zaman tüneli
türkiye askeri açıdan hiç olmadığı kadar güçlü
askeri güç içeride vatandaşı siyasetçiyi korkutmak değildir. o darbeci afrika gücüdür. askeri güç dışarıda ne yapacağı belli olmayan, barışçı görünüp saldırandır. savaş bir hile sanatıdır.
devamını gör...
tayyip erdoğan'ı size yedirmeyeceğiz
bunu diyen aktroller, sanırsın yamyam. dinde yamyamlık haram değil miydi? ulan, ne yapalım biz tayyip'i? yesen zehirlenirsin zaten.
tayyip geberdiğinde dünya, öyle bir kusacak ki...
tayyip geberdiğinde dünya, öyle bir kusacak ki...
devamını gör...
reutersa konuşan üst düzey türk yetkili (yazar)
mutlu yıllar üst düzey yetkili. memlekete doğru halay çeke çeke gidiyorsun. doğum günü kutlaması, havai fişek..
devamını gör...
özge çiçek atsız
türk işaret dili tercümanı ve haber sunucusudur.

beinsport haber kanalında her haber bülteninde ekranın sağ alt köşesinde gördüğümüz özge çiçek atsız sektördeki çalışma hayatına kanal d ana haberde işaret dili tercümanlığı yaparak başlamıştır. kanal d ana haberdeki görevi esnasında aynı zamanda uçankuş tv'de tercümanlık görevini üstlenmiştir.
kendisi gönüllü faaliyetlerde de aktif rol alırken aynı zamanda türk işaret dili genç çevirmenleri platformu başkan yardımcılığı görevinde de bulunmuştur. ayrıca aydın üniversitesi bünyesinde eğitim vermeye de devam etmektedir.
aslında beinspor haber izleyicilerinden bu çeviriye ihtiyaç duymayan insanların belki dikkatsizlik yüzünden belki de kanıksamaktan ötürü farkına varmadığı özge çiçek atsız çok sevimli bir insandır.
özellikle filenin sultanlarının avrupa şampiyonluğunu kazandığı o muhteşem anın haberinin çevirisini yaparken ki yüz ifadesi ve gülümsemesi anlattığı, daha doğrusu çevirisini yaptığı haberi ne kadar derinden hissettiği ve bu habere ne kadar mutlu olduğunu da gösterdi hepimize.
özge çiçek atsız beinspor haber bültenlerinde pek dikkat çekmese de bence bu haberleri olduğundan daha güzel bir hale getiren insanlardan biridir.

beinsport haber kanalında her haber bülteninde ekranın sağ alt köşesinde gördüğümüz özge çiçek atsız sektördeki çalışma hayatına kanal d ana haberde işaret dili tercümanlığı yaparak başlamıştır. kanal d ana haberdeki görevi esnasında aynı zamanda uçankuş tv'de tercümanlık görevini üstlenmiştir.
kendisi gönüllü faaliyetlerde de aktif rol alırken aynı zamanda türk işaret dili genç çevirmenleri platformu başkan yardımcılığı görevinde de bulunmuştur. ayrıca aydın üniversitesi bünyesinde eğitim vermeye de devam etmektedir.
aslında beinspor haber izleyicilerinden bu çeviriye ihtiyaç duymayan insanların belki dikkatsizlik yüzünden belki de kanıksamaktan ötürü farkına varmadığı özge çiçek atsız çok sevimli bir insandır.
özellikle filenin sultanlarının avrupa şampiyonluğunu kazandığı o muhteşem anın haberinin çevirisini yaparken ki yüz ifadesi ve gülümsemesi anlattığı, daha doğrusu çevirisini yaptığı haberi ne kadar derinden hissettiği ve bu habere ne kadar mutlu olduğunu da gösterdi hepimize.
özge çiçek atsız beinspor haber bültenlerinde pek dikkat çekmese de bence bu haberleri olduğundan daha güzel bir hale getiren insanlardan biridir.
devamını gör...
kirpi ile mesai sonrası rockçısı
merhaba,
bu hafta bayram tatili dönüşü nedeniyle yayın olmayacaktır.hem zaten mesaiye yeni döndük bismillah hemen mesai sonrası rockçısı olmaz,olsa olsa mesai sonrası kahvesi olur bu hafta*.
özür maiyetinde bu haftalık (bkz: 3 doors down)’dan kryptonite adlı şarkıyı tüm sözlüğe armağan ediyorum.
kirpi , samsun’dan bildirdi.
bu hafta bayram tatili dönüşü nedeniyle yayın olmayacaktır.hem zaten mesaiye yeni döndük bismillah hemen mesai sonrası rockçısı olmaz,olsa olsa mesai sonrası kahvesi olur bu hafta*.
özür maiyetinde bu haftalık (bkz: 3 doors down)’dan kryptonite adlı şarkıyı tüm sözlüğe armağan ediyorum.
kirpi , samsun’dan bildirdi.
devamını gör...
türkiye askeri açıdan hiç olmadığı kadar güçlü
asgari açıdan güçlü değil, şu anda asgari gücü yok. bahsedilen her şey hikaye. hadi gelin bu olayın iç yüzünü size anlatayım.
başlamadan önce şunu ifade etmek istiyorum ki bu sistemin içerisinde büyüdüm. dedem ilkokuldan itibaren, askeri okulda eğitim almış ve üniversite eğitimini dahi askeri okulda tamamlamış bir beyefendiydi ve yıllarca kara kuvvetlerine hizmet etti ve kara kuvvetlerinden emekli oldu. dolayısıyla, hayatım orduevlerinde ve tabur tabur askerin arasında koşup, oynayarak geçti. bu yüzden her zaman, bir askere olan güvenim, polise olandan fazladır. başıma bir şey gelse, önce çevrede asker var mı ona bakarım, polise değil çünkü iç sistemlerini ve meslek etiklerini biliyorum. bir askere kafasını kesseniz, torpil geçirtemezsiniz ya da rüşvet yediremezsiniz. denediğinizde, cok siddetli tepki alırsınız, muhtemelen hakkınızda da dava açılır. askerler, çok dik ve katı yetiştirilirler. üst düzey silah eğitimleri ve yetkileri vardır ama kişisel çıkarlar için kullanmazlar. bu yüzden her koşulda çok güvenilirlerdir.
eskiden askeriye, türkiyenin dış savunma gücü, polisler ise, iç savunma gücüydü. yani toplumla ilgili olayları polisler yatıştırır, ülkenin savunma hattını askerler korurdu. dedem yıllarca atanarak doğu illerinde tam bu görevi yerine getirdi. askerin kendisine ait bireysel "vur" emri vardı. yetkileri çok üst mertebeydi ve orduevlerinin dahi girişlerinde çok katı kıyafet şartları vardı. hala hatırlarım. babam orduevinde akşam yemeğine gidebilmek için tıraş olurdu ve bizde resmi giyinirdik. orduevlerinden içeriye eşofman veya usulsuz bir kıyafetle giremezdiniz.
akp, askeriyeye el atıp, kuleliyi kapatıp, askeriyenin kendi yetkilerine müdahale ettiğinde, dedemin içinde olduğu o askeri güçten eser kalmadı. askeriyeyi kendisine bağlı, pasif ve likayatsiz insanların türediği bir kurum haline getirdi. yetinmedi, orduevlerini herkese açtı ve kurallarını bozdu. askerliğin şekli ve tipi bozuldu. askerliği para ile yapıyor olmak dahi, vatana başlı başına bir ihanettir. aklınıza gelebilecek her şekilde sistem yok edildi anlayacağınız üzere. artık askeriye bildiğiniz askeriye değil.
kapatılan kuleliye denk olacak hesapta bir "savunma üniversitesi" açıldı. okulun verdiği eğitim, asıl askeri okulların verdiğinin yanında kocaman bir "hiç". dedemin ve babamların sahip olduğu eğitimi hatırlıyorum da.. mors alfabesinden tutun, yabancı dile, ileri silah ve dövüş tekniklerinden tutun, yazılı ( standart eğitim) derslere kadar..
şu bir gerçek, hala polisler askerlerden çekinir. bir yere gittiğimizde muhteşem saygı görüyoruz. kaza bela bir polis bizi çevirirse, sicilimizi gördüğü anda, tavrı değişiyor. asker ailesinde yamuk olmaz çünkü. ayrıca hepimiz ayrı ayrı ciddi eğitimli insanlarız. dolayısıyla bize kötü( zanlı muamelesi) muamele zaten yapılamaz.
geçmişte bu başlığı açmış olsaydınız, altına imzamı atardım ama maalesef şu an değil. askeriye'nin eski haline geri döneceği günleri geri sayıyorum.
başlamadan önce şunu ifade etmek istiyorum ki bu sistemin içerisinde büyüdüm. dedem ilkokuldan itibaren, askeri okulda eğitim almış ve üniversite eğitimini dahi askeri okulda tamamlamış bir beyefendiydi ve yıllarca kara kuvvetlerine hizmet etti ve kara kuvvetlerinden emekli oldu. dolayısıyla, hayatım orduevlerinde ve tabur tabur askerin arasında koşup, oynayarak geçti. bu yüzden her zaman, bir askere olan güvenim, polise olandan fazladır. başıma bir şey gelse, önce çevrede asker var mı ona bakarım, polise değil çünkü iç sistemlerini ve meslek etiklerini biliyorum. bir askere kafasını kesseniz, torpil geçirtemezsiniz ya da rüşvet yediremezsiniz. denediğinizde, cok siddetli tepki alırsınız, muhtemelen hakkınızda da dava açılır. askerler, çok dik ve katı yetiştirilirler. üst düzey silah eğitimleri ve yetkileri vardır ama kişisel çıkarlar için kullanmazlar. bu yüzden her koşulda çok güvenilirlerdir.
eskiden askeriye, türkiyenin dış savunma gücü, polisler ise, iç savunma gücüydü. yani toplumla ilgili olayları polisler yatıştırır, ülkenin savunma hattını askerler korurdu. dedem yıllarca atanarak doğu illerinde tam bu görevi yerine getirdi. askerin kendisine ait bireysel "vur" emri vardı. yetkileri çok üst mertebeydi ve orduevlerinin dahi girişlerinde çok katı kıyafet şartları vardı. hala hatırlarım. babam orduevinde akşam yemeğine gidebilmek için tıraş olurdu ve bizde resmi giyinirdik. orduevlerinden içeriye eşofman veya usulsuz bir kıyafetle giremezdiniz.
akp, askeriyeye el atıp, kuleliyi kapatıp, askeriyenin kendi yetkilerine müdahale ettiğinde, dedemin içinde olduğu o askeri güçten eser kalmadı. askeriyeyi kendisine bağlı, pasif ve likayatsiz insanların türediği bir kurum haline getirdi. yetinmedi, orduevlerini herkese açtı ve kurallarını bozdu. askerliğin şekli ve tipi bozuldu. askerliği para ile yapıyor olmak dahi, vatana başlı başına bir ihanettir. aklınıza gelebilecek her şekilde sistem yok edildi anlayacağınız üzere. artık askeriye bildiğiniz askeriye değil.
kapatılan kuleliye denk olacak hesapta bir "savunma üniversitesi" açıldı. okulun verdiği eğitim, asıl askeri okulların verdiğinin yanında kocaman bir "hiç". dedemin ve babamların sahip olduğu eğitimi hatırlıyorum da.. mors alfabesinden tutun, yabancı dile, ileri silah ve dövüş tekniklerinden tutun, yazılı ( standart eğitim) derslere kadar..
şu bir gerçek, hala polisler askerlerden çekinir. bir yere gittiğimizde muhteşem saygı görüyoruz. kaza bela bir polis bizi çevirirse, sicilimizi gördüğü anda, tavrı değişiyor. asker ailesinde yamuk olmaz çünkü. ayrıca hepimiz ayrı ayrı ciddi eğitimli insanlarız. dolayısıyla bize kötü( zanlı muamelesi) muamele zaten yapılamaz.
geçmişte bu başlığı açmış olsaydınız, altına imzamı atardım ama maalesef şu an değil. askeriye'nin eski haline geri döneceği günleri geri sayıyorum.
devamını gör...
bir tane ürünü kasadan geçirecek müşterinin öne geçme ricası
birisi geldi. ben şunu geçirebilir miyim dedi. ben de "gayet tabi geçiremezsiniz. sıranızı bekleyin" dedim. sebeplerden biri şu: #3606346
bekleyemeyecek kadar ne acelesi var? uçağı mı kaçacak? uçağı kaçacaksa o şeyi almak için neden son dakikaya kadar bekledi? çocuğu evde yalnız bekliyorsa alıp gelseydi.
sıra istemek "medeniyetsizliktir". sonu gelmeyecek bir istektir. vermem.
bekleyemeyecek kadar ne acelesi var? uçağı mı kaçacak? uçağı kaçacaksa o şeyi almak için neden son dakikaya kadar bekledi? çocuğu evde yalnız bekliyorsa alıp gelseydi.
sıra istemek "medeniyetsizliktir". sonu gelmeyecek bir istektir. vermem.
devamını gör...
günaydın sözlük
bereketli yarınlara sözlük.
devamını gör...
tanna
sürekli aynı tür başlıkları hortlatarak akışı işgal eden yazar.
devamını gör...
tek elle sütyen açabilen yiğitleri üzdünüz
hem de ne için. ne için ha.
devamını gör...
seyahatname
eskiden seyahatname, şaşırtıcı olaylarla dolu (acaib ve garaib), merak, ilgi ve özellikle de merhamet cezbeden olağanüstü bir macera ise anlatılmaya değerdi.
devamını gör...
sualtı fotoğrafçılığı
mavi sularda cc30r, yeşil sularda cc30m filtre kullanması gereken kişidir. kamerayı asla boynuna asmamalıdır ayrıca. unutmadan, tek başına da dalmasın.
devamını gör...
bir tane ürünü kasadan geçirecek müşterinin öne geçme ricası
bu ricayı kasiyere eden angutlar var.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
yavaş yavaş ayılma zamanı
devamını gör...
bahailik
hayfa'da oturan valileri, papa'nın fonksiyonlarını gösterir.
devamını gör...
claudiopolis
devamını gör...
naciye temelli
ismet inönü'nün annesidir. tabutu kelimenin tam anlamıyla eller yüksekte tutularak taşınmıştır.
devamını gör...
celal şengör'ün astrolojiye inanmaması
prof. dr. celal şengör’ün astroloji ila ilgili söyledikleri:
“bu kadar zırvalık olur mu. buna inanmak için insanın deli olması lazım” diyerek astrolojiye inanmadığını ve bunun bir saçmalık olduğunu dile getirdi.
admin: özellikle kadınlara sesleniyorum. insanların sizi kandırmalarına ve paranızı çalmalarına izin vermeyin.
devamını gör...