kızıl saç pişmanlığı
öyle illet bir renktir ki, ne zaman duş alsanız banyonuz savaş alanına döner. havlularınızın rengi artık kırmızıdır. saçınızı başka bir renge boyatsanız bile o kızıl yansımalar uzunca bir süre yakanızı bırakmayacaktır.
tek artısı ise bazı kadınlara enfes yakışmasıdır.
tek artısı ise bazı kadınlara enfes yakışmasıdır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
dışarı çıkınca hemen eve gelmek istiyorum.
devamını gör...
kim seok-jin
4 aralık 1992 doğumlu güney koreli idol. bangtan sonyeondan adlı müzik grubunun her ne kadar göstermese de en büyük üyesi. kusursuz görüntüsünden dolayı ''worldwide handsome'' lakabının sahibi.
bu dünyadaki en düşünceli ve saygılı insanlardan biri. ölen evcil hayvanı için şarkı bile yazmıştır. çok saf, ipeksi ve pürüzsüz bir sese sahip. evcil hayvanına yazdığı şarkı:
gitar ve piyano çalmakla birlikte yemek yapmaya da ilgisi ve yeteneği vardır. çince'yi ana dili gibi bilmektedir. hatta oyunculuk eğitimi de aldığı için her ne kadar henüz bir yapımda görememiş olsak da oyuncudur da. ayrıca önceki tanımlarımda da bahsettiğim gibi billboard'da ödül alan, grammy adaylığı olan, unicef'te konuşma yapan ve kültürel liyakat nişan'ına sahip olan güney kore'nin en başarılı ve ünlü grubunda yer alıyor. her parmağında ayrı marifet dedikleri bu olsa gerek.
karakteri hakkında konuşacak olursam, grubundaki bir diğer üye jung hoseok gibi renkli bir üye, hatta kendisini ciddi görmek de gerçekten güç. hep şaka yaparken ya da grubun küçükleriyle çocuklaşırken görürüz kendisini. fakat her ne kadar üyelerle arasındaki yaş farkından dolayı kimseyi rahatsız hissettirmemek için ve içinden geldiği için böyle davransa da fazlasıyla duygusal bir karakter. saygısızlığa tahammülü yok. çok da açık sözlü.
en sevdiğim performanslarından sadece birkaçına göz atmak için:
autumn outside the post office
moon.
bu dünyadaki en düşünceli ve saygılı insanlardan biri. ölen evcil hayvanı için şarkı bile yazmıştır. çok saf, ipeksi ve pürüzsüz bir sese sahip. evcil hayvanına yazdığı şarkı:
gitar ve piyano çalmakla birlikte yemek yapmaya da ilgisi ve yeteneği vardır. çince'yi ana dili gibi bilmektedir. hatta oyunculuk eğitimi de aldığı için her ne kadar henüz bir yapımda görememiş olsak da oyuncudur da. ayrıca önceki tanımlarımda da bahsettiğim gibi billboard'da ödül alan, grammy adaylığı olan, unicef'te konuşma yapan ve kültürel liyakat nişan'ına sahip olan güney kore'nin en başarılı ve ünlü grubunda yer alıyor. her parmağında ayrı marifet dedikleri bu olsa gerek.
karakteri hakkında konuşacak olursam, grubundaki bir diğer üye jung hoseok gibi renkli bir üye, hatta kendisini ciddi görmek de gerçekten güç. hep şaka yaparken ya da grubun küçükleriyle çocuklaşırken görürüz kendisini. fakat her ne kadar üyelerle arasındaki yaş farkından dolayı kimseyi rahatsız hissettirmemek için ve içinden geldiği için böyle davransa da fazlasıyla duygusal bir karakter. saygısızlığa tahammülü yok. çok da açık sözlü.
en sevdiğim performanslarından sadece birkaçına göz atmak için:
autumn outside the post office
moon.
devamını gör...
ayrıntılara aşık adam
alberto manguel kitabıdır.
alberto manguel dünyanın en önemli okurlarından biridir. nitelikli okur kavramının tam karşılığı olan alberto manguel aynı zamanda da çok iyi ve belli ki çok şanslı bir okuyucudur.
dünyanın en büyük ve etki alanı en geniş yazarlarından biri olan jorge louis borges gözlerini kaybedip karanlığa gömüldüğünde ona kitap okuma görevini üstlenerek hayatının en büyük şansını yaşamıştır.
herkesin çok önemli olduğunu düşündüğü bir olayı izlerken herkesten farklı olarak sizin için çok önemli olduğunu düşündüğünüz bir ayrıntıya takılır mısınız hiç? mesela maradona ingiltere’ye o unutulmaz golü atıp bütün olayı tanrıya ihale ettiğinde sizin gözünüz yan hakemin ne yaptığını takılmış olabilir mi o görüntüde? ya da dali’nin persistence of memory’sine bakarken gözünün en yakındaki saatin kaç olduğunu takılıyor ya da önem verdiğiniz tek şey o saat oluyor mu? hababam sınıfında dilaver pikap çalarken o sahnede ne olup bittiğinden ziyade başka hangi plaklar olduğuna kafa yoruyor musunuz? kimsenin görmediği herhangi bir ayrıntı sizin için çok şey anlam ifade ediyor mu?
o zaman bu kitap tam size göre.
alberto manguel dünyanın en önemli okurlarından biridir. nitelikli okur kavramının tam karşılığı olan alberto manguel aynı zamanda da çok iyi ve belli ki çok şanslı bir okuyucudur.
dünyanın en büyük ve etki alanı en geniş yazarlarından biri olan jorge louis borges gözlerini kaybedip karanlığa gömüldüğünde ona kitap okuma görevini üstlenerek hayatının en büyük şansını yaşamıştır.
herkesin çok önemli olduğunu düşündüğü bir olayı izlerken herkesten farklı olarak sizin için çok önemli olduğunu düşündüğünüz bir ayrıntıya takılır mısınız hiç? mesela maradona ingiltere’ye o unutulmaz golü atıp bütün olayı tanrıya ihale ettiğinde sizin gözünüz yan hakemin ne yaptığını takılmış olabilir mi o görüntüde? ya da dali’nin persistence of memory’sine bakarken gözünün en yakındaki saatin kaç olduğunu takılıyor ya da önem verdiğiniz tek şey o saat oluyor mu? hababam sınıfında dilaver pikap çalarken o sahnede ne olup bittiğinden ziyade başka hangi plaklar olduğuna kafa yoruyor musunuz? kimsenin görmediği herhangi bir ayrıntı sizin için çok şey anlam ifade ediyor mu?
o zaman bu kitap tam size göre.
devamını gör...
erkeğimin malı olmaktan mutluyum
mutluysan sıkıntı yok. herkes hayatta kalmanın bir yolunu buluyor. sen de bulmuşsun. ne güzel. ama ne yazık ki umrumda deĝil. yüzünün parıltısı söner bir gün , bacakların osteoporoz olur, ne yap et, nafaka biriktirmeye ,ve sazan yolmaya devam et.
devamını gör...
kafa sözlük
uzun süredir içinde bulunduğum oluşum. genel olarak, başladığı yeri, gelişimini ve geldiği noktayı başarılı buluyorum. herkesin bakış açısı farklı olabileceği için, bu konuyu detaylandırmayacağım. kendime göre memnunum ve seviyorum sözlüğü.
konuyu da yönetim ve yazarlar dahil hiçbir yazar özeline indirgemiyorum. benim gördüğüm sadece sözlük.
elbette, böyle olmasa dediğim şeyler de yok değil. ama ne diyebilirim ki, her şey mükemmel olmak zorunda değil. sonuçta pizza değil bu sözlük.
konuyu da yönetim ve yazarlar dahil hiçbir yazar özeline indirgemiyorum. benim gördüğüm sadece sözlük.
elbette, böyle olmasa dediğim şeyler de yok değil. ama ne diyebilirim ki, her şey mükemmel olmak zorunda değil. sonuçta pizza değil bu sözlük.
devamını gör...
insanı değiştiren şeyler
anne babayı kaybetmek, kendi başına yaşamaya başlamak...
devamını gör...
taylor swift
folklore ve evermore albümleri ile hikaye anlatıcılığını şahlandırmış sanatçı.
devamını gör...
no context
no context kafa sözlük twitter adresi açma planını aklıma sokan başlıktır.
sonunda fenomen olacağım gazamız mübarek olsun.
sonunda fenomen olacağım gazamız mübarek olsun.
devamını gör...
sosyal medya detoksu
sosyal medyadan belirlediğimiz bir süre boyunca uzak kalarak onun yerine geçirdiğimiz zamanı daha verimli şekilde değerlendirmeye çalışma yolu.
ilgilendiğimiz iş veya hobi eğer sosyal medya gerektirmiyorsa yapması daha olanaklı.
ben de birkaç ay kullanıp tamamen siliyorum ve aylarca açmıyorum yeni bir hesap. fakat açtığımda yeniden takip ettiklerimi eklemek zahmetli oluyor.
olumlu yönleri; eğer zamanı verimli kullanabilirsek pişman olmuyoruz. bir de şikayet ettiğimiz durumlardan kendimizi korumuş oluyoruz.
olumsuz olarak ise belki sosyal medyada yoksak hiç olmamış gibi bir durumla karşılaşıyoruz.
ilgilendiğimiz iş veya hobi eğer sosyal medya gerektirmiyorsa yapması daha olanaklı.
ben de birkaç ay kullanıp tamamen siliyorum ve aylarca açmıyorum yeni bir hesap. fakat açtığımda yeniden takip ettiklerimi eklemek zahmetli oluyor.
olumlu yönleri; eğer zamanı verimli kullanabilirsek pişman olmuyoruz. bir de şikayet ettiğimiz durumlardan kendimizi korumuş oluyoruz.
olumsuz olarak ise belki sosyal medyada yoksak hiç olmamış gibi bir durumla karşılaşıyoruz.
devamını gör...
en son alınan iltifat
makyajsız daha güzelsin.
sanırım bir kadının alabileceği en güzel iltifatlardan biri bu olabilir.
sanırım bir kadının alabileceği en güzel iltifatlardan biri bu olabilir.
devamını gör...
çocuksun sen
ahmet telli'nin bireysel ve toplumsal katmanların iç içe geçtiği, çocuksun sen 1 ve çocuksun sen 2 isimli iki bölümden oluşan şiiri ve aynı ismi taşıyan kitabı.
duru sözcükler ve ahenkle beraber şiirin iki bölümü birbirinin tamamlayıcısı adeta, devamı değil. yapboz parçaları gibi bir dizeden tutup diğeriyle eşleştirmenin ortaya çıkardığı sonuç, ahmet telli şiirinin ne denli özenle örüldüğünün bir kanıtı olmaya tek başına dahi yeter gibi görünüyor.
bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
çocuksun sen/ı'den
zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
dursam ölürüm paramparça olur dünya
çocuksun sen/ıı 'den
duru sözcükler ve ahenkle beraber şiirin iki bölümü birbirinin tamamlayıcısı adeta, devamı değil. yapboz parçaları gibi bir dizeden tutup diğeriyle eşleştirmenin ortaya çıkardığı sonuç, ahmet telli şiirinin ne denli özenle örüldüğünün bir kanıtı olmaya tek başına dahi yeter gibi görünüyor.
bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
çocuksun sen/ı'den
zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
dursam ölürüm paramparça olur dünya
çocuksun sen/ıı 'den
devamını gör...
yaşlanmanın bilincinde olmak
genelde emekli olduktan veya saçınıza ak düştükten sonra kavradığımız durum. nedeni bilinmezdir beni 17 yaşımda yakaladı. aklıma an an gelmekte ve bunun anne babamı düşünmemde eklenince içimi yakan durum. zaman durmuyor ve biz yaşlanıyoruz. ölüm çok yakında. hatta okuduğumuz okullar bu hızlı yaşantımız hepsi bize hızlıca koşan ölümden kaçmak için.
devamını gör...
hasret gültekin
böyle olur mu eklemedir koca kavak gerizler başından sen benim başıma acıyı bal eyledik görüş günü cirit atılmaz sevdaya otuz üç kurşun ömrüm nerede rüzgarın kanatlarında kucaklarım seni paramparca şu kanlı zalim üçlü mey
bugün anneler günü.
ötme bülbül ötme derman sendedir. güle yel değdi şelpeee
sesi mirası yüreğimizde. hep yirmi iki yaşında bir ülke.
bugün anneler günü.
ötme bülbül ötme derman sendedir. güle yel değdi şelpeee
sesi mirası yüreğimizde. hep yirmi iki yaşında bir ülke.
devamını gör...
tavukların uçamıyor numarası yapması
farkına vardığımdır.
tavuğun uçamadığı doğrudur, ancak istemediğinden uçmuyordur. korku anında hemen 5-10 yükselebiliyorlar.
arada böyle antreman yapsalar 3-5 nesile uçurum kenarında yuva yapmaya başlarlar, ama üşengeçler işte, anca seks yap yumurta çıkar.
tavuğun uçamadığı doğrudur, ancak istemediğinden uçmuyordur. korku anında hemen 5-10 yükselebiliyorlar.
arada böyle antreman yapsalar 3-5 nesile uçurum kenarında yuva yapmaya başlarlar, ama üşengeçler işte, anca seks yap yumurta çıkar.
devamını gör...
eşdeğerlik ilkesi
kapalı bir laboratuvar içerisinde bulunan bir gözlemcinin, laboratuvarın ivmeli hareketi nedeniyle ortaya çıkacak etkilerle, düzgün bir kütle çekim alanı nedeniyle ortaya çıkacak etkileri birbirinden ayıramayacağını söyleyen ilke.
bu ilke, izafiyet teorisinin temelini oluşturur. gözlemci dünya üzerinde dururken, üzerine etki eden bir kütle çekim kuvveti vardır. gözlemci bunun etkilerini hisseder. aynı gözlemciyi yer çekiminin olmadığı bir ortama kapalı bir kutu içerisinde koyar ve kutuya bir ivme kazandırırsak, ortamda çekim kuvveti olmadığı halde, kutu içindeki gözlemci bu ivmelenmeden kaynaklanan yalancı kuvveti kütle çekim kuvveti zannedecektir. zira cismin kütle çekimsel kütlesi ile eylemsiz kütlesi birbirine eşittir (ya da uygun sabit seçilip kütleler oranlanarak birbirlerine eşitlenir.)
***
eşdeğerlik ilkesinin çeşitlerine kısaca değineyim.
1- zayıf eşdeğerlik ilkesi
galileo galilei'nin bir deney yaptığı iddia edilir. buna göre galileo, pisa kulesi'nden aşağıya biri diğerinden daha ağır olan 2 cisim bırakır ve ikisinin de yere aynı anda çarptığını gözlemler. her ne kadar deneyin varlığı kesin olmasa da, galileci eşdeğerlik ilkesi olarak da bilinen bu ilkeye göre, bir kütle çekim alanında bulunan noktasal bir cismin izleyeceği yol, sadece onun başlangıçtaki hızıyla konumuna bağlıdır. bu cismin yapısının, bu yol üzerinde bir belirleyiciliği yoktur. yerel olarak bakıldığında kütle ve ağırlık oranları tüm cisimler için aynıdır.
2- einstein eşdeğerlik ilkesi
bu ilke, ilkinin bir çeşit teyididir. genel olarak başta tanım olarak bahsettiğim ilke aslında bu ilkedir.
3 - güçlü eşdeğerlik ilkesi
bu ilke, yerel eylemsiz referans sistemleri söz konusu olduğunda, hem zayıf eşdeğerlik ilkesinin hem de einstein eşdeğerlik ilkesinin doğru olmasını gerektirir. ancak einstein eşdeğerlik ilkesine göre biraz daha katıdır çünkü kütle çekim sabitinin evrenin her yerinde aynı olması gerektiği şartını getirir.
bu ilke, izafiyet teorisinin temelini oluşturur. gözlemci dünya üzerinde dururken, üzerine etki eden bir kütle çekim kuvveti vardır. gözlemci bunun etkilerini hisseder. aynı gözlemciyi yer çekiminin olmadığı bir ortama kapalı bir kutu içerisinde koyar ve kutuya bir ivme kazandırırsak, ortamda çekim kuvveti olmadığı halde, kutu içindeki gözlemci bu ivmelenmeden kaynaklanan yalancı kuvveti kütle çekim kuvveti zannedecektir. zira cismin kütle çekimsel kütlesi ile eylemsiz kütlesi birbirine eşittir (ya da uygun sabit seçilip kütleler oranlanarak birbirlerine eşitlenir.)
***
eşdeğerlik ilkesinin çeşitlerine kısaca değineyim.
1- zayıf eşdeğerlik ilkesi
galileo galilei'nin bir deney yaptığı iddia edilir. buna göre galileo, pisa kulesi'nden aşağıya biri diğerinden daha ağır olan 2 cisim bırakır ve ikisinin de yere aynı anda çarptığını gözlemler. her ne kadar deneyin varlığı kesin olmasa da, galileci eşdeğerlik ilkesi olarak da bilinen bu ilkeye göre, bir kütle çekim alanında bulunan noktasal bir cismin izleyeceği yol, sadece onun başlangıçtaki hızıyla konumuna bağlıdır. bu cismin yapısının, bu yol üzerinde bir belirleyiciliği yoktur. yerel olarak bakıldığında kütle ve ağırlık oranları tüm cisimler için aynıdır.
2- einstein eşdeğerlik ilkesi
bu ilke, ilkinin bir çeşit teyididir. genel olarak başta tanım olarak bahsettiğim ilke aslında bu ilkedir.
3 - güçlü eşdeğerlik ilkesi
bu ilke, yerel eylemsiz referans sistemleri söz konusu olduğunda, hem zayıf eşdeğerlik ilkesinin hem de einstein eşdeğerlik ilkesinin doğru olmasını gerektirir. ancak einstein eşdeğerlik ilkesine göre biraz daha katıdır çünkü kütle çekim sabitinin evrenin her yerinde aynı olması gerektiği şartını getirir.
devamını gör...
depresif ruh hali
kim demiş depresifiz diye gayet iyiyiz biz.*

yazın, kışın hiç farketmeksizin kapanma açılma ne olduğunu şaşırma durumundan mütevellit genel olarak yaşadığımız ruh hali oldu. bir de üstüne hayat telaşı neyi nasıl oldurucağım ben yolumu nasıl bulduracağım durumları da eklenince, bünyeye gelsin depresyon gitsin depresyon vız gelir tırıs gider oldu.

yazın, kışın hiç farketmeksizin kapanma açılma ne olduğunu şaşırma durumundan mütevellit genel olarak yaşadığımız ruh hali oldu. bir de üstüne hayat telaşı neyi nasıl oldurucağım ben yolumu nasıl bulduracağım durumları da eklenince, bünyeye gelsin depresyon gitsin depresyon vız gelir tırıs gider oldu.
devamını gör...
öz güveni zedeleyen öğretmen
ortaokulda çirkin olmakla ilgili örnek verirken beni kullanan türkçe öğretmenim... selam olsun sayesinde bir daha hiç tam anlamıyla güzel hissedemedim.
devamını gör...




