zaman tüneli

yaşlılıktan çıkmış kamburu hörgüce benzeyen kadın 75 yaşında bir köçeğe aşık olduğunu duyunca epey bir şaşırdım. vay be dedim, çivi çiviyi söküyor demek ki. aşk ölümse. ölümü de aşkla öldürmek mümkün. o sırada çölün ortasında bir devenin üzerindeydim. kadın da çölün ortasındaydı ve inanır mısınız köçekte oradaydı. bu ne biçim ortam lan dedim. siz niye buradasınız? karanlık çöküyor hadi ama dedi köçekle kadın. birazdan ayin başlayacak ve sen hala boş boş konuşuyorsun dediler bana. etrafıma baktım. sonra gökyüzüne baktım. bir yıldız kaydı. yaşlı kadın bir dilek tuttu. köçek göbek attı. deve yere çöktü ve gözlerim kapandı.

ağzım bozuktur ederim, ama o kadar saygılı olmaya çalıştım ki kendim bile şaşırdım bu yaptıkların karşında küfür etmeden nasıl durdum diye
en son dayanamadım ettim tabi
çok sabırlı bir insan olduğumu anladım
teşekkür ederim

mutluluğa kaç ışık yılı kaldı?

gece gece ilaç gelmiş meşrubat.
sağolsun ali osman ulusoy kaptanı ikram etti de keyfim yerine geldi. 1 litreyi içtim şimdi portakal parçacığı deneyi için tuvalete gideceğim.

son kelimelerimizi fırlatıyorum.

hörgüç
çivi
ayin
karanlık
köçek.

sdşkfdsşlkdslş köçekle napıcaz bilmiyorum diyorum.

#3825792 güzeldi bu

(bkz: avukatlarımızla geleceğiz)

bu meseleden dolayı bazı insanlar hep avukatlara kızıyor şöyle diyor madem 6 ay içinde şikayet etmediyse ben neden 5 sene önceki hakaretten yargılanıyorum vs diyor ki benim de kafamda soru işareti oluştu o zaman çok geçmişte yaşanan hakaretten dolayı insanlar birbirine dava açabiliyor mu merak ediyorum bilen varsa söylerse sevinirim bu meseleyi çok merak ediyorum

valla ben yoruldum. kalan sağlar sizindir. bayadır bir şeyler düşünüp yazmadığımı fark ettim sayenizde. tesekkur ederim çok iyi geldii. elinize sağlık. iyi yayınlarr

youtube da biri avukata yorumlarda şöyle bir soru sormuş idi “hocam siz 6 ay diyorsunuz hakaret davasına ama adam bana 5 sene sonra dava açtı nerede 6 ay meselesi diye” bundan dolayı kafamda merak uyandı acaba bu 6 ay meselesi ne o zaman diye sorguluyorum merak uyandırıyor biraz da tedirgin ediyor hahahahahahahahahaahahhahahah şundan dolayı açıklamak gerekirse kendi kendime diyom lisedeki kavga yüzünden vs hatırlamadığım adam gider bana dava açar vs jahahajaajjahahhahahahahahaahhaaaa

bunlar hep bratia stereo'nun bok yemesi.

ayayayaylık bir ortam içerisindeyim.

bizim komşunun kızı vardı. her sabah ben işe o laleli kampüsüne gitmek için vapura biniyorduk. yıllar geçti ben emekli oldum kız okulu bitirdi ama işsiz kaldı. malum atanamayan öğretmenler konusu... kızcağız evınde kedisiyle takılıp kpss ye çalışıyor. uzun süre yüzünü görmedim. sonra asansörde gördüm. gögüslerine silikon yaptırmış, 4 düğmesi açık sıkıca gömlek giymişti. hayırdır rümeysa dedim, şaşırdım. epey dişi olmuştu. para nerden geliyor diyecektım diyemedım. meğersem bizim rümeysa habertürkte işe başlamış.

aferin kıza. dönemi iyi anlamış, isyan etmiş.ekmek parası için ekstra özellikli öğretmen olmuş.

yazması iki kelime, uygulaması giriş, gelişme...
evet sonuç yok. sonuç kısmını bırakabilen birinden dinleyeceksiniz artık.

homeless ismail, bankın ucunda durmuş; bir yandan montunun cebinde bir şey varmış gibi eliyle yokluyor bir yandan da yatağını hazırlıyordu.
bankın üstüne kıvrılan kedi, vapur motorunun gürültüsüne aldırmadan uyuyordu. bir an için gevşedi, kulaklarını oynattı, gözlerini açmadan çevreyi yokladı. ismail, kedinin bu temkinli uykusunu sevdi çünkü hayatta kalmanın en temiz hali buydu. ne kaçmak ne tutunmak... yıllardır bildiği hikaye.
ismail'in yanında durduğu için çekingen ama yeterince uzak durmayacak kadar da insanlara saygı duyduğunu göstermeye çalışan sözde öğretmen, sesli şekilde telefonundan habertürk’ü dinliyordu. mimikleri hareketsiz. gözü insanlarda. ismail için öğretmen de sesin içinden anlam çıkarmaya çalışan banktaki kediden farksız gibiydi.
kedi yeniden gevşedi. ismail cebindeki yokluğu düzeltti. burnunda vapurdaki yeni çekilmiş silikon kokusu ile yavaşça yerine uzandı.

birisi vardı sözlük. yıllarca biriyle flörtleşip durup sonra adını arkadaşlık koyuyordu, yersen.

neyse geçenlerde bu flörtleştiği kişiyi gördüm. wtf, gerçekten yıllarca bu kişiyle mi flört edip ego tatmini yaptın? ciddi olamazsın değil mi diye içimden geçirdim. fakat diğer yandan içsel bir tatmin de yaşadım, oh olsun. duygusal ilişkin varsa öyle söyle, yoksa, o benim arkadaşım ayağına hiç gerek yok.

vapurdaki televizyonda habertürk kanalı açılmıştı ve yine o silikonlu öğretmen kedi maması tanıtımı yapıyordu.

kart benim ama postal bana girmesin.

uyku nedenli ayrılıyorum.

iyi geceler

gitmeden imzamı da bırakayım *

gelsin kelimeler... fırlattım gitti

silikon, öğretmen, vapur, kedi, habertürk.

alın bakalım.....