zaman tüneli

bir zamanlar vocal cover videoları çekiyordum ve bunları da öylesine youtube'a yüklüyordum. çok eskiden ama. yani 2010'ların başlarında. bazıları da ciddi beğenilmişti, yabancılardan da tonla iltifat ve övgü almıştım. sonra hepsini sildim. şimdi 1 takipçili (subscriber) bir youtube hesabım var. hiçbir içerik yüklemememe rağmen biri moral olsun diye takip edeyim demiş herhalde. *

büyük konuşmayayım böyle youtube içeriği asla üretmem, youtube'a performanslarımı bir daha yüklemem falan gibisinden ama içimde zerre bir istek, heves, istenç vs. yok şu anda bu konuda harbiden. tüketici olarak gayet mutluyum. birileri içerik üretsin, ben te tüketeyim kafasındayım. haha.

tipik bir akplidir, eski kocası da tipik akplidir. tayyibin en sevdiