mihail baktin
mikhail mihayiloviç baktin ya da bakhtin. rus edebiyat kuramcısı.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
devamını gör...
budapeşte
macaristan'ın güzide başkentidir. küçük olsa da oldukça şirindir. ortaçağ ve visegrad kaleleri görülmeye değerdir. tuna nehri gezisi de fevkalededir. imkan olduğunda tekrar görmek isterim.
devamını gör...
yazarlara göre iyiliğin tanımı
iyilik, hiçbir art niyet olmadan sadece karşısındaki canlıya yarar sağlamak amacı güden eylemdir..
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
ahmet hamdi tanpınar-bir adın kalmalı
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
ahmet hamdi tanpınar-bir adın kalmalı
devamını gör...
sözlük radyosu
radyonun işleyişine ters midir bilmem ama interaktif bir şekilde bizim de yorumlarımızı anlık görebileceğiniz bir platformdan sesimiz duyulsun isteriz. radyo programının kilitlenme veya tıkanma durumu da olmaz diye düşündüğümdür.
devamını gör...
hoşlandığın yazarın ukdelerini seri doldurmak
öyle bir şey mi varmış,ilk defa duydum.
bileydim hiç girişmezdim zamanında bu işlere*
bileydim hiç girişmezdim zamanında bu işlere*
devamını gör...
normal sözlük hunidaşlar kulübü
bu hafta içerisinde 2 tane taze dimağ aramıza katılmıştır.* birisi zaten #1186046 no'lu tanımda belirtmiş olduğum sözlüğün eski topraklarından tutankamonun laneti, birisi de kulübümüze katılmak için çok büyük bir çaba ve kararlı bir duruş gösteren zümrüd-ü anka mahlaslı yazarlarımızdır.
bu iki arkadaşımız kulübümüzün ana fikrini benimsediğinden dolayı üyelik işlemleri oldukça çabuk bitti. tutankamonun laneti leb demeden leblebiyi anlayarak bizim için çok değerli bir kazanım olacağını göstermiştir.
zümrüd-ü anka mahlaslı yazar arkadaşımız ise uzun bir süredir kulübümüzde olan bitenleri takip etmekteydi zaten. kendisinin hali hazırda bir dc kulübü ile bağı varmış ben sonradan öğrendim. bunu özellikle belirtmek istiyorum. kulübümüze üye olmaya bu kadar istekli bir kardeşimizi bana yönlendiren her kim ise ona da ayrıca teşekkürlerimi sunarım. kendisinin hunisini de hazırladık, artık yakın bir zamanda kafasında hunisini göreceğiz.*
kulübümüze artan bu yoğun talepler bizi ziyadesiyle mutlu etmektedir. son olarak, thedansözkiller kardeşimizin moderatörlüğe yükseltilmesinden de ayrıca çok mutlu olduk.
büyürken ayakları yere sağlam basan, kararlı bir duruşu olan ve bu kadar kısa bir zamanda sözlükte alternatif bir platform olmayı başaran kulübümüzün geleceği bembeyaz bir huni kadar parlaktır.
kalın sağlıcakla.
edit: belki üstümüzden tır geçer mahlaslı yazar arkadaşımız tekrar aramıza katılmıştır. kendisine buradan hoşgeldin der hunili fotosunu pp olarak güncelemesini bekleriz.
bu iki arkadaşımız kulübümüzün ana fikrini benimsediğinden dolayı üyelik işlemleri oldukça çabuk bitti. tutankamonun laneti leb demeden leblebiyi anlayarak bizim için çok değerli bir kazanım olacağını göstermiştir.
zümrüd-ü anka mahlaslı yazar arkadaşımız ise uzun bir süredir kulübümüzde olan bitenleri takip etmekteydi zaten. kendisinin hali hazırda bir dc kulübü ile bağı varmış ben sonradan öğrendim. bunu özellikle belirtmek istiyorum. kulübümüze üye olmaya bu kadar istekli bir kardeşimizi bana yönlendiren her kim ise ona da ayrıca teşekkürlerimi sunarım. kendisinin hunisini de hazırladık, artık yakın bir zamanda kafasında hunisini göreceğiz.*
kulübümüze artan bu yoğun talepler bizi ziyadesiyle mutlu etmektedir. son olarak, thedansözkiller kardeşimizin moderatörlüğe yükseltilmesinden de ayrıca çok mutlu olduk.
büyürken ayakları yere sağlam basan, kararlı bir duruşu olan ve bu kadar kısa bir zamanda sözlükte alternatif bir platform olmayı başaran kulübümüzün geleceği bembeyaz bir huni kadar parlaktır.
kalın sağlıcakla.
edit: belki üstümüzden tır geçer mahlaslı yazar arkadaşımız tekrar aramıza katılmıştır. kendisine buradan hoşgeldin der hunili fotosunu pp olarak güncelemesini bekleriz.
devamını gör...
quentin tarantino’nun bağlama çalarken çekilmiş görüntüleri
hayranlıkla izledim hollywood’un tezenesini.
devamını gör...
kitabı baskıdan okumak vs telefondan okumak
kitabı fiziki olarak okumak daha güzeldir. ancak yüzlerce, binlerce e-kitabı telefonumun içine sığdırabilirim. çalışırken, sıra beklerken vs her an çıkarıp okuyabilirim. öyle uygulamalar var ki sayfaya gitme, arama, seslendirme vs.. fiziki kitap okuma takıntım olsaydı şu ana kadar okuduklarımın ancak üçte birini okumuş olurdum.
devamını gör...
gombe şempanze savaşı
gombe ulusal parkında, iki şempanze topluluğu arasında 70'lerde yaşanmış olan bir savaş. sanırsam 4 yıl sürmüş. şimdi zamanında bu 2 şempanze topluluğu böyle birlikte, mutlu-mesut yaşıyormuş. sonra adını hatırlayamadığım bir etolog kadın, bir bakıyor ana bu işte bi iş var. bunların araları çok soğuk. yani bölünüyorlar. birkaç ay içinde bir topluluk gitti farklı bir bölgeye yerleşti. bunlar da 10 kişi, ama dişiler de var. diğer toplulukta 20'den çok kişi vardı dişiler de dahil.
sonra savaş başladı, 4 yıl sürdü. ha savaş nasıl başladı, öncelikle şu 10 kişi olan topluluğun adı kahama, 20'den çok olanları unuttum. neyse ben bunlara manyaklar diyeceğim siz anlayın işte. işte bu manyaklar topluluğundan birkaç erkek, kendi halinde yemek yiyen, karnını doyuran kahamalılardan bir erkeği kasten öldürüyorlar. yani bu manyaklar, ey kahama kahama, geldin ömrün sonuna diyerekten mazlumlara saldırmışlar.
bir de bakın sayın yazarlar, ben bu topluluğa neden manyaklar diyorum biliyor musunuz, evet biliyorsunuz topluluğun adını unuttuğum için, ama başka bir sebep daha var, çünkü bunlar mazlum kahamalı kardeşimizi katlettikten sonra, çığlık-çığlığa kutlama yapıyorlar. adeta 700'cü golünü kutlayan ronaldo gibi! bu mazlum ölünce, ardından, kahamalılardan başka birini öldürmüşler. hatta bıkmamış manyaklar, gidip kahamalıların liderlerinden birini de öldürmüşler. evet sevgili yazarlar, şempanzelerin lideri de varmış. adeta maymunlar cehennemi, kurtlar vadisi: gombe.
bakın, bu kadar katliam yaptıktan sonra gidip, yaşlı, dede, bir ayağı çukurda olan yaşlı bir kahamalıyı öldürmüşler. üstelik bu dede olan şempanze, anlatılana göre çok iyi biriymiş. düşmanlarına bile yardım edermiş. hainmiş la bu.. yok değil, sadece iyi biri yani yaşlı sonuçta, bir ayağım çukurda diyerek sevap kazanmak istemiş garibim.
uzun bir zaman sonra, kahamalılardan genç bir şempanzeyi de öldürdü manyaklar topluluğu. geriye 2 erkek kaldı, birisi de çocuk felciydi, sakattı. şempanzelerden nefret ettim bu manyaklar topluluğu yüzünden. genç-yaşlı demeden katletmişler. bakın sevgili yazarlar, uzak durun bu şempanzelerden. ben ne desen beklerim bu asırda, 2'ci gombe şempanze savaşı falan çıkar mazallah. neyse. kahamalılarda 3 dişi vardı, manyaklar topluluğu bir tanesini öldürdü. yani şaşırmayın, yaşlıya, gence acımayan, kadına neden acısın? adı-üstünde, "manyaklar topluluğu".
daha sonra, bu manyaklar topluluğundan olan erkekler, kahamalılardan diğer dişileri dövdüler daha sonra da kayboldu bu dişiler.
bu arada, geriye 2 erkek kaldığını söylemiştim kahamalılardan onlara noldu? bir tanesi, kahamalıların liderlerindendi, kendini savunamadan öldürdüler onu. diğer sakat olan şempanzeyi de öldürdüler ama onun cesedi kayboldu ve bir daha hiç bulunamadı. zaten kahamalılardan tüm erkekler ölünce dişilere göz dikti bu manyaklar topluluğu.
sonuç olarak, kahamalılardan tüm erkekler öldürüldü, dişilerden bir kişi öldü, diğerlerini dövdüler ve daha sonra dişiler kayboldu. manyaklar topluluğundan sadece 1 tane şempanze öldü. savaşı manyaklar topluluğu kazandı.
manyaklar topluluğu bölgeyi ele geçirdi kahamalıların bölgesini sonra olaylar olaylar..
son olarak:
olaylara tanıklık eden etolog kadının anlattığına göre,
1. genç olan kahamalı şempanzenin ölümü: manyaklar topluluğu maymunlarından biri, bu genç şempanzenin yüzünde bir yara açmış daha sonra da yara'dan fışkıran kanı içmek için bir nevi elini bu genç mazlum şempanzenin yüzüne sokmuş.
2. manyaklar topluluğundan olan yaşlı bir şempanze vardı. o da kahamalılarda yer alan yaşlı şempanze gibi iyi kalpli ve sakin biriydi. fakat, manyaklar topluluğu daha ilk kez kahamalılardan birini öldürdüklerinde o da ordaydı. bu manyaklar topluluğundan olan yaşlı şempanze, kahamalılardan yemek yemeye çalışan şempanzenin bedenine (tabii bu şempanze yere düştükten sonra) bilmem kaç kiloluk bir taş ile vurmuş. manyak yani, manyak.
3. manyaklar topluluğunun liderinin idolü (çocuk olduğu zamanlarda), kahamalılardan olan o yaşlı dede şempanzeymiş. fakat aralarında savaş başladığında, bu lider, zavallı yaşlı gorilin titreyen yaralı bedenine art-arda saldırarak vurmuş.

vay be..
sonra savaş başladı, 4 yıl sürdü. ha savaş nasıl başladı, öncelikle şu 10 kişi olan topluluğun adı kahama, 20'den çok olanları unuttum. neyse ben bunlara manyaklar diyeceğim siz anlayın işte. işte bu manyaklar topluluğundan birkaç erkek, kendi halinde yemek yiyen, karnını doyuran kahamalılardan bir erkeği kasten öldürüyorlar. yani bu manyaklar, ey kahama kahama, geldin ömrün sonuna diyerekten mazlumlara saldırmışlar.
bir de bakın sayın yazarlar, ben bu topluluğa neden manyaklar diyorum biliyor musunuz, evet biliyorsunuz topluluğun adını unuttuğum için, ama başka bir sebep daha var, çünkü bunlar mazlum kahamalı kardeşimizi katlettikten sonra, çığlık-çığlığa kutlama yapıyorlar. adeta 700'cü golünü kutlayan ronaldo gibi! bu mazlum ölünce, ardından, kahamalılardan başka birini öldürmüşler. hatta bıkmamış manyaklar, gidip kahamalıların liderlerinden birini de öldürmüşler. evet sevgili yazarlar, şempanzelerin lideri de varmış. adeta maymunlar cehennemi, kurtlar vadisi: gombe.
bakın, bu kadar katliam yaptıktan sonra gidip, yaşlı, dede, bir ayağı çukurda olan yaşlı bir kahamalıyı öldürmüşler. üstelik bu dede olan şempanze, anlatılana göre çok iyi biriymiş. düşmanlarına bile yardım edermiş. hainmiş la bu.. yok değil, sadece iyi biri yani yaşlı sonuçta, bir ayağım çukurda diyerek sevap kazanmak istemiş garibim.
uzun bir zaman sonra, kahamalılardan genç bir şempanzeyi de öldürdü manyaklar topluluğu. geriye 2 erkek kaldı, birisi de çocuk felciydi, sakattı. şempanzelerden nefret ettim bu manyaklar topluluğu yüzünden. genç-yaşlı demeden katletmişler. bakın sevgili yazarlar, uzak durun bu şempanzelerden. ben ne desen beklerim bu asırda, 2'ci gombe şempanze savaşı falan çıkar mazallah. neyse. kahamalılarda 3 dişi vardı, manyaklar topluluğu bir tanesini öldürdü. yani şaşırmayın, yaşlıya, gence acımayan, kadına neden acısın? adı-üstünde, "manyaklar topluluğu".
daha sonra, bu manyaklar topluluğundan olan erkekler, kahamalılardan diğer dişileri dövdüler daha sonra da kayboldu bu dişiler.
bu arada, geriye 2 erkek kaldığını söylemiştim kahamalılardan onlara noldu? bir tanesi, kahamalıların liderlerindendi, kendini savunamadan öldürdüler onu. diğer sakat olan şempanzeyi de öldürdüler ama onun cesedi kayboldu ve bir daha hiç bulunamadı. zaten kahamalılardan tüm erkekler ölünce dişilere göz dikti bu manyaklar topluluğu.
sonuç olarak, kahamalılardan tüm erkekler öldürüldü, dişilerden bir kişi öldü, diğerlerini dövdüler ve daha sonra dişiler kayboldu. manyaklar topluluğundan sadece 1 tane şempanze öldü. savaşı manyaklar topluluğu kazandı.
manyaklar topluluğu bölgeyi ele geçirdi kahamalıların bölgesini sonra olaylar olaylar..
son olarak:
olaylara tanıklık eden etolog kadının anlattığına göre,
1. genç olan kahamalı şempanzenin ölümü: manyaklar topluluğu maymunlarından biri, bu genç şempanzenin yüzünde bir yara açmış daha sonra da yara'dan fışkıran kanı içmek için bir nevi elini bu genç mazlum şempanzenin yüzüne sokmuş.
2. manyaklar topluluğundan olan yaşlı bir şempanze vardı. o da kahamalılarda yer alan yaşlı şempanze gibi iyi kalpli ve sakin biriydi. fakat, manyaklar topluluğu daha ilk kez kahamalılardan birini öldürdüklerinde o da ordaydı. bu manyaklar topluluğundan olan yaşlı şempanze, kahamalılardan yemek yemeye çalışan şempanzenin bedenine (tabii bu şempanze yere düştükten sonra) bilmem kaç kiloluk bir taş ile vurmuş. manyak yani, manyak.
3. manyaklar topluluğunun liderinin idolü (çocuk olduğu zamanlarda), kahamalılardan olan o yaşlı dede şempanzeymiş. fakat aralarında savaş başladığında, bu lider, zavallı yaşlı gorilin titreyen yaralı bedenine art-arda saldırarak vurmuş.

vay be..
devamını gör...
30 yaşından sonra anlaşılanlar
hiçbir şeyi, hiç kimseyi gözünde fazla büyütmemek gerektiği.
içimdeki ses 16 yaşımda bana ne söylüyorsa hala aynı şeyleri söylüyor. hala sünger bop izliyor ve hamam böceklerinden korkuyorum. üstelik fazla cips yediğimde hala sivilcem çıkıyor.
kendinize haksızlık etmeyin ve ezmeyin. eger bunu yaparsanız diğerleri de gelip yapıyor ve emin olun bu daha çok canınızı yakıyor.
içimdeki ses 16 yaşımda bana ne söylüyorsa hala aynı şeyleri söylüyor. hala sünger bop izliyor ve hamam böceklerinden korkuyorum. üstelik fazla cips yediğimde hala sivilcem çıkıyor.
kendinize haksızlık etmeyin ve ezmeyin. eger bunu yaparsanız diğerleri de gelip yapıyor ve emin olun bu daha çok canınızı yakıyor.
devamını gör...
webtoon
internet üzerinden yayınlanan güney kore kökenli çizgi romanlardır. esasen güney kore tabanlı olsa da çin, tayland, tayvan gibi uzak doğu ülkelerindeki sanatçıların da eserlerini bulmak mümkündür. güney korede webtoonlara manhwa demekteler. çinliler ise manhua. ingilizce çevrisini okuduğunuz bir eserin hangi millete ait olduğunu bu etiketlerden anlayabilirsiniz. çoğunlukla sanatçılar tanınabilmek amacıyla webtoon çıkarır ve ücretsiz olarak okuyuculara sunar. gerekli tanınma sağlandıktan sonra ücretli webtoon sunan şirketlerle anlaşarak para da kazanabilirler. çok meşhur olan çizerler genel olarak para kazanırlar. webtoonlar okunma açısından ne mangalara ne de çizgi romanlara benzer. yukarıdan aşağıya ve nadiren de soldan sağa bir okuma mevcuttur. renkli olarak çizilmeleri en büyük avantajlarından biri olmasına rağmen bu aynı zamanda hikaye bölümünü kısa tutmalarına ve hikayenin uzamasına sebep olmaktadır. 100 bölümlük webtoonları bir saat içerisinde okuyabilirsiniz bu yüzden.
aşırı emek gerektirdiği için son yıllarda birden fazla webtoonu olan çizerin siyah beyaz çizimler yaptığını da görmekteyiz. bu durum için genelde not düşerler "3 tane seri çizdiğim için reklendirme yapmıyorum." gibi. bazen de bölümü uzun çizebilmek için renklendirme yapmazlar ki bu durumda insanların kafası karışıp manga sanabiliyorlar.
webtoonlar web formatında okumaya uygun olarak çizildikleri için kitap olarak bulup almanız mümkün değildir. çizerler kitap çıkarmak isterlerse seriyi basıma uygun olması için baştan sona çizmek zorunda kalırlar ki nadiren kitap çıkaran webtoon çizeri görülmektedir.
en meşhur ücretsiz okuma sağlayabileceğiniz platform naver, webtoongibi yerlerken ücretli ya da reklam izleyerek ya da ücret kilidinin kaldırılmasını bekleyerek okuyabileceğiniz tapas, lezhin comics, tappytoon comics, weibo gibi platformlarda mevcut. türkiyede başlarda çeviriler fansublar tarafından yapılmaya başlandıysa da şu an türkçe webtoon okuyabileceğiniz torycomics gibi platformlarda bulunmaktadır.
aşırı emek gerektirdiği için son yıllarda birden fazla webtoonu olan çizerin siyah beyaz çizimler yaptığını da görmekteyiz. bu durum için genelde not düşerler "3 tane seri çizdiğim için reklendirme yapmıyorum." gibi. bazen de bölümü uzun çizebilmek için renklendirme yapmazlar ki bu durumda insanların kafası karışıp manga sanabiliyorlar.
webtoonlar web formatında okumaya uygun olarak çizildikleri için kitap olarak bulup almanız mümkün değildir. çizerler kitap çıkarmak isterlerse seriyi basıma uygun olması için baştan sona çizmek zorunda kalırlar ki nadiren kitap çıkaran webtoon çizeri görülmektedir.
en meşhur ücretsiz okuma sağlayabileceğiniz platform naver, webtoongibi yerlerken ücretli ya da reklam izleyerek ya da ücret kilidinin kaldırılmasını bekleyerek okuyabileceğiniz tapas, lezhin comics, tappytoon comics, weibo gibi platformlarda mevcut. türkiyede başlarda çeviriler fansublar tarafından yapılmaya başlandıysa da şu an türkçe webtoon okuyabileceğiniz torycomics gibi platformlarda bulunmaktadır.
devamını gör...
ciddi ilişki bulmanın çok zor olması
aramayıp akışa bıraktığında seni bulan şeydir. zor diye tabir edilmesi sürekli aranmasından ortaya çıkmıştır.
devamını gör...
ölümsüzlük iksiri
varsa tüm anne ve çocuklara dağıtmak- yapmak istediğim iksir. anne ve çocuklar ölmesin. sonsuza kadar mutlu ve huzurlu yaşasınlar birlikte.
devamını gör...
sınavda iyi şanslar
sınavdan mutlu çıkın inşallah.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
biraz geçmişe yolculuk edelim!
elvis’in en sevdiğim şarkısı
“ı can’t help falling in love”
kralagider
elvis’in en sevdiğim şarkısı
“ı can’t help falling in love”
kralagider
devamını gör...
eyluling
sözlüğe üye olduğumda; aktivasyon ve giriş yapana kadar bana *hoşgeldin mesajı yazan misafirperver yazar/mod/ponçik.
(bkz: ilkler özel olur)
(bkz: bot olduğuna dair söylentiler var)
(bkz: ilkler özel olur)
(bkz: bot olduğuna dair söylentiler var)
devamını gör...
cilt bakımı
yüz ve boyun bölgesi için, günde 2 defa ( sabah-akşam) olmak üzere ; çeşitli uygulamalarla cildin genel bakımının yapılmasıdır.bu bakım haftalık olarak yapılan peeling ve maske uygulamaları ile desteklenebilir.yapılan uygulama basamakları her cilt için aynı iken; kullanılan ürünler cildin tipine,yaşa ve ihtiyaca ( leke-akne tedavileri gibi ) göre değişiklik gösterebilmektedir.gün içinde bol su içmek cilt bakımının en önemli unsurlarından birisidir.ayrıca sigara ,alkol,hava kirliliği ,güneş ,yanlış beslenme ( aşırı şeker tüketimi) ,uykusuzluk, stres gibi cildi kötü etkileyen faktörlerden uzak durmak ,cildin korunması için elzemdir.hamile ve emziren kadınların, kullandıkları ürünlere çok dikkat etmesi gerektiği aksi takdirde bazı ürünler sebebiyle fetüs ve bebekte ciddi yan etkilerin ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
cilt bakımına 12-15 yaş doktor tavsiyesi ile,15 yaşüstü temizleme ve tonikleme ile ,18 yaşüstü nemlendirici ile ,25 yaşüstü göz çevresi ürünleri ile tercihen başlayabilmektedir.(elbette adımların üstüne ekleme yaparak)
cilt bakım rutini sırasıyla :
1) temizleme
2)tonikleme
3)serum uygulama
4)nemlendirme
5) güneş koruyucu uygulama (akşamları yapılmaz) olarak yapılır.
not: kore gibi ülkelerde bu rutin 10'lu adımlara çıkabiliyor.
cilt bakım rutini ile ilgili bazı püf noktaları :
1)cilt bakımı sabah kalkar kalkmaz yapılırken ,akşam için en uygun zaman dilimi cildin en nemsiz olduğu saat : 20:00 ‘dır.
2) cildin yaşına göre masaj uygulamaları değişebilmektedir.
3)aktif sivilce ve kılcal damar çatlaması bulunan ciltlerde peeling uygulaması esnasında ovalama işlemi yapılmaz. sadece ciltte 7-10 dk gibi bir süre bekletilir.
4)eğer kullanılan ürün güneş intoleransına sebebiyet veriyorsa sadece akşam kullanılır ve sabah mutlaka! yüksek faktörlü güneş koruyucu bir ürün kullanır.hassasiyete yolaçan ürünün kullanımı günaşırı olarak yapılabilir. bazen ürünler sadece kışın kullanılabilir.
5)güneş koruyucu güneşe çıkmadan en az 20-30 dk önce uygulanır ve 2-3 saatte bir tekrarlanabilir.
6) kullanılan ürünler mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. yazın daha az ince dokulu ürünler kullanılırken, kışın soğuktan cildi korumak amaçlı daha kalın dokulu yağlı ürünlere yönelinebilir.
7) kullanılan ürünlerin özellikle hipoalerjenik, non -komedojenik, dermatolojik açıdan test edilmiş ürünler olması oldukça önemlidir.
cilt bakımına 12-15 yaş doktor tavsiyesi ile,15 yaşüstü temizleme ve tonikleme ile ,18 yaşüstü nemlendirici ile ,25 yaşüstü göz çevresi ürünleri ile tercihen başlayabilmektedir.(elbette adımların üstüne ekleme yaparak)
cilt bakım rutini sırasıyla :
1) temizleme
2)tonikleme
3)serum uygulama
4)nemlendirme
5) güneş koruyucu uygulama (akşamları yapılmaz) olarak yapılır.
not: kore gibi ülkelerde bu rutin 10'lu adımlara çıkabiliyor.
cilt bakım rutini ile ilgili bazı püf noktaları :
1)cilt bakımı sabah kalkar kalkmaz yapılırken ,akşam için en uygun zaman dilimi cildin en nemsiz olduğu saat : 20:00 ‘dır.
2) cildin yaşına göre masaj uygulamaları değişebilmektedir.
3)aktif sivilce ve kılcal damar çatlaması bulunan ciltlerde peeling uygulaması esnasında ovalama işlemi yapılmaz. sadece ciltte 7-10 dk gibi bir süre bekletilir.
4)eğer kullanılan ürün güneş intoleransına sebebiyet veriyorsa sadece akşam kullanılır ve sabah mutlaka! yüksek faktörlü güneş koruyucu bir ürün kullanır.hassasiyete yolaçan ürünün kullanımı günaşırı olarak yapılabilir. bazen ürünler sadece kışın kullanılabilir.
5)güneş koruyucu güneşe çıkmadan en az 20-30 dk önce uygulanır ve 2-3 saatte bir tekrarlanabilir.
6) kullanılan ürünler mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. yazın daha az ince dokulu ürünler kullanılırken, kışın soğuktan cildi korumak amaçlı daha kalın dokulu yağlı ürünlere yönelinebilir.
7) kullanılan ürünlerin özellikle hipoalerjenik, non -komedojenik, dermatolojik açıdan test edilmiş ürünler olması oldukça önemlidir.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük…
ama öyle, mabad cebinde taşıdığı akıllı telefonunun aklını, 2 dakika aralıklarla kurduğu 850 tane alarmla meşgul ederek, kendisinden başka tüm mahalleyi, o lanet, o olmaz olası, o mel’un sese her sabah defalarca maruz bırakan, top patlasa uyanmayan tembel bireyin, hala utanmadan “kahve içmeden ayılamıyom yeaaaa” cümlesini kurabilmesi gibi arlanmaz bir günaydın değil elbette…
her gün, kaçta uyanması gerekirse gereksin, en az 1,5 saat öncesinde uyanıp, granül yerine filtre kahve tercih ettiğinden kahvesini demleyip duşa giren, 5-10 dakika sonra duştan çıkıp hızlıca giyinen, bayram sofraları gibi sofra hazırlamasa da, kendine verdiği değeri dilimlediği domates, salatalık ve peynirden, zeytine gezdirdiği zeytinyağından ve üzerine serptiği kekik ve pul biberden anlayacağınız, tam bir ‘yaşamak’ heveslisi bir bireyin, tam da anlattığım sabahı gibi bir günaydın…
kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğu bi’ günaydın…
ama öyle, mabad cebinde taşıdığı akıllı telefonunun aklını, 2 dakika aralıklarla kurduğu 850 tane alarmla meşgul ederek, kendisinden başka tüm mahalleyi, o lanet, o olmaz olası, o mel’un sese her sabah defalarca maruz bırakan, top patlasa uyanmayan tembel bireyin, hala utanmadan “kahve içmeden ayılamıyom yeaaaa” cümlesini kurabilmesi gibi arlanmaz bir günaydın değil elbette…
her gün, kaçta uyanması gerekirse gereksin, en az 1,5 saat öncesinde uyanıp, granül yerine filtre kahve tercih ettiğinden kahvesini demleyip duşa giren, 5-10 dakika sonra duştan çıkıp hızlıca giyinen, bayram sofraları gibi sofra hazırlamasa da, kendine verdiği değeri dilimlediği domates, salatalık ve peynirden, zeytine gezdirdiği zeytinyağından ve üzerine serptiği kekik ve pul biberden anlayacağınız, tam bir ‘yaşamak’ heveslisi bir bireyin, tam da anlattığım sabahı gibi bir günaydın…
kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğu bi’ günaydın…
devamını gör...
regl dönemini iğrenç bulan erkek
ciddi anlamda büyüyememiş, kadın doğasından bir haber bir şekilde öylece ilerleyen muhtemelen eşiyle de bu yüzden sorunlar yaşayacak erkektir. erkeklerin ve kadınların birbirinin doğasına saygı gösterip anlamaya çalışması gerektiğini düşünüyorum. nasıl erkeklerin sürekli seks düşünmesi iğrenç değil ve doğası gereği istemsiz yaşanan bir durumsa kadının da regl olması buna bağlı olarak değişik duygular yaşaması ve ağrılarından dolayı birazcık ilgi ve sevgi beklemesi doğası gereğidir. saçma sapan şekilde bir cinse doğası gereği sallamak da düpedüz saçmalıktır.
devamını gör...