zaman tüneli
serbest piyasa ekonomisi
kapitalizmin, iğrenç yüzünü insanlardan gizlemek için uydurduğu yalanlardan bir başkası. kapitalist sistemde oyuncuların biri çok güçlüyse diğer oyuncuları ezer geçer ve piyasada tek tabanca olunca kaybettiklerini misliyle toplar. oyunculardan birisi ezilmeyecek çaptaysa o oyuncuyu satın alıp bünyesine katar. kârını korumuş olur.
oyuncular eşit güçteyse toplanıp karar alır ve ortak ürünlerin fiyatını aynı düzeye çeker. her ne kadar yasa yapıcılar "anti kartel" yasalarıyla bunu engellemeye çalışsa da bu hiçbir zaman mümkün olmaz. bu kartelin bir başka faydası daha vardır: yeni bir oyuncu girerse sahaya ona sahanın neresinde oynayacağı anlatılır. rotary club, lyon's club gibi dernekler bu iş için vardır.
yeni oyuncu, eski oyuncuların dişinin kesmediği bir oyuncuysa bu takdirde devletin çeşitli kurumları devreye girer. örneğin bankalar kredi vermez, verilen kredileri geri çağırır. toprak holding serbest piyasa işleyişinin ne olduğu hakkında çok güzel bir örnektir.
inanmadınız mı?
pazara gidin ve ıspanağın kilosunu soruşturun. "yavrııım, ben bunları kendi baççamdan topladım" diyen kadınla pazarın en işlek yerindeki yeşillik satıcısının fiyatının nasıl birbirinin aynı olduğunu görün.
oyuncular eşit güçteyse toplanıp karar alır ve ortak ürünlerin fiyatını aynı düzeye çeker. her ne kadar yasa yapıcılar "anti kartel" yasalarıyla bunu engellemeye çalışsa da bu hiçbir zaman mümkün olmaz. bu kartelin bir başka faydası daha vardır: yeni bir oyuncu girerse sahaya ona sahanın neresinde oynayacağı anlatılır. rotary club, lyon's club gibi dernekler bu iş için vardır.
yeni oyuncu, eski oyuncuların dişinin kesmediği bir oyuncuysa bu takdirde devletin çeşitli kurumları devreye girer. örneğin bankalar kredi vermez, verilen kredileri geri çağırır. toprak holding serbest piyasa işleyişinin ne olduğu hakkında çok güzel bir örnektir.
inanmadınız mı?
pazara gidin ve ıspanağın kilosunu soruşturun. "yavrııım, ben bunları kendi baççamdan topladım" diyen kadınla pazarın en işlek yerindeki yeşillik satıcısının fiyatının nasıl birbirinin aynı olduğunu görün.
devamını gör...
erkeğe en çok yakışan şey
parası olana her şey yakıştırılır.
devamını gör...
13 mart 2025 türknet veri sızıntısı
tüm sülalemin tc, tel noları, adreslerini önüme atmışlardı. merak edip başka hangi bilgiler dolaşıyor diye araştırma yapmıştım.
akla gelebilecek her türlü kişisel veri haftalık 50 lira abonelikle satılıyormuş, bunu gördüm. veri sızmayan yer kalmamış neredeyse. zaten her bilgimiz ortalıkta geziyor, çok takmamak gerekiyor.
bu türknet olayını yapan velet daha 2 ay önce hgs verilerini çalmaktan tutuklanıp 1 ay hapis yatıp serbest bırakılmış. yazısında 1 ay daha yatar çıkarım ne olacak modunda takılıyor. devlete racon falan kesiyor. *
bu cezalar, veri kaptıran şirketlere verilen komik miktarlar olduğu sürece daha çok veri gider.
akla gelebilecek her türlü kişisel veri haftalık 50 lira abonelikle satılıyormuş, bunu gördüm. veri sızmayan yer kalmamış neredeyse. zaten her bilgimiz ortalıkta geziyor, çok takmamak gerekiyor.
bu türknet olayını yapan velet daha 2 ay önce hgs verilerini çalmaktan tutuklanıp 1 ay hapis yatıp serbest bırakılmış. yazısında 1 ay daha yatar çıkarım ne olacak modunda takılıyor. devlete racon falan kesiyor. *
bu cezalar, veri kaptıran şirketlere verilen komik miktarlar olduğu sürece daha çok veri gider.
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
reynmen- cennet.
devamını gör...
sözlükte üçüncü sınıf yazar olarak görülmek
yani arkadaşlar çok önemli mi? şöyle önemli olur, buradaki insanların ne mal olduğunu bilmesek evet belki önemlidir ama herkes kendi çapında bir mal yani.
o yüzden sıqıntı yok…
o yüzden sıqıntı yok…
devamını gör...
transparan gömlek giyen kadınlar
bu aralar çoğaldılar.
devamını gör...
parayla saadet olmaz
"para mutluluğu satın alamayabilir ama bir ferrari'de ağlamak otobüsün içinde ağlamaktan daha iyidir."
devamını gör...
hayvanları kötüleyen atasözü ve deyimler
eşşeğe altın semer vurmuşlar yine eşşek.
devamını gör...
şiire küsmek
yaşamımın "cehennem gibi" bir aralığında pek çok şey ile birlikte yazmayı bırakarak yaptığım şey.
ilhamın, imgenin beni terkettiği de yok. sadece ben yazmak istemiyorum ve nadiren kelimelere uğruyorum.
zorlu şiir projelerim vardı. kayda değer bir şeyler yazmayı düşünmüştüm. belki yazarım yine..
ilhamın, imgenin beni terkettiği de yok. sadece ben yazmak istemiyorum ve nadiren kelimelere uğruyorum.
zorlu şiir projelerim vardı. kayda değer bir şeyler yazmayı düşünmüştüm. belki yazarım yine..
devamını gör...
hayvanları kötüleyen atasözü ve deyimler
çakallık yapma...
tilki gibi kurnaz...
tilki gibi kurnaz...
devamını gör...
sözlükte üçüncü sınıf yazar olarak görülmek
bunu yazan da osuruktan hallice tespitleri ile ve her olayda sevgi pıtırcığı takılan dostlarımızla geleceğiz.
tescilli trollsün işte kardeş kusura bakma uzun süre önce nick altına hakkında düşündklerimi yazmştım hala da bir değişiklik yok. 3 seçenekten birisin ne eksik ne fazla.
tescilli trollsün işte kardeş kusura bakma uzun süre önce nick altına hakkında düşündklerimi yazmştım hala da bir değişiklik yok. 3 seçenekten birisin ne eksik ne fazla.
devamını gör...
benim için seks sevgiden daha değerli diyen tip
enişte derken. böyle bir diyaloğum yok. uydurma..
devamını gör...
togg
(bkz: elektrikli otomobil)
#3440864 numaralı tanımda teknik bilgilere dayalı şahsi fikrimi belirtmiştim.
henüz bi şey değişmedi.
genel olarak elektrikli otomobil konsepti tutmayacaktır.
togg ise zaten kıt olan ülke kaynaklarının akıtıldığı ölü bir proje olarak ekonomi ve iş stratejisi kitaplarında yerini alacaktır.
madem yerli araba gerekiyodu yapılacak olan şey çok belliydi;
- 2011'de iflas eden saab kelepir fiyattan satın alınacaktı,
- yeni ortaklıklar arayan japonlarla***** teknoloji transferi anlaşması yapılacaktı. halihazırda nissan ve honda birleşme* çalışması yürütüyorlar mesela.
- şartlara uygun bir şekilde, özgün bir şekilde gelişitirilerek petrol yakıtlı motor üretilecekti.
- japonların bilgi ve kabiliyetleri kullalnılarak şasi tasarlanıp üretilecekti.
- 5 sene içerisinde da "biz saab'ın adını değiştirdik, artık bir türk markası olarak yolumuza devam edeceğiz" denilerek marka yaratılacaktı. )hatta belki de nissan ve honda'nın birleşimine dahil olma konuşuluyor olurdu, kim bilir.)
(bkz: motor üretmek)
bakın bunlar yapılsaydı neler olurdu biliyo musunuz ?
1- ülke içten yanmalı motor üretmeyi öğrenirdi.
motor denilen şey ruh hastalığı düzeyde karmaşık bi olaydır, ve binek araçlar için küçük motor üretmek, büyük traktör motoru üretmekten falan çok çok daha zordur.
2- yan sanayi coşardı
kimsenin bilmediği, ve çok büyük ihtimalle de tutunamayacak olan elektrikli araç mimarisi yerine altyapısı önemli ölçüde oluşturulmuş olan bir sektöre çok ciddi hareketlilik gelirdi.
yan sanayi parça üreticileri iş yapmaya başlardı, hatta belki amg gibi tamamlayıcı sektörler ve caroll shelby gibi adamlar ortaya çıkmaya başlardı.
3-yaratılacak istihdam belki togg'un 5 katı olurdu
neden mi ? çünkü her parça için ayrı ayrı uzmanlaşmış sektörler gelişmeye başlardı.
tek başına cms nereye kadar yetişebilir mesela ? ya da radyatörün yapımında kullanılan alüminyum levhaları yapan presçiler ?
yüksek kaliteli yay üreten kaç marka var türkiye'de şu an ?
türkiye'de özgün tasarım direksiyon simidi üreten bi yer var mı mesela ?
bunların hepsini küçük girişimler olarak görmeye başlardık, ve ne acayip kafalara sahip genç insanların ziyan olup gitmesine engel olunurdu.
4-tamiri ve bakımı için parçasına rahat ulaşılabilen yeni arabalara ulaşma şansımız olurdu
tasarımı türkiye'de yapılmış ve türkiye'de üretilmiş bir araç oalcaktı, bunun ne kadar kıymetli olduğunu sayfalarca yazsam anlatamam. yani düşünsene, bi sorun oldu arabanda, azcık şanslıysan direkt onu yapan kişiye ulaşabilirsin. jdm'in, muscle car'ların ve alman arabalarının ilk ün yaptığı yerler hep kendi ülkeleriydi, çünkü çok ciddi bir iç dinamiği vardı sektörün.
5-en önemlisi de, ülke olarak basit bir seri üretim makinası olmaktan kurtulurduk
sarı ampullü beyaz odalarda partiler veren, her seferinde "telefonunu çıhar bahaym yeğenim" diyen dayıları bildiniz mi ? heh işte o kafalardan çıkan "türkiye'de otomotiv sektörü çok gelişti youv. hyundai, ford, honda, toyota.. her yerde araba faprikası vaağr" sesleri sizi yanıltmasın.
o fabrikaların teknik kapasiteleri büyük oranda seri üretim ile sınırlıdır. kuruluş amaçları "yerli üretim olsun" değil, daha çok "para ver abi ben senin yerine dökerim işlerim demiri" yaklaşımıdır.
yani üretim miktarından uygulanacak kalite proseslerine kadar hiç bir noktada bir türkün karar yetkisi yoktur. genellikle ana fabrikadan gelen yönerge ve regülasyonlar uygulanır.
bu adamlardan teknolojiknow how de aşıramazsın kolay kolay. binbir çeşit anlaşma ile bunun yolu da kapatılmıştır.
çoğunda ar-ge departmanı var evet, ama bunların esas amacı da gerçekten yetenekli adamlara fırsat tanımak. bu departmanlarda sivrilen türk gençlerine o markanın merkezlerinden iş teklifi edilir. bir nevi brain farming gibi bir işlevi vardır.
e elektrikli arabamız olmasın mı ?
illa elektrikli araç peşinde koşulacaktıysa da evt s1'e destek verilecekti. hatta bir yandan da ufak ufak desteklenecekti. belki hemencecik bi koenigsegg doğmazdı, ama bu yola girilmiş olurdu. belki 7-8 sene içerisinde aynı koenigsegg gibi farklıbi karakteri olan bir marka ürerdi, bilemeyiz. bak bu arabanın hikayesi hala daha aklıma geldikçe üzülürüm.
şunu ekleyelim yalnız;
"sağdece montaj yapıyollağ, faprika deeğel o" timindekiler teknik bilgiye sahip olmadıklarından ve hiç büyük çaplı üretim sürecine şahit olmadıklarından böyle diyolar.
basitçe süreç bilmediklerinden bu timdeler yani.
bazı parçaların ve alt bileşenlerin hatta alt sistemlerin dışarıdan tedarik edilmesi normaldir, hatta çok zaman daha kârlıdır ve bazen de kaçınılmazdır.
mercedess'in a180d ve cla180d modellerinde renault motor vardır mesela.
bak koskoca almanya gitmiş fransada motor almış arabasına takmış.
benzer şekilde toyota supra'nın 2021 modellerinde de bmw motoru vardır.
bak öyle ufak tefek radyatör, hortum falan demiyorum. motor alıp takmış adamlar.
(bkz: oem üretim)
(bkz: fason)
(bkz: alt yüklenici)
(bkz: paydaş)
#3440864 numaralı tanımda teknik bilgilere dayalı şahsi fikrimi belirtmiştim.
henüz bi şey değişmedi.
genel olarak elektrikli otomobil konsepti tutmayacaktır.
togg ise zaten kıt olan ülke kaynaklarının akıtıldığı ölü bir proje olarak ekonomi ve iş stratejisi kitaplarında yerini alacaktır.
madem yerli araba gerekiyodu yapılacak olan şey çok belliydi;
- 2011'de iflas eden saab kelepir fiyattan satın alınacaktı,
- yeni ortaklıklar arayan japonlarla***** teknoloji transferi anlaşması yapılacaktı. halihazırda nissan ve honda birleşme* çalışması yürütüyorlar mesela.
- şartlara uygun bir şekilde, özgün bir şekilde gelişitirilerek petrol yakıtlı motor üretilecekti.
- japonların bilgi ve kabiliyetleri kullalnılarak şasi tasarlanıp üretilecekti.
- 5 sene içerisinde da "biz saab'ın adını değiştirdik, artık bir türk markası olarak yolumuza devam edeceğiz" denilerek marka yaratılacaktı. )hatta belki de nissan ve honda'nın birleşimine dahil olma konuşuluyor olurdu, kim bilir.)
(bkz: motor üretmek)
bakın bunlar yapılsaydı neler olurdu biliyo musunuz ?
1- ülke içten yanmalı motor üretmeyi öğrenirdi.
motor denilen şey ruh hastalığı düzeyde karmaşık bi olaydır, ve binek araçlar için küçük motor üretmek, büyük traktör motoru üretmekten falan çok çok daha zordur.
2- yan sanayi coşardı
kimsenin bilmediği, ve çok büyük ihtimalle de tutunamayacak olan elektrikli araç mimarisi yerine altyapısı önemli ölçüde oluşturulmuş olan bir sektöre çok ciddi hareketlilik gelirdi.
yan sanayi parça üreticileri iş yapmaya başlardı, hatta belki amg gibi tamamlayıcı sektörler ve caroll shelby gibi adamlar ortaya çıkmaya başlardı.
3-yaratılacak istihdam belki togg'un 5 katı olurdu
neden mi ? çünkü her parça için ayrı ayrı uzmanlaşmış sektörler gelişmeye başlardı.
tek başına cms nereye kadar yetişebilir mesela ? ya da radyatörün yapımında kullanılan alüminyum levhaları yapan presçiler ?
yüksek kaliteli yay üreten kaç marka var türkiye'de şu an ?
türkiye'de özgün tasarım direksiyon simidi üreten bi yer var mı mesela ?
bunların hepsini küçük girişimler olarak görmeye başlardık, ve ne acayip kafalara sahip genç insanların ziyan olup gitmesine engel olunurdu.
4-tamiri ve bakımı için parçasına rahat ulaşılabilen yeni arabalara ulaşma şansımız olurdu
tasarımı türkiye'de yapılmış ve türkiye'de üretilmiş bir araç oalcaktı, bunun ne kadar kıymetli olduğunu sayfalarca yazsam anlatamam. yani düşünsene, bi sorun oldu arabanda, azcık şanslıysan direkt onu yapan kişiye ulaşabilirsin. jdm'in, muscle car'ların ve alman arabalarının ilk ün yaptığı yerler hep kendi ülkeleriydi, çünkü çok ciddi bir iç dinamiği vardı sektörün.
5-en önemlisi de, ülke olarak basit bir seri üretim makinası olmaktan kurtulurduk
sarı ampullü beyaz odalarda partiler veren, her seferinde "telefonunu çıhar bahaym yeğenim" diyen dayıları bildiniz mi ? heh işte o kafalardan çıkan "türkiye'de otomotiv sektörü çok gelişti youv. hyundai, ford, honda, toyota.. her yerde araba faprikası vaağr" sesleri sizi yanıltmasın.
o fabrikaların teknik kapasiteleri büyük oranda seri üretim ile sınırlıdır. kuruluş amaçları "yerli üretim olsun" değil, daha çok "para ver abi ben senin yerine dökerim işlerim demiri" yaklaşımıdır.
yani üretim miktarından uygulanacak kalite proseslerine kadar hiç bir noktada bir türkün karar yetkisi yoktur. genellikle ana fabrikadan gelen yönerge ve regülasyonlar uygulanır.
bu adamlardan teknolojiknow how de aşıramazsın kolay kolay. binbir çeşit anlaşma ile bunun yolu da kapatılmıştır.
çoğunda ar-ge departmanı var evet, ama bunların esas amacı da gerçekten yetenekli adamlara fırsat tanımak. bu departmanlarda sivrilen türk gençlerine o markanın merkezlerinden iş teklifi edilir. bir nevi brain farming gibi bir işlevi vardır.
e elektrikli arabamız olmasın mı ?
illa elektrikli araç peşinde koşulacaktıysa da evt s1'e destek verilecekti. hatta bir yandan da ufak ufak desteklenecekti. belki hemencecik bi koenigsegg doğmazdı, ama bu yola girilmiş olurdu. belki 7-8 sene içerisinde aynı koenigsegg gibi farklıbi karakteri olan bir marka ürerdi, bilemeyiz. bak bu arabanın hikayesi hala daha aklıma geldikçe üzülürüm.
şunu ekleyelim yalnız;
"sağdece montaj yapıyollağ, faprika deeğel o" timindekiler teknik bilgiye sahip olmadıklarından ve hiç büyük çaplı üretim sürecine şahit olmadıklarından böyle diyolar.
basitçe süreç bilmediklerinden bu timdeler yani.
bazı parçaların ve alt bileşenlerin hatta alt sistemlerin dışarıdan tedarik edilmesi normaldir, hatta çok zaman daha kârlıdır ve bazen de kaçınılmazdır.
mercedess'in a180d ve cla180d modellerinde renault motor vardır mesela.
bak koskoca almanya gitmiş fransada motor almış arabasına takmış.
benzer şekilde toyota supra'nın 2021 modellerinde de bmw motoru vardır.
bak öyle ufak tefek radyatör, hortum falan demiyorum. motor alıp takmış adamlar.
(bkz: oem üretim)
(bkz: fason)
(bkz: alt yüklenici)
(bkz: paydaş)
devamını gör...
kişisel mesafe
devamını gör...
sözlükte üçüncü sınıf yazar olarak görülmek
sözlükte bir kast sistemi var. eskiler tabi ki birbirleriyle daha iyi anlaşıyor. fakat bazen dikkatimi çekiyor, birini aşağıya çekmek için toplu hücuma geçme durumu oluyor. yani her yerde olduğu gibi toplu linç kültürü burada da var. iyi yazarlar bir jargon geliştirmiş. orta seviye yazarlar günde birkaç entry girip etliye sütlüye karışmadan tanımlayıp gidiyor. bir de kötü yazarlar var, hem kalemleri kötü, hem niyetleri kötü. işin garip yanı bu üç gruptan da kast'ın tepesinde olanlar var. kozmopolit bir yapı. bana garip geliyor bu hikaye.
devamını gör...
benim için seks sevgiden daha değerli diyen tip
palavralara karnımızın tok olduğunu bilmeyen insandır..
sevgisiz olur ama sekssiz asla! deyip ilgi toplamaya çalışıyordur.
malum bölgesindeki enerji yoğunlaşmasına bağlı bir hayat felsefesi vardır. sözde.
sözlükte, orada burada bunu anonim hesaptan söylemek kolay.
sıkıysa enişten, dayın sorduğunda da aynı cümleyi kur da göreyim seni.
-naber hüseyin, var mı lan hayatında biri? 40 yaşına geldin seni daha bir kere bir kızla göremedik? ne olacak bu işin sonu? yok mu oğlum bi sevgilin filan, hayat geçmez bak böyle, yaşın geldi geçiyor..
-yaw enişte benim için seks sevgiden daha değerli...
-lan ne seks daha değerlisi.. bırak böyle boş sözleri. nereden duyuyorsun böyle saçma şeyleri. sen önce bir sevgili bul da ondan sonra konuş. geç bu palavraları.. bütün gün evde bilgisayar başındaymışsın oğlum.. böyle olur mu?
-yaw enişte felsefi olarak hayat görüşümü söyledim yani. sevgi önceliğim olmaz benim.
-lan başlatma hayat görüşüne. mal herif. git bi iş bul kendine. bi kendine gel oğlum. ne bu saç sakal. bi toparla kendini artık. kaç yaşına geldin. böyle boş sözlerle kendini kandırmayı bırak. işine gücüne bak. sonra da münasip bir kız bulalım sana. bir sorumluluk sahibi ol. annen baban sonsuza kadar yanında olmayacak.
-tamam enişte. ben e ticarete atılıcam yakında.
-lan başlatma e ticaretine. biz adama ne anlatıyoruz. bu ne anlıyor. hanım toparlan. hadi hadi, benim sinirlerim daha fazla zıplamadan kalkalım. misafirliğin kısası makbul.
sevgisiz olur ama sekssiz asla! deyip ilgi toplamaya çalışıyordur.
malum bölgesindeki enerji yoğunlaşmasına bağlı bir hayat felsefesi vardır. sözde.
sözlükte, orada burada bunu anonim hesaptan söylemek kolay.
sıkıysa enişten, dayın sorduğunda da aynı cümleyi kur da göreyim seni.
-naber hüseyin, var mı lan hayatında biri? 40 yaşına geldin seni daha bir kere bir kızla göremedik? ne olacak bu işin sonu? yok mu oğlum bi sevgilin filan, hayat geçmez bak böyle, yaşın geldi geçiyor..
-yaw enişte benim için seks sevgiden daha değerli...
-lan ne seks daha değerlisi.. bırak böyle boş sözleri. nereden duyuyorsun böyle saçma şeyleri. sen önce bir sevgili bul da ondan sonra konuş. geç bu palavraları.. bütün gün evde bilgisayar başındaymışsın oğlum.. böyle olur mu?
-yaw enişte felsefi olarak hayat görüşümü söyledim yani. sevgi önceliğim olmaz benim.
-lan başlatma hayat görüşüne. mal herif. git bi iş bul kendine. bi kendine gel oğlum. ne bu saç sakal. bi toparla kendini artık. kaç yaşına geldin. böyle boş sözlerle kendini kandırmayı bırak. işine gücüne bak. sonra da münasip bir kız bulalım sana. bir sorumluluk sahibi ol. annen baban sonsuza kadar yanında olmayacak.
-tamam enişte. ben e ticarete atılıcam yakında.
-lan başlatma e ticaretine. biz adama ne anlatıyoruz. bu ne anlıyor. hanım toparlan. hadi hadi, benim sinirlerim daha fazla zıplamadan kalkalım. misafirliğin kısası makbul.
devamını gör...
ali akın
hoca yeni video yayınlamış, ömrüne bereket;
devamını gör...
tayyip erdoğan'ın geçmişteki skandal sözleri ve gerçek yüzü
şimdilerde muhalifleri utanmadan hainlikle suçlayan ve milliyetçilik taslayan tayyip erdoğan'ın geçmişteki o sıkandal sözleridir. kanı bozuk olandan dürüstlük bekleme!..
ilgili link:
ilgili link:
devamını gör...