zaman tüneli

muhtemelen küfür de etmiştir. *

franz kafka, milena'ya mektuplar kitabında şöyle der;
pes ettiğim için değil, olmayacağını gözüme soka soka gösterdiğim için vazgeçtim..

oyuncu listesinde ıdris elba, andy serkis, cynthia erivo, vincent regan, hattie morahan, dermot crowley, thomas coombes, nicola achilleas, lauryn ajufo, tara fitzgerald, bianca bardoe, enzo cilenti, einar kuusk ve henry hereford gibi oyuncuların olduğu film gerilim türünde 2023'te yayınladı. filmin yönetmeni ise jamie payne'dir.


izlenebilir bir film tarzını seviyorsanız. iyi seyirler.

bunu çekilmez yapan sevmemektir. bir işi sevmiyorsanız daha başlamadan yorulursunuz.

bugün sabah, 4 tişört, 2 gömlek ve 4 pantolon ütüledim. beni sıkan pantolonlar. gömlek ve tişört şip şak.
el pratiği edinip edinip ütüyü kolaylaştırınca bir şey kalmaz.
ama gönül isterdi ki ütüye gerek kalmasın ona harcadığınız zamanda size kalsın.

ben parayla değil, karakterle ve bilgi birikimle ilgileniyorum.
geçen arkadaşlarla oturuyoruz, güneş batarken ikinci kadehlere geçildi.
hatunun birisi "ya bir arkadaşımı davet etsem? sizin için uygun mu?" diye sordu.
kimdir nedir dedik, sonuçta o masaya herkesi oturtmayız.
galerici dedi.
önce güldük, ciddiymiş.
sen dedik istiyorsan git, bak şu köşede nargile cafe var. orada takılın.
kız utandı.
yapacak bir şey yok, hayatı boyunca hiç bir baltaya sap olamadığı için hiç bir vasıf istemeyen meslek sahiplerine bu muameleyi yapıyoruz.
mesela emlakçıyı da oturtmayız masaya.
masada hakim var doktor var, yöneticiler var.
lise mezunu (o da belki) herifin orada ne işi var ya?

büyükada

(bkz: psikolojinin yalan olması)

#film
follow me diğer adi ile (no escape) olarak da bilinir.
yönetmen :will wernick
oyuncular : keegan allen, holland roden, denzel whitaker, ronen rubinstein, pasha d. lychnikoff, george janko ve siya
tür olarak ,macera korku filmidir.
filmden kisaca bahsedeyim isterseniz ;tam ters köşe bir film sonunda sinirim bozuldu hiç olmayacak bir duruma düşmek berbat bir duygu bunu yaşattilar resmen.
ınfluencer olan ünlü fenomen bir davet sonucu özel uçak ile dostları ile beraber moskovaya ucarlar her saniyesini kayit altina alan fenomen basina geleceklerden habersizdir.
eski bir iskence odasinda arkadaslari ile kacis odasina girip ordan çıkacaktır. ama icerik tamda onun sandigi gibi değildir .cok sevdigi dostlarini oyundan tek tek kurtarır. ve birden baskalari tarafından kaçırılıp işkence odasina götürülür .arkadaşları tek tek gözünün önünde öldürülmesi onu kahreder ve dayanilmaz bir yıkım içersinde kacarken bir çıkış noktası bulur karşısında onu moskovaya davet eden kişiyi görünce çıldırir.çocuk hiçbir şey gercek değil der ama onun içinde artık yolun sonu gelmiştir. çocuk daha azini acar acmaz fenomen çıldırir ve karanlığın arkasinda ona supriz yapan pislik arkadaşları daha ortaya çıkmamıştir .çocuğun yüzünü elindeki silah ile benzetir maalesef.
ben hakim olsam asil cezayi arkadaşlarına veririm fenomen sevgisinden cinnet gecirdi çünkü. arkadaslarinin şaka hazirladigini maalesef biz izleyenlerde film sonunda ögrendik.tüyler ürpertici bir film izlemediyseniz muhakkak izleyin derim. şimdiden iyi seyirler dilerim. ..

seçim değil de bir yatkınlık söz konusu sanırım.

2. bayezid; 2. mehmetin[fatih sultan mehmet] oğludur, yavuz sultan selimin(1. selim) babasıdır, kanuni sultan süleymanın(1. süleyman) dedesidir ve osmanlı devletinin 8. padişahıdır. 2. bayezid, divan edebiyatında "adli" mahlasıyla şiirler yazmıştır ve kendisi aynı zamanda bir esrarkeştir(beng). fuzûlînin beng ü bade(esrar ve şarap) adlı alegorik eserinde fuzuli, 2. beyazid ile şah ismaili kıyaslar ve şah (1.) ismail'i 2. bayezid'e üstün tutar. babası fatih sultan mehmet, 1481'de vefat edince kardeşi cem sultanla birlikte taht kavgasına girmiş ve 2. bayezid, cem sultan'la kavgasını kazanarak padişah olmuştur. 2. bayezid, babası 2. mehmet'in aksine oldukça yobaz ve muhafazakar bir kişidir. hatta öyle ki 2. bayezid, fatih'in topkapı sarayındaki resmini "günah" diye çöpe attırmıştır. ünlü kaşif kristof kolomb, bayezid'den yeni yerler keşfetmek için donanmayı ister ama softa 2. bayezid, kolomb tarafından altın tepside sunulan bu muhteşem fırsatı "gavura iş verilmez" diye reddeder. kolomb da en sonunda ispanya kralı adına amerika kıtasını keşfeder.
2. bayezid döneminin bir diğer önemli olayı; reconquista kapsamında yıllar içinde dağıtılan endülüs emevi devletinin son kalıntısı gırnata(granada) emirliği'nin 1492'de düşmesiyle birlikte katolik hristiyan ispanyollar tarafından kovulan müslümanlar ve yahudiler; istanbul, izmir, selanik gibi imparatorluğun önemli şehirlerine yerleştirilir. bu dönemde "endülüs(ispanya) göçmeni yahudiler" anlamına gelen seferad deyimi, dilimize yerleşir.
ilgili linkler:
1) biyografi.info/kisi/ii-bayezid
2) turkedebiyati.org/sultan-sa...
3) islamveihsan.com/sultan-2-b...
4) hurriyet.com.tr/egitim/ii-b...
osmanlı'nın 8. padişahı 2. bayezid

aşırı muhafazarlığın da pedofili ve homoseksüelliğe batması.

iki ucu boklu değnek.

dissosiyatif bozukluk da denebilir ancak kişilik de denebilir. bazı hayatlarda neyi travmatize ettiğin hayatı nasıl algıladığınla da ilgilidir. melankolik olabilir insan. her şey istediği gibi gitse bile soyut görünen durumlardan da çıkamayabilir. sırf çıkayım diye farklı düşünmeye kendisini de zorlayabilir ancak bir kez görünen hiçbir şey için kör olunamıyor. ele alış biçimi değişiyor sadce.
size dünyayı dar etmeyen kendi halindeki melankolikler gerçektir ancak size zarar vermez. gülebilir, güldürebilir ve hayatlarını da bu şekilde bir kabulle sürdürebilirler. he istemeyen görüşmez, saygım mevcut.*

ayy çok sevdim. bayılırım bilim kurgu, zamanda sıçrama, yok efendim zaman bükülmesi filmlerine. zaten içinde zamanın eğilip büküldüğü bir film olsun ve çirkin olsun. henüz rastlamadım sayın seyirciler.

2017 abd yapımı 1 saat 35 dakikalık film. senaryoya bayıldım. senarist mark dennis'i kutluyorum. mutlaka diğer filmlerine de bakacağım.

film bir profesörün 1980 yılında kaybolan insanları aramak için bir mağaraya girmesini ve araştırma yapmasıyla başlıyor. gitmeden önce sadece öğrencilerine haber veriyor. iki gün geçiyor öğrencileri bakıyor ki adamdan ne ses ne seda bu filmlerde klişesi nasılda onlar da kimseye haber vermeden öğretmenlerini aramaya gidiyorlar haldır haldır. lan siz deli misiniz, o mağaralarda kaybolan kaybolana. polise falan haber versenize. ortalığı ayağa kaldırsanıza. neyse.



mükemmel film. bayıldım. mutlaka izleyin.

evet kanıtını görmek isteyen hortumla ıslasın kadını. bakın nasıl güzelleşiyor

düşmana hiç duraksamadan saldırdığı için bu ismi aldığı söylenir sonradan zevki sefa içinde saraydan çıkmayan padişahların aksine ilk padişahlar en az bir silahı kullanmada çok ustaydılar bazı padişahlar ok ve kılıç yarışlarında bazı padişahlar göz kullanmakta çok iyiydi yıldırım beyazıt savaşlarda topuz kullanıyordu abdülaziz 2 pehlivan ile güreş tutuyordu 4.murat da topuz kullanma konusunda ustaydı

havadan sudan bir gerçektir. depresif ve sosyalist olmayı ben tercih ettim. sosyalizm ve deprefizm seçeneklerini ben dizayn etmedim. tüm bunlara sebebiyet veren tarihsel sürecin de hiçbir yerinde yer almadım. köşeye sıkışmış bir kedi gibi yaşıyorsan, üstelik işçiysen, fakirsen, yalnız ve mutsuz isen depresif olursun. olmadı papikçi olur ve günün birinde kafaya sıkar gidersin. içine bastıran bir garip temiz insan da olabilirsin. sonun tımarhane ya da hapishane olabilir elbette.
aşiretlerden birinin bir cahil biciği olduğunu düşün. bir tarafta özgürlük özentiliği diğer tarafta namlunun ucu. gayet akıllı uslu adımlar ile aşiretinin cahil bir biciği olmayı seçmen bir seçim yapmış olman anlamına geliyor mu!? geliyor tabiki! bu tam da bir seçimdir. lelesi lölösü yoktur.
ben depresif biriyim ve bu kişiliğimi kendim oluşturdum. istersem kulak memesi kıvamında bir insan olurum. yeter ki sen, isteğim şeyleri gerçekleştireceğin o güzel günlerden bahset.

konuyu karikatürize edelim :

ben : bık bık bık ta bık bık bık ta bık
psikolog : ooo sen kendini ne yapmışsın böyle. rahat ol biraz. bunlar yanlış düşünce ve ayrıca beynin çok kötü durumda. fikirlerine de katılmıyorum..
ben : abla! üniversite kampüsü mü burası? anfiye mi geldim?
hastayım ben. düzelmiyor kafa!!

yine insan olun biraz sayesinde okuduğum bir henry james romanıdır. ben varlık yayınevi'nden çıkan baskısını okudum. çeviri necla aytür'e ait.

enteresan bir kitap daisy miller. buruk bir aşk hikayesi. amerikalı genç bir kız ile daha olgun bir adamın neredeyse dile bile getirilmeyen kavuşamama öyküsü.

davranışlarımız ve toplumsal yargılar çatıştığında pek çoğumuz topluma uyum sağlamayı seçeriz. daisy ise gönlünce yaşayan bir genç kız. beylerle yaptığı gece gezmeleri yüzünden ve flörtöz tabiatı yüzünden insanların diline düşüyor. bu aşkın öteki ucundaki winterbourne ise ne yazık ki daisy kadar açık fikirli olamıyor. ancak daisynin sergilediği umursamazlık, bir yandan gururlu bir aşkı barındırıyor olamaz mı? olabilir.

belki de olduğu gibi kabul görmek istediğinden, belki de hayatta en çok bunu önemsediğinden ne sevdiği adamla ne de çevresindeki insanlarla uzlaşma yoluna gidiyor.

daisy miller gerçekten çok enteresan bir okuma deneyimi idi. yer yer "ben ne okuyorum ya" diyip ilgisizliğe kapılmış olsam da, aynı zamanda ne oluyor ne olacak diye elimden bırakamadım.

eski bir özlü söz hiçbir zaman karşındakini küçük görme anlamında kullanılır karınca rakibi fil olsa bile yine de ısırmayı dener şeklinde özetlenebilir

en az iki metre uzunluğunda yanmaz bir kabloya, fişe, alüminyumu presleyecek prese, alüminyum bloka, rezistansa, yeteri kadar değişik boy ve şekilde vidaya gerek duyarsınız. tabi biraz da mekanik ve elektrik bilgisine.