zaman tüneli
milli piyango bileti almak matematik açısından mantıklı mı sorusu
800 milyon demirörenın oldugu için 80 milyon üzerinden hesaplamaları yapınız.
olay matematık değil olay umut yiğen.
olay matematık değil olay umut yiğen.
devamını gör...
milli piyango bileti almak matematik açısından mantıklı mı sorusu
yavaş yavaş böyük humarlara alıştırır seni.
devamını gör...
levent gültekin
klasik chp'ci akp'ci tartışmalarından çok uzak akılcı bir eleştiriye sahip gazeteci. objektif olmanın karşklığını almış.
devamını gör...
milli piyango bileti almak matematik açısından mantıklı mı sorusu
şimdi iki yüz lira verip aldırsan 2 hafta güzel hayaller kurdurur. bence mantıklı.
devamını gör...
milli piyango bileti almak matematik açısından mantıklı mı sorusu
ya çıkarsa ? sorusuyla tüm matematiği alt üst edebiliriz.
devamını gör...
levent gültekin
sabah alınmış, şimdi de şartlı olarak salıverlmiş, geçmiş olsun
medyayı susturmaya çalışmak aslında bu iktidarın
ne kadar da bitik
ne kadar da paçoz
olduğunun ispatı gibi..........
kendilerinde zaten doğru düzgün fikir üretecek adam yok
gördük işte ;
ya otçu
ya tozcu
ya pudracı
ya da gurup seks
yıllarca biz çok dinciyiz, biz çok ahlaklıyıııızzzz deyip duruyorlardı
görüyoruz işte o yüksek ahlakı.
medyayı susturmaya çalışmak aslında bu iktidarın
ne kadar da bitik
ne kadar da paçoz
olduğunun ispatı gibi..........
kendilerinde zaten doğru düzgün fikir üretecek adam yok
gördük işte ;
ya otçu
ya tozcu
ya pudracı
ya da gurup seks
yıllarca biz çok dinciyiz, biz çok ahlaklıyıııızzzz deyip duruyorlardı
görüyoruz işte o yüksek ahlakı.
devamını gör...
amerika birleşik devletleri
abd'nin hızlı gelişimi ve gelecek ile alakalı bir entry girmiştim.
konuyla ilgili gündem olan bir paylaşım gördüm.
link
amerikalı biri batı yakası’ndaki bir konteyner limanında çalışıyor.
bu alanın tamamen otomasyona geçtiğini gösteriyor; insan girişi yasak.
hareket eden gördüğün tüm araçlar otomatik sistemler tarafından çalıştırılıyor.
tüm işler teknolojiyle değiştirilmiş durumda. vinçler bile tam otomatik.
ayrıca her adımın nasıl işlediğini tek tek anlatıyor.
hani bir ara etki ajanları tarafından sıkça söylenen " göçmenlere ihtiyacımız var! " safsatası vardı... ne oldu onlara? hala bu saçmalığı konuşmaya devam ediyolar mı?
dünya robot devrimini yaşamaya başladı. mavi yakalılar sıkı tutunun!
konuyla ilgili gündem olan bir paylaşım gördüm.
link
amerikalı biri batı yakası’ndaki bir konteyner limanında çalışıyor.
bu alanın tamamen otomasyona geçtiğini gösteriyor; insan girişi yasak.
hareket eden gördüğün tüm araçlar otomatik sistemler tarafından çalıştırılıyor.
tüm işler teknolojiyle değiştirilmiş durumda. vinçler bile tam otomatik.
ayrıca her adımın nasıl işlediğini tek tek anlatıyor.
hani bir ara etki ajanları tarafından sıkça söylenen " göçmenlere ihtiyacımız var! " safsatası vardı... ne oldu onlara? hala bu saçmalığı konuşmaya devam ediyolar mı?
dünya robot devrimini yaşamaya başladı. mavi yakalılar sıkı tutunun!
devamını gör...
togg
öncelikle şu gariban arabaya o kadar bok atıldı ki. yok motoru yerli değil. yok cart curt. arkadaşım neredeyse hiç bir araba markası tek bir ülkeden çıkma değil. motor başka şanzuman başka ülkeden toplanabiliyor. onun dışında sevicilik yapacak değilim ama sürmesi de keyifli atik araba.
sonralıkla da piyasada hala sıfır satışı olan ve menzili daha kısa araçlar da var.
pahalılığına diyecek bir şey yok. benim markam olsa vatandaştan vergi bile almadan verirdim.
ve evet siyasi şov olarak kaldı maalesef.
sonralıkla da piyasada hala sıfır satışı olan ve menzili daha kısa araçlar da var.
pahalılığına diyecek bir şey yok. benim markam olsa vatandaştan vergi bile almadan verirdim.
ve evet siyasi şov olarak kaldı maalesef.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
oooo sağlam eleman geri döndü. severim kendisini.
devamını gör...
kaşınan yeri kanayana kadar kaşımak
mantar olmuşsunuz bi doktora görünün.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
köyün küs itlerini baristirana muhtar değil kurt denir. avcı olabilir kendisi.
söslüq qısları tikkat etsin.
söslüq qısları tikkat etsin.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
yeğenime yürüyenin bacakları dötüne kaçsın.
yeğennnn.
yeğennnn.
devamını gör...
togg
öncelikle kestane balının diyarı almanya'dan tüm dünyaya selamlar.
elektrikli araba klasmanında en kısa menzile ve boş donanıma sahip markadır kendisi.
yerli ve milli diye dalga geçmiyorum evet. gönül isterdi ki bağımsız bir girişim olsun ve bazı alanlarda inovatif çözümler sunsun. bugüne kadar bize yerli ve milli diye yedirilmeye çalışılan hiçbir şeyin devamı gelmedi mesela, öylece rantini yapan yapıp köşesine çekildi.
ya mesela yapay zeka donanımı koy ortaya. onu yapamıyorsan openai, google ile çalış otomatik park etme modu koy ki bildiğim kadariyla hiçbir araçta bu özellik yok piyasada inanılmaz reklam olur ve acemi şoförlerin birinci tercihi haline gelir.
byd mesela. piyasaya balıklama atladı. tasarımı kötü, donanımı zayıf olmasına rağmen ilk modelleri sırf ucuz olduğu için sattı. tutunca da adamlar ar ge ile bugün geldiği nokta belli.
ama sen kalkıp bu arabayı bı vw fiyatına devirmeye kalkarsan kimse almaz aga.
ve yanlış bilmiyorsam satış müdürlüğüne satışla hiç alakası olmayan cv'si sadece a4 kağıdında dolu olan birini getirmişler.
açıkçası togg'un sadece siyasi bir şov olduğunu düşünüyorum. geleceği olması için vizyoner ekibinin komple değişmesi lazım.
elektrikli araba klasmanında en kısa menzile ve boş donanıma sahip markadır kendisi.
yerli ve milli diye dalga geçmiyorum evet. gönül isterdi ki bağımsız bir girişim olsun ve bazı alanlarda inovatif çözümler sunsun. bugüne kadar bize yerli ve milli diye yedirilmeye çalışılan hiçbir şeyin devamı gelmedi mesela, öylece rantini yapan yapıp köşesine çekildi.
ya mesela yapay zeka donanımı koy ortaya. onu yapamıyorsan openai, google ile çalış otomatik park etme modu koy ki bildiğim kadariyla hiçbir araçta bu özellik yok piyasada inanılmaz reklam olur ve acemi şoförlerin birinci tercihi haline gelir.
byd mesela. piyasaya balıklama atladı. tasarımı kötü, donanımı zayıf olmasına rağmen ilk modelleri sırf ucuz olduğu için sattı. tutunca da adamlar ar ge ile bugün geldiği nokta belli.
ama sen kalkıp bu arabayı bı vw fiyatına devirmeye kalkarsan kimse almaz aga.
ve yanlış bilmiyorsam satış müdürlüğüne satışla hiç alakası olmayan cv'si sadece a4 kağıdında dolu olan birini getirmişler.
açıkçası togg'un sadece siyasi bir şov olduğunu düşünüyorum. geleceği olması için vizyoner ekibinin komple değişmesi lazım.
devamını gör...
yapılmaması gereken şeyler
göz teması kurmak.
dışarı çıktım. kapının önünde komşu teyze var. elinde poşet, yüzünde “gel bakayım sen” ifadesi. kaçmam lazım ama kaçarsam suçlu olurum. durursam sohbet başlar. ikisi de istemediğim şeyler. arada bi üçüncü yol bulmaya çalışıyorum: yavaşlamak. belki beni fark etmez.
fark etti.
“oğlum sen çok zayıflamışsın” dedi. ben aslında son üç yıldır aynı kilodayım ama teyzenin gözünde herkes potansiyel hastadır. kendimi savunmaya geçtim. “yok teyze ben seferi sayılırım” dedim.
teyze poşeti yere bıraktı. bu bir ritüeldir. poşet yere konduysa sohbet en az 7 dakika sürer. ben bunu bildiğim için ayaklarımı 20 derece sola çevirip vücudu “acelesi var” moduna aldım. işe yaramadı.
tam o sırada arkamdan biri “abi senin cüzdan düştü” dedi. döndüm. cüzdanım cebimde. adam bana bakıyor, ben adama bakıyorum. cüzdan yok ama olay var. teyze de olaya dahil oldu. cüzdanı bulacağız.
kalabalık oluştu. biri “jandarma çağıralım” dedi. yok cia. ben sadece ekmek almaya çıkmıştım. kariyerim burada bitmemeli. “yanlış anlaşılma” deyip yürümeye başladım. kalabalık da benimle yürümeye başladı. ben önde, 5 kişi arkamda. kendimi lider gibi hissettim ama lider olmak istemiyorum.
marketin önüne geldik. içeri girdim. herkes girdi. kasiyer beni tanıyor. gözleriyle “yine mi sen” dedi. aha yine aynı bok. ekmek alcam lan. arkamdaki adam “abi cüzdan meselesi ne oldu” dedi. ben de refleks olarak “hallettik” dedim.
dışarı çıktım. kalabalık dağıldı. teyze yok. adam yok. olay yok. elimde ekmek, cebimde cüzdan, içimde anlamsız bir zafer duygusu.
eve döndüm. kahvaltı yapmadım.
kahve yerine ılık su içtim. bünyem biz bu kararı tanımıyoruz dedi. ben de kola içtim. şimdi de perşembelere küfreden abla gibi ketçaplı cips yicem.
teyzeyle bakışmanın bedeli bu.
dışarı çıktım. kapının önünde komşu teyze var. elinde poşet, yüzünde “gel bakayım sen” ifadesi. kaçmam lazım ama kaçarsam suçlu olurum. durursam sohbet başlar. ikisi de istemediğim şeyler. arada bi üçüncü yol bulmaya çalışıyorum: yavaşlamak. belki beni fark etmez.
fark etti.
“oğlum sen çok zayıflamışsın” dedi. ben aslında son üç yıldır aynı kilodayım ama teyzenin gözünde herkes potansiyel hastadır. kendimi savunmaya geçtim. “yok teyze ben seferi sayılırım” dedim.
teyze poşeti yere bıraktı. bu bir ritüeldir. poşet yere konduysa sohbet en az 7 dakika sürer. ben bunu bildiğim için ayaklarımı 20 derece sola çevirip vücudu “acelesi var” moduna aldım. işe yaramadı.
tam o sırada arkamdan biri “abi senin cüzdan düştü” dedi. döndüm. cüzdanım cebimde. adam bana bakıyor, ben adama bakıyorum. cüzdan yok ama olay var. teyze de olaya dahil oldu. cüzdanı bulacağız.
kalabalık oluştu. biri “jandarma çağıralım” dedi. yok cia. ben sadece ekmek almaya çıkmıştım. kariyerim burada bitmemeli. “yanlış anlaşılma” deyip yürümeye başladım. kalabalık da benimle yürümeye başladı. ben önde, 5 kişi arkamda. kendimi lider gibi hissettim ama lider olmak istemiyorum.
marketin önüne geldik. içeri girdim. herkes girdi. kasiyer beni tanıyor. gözleriyle “yine mi sen” dedi. aha yine aynı bok. ekmek alcam lan. arkamdaki adam “abi cüzdan meselesi ne oldu” dedi. ben de refleks olarak “hallettik” dedim.
dışarı çıktım. kalabalık dağıldı. teyze yok. adam yok. olay yok. elimde ekmek, cebimde cüzdan, içimde anlamsız bir zafer duygusu.
eve döndüm. kahvaltı yapmadım.
kahve yerine ılık su içtim. bünyem biz bu kararı tanımıyoruz dedi. ben de kola içtim. şimdi de perşembelere küfreden abla gibi ketçaplı cips yicem.
teyzeyle bakışmanın bedeli bu.
devamını gör...
hatun düşürmek için iç işleri bakanını görüntülü aramak
damcılıkta bambaşka bir seviyedir. iddialara göre gazeteci mehmet akif ersoy'un icraatidir.
barış terkoğlu: “itirafçı ifadesindeki iddiaya göre; mehmet akif ersoy yanındaki kadınlara hava atmak için görüntülü olarak süleyman soylu’yu arıyormuş.”
x.com/ajans_muhbir/status/2...
bakan tanıdığın yoksa sevgili/fokbadi bile yapamıyorsun canım ülkemde. yok ki bi bakan tanıdığımız.
barış terkoğlu: “itirafçı ifadesindeki iddiaya göre; mehmet akif ersoy yanındaki kadınlara hava atmak için görüntülü olarak süleyman soylu’yu arıyormuş.”
x.com/ajans_muhbir/status/2...
bakan tanıdığın yoksa sevgili/fokbadi bile yapamıyorsun canım ülkemde. yok ki bi bakan tanıdığımız.
devamını gör...
nato rusya savaşı
çok yanlış analizler kasılmış yine.
jeostrateji denen bir şey. tüm hikaye büyük mücadele öncesi (abd-cin) rusya'nın saf dışı bırakılmasıyla alakalı.
ukrayna rusya savaşının başında rusya'nın onlarca kilometrelik tank konvoylarından bugün geldiği nokta askerlerini motorsikletler ve pickuplar ile saldırı yapması.
elinde ne sovyet stoğu kaldı ne üretim kapasitesi. ayrıca ilk iki yıl korunan rus ekonomisi git gide çözülüyor ve 2026 için duraklama veyahut küçülme öngörülüyor.
rusya tuzağa düştüğünün farkına vardı varmasına da iş işten geçti.
ve biliyorsunuz putin bir diktatör. eğer bu savaştan somut bir kazanım alamazsa bu iktidarının sonu olur. zira rus kayıpları akillara zarar miktarda ve aileler git gide seferber edilen diğer rusların firar etmesini teşvik ediyor. aynı zamanda sibirya gibi sömürülen bölgelerde de başkaldırı hareketleri görüldü. orduya sözleşmeli katılımın getirdiği imza primi ve promosyon ödemeleri gibi cazip teklifler sebebiyle (bu promosyonlar da 30 bin dolardan 3,5 bin dolar seviyesine kadar düşmüş bu arada) rus polis teşkilatı %30 küçülmüş.
velhasıl putin gibi diktatörlerin bu tür durumlarda iktidarını koruması için bir fetih rüyasına ihtiyacı vardır.
birinci dünya savaşı'nın nasıl çıktığına bakın. herkes birbirini gazlayip sonradan önünü alamamışlar. detaylara girmeye gerek görmüyorum ama putin'in ukrayna'ya verdiği destek sebebiyle ab'yi unutmayacağını ve zamanı geldiğinde fiili harekete geçeceğini düşünüyorum.
jeostrateji denen bir şey. tüm hikaye büyük mücadele öncesi (abd-cin) rusya'nın saf dışı bırakılmasıyla alakalı.
ukrayna rusya savaşının başında rusya'nın onlarca kilometrelik tank konvoylarından bugün geldiği nokta askerlerini motorsikletler ve pickuplar ile saldırı yapması.
elinde ne sovyet stoğu kaldı ne üretim kapasitesi. ayrıca ilk iki yıl korunan rus ekonomisi git gide çözülüyor ve 2026 için duraklama veyahut küçülme öngörülüyor.
rusya tuzağa düştüğünün farkına vardı varmasına da iş işten geçti.
ve biliyorsunuz putin bir diktatör. eğer bu savaştan somut bir kazanım alamazsa bu iktidarının sonu olur. zira rus kayıpları akillara zarar miktarda ve aileler git gide seferber edilen diğer rusların firar etmesini teşvik ediyor. aynı zamanda sibirya gibi sömürülen bölgelerde de başkaldırı hareketleri görüldü. orduya sözleşmeli katılımın getirdiği imza primi ve promosyon ödemeleri gibi cazip teklifler sebebiyle (bu promosyonlar da 30 bin dolardan 3,5 bin dolar seviyesine kadar düşmüş bu arada) rus polis teşkilatı %30 küçülmüş.
velhasıl putin gibi diktatörlerin bu tür durumlarda iktidarını koruması için bir fetih rüyasına ihtiyacı vardır.
birinci dünya savaşı'nın nasıl çıktığına bakın. herkes birbirini gazlayip sonradan önünü alamamışlar. detaylara girmeye gerek görmüyorum ama putin'in ukrayna'ya verdiği destek sebebiyle ab'yi unutmayacağını ve zamanı geldiğinde fiili harekete geçeceğini düşünüyorum.
devamını gör...
yapılmaması gereken şeyler
kalabalıkta mıy mıy yürümek. lütfen gezmeye çıkmış gibi vitrin baka baka, zigzag çize çize yürümeyin. millet sizin pazar yürüyüşünüzü, keyfinizi beklemek zorunda değil.
devamını gör...
sağlam irade isteyen şeyler
aşırı nem eşliğinde 35 derece ve üstü sıcaklıkta oruç tutmak.
devamını gör...
vladimir putin ile yılın özeti
tiyatro.
yabancı gazeteler göstermişti; güya halk diye yolda tokalaştığı kimselerle programlardaki izleyiciler çoğunlukla aynı kişiler.
sorulacak sorular belli, cevaplarıda ezberlemiştir.
o adamın tüm katıldığı programlar ve yaptığı şeyler önceden senaryosu hazırlanmış skeçler.
yabancı gazeteler göstermişti; güya halk diye yolda tokalaştığı kimselerle programlardaki izleyiciler çoğunlukla aynı kişiler.
sorulacak sorular belli, cevaplarıda ezberlemiştir.
o adamın tüm katıldığı programlar ve yaptığı şeyler önceden senaryosu hazırlanmış skeçler.
devamını gör...
bunalmak
(bkz: bunaltılmak)
devamını gör...