kitap satın alma hastalığı
kitap kokusunu,kapağının güzelliğini seviyordur.kitaplığı görünce mutlu oluyordur.teknoloji bağımlısı bireyin anlayamayacağı güzel hastalık.
devamını gör...
pilav yapmanın incelikleri
aman yarebbi neler okuyorum. elektrolize edilmemiş suyla yaparsanız tutmaz tabii. * şaka bir yana nasıl yapsam güzel olur kafasından çıkıp herşeyi göz kararı kafama göre, zevkime göre yapmaya başladığım gün muazzam olmuştu hala öyle devam ediyorum. tarifini veremem çünkü benim gözümün kararıyla sizin gözünüzün tuttuğunun vurduğu aynı olmayabilir.
devamını gör...
sözlük dergisi
kalemimi kullanacağım yer ararken iyi oldu bu. cocuklar cok eğlencegiz az kaldi.
devamını gör...
aynı filmi defalarca izlemek
pulp fiction repliklerini bile artık ezbere bildiğim halde, hangi platformda görsem tekrar izlemeden geçemediğim tek film olmuştur . bazı filmler insanlar için gerçekten de unutulmaz olabiliyor .
devamını gör...
siyaset
mevzu bahis olduğunda tüm ortamı mahveden, aile bireylerini birbirine düşman edebilecek kadar şiddetli, insandaki fanatizm damarını şaha kaldıran, çoğu zaman tartışmanın manasız olduğu, devlet işlerini düzenleme ve yürütme anlayışı.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın emekçiler,
günaydın dertlerden müzdarip uykusuz gececiler,
günaydın ayyaşlar.
normalde günün puanlamasını en sonda yapardım ama bugün kafadan sıfır vererek başlıyorum.
yine uykusuz, lanet, aksi bir şekilde güne başladım. hatta inanmazsınız iş yerine girerken kafamın içinde cendere çalıyordu.
herkese, herşeye atar gider yapasım var.
çabuk biten bir çarşamba dilerim.

günaydın dertlerden müzdarip uykusuz gececiler,
günaydın ayyaşlar.
normalde günün puanlamasını en sonda yapardım ama bugün kafadan sıfır vererek başlıyorum.
yine uykusuz, lanet, aksi bir şekilde güne başladım. hatta inanmazsınız iş yerine girerken kafamın içinde cendere çalıyordu.
herkese, herşeye atar gider yapasım var.
çabuk biten bir çarşamba dilerim.

devamını gör...
insanı mutlu eden ucuz şeyler
birkaç renk akrilik boya. tek sıkıntı, her şeyi boyamak istiyorum. *
devamını gör...
02125526507
istanbul avrupa yakasına ait bir telefon numarası. su arıtma cihazı reklamı için arıyorlar. böyle çağrıları sevmiyorsanız peşinen kara listeye ekleyin. *
devamını gör...
işte benim masalım dizisinin ımdb'de çakılması
napacağdı zirveye mi oynayacağdı dediğim çakılma. mini etekli liseli fantezisinden öteye gidemeyen diziye 1.7 bile çok!
devamını gör...
anın fotoğrafı
elimde iki kitap. biri cafer modarres sadeghi’den ben sabaha kadar uyanığım, diğeri baran güzel’den her kötü geceden sonra. okumakta olduğum ve başlamayı planladığım kitaplar. isimlerinde güzel bir tesadüf saklayan kitaplar. ve eğer bu kadar uykusuz bir sabahsa kahve de olmazsa olmazdır. bu uykusuz bir gecenin fotoğrafıdır.
devamını gör...
insan sarrafı olmak
insanlardan tiksinme ve sosyal izolasyon gibi olumsuzlukları beraberinde getiriyor olsa da diğer yönden bakıldığında olası zararları engelleyecek bir özelliktir. bazen insanlar o kadar acımasız ve yıkıcı davranışlarda bulunur ki onların arasında yaşamaya devam etmektense kendinizi geri çekmeyi tercih edersiniz.
bunun en iyisini babalar yapar genelde.
burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta uygun koşullarda yeterli miktarda gözlem yaptıktan sonra kanıya varmaktır.
bunun en iyisini babalar yapar genelde.
burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta uygun koşullarda yeterli miktarda gözlem yaptıktan sonra kanıya varmaktır.
devamını gör...
babandan aldığın en güzel hediye
bir cok cocukluk travmasi
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sabahın beş buçuğu. yine saçma bir uyanma hali. masamda kahve, ağzımda sigara… yazacak kelimeler çıkmıyor dimağımdan.
devamını gör...
sözlükte tanınma yolları
bir iyi bir de kötü yolu olan yöntemler.
iyi yol:
- kimseye saygısızlık etmeden, eleştiri yaparken herhangi bir kişiyi doğrudan hedef almadan yazmak. "x yazar şöyle demiş ama x yazarın ben tee!" şeklinde bodoslama lafa dalmak yerine "bu konuda şöyle düşünen insanlar var ama bence şöylesi daha uygun" yazmak gibi...
- işe yarar şeyler yazmak. bilgiyse, insanların farklı yerlerde pek bulamayacağı detaylar, trollükse, insanları gerçekten -bazen de kahkahalarla- güldürebilecek şeyler, kendi tecrübelerinizse, başkalarının işine yarayabilecek nüanslar gibi...
- özel mesajları başkaları görmüyor diye orada sapıtmamak. olur, 1 kişiyle flörtleşirsiniz o ayrı ama nasılsa görünmüyor diye kibarlığı elden bırakmak olumsuz puan hanenize yazılır.
kötü yol:
- sürekli başkalarına sataşmak. hiç muhabbetiniz olmayan insanların nick altına giderek orada ileri geri konuşmak,
- özelden kibar kibar, güzel sohbet ettiğiniz insanlara nick altında "ben buna yürümüyorum ki" izlenimi vermek adına saçma sapan yorumlar yazmak,
- tanımadığınız insanlara mesaj açıp açık saçık kelimelerle olmadık tekliflerde bulunmak... bunu yapanlar var aranızda. başlıklarda adamım diye geziyorlar ama değiller.
- sürekli olarak dikkat çekmeye yönelik fotoğraflar paylaşmak... detayına girmiyorum.
- trollük yapıyorum ayağına hiç de komik ya da düşündürücü olmayan leş gibi başlıklar açmak.
ikisini de dene, tarafını seç!
iyi yol:
- kimseye saygısızlık etmeden, eleştiri yaparken herhangi bir kişiyi doğrudan hedef almadan yazmak. "x yazar şöyle demiş ama x yazarın ben tee!" şeklinde bodoslama lafa dalmak yerine "bu konuda şöyle düşünen insanlar var ama bence şöylesi daha uygun" yazmak gibi...
- işe yarar şeyler yazmak. bilgiyse, insanların farklı yerlerde pek bulamayacağı detaylar, trollükse, insanları gerçekten -bazen de kahkahalarla- güldürebilecek şeyler, kendi tecrübelerinizse, başkalarının işine yarayabilecek nüanslar gibi...
- özel mesajları başkaları görmüyor diye orada sapıtmamak. olur, 1 kişiyle flörtleşirsiniz o ayrı ama nasılsa görünmüyor diye kibarlığı elden bırakmak olumsuz puan hanenize yazılır.
kötü yol:
- sürekli başkalarına sataşmak. hiç muhabbetiniz olmayan insanların nick altına giderek orada ileri geri konuşmak,
- özelden kibar kibar, güzel sohbet ettiğiniz insanlara nick altında "ben buna yürümüyorum ki" izlenimi vermek adına saçma sapan yorumlar yazmak,
- tanımadığınız insanlara mesaj açıp açık saçık kelimelerle olmadık tekliflerde bulunmak... bunu yapanlar var aranızda. başlıklarda adamım diye geziyorlar ama değiller.
- sürekli olarak dikkat çekmeye yönelik fotoğraflar paylaşmak... detayına girmiyorum.
- trollük yapıyorum ayağına hiç de komik ya da düşündürücü olmayan leş gibi başlıklar açmak.
ikisini de dene, tarafını seç!
devamını gör...
papers please
gerek piksel tasarımıyla, gerekse hikayesiyle gönüllerde taht kuran bilgisayar oyunudur.
arstotzka isimli kurgusal ülkenin (ki bariz sovyetler'e benzeyen otoriter bir ülkedir) sınırında çalışan bir gümrük memurunun hayatını canlandırdığımız bu oyunda; kişilerin bize uzattığı belgelerle kendi kılavuzumuzu ve günlük bülteni karşılaştırmaktayız. eğer bilgiler uyuşuyorsa sınırdan geçmesi için yeşil mührü basmaktayız.
şayet sınırdan geçmek isteyen kişilerin kilo, yaş, boy, cinsiyet, milliyet, doğum yeri, geçerlilik tarihi, damga, mühür, izin belgeleri gibi bilgileri uyuşmazlık yaratıyorsa onlardan parmak izi, x-ray isteyebiliriz ve yahut onları göz altına aldırabiliriz.
--! spoiler !--
bunun yanında hikayesiyle de iç burkan bir yapısı vardır papers please'in. tek memur maaşıyla, oğlumuzu, hanımımızı, kayınvalidemizi de geçindirmek zorundayız. arstotzka soğuk ülkedir, ısınma masrafı vardır. ev de bizim değil, kira vardır. e bizim oğlana kimi zaman oyuncak bile alamadığımız olur.
sürekli sınırdan kendi hazırladığı sahte pasaportuyla geçmeye çalışan, torbacı, kaçakçı jorji costava amcamız mı dersiniz... "benden sonra karım gelecek, belgelerinin tarihi eski, şu parayı kabul edin" deyip rüşvet veren mi dersiniz.... (hatta bu teklif bizzat, sınırımızda görev yapan bir askerden gelir) ezic isminde hükümeti devirmeye çalışan gizli örgütün işbirliği teklifi var. sınırdan geçmek için genelevde misafiri olmamızı teklif eden de var. bir de bunlar yetmezmiş gibi habersiz geliveren bir müfettiş var.
--! spoiler !--
arstotzka isimli kurgusal ülkenin (ki bariz sovyetler'e benzeyen otoriter bir ülkedir) sınırında çalışan bir gümrük memurunun hayatını canlandırdığımız bu oyunda; kişilerin bize uzattığı belgelerle kendi kılavuzumuzu ve günlük bülteni karşılaştırmaktayız. eğer bilgiler uyuşuyorsa sınırdan geçmesi için yeşil mührü basmaktayız.
şayet sınırdan geçmek isteyen kişilerin kilo, yaş, boy, cinsiyet, milliyet, doğum yeri, geçerlilik tarihi, damga, mühür, izin belgeleri gibi bilgileri uyuşmazlık yaratıyorsa onlardan parmak izi, x-ray isteyebiliriz ve yahut onları göz altına aldırabiliriz.
--! spoiler !--
bunun yanında hikayesiyle de iç burkan bir yapısı vardır papers please'in. tek memur maaşıyla, oğlumuzu, hanımımızı, kayınvalidemizi de geçindirmek zorundayız. arstotzka soğuk ülkedir, ısınma masrafı vardır. ev de bizim değil, kira vardır. e bizim oğlana kimi zaman oyuncak bile alamadığımız olur.
sürekli sınırdan kendi hazırladığı sahte pasaportuyla geçmeye çalışan, torbacı, kaçakçı jorji costava amcamız mı dersiniz... "benden sonra karım gelecek, belgelerinin tarihi eski, şu parayı kabul edin" deyip rüşvet veren mi dersiniz.... (hatta bu teklif bizzat, sınırımızda görev yapan bir askerden gelir) ezic isminde hükümeti devirmeye çalışan gizli örgütün işbirliği teklifi var. sınırdan geçmek için genelevde misafiri olmamızı teklif eden de var. bir de bunlar yetmezmiş gibi habersiz geliveren bir müfettiş var.
--! spoiler !--
devamını gör...
hakan günday
ilk romanını 20'li yaşlarında yazmış yeraltı edebiyatına oldukça hakim bir yazardır.
özellikle az adlı romanı içimdeki oğuz atay sevgisini perçinlemiştir.
daha ve kinyas ve kayra romanları da alışılmışın dışında hikayeler anlatan kaliteli kitaplardır.
özellikle az adlı romanı içimdeki oğuz atay sevgisini perçinlemiştir.
daha ve kinyas ve kayra romanları da alışılmışın dışında hikayeler anlatan kaliteli kitaplardır.
devamını gör...
demokratik bir toplumda andımız olmaz
türküm, doğruyum, çalışkanım,- ilkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.- ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.- ey büyük atatürk!- açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.- varlığım türk varlığına armağan olsun.-ne mutlu türküm diyene
ben bir kürt olsaydım burada yazan "türküm" yerine "kürtüm" der ve yine de okurdum. küçükleri korumayı, büyükleri saymayı, yurdunu milletini çok sevmeyi, yükselmeyi, ileri gitmeyi öğütleyen bir ant neden rahatsız ediyor insanları. bunda dalga geçilecek ne var? ben anlamıyorum.
yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyorsak, geçmişimiz, geleceğimizle birlikte bu topraklarda kök saldıysa öğütlenen ilke ve ülküler de bu toprakların insanlarına öğütlenmiştir.
insanlar kavramlara çok fazla takılıyor bence.
aidiyet nereye, neye olmalı? ya da neden olmalı? tüm dünyanın insanları bir avuç kemik biraz da kandan ibaretiz.
evimize sahip çıkalım yeter bence.
ben bir kürt olsaydım burada yazan "türküm" yerine "kürtüm" der ve yine de okurdum. küçükleri korumayı, büyükleri saymayı, yurdunu milletini çok sevmeyi, yükselmeyi, ileri gitmeyi öğütleyen bir ant neden rahatsız ediyor insanları. bunda dalga geçilecek ne var? ben anlamıyorum.
yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyorsak, geçmişimiz, geleceğimizle birlikte bu topraklarda kök saldıysa öğütlenen ilke ve ülküler de bu toprakların insanlarına öğütlenmiştir.
insanlar kavramlara çok fazla takılıyor bence.
aidiyet nereye, neye olmalı? ya da neden olmalı? tüm dünyanın insanları bir avuç kemik biraz da kandan ibaretiz.
evimize sahip çıkalım yeter bence.
devamını gör...
uğur mumcu
bir pazar günü öldürülüp katillerinin de pazar günü gün ışığına çıktığı güzel insan
devamını gör...

