türkiye'de bastırılmış cinsellik sorunu
ciddi bir sorun. cinsellik bir insanın ihtiyacı değil de sanki ayıp bir şeymiş gibi davranılıyor ve öyle kabul ediliyor. iki insanın öpüşmesi kadar doğal olan bir davranış bile, özellikle aile ortamındayken filmlerde veya dizilerde karşılaştığımızda 'ayıp' farzedildiği için ister istemez tedirginlik doğuruyor. bu tedirginliğe örnek olarak kanal değiştirmek veya ortamda bulunan çocuğun ailesinden utanıp ekrana bakamamasını gösterebiliriz.
bir diğer konu ise, ailelerin özellikle kız çocuklarına yaptıkları 'namus' baskısı bazen kötü sonuçlar doğurabiliyor. bahsettiğim 'namus baskısı' türban baskısıyla çok benzerdir. ikisi de saçmalık.
üniversitenin ilk yılı özel bir yurtta kalıyordum ve kayıt olmaya gittiğimde bizden hariç bir aile daha vardı kayıt olmak için gelen. yanlarında benim yaşlarımda bir kız. ama görseniz, karalara bürünmüş, sus pus olmuş, başı hep öne eğik, insanların yüzüne çekinmeden bakamıyor bile. çok çekingen olduğunu düşündüm ve o gün öyle geçti. aradan aylar geçti. bir gün yurdun bahçesindeyim sigara içiyorum. biri çakmak istemek için yanaştı bir baktım o kız. saçlar açılmış, benim bile giymediğim kadar mini bir etek giymiş,file çorap, makyaj desen gırla. o da dışarıya çıkacak belli. şoka girdim çünkü o gün gördüğüm kızla alakası bile yoktu karşımdakinin. bir yandan da sevindim kendi benliğini bulmuş ve istediği gibi yaşayabiliyor diye. saatler sonrasında gittiğim mekanda da karşılaştım aynı kızla. gördüğüm manzara pek hoş değildi. açıkça anlatmak istemiyorum ama o kadar kalabalık ortamda senin benim gibi rahat insanların bile yapabileceği şeyler değildi. ve buna farklı günlerde de birkaç kez şahit oldum. istanbul'a dönerken aynı otobüse denk geldiğimizde ise kendisini yine tesettürlü haliyle gördüm. sırf ailesi yüzünden sürekli kendini değiştirmesi beni ne kadar üzdü anlatamam.
o kadın yıllardır bastırıldığı için ilk özgürlüğüne kavuştuğu anda afalladı ve belki asıl benliğinden bile daha fazlasını yaparak yılların acısını çıkardı. buna hayatında hiç tanımadığı bir şeyle tanışınca kendini fazla kaptırdı da denebilir. benim şahit olduğum görüntüye onun ailesi şahit olsa 'namus cinayeti' adı altında, sırf böyle yaşamayı tercih ettiği için bir kadının canına kıyabilirdi veya en iyi ihtimalle evlatlıktan reddederdi.
kendimi düşünüyorum. ailem tarafından cinsellik hakkında iyi veya kötü bir yorumla karşılaşmadım. rahat büyütüldüm. bu yaşa gelene kadar da cinselliği rahat bir şekilde yaşadım. bu konuda rahat olan ben, o kadının yaptıklarını yapar mıyım diye düşündüğümde hayır diyorum. konuyu bağlamak istediğim şey şu: aileler bir şeyleri yasaklayarak, bastırarak aslında çocuklarını ona itmekten başka birşey yapmıyorlar. yasak olan her zaman cazip gelir diye boşa dememişler. serbest bıraksalar benim 'yapmam' dediğim şeyleri o kadın da yapmazdı eminim. insanımızın artık cinselliğin kadın içinde erkek içinde bir ihtiyaç olduğunu kabul etmesi gerek ve çocuklarını buna göre yetiştirmesi gerek.
bir diğer konu ise, ailelerin özellikle kız çocuklarına yaptıkları 'namus' baskısı bazen kötü sonuçlar doğurabiliyor. bahsettiğim 'namus baskısı' türban baskısıyla çok benzerdir. ikisi de saçmalık.
üniversitenin ilk yılı özel bir yurtta kalıyordum ve kayıt olmaya gittiğimde bizden hariç bir aile daha vardı kayıt olmak için gelen. yanlarında benim yaşlarımda bir kız. ama görseniz, karalara bürünmüş, sus pus olmuş, başı hep öne eğik, insanların yüzüne çekinmeden bakamıyor bile. çok çekingen olduğunu düşündüm ve o gün öyle geçti. aradan aylar geçti. bir gün yurdun bahçesindeyim sigara içiyorum. biri çakmak istemek için yanaştı bir baktım o kız. saçlar açılmış, benim bile giymediğim kadar mini bir etek giymiş,file çorap, makyaj desen gırla. o da dışarıya çıkacak belli. şoka girdim çünkü o gün gördüğüm kızla alakası bile yoktu karşımdakinin. bir yandan da sevindim kendi benliğini bulmuş ve istediği gibi yaşayabiliyor diye. saatler sonrasında gittiğim mekanda da karşılaştım aynı kızla. gördüğüm manzara pek hoş değildi. açıkça anlatmak istemiyorum ama o kadar kalabalık ortamda senin benim gibi rahat insanların bile yapabileceği şeyler değildi. ve buna farklı günlerde de birkaç kez şahit oldum. istanbul'a dönerken aynı otobüse denk geldiğimizde ise kendisini yine tesettürlü haliyle gördüm. sırf ailesi yüzünden sürekli kendini değiştirmesi beni ne kadar üzdü anlatamam.
o kadın yıllardır bastırıldığı için ilk özgürlüğüne kavuştuğu anda afalladı ve belki asıl benliğinden bile daha fazlasını yaparak yılların acısını çıkardı. buna hayatında hiç tanımadığı bir şeyle tanışınca kendini fazla kaptırdı da denebilir. benim şahit olduğum görüntüye onun ailesi şahit olsa 'namus cinayeti' adı altında, sırf böyle yaşamayı tercih ettiği için bir kadının canına kıyabilirdi veya en iyi ihtimalle evlatlıktan reddederdi.
kendimi düşünüyorum. ailem tarafından cinsellik hakkında iyi veya kötü bir yorumla karşılaşmadım. rahat büyütüldüm. bu yaşa gelene kadar da cinselliği rahat bir şekilde yaşadım. bu konuda rahat olan ben, o kadının yaptıklarını yapar mıyım diye düşündüğümde hayır diyorum. konuyu bağlamak istediğim şey şu: aileler bir şeyleri yasaklayarak, bastırarak aslında çocuklarını ona itmekten başka birşey yapmıyorlar. yasak olan her zaman cazip gelir diye boşa dememişler. serbest bıraksalar benim 'yapmam' dediğim şeyleri o kadın da yapmazdı eminim. insanımızın artık cinselliğin kadın içinde erkek içinde bir ihtiyaç olduğunu kabul etmesi gerek ve çocuklarını buna göre yetiştirmesi gerek.
devamını gör...
çirkin erkek öz güveni
bir hocamız demişti "çirkin erkeğin kaybedecek bir şeyi yoktur. güzel kıza gider ve konuşur. sonuç ya tokat olur ya kucak. ikisinde de temas var."
devamını gör...
yazarların engellediği ilk yazar
lucifer ilk engellediğim yazar. merak dahi etmiyorum ne yazıyor ne çiziyor. öylece boşluğa gidiyor benim için yazdığı herşey. belki düzeldi, artık bilgi verici entry ler giriyordur ama inanın gerek görmüyorum ondan gelecek bilgiyi.
bakınca baya nefret söylemi gibi oldu ama durum bu.
bakınca baya nefret söylemi gibi oldu ama durum bu.
devamını gör...
son görülmesi ve mavi tiki kapalı insan
mavi tiki kapalı olan kişiler kendi mesaj attıkları zaman geri açıyorlarsa gerçek sinsilik budur işte.
devamını gör...
ziya selçuk'un istifa etmesi
gündem değiştirme çabaları, kimse son 3 gündür yaşadığımız olayları unutturamaz.
(bkz: 29 temmuz 2021 türkiye yangınları)
(bkz: kafa sözlük fidan kampanyası)
(bkz: 29 temmuz 2021 türkiye yangınları)
(bkz: kafa sözlük fidan kampanyası)
devamını gör...
necip fazıl kısakürek
yazıp yazmamak arasında kararsız kalmadım. yazmam gerektiğini biliyordum çünkü ne yazacağımı düşünmeme bile gerek yoktu aslında. kendisi yıllar öncesinde kaldığı arafı şu serzenişle anlatmıştı:
“anlaşılmadan benimsenmek ve tanınmadan dışlanmak”
muhafazakar kesim tarafından anlaşılmadan benimsenen; liberal tarafın şiirlerini bile okumadan dışladığı bir şair düşünün.
necip fazıl’ın siyasi yönünü ben de hiç sevmedim. siyasete girmemesi gerekirdi bence.
ama bu onun şiirlerini okumama engel değildi, okudum da.
başlığa baktığımda adamın ne dediğini bilmeden öven insanları gördüm.
sırf adamı sevmediği için şiirlerine “vasat” diyen insanları da gördüm.
ikisinin de yıllar önce söylenmiş olan bir sözün, (hatta belki onlar doğmadan önce söylenmiş olan bu sözün) muhatabı olmaları ne kadar garip!
velhasıl kelam şairin kişiliği hakkında yorum yapma hakkı bende yok çünkü; onu tanımıyorum. ama şiirlerini okudum.
keskin bir kalemle alaycı bir dehanın bu satırlarda birleşmesine ise şiir dedim...
“anlaşılmadan benimsenmek ve tanınmadan dışlanmak”
muhafazakar kesim tarafından anlaşılmadan benimsenen; liberal tarafın şiirlerini bile okumadan dışladığı bir şair düşünün.
necip fazıl’ın siyasi yönünü ben de hiç sevmedim. siyasete girmemesi gerekirdi bence.
ama bu onun şiirlerini okumama engel değildi, okudum da.
başlığa baktığımda adamın ne dediğini bilmeden öven insanları gördüm.
sırf adamı sevmediği için şiirlerine “vasat” diyen insanları da gördüm.
ikisinin de yıllar önce söylenmiş olan bir sözün, (hatta belki onlar doğmadan önce söylenmiş olan bu sözün) muhatabı olmaları ne kadar garip!
velhasıl kelam şairin kişiliği hakkında yorum yapma hakkı bende yok çünkü; onu tanımıyorum. ama şiirlerini okudum.
keskin bir kalemle alaycı bir dehanın bu satırlarda birleşmesine ise şiir dedim...
devamını gör...
şeriat yasalarına döneceğiz
gerçek islam bu işte...
özellikle şeriat isteyen bir kadının kendisine saygısı yoktur.
not: kadınım
özellikle şeriat isteyen bir kadının kendisine saygısı yoktur.
not: kadınım
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yayın afişine bakıp bakıp sırıtan bir yazarın duyuru metnidir efendim * ama öncesinde bu harika afiş için sevgili gomercan'a çoooook teşekkür ediyorum.

öhöm öhöm merhabalar canım portakallar!
bildiğiniz üzere yarın bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak'ın ilk yayınını hep birlikte yapıyoruz! *
madem hep birlikte yapıyoruz, şarkıları beraber seçiyoruz, şarkılar hakkındaki fikirlerimizi söylüyoruz, neden yayını beraber sunmayalım dedim veee sizlere bir teklifle geldim!
eğer siz de "yayında söz hakkım olsun, sevdiğim yazara şarkı göndereyim, bu şarkı benden ona gitsin" diyorsanız ne duruyorsunuz ses kaydı atsanıza!
"nasıl yani?" dediğinizi duyar gibiyim. şöyle ki;
efendim diyelim ki istediğiniz herhangi bir şarkıyı, sevdiğiniz bir yazara armağan etmek istiyorsunuz. hemen telefonunuzun ses kaydetme tuşuna basıyorsunuz ve diyorsunuz ki "merhabalar sevgili portakallar, ben .... bu şarkı benden ....'ya gitsin, keyifli dinlemeler!" sonra ses kaydını discord ya da mail üzerinden bana gönderiyorsunuz ve şarkılar çaldığı sırada sizin anonsunuz devreye giriyor. böylelikle kendi istek şarkınızın anonsunu siz yapmış oluyorsunuz. işte bu kadar kolay !
yayının baştan sona hepimizin yayını olduğunu hep söyledim ve her aşamasında sizlerin de söz hakkınız olsun istiyorum. güzel olmaz mı sizce de? güzel olacağını düşünenlerin ses kayıtlarını bekliyorum o halde.*

öhöm öhöm merhabalar canım portakallar!
bildiğiniz üzere yarın bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak'ın ilk yayınını hep birlikte yapıyoruz! *
madem hep birlikte yapıyoruz, şarkıları beraber seçiyoruz, şarkılar hakkındaki fikirlerimizi söylüyoruz, neden yayını beraber sunmayalım dedim veee sizlere bir teklifle geldim!
eğer siz de "yayında söz hakkım olsun, sevdiğim yazara şarkı göndereyim, bu şarkı benden ona gitsin" diyorsanız ne duruyorsunuz ses kaydı atsanıza!
"nasıl yani?" dediğinizi duyar gibiyim. şöyle ki;
efendim diyelim ki istediğiniz herhangi bir şarkıyı, sevdiğiniz bir yazara armağan etmek istiyorsunuz. hemen telefonunuzun ses kaydetme tuşuna basıyorsunuz ve diyorsunuz ki "merhabalar sevgili portakallar, ben .... bu şarkı benden ....'ya gitsin, keyifli dinlemeler!" sonra ses kaydını discord ya da mail üzerinden bana gönderiyorsunuz ve şarkılar çaldığı sırada sizin anonsunuz devreye giriyor. böylelikle kendi istek şarkınızın anonsunu siz yapmış oluyorsunuz. işte bu kadar kolay !
yayının baştan sona hepimizin yayını olduğunu hep söyledim ve her aşamasında sizlerin de söz hakkınız olsun istiyorum. güzel olmaz mı sizce de? güzel olacağını düşünenlerin ses kayıtlarını bekliyorum o halde.*
devamını gör...
y kuşağı
sürekli şikayet ettikleri "z kuşağını" yetiştiren nesildir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ayakları
çubuk kraker bilek, parmak meraklısı bir arkadaşın hoşuna gidecektir*
devamını gör...
erkeklerin kadınları sinir eden özellikleri
annelik beklemeleri, sorumluluk sahibi olmamaları.
devamını gör...
anın fotoğrafı
kedili evde asla iş bitmez. bakın kanıt.

dinlenmeyeyim mi ben?
çocuğum sen ne istiyorsun çamaşırlardan. yıkanmış asılmış mis gibi. uyuyacağım zalımın oğlu.

bu cokcok beni öldürecek ortalıktan kaybolduysa kesin bir haltlar yiyor demek. sen dün gece odamın kapısını aç. casperla birlikte terasa çık. gece bir miyav sesleri gözümü açtım terasta neymiş sineklik varmış gelmiyormuş. acaba oraya nasıl geçtin diye sormazlar mı kediye? oraya nasıl geçtiysen gel geri buraya. sinirli sinirli kalktım yataktan zaten içeri almamla odadan kaçması bir oldu biliyor başına gelecekleri.
yattım uyuyacağım tam dalacağım aa casper. o çıktıysa onu casper çıkarmıştır terasa dedim. çıktım baktım kimse yok. geri girdim yattım yok bir daha kalktım aşağı indim tek tek bütün odalara baktım casper yok. delireceğim gece 03.00 nerede bu dingil. ev halkı tabi benim kontrolsüz tavırlarıma uyandı. geri terasa geldik hayda karşı terasta. geçen sefer arka terastan yine böyle kapı açıp geçmişlerdi oraya geçip almıştım bu sefer imkan yok.
hayır yan komşu kediden çok korkuyor düşünsenize benim odam diye kadının odasına girmiş kadınla gece denk gelmişler evde kıyamet kıyamet.
neyse bağır çağır yarım saat dil dök geldi bu tarafa. şuan cezalı bu hafta yaş mama yok. ve bugün yanıma hiç yanaştırmadım. gündüz bir ara yanlışlıkla casper dedim nasıl koştu geldi dikti gözlerini bana. hadi kaybol git burdan dedim suratını asıp geri gitti.
ne yapacağım ben bu haydutu bilmem anlık bir oda kitlemeyi unutalım hemen terastalar. kesin bir çözüm bulmak lazım püff.

dinlenmeyeyim mi ben?
çocuğum sen ne istiyorsun çamaşırlardan. yıkanmış asılmış mis gibi. uyuyacağım zalımın oğlu.

bu cokcok beni öldürecek ortalıktan kaybolduysa kesin bir haltlar yiyor demek. sen dün gece odamın kapısını aç. casperla birlikte terasa çık. gece bir miyav sesleri gözümü açtım terasta neymiş sineklik varmış gelmiyormuş. acaba oraya nasıl geçtin diye sormazlar mı kediye? oraya nasıl geçtiysen gel geri buraya. sinirli sinirli kalktım yataktan zaten içeri almamla odadan kaçması bir oldu biliyor başına gelecekleri.
yattım uyuyacağım tam dalacağım aa casper. o çıktıysa onu casper çıkarmıştır terasa dedim. çıktım baktım kimse yok. geri girdim yattım yok bir daha kalktım aşağı indim tek tek bütün odalara baktım casper yok. delireceğim gece 03.00 nerede bu dingil. ev halkı tabi benim kontrolsüz tavırlarıma uyandı. geri terasa geldik hayda karşı terasta. geçen sefer arka terastan yine böyle kapı açıp geçmişlerdi oraya geçip almıştım bu sefer imkan yok.
hayır yan komşu kediden çok korkuyor düşünsenize benim odam diye kadının odasına girmiş kadınla gece denk gelmişler evde kıyamet kıyamet.
neyse bağır çağır yarım saat dil dök geldi bu tarafa. şuan cezalı bu hafta yaş mama yok. ve bugün yanıma hiç yanaştırmadım. gündüz bir ara yanlışlıkla casper dedim nasıl koştu geldi dikti gözlerini bana. hadi kaybol git burdan dedim suratını asıp geri gitti.
ne yapacağım ben bu haydutu bilmem anlık bir oda kitlemeyi unutalım hemen terastalar. kesin bir çözüm bulmak lazım püff.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
bilinenin aksine semavi dinlere göre yaratılan ilk kadın havva değil lilith'dir talmud'da geçmektedir. lilith de adem gibi topraktan yaratılmıştır fakat adem ile anlaşamazlar çünkü adem'in cinsel ilişki sırasında üstte olmasından rahatsız olmuş onunla eşit olması gerektiğini savunmuştur. daha sonra yehova'nın gizli adını söyleyerek aden bahçesinden ayrılır.
sonra tanrı adem'e başka bir eş yaratır fakat adem onu beğenmez. daha sonra tanrı adem'i uyutarak onun kaburga kemiğinden havva'yı yaratır artık havva adem'in kaburga kemiğinden yaratıldığı için adem'e baş kaldıramaz.
aslen babil ve sümer kökenli bir hikayedir. lilith ismi ilk olarak gılgamış destanında geçmektedir.
sonra tanrı adem'e başka bir eş yaratır fakat adem onu beğenmez. daha sonra tanrı adem'i uyutarak onun kaburga kemiğinden havva'yı yaratır artık havva adem'in kaburga kemiğinden yaratıldığı için adem'e baş kaldıramaz.
aslen babil ve sümer kökenli bir hikayedir. lilith ismi ilk olarak gılgamış destanında geçmektedir.
devamını gör...
tetanoz aşısı
yalnızca metal cisimlerin değil, toprakla açık yaranın temas ettiği tüm durumlarda , örneğin bir trafik kazasında dahi yapılması şart olan aşıdır. çünkü toprakta bolca bulunan clostridium tetani adlı bakterinin vücudun tüm kaslarında yaratacağı şiddetli kasılmaları engelleme amacı taşır ki bu kasılmalar solunum kaslarında da oluşursa(ki oluşacaktır) hayati risk taşır.bu sebeple de ölümcül bir mikroptur tetanoz mikrobu.
şu haberi okursanız zihninizde daha kolay canlanacağını ümit ediyorum;
www.trakyaninsesi.com/mobil...
şu haberi okursanız zihninizde daha kolay canlanacağını ümit ediyorum;
www.trakyaninsesi.com/mobil...
devamını gör...
starcraft
efsane gerçek zamanlı strateji oyunudur. oyunda, terran, zerg ve protos olmak üzere üç ırk bulunur. oyun, galaksinin başka bir yerinde, koprulu sektör olarak isimlendirilen bir yerde geçmektedir.
terranlar, insan benzeri bir ırktır. bu ırk, emperyalist monarşik bir yönetimdedir. robotize ve mekanize askeri birlikleri bulunmaktadır. büyük uzay gemilerine sahiptirler. ayrıca, nükleer silah kullanabilen tek ırktır. güçleri, bilimsel ve teknolojik silahlara dayanır.
zergler, xel'naga denilen bir başka üstün ırkın tasarladığı böcek benzeri kabuklu, pençeli bir ırktır. bu ırk kendi evriminin kontrolünü ele geçirmiştir. teknolojik silahlara sahip olmaktan çok, evrimsel süreçlerle kendilerini mutasyona uğratıp farklı biyolojik silahlarla donatılmış canlılara dönüşebilmektedirler. zergler bireysel hareket edememektedirler. overmind denilen bir büyük beyin, overlord denilen büyük antenlere sahip canlılar ile tüm zergleri kontrol etmektedir.
protoslar ise kadim bir uzaylı ırktır. bu ırk telepatik yollarla haberleşme yetenekleri geliştirmiştir. görünmezlik teknolojileri ve enerji kalkanları bulunmaktadır. boyutlar arası seyahat yapabilmektedirler. ağız ve kulakları yoktur. psişik güçleri sayesinde düşmanlarını yok edebilmektedirler. çok teknolojik silahlara ve uzay gemilerine sahiptirler. bu ırkın xel'naga denilen üstün ırk ile bir ilişkişi bulunmaktadır.
olaylar terranların ilk olarak zergler ve sonrasında protoslarla karşılaşması ile gelişir.
diğer iki ırktan habersiz olan terranlar birden bire kendilerini büyük bir savaşın içinde bulurlar.
terranlar, insan benzeri bir ırktır. bu ırk, emperyalist monarşik bir yönetimdedir. robotize ve mekanize askeri birlikleri bulunmaktadır. büyük uzay gemilerine sahiptirler. ayrıca, nükleer silah kullanabilen tek ırktır. güçleri, bilimsel ve teknolojik silahlara dayanır.
zergler, xel'naga denilen bir başka üstün ırkın tasarladığı böcek benzeri kabuklu, pençeli bir ırktır. bu ırk kendi evriminin kontrolünü ele geçirmiştir. teknolojik silahlara sahip olmaktan çok, evrimsel süreçlerle kendilerini mutasyona uğratıp farklı biyolojik silahlarla donatılmış canlılara dönüşebilmektedirler. zergler bireysel hareket edememektedirler. overmind denilen bir büyük beyin, overlord denilen büyük antenlere sahip canlılar ile tüm zergleri kontrol etmektedir.
protoslar ise kadim bir uzaylı ırktır. bu ırk telepatik yollarla haberleşme yetenekleri geliştirmiştir. görünmezlik teknolojileri ve enerji kalkanları bulunmaktadır. boyutlar arası seyahat yapabilmektedirler. ağız ve kulakları yoktur. psişik güçleri sayesinde düşmanlarını yok edebilmektedirler. çok teknolojik silahlara ve uzay gemilerine sahiptirler. bu ırkın xel'naga denilen üstün ırk ile bir ilişkişi bulunmaktadır.
olaylar terranların ilk olarak zergler ve sonrasında protoslarla karşılaşması ile gelişir.
diğer iki ırktan habersiz olan terranlar birden bire kendilerini büyük bir savaşın içinde bulurlar.
devamını gör...
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
önce bağırır, siz belki duymazsınız. vahşi bir aslana dönüşüp saldırganlaşabilir ve sonra eve gidip hunharca ağlar.
ertesi sabah yüzünü yıkar, saçını toplar ve hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam eder.
ya ne sandınız!
ertesi sabah yüzünü yıkar, saçını toplar ve hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam eder.
ya ne sandınız!
devamını gör...
yazarların kendilerine yakın hissettiği filozof
yıldız tilbe
devamını gör...


