zaman tüneli

teoman abimizin yapmak için kanırttığı ama bazen başarısızlığa uğrayıp üstüne de şarkı yazdığı hede.

şarkıda bir halay çekme esintisi var. zugra sanırım otumaya mı geldik diyor.

dinlerin üfürdüğü yalanların aksine, hayvanların kesilirken - öldürülürken ne çok acı çektiklerini bilim bize artık çok net olarak söylüyor. damak tadımız, yeme kültürümüz öyle diye; hayvansal et üzerine kurulu kapitalist yiyecek endüstrisini sürdürmek, yani hayvanları katletmeye devam etmek zorunda değiliz.

bırakın "allah öyle istiyor, ilahi nizamda insanlar yesin diye hayvanları yarattı" palavralarını. evrimsel sürecin gereği olarak, yabani yönümüz nedeniyle et yiyoruz. oysa et yemeden gayet sağlıklı yaşayan yüz milyonarlarca da insan var. bu ikilemde, doğadaki vahşi besin zinciri anlayışını tek değiştirecek tür de vicdanıyla hareket eden ve artık hayvanları katletmek istemeyen insan olacaktır.

kasaplardan sanki ağaçta yetişiyormuş gibi aldığımız etlerde kan, eziyet, esaret ve gözyaşı var. yavrularının kesilip biçildiğini görünce ağlayan koyunların, kesileceğini anlayınca korkudan kalpleri patlayan sığırların, kesilme zamanlarının geldiğini görünce depresyona girip yas tutan koyunları-keçileri beyni şablonlarla örülü şeriatçı kafaların anlaması zor.

ama, bilim ve vicdan yolundan gidenlerin, vejetaryen olamıyorlarsa, yapay etin bir an önce yaygınlaşmasını dilemekten başka ahlaki yolları yok.

noktalama işaretine takılmıyorum da kelimelerin yanlış yazılmasına ayar oluyorum. tiskinmek ne abi.

fazla çapulu olan var mı.

bu nasıl müzik!
80'lerin diş ediği müziği.

bugün duyduğum güzel bir cümle vardı yazayım unutmadan. nereden hatırlamıyorum ama.

“ doğa, sanat ve aşk bizi özgün kılan tek alandır”

sevme biçimimiz tamamen bizimle alakalı yani. bir aşkı nasıl yaşadığımız bizi farklı ve biricik yapan, varoluşumuzu ortaya koyan en kıymetli şey. üzmesi de, mutlu etmesi de bizim aşk olma, sevgi anlayışımızla alakalı o yüzden.

güzel s.k.y.r anadolu çomarını (bkz: swh). türk milleti ezilmekten hoşlanır. baba figürü sert otorite hoşlarına gider çomarların. s.k reis bu seçimi de alacaksın.

fernando alonso sezonun ilk yarışında mükemmel geçişler yaptı. eski toprak tabi…
formula 1’e sinematik yapmışlar, görseli geliştirmişler.

gözünün gönyesini seveyim.
ayaklarının şirazesini silkeleyeyim.

daha önce çapulcu olduk sürtük olduk haysiyetsiz şerefsiz adi olduk. bu seferde zirzop olalım eksiğimiz kalmasın.

adamım ya. yardım etsin aldırsın beni oraya oyum her türlü onun.

nöronlarını toplama kampına götüreyim de biz biraz rahat edelim.

bizim kerem diye bi arkadaş vardı van da. british kedilerimiz vardı yavrulardı.
neyse millet aldı alacağını bizim kerem dişi diye bi tane ayırdı kendine veterinere gitti aşı vs.. işlerini halletmek için.
veteriner ile cinsiyeti konusunda biraz inatlaşmışlar. en son bizim kerem, abi nasıl olur hayvanın memeleri var dişi bu demiş. doktor'da ona kızıp ulan seninde memelerin var. yok mu! diye çıkışmış. kerem başını öne eğip, memeleri olduğuna ikna olup haklısınız doktor deyip, afedersin g.t olup çıkmış oradan.

sorunun cevabını var işte olarak aşk ediyorum allah affetsin.

#2485207
ben de bilmiyorum nerede olduğumu. daha doğrusu aynı yerdeyim ama sanki yokum da gibiyim. şöredingerin kedisi gibiyim. miyav.

toz su yapalım. suyla karıṣtırımca su olsun.

#2485205

nerdesin be adam sen? sözlükte milli bayram ilan ediliyordu sen yoksun diye.

ankara'nın iett'si.

afiyetteyiz efendim. sizler nasılsınız.

(bkz: beyninin yüzde yüzünü kulanırsan ne olur)
(bkz: helal lan yusufi)