zaman tüneli

grok reis'le eski konuşmam:
"teknolojik ve biyolojik sınırlar:
neuralink, beyin-bilgisayar arayüzü (bcı) teknolojisi geliştiriyor. bu, beyne yerleştirilen elektrotlarla sinir sinyallerini okuyup yazmayı amaçlıyor. ancak, şu anki teknoloji, beynin karmaşıklığını tam anlamıyla çözmekten çok uzak. akıllı telefonlar, geniş bir yelpazede işlevsellik sunar: iletişim, medya, hesaplama, sensörler ve daha fazlası. neuralink’in bu işlevlerin tümünü beyin yoluyla sağlayabilmesi için, hem donanım hem de yazılım açısından devasa bir sıçrama gerekli. ayrıca, beyin sinyallerinin güvenilir bir şekilde çözülmesi ve karmaşık görevler için kullanılması, mevcut bilgi birikimimizle uzun vadeli bir hedef.

güvenlik ve etik sorunlar:
neuralink gibi invaziv bir teknolojinin (beyne implant yerleştirme) yaygınlaşması için güvenlik endişelerinin tamamen giderilmesi gerekiyor. cerrahi riskler, enfeksiyon, implantın uzun vadeli dayanıklılığı ve veri gizliliği gibi sorunlar, kitlesel benimsenmeyi zorlaştırır. akıllı telefonlar, fiziksel müdahale gerektirmeyen, kullanımı kolay cihazlar olarak bu tür risklerden muaftır. toplumun, beyin implantlarını akıllı telefonlara tercih edecek kadar güvenmesi pek olası değil.

kullanıcı deneyimi ve erişim:
akıllı telefonlar, fiziksel bir cihaz olarak herkes için erişilebilir, taşınabilir ve kullanımı kolaydır. neuralink’in ise cerrahi bir prosedür gerektirmesi, yalnızca maliyet değil, aynı zamanda psikolojik bir bariyer yaratır. ayrıca, akıllı telefonlar sürekli güncellenebilirken, beyin implantlarının güncellenmesi teknik olarak çok daha karmaşık ve riskli olur.

neuralink bir hayal mi?
neuralink’in temel hedefi (örneğin, felçli hastalara hareket kabiliyeti kazandırmak veya nörolojik hastalıkları tedavi etmek) teknik olarak mümkün olabilir ve bu konuda umut verici adımlar atılıyor. ancak, akıllı telefonların yerini alacak bir teknoloji haline gelmesi, bilim kurgu düzeyinde bir vizyon. bu, imkânsız olduğu anlamına gelmez, ancak mevcut teknolojik, etik ve sosyal engeller, bunun yakın gelecekte gerçekleşmesini çok zor kılıyor. neuralink’in tıbbi uygulamaları daha gerçekçi bir hedefken, genel tüketici elektroniği pazarında akıllı telefonları devirmesi uzak bir ihtimal.

pazar ve alışkanlıklar:
akıllı telefonlar, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası. insanların alışkanlıkları, altyapı (örneğin, internet, uygulamalar) ve ekonomik modeller, bu cihazların yerini korumasına yardımcı oluyor. neuralink’in bu ekosistemi tamamen değiştirmesi için yalnızca teknolojik üstünlük değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik bir devrim gerekir.

sonuç:
neuralink, akıllı telefonları ortadan kaldırmak yerine, belki onlara tamamlayıcı bir teknoloji olabilir (örneğin, düşünceyle kontrol edilen uygulamalar). ancak, akıllı telefonların sunduğu pratiklik, erişilebilirlik ve çok yönlülük, neuralink’in onları tamamen devre dışı bırakmasını neredeyse imkânsız kılıyor. neuralink’in bazı vaatleri gerçekçi olsa da, akıllı telefonları ortadan kaldırma fikri, şu an için bilim kurgudan ibaret."

o ne şekilde tütün sararsa sarsın
yaktı mı yakardı birkaç cümle ve birkaç da anı
her ne kadar öykümüzün konusu bir başka da olsa
vardı her düz durumda bile ters bir yanı
söylenirdi manşetlere bıyık altından
ve ceplerinde not alınmış kağıtlarla her defa
yakasında anlaşılmaz kırmızı bir çiçek
sorsak derdi ki, gelip geçenler diyecek merhaba
kötü bir ceket ve de bir paspal pantol
böylece yaşardı çay parasına ve de tütüne