zaman tüneli
erkeklere öğretilmesi gereken şeyler
erkekler ya da kadınlar kanımca farketmiyor. önce insan olmayı ve insan kalmayı öğrenmeli herkes. insan onuruna uygun yaşam gereklerine saygı neyi gerektiriyorsa o. ve bu kusur veya erdemin, cinsiyetlerden sadece birine yüklenemeyeceğini kavramak gerçeği.. gerisi lafı güzaf..
devamını gör...
ölçüye uymadan yemek yapan insan
biz kendi ölçümüzü biliriz. başkasının ölçütlerine göre yaşamazuk.
devamını gör...
sevgisini belli eden kaybeder
sevgi görünce şımarıp giden zaten size hayırsız olandır. bir ilişki testi gibi düşünün siz sevdikçe size gelenle gidenin değeri ayrıdır.
devamını gör...
feminist erkek
vurduruyorsa talibim kendisine. *
devamını gör...
teenage dream
katy perry'nin en zirve zamanı ve en iyi albümünden bir şarkıdır. * klibi de çok güzeldir.
albüm genelinde söyleyecek olursam en popüler olmuş iki şarkısı california gurls ve last friday night'tir.özellikle snoop dogg'la düet yaptığı california gurls çok hit olmuştu,o dönemi çok iyi hatırlıyorum tam da yaz mevsiminde çıkmıştı * her yerde çalmıştı,çok dinlenmişti.
ayrıca o albümde firework,e.t,that one that got away de çok iyi parçalardı.
albüm genelinde söyleyecek olursam en popüler olmuş iki şarkısı california gurls ve last friday night'tir.özellikle snoop dogg'la düet yaptığı california gurls çok hit olmuştu,o dönemi çok iyi hatırlıyorum tam da yaz mevsiminde çıkmıştı * her yerde çalmıştı,çok dinlenmişti.
ayrıca o albümde firework,e.t,that one that got away de çok iyi parçalardı.
devamını gör...
uykuya geçiş anının hatırlanmaması
narkolepsi hastasıysanız hatırlaması muhtemeldir.
önce ses geliyor,sonra görüntü yavaş yavaş geliyor. tabi zınk diye uyanıyorsunuz sebebi olmadan.
önce ses geliyor,sonra görüntü yavaş yavaş geliyor. tabi zınk diye uyanıyorsunuz sebebi olmadan.
devamını gör...
shayne ward
no u hang up, önce sen kapa minvaline gelen bir şarkısı vardı bu şarkıcının. x factor ingiltere kazananı olması lazım da yılını hatırlayamadım. 2000'lerin sonunda ufak bir parladı sonra söndü.
devamını gör...
ölçüye uymadan yemek yapan insan
baharat konusunda içimde gizli bir urfalı olduğu için hangi baharat söz konusu olursa olsun bir ölçek diyorsa iki ya da üç yaparım onu. tarçınlı kurabiyem bazı insanlara acı gelir ama bence tam kararındadır. mercimek çorbam kimyon kokar. ben öyle seviyorum hakkını vere vere.
devamını gör...
nick vermeden bir yazara seslen
ben ona ne seslenicem, o seslensin. hıh.
devamını gör...
kilo almışsın sorusuna cevaplar
her yerim şiş şiş.
devamını gör...
manuel vites araba
stop meselesi olmasa sevilen bir araba olabilir.ama tabi günümüzde yine otomatik sevmeyen de var.
devamını gör...
yazarların bugün canını sıkan şeyler
iki gündür ağrıyan karnımın acıkması ve yemek yemeye korkmam.
sindirim sistemi problemlerimden dolayı istediğimde yemek yiyememek, bende kilo kontrolü sağlıyor ama bir yandan da mutsuz ediyor.
sindirim sistemi problemlerimden dolayı istediğimde yemek yiyememek, bende kilo kontrolü sağlıyor ama bir yandan da mutsuz ediyor.
devamını gör...
vesikalı yarim
ne diyorduk? story is king diyorduk. filmdeki bu sekansta halil ve sabiha'nın konuşması hiç bir yere varmaz. birbirlerinden soğuduklarını seyirciye yansıtan anlamsız bir sohbettir. buna karşın kelimelerin doğru dizilimi canını acıtır izleyicinin. filmin resmen dna hücrelerine kadar incelemesi olan çok tuhaf çok tanıdık kitabından alıntılayıp aktarıyorum, kitabı da şiddetle öneririm filmin tutkunlarına.
halil: ne işin var buralarda?
sabiha: ne varsa var.
halil: bir şey mi alacaktın?
sabiha: hiçbir şey.
halil: bana geldin sanmıştım demin...
sabiha: yoo...
halil: niye gördün, konuşmadan gittin?
sabiha: öyle.
halil: sabiha, neyin var senin? bir derdin mi var?
sabiha: hiçbir derdim yok. olsun mu?
halil: olmasın, olmamalı. ama ne bileyim, bir tuhafsın bu aralar.
sabiha: ben mi?
halil: benden habersiz çıkıyorsun. avare dolaşıyorsun. lafımı tersliyorsun. ne demek bunlar?
sabiha: ne demekse, o demek.
halil: sabiha? (sabiha’nın kolunu tutar)
sabiha: canım acıyor.
halil: konuş.
sabiha: sen konuş. senin diyeceğin vardır belki.
halil: ne diyeyim? gariplik bende değil ki, sende.
sabiha: anladın demek. anla öyleyse. dahasını da anla!
halil: dahası ne? yoksa...
sabiha: tamam halil. ben öyle bunalamam. uykusuz, öyle düşünüp kendimi yiyemem.
halil: niçin ama? istemiyorsan açıkça söylersin!
sabiha: belki... belki de sen bırakıp gidersin bir gün. dükkanını, evini göreceğin gelir.
halil: evim, dükkanım hep burada. gidecek başka yerim yok. dükkanım iki portakal sandığı, evim senin yanında.
sabiha: başka bir diyeceğin yok mu?
halil: ......
sabiha: öyleyse benim de yok. bir daha da olmayacak.
halil: sabiha, bozma kafamı. horlanmaya, atışmaya alışık değilim. sokak ortasında hele. hele de seninle. nedir istediğin? burada ayaklarına mı kapanayım? yoksa saçlarından tutup sürükleyeyim mi?
sabiha: ne istersen yap. yalnız, bitsin burada bu iş. sonradan daha büyük acı çekmektense...
halil: ne acısı?
sabiha: sen daha iyi bilirsin.
halil: sabiha!
sabiha: yok, bir şey söyleme. en iyisi git! git. en iyisi seni görmemek. en iyisi seni duymamak. git... git halil.
halil: ne işin var buralarda?
sabiha: ne varsa var.
halil: bir şey mi alacaktın?
sabiha: hiçbir şey.
halil: bana geldin sanmıştım demin...
sabiha: yoo...
halil: niye gördün, konuşmadan gittin?
sabiha: öyle.
halil: sabiha, neyin var senin? bir derdin mi var?
sabiha: hiçbir derdim yok. olsun mu?
halil: olmasın, olmamalı. ama ne bileyim, bir tuhafsın bu aralar.
sabiha: ben mi?
halil: benden habersiz çıkıyorsun. avare dolaşıyorsun. lafımı tersliyorsun. ne demek bunlar?
sabiha: ne demekse, o demek.
halil: sabiha? (sabiha’nın kolunu tutar)
sabiha: canım acıyor.
halil: konuş.
sabiha: sen konuş. senin diyeceğin vardır belki.
halil: ne diyeyim? gariplik bende değil ki, sende.
sabiha: anladın demek. anla öyleyse. dahasını da anla!
halil: dahası ne? yoksa...
sabiha: tamam halil. ben öyle bunalamam. uykusuz, öyle düşünüp kendimi yiyemem.
halil: niçin ama? istemiyorsan açıkça söylersin!
sabiha: belki... belki de sen bırakıp gidersin bir gün. dükkanını, evini göreceğin gelir.
halil: evim, dükkanım hep burada. gidecek başka yerim yok. dükkanım iki portakal sandığı, evim senin yanında.
sabiha: başka bir diyeceğin yok mu?
halil: ......
sabiha: öyleyse benim de yok. bir daha da olmayacak.
halil: sabiha, bozma kafamı. horlanmaya, atışmaya alışık değilim. sokak ortasında hele. hele de seninle. nedir istediğin? burada ayaklarına mı kapanayım? yoksa saçlarından tutup sürükleyeyim mi?
sabiha: ne istersen yap. yalnız, bitsin burada bu iş. sonradan daha büyük acı çekmektense...
halil: ne acısı?
sabiha: sen daha iyi bilirsin.
halil: sabiha!
sabiha: yok, bir şey söyleme. en iyisi git! git. en iyisi seni görmemek. en iyisi seni duymamak. git... git halil.
devamını gör...
be yourself
audioslave şarkısı. kendinlerini pek dinlemesem de içerken dinlemekten epey keyif aldığım bi şarkı normal şartlarda.
and be yourself is all that you can do
to be yourself is all that you can do
and be yourself is all that you can do
to be yourself is all that you can do
devamını gör...
evden başka yerde tuvaletini yapamayan insan
evet. lise hayatı boyunca okulda bir kere bile kaka yapılmadı. en eften püften başarımdır. her yerde anlatırım. bugün bu hikayenin kısmeti burasıymış.
devamını gör...
sevgisini belli eden kaybeder
bağlanma sisteminde kaçınmacı olanın yazdığı bir kural.
devamını gör...
kilo almışsın sorusuna cevaplar
he aldım çok mu önemli,sen de kırışmışsın diye cevap verilebilir.
devamını gör...
uyanınca bir daha uyuyamayan insan
bazen gece su içmeye kalkarım. bakın öyle sabah karşı değil. yattıktan 1-2 saat sonra. ve bir daha uyuyamam. gençken evdekiler (ailem) depresyona girdiğimi zannediyorlardı. ama ben sadece 'uyandıktan sonra bir daha uyuyamayan insan' dım. sonra yıllar içinde bir kaç defa depresyona da girdim. kesinlikle aynı şey değildi.
devamını gör...