zaman tüneli

delaware yani u.s bandıralı alın. uğraşmazsınız, kafanız rahat olur.

kalamış'ın deniz kenarındaki ana caddesi. üzerinde yat limanı * ve yeme içme mekanları bulunmaktadır. ismini anlamlı bir şekilde, "bir tatlı huzur almaya geldim kalamış'tan" bestesi ile ünlü olan sanatçı ve besteci münir nurettin selçuk'tan alır.

1942 başlığını görünce aklıma gelen, hemen açıp loopa aldığım almora şaheseri. ingilizce versiyonu bu kadar güzel değil. hakan aysev'in sesi ve nakarat kısmındaki davul atak aşırı leziz yapıyor bu şarkıyı.


edit: ulan o başlık da 1492 imiş aşsldka gözümün ferini silkeyim, 1942 diye okudum yea la.

#3607222

asıl ben seni kınıyorum ve çok sinirlendim şu an! övgü geri alınırsa, sövgüyle gelirim, dostların bile kurtaramaz seni!!*

"bir tatlı huzur almaya geldim kalamış'tan" bestesi ile ünlü olduğundan dolayı kalamış'ın ana caddesine de ismi verilmiş olan sanatçı ve besteci.

(bkz: münir nurettin selçuk caddesi)

#3607195

kendisini kınıyorum. sabah zevk sahibi demiştim geri aldım.*

1492, gırnata emirliği'nin katolik ispanyollar tarafından alınmasıyla birlikte endülüs emevi devleti'nin resmi olarak yıkıldığı tarihtir. ardından reconquista ile birlikte müslümanlar ve yahudiler, ispanya'dan kovuldu.

az yakan bi şey alın.

klasik türk müziği dediğiniz zaman akla gelmesi gereken ilk beş sanatçıdan biridir..
sesini bir enstrüman gibi kullanmak hususunda rakipsizdir. üstün bir icra tekniğine sahiptir..

cem adrian dinleyen zevksizler bilmez tabii bunları.

arada bir her insanın atması gereken şey.

kendi adıma konuşayım; bilen biliyor zaten ara ara çatıya çıkıp bağırma isteğimi yazarım, şimdilerde özellikle bugün o çığlık atma hissi ( daha doğrusu ihtiyacı) o kadar fazla ki anlatamam..
sanki ben tam ortada bir yerde duruyorum, tüm dünya benim etrafımdan geçip gidiyor ve görenim, gerçek anlamda görenim yok.

herkesin bir hayatı var, koşturmacalı bir hayatı, hayalleri, umutları, istekleri, peşinde koştuğu çabaladığı şeyler.
lan diyorum ben görünmez miyim?
tamam taaa dibine kadar bencil bir adamım onu biliyorum ama zaman zaman o kadar çok zorlanıyorum ki anlatamam.

sanki diyorum, sanki kocaman bir çığlık atsam hepsine iyi gelecek, içimdeki o beni sıkıp boğan her şey yok olacak, tamam belki yine hiçbir şey değişmeyecek ama ben bir soluk alacağım.

ptolemaios hanedanı'na mensuptur. bu hanedana adını veren "ptalemaios ı soter" büyük iskender'in komutanlarındandır ve makedon'dur. doğal olarak kleopatra'da makedon'dur. antik makedonlar kuzey yunanistan civarında meskundular. kendisi için "helenistik makedon" ifadesi uygun olabilir. yani aslen makedonlardır fakat helen kültürüyle yoğurulmuşlar.

büyük iskender m.ö 323 yılında ölünce ardında bırakmış olduğu imparatorluk, generalleri tarafından paylaşıldı. ptolemaios mısır'ı kendi hakimiyeti altına aldı. kendisi helenistik makedondu. bundan dolayı soyundan gelenler de kendisi gibi helenistik makedondur.

büyük iskender'in ardılları yani "diokhlar" hâkim oldukları topraklarda kendi kültürlerini yaymışlardır. bu dönemlerde helenistik makedon kültürü iran'da, mısır'da, orta doğuda hatta hindistan'da bile yayılmıştır.

kleopatra mısır'da doğdu, orada büyüdü, eğitim aldı. kleopatra'yı tek bir kültürle açıklamak çok kısır bir çabadır. kendisi 3 kültürün etkisi altında yetişmiştir. "helen, makedonya ve mısır". antik mısır dilini bilen, konuşan ilk ptolemaios hükümdarıdır.

selefleri gibi sadece yunanca konuşmazdı. onların aksine kapalı bir saray hayatını tercih etmemiş, halkın arasına sık sık karışmıştır. artık tedbil-i kıyafetle mi yoksa hanedana özgü elbiselerle mi orasını bilemem.

kendisi büyük bir stratejist, yetenekli bir diplomasi cambazıydı. jül sezar ve marcus antonious ile olan ilişkileri sayesinde mısır'ın hürriyetini roma imparatorluğu'ndan korumuştur.

vergi sistemini düzene oturttu, halkın devlete olan borçlarını sildirdi, kaos içindeki tahıl ticaretini kontrol altına aldı ki o dönemler mısır, roma'nın ekmek deposuydu. üzerinde kendi resmi olan paralar da bastırmıştır.

seleflerinden farklıydı, mısır dilini biliyordu, halk tarafından kabul görüyordu, iskenderiye kütüphanesini destekledi ve oranın bilim ve kültür merkezi olmasında da büyük çaba sarfetti. kendisini yerel halka tanrıça isis'in dünyadaki varlığı olarak sunmuştur. böylece meşruiyet kazanmıştır.

stratejik evlilikleriyle de nâm salmıştır. öyle ki jül sezar'dan olma oğlu sezarion'u roma'nın varisi olarak göstermiştir. doğu akdeniz gücünü elinde tutmak için marcus antonious ile de evlendi. fakat bu hareketi nedeniyle roma'da agustus octivianus, kleopatra'yı kendine tehdit olarak gördü. aktium savaşı patlak verdi. kleopatra ve kocası marcus bu savaşta mağlub oldu. sonuç olarak ikisi de intihar etti ve mısır, roma'ya bağlandı.

fok baligi ve deniz aslanlari tarafindan kic taraflari sut veren ana memesi sanilip kemirilme tehlikesi vardir.

kişiye hoş ve cazip gelen, ilgi uyandıran, sempatik gibi anlamlara gelen kelime. itici karşıtı.

a101 de varsa ben alırım.

araz elses, bu türkçü şarkıyı ilk kez 1998'de bir azerbaycan kanalında çalıp söylemiştir:

sembolik ve bedava olan her şeyi benden bekleyebilirsiniz.
saygı isteyene saygı verilir.

en büyük düşmanım beni övme bana para ver diyenlerdir.

genel bir düzeltme; yunanlı değil, yunan.

toplanan kölelerin tumunun baglandigi zincirin adi . portekizcedir.

bu adam bir npc, kimse aksini iddia edemez.

ınquisition demektir inquisitor da engizisyoncu demek