binlerce yıl öncesinde mağaralarda yaşayan atalarımız için ateş, güvenlikli ve huzurlu bir yerde olmak demektir. şimdi, mesela şöminenin başında veya kampta arazide kalırken ateşe uzun uzun bakarız ve aynı huzuru yaşarız. bu da o geçmişten gelen huzurun genetik kodu. geçmişteki atalarla bir şekilde bağ kurdurur.

mangal, soba, şömine, kamp ateşi vs. oradaki ateşe yakın bulunan her kimse, o ateşe dikkat kesilir, ateşin sihrine kapılır. kendimi de örnek verirsem, o anda gözlerimi ateşten alamam. o ortamda olup da ateşe bakmamak olanaksızdır. ateş büyülü bir kaynak olduğundan içinde bakan insan dalar gider, içinde kaybolur.

elektriğin olmadığı zamanları düşünürsek televizyonun ve radyonun da icat edilmediği zamanlar, hava da yıldızları seyredemeyecek derece soğuk ve kapalı ise, evi aydınlatan gaz lambası veya mum varsa evde yaşayanlar ateşe yoğunlaşırlar.

bu büyü yalnızca ormanlar için sakınca ve tehlike oluşturur. ateş kontrolden çıktı mı yangına dönüşür, afet ve felaket olur. cehennem ateşi benzetmesi yapılması da bu sebepledir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu kadını videosu üzerinden gündeme getirene dm’den gerekli küfürü edicem zaten de insan da azıcık şeref olur. kadın hakları diye ortada dolanıp istismar edilen kadını bu şekilde gündeme getirmek... allah bütün bu ikiyüzlü ketenperecilerin belasını versin

not: mabadından korkanları adam yerine koyduğumuzdan değil, ağızlarından çıkanları o korktukları ardlarına tıkayarak riyakarlıklarını ifşa etmekten zevk aldığımız için.. hadi git şimdi istanbul sözleşmesi savun..
devamını gör...

böyle bir durum olduğunu zannetmiyorum. dinsiz oranında kaydadeğer bir artıştan ziyade görünürlüğünde ciddi bir artış olduğunu düşünüyorum. sosyal medyanın varlığı ve sosyal medyada dinsizlerin toplum ortalamasından daha çok var olması bir illüzyon yaratıyor.

toplumlar bir problemle karşılaştıklarında en kökten ve esaslı çözüm yerine en basit çözüme sarılırlar. islam'ın artık gündelik ihtiyaçlara ve hayatın gerçeklerine cevap veremeyen bir din olduğu bir gerçektir ancak bunun sonucu olarak toplumun büyük bölümü islam'dan tamamen çıkmak yerine islam'ın daha modernist bir yorumuna sarılacaktır.

nitekim serbest piyasanın şaşmaz kuralı olarak talep ortaya çıktı mı arz da meydana gelir. caner taslaman gibi islam'ı güzelce sosyalıp süsleyip sunan arkadaşlar görünen o ki gayet başarılılar.

not: ateist
devamını gör...

-yor ekiyle biten her kelimeye -e eki getirilmesi.
(bkz: yapıyore)
(bkz: ediyore)
devamını gör...

fahişelik mi ahlaksızlıktır yoksa bunu o kadına mecbur bıraktırmak mı ahlaksızlıktır bence bunu tartışmalı.
devamını gör...

balıkları öpen yazardır. “ mesleğini soranlara ‘balıkçıyım’ diyip, yakaladığı balık küçük olunca onu öper ve tekrar denize atarmış. yanındaki rum balıkçı, “balık öpülür mü be sait!” deyince şu cevabı vermiş: “olsun, bu denizde benim öptüğüm bir balık dolaşıyor artık”.*
nasıl bir naif düşüncedir dedirtir.
devamını gör...

sevmediğin biriyle onu kırmamak için konuşmak zorunda kalmak.
devamını gör...

hakedilen bir birincilikti gerisi teferruat. ben sahne performansına yaptıkları müziğe bakarım varsa böyle bir durum zararı kendilerine.ben bu grubu måneskin'i sevdim yaptıkları müziğin ruhunu taşıyorlar. geçen sene kötü çocuk görünümlü izlanda grubu hatari vardı ev sahibi ülke israil de olmalarına rağmen cesurca filistin bayrağı'nı salladılar. dışardan baksan ne alaka dersin.
birkaç aykırı hareket yaptılar diye hemen karalamak saçma geldi.sonuçlar temiz çıkarsa ne olucak eurovision'a leke sürülmediği mi ispatlanacak.
bunları soruşturacaklarına gitsinler dünya starlarını soruştursunlar hepsi göz önünde. eurovision burası hepimiz uslu çocuğuz iki yüzlülüğüne gerek yok.
devamını gör...

cinsel içerikli tanımları nedeniyle kafa sözlük yüksek erkek mahkemesi tarafından recm edilmesine karar verilen fake...aman cake yazar. yarın zabanan 5:00 da infaz.
devamını gör...

birinci belli ikinci kim? şaka şaka. gerek yok böyle tartışmalara. burada herkes çok seksi.
devamını gör...

şu haberdeki gençtir.

bursa'da yaşayan, esnafların kabusu olmuş olan gençtir.

neyse ki 52. sabıka sonunda nihayet tutuklanmış. devletimize de zahmet olmuştur.

--! spoiler !--

bursa'nın, iznik ilçesinde, 3 iş yerinden hırsızlık yapan ve 52 suç kaydı bulunan 17 yaşındaki s.a., güvenlik kameralarından tespit edilen dövmesinden kimliği saptanarak, yakalandı. gözaltına alınan s.a. sevk edildiği adliyede tutuklandı.

iznik ilçesinde, 3 iş yerinde yaşanan hırsızlık olaylarının ardından polis ekipleri harekete geçti.

80 litre mazot, 2 akü, 2 cep telefonu ve otomat yıkama ünitesini kırarak, içindeki paraları çalan şüphelinin yakalanması için çalışma başlatan polis, iş yerlerinin güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. görüntülerden dövmesi saptanan şüphelinin s.a. olduğu ortaya çıktı.

polis ekipleri, s.a.'yı evinde yakalayarak, gözaltına aldı. 'gasp' ve 'hırsızlık' gibi suçlardan 52 suç kaydı olan s.a., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. s.a., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

--! spoiler !--
devamını gör...

kafa iznine çıkacağını, a aaa nidasıyla okuduğum, fakat dinlenmek hakkıdır deyip, kendimi susturduğum sevgili botumuz. pardon modumuz.*
dinlensin, yenilensin ve bizleri özleyip, muhakkak ama muhakkak geri dönsün. yoksa.. yoksa kapısına dayanma potansiyelimiz olduğunu bilsin.
hadi canım, hemen uyu, dinlen. rüyanda bizi gör.*
devamını gör...

işte bunlar hep reklam.
o ceneye yumruk bile yedim cene cikmadi.
milletin cenesi lego'dan mi yapiliyor anlamadim.
yalan soyleyeni opmuyorlar ya hep o yuzden cikiyor bu haberler.
devamını gör...

ortaokul yıllarımda zeka oyunları dersini seçmeli olarak almıştım.sudoku,kendoku çözmekten ileri gitmemiştik. bu bile bizim için başarıydı,öğretmenimiz elinden geldiğince uğraşıyordu.
eğer bütün öğrencilere -en azıdan 2 kişiye bir tane- satranç takımı tahsis edilecekse iyi bir haber.
eğer eğitim sistemi çocuklara bu derste bile test çözdürmek zorunda kalınmayacak şekilde değişirse daha güzel haber.
çünkü bu tip seçmeli dersler hem öğretmen hem de öğrenci tarafından ana derslerden kaçış,bir mola olarak görülüyor.bu yüzden öğrencilere haklı olarak yüklenilmiyor.
öğrenci bütün hafta boyunca fen,matematik,türkçe,sosyal gibi derslerle boğuşuyor.lise sınavında çıkması muhtemel sorular çözerek öğrendiğini pekiştirmeye çalışıyor ki,sınavda başarılı olabilsin.
hal böyle olunca da durum bu oluyor.türkiyede adam akıllı işlenen seçmeli dersler,dini derslerdir.
tanım:türkiyede işlenmeyecek,amacına ulaşmayacak,o daldan bir budak bu daldan bir budak mantığıyla yapılmaya çalışılan derslere bir yenisinin eklenmesi durumu.
devamını gör...

türkeş türk çocuğu, ecevit halk çocuğu, erbakan müslüman çocuğu da biz ............ çocuğu muyuz?
(bkz: süleyman demirel)
devamını gör...

vişne-limon demeye gelmiştim biri benden önce yazmış.
devamını gör...

50 yıldan fazla kafes hayatı yaşadığı için, tahta sağlıklı bir biçimde oturamayan osmanlı padişahı.

zaten fazla hüküm süremeyip erken yaşta vefat etmiştir.
devamını gör...

"bir gemi karaya oturduğunda, deniz son sözünü söylemiştir.”
irlanda atasözü
devamını gör...

ben kesinlikle ve kesinlikle normal basılı kitabı seçerim bu versusta.

bir kere e-kitapta istediğim kitabımı istediğim gibi kullanamıyorum. istediğim yerlerin altını çizemiyorum. henüz yeni bir sistem olduğu için arşivi oldukça kısıtlı ve makinesi çok pahalı. makinesinin kendisini bir türlü amorti ettiğini düşünelim ama bu sefer de makinenin şarjının bitecek olması, belli bir süre sonra gözleri ağrıtacak olması durumları var.

bence e kitabın sadece iki avantajı var: kitabın basımı için ağaç kesilmiyor olması ve basılı kitaptan daha az yer kaplıyor olması. başka bir avantajı olduğunu düşünmüyorum.

basılı kitap ise öyle mi? milyonlarca kitap var, arşivi oldukça geniş yani. istediğim zaman istediğim cümlelerin altını çizebiliyorum, kitaba dokunabiliyorum. kitabı hissedebiliyorum ve bu beni okumaya teşvik ettiriyor. kitaplarımı kütüphanemde gördükçe bana bir okuma isteği geliyor, o basılı olan ve dolabımda durmakta olan kitaplar beni okumaya çağırıyor.

en önemlisi ise basılı kitapların şarjı bitmiyor ve e-kitap makinesi gibi gözleri ağrıtmıyor uzun bir süre.

yani demek o ki ben kesinlikle ve kesinlikle basılı kitabı, e-kitaba tercih ederim. belki e-kitaba göre biraz daha fazla para veririm kitaba ama olsun, buna değer...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim