orta doğu insanının en karakteristik özelliği
amin maalofun, ortadoğu insanının tarifini yaparken yanıtladığıdır: her şeye üzülen ancak hiçbir şeyle ilgilenmeyen insan.
devamını gör...
hukuk derslerine çalışmak
hukuk derslerine çalışmak değil de hukuk derslerine çalıştığını sanmak...
devamını gör...
ozzy osbourne'un hayvanları tüfekle vurması
eee gençken konserlerinde çivili botlarla civciv ezdiği söylenirdi. ben görmedim tabi ki ama 80’lerde böyle bir skandal söylenti ortalıklarda gezerdi. onu yaptıysa bu nedir ki?
devamını gör...
xiaomi
buna bi dükkanda "sami" diyen bi adam gördüm. artık iletişim daire başkanlığı bu konuda bir tebliğ, sirküler v. s. yayınlayıp halkı bilgilendirmeli yoksa bir vikeroy vakası daha toplumun dnasına işledi işleyecek.
(bkz: tehlikenin farkındamısınız)
(bkz: tehlikenin farkındamısınız)
devamını gör...
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük
öz saygısını yitirmek. kendi kendine bu kadar zarar verebilecek başka bir şey yok.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaşları
genel istatistik tablolarından bakılabilecek durum veya bilgi.
devamını gör...
wallach ix
dune evreninden bir gezegen. bene gesserit’lerin gezegenidir aynı zamanda. bulunduğu yıldız sisteminin(laoujin) 9. gezegeni olmasından dolayı bu ismi (ix) almıştır fakat ''wallach'' adının nerden geldiği bilinmemekte. en azından ben ulaşamadım araştırmalarım sonucu.
gezegenin bilinen tarihi butleryan cihadına kadar uzanır.
daha sonraları, wallach ix henüz bene gesserit kontrolündeyken etrafı delinemez bir kalkanla çevrelenmiştir. buna müteakip bir lonca gemisinin bu kalkana çarptığı bilinmekte. bu gemiler büyüklükleri ile bilinseler de, çarpışmadan ötürü gezegene herhangi bir zarar gelmemiştir.
atreides hanedanının yükseliş yıllarında, yönetime karşı kurulan komploların yürütüldüğü merkez haline gelmiş, içerden ve dışardan birçok önemli kişinin toplantılarına ev sahipliği yapmıştır.
çok sonraları, tanrı imparator dönemide mentat okulu kurulduğu yönündeki iddialar üzerine, imparator emrindeki bir gula(m)’nın bu gezegene geldiği bilinmekte.
gezegenle ilgili pek fazla coğrafi bilgi olumsuz olmakla beraber, fauna ve flora bilgileri de bilinmemektedir.
konuşulan dil ise, evrenin tamamında da yaygın olarak kullanılan “galach” konuşuluyor. inanç olarak ise bene gesserit öğretilerine inanılmaktadır.
orjinal dune serisinin neredeyse sonuna kadar varlığını sürdürdüğü bilinmektedir.
gezegenin bilinen tarihi butleryan cihadına kadar uzanır.
daha sonraları, wallach ix henüz bene gesserit kontrolündeyken etrafı delinemez bir kalkanla çevrelenmiştir. buna müteakip bir lonca gemisinin bu kalkana çarptığı bilinmekte. bu gemiler büyüklükleri ile bilinseler de, çarpışmadan ötürü gezegene herhangi bir zarar gelmemiştir.
atreides hanedanının yükseliş yıllarında, yönetime karşı kurulan komploların yürütüldüğü merkez haline gelmiş, içerden ve dışardan birçok önemli kişinin toplantılarına ev sahipliği yapmıştır.
çok sonraları, tanrı imparator dönemide mentat okulu kurulduğu yönündeki iddialar üzerine, imparator emrindeki bir gula(m)’nın bu gezegene geldiği bilinmekte.
gezegenle ilgili pek fazla coğrafi bilgi olumsuz olmakla beraber, fauna ve flora bilgileri de bilinmemektedir.
konuşulan dil ise, evrenin tamamında da yaygın olarak kullanılan “galach” konuşuluyor. inanç olarak ise bene gesserit öğretilerine inanılmaktadır.
orjinal dune serisinin neredeyse sonuna kadar varlığını sürdürdüğü bilinmektedir.
devamını gör...
unutulamayan okul anıları
habersiz yapılan ve her sene suratsız çıktığım fotoğraf çekimleri.
devamını gör...
icat edilmesi gereken elzem şeyler
kanat. kanat istiyorum. uçmak istiyorum ennnn büyük hayalim.
maalesef insanların kemikleri kuşlar gibi içi hava dolu olmadığından ve kollarımızı çırptığımızda yere kendi ağırlığımızdan fazla bir kuvvet uygulayamadığımızdan uçamıyoruz. keşke uçabilsek. kısacası kanat istiyorum.0
maalesef insanların kemikleri kuşlar gibi içi hava dolu olmadığından ve kollarımızı çırptığımızda yere kendi ağırlığımızdan fazla bir kuvvet uygulayamadığımızdan uçamıyoruz. keşke uçabilsek. kısacası kanat istiyorum.0
devamını gör...
ioanna kuçuradi
türkiye'de yaşayan rum filozof ve akademisyen, türkiye felsefe kurumunun başkanı. halen maltepe üniversitesi'nde görev yapmaktadır. özellikle insan hakları, insan felsefesi, etik gibi alanlara önem verip bu konularda çalışma yapmaktadır.
www.maltepe.edu.tr/insanhak...
www.maltepe.edu.tr/insanhak...
devamını gör...
mesajınız var turuncusu
içinden genelde "abi yarıldım şu tanımına yav" çıkan belirteç. yarıl kardeşim yarıl da, biraz da hanımlar mı yarılsa???
not: şaka.
ikinci not: belki de değil.
not: şaka.
ikinci not: belki de değil.
devamını gör...
başörtülü akademisyen neşenur akkaya'ya çirkin saldırı
fiziki bir şiddet olayına bile "müslümanların sürekli mağdur olması" bakınızı veren ahlak/karakter/şeref yoksunu kişilerin basitleştirmek istediği çirkin olay.
internette "kurt" gerçek yaşamda "kuzu" olanların içten içe sevindiği iğrenç bir olay.
internette "kurt" gerçek yaşamda "kuzu" olanların içten içe sevindiği iğrenç bir olay.
devamını gör...
30 yaşından sonra piyano çalmayı öğrenmek
yaklaşık iki hafta önce başladığım eylem.
malum pandemi koşullarında herhangi bir özel öğretmen ile çalışmaktan veya kursa gitmekten imtina ediyorum. bu sebeple tablete yüklediğim simply piano adlı uygulama ile öğrenmeye çalışıyorum. kendimce ilerleme katettiğimi düşünüyorum. ama acaba gerçekten de öyle mi? zaten geç başladığım bir disiplini bir de yanlış teknikle öğrenmek ileride öğrenme motivasyonumu düşürecek durumlar yaratabilir.
dört gözle tecrübeli arkadaşlardan konu ile ilgili yorum ve yönlendirme bekliyorum. saygılar sunarım.
malum pandemi koşullarında herhangi bir özel öğretmen ile çalışmaktan veya kursa gitmekten imtina ediyorum. bu sebeple tablete yüklediğim simply piano adlı uygulama ile öğrenmeye çalışıyorum. kendimce ilerleme katettiğimi düşünüyorum. ama acaba gerçekten de öyle mi? zaten geç başladığım bir disiplini bir de yanlış teknikle öğrenmek ileride öğrenme motivasyonumu düşürecek durumlar yaratabilir.
dört gözle tecrübeli arkadaşlardan konu ile ilgili yorum ve yönlendirme bekliyorum. saygılar sunarım.
devamını gör...
yazarların keşke dediği şeyler
keske bu kadar değer vermeseydim.
devamını gör...
sonsuz biçim'e
bir turgut uyar şiiri.
sarsıldım son uykusunu uyuyunca arabistanın
her eylem bir hamut gibi yerli yerinde kalınca
sarsıldım son uykusunu uyuyunca bir hastanın
eklemlerin yerini eklemsizlikler alınca
ey güzel mavi güneş, sen çekici misin bir ustanın
çekimserlik artınca kahramanlık azalınca
durdum sarı güller gibi ilkyazına bir hastanın
biraz askerce, biraz aşk gibi, biraz kalınca
ey soyumdan ve aşkımdan yana olan kalbim
her şeyden umut kesilir her şey kırık sen ufalınca
oysa son provasını yapıyoruz bir büyük destanın
sonsuz bir biçim olacak o herkes katılınca
sarsıldım son uykusunu uyuyunca arabistanın
her eylem bir hamut gibi yerli yerinde kalınca
sarsıldım son uykusunu uyuyunca bir hastanın
eklemlerin yerini eklemsizlikler alınca
ey güzel mavi güneş, sen çekici misin bir ustanın
çekimserlik artınca kahramanlık azalınca
durdum sarı güller gibi ilkyazına bir hastanın
biraz askerce, biraz aşk gibi, biraz kalınca
ey soyumdan ve aşkımdan yana olan kalbim
her şeyden umut kesilir her şey kırık sen ufalınca
oysa son provasını yapıyoruz bir büyük destanın
sonsuz bir biçim olacak o herkes katılınca
devamını gör...
elminster the wise
sitede takip ettiğim tek entel. entellere olan öfkem ve nefretimi anlatmaya gerek yok.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
devamını gör...
müslüman yazarlara sorular
yazarın birinin anladığım kadarıyla 'inançsız toplumlar bilim,gelişmişlik,toplumsal ahlak olarak ileri seviye olurken iyi insan olmanın özünü oluşturduğu dinlerin hakim olduğu toplumlar nasıl geri olur?' sorusuna istinaden:
'allah ilmi çalışana zenginliği istediğine verir' çıkarımını ayet ve hadislerden çıkarabiliriz.(1- malı istediğime veririm; ( kulillahimumme malikel mülki tü'til mülke men teşau.....ali imran 27), allah dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine daraltır. rad' 26)
2- ilmi isteyene verir; zaten arapça öğrencinin adı talib'tir. yani isteyen, ilimle ilgili hadislerde ilim konusunda hep talep lafzı beraber gelmektedir. (talebul ilmi feridatün...) bu hususta örnekleri çoğlatabiliriz.)eğer 'ben inançlıyım inançsızlar benden ileri olamaz' dersen büyük bir yanılgıya uğramış olursun.biraz sokak tabiri kullanarak anlatmak gerekirse 'ne kadar ekmek o kadar köfte'
toplumsal ahlak konusuna değinecek olursak:
'' işte bu yüzdendir ki israiloğulları'na şöyle yazmıştık: kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler. ''
(mâide - 32)
''zinaya yaklaşmayın. çünkü o 'çirkin bir hayasızlık', (kendisi ve akibeti) kötü bir yoldur.''
(17-isrâ 32)
tecavüzde bir zinadır.ayet öyle muazzamdır ki 'zina yapmayın' yerine 'zinaya yaklaşmayın' demiştir.bu yaklaşım gözle olur , sözle olur , fikirle olur hatta sosyal medyada olur. biz bunları okuduk idrak ettik.sonra kendimize 'müslümanız' dedik. bunu hallerimize işlemedikten sonra dine leke sürmüş olmaz mıyız?
''kuran-ı kerim'i tanımadan önce müslümanları tanısaydım asla müslüman olmazdım.'' cat stevens 'yusuf islam'
'allah ilmi çalışana zenginliği istediğine verir' çıkarımını ayet ve hadislerden çıkarabiliriz.(1- malı istediğime veririm; ( kulillahimumme malikel mülki tü'til mülke men teşau.....ali imran 27), allah dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine daraltır. rad' 26)
2- ilmi isteyene verir; zaten arapça öğrencinin adı talib'tir. yani isteyen, ilimle ilgili hadislerde ilim konusunda hep talep lafzı beraber gelmektedir. (talebul ilmi feridatün...) bu hususta örnekleri çoğlatabiliriz.)eğer 'ben inançlıyım inançsızlar benden ileri olamaz' dersen büyük bir yanılgıya uğramış olursun.biraz sokak tabiri kullanarak anlatmak gerekirse 'ne kadar ekmek o kadar köfte'
toplumsal ahlak konusuna değinecek olursak:
'' işte bu yüzdendir ki israiloğulları'na şöyle yazmıştık: kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler. ''
(mâide - 32)
''zinaya yaklaşmayın. çünkü o 'çirkin bir hayasızlık', (kendisi ve akibeti) kötü bir yoldur.''
