram'daki sahte hayatlar
psikolojik olarak ördek sendromuna yol açtığı bilinmektedir.
devamını gör...
kendine ulaşamayacağı hedefler koyan kişiler
(bkz: pareto kuralı) 'nı uygulayan kişilerdir. çabanın %20'sinin başarının %80'ine sebep olduğunun farkındalardır.
devamını gör...
para mutluluğu satın almaz
hangi mutluluğu satın alamıyor mesela? çocuğun üşüdüğünde ısıtma mutluluğunu satın alamaz mı?
acaba fakirlik güzellemesi olabilir mi bu başlık?
para bazı mutlulukları satın alabilir.
acaba fakirlik güzellemesi olabilir mi bu başlık?
para bazı mutlulukları satın alabilir.
devamını gör...
ölmüş insanların sosyal medya hesapları
ona ölmeden bir gün önce açmıştım sosyal medya hesabını. tam bir gün önce yan yana oturup koyacağı profil fotoğrafını seçmeye çalışmıştık. nasıl kullanacağını gösteriyordum, ilk iletisini paylaşmıştık. hayatımda ilk defa onunla bu kadar konuşmuş ve hayatımda ilk defa onunla birlikte bir eylem gerçekleştiriyordum ve o da sosyal medya hesabı açmaktı.
bir gün sonra ölmek isteyeceğini bilmiyordum. sosyal medya hesabını o günden sonra hiç kullanmadı. huzur içindesindir umarım.
bir gün sonra ölmek isteyeceğini bilmiyordum. sosyal medya hesabını o günden sonra hiç kullanmadı. huzur içindesindir umarım.
devamını gör...