hasan ali toptaş
kuşlar yasına gider adlı kitabını okumuştum ve daha çok okuyacağım kitabını listelemiştim ancak bu taciz olayları sebebiyle bir daha kitaplarını elime alacağımı sanmıyorum. şayet taciz olayları yalan olsaydı özür dilemesi. dolayısıyla ben bir daha onun kitaplarını okumayacağım.
devamını gör...
22 nisan 2021 sokağa çıkma kısıtlamalarına uyulmaması
"imam *surursa, cemaat mıçar" demişler.
lebaleb kongreler ve cenazelerden sonra kim takar yasakları? sırayla hepimiz öleceğiz.
dünyada bitse bizde bitmez bu meret...
lebaleb kongreler ve cenazelerden sonra kim takar yasakları? sırayla hepimiz öleceğiz.
dünyada bitse bizde bitmez bu meret...
devamını gör...
beni tanıdılar siz kaçın
sözlük içinde genelde bkz vermek için kullanılan kalıp.
esasında bir temel fıkrasında geçen bu kalıbın tanımını girmişken fıkrayı da yazalım, elimize yapışmaz ne de olsa.*
"temel ve dursun bir bankayı soymaya karar vermişler. bankayı soymuşlar, paralarla kaçarlarken bunların peşine polis düşmüş. polislerden biri bağırmış bu esnada “duuur, onun bunun çocuğu!”. (ps: yazar burada sansür uygulamıştır)
temel dursun'a dönmüş:
– beni tanıdılar dursun, sen kaç!
esasında bir temel fıkrasında geçen bu kalıbın tanımını girmişken fıkrayı da yazalım, elimize yapışmaz ne de olsa.*
"temel ve dursun bir bankayı soymaya karar vermişler. bankayı soymuşlar, paralarla kaçarlarken bunların peşine polis düşmüş. polislerden biri bağırmış bu esnada “duuur, onun bunun çocuğu!”. (ps: yazar burada sansür uygulamıştır)
temel dursun'a dönmüş:
– beni tanıdılar dursun, sen kaç!
devamını gör...
türk vergi sistemi
fabrikatörden çay kaşığı ile asgari ücretli vatandaştan kepçeyle alınan şey.dunyada daha farklı daha adil bizde biraz daha hard core.
devamını gör...
çift yarık deneyi
abboooov başlığa bak. kuantum fiziğinin temeli oluyor kendileri, bu deney olmasa kuantum kimdi ki?
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
devamını gör...
pandomim
charlie chaplin isimli sanatçının öncüsü olduğu bir sanat dalı.
devamını gör...
normal sözlük'e bir daha gelinse alınacak nickler
şehadeath getiren kedi.
devamını gör...
sevildiğini anlamanın yolları
şöyle bir şey okumuştum.
"gerçekten sevilirseniz bunu bilirsiniz. kafanızdaki sorulara cevap aramaya , değerli olduğunuzu düşünmek için ayrıntılara bakmaya, başınıza bir şey geldiğinde merak edilmeye ihtiyaç duymadan bilirsiniz."
anlamak değil hissetmek önemli işte.
"gerçekten sevilirseniz bunu bilirsiniz. kafanızdaki sorulara cevap aramaya , değerli olduğunuzu düşünmek için ayrıntılara bakmaya, başınıza bir şey geldiğinde merak edilmeye ihtiyaç duymadan bilirsiniz."
anlamak değil hissetmek önemli işte.
devamını gör...
star wars izleme sırası
hiç star wars izlemedim.
eğer izlersem oldukça işime yarayacak olan bir listedir.
bilgi veren tüm yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim.
eğer izlersem oldukça işime yarayacak olan bir listedir.
bilgi veren tüm yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim.
devamını gör...
siyasi parti kursa oy verirdim dediğiniz ünlüler
haluk levent..
devamını gör...
yazarların en büyük hayali
seyyah olmak istiyorum. böyle çokca dile getirirsem olur belki. bir şeyi kırk defa dersen olur.
devamını gör...
kadın yazarlardan erkek yazarlara tavsiyeler
saygı duymayı öğrenin. sizin yaptığınız, yapacağınız her şeyi bizimde yapabildiğimizi unutmayın.. kadın araba kullanmaz demeyin diyenin ağzına kürekle vurasım geliyor.
son bir tavsiye vereyim ayrıca,sizin o cool görünme çabalarınız, bi ilgilenmem ben böyleyim kızım tavırlarınız, badboy halleriniz inanılmaz komik görünüyor. çok gülüyoruz arkanızdan yapmayın
son bir tavsiye vereyim ayrıca,sizin o cool görünme çabalarınız, bi ilgilenmem ben böyleyim kızım tavırlarınız, badboy halleriniz inanılmaz komik görünüyor. çok gülüyoruz arkanızdan yapmayın
devamını gör...
plymouth superbird
plymouth'un 1970 yılında nascar yarışları için ortaya çıkardığı, 1969 yılında kardeş takımı dodge tarafından üretilmiş dodge charger daytona* üzerinden geliştirilen yarış aracıdır.. tasarım olarak daytona'ya oldukça benzer, aerodinamik donanımlar neredeyse aynıdır.. tabi ki chrysler'daki roket mühendislerinin daytona'ın tasarımında çalışmaları ve elde ettikleri bilgi birikimini bu araç üzerinde uyguladıklarını söylememe gerek yok..

plymouth road runner aracı üzerinden geliştirilmiştir.. tıpkı daytona'daki gibi önüne koni şeklinde aerodinamik parça, arkaya da kocaman kanat..nascar dünyasındaki aero cars veya winged warriors isimli grubu oluşturan 2. üyedir.. plymouth'a özgü arka kanat yanına ve önde soldaki açılıp kapanan farın üstüne ünlü çizgi film karakteri road runner çıkartması eklenmiştir.. aracın en büyük yapılma amaçlarından birinin o zamanki ünlü yarışçıları richard petty'nin plymouth'un önceki araçlarıyla yeterince rekabetçi olamamasını düşünüp ford'a gitmesinin ardından kendisini tekrar takıma geri döndürmek olduğu söylenir.. nitekim bu araç ortaya çıktıktan sonra geri de dönmüştür..

nascar'da bir aracın yarışabilmesi için trafikte de kullanılabilen versiyonunun mevcut olması gerekir, yani homologasyonu olmalıdır, bu sebeple aynı daytona'daki gibi bu aracın da trafikte kullanılabilir versiyonları üretilmiştir ve bunlarda da o sivri burun üzerine açılıp kapanabilen * farlar konulmuştur.. 1970 yılında trafikte kullanılabilir araç üretme sınır minimum 500 idi, ancak bu araçtan tam 1935 tane satıldığı söylenmektedir.. arka kanat tasarımında rüzgar tüneli kullanıldığı için kanat açısı en yüksek verimlilikte olacak şekilde ayarlanmıştır, böylece arka tarafta elde edilen yere basma kuvveti optimum düzeydedir.. bu aracın üzerinden yıllar geçmesine rağmen kanatın tasarımı ve yüksekliğinin matematiksel hesaplamaları, neye göre karar verildiği chrysler tarafından hep sır gibi saklandığı söylenir ancak emekli bir chrysler mühendisi bu kanadın yüksekliği için "bagajın rahatça açılıp kapanması için bu yüksekliği uygun gördük" demiştir.. ama tesadüfe bakın ki sonraki yıllarda yapılan araştırmalar, aracın üstündeki kanadın yüksekliğinin en uygun yere basma kuvveti elde edebilmek için gereken kanat yüksekliği olduğu ortaya çıkmıştır..***
arka çamurluk daha büyük tekerlek takabilmek, bu tekerleklerden dolayı oluşacak yerden yüksekliği azaltmak ve daha büyük iz genişliği için kesilip genişletilmiştir..

bu araçta 3 farklı motor seçeneği vardı.. 426 kübik inç, 425 hp güç üreten hemi v8 motor, 440 kübik inç, 390 hp güç üreten plymouth'larda super commando diye geçen, dodge charger daytona'daki magnum motorun aynısı ve yine bu motorun 375 hp'lik farklı bir versiyonu vardı.. 426 hemi motorunun üretimi biraz pahalıydı bu sebeple sadece 135 tane superbird bu motorla satıldı..

bu araç aerodinamik olarak oldukça gelişmişti ancak üstündeki bu eklemeler aracın ağırlığını artırmıştı.. normal bir plymouth road runner 400 metre drag yarışında superbird'i geçebiliyordu ancak 100 km/h'ın üstündeki seyir hızlarında, yapılan bu aerodinamik eklemeler meyvesini vermekteydi..

bu aracın da sonu daytona gibi oldu.. önceki yıllarda pilotlarını kaybetmelerine sebep olan ford dominasyonuna kardeşi daytona ile son verip kendileri nascar'ı domine eden bu araçların sonu, rekabet olması için nascar motor hacimlerini 305 kübik inç ile sınırlandırmasıyla ve bu hacimde elde edilen güç bu araçlar için yapılan aerodinamik eklemelerle artan araç ağırlığı ile birlikte nascar'da yetersiz kalmasıyla son buldu.. ardından aerodinamik eklemeler de yasaklandı ve bu aracın ömrü sadece 1 yıl sürdü.. nascar, bu sınırlama ile araçların yavaşladığı döneme girdi, bu sınırlamanın bir diğer sebebi de mevcut lastik teknolojisi 320 km/h'a ulaşan hızlarda güvenli olmamasıydı.. aero-cars, aero-warriors veya winged-warriors denen bu radikal tasarımlı araçlar sadece 1-2 yıl var olmalarına rağmen tarihe iz bırakmayı başarmışlardır.. günümüzde 1000'in üzerinde superbird'ün hala var olduğu söylenmektedir ve özel bir araç olduğu için çoktan koleksiyonluk olmuştur..

"beep-beep"

plymouth road runner aracı üzerinden geliştirilmiştir.. tıpkı daytona'daki gibi önüne koni şeklinde aerodinamik parça, arkaya da kocaman kanat..nascar dünyasındaki aero cars veya winged warriors isimli grubu oluşturan 2. üyedir.. plymouth'a özgü arka kanat yanına ve önde soldaki açılıp kapanan farın üstüne ünlü çizgi film karakteri road runner çıkartması eklenmiştir.. aracın en büyük yapılma amaçlarından birinin o zamanki ünlü yarışçıları richard petty'nin plymouth'un önceki araçlarıyla yeterince rekabetçi olamamasını düşünüp ford'a gitmesinin ardından kendisini tekrar takıma geri döndürmek olduğu söylenir.. nitekim bu araç ortaya çıktıktan sonra geri de dönmüştür..

nascar'da bir aracın yarışabilmesi için trafikte de kullanılabilen versiyonunun mevcut olması gerekir, yani homologasyonu olmalıdır, bu sebeple aynı daytona'daki gibi bu aracın da trafikte kullanılabilir versiyonları üretilmiştir ve bunlarda da o sivri burun üzerine açılıp kapanabilen * farlar konulmuştur.. 1970 yılında trafikte kullanılabilir araç üretme sınır minimum 500 idi, ancak bu araçtan tam 1935 tane satıldığı söylenmektedir.. arka kanat tasarımında rüzgar tüneli kullanıldığı için kanat açısı en yüksek verimlilikte olacak şekilde ayarlanmıştır, böylece arka tarafta elde edilen yere basma kuvveti optimum düzeydedir.. bu aracın üzerinden yıllar geçmesine rağmen kanatın tasarımı ve yüksekliğinin matematiksel hesaplamaları, neye göre karar verildiği chrysler tarafından hep sır gibi saklandığı söylenir ancak emekli bir chrysler mühendisi bu kanadın yüksekliği için "bagajın rahatça açılıp kapanması için bu yüksekliği uygun gördük" demiştir.. ama tesadüfe bakın ki sonraki yıllarda yapılan araştırmalar, aracın üstündeki kanadın yüksekliğinin en uygun yere basma kuvveti elde edebilmek için gereken kanat yüksekliği olduğu ortaya çıkmıştır..***
arka çamurluk daha büyük tekerlek takabilmek, bu tekerleklerden dolayı oluşacak yerden yüksekliği azaltmak ve daha büyük iz genişliği için kesilip genişletilmiştir..

bu araçta 3 farklı motor seçeneği vardı.. 426 kübik inç, 425 hp güç üreten hemi v8 motor, 440 kübik inç, 390 hp güç üreten plymouth'larda super commando diye geçen, dodge charger daytona'daki magnum motorun aynısı ve yine bu motorun 375 hp'lik farklı bir versiyonu vardı.. 426 hemi motorunun üretimi biraz pahalıydı bu sebeple sadece 135 tane superbird bu motorla satıldı..

bu araç aerodinamik olarak oldukça gelişmişti ancak üstündeki bu eklemeler aracın ağırlığını artırmıştı.. normal bir plymouth road runner 400 metre drag yarışında superbird'i geçebiliyordu ancak 100 km/h'ın üstündeki seyir hızlarında, yapılan bu aerodinamik eklemeler meyvesini vermekteydi..

bu aracın da sonu daytona gibi oldu.. önceki yıllarda pilotlarını kaybetmelerine sebep olan ford dominasyonuna kardeşi daytona ile son verip kendileri nascar'ı domine eden bu araçların sonu, rekabet olması için nascar motor hacimlerini 305 kübik inç ile sınırlandırmasıyla ve bu hacimde elde edilen güç bu araçlar için yapılan aerodinamik eklemelerle artan araç ağırlığı ile birlikte nascar'da yetersiz kalmasıyla son buldu.. ardından aerodinamik eklemeler de yasaklandı ve bu aracın ömrü sadece 1 yıl sürdü.. nascar, bu sınırlama ile araçların yavaşladığı döneme girdi, bu sınırlamanın bir diğer sebebi de mevcut lastik teknolojisi 320 km/h'a ulaşan hızlarda güvenli olmamasıydı.. aero-cars, aero-warriors veya winged-warriors denen bu radikal tasarımlı araçlar sadece 1-2 yıl var olmalarına rağmen tarihe iz bırakmayı başarmışlardır.. günümüzde 1000'in üzerinde superbird'ün hala var olduğu söylenmektedir ve özel bir araç olduğu için çoktan koleksiyonluk olmuştur..

"beep-beep"
devamını gör...
güney afrika cumhuriyeti
doğası, iklimi çok güzel bir ülkedir. çete üyeleri, kriminal tipler hariç her ırktan insanları genelde nazik, terbiyelidir, en ufak birşey olsa sorry derler, trafikte birbirlerine yol verirler, kavga eden sürücü görülmez. sadece sarhoş olanlar belki dövüşebilir ama bar ve ev harici dışarıda, sahilde, ormanda... içki içmek yasaktır ve sarhoş birini görme ihtimaliniz yoktur tabi sizde içmiyorsanız.
siyah ve melezler için fakirlik ve yaşam şartları büyük problemdir ve bunun sonucu olarak gasp, cinayet, tecavüz çoktur. o yüzden ben ırkçı değilim, ben onları severim, onlarda beni diye düşünmeyin. gezilecek yerleri iyi tespit etmek gerekir, arka sokaklara, siyah, melez yoğunluklu semtlere gidilmemesi yada tanıdık ile gidilmesi iyidir.
başta altın, elmas, kömür... birçok maden bulunur ama bu madenlerin siyah ve melez vatandaşlara bir faydası yoktur. bir tarafta elon musk gibi çok zengin beyazlar, diğer tarafta teneke evlerde yaşayan siyahlar vardır. ülkede genel olarak suç problemi vardır ve bu sorun devletin pek umurunda değildir. devlet ülkedeki ortamın kötüleşmesi sonucu beyazların ülkeyi terk etmesini bekliyor gibidir.
siyah ve melezler için fakirlik ve yaşam şartları büyük problemdir ve bunun sonucu olarak gasp, cinayet, tecavüz çoktur. o yüzden ben ırkçı değilim, ben onları severim, onlarda beni diye düşünmeyin. gezilecek yerleri iyi tespit etmek gerekir, arka sokaklara, siyah, melez yoğunluklu semtlere gidilmemesi yada tanıdık ile gidilmesi iyidir.
başta altın, elmas, kömür... birçok maden bulunur ama bu madenlerin siyah ve melez vatandaşlara bir faydası yoktur. bir tarafta elon musk gibi çok zengin beyazlar, diğer tarafta teneke evlerde yaşayan siyahlar vardır. ülkede genel olarak suç problemi vardır ve bu sorun devletin pek umurunda değildir. devlet ülkedeki ortamın kötüleşmesi sonucu beyazların ülkeyi terk etmesini bekliyor gibidir.
devamını gör...
gitmek mi zor kalmak mı sorunsalı
kalmak isterken gitmek, gitmek isterken kalmak zordur; sanırım önemli olan neyi isteyip aslında neye mecbur olduğumuzdur.
"ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız."
(bkz: aziz nesin)
"ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız."
(bkz: aziz nesin)
devamını gör...
enemy
denis villeneuve imzalı 2013 yapımı psikolojik gerilim filmi.jake gyllenhaal başrolde oynadığı için benim için "izlenir, sevilmek için kişi kendini zorlar" filmlerindendir. bunun dışında akıl defteri filmi gibi kurgusu tam sevdiğim dozda. karakter sayısı az, mekan kullanımı ve görsel mesajlar çok yerinde.
filmde birbirine tıpatıp benzeyen ancak farklı hayatlar yaşayan iki erkeğin birbiri ile karşılaşması ve sonrasında yaşananları anlatıyor. burada benim dikkatimi çeken nokta karakterlerin birbirine benzemesinden ziyade kadınların onlar üzerinde biraktiklar etki ya da filmin kadına bakış açısı. benim algıladığım; kadın ister anne olsun, ister sevgili, ister eş hep baskılayıcı, kontrol edici, güvenmeyen konumda. tabi ki burada erkek karakterlerin normal olup olmadığını da dikkate katarak değerlendirmek lazim. izlerken ilk başta yavaş ve vasat ilerleyen film size son bölümde kafanızı karıştıracak ve "e öyle ise neden böyle, böyle ise neden öyle ?" diye sorular sorduracak kıvama getiriyor. yine filmde insanın kendisine ve bulunduğu konuma tepeden, dışarıdan bir gözle bakarak üstüne yapışan etiketler hakkında kendisini ve içinde bulunduğu düzeni elestirmesi fikri empoze edilmeye çalışılıyor. çünkü varolan etiketlere dikkat edilmez ve o etiketler için yaşanmaya başlanırsa bir süre sonra sizi gerçekten içinizde var olan insandan bambaşka bir yere getirerek kişiliğinizin bölünmesine (!) neden olabilir. ( mi acaba ?) filmle ilgili aradığınız tüm sorulara cevap verecek bir film analizi için buradan ulaşabilirsiniz. ancak şimdiden söyleyeyim filmi izlemeden önce okursaniz tüm suprizbozanlari kaciracaksiniz.
filmde birbirine tıpatıp benzeyen ancak farklı hayatlar yaşayan iki erkeğin birbiri ile karşılaşması ve sonrasında yaşananları anlatıyor. burada benim dikkatimi çeken nokta karakterlerin birbirine benzemesinden ziyade kadınların onlar üzerinde biraktiklar etki ya da filmin kadına bakış açısı. benim algıladığım; kadın ister anne olsun, ister sevgili, ister eş hep baskılayıcı, kontrol edici, güvenmeyen konumda. tabi ki burada erkek karakterlerin normal olup olmadığını da dikkate katarak değerlendirmek lazim. izlerken ilk başta yavaş ve vasat ilerleyen film size son bölümde kafanızı karıştıracak ve "e öyle ise neden böyle, böyle ise neden öyle ?" diye sorular sorduracak kıvama getiriyor. yine filmde insanın kendisine ve bulunduğu konuma tepeden, dışarıdan bir gözle bakarak üstüne yapışan etiketler hakkında kendisini ve içinde bulunduğu düzeni elestirmesi fikri empoze edilmeye çalışılıyor. çünkü varolan etiketlere dikkat edilmez ve o etiketler için yaşanmaya başlanırsa bir süre sonra sizi gerçekten içinizde var olan insandan bambaşka bir yere getirerek kişiliğinizin bölünmesine (!) neden olabilir. ( mi acaba ?) filmle ilgili aradığınız tüm sorulara cevap verecek bir film analizi için buradan ulaşabilirsiniz. ancak şimdiden söyleyeyim filmi izlemeden önce okursaniz tüm suprizbozanlari kaciracaksiniz.
devamını gör...
hızlı konuşan insan
hızlı düşünüyordur. ama ağızın kafadaki o hıza yetişmesinin imkanı yok. o yüzden sık sık duraklar, ne söyleceğini unutabilir. ben heyecanlı, mutlu olduğum zamanlar öyle oluyorum. içimdeki enerji içime sığmıyor ve taşacak yer arıyordur. anlatacağım da bir şey varsa cuk.
devamını gör...
poyraz
(bkz: soğuk yerel rüzgarlar)dan biridir.
türkiye'de karadeniz ve marmara bölgelerinde oldukça etkilidir.
türkiye'de karadeniz ve marmara bölgelerinde oldukça etkilidir.
devamını gör...
yaran ingilizce çevirileri
- go to power?? meal : gücüne mi gitti?
gibi.
gibi.
devamını gör...