(17-isrâ 32)
tecavüzde bir zinadır.ayet öyle muazzamdır ki 'zina yapmayın' yerine 'zinaya yaklaşmayın' demiştir.bu yaklaşım gözle olur , sözle olur , fikirle olur hatta sosyal medyada olur. biz bunları okuduk idrak ettik.sonra kendimize 'müslümanız' dedik. bunu hallerimize işlemedikten sonra dine leke sürmüş olmaz mıyız?
''kuran-ı kerim'i tanımadan önce müslümanları tanısaydım asla müslüman olmazdım.'' cat stevens 'yusuf islam'
devamını gör...
insanları yargıladığı gerekçesiyle birisini yargılamak
geri gelen mektup'a büyük ölçüde katılıyorum.
eleştirmek ile yargılamak arasında belirgin bir fark var.
eleştirmek tdk'da, bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit şeklinde tanımlanmıştır.
açıkça görüleceği üzere eleştiri, objektif bir şekilde değerlendirmeyi gerektirmektedir. objektif olabilmek için de meseleyi tartmak icap eder. tartmak'tan tartışmak
yargılamak ise meseleyi tarttıktan sonra ortaya çıkan negatif unsurlar sebebiyle o insanı zihnimizdeki menfi duygulara mahkum etmektir.
dolayısıyla bir kişiyi birilerini yargıladığı için yargılarsak biz de o kişinin durumuna düşmüş oluruz.
fakat nihayetinde insanız ne ölçüde bu idealizmi yaşatabiliriz orası tartışılır.
edit: ilk tanımda yargılamanın doğru veya yanlış olamayacağı yani tek bir yargılamanın varlığından bahsedebileceğimizi belirtiyor geri gelen mektup. ve bu yargılamanın yanlış olduğu sonucuna varılıyor. bu elbette insan ilişkileri için geçerli ve belki de olması gereken bir durum.
fakat bunun istisnasını takdir edersiniz ki mahkemeler eliyle yapılan yargılamalar meydana getiriyor. bu durumda adil bir yargılama, doğru bir yargılama örneği teşkil edecektir.
eleştirmek ile yargılamak arasında belirgin bir fark var.
eleştirmek tdk'da, bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit şeklinde tanımlanmıştır.
açıkça görüleceği üzere eleştiri, objektif bir şekilde değerlendirmeyi gerektirmektedir. objektif olabilmek için de meseleyi tartmak icap eder. tartmak'tan tartışmak
yargılamak ise meseleyi tarttıktan sonra ortaya çıkan negatif unsurlar sebebiyle o insanı zihnimizdeki menfi duygulara mahkum etmektir.
dolayısıyla bir kişiyi birilerini yargıladığı için yargılarsak biz de o kişinin durumuna düşmüş oluruz.
fakat nihayetinde insanız ne ölçüde bu idealizmi yaşatabiliriz orası tartışılır.
edit: ilk tanımda yargılamanın doğru veya yanlış olamayacağı yani tek bir yargılamanın varlığından bahsedebileceğimizi belirtiyor geri gelen mektup. ve bu yargılamanın yanlış olduğu sonucuna varılıyor. bu elbette insan ilişkileri için geçerli ve belki de olması gereken bir durum.
fakat bunun istisnasını takdir edersiniz ki mahkemeler eliyle yapılan yargılamalar meydana getiriyor. bu durumda adil bir yargılama, doğru bir yargılama örneği teşkil edecektir.
devamını gör...