kül
iki noktayı rüzgar alıp götürse geriye kalan kelime kul, ilginç.
doğmak, yeniden doğmak, küllerinden doğmak, rahim, geç yunanca'ya eklektos'un ta dip anlamını da üstleniyor kül kelimesi.
ya yanlışsa tüm bilinenler?
ya ille de yanmak gerekmiyorsa yeniden doğuş için?
cevap anahtarı kimde bu dünyanın?
kül, ruh artığı anca, o da bitince.
doğmak, yeniden doğmak, küllerinden doğmak, rahim, geç yunanca'ya eklektos'un ta dip anlamını da üstleniyor kül kelimesi.
ya yanlışsa tüm bilinenler?
ya ille de yanmak gerekmiyorsa yeniden doğuş için?
cevap anahtarı kimde bu dünyanın?
kül, ruh artığı anca, o da bitince.
devamını gör...
tanımlarını okuyarak bir yazara aşık olmak
böyle bir şey olmaması daha makbuldür. sözlükten keyif alamazsınız valla. aşkım boşver tanımı ya gel beni tanımla falan der uğraş dur.
devamını gör...
her şeyi kafaya takma sorunu
herkes mükemmelliyetçilikten takıyormuş onca şeyi de haberimiz yokmuş be sözlük; vay anasını. tek meczup ben miyim acaba diye düşünmedim değil. swh.*
benim gördüğüm kadarıyla mükemmelliyetçilikten ziyade paranoyaklıktan kaynaklanan sorun şeysi.
genellikle takıntıları tetikleyen bir korku hissi ve ardından da bu korkuyu bastırmak üzere tekrar eden saplantılı davranışlar gelişiyor.
benim gördüğüm kadarıyla mükemmelliyetçilikten ziyade paranoyaklıktan kaynaklanan sorun şeysi.
genellikle takıntıları tetikleyen bir korku hissi ve ardından da bu korkuyu bastırmak üzere tekrar eden saplantılı davranışlar gelişiyor.
devamını gör...
kazandığı parayı hak etmeyen meslek grupları
imamlar.
devamını gör...
dindarlığınızı tanrıya gösterin bana insanlığınız lazım
bir (bkz: friedrich nietzsche) sözüdür.bir insanı sırf mensup olduğu dine göre veya dindarlığına göre kişiliğini,karakteristik özelliklerini tanımlamanın oldukça yanlış olduğunu düşünüyorum . her şeyden önce insanı insan yapan özellikler evrenseldir.
devamını gör...
sen beni artılayınca ben de gelinlik siparişi verdim
yaşı gelmiş ve dahi geçmiş sözlük kızının birbiri ardına artılar alması sonucu aradığı aşkı bulduğunu sanması üzerine harekete geçtiği başlıktır. bacım dur ne demek sözlük zirvesine gelinlikle gidicem?!
devamını gör...
unutulmayan enteresan arkadaşlar
genel olarak hayat, yaşayış, ilişkiler vs bazında stabilliği olmayan nevi şahsına münhasır arkadaş profilidir.
- hakan* naber abi nasılsın?
- çok iyiyim lufthar, eyvallah......yani iyi gibiyim denebilir.....fena değilim.....aslında....çok da iyi değilim....abi kötüyüm ya ben!
başka bir gün...
- oooo hakan naber ya nerelerdesin?
- abi çok iyi bir grup keşfettim mutlaka dinlemen lazım!
- hadi ya!? ne çalıyorlar?
- abi çok iyiler, muhteşemler.....yani iyi denilebilir....çok da iyi değil gibi aslında.....fena değil yani......yok yaa iğrenç grup abi boşver!
bir gün sürpriz misafirimiz olmuştur, sofraya buyur edilmiştir...
- hakan ne yersin abi bak her şeyimiz var, istediğini al.
- yok abi ben tokum full...hayatta yiyemem..size afiyet olsun..
- tamam abi sen bilirsin. teklif bizden. istediğin gibi takıl; ye, iç vs.
- tamam abi de sanmıyorum tokum ya eyvallah.
(cümlesinden sonra bizden daha çok yiyerek rekorunu egale etmiştir.)
- hakan* naber abi nasılsın?
- çok iyiyim lufthar, eyvallah......yani iyi gibiyim denebilir.....fena değilim.....aslında....çok da iyi değilim....abi kötüyüm ya ben!
başka bir gün...
- oooo hakan naber ya nerelerdesin?
- abi çok iyi bir grup keşfettim mutlaka dinlemen lazım!
- hadi ya!? ne çalıyorlar?
- abi çok iyiler, muhteşemler.....yani iyi denilebilir....çok da iyi değil gibi aslında.....fena değil yani......yok yaa iğrenç grup abi boşver!
bir gün sürpriz misafirimiz olmuştur, sofraya buyur edilmiştir...
- hakan ne yersin abi bak her şeyimiz var, istediğini al.
- yok abi ben tokum full...hayatta yiyemem..size afiyet olsun..
- tamam abi sen bilirsin. teklif bizden. istediğin gibi takıl; ye, iç vs.
- tamam abi de sanmıyorum tokum ya eyvallah.
(cümlesinden sonra bizden daha çok yiyerek rekorunu egale etmiştir.)
devamını gör...
ateistlerin sevilmemesi
herkes kendi inancını yaşayabilmeli normal şartlar altında. fakat müslümanlar, islamda çan eğrisi varmış gibi başkalarının günahlarına karışmakta bir numaradırlar. ama konu kendi dinlerine gelince ''sin binim inincimi niyi kirişiyirsin'' demekten öte gidemiyorlar.
devamını gör...
hayalet duvar
sarah moss kitabıdır.
hangi ülkede yaşadığınızın pek bir önemi yok aslında; dünyanın en medeni ülkesinin refah içinde yaşayan bir bireyi de olabilirsiniz, az gelişmiş bir ülkede yaşayan fakir bir işçi ailesinin bir ferdi de. sorun yaşadığınız ülkede değil, sorun insan olmayı içine sindirememekte. güçlü zayıfı ezer şiarını kabul edersek eğer, zulmün evde başlaması da kaçınılmaz olur. dünyanın her bir noktasında aile içi şiddet bir utanç halkası olarak insanların boynunda asılı duruyor.
hangi çağda yaşadığınız da önemini yitirir bu konuda ister doğrudan demokrasi uygulayan antik yunan’da, ister engizisyon ateşiyle kavrulan avrupa’nın utanç dolu orta çağında, ister sonsuz boşluğa yol almaya heveslendiğimiz uzay çağında. sorun hangi medeniyet basamağında olduğumuz değil. sorun, şiddetin herhangi bir anlaşmazlığı çözemeyeceğini anlayacak bilinç düzeyine ulaşamamamızda. aile ise şiddetin beşiği olduysa eğer, kaybedilmiş çok şeyin yasını tutmamız gerekecek.
sarah moss bir demir çağı simülasyonu içinde aile içi şiddete tanık olmamızı sağlayacak bir roman yazmış bizim için. bize de okuyup demir çağından bu yana bir arpa boyu yol alamadığımızı görmek kalmış.
hangi ülkede yaşadığınızın pek bir önemi yok aslında; dünyanın en medeni ülkesinin refah içinde yaşayan bir bireyi de olabilirsiniz, az gelişmiş bir ülkede yaşayan fakir bir işçi ailesinin bir ferdi de. sorun yaşadığınız ülkede değil, sorun insan olmayı içine sindirememekte. güçlü zayıfı ezer şiarını kabul edersek eğer, zulmün evde başlaması da kaçınılmaz olur. dünyanın her bir noktasında aile içi şiddet bir utanç halkası olarak insanların boynunda asılı duruyor.
hangi çağda yaşadığınız da önemini yitirir bu konuda ister doğrudan demokrasi uygulayan antik yunan’da, ister engizisyon ateşiyle kavrulan avrupa’nın utanç dolu orta çağında, ister sonsuz boşluğa yol almaya heveslendiğimiz uzay çağında. sorun hangi medeniyet basamağında olduğumuz değil. sorun, şiddetin herhangi bir anlaşmazlığı çözemeyeceğini anlayacak bilinç düzeyine ulaşamamamızda. aile ise şiddetin beşiği olduysa eğer, kaybedilmiş çok şeyin yasını tutmamız gerekecek.
sarah moss bir demir çağı simülasyonu içinde aile içi şiddete tanık olmamızı sağlayacak bir roman yazmış bizim için. bize de okuyup demir çağından bu yana bir arpa boyu yol alamadığımızı görmek kalmış.
devamını gör...
unutulmayan reklam filmleri
çok eski olmasa da beni gaza getiren bir reklamdır hep.
devamını gör...
kişide kaçma isteği uyandıran muhabbetler
hangi konu olursa olsun övünülen muhabbetlerdir. karşınızdaki kişinin başarılarından gurur duyup anlatması değildir bu. sahip olduğu telefondan, arabadan, malından mülkünden kendi değerini artıran olgularmış gibi bahsetmesidir ve böyle durumlarda o kişiden uzaklaşırım, o kişi farkında bile olmaz.
devamını gör...
#ülkemdemülteciistemiyorum
#1142755 ' e ithafen ülkenin içinden geçti adamlar her gün bir başka çete bir yerlere saldırıyor. vergiden muaf arapça tabelalarla ülkenin esnafının hakkını yiyor adamlar. hepsi de askerlik çağında 4'er 5'er çocuk yapıyor sen ne ayaksın be? hümanizm bir bizim ülkemizin insanına mı özgü? açsın avrupalılar kapılarını o zaman. yetti ulan şu boş insan seviciliğiniz! ülkemin her yeri değişik tiplemeler saldırgan mültecilerle doldu bir tanesinin vatana millete hayrı yok üstelik herifler bir de utanmadan bayramda memleketlerine gidiyor. s**rtmeyin şimdi insanlık edebiyatınızı!
devamını gör...
yazmak yazmak için mi toplum için mi sorunsalı
yazmak biraz da düşünmektir.
o yüzden önce kendin içindir.
en zevklisi ise kendin için ortaya koyduğun bir işin toplum tarafından beğenilmesidir.
yazmak bireysel bir meseledir.
o yüzden önce kendin içindir.
en zevklisi ise kendin için ortaya koyduğun bir işin toplum tarafından beğenilmesidir.
yazmak bireysel bir meseledir.
devamını gör...
yason burnu
bir ordulu olaraktan en sevdiğim manzaraya sahip olan yason burnu'nu ve efsanesini anlatacağım sizlere.*
ordu'nun perşembe ilçesi çaytepe köyü'ne bağlı olan yason burnu yarımadası eski bir kilise, deniz feneri ve efsanesiyle ordu'nun en özel yerlerinden biridir.
antik dönemdeki ismi “iasonia akte”dir.
1. derece arkeolojik, 2.derece doğal sit alanıdır.


şimdi gelelim benim mükemmel olan yason burnu fotoğraflarıma.* beraber yorumlayalım.




bu güzel manzarası zaten yason burnu'nun en güzel özelliklerinden biri. karadeniz'in rüzgarlı havasıyla o çimlere oturup uzun uzun denizi ve gökyüzünü seyredebilir, dilerseniz denizin kıyısında ayaklarınıza su çarparken yürüyüş yapabilirsiniz. hatta denizin kıyısına sandalyenizi atıp oturabilirsiniz bile. düşüncelere dalmak için güzel bir yer.
şimdiii gelelim yason kilisesi (jason's church)ve yason burnu fenerini tanıtmaya.


çektiğim fotoğraflar bunlar fakat attığım kaynaklardan iç mimarisine de ulaşabilirsiniz. tüm yönden çekilmiş fotoğrafları mevcuttur.
bu kilise, 1868'de yörede yaşayan rumlar ve gürcüler tarafından yaptırılmış olup, mimarisi gayet özelliklidir. yason burnu, esasen çok eski bir yerleşim yeridir. ms 3. yüzyılda hıristiyanlar, giresun'da isa’nın doğumunu kutladıktan sonra buraya gelerek 'ışıklar bayramına' katılırlarmış

ordu'nun fatsa ile perşembe ilçeleri arasında kalan küçük bir yarımadanın üzerinde bulunuyor yason feneri. fenerin hemen arkasında bir kiliseye ait kalıntılar var. yason feneri'nin yer aldığı bölgenin ismi ise kiremit burnu. eskiden yason burnu olarak anılıyormuş. 1980 sonrası bu ismi almış. sahili kayalıklarla çevrili yemyeşil bir alan üzerinde yer alan yason feneri, denizden pek fazla yüksek değil. bu nedenle de rüzgarlı günlerde karadeniz'in hırçın dalgaları ıslatıyor yason feneri'nin duvarlarını. gövdesi demirden üretilmiş olan yason feneri'nin ışığı 8 mile kadar aydınlatabiliyor.
yason burnu'na gidip de yason burnu fenerine yaslanıp fotoğraf çekmeyeni dövüyorlar sayın okuyucular.* gittiğinizde siz de mutlaka orada fotoğraf çekinmeyi unutmayın. benim çektiğim bu fotoğrafta insanlar facebook'a koymak için fotoğraf çektiriyorlardı. orada bir yoğunluk mevcuttu.
ne yazık ki kendini bilmez birkaç kişi tarafından fener karalanmış fakat onu boyadılar bir dahaki gitmemde güncellerim yeni halini.
gelelim yason burnu'nu özel kılan o efsaneye..

argonotlar ve altın post efsanesi
altın post yunan mitolojisinde zenginliği ve iktidarı sembolize eden postun adıdır. argonotlar bu postu ele geçirmek için kolkhis ülkesine gitmişler(günümüzde gürcistan'ın karedeniz kıyısındaki bir bölgesi) ve uzun bir mücadele sonucunda postu almayı başarmışlardır. jason (iason) da yunan mitolojisinde altın postu arayan argonotların önderidir.
argo ve argonaut'lar hakkında azra erhat'ın “mitoloji sözlüğü”nde şu şekilde bahsedilmektedir:
“adı "hızlı" anlamına gelen argo gemisi karadeniz'in kolkhis ülkesinde altın post'u aramaya giden kahramanlar için yapılmış elli beş kürekli bir gemidir. onu yapan ustanın adı da argos’dur.”
“bazı argonautlar: jason, argos(gemi ustası), tiphys(dümenci), orpheus(ozan), idmon(bilici), amphiaraos(bilici), mopsos(bilici), herakles...”
jason'un kral babası amcası tarafından jason henüz küçük bir çocukken öldürülür. jason büyüyüp genç bir adam olduğunda krallığı amcasından geri almak istemektedir. bunun için ise uzak bir diyarda bulunan altın postu ele geçirmesi gerekmektedir. zeus’a kurban edilen koçun altından olan postu ares’e adanmış bir korulukta saklanmaktadır.
yunan mitolojisinde, güneş tanrısı helious’un oğlu olan kolkhis kralı aiet’nin (aietes) “altın post”a sahip olduğu anlatılır. yunanistan’da jason (iason)’un başkanlığında kahramanlar bir araya gelirler ve “altın post”u ele geçirmek için kolkhis'e gitmeye karar verirler. argonotlar, “argo” adlı bir gemi yaparlar ve yola çıkarlar. uzun ve çok zor bir yolculuktan sonra aiet’in güçlü ve zengin krallığına varırlar. “kral, yunanlı kahramanları saygıyla karşılar ve gelmelerinin nedenini öğrenir. aiet, jason’un şartlarını yerine getirmesi halinde “altın post”u yunanlılara vermeye karar verir. iason önce ateş püskürten öküzlere boyun eğdirecek, başlarına boyunduruk geçirecek ve büyük bir tarlayı sürecektir. sonra iason’un ejderhayı öldürmesi ve onun dişlerini toprağa ekmesi gerekir. bu dişlerden savaşçılar çıkmaktadır. iason’un bu savaşçılarla savaşması ve onları yenmesi gerekir. yunanlılar ancak bundan sonra “altın post”u alabileceklerdir.”
“kralın kızı, ilk görüşte jason’a âşık olmuş ve ona yardım etmeye karar vermiştir. medea bir büyücüdür. onun yardımıyla jason kralın şartlarını kolayca yerine getirir ve aiet’den “altın post”u ister. kral, yunanlılara kimin yardım ettiğini hemen anlar ve “altın post”u vermeyeceğini açıklar. bunun üzerine jason, postu ele geçirmeye karar verir. ne var ki medea’nın yardımı olmadan bunu gerçekleştirmesi olanaksızdır. kralın kızı, postu bekleyen korkunç ejderhayı uyutur ve yunanlılar “altın post”u ele geçirmeyi başarırlar. hızla gemilerine binerler ve ülkeleri yunanistan’a doğru yola çıkarlar.
mitolojide “altın post” phriksos ile helle’yi sırtında yunanistan’dan karadeniz’e taşımış olan kanatlı koçun altın postudur. babaları kral olan çocukları üvey anneleri kurban etmeye karar verir. tam bu sırada gökten inen altın postlu koç çocukları kafkaslara kaçırır.
“altın post” onur ve saygınlık ifade eden bir simgedir, farklı mitolojik hikâyelerde işlenir. onurlu, erdemli, adil, cesur, dürüst, sadece kendini düşünmeyen örnek kahramanlar önce kendi kendilerine hâkim olmayı öğrenip, kitleleri peşlerine takarlar. yolculuk ise her daim sürer gider…
ilgi çekici bir efsane gerçekten. ordu'nun en sevdiğim yeri yason burnu yarımadasıdır. kilisesi, feneri, efsanesi ve havasıyla çok özeldir. olur da karadeniz turu yapmaya karar verirseniz buraya uğramadan geçmeyiniz.

kaynaklar: 12345
not: ilk iki fotoğraf hariç diğerleri bana aittir.
ordu'nun perşembe ilçesi çaytepe köyü'ne bağlı olan yason burnu yarımadası eski bir kilise, deniz feneri ve efsanesiyle ordu'nun en özel yerlerinden biridir.
antik dönemdeki ismi “iasonia akte”dir.
1. derece arkeolojik, 2.derece doğal sit alanıdır.


şimdi gelelim benim mükemmel olan yason burnu fotoğraflarıma.* beraber yorumlayalım.




bu güzel manzarası zaten yason burnu'nun en güzel özelliklerinden biri. karadeniz'in rüzgarlı havasıyla o çimlere oturup uzun uzun denizi ve gökyüzünü seyredebilir, dilerseniz denizin kıyısında ayaklarınıza su çarparken yürüyüş yapabilirsiniz. hatta denizin kıyısına sandalyenizi atıp oturabilirsiniz bile. düşüncelere dalmak için güzel bir yer.
şimdiii gelelim yason kilisesi (jason's church)ve yason burnu fenerini tanıtmaya.


çektiğim fotoğraflar bunlar fakat attığım kaynaklardan iç mimarisine de ulaşabilirsiniz. tüm yönden çekilmiş fotoğrafları mevcuttur.
bu kilise, 1868'de yörede yaşayan rumlar ve gürcüler tarafından yaptırılmış olup, mimarisi gayet özelliklidir. yason burnu, esasen çok eski bir yerleşim yeridir. ms 3. yüzyılda hıristiyanlar, giresun'da isa’nın doğumunu kutladıktan sonra buraya gelerek 'ışıklar bayramına' katılırlarmış

ordu'nun fatsa ile perşembe ilçeleri arasında kalan küçük bir yarımadanın üzerinde bulunuyor yason feneri. fenerin hemen arkasında bir kiliseye ait kalıntılar var. yason feneri'nin yer aldığı bölgenin ismi ise kiremit burnu. eskiden yason burnu olarak anılıyormuş. 1980 sonrası bu ismi almış. sahili kayalıklarla çevrili yemyeşil bir alan üzerinde yer alan yason feneri, denizden pek fazla yüksek değil. bu nedenle de rüzgarlı günlerde karadeniz'in hırçın dalgaları ıslatıyor yason feneri'nin duvarlarını. gövdesi demirden üretilmiş olan yason feneri'nin ışığı 8 mile kadar aydınlatabiliyor.
yason burnu'na gidip de yason burnu fenerine yaslanıp fotoğraf çekmeyeni dövüyorlar sayın okuyucular.* gittiğinizde siz de mutlaka orada fotoğraf çekinmeyi unutmayın. benim çektiğim bu fotoğrafta insanlar facebook'a koymak için fotoğraf çektiriyorlardı. orada bir yoğunluk mevcuttu.
ne yazık ki kendini bilmez birkaç kişi tarafından fener karalanmış fakat onu boyadılar bir dahaki gitmemde güncellerim yeni halini.
gelelim yason burnu'nu özel kılan o efsaneye..

argonotlar ve altın post efsanesi
altın post yunan mitolojisinde zenginliği ve iktidarı sembolize eden postun adıdır. argonotlar bu postu ele geçirmek için kolkhis ülkesine gitmişler(günümüzde gürcistan'ın karedeniz kıyısındaki bir bölgesi) ve uzun bir mücadele sonucunda postu almayı başarmışlardır. jason (iason) da yunan mitolojisinde altın postu arayan argonotların önderidir.
argo ve argonaut'lar hakkında azra erhat'ın “mitoloji sözlüğü”nde şu şekilde bahsedilmektedir:
“adı "hızlı" anlamına gelen argo gemisi karadeniz'in kolkhis ülkesinde altın post'u aramaya giden kahramanlar için yapılmış elli beş kürekli bir gemidir. onu yapan ustanın adı da argos’dur.”
“bazı argonautlar: jason, argos(gemi ustası), tiphys(dümenci), orpheus(ozan), idmon(bilici), amphiaraos(bilici), mopsos(bilici), herakles...”
jason'un kral babası amcası tarafından jason henüz küçük bir çocukken öldürülür. jason büyüyüp genç bir adam olduğunda krallığı amcasından geri almak istemektedir. bunun için ise uzak bir diyarda bulunan altın postu ele geçirmesi gerekmektedir. zeus’a kurban edilen koçun altından olan postu ares’e adanmış bir korulukta saklanmaktadır.
yunan mitolojisinde, güneş tanrısı helious’un oğlu olan kolkhis kralı aiet’nin (aietes) “altın post”a sahip olduğu anlatılır. yunanistan’da jason (iason)’un başkanlığında kahramanlar bir araya gelirler ve “altın post”u ele geçirmek için kolkhis'e gitmeye karar verirler. argonotlar, “argo” adlı bir gemi yaparlar ve yola çıkarlar. uzun ve çok zor bir yolculuktan sonra aiet’in güçlü ve zengin krallığına varırlar. “kral, yunanlı kahramanları saygıyla karşılar ve gelmelerinin nedenini öğrenir. aiet, jason’un şartlarını yerine getirmesi halinde “altın post”u yunanlılara vermeye karar verir. iason önce ateş püskürten öküzlere boyun eğdirecek, başlarına boyunduruk geçirecek ve büyük bir tarlayı sürecektir. sonra iason’un ejderhayı öldürmesi ve onun dişlerini toprağa ekmesi gerekir. bu dişlerden savaşçılar çıkmaktadır. iason’un bu savaşçılarla savaşması ve onları yenmesi gerekir. yunanlılar ancak bundan sonra “altın post”u alabileceklerdir.”
“kralın kızı, ilk görüşte jason’a âşık olmuş ve ona yardım etmeye karar vermiştir. medea bir büyücüdür. onun yardımıyla jason kralın şartlarını kolayca yerine getirir ve aiet’den “altın post”u ister. kral, yunanlılara kimin yardım ettiğini hemen anlar ve “altın post”u vermeyeceğini açıklar. bunun üzerine jason, postu ele geçirmeye karar verir. ne var ki medea’nın yardımı olmadan bunu gerçekleştirmesi olanaksızdır. kralın kızı, postu bekleyen korkunç ejderhayı uyutur ve yunanlılar “altın post”u ele geçirmeyi başarırlar. hızla gemilerine binerler ve ülkeleri yunanistan’a doğru yola çıkarlar.
mitolojide “altın post” phriksos ile helle’yi sırtında yunanistan’dan karadeniz’e taşımış olan kanatlı koçun altın postudur. babaları kral olan çocukları üvey anneleri kurban etmeye karar verir. tam bu sırada gökten inen altın postlu koç çocukları kafkaslara kaçırır.
“altın post” onur ve saygınlık ifade eden bir simgedir, farklı mitolojik hikâyelerde işlenir. onurlu, erdemli, adil, cesur, dürüst, sadece kendini düşünmeyen örnek kahramanlar önce kendi kendilerine hâkim olmayı öğrenip, kitleleri peşlerine takarlar. yolculuk ise her daim sürer gider…
ilgi çekici bir efsane gerçekten. ordu'nun en sevdiğim yeri yason burnu yarımadasıdır. kilisesi, feneri, efsanesi ve havasıyla çok özeldir. olur da karadeniz turu yapmaya karar verirseniz buraya uğramadan geçmeyiniz.

kaynaklar: 12345
not: ilk iki fotoğraf hariç diğerleri bana aittir.
devamını gör...
günde 5 saat yürüyerek 250-300 tl kazanmak
istanbul'da pandemideki işsiz gençler için yeni iş kapısı olarak nitelendirilen iş.
sırtlarına 6 kiloluk bir hareketli reklam panosu asıyorlar ve günde 5 saat yürüyorlar caddelerde. bunun karşılığında ise günlük 250-300 lira kazanıyorlar.
buradan
çok güzel bir uygulama hem bedenen spor amaçlı hemde ihtiyacı olan bir çok birey için ihtiyaç kapısı.
sırtlarına 6 kiloluk bir hareketli reklam panosu asıyorlar ve günde 5 saat yürüyorlar caddelerde. bunun karşılığında ise günlük 250-300 lira kazanıyorlar.
buradan
çok güzel bir uygulama hem bedenen spor amaçlı hemde ihtiyacı olan bir çok birey için ihtiyaç kapısı.
devamını gör...
tanım girecek başlık bulamamak
maalesef az önce muz kabuğu adlı başlığa tanım girmek durumunda kaldım.
yazarların gönlü hoş olsun.
yazarların gönlü hoş olsun.
devamını gör...
din dersinde kopya çekmek
din dersinde kopya çekilmez. din sınavında çekilir .
devamını gör...
etraftaki herkesin anında sevgili bulduğu dönem
şu ara yaşadığım durum.
sürekli bir şeyler anlatacak birileri var. onlar tanırken resmen ben de onlarla yeni sevgililerini tanıyorum.
nerdeyse oturup ortak danaya girer gibi ortak hayal kuracağız.* karşı taraf beni bilmiyor ama ben onun en sevdigi yemekten en sevdiği şarkıya kadar her şeyini biliyorum.
en fenası görüntülü arayıp "kıyafet dolabını aç, benlik olan ne var? " diyen kız arkadaşımdı. erkekler daha masum yazık heyecanları cenelerine vurmuş. umarım hepsi çok mutlu olur ve beni aramazlar.
çünkü bilinen bir gerçektir ki ; arkadaşlar bir ilişkiye başlar da mutlu olurlarsa, sevgililerine yaranmak için hiç aramazlar. *
ta ki ; araları bozulup da, dertleşecek birine ihtiyaç duyana kadar.*
sürekli bir şeyler anlatacak birileri var. onlar tanırken resmen ben de onlarla yeni sevgililerini tanıyorum.
nerdeyse oturup ortak danaya girer gibi ortak hayal kuracağız.* karşı taraf beni bilmiyor ama ben onun en sevdigi yemekten en sevdiği şarkıya kadar her şeyini biliyorum.
en fenası görüntülü arayıp "kıyafet dolabını aç, benlik olan ne var? " diyen kız arkadaşımdı. erkekler daha masum yazık heyecanları cenelerine vurmuş. umarım hepsi çok mutlu olur ve beni aramazlar.
çünkü bilinen bir gerçektir ki ; arkadaşlar bir ilişkiye başlar da mutlu olurlarsa, sevgililerine yaranmak için hiç aramazlar. *
ta ki ; araları bozulup da, dertleşecek birine ihtiyaç duyana kadar.*
devamını gör...
