bu kadar yürekten ve bu kadar hızlı oynayan takım, ne hikmetse puan cetvelinde hep alt sıraların havasını soluyor.
devamını gör...

eminim yaşanmıştır. ayrıca yazarın mahlası söylediklerine inanmamız için güven veriyor resmen.
devamını gör...

kum kabı yeni temizlenen kedinin, "temizle, başka işin mi var sanki?" bakışı atarak kum kabının orta yerine tuvaletini yapmasıdır.
devamını gör...

“kadın insandır, erkek insanoğlu.” demiş büyük usta neşet ertaş. çok da doğru söylemiş. kadın yoksa erkek de var olamaz. yani kadınsız dünya erkeğin olamayacağı bir dünyadır.
devamını gör...

üff yani her şeye bir kulp takmak zorunda değilsiniz. saçmalamaktan öteye gitmiyor bu tartışmalar. neresi aşağılamak? kızın ailesinden izin istiyor evlenmek için, bunun neresi kötü? marjinal olacağım, farklı olacağım diye diye kafayı yemiş bir güruh ortaya çıktı. tek derdimiz buydu zaten. bir de bunu savunanlar var, hakikaten inanılmaz.
devamını gör...

yazım ve imlâ yanlışlarıyla dolu yazıları ciddiye alamama durumudur. bir insanın yazdığı yazıdan, üslubundan, kelime tercihlerinden ve imlâ kurallarıyla ilişkisinden hareketle okuyup okumadığını anlayabiliriz. bazılarının durumu tamamen umutsuz vaka. yapılabilecek herhangi bir şey yok. mesele sadece -de/da eki vesaire değil üstelik. ne demek istediği anlaşılmıyor yahu, öyle bir anlatım bozukluğu seviyesinde ki... bir de genel bir yanılgı var ona değinmek istiyorum. doğru düzgün yazamayan insanların üniversiteye gitmediği için bu dertten muzdarip oldukları sanılıyor. hiç öyle değil, korkunç bir yanılgı bu. üniversite mezunlarının veya öğrencilerinin hâli de çok farklı değil. hattâ bazı üniversite hocalarının durumu bile içler acısı... kelimeleri yanlış telaffuz edip yazanı mı dersiniz, noktalama işaretlerinden bihaber olanı mı dersiniz... öyle çoklar ki insan hayret ediyor. bu işin yolu bellidir, kitap okumak. isteyen istediğini düşünebilir, elime aldığım kitap özensiz bir baskıysa okumayı bırakan bir insanım. sözlükte filan tahammül etmem mümkün değil. hele de iki kelimeyi bir araya getiremeyip büyük büyük laflar eden bazıları var ki...

edit: haruki murakami adlı yazar iyice suyu bulandırmış. öncelikle ben kimseden nefret etmiyorum. bu size ait. de bağlacıyla nefretinize beni bağlamayın, yazıda böyle bir ifade yok çünkü. engelli kelimesini hakaret veya kötü anlamda kullanmadım. daha doğrusu sizin imâ ettiğiniz anlamda fiziksel veya zihinsel engellilere dokunan bir tarafı yok benim kullanımımda. bu sizin aşırı yorumunuz. niyet okumaktan ibâret anlamsız bir itham doğrusu. engelli kelimesi özürlü kelimesinin yerine geçmiştir türkçede. dile yerleşmiş, kabul görmüş bir kelimedir. özürlünün biraz kötü bir çağrışımı olduğunu ben de kabul ediyorum. ama bunların yukarıdaki yazıyla ve benimle ne ilgisi var yahu? engel yani, engel. yolda bazı engeller vardı desem, beni mi paralayacaksınız? bir konuda engeli olmak, bir engelin hâsıl olması, engellenen evlilik... biraz tartarak ölçüp biçerek yazmak lâzım. bu işin suyunu çıkarmaya başladınız çünkü. o kelimeyi kullanma, bunu kullanma. üstelik imâ edilen şeyle uzaktan yakından ilgisi yok. kör demeyin sakın... görme engelli demek gerekir. iyi de saramago'nun romanını körlük olarak değil de görme engellilik olarak mı okuyacağız? orhan kemal'in topal eskici ve oğulları vardır. yürüme engelli eskici ve oğulları diyelim mi? çolak salih'i filan ne yapacağız? sayonara...
devamını gör...

beni her defasında ağlatan ve insanlığımdan utandıran cümle.
devamını gör...

dünyadaki son adam bir odada yalnız oturuyordu. ve kapı çaldı.

fredric brown
devamını gör...

herhangi bir manzaraya ait tüm karelerin ayrı ayrı fotoğraflar çekilerek sonradan birleştirilmesiyle ortaya çıkan geniş açılı fotoğraf.

siz de kolaylıkla panoramik fotoğraflar çekebilirsiniz. herhangi bir yerde durun. elinize kameranızı alın ve birkaç derecelik küçük açılarla, 360 derecelik daireyi tamamlayacak şekilde kendi etrafınızda dönerek fotoğraflar çekmeye başlayın. bunu yaparken kameranızı yukarıya aşağıya oynatmamaya, yani sabit döndürmeye çalışın. en sonunda ortaya çıkan tüm fotoğrafları, mesela photoshop gibi bir program yardımıyla birleştirin. sonuçta elinizde bir panoramik fotoğraf olur.

aşağıdaki örneğin üst kısmında ayrı ayrı çekilmiş fotoğrafları, alt kısmında da birleştirilmiş hallerini görüyorsunuz:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görsel, digital-photography-school. com'dan alıntıdır.)

bu da benim çektiğim bir tane (bazı hatalı yerler olmuş yolu kapatmamak için aceleyle çektiğimden):
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim. sevdiğim bir foto. yüzüm de görünmediği için tanıyan çıkmaz diye düşünüyorum.
devamını gör...

garip bir sorunsaldır.
kendini bulmak kendini keşfetmek için insan zor durumda kalmalıdır.
zor durumda kalan insan nasıl tepkiler vereceğini görmüş olur.
bütün zorluklarda mücadele eden etmeye çalışan insan kendini keşfeder ve kendiyle tanışır.
bir insanın kendinde olan yeni bir yönü bulması kadar değerli bir şey yoktur.
mesela belki de ben çok iyi resim çiziyorum veya şiir yazıyorum ama bunu bilmiyorum çünkü aramadım denemedim.
veya bir adam son çıkış yolunda başarılı bir yazar oluyor bir kitap yazıp kurtulmak istiyor.
zorunluluk zorda kalmak insanın kendini keşfetmesi için çok önemli bir durumdur.
devamını gör...

arkadaşlar aynen ya.

dün de canına yandığımın biri çıktı beni takipten, kurbanı olayım gelsin nedenini söylesin. vallahi içim içimi yiyor "lan acaba naptık da küstürdük" diye düşünmekten. kan kusuyorum üzüntüden.
devamını gör...

bunu siz istediniz
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

söyleyeceğim çok mu şey var?
yaşıyorum sonuçta, ne bileyim.
bel kemiğiyim kendi hayatımın,
dilinden de anlamıyorum kendi kendimin.
ama bel kemiğimdeki sızı
içten içe, biliyorum
kurşun gibi, ansızın
beni öldürüyor.
içtenlikle karşılama beni.
içini çekme
ama çek kurtar bu çukurun içinden.
yüzünü çevirme benden dedim,
ne laf anlatabildim
ne hendekten sağ çıktı deve.
yoruldum ben de
ölmeden son bi ağzını öpeyim
yuh, deve!
devamını gör...

bizler kimliğini, hafızasını kaybetmiş ve bunun sonucu şu an başı kopmuş tavuklar gibi dolaşan bir toplumuz.

uyanmamız dileğiyle.
devamını gör...

orda burda her yerde gördüğümüz kedi çocukları çekip atacağımız yerdir.

komşu bunu mama kabı olarak koymuş. rıfkı da içinden çıkmıyor. 'hepsi benim hepsini ben yiyeceğim' bakışı bu. akrabalık bağımızda yok ama biraz bana benziyor gibi.* gerçi bütün kediler aynı soydan eee ben de kedi anasıyım demek bu da benim veledim. mantık gibi mantık. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: hi my tequila)
devamını gör...

galiba fes dolayısıyla isim almamıştır, çünkü fes 1800'lerde kullanılmaya başlandı ama bu adalar 1500'lerde keşfedildi.
ama uzun külah üzerine sarık bağlanmış gibi görünüyor. belki adamlar ona benzetmişlerdir.
devamını gör...

"hamile karım beni terk etti.. karım önemli değil de içinde çocuk vardı."
devamını gör...

ilteriş sançar
ersagun akbar
gökbörü saltar

teknik adam ünal karaman'ın çocuklarının ismi. dede korkut hikayelerinden fırlamış gibi eşi benzeri olmayan, öz türkçe isimler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim