felsefede deneyden önce olarak isimlendirilmiştir. a posteriorinin zıttı olan a priori, antik yunan felsefesinde skolastiklerce geliştirilmiş ve alman düşünür ımmanuel kantla önem kazanmıştır.
devamını gör...

boyunu baz alırsak, yukarılardaki oksijen azlığından pek de etkilenmeyen yazarımız.
günün ünlüsü yazarımız olmayı başardı.
kutlarız.
devamını gör...

şöyle bir hikayesi de var;

osmanlı zamanında iki asker, papaza not ulaştırmak için yunan adalarından birine giderler.
papazın evine gelir kapıyı çalarlar, papazın karısı kapıyı açar.
papaza not getirdiklerini ve kendisiyle görüşmel istediklerini belirtirler.
karısı; papazın o an müsait olmadığını, içerde bir toplantıda olduğunu ama isterlerse bahçede bekleyebileceklerini söyler.
askerler bahçeye geçer ve papazın karısıyla, havadan sudan sohbet etmeye başlarlar. sonra kadına adını sorarlar.

kadın; yerdeki bir çiçeği gösterek "papaz’ın karısının ismi ile şu gördüğünüz çiçeğin ismi aynıdır" der.

yunanca "papadia", papaz’ın karısı anlamındadır. askerler ise olayı tersinden okurlar ve yerdeki çiçeğin isminin, papaz’ın karısı anlamında kullanılan "papadia" olduğunu düşünürler ve gülerler.

oysa kadın, kendi isminin "marguerita" olduğunu vurgulamak istemektedir. neredeyse bütün batı dillerinde "marguerita" olarak bilinen bizim «papadia» o gün bugündür, "papatya" olarak dilimizde hayatını sürdürmektedir.
devamını gör...

fransızca bir kelime olan "honorer" kelimesinden gelir. onur duymak, onurlandırmak anlamına gelir.*
devamını gör...

bi sorun mu vardı bilader dercesine tip tip bakmaları ve ürkütmeleri durumu. insan tedirgin oluyor canım. kedi dersin ama rahatsız ediyor puşt.
devamını gör...

benim hiç hoşnut olmadığım bir mantıktır. herhangi bir engeli olan, yaşı büyük olan veya ayakta durmasını zorlaştıracak eşyaları olan* her bireye yer verilmelidir. kadın olmak yeterli bir kriter değildir. tabiki hamile veya çocuklu bir kadınsa o ayrı, ama normal sıradan bir kadına sırf cinsiyetinden dolayı yer verilmesi durumu son derece gereksizdir.
devamını gör...

askerliğimi yaparken farkettiğim bir gerçek. normalde çok severdim, ama bu çağrışım aklıma yerleştiğinden beri peynirli doritos yiyemiyorum.
devamını gör...

öncelikle sayın baksır, beşir fuad’ı tanımazdım, tanıdığım gün can verdi. ölümden çekinenlerin aksine ben de birçok zaman can verdim.

"canımın kıymeti yoktur nitekim." işte böyle söylediğimde çokları dur diyecektir bana, avutacaktır beni, teselli edecektir hiç şüphesiz. ve beşir fuad da derdi. söylediğim gibi tanıdığım gün can verdi fakat yazar adam canlara değer vermez mi?

öte yandan, ölümün büyüsünü fuad beşir de olsan çalamıyorsun; intiharın gizini. ölüm bazıları için bir heves, çok tatlı ve şeker; intihar bir oyuncak, bir kafa, dört teker. bazıları da ölümden korkar, düşününce deli olur, ölüm takıntımdır der. diğerleri, ölümü aklına dahi almaz.

peki başkası yapsa kıyamayacağımızı neden biz yaptık sayın baksır? arkadaşlarımıza dahi söylemeyeceğimiz kelimeleri neden kendimize ettik, neden düştük, neden küfrettik, kendimize. o kadar ki, güzel adamların canı düştü menzillere, ben sayarım çok ama sırlarını açığa çıkarmak düzmecem olur bu solukta. intihar kötü, intihar etmeyin ama ben de intihara pek bi’ hevesliyim.

ya sen baksır, sen de hevesli misin, bilirim sen madak heveslisisin?
devamını gör...

hayat tarzım. yoğun çalışan biri olduğumdan, başka türlüsünü düşünemiyorum, ajandam vardır, yapılacak işleri, teslim sürelerini, günlük yapacağım ev işleri vb. her şeyi yazarım ve ona göre planlı ilerlerim. o yüzden de spontan yaşayan kişilere uyum sağlayamıyorum. bir plan/program yapılacaksa, misafir gelecekse ya da misafirliğe gidilecekse en az 2 gün önceden planlamam lazım..
devamını gör...

çok ağlayan ama çok da gülen biri olarak hep yaptığım şey. hem toparlanmam gerektiğini bildiğim için hem de her zaman bi şekilde yanımda olup bana destek olan insanlar olduğu için* çabuk toparlanıyorum ve kendimi ne zaman kötü hissetsem hep yaptığım gibi gülerek kalkıyorum ayağa. havanın güzelliğine, yanınızdan geçen küçük bi çocuğun gülümsemesine, hayatınızda olan insanlara ya da sadece güzel anıyı hatırlamanıza bile mutlu olun ve gülün, hep ama hep gülün*.
devamını gör...

deliliktir.

ertesi gün etrafta ruh gibi dolaşacağını, gözlerinin kızaracağını, hayattan ×2 kat nefret edeceğini biliyorsun. neden uyumuyorsun güzel kardeşim, değil mi?
ya da hadi bir gün yaptın diyelim bu hatayı. ertesi gün aynı şeyleri yaşayacağını bile bile neden hâlâ o güzel gözlerini kapatıp derin bir uykunun kollarına bırakmıyorsun kendini?
cidden anlamıyorum.
bu arada bunları kendime söyledim, üstünüze alınmayınızdır.*
devamını gör...

dedem öldüğünde cebinden çıkan son 50 tl. şu acıdan garip: para olduğu için herkesin eli değmiştir yani dedeme özel bir şey olsa daha mantıklı olurdu saklamam. saklamaya devam ediyorum hala.
devamını gör...

genellikle baş edemem ve beynimi milyon kez zorlasam da mantıklı çözümler bulamam o an. bunun yerine sevdiğim insanlarla konuşurum, biraz onlardan tavsiye alırım ve hemen uyurum. hemen.
devamını gör...

#1147806
şimdi haber geldi. hakketten liste başına yazmışlar ismimi. nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. ben tam delirmedim diye düşünürken yooo gayette güzel sıyırmışsınız dediler. sanırım farketmemişim bu durumu. gönderdiğiniz hunilerde elime geçti çürümüş vişne rengi ne kadar düşüncelisiniz gözlerim doldu. buralara gelmek için çok emek sarf ettim. nihayet farkedildim.

çok sevdiğim kulüp ve değerli üyeleri sizlere halay başı ayyy pardon liste başı olarak bir şarkı armağan etmek istiyorum.
aklınıza zeval gelmesin.*

her dilde çevirip çevirip okuyabilirsiniz. bizim için kolaylık sağlamış bu şarkı. düdüdüdüdüttüütütüt tü tü..

ayy ne iyi ettiniz be. günlüklerimide buraya yazabiliyor muyum paşkan bey ve yardımcısı?*
devamını gör...

radyo tiyatrosu dinlemek.
devamını gör...

sıfır alınan arabaya tüp taktırmak. sırf bu yüzden fabrika çıkışlı arabalar üretildi.
devamını gör...

lisede arka sırada oturan arkadaşımın babası ailesinin gözü önünde öldürülmüştü. arkadaşım da kollarına faça atardı. ne kadar temiz kalpli ve iyi niyetli bir insan olduğunu bilirdim ama acısını sıkıntısını doğru şekilde ifade etmeyi bilmiyordu ve okul yönetimi de ailesi de bu konuda ona yardımcı olmuyordu. o dönem internet falanda yoktu böyle girsinde sözlükten okuyup "aaa, ben kekoymusum apaçiymisim" deyip aydınlansın, kırmızı oda , masumlar apartmanı izleyip "hmmm ben bir psikopatim galiba, yardım alayım" desin... şimdilerde nerde ne yapıyor bilmiyorum ama ne barbarligini gördüm ne başkasına şiddet gösterdiğini. inşallah iyi insanlara denk gelmiştir.
devamını gör...

dinlemekten keyif aldığım klinik psikolog beyhan budak şöyle bir sıralama yapmış
1-bedensel görünümü
2-giyim tarzı
3-duyguları
4-verdiği kararlar
5- dini yaşam tarzı
6-özel hayatı
7-sosyal medya paylaşımları
tabi bunları içerik bakımından açıklamış örnekle. bunlar yalnızca başlıklar.
devamını gör...

modern devlet düşüncesinin yaratıcısı 16. yüzyıl düşünürü. gerçek bir hukukçu aynı zamanda bir filozof olmalıdır gibi şaşaalı * bir cümle kurabilmemize olanak tanıyan hukukçulardandır. reform hareketleri sırasında var olmuştur; düşünceleri de bu çerçevede anlaşılmalıdır. her düşünürünkinde olduğu gibi.

1576 yılında yayınladığı "devlet üzerine altı kitap" eseriyle egemenlik kavramını ve özelliklerini ilk kez açıklamıştır. bu açıklamayla birlikte batıda modernite düşüncesi kendini gösterir ve modern devlet'in tanımı yapılmış olur.

mutlaklık, süreklilik, devredilemezlik ve bölünemezlik. bodin için modern devletin özellikleri bu dördüdür. modern devlet dediğim şeye gelirsek:

bodin bir monarşi taraftarıdır. bir kral vardır ve o kral, tanrı'nın buyruğu altındadır. kral, burjuvazinin isteklerine göre ülkeyi yönetir. ancak yasaları kendisi çıkarır. yani yasalar tanrı ürünü değildir. ancak başta dediğim gibi o kral, tanrı'nın buyruğu altındadır. yani egemenlik ve yasa kavramları tanrı düşüncesinden bağımsız değildir bodin için. bu da bizi şu sonuca ulaştırıyor:

her ne kadar modern devlet bodin ile birlikte başlamıştır dediysek de, tanrı'dan bağımsız kalamadığı için yeterince modern de değildir. yeterince modern dediğimiz zaman karşımıza çıkan bir kişi var: thomas hobbes. kendi kendini övmeyi pek seven bir kimsedir. de cive adlı eseriyle birlikte kendisinin de zaten modern devlet teorisinin, devlet kuramının ilk mimarı olduğundan bahseder. bu bize niccolò di bernardo dei machiavelli'yi hatırlatıyor. o da kendisinin şeyleri ilk kez gerçek yönleriyle ele aldığını ve hayalden ayrıldığından bahsederdi...
devamını gör...

kusura bakmayın sözlüğün selameti için birisi bunu yapmalıydı.

(bkz: en kuvvetli ayırma duası)

bismillahirrahmanirrahim. vela havle vela kuvvete illa billahi aliyyil azim. allahümme inni esabet ya kadümü ya daimü yasekde yeus yabudu ya semedü ya hayyümü ya kayyümü ya zel celali ve ikram fiin teccihan fevui hasilla hala ihake ilahu aleyni teveknül tüve hüverabbilazim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim