zaman tüneli

burnuma kötü kokular geliyor çocuklaaaar.

bir tuhaflık var.

fener tersten saplar. nereye dönderirsek o tarafa döneceksiniz.

haftaya sizi hakemler bile kurtaramayacak..

an itibariyle whis;

yeni yaşın sana tüm güzellikleriyle gelsin. kalbin kadar güzel, senin gibi minnoş insanlar, seni senden daha çok sevecek, koruyup kollayacak insanlara rast gelsin yolun. iyiliklerin çok, keşkelerin az olacağı; neşenin, kahkahanın, mutluluğun çok, kederin, üzüntünün az olacağı musmutlu yollarda yürümen dileklerimle. iyi ki doğmuşsun.

(en yakın arkadaşımla aynı gün doğmuş olması da hoş tesadüf)

lig falan değil düpedüz sirk...
yıllardır lig maçı seyretmedim. sonuç zaten belli...
böyle maç kazanıp sevinende var.
böyle kazanacaksan niye top oynuyosun ki?

sağlığa…

ggggoooooooooooooooooolllll ggggoooooooooooooooooooolllllll ggggggoooooooooooooooooooooool
asensioooo

oturan kiloyla savaş. her anlamda her dakika savaş gibi.

edson alvares'i öyle böyle aramıyor takım. orta saha karbon kağıdı gibi.

quaknin'in postmodern etik hakkında yaptığı "okşama etiği" kavramını okurken aklıma düştü bsdm, daha postmoderni anlamadan bir de etik kısmı çıkmıştı karşıma. ilkokul öğretmenlerinden kalan mirasa başvurdum ben de örnekleme. bir elma bir elma daha iki elma.

"okşayan bir el, dokunduğu tenin şeklini alır."

bu avcunun içine karşıdaki bedenin kalıbını çıkarmak gibidir, yüzüne dokununca avcunun içi onun yüzünün şeklini alır, memelerini sarınca ise memelerinin, sakince bedenin orjinal şeklini baskı ile deforme etmeden yapar bunu. onu kopyalamak ve bedenini avcunda taşımak. soft bir seksin temeli de budur. okşayan bir el ile, vücudundaki her kıvrımın kalıbını avcunun içine çıkartmak ve görünürü kopyalamaktır.

şimdi bunu somut bir şey ile örnekleyelim ve bdsm tanımını asla anlamadığım postmodern etik ile somutlayalım.

bdsm okşayan bir el değil, bir pençedir. senin görünür bedenini tanımak istemez, bedenin durağan kıvrımlarını deforme edercesine saldırır. bir pençe sadece kendine ait olmasını istediği parçayı kopartıp almak ister, düşüncenin mahzenine kilitli arzuları tırnakları ile söküp alır, okşayan bir avucun çıkardığı bedenin kopyası ile yetinmek istemez, pençe kopya bir bedenden fazlasının peşindedir; kendi şekil verdiği yeni bir bedene ulaşma arzusunun.

bir elma bir elma daha iki çürük elma.

iti köpeği kovalamak için baya iyi oluyor aslında. bu nankör! köpeklerin kudurmalarını, ağızlarından köpükler saçılmasını izlemek bir hayli keyif verici.
kudurma vaktiniz geldiğinde gelir gider bakarsınız.

dünle aynı... hayat.

göstere göstere şike yapıyor adamlar, gole bak.

x.com/433GalatasarayI/statu...

iyilik yapmak kötülük yapmak dinden ayrı kavramlar.
bill gates mirasının büyük bölümünü kızlarına bırakmayı düşünmüyor. yardım kuruluşlarına milyarlarca dolarlık bağış yapan bir isim.
sözgelimi apple'ın eski sahibi steve jobs daha hayattayken defalarca insanların miras yoluyla zenginleşmesine karşı olduğunu açıklamıştı.
öldüğünde tüm servetini karısına bıraktı çocuklarına pay vermedi. karısı laurenda eğer sözünü tutarsa kendine kalan mirası hayır kurumlarına vereceğini açıklamıştı.
jobs'un küçük kızı buna ilişkin soruya babasının kendilerine milyonlar verdiğini bundan ötesi için talepte bulunmayacağını söylemişti. (isim ve cevremi yoksa iş kurması için harçlıktanmı bahsettiğini bilmiyoruz)
iyi olmak için yada iyilik yapmak için kiliseye gitmek gerekmez.
iyilik hepimizin yapınca çok mutlu olduğumuz birşey.

yüce tanrı bize incili motive etmek ve iyi yolla doğru yolu göstermek için indirdi.

kilise; kardeşler olarak daha motive şekilde tanrının krallığını yeryüzünde yaşatmak için var. yüce evrenin ulu mimarı. halaluyah...

sözlükteki saçma sapan reklam sistemi. ben gerçekten burada dinleniyordum!
fakat tamamen sözlük kullanıcılarını rezil etme, tiksindirme ve midesini bulandırma odaklı kurulan şu reklam saçmalığı gerçekten yanında yöresinden geçmeme isteğini bir hayli tetiklemekte.
kıç kadar sözlüğün %80'ini hatta bazen %99'unu kaplayan şu aptalca sistem hangi kafayla kurulup onay verildi gerçekten çok merak ediyorum!
torbacınızın numarasını versenize la bi... bişey sorucam da kendisine.s.s

fofana efendinin yediği iki golü halı sahada yesen daha yüzüne bakmazlar.

aile içi bu ara sultan sülüman ve oğulları gibi. her an şehzade mustafa olabilirim. bugün diğer şehzadeleri uyardım, haberdar ettim.

bok yoluna niyazi gidip kellesi giden ben olabilirim de çok da fifi. mesleğimiz var,çakal sevmem, yapım bu. net adamım ve dostum da düşmanım da bundan sağlam olur. düşük versiyon kanımdan ekstra sevmem.

ortaya karışık ortalığı bulandırıyor ve bu bugün yordu.

şehzade mustafa sana ve tüm kaderdaşlarına cem baba şarkı yazmış. tarihe notum şarkıyla olsun.