cahil insanlarla baş etme yolları
yok saymak. sinirden kendilerini de kaybederler hem hareket olur.
devamını gör...
fiyatının hakkını veren yiyecekler
(bkz: iskender)
devamını gör...
öneri
sözlükte ''kabul edilmesi için öne sürülen görüş, düşünce.'' anlamına gelen sözcüktür.
(bkz: teklif) kelimesi yerine de kullanılabilir.
(bkz: teklif) kelimesi yerine de kullanılabilir.
devamını gör...
yazarların en eften püften başarıları
21 yaşında yazlıkta tavla turnuvası kazanmıştım. emekli amcaların korkulu rüyası olarak ün salmıştım. epey dalga geçtiler adamcağızlarla.
ertesi sene yaş sınırı koyup beni almadılar.
ertesi sene yaş sınırı koyup beni almadılar.
devamını gör...
salmonella
bazı basın yayın organlarında virüs olarak belirtilse de virüs değil bakteridir. gıda ile beraber yutulursa minimum 6 saat, maksimum 4 gün içinde perişan eder. kaba tabir ile alttan üstten, yani ishal, karın krampları, ateş ile kendini gösterir.
devamını gör...
yurt dışına çıkmak isteyen gençlik
var olan düzenden memnun olmayan, kendi geleceği için çareler bulmaya çalışan gençlerimiz..çok haklılar.
devamını gör...
o… çocukları
senaryosu sırrı abe*'ye ait 2008 yapımı film.
fazla bilinmeyen ama benim çok sevdiğim bir filmdir, belki de o...' lara ve gerçekten o... çocukları olan insanlara ayrı bir ilgim olduğundan, bilmiyorum.
o... çocukları, yönetmenliğini murat saraçoğlu'nun yaptığı, başrollerinde altan erkekli, demet akbağ, özgü namal, ipek tuzcuoğlu, sarp apak ve sezin akbaşoğulları gibi oyuncuların oynadığı dramatik/psikolojik bir filmdir.
ilk gösterim tarihi: 16 mayıs 2008
yönetmeni: murat saraçoğlu
senaryo: sırrı süreyya önder
bu filmin bendeki apayrı bir izi de müziği, bu film olmasa benim gibi küçük bir azınlık tarafından bilinen bir şarkı kıraç sayesinde geniş kitlelere ulaştı, o da yaşamam artık.
ali seven imzalı bu şarkı senelerce bilinmedi, anca jargonu / anca yaşamak / olan küçük bir kısım tarafından dinlendi. acılı mı, evet. arabesk mi, evet. basit sayılabilecek bir düzlükte mi, evet.
ama bizdendi ve bu filme de çok yakıştı. kıraç sırf bunun için bile ayrı bir teşekkürü hak eder benim gözümde.
kıraç yorumu, filmdeki hali ;
ali seven yorumu, orijinal hali;
fazla bilinmeyen ama benim çok sevdiğim bir filmdir, belki de o...' lara ve gerçekten o... çocukları olan insanlara ayrı bir ilgim olduğundan, bilmiyorum.
o... çocukları, yönetmenliğini murat saraçoğlu'nun yaptığı, başrollerinde altan erkekli, demet akbağ, özgü namal, ipek tuzcuoğlu, sarp apak ve sezin akbaşoğulları gibi oyuncuların oynadığı dramatik/psikolojik bir filmdir.
ilk gösterim tarihi: 16 mayıs 2008
yönetmeni: murat saraçoğlu
senaryo: sırrı süreyya önder
bu filmin bendeki apayrı bir izi de müziği, bu film olmasa benim gibi küçük bir azınlık tarafından bilinen bir şarkı kıraç sayesinde geniş kitlelere ulaştı, o da yaşamam artık.
ali seven imzalı bu şarkı senelerce bilinmedi, anca jargonu / anca yaşamak / olan küçük bir kısım tarafından dinlendi. acılı mı, evet. arabesk mi, evet. basit sayılabilecek bir düzlükte mi, evet.
ama bizdendi ve bu filme de çok yakıştı. kıraç sırf bunun için bile ayrı bir teşekkürü hak eder benim gözümde.
kıraç yorumu, filmdeki hali ;
ali seven yorumu, orijinal hali;
devamını gör...
günaydın sözlük
gece 11'de hazırladığım bugünün öğle yemeğini evde unuttuğum, çoraplarımı farklı renkte giydiğim ve üstüne de bilgisayarın şarj aletini almadan işe geldiğim mükemmel bir sabahtan günaydın.
devamını gör...
türk hava yolları
yönetiminin içinden geçilmediği kalmamış gibi
son yıllarda pilot olarak seçilen ve eğitim verilen insanlarda eğitim ve genel kültür seviyesi yerlerdedir….
“bir kurum nasıl kalitesizleştirilir”adlı çalışmalarda örnek olarak gösterilebilir.
son yıllarda pilot olarak seçilen ve eğitim verilen insanlarda eğitim ve genel kültür seviyesi yerlerdedir….
“bir kurum nasıl kalitesizleştirilir”adlı çalışmalarda örnek olarak gösterilebilir.
devamını gör...
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
--- alıntı ---
türk mitolojisinde yeni yıl
yeni yıl kutlama geleneğinin kültürümüzdeki yerini daha iyi kavrayabilmek için islamiyet öncesi türk geleneklerine bakarak, zamansal olarak yeni bir takvim yılına geçmenin herhangi bir tür holywood etkisi değil de tüm kültürlerde farklı şekillerde de olsa doğal olarak var olan bir kutlama, gelenek olduğunu anlatmaya çalışacağız. öncelikle türklerde yeni yılın ilk günü kabul edilen nardugan’a bakalım.
nardugan
nardugan kelimesi etimolojik olarak moğol dilinde nar( güneş ) ve türkçe deki tugan ( doğan ) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş bir kelimedir.
nardugan aynı şekilde antik yunan’da dionysos şenlikleri olarak, roma’da ise satürnalya olarak kutlanırdı. aynı mısır mitolojisinde olduğu gibi türk mitolojisinde de gece ile gündüz savaş halindeydi.
türk mitolojisinde gündüzün geceyi bu savaşta yendiği, en uzun gece olan 21 aralıktan sonra güneşin daha çok görünmeye başladığı, gündüzlerin uzadığı ilk gün olan 22 aralık, yeni yılın ilk günü nardugan’dır.
nardugan’da, türk mitolojisinde ölümsüzlük sembolü olarak kabul edilen akçam ağaçları süslenir, bu ağaçların etrafında geleneksel oyunlar oynanır, şarkılar söylenir ve eğlence düzenlenirdi.
çam bayramı
çam ağacının türklerde ölümsüzlük sembolü olması ve inanışa göre tüm insan ırkının türediği ağaç olması sebebiyle kutsal kabul ediliyordu.
murad adji’nin türklerin ve büyük bozkırın kadim tarihi adlı kaynağında konuyla ilgili ”altay’da çam ağacının her zaman esrar dolu bir güzelliğe sahip olduğu kabul edilmiştir” der.
türk mitolojisinde güneş ve ay, tanrı ülgen’in emrindeydi. ay yılı esasına göre 25 aralık’ta gündüz geceyi yeniyordu ve insanlar bu tarihte geri verilen güneş için ülgen’e teşekkür ediyorlardı.
yeni yılda dualarının kabul edilmesi için ülgen’in çok sevdiği bir çam ağacının dallarına renkli kurdeleler, çaputlar bağlayarak süslüyor ve yanına hediyeler bırakıyorlardı. insanlar aydınlığın karanlığı yenmesini kutluyordu.
doç. dr. haluk berkmen, araştırmalarına göre noel ağacı süsleme geleneğinin kökenini islamiyet öncesi asya türklerine ait hayat ağacı inancına dayandırmıştır. akçam ağacının kış mevsiminde dahi yapraklarını dökmemesi ve sürekli yeşil kalması sebebiyle türkler’de ”hayat ağacı” diye adlandırılmıştı.
--- alıntı ---
kaynak
türk mitolojisinde yeni yıl
yeni yıl kutlama geleneğinin kültürümüzdeki yerini daha iyi kavrayabilmek için islamiyet öncesi türk geleneklerine bakarak, zamansal olarak yeni bir takvim yılına geçmenin herhangi bir tür holywood etkisi değil de tüm kültürlerde farklı şekillerde de olsa doğal olarak var olan bir kutlama, gelenek olduğunu anlatmaya çalışacağız. öncelikle türklerde yeni yılın ilk günü kabul edilen nardugan’a bakalım.
nardugan
nardugan kelimesi etimolojik olarak moğol dilinde nar( güneş ) ve türkçe deki tugan ( doğan ) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş bir kelimedir.
nardugan aynı şekilde antik yunan’da dionysos şenlikleri olarak, roma’da ise satürnalya olarak kutlanırdı. aynı mısır mitolojisinde olduğu gibi türk mitolojisinde de gece ile gündüz savaş halindeydi.
türk mitolojisinde gündüzün geceyi bu savaşta yendiği, en uzun gece olan 21 aralıktan sonra güneşin daha çok görünmeye başladığı, gündüzlerin uzadığı ilk gün olan 22 aralık, yeni yılın ilk günü nardugan’dır.
nardugan’da, türk mitolojisinde ölümsüzlük sembolü olarak kabul edilen akçam ağaçları süslenir, bu ağaçların etrafında geleneksel oyunlar oynanır, şarkılar söylenir ve eğlence düzenlenirdi.
çam bayramı
çam ağacının türklerde ölümsüzlük sembolü olması ve inanışa göre tüm insan ırkının türediği ağaç olması sebebiyle kutsal kabul ediliyordu.
murad adji’nin türklerin ve büyük bozkırın kadim tarihi adlı kaynağında konuyla ilgili ”altay’da çam ağacının her zaman esrar dolu bir güzelliğe sahip olduğu kabul edilmiştir” der.
türk mitolojisinde güneş ve ay, tanrı ülgen’in emrindeydi. ay yılı esasına göre 25 aralık’ta gündüz geceyi yeniyordu ve insanlar bu tarihte geri verilen güneş için ülgen’e teşekkür ediyorlardı.
yeni yılda dualarının kabul edilmesi için ülgen’in çok sevdiği bir çam ağacının dallarına renkli kurdeleler, çaputlar bağlayarak süslüyor ve yanına hediyeler bırakıyorlardı. insanlar aydınlığın karanlığı yenmesini kutluyordu.
doç. dr. haluk berkmen, araştırmalarına göre noel ağacı süsleme geleneğinin kökenini islamiyet öncesi asya türklerine ait hayat ağacı inancına dayandırmıştır. akçam ağacının kış mevsiminde dahi yapraklarını dökmemesi ve sürekli yeşil kalması sebebiyle türkler’de ”hayat ağacı” diye adlandırılmıştı.
--- alıntı ---
kaynak
devamını gör...
onsra
birine aşık olup ondan vazgeçtikten sonra meydana gelen, bir daha asla aşık olamayacak kadar çok sevdiğini anlayan kişilerin yaşadığı hayal kırıklığına denir. bodo diline ait bir söylem olduğu söylenir.
bodo dili: güney amerika'da konuşulan dillerden biri.
bodo dili: güney amerika'da konuşulan dillerden biri.
devamını gör...
taklacı güvercin
uğruna büyük masrafa girilebilen güvercin cinsi. böyle bir tanıdığımın sadece bu güvercinleri beslemek için teraslı çatı katı alıp düzenlemişlği var. ara ara şehirdışına gider sadece kuş satılan açık artrmalara katılır. gerçekten huzur bulduğunu söyler.
devamını gör...
yazarların kendini ararken bakacakları ilk yer
devamını gör...
gitme yoksa
nil karaibrahimgil'in tatlı bir şarkısıdır.
gitme yoksa katlederim bizim yan komşuları
sonra polise derim öldürmüş masumları.
gitme yoksa katlederim bizim yan komşuları
sonra polise derim öldürmüş masumları.
devamını gör...
varoşluk ve fakirlik arasındaki fark
fakirlik para eksikliği iken varoşlık görgü eksikliğidir. fakirlikten emekle kurtulabilirsin fakat varoşluk hastalık gibidir, kurtulması zordur.
devamını gör...
friedrich nietzsche
“sahiden, ne çok gülmüşümdür, keskin pençeleri olmadığı için kendilerini iyi zanneden zayıflara!” bu sözün sahibidir kendisi. zayıf olmak iyi veya erdemli biri olmak değildir. asıl erdemli olan, elinde her türlü kötülüğü yapacak güce sahip olduğu halde bu gücü kötüye kullanmayandır. zayıf birininse günah işleme seçeneği yoktur.
kendisinin şu sözünü de çok beğenirim: "ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla."
ayrıca bu entryde söz edildiği gibi felsefeye nietzsche ile giriş yapınca çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım çünkü okuduğum kitabın yarısından fazlasını anlamadım. anladığım şeyleri de kıçımdan anlamış olma ihtimalim de var tabi. bu sebepten ortamlarda çok fazla muhabbetini açmam, ne olur ne olmaz. bir de anladığım kısımları anlamak için canım çıktı. bir elimde sözlük bir elimde kitapla, satırları defalarca okuyarak üstüne yetmezmiş gibi internette o kitapla ilgili ne kadar kaynak varsa (makale, video, belgesel) tüketip özet çıkarmaya çalışıyordum. bunları yapmak da çok fazla yorunca uzun bir zaman felsefeyle ilişiğimi kesmek zorunda kalmıştım.
kendisinin şu sözünü de çok beğenirim: "ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla."
ayrıca bu entryde söz edildiği gibi felsefeye nietzsche ile giriş yapınca çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım çünkü okuduğum kitabın yarısından fazlasını anlamadım. anladığım şeyleri de kıçımdan anlamış olma ihtimalim de var tabi. bu sebepten ortamlarda çok fazla muhabbetini açmam, ne olur ne olmaz. bir de anladığım kısımları anlamak için canım çıktı. bir elimde sözlük bir elimde kitapla, satırları defalarca okuyarak üstüne yetmezmiş gibi internette o kitapla ilgili ne kadar kaynak varsa (makale, video, belgesel) tüketip özet çıkarmaya çalışıyordum. bunları yapmak da çok fazla yorunca uzun bir zaman felsefeyle ilişiğimi kesmek zorunda kalmıştım.
devamını gör...
ilikli kemik suyu çorbası
yüksek besin ve vitamin değeri taşıyan bir çorba olmasına rağmen yapımıda bir o kadar zordur. öncelikle kemiklerin içinde ki iliklerin çıkması için 1,5-2 saat fırınlanması gerekir. ardından 15-16 saat kısık ateşte pişirilmelidir. kısacası sabır ve emek işidir. yapmayı becerebilene afiyet olsun.
devamını gör...
yedi numara dizisi replikleri
müsrüflüğün lüzumu yok.
devamını gör...
sözlük radyosu güzin abla köşesi
şimdiden başarılar dilediğim yayın.
tam "bunu gören trollerin aklına da haydar dümen köşesi gelecek şimdi" yazıyordum ki, "trolleri bilmem ama benim aklıma geldi. demek ki ben de bir troll'üm" düşüncesi geldi bu kez aklıma.
ben bunu biraz düşüneyim gidip.
tam "bunu gören trollerin aklına da haydar dümen köşesi gelecek şimdi" yazıyordum ki, "trolleri bilmem ama benim aklıma geldi. demek ki ben de bir troll'üm" düşüncesi geldi bu kez aklıma.
ben bunu biraz düşüneyim gidip.
devamını gör...
