zaman tüneli

niye bu kadar tepki verdiniz?
sadece şiir paylaşmış.
siz sevişmek istemiyor musunuz?*
bu arkadaş (şair) en azından dürüstçe söylemiş, ben şahsen takdir ettim.
umarım en kısa zamanda sizler de sevişebilirsiniz.
belki hakkını veren sevişmeleriniz olsa biraz rahatlar, bambaşka insanlar olabilirsiniz.
devamını gör...

kaçışı yok, eninde sonunda her ülke uygulayacak. raporlu, belgeli vs sosyal yardım sistemleri yerine herkese maaş, çalışma talebi azalacağı için, işsizliğe de çözüm.

ağzınızın suyu aktı ama öyle asgari ücret falan değil, sadece şarap parası. zaten ödüyorsunuz diğer insanların gelirlerini, onlar uzaydan gelmiyor, sadece farkinda değilsin faizsiz bankacılık gibi.
devamını gör...

(bkz: durumumuz yoktu sevisemedik) sen misin kanka?
devamını gör...

çizmekte zorlanan öğrencilerime şu şekilde öneriyorum. önce biraz alt kısma 4x18 kareden oluşan bir dikdörtgen çizip iç kareleri çizin. ardından tablonun sol üst tarafına bir adet 3x1, bir adet 2x1 boyutlarında bloklar ekleyin. on kare boşluk bırakıp yine tablonun üstünden sonuna kadar 2x6 boyutunda blok ekleyin. bu bloğun en sağ üstüne 1x1 boyutunda tek kare ekleyin. ardından tablonun altında iki kare boşluk bırakıp 2x14 ebatlarında bir blok çizin. periyodik cetveliniz hazır.

hatta sağlamalı işlem yapalım.
4x18=72
3x1=3
2x1=2
2x6=12
1x1=1
2x14=28

72+3+2+12+1+28=118

toplam element sayısına ulaşmış olduk.
devamını gör...

mi ekini ayırmadığı için ceza almış galiba.
devamını gör...

ebru 23 yıllık hayatında tercih edilmeyen kız olmaktan sıkılmıştı. "yaşıtlarım evleniyor benim elime erkek eli bile değmedi daha" diye kendini zorbalıyordu her gün. aslında güzel kızdı, bakımlıydı. ortalama bir zekaya sahipti ve marifetli sayılırdı, en azından bazı konularda, yemek yapmakta mesela.(hikayemizin konusu da yemek tarifi değil mi ya, bilerek ebru'yu seçtim hikayeme) ebru'ya katılmamak elde değil, bence de 23 yaşına kadar sevgilisinin olmaması ilginçti.

ebru artık bir sevgilisinin olmasını istiyor ve bunun için uğraşıyordu. bir gün babasını hastaneye götürmesi gerekti ve babasıyla şöyle bir konuşma geçti aralarında:

-kızım kardeşinin düğünü yok, hastaneye gideceğiz altı üstü.
+of baba, böyle kendimi daha iyi hissediyorum.
-o eyeliner ne öyle ya, nike işareti gibi, kuyruğu fezaya çıkacak
+babacım elinin hamuruyla bu işlere karışma

ebru utanmasa tuvalete giderken bile topuklu ayakkabı giyecekti artık. genç kızlık işte, insan doğası, hangimiz karşı cins tarafından beğenilmek istemeyiz ki?

ebru o gün yine süslenip püslenip dışarı çıktı, karşıya geçecekti, kadıköy beşiktaş vapuruna üstünde kırmızı gömlek altında fileli minice etek ve onları tamamlayan kırmızı stilettolarla arzı endam etti. aslında vapurda flörtleşmek gibi bi derdi yoktu ama hayat sürprizlerle doludur değil mi? vapurun alt katına girdiği anda gözüne uzun boylu, kumral saçlı, vücut geliştirmeyle uğraştığı anlaşılan bir çocuk çarptı. "ne tatlı çocuk" diye geçirdi içinden. şansına çocuğun tam karşısındaki koltuk boştu, bu belki de ilahi bir işaretti değil mi?

koltuğa oturur aturmaz, ebru ve kumral yakışıklı bakışmaya başladılar. göz göze geldiklerinde ebru yakışıklıya gülümsedi, daha farkında değildi ama yakışıklı bu işlerde tecrübeliydi, ebru'nun onu beğendiğini anladı hemen, güzel de kızdı kızımız, bu fırsat kaçar mıydı? vapurdan inerken çocuk kızımıza yaklaştı ve şöyle bir konuşma başlattı:

-selam, parfümünün kokusu tüm vapuru esir aldı :)
+haha, seviyorum bu kokuyu, biraz fazla kaçırmışım sanırım
-iyi ki fazla kaçırmışsın, senin gibi tatlı bir kızla tanışma fırsatı yarattı işte :)

ebru'nun ağzı kulaklarındaydı, çocuk onu bu konuşmadan sonra beraber bir şeyler içmeye götürdü ve orada onu dudaklarından öptü. çocuk o kadar tatlıydı ki, kızımız "ilk tanışma için biraz fazla mı hızlıyız" diye düşünmedi bile.

ebru eve gidince tüm kız grubuna mert'i anlattı. onun ne kadar eğlenceli, yakışıklı, özgüvenli olduğundan ve onu öptüğünden bahsetti arkadaşlarına. sonunda onun da bir sevgilisi olmuştu. ya da o öyle sanıyordu.....

çapkın oğlan ve saf kız buluşup güzel vakit geçirmeye devam ediyordu. her gün mesajlaşıp buluşuyorlardı. ebru'muz 3 günlük sevgilisiyle evlenme hayalleri kuruyordu. "bir kız bir oğlan çocuğumuz olsa keşke" diye iç bile geçiriyordu. bir gün bizim kız biricik sevgilisine sürpriz yapmaya karar verdi, onun evini biliyordu artık, ailesi yaptığı kekleri çok beğenirdi, bu hamaratlığını mert'ine de göstermeliydi.

acaba keki portakallı mı severdi, havuçlu tarçınlı mı? cevizli mi yapmalıydı yoksa çikolatalı mı? son olarak ona frambuazlı kek yapmakta karar kıldı. 3 yumurtayı kırdı önce, şeker, un, kabartma tozu, frambuaz müthiş bir kek olmuştu. tam mert'ciğinin ağzına layıktı. akşam keki çayla yiyecekler ve gece de onda kalacaktı. kızımız olacaklardan habersiz masum bir mutlulukla yola çıktı.

zili çaldığında karşısına bir kız çıktı. mert'in kız kardeşi yoktu, kuzeni falandı herhalde.

-mert'e bakmıştım ama
+siz kimsiniz
-mert'in sevgilisiyim
+ne diyorsun sen be, mert'in sevgilisi benim, mert bu kadın ne diyor?
*siz kimsiniz hanımefendi, ben sizi tanımıyorum, gidin kapımdan!

ebru'nun elindeki kek kabı elinden düştü ve şoke olmuş bir biçimde orayı terketti. eve giderken karnında koca bir yumruyla yol boyu ağlamıştı. akşam 23:00 sularında engellemeyi unuttuğu mert'ten şöyle bir mesaj gelecekti:

"kekini sevgilimle beraber yedik, müthişti gerçekten, sevgilimin olmadığı bir gün elinde aynı kekle bekliyorum seni"
devamını gör...

aşkla acıktım, aşkla açıktım
ben zaten oldum olalı kaçıktım
vurdum kapıları otobana çıktım
yok mu değerimi bilecek?
beni kütür kütür kütür yiyecek?

ham ham, cuplat beni
seni yerim, şap şup
cokkur cokkur götür beni
ısır beni, dişle beni

ham ham, cuplat beni
seni yerim, şap şup
cokkur cokkur götür beni
ısır beni, dişle beni
devamını gör...

şirketine yatırımcı aramak için buraya kadar düştüyse o şirketin batması herkes için en hayırlısıdır.
devamını gör...

gün batımı,
yeşili bol bir koy ya da sahil,
bıcır bıcır manita,
çook ince çakırkeyif bir kafa,
onbeş günlük tatilin ilk akşamı.
ah bee.
devamını gör...

eserini görünce aseksüel oldum kardeşim. daha da cinsel cima eylemem.
t: bir isteğe konu olan başlık.
devamını gör...

istediğini istediği zaman yapabilen doymuş bir çift, beş parasız ve basit yaşayan çiftte imreniyor. sıkıcı bir evliliğe sahip olan bu ikili, karşısındaki çiftin hayat coşkusunu taklit ederek mutlu olabileceklerini düşünüyorlar. filmin sonunda komik duruma düşen bir karı kocaya şahit oluyorsunuz.
oyunculuklar iyi, izlenir.
devamını gör...

ukrayna savaşının başında amerikan gazteleri bunu araştırmıştı.
"fonlama" olarak sayılırmı bilmiyorum ama ciner grubu yayınları çin kaynaklarından feeding alıyormuş.
diğerleri hep batılı ülkelerden feeding alıyordu.

bahsettiğin şey yalnız türkiyede değil batı medyasında da böyle, çini son zamanlarda daha çok araştırmaya yöneldiler. onlar çinliler hakkında makaleler yazıyor, bizim abd'den feeding alan yayınlarda benzer yada aynı şeyleri çevirip basıyor.
devamını gör...

çok sevdiğin, çok değer verdiğin, uğruna canından vazgeçebileceğin biri yaşatıyorsa normaldir. psikolojik olarak destek almak gerekebilir..

allah kimseye yaşatmasın. bunu senden hiç beklemezdim diyebileceğiniz bir erkek/kadın size bunu yaşatabilir.. insan ne kadar istese de kendini üzer yani. kolay değil. sarsılmamak imkansız..

allah'ım sen bizi böyle insanlarla sınama. amin.
devamını gör...

(bkz: açacağın başlığı sekeyim)
devamını gör...

ekim bitti, kasım da bitti, aralık da bitecek. sonra bazı insanların hayatımızda bulundukları son yıl olan 2025 sona erecek ve hiç beklemediğimiz bazı insanlar sonsuza dek bu yılın takvim yaprakları arasında kalacak.
devamını gör...

burgonya tipi kadeh ile içilirse aroması ve kokusu daha iyi hissedilir..
devamını gör...

konu gene dönüp dolaşıp okan'a gelmiş. 10 maç iyi form yakalayınca hemen geçiliyor mu okan. kadrosu daha uygun diye bu hesap yapılıyorsa samsun'un hocasını tutun getirin, onun kadrosu daha mütevazı, adam 2 senedir ligde 3. sırada, şuan konferansta da lider. karabağ teknik direktörünün elit hocalar kategorisine girmesi lazım mesela.

zamanında iyi golcüydü, şuan hocalığı fena gitmiyor da hele bir durun bakalım. çok çabuk gaza geliyorsunuz. en son ünal karaman'a çekiliyordu bu muamele, sonra havayollarında unutulan eşyalar reyonuna kalktı.
devamını gör...

içen erkeklerin cinsiyetçi şakalarla karşılaştığı içecektir.
çünkü rose şarap içen erkek tuvalette allığını da tazeleyebilir*
devamını gör...

aklıma takılan bir ihtimaldir. özellikle son dönemde bazı medya kuruluşlarında çin'in insansı robotlarından, geliştirdikleri teknolojilerden bahsediliyor sıklıkla.

bu durum bana pek masum gelmiyor. hele kimi kanallar, günümüzdeki çin gibi çin güzelleyen programlara yer veriyorlar.*

akıllara da çin'in, ülkemizdeki bazı medya kuruluşlarını fonluyor olma ihtimali geliyor maalesef.
çünkü, çin'in bu konuda ciddi pr çalışması yaptığını biliyoruz.

umarım yanılıyorumdur. ancak öyle ise, yani çin, medyamızın bir kısmını fonluyor ise yazık gerçekten.
ve ciddi ölçüde kaygı verici.

dilerim öyle değildir ve ben yanılıyorumdur. ancak son dönemde medyamızdaki çin övgüsü pek hayra alamet değil.
devamını gör...

aşırı tepki göstermemek ayrı erol evgin gibi sakin karşılamak, duygusal olarak sarsılmamak ayrı.. bunları birbirinden ayırıyorum ben..


biz erkeklerin aldatılabileceğimizi ve bunun bizimle alakalı değil karşımızdaki kişinin karakteriyle ilgili olduğunu anlamamız gerekir.. ve şiddet bir erkeğe asla yakışmaz..
şiddete başvuracak kadar zavallı, aciz, canavar olanlar ise ihanet edenlerden de kötüdür...

ben kesinlikle şöyle derdim
benden ayrılabilirdin. niye bana bunu yaşattın. senin çok kötü bir karakterin varmış, artık seni görmek istemiyorum. keşke hiç hayatıma girmeseydin...

başıma böyle bir şey gelse çok incinirdim. çok dertlenirdim. aptal yerine koydu beni deyip sinirimden ağlardım. evet tepkim aşırı sert olmazdı. içimde depremler yaşasam da bunu çok göstermezdim.

allahım kimseye yaşatma. çok kötü bir şey bu. düşüncesi bile çok acı.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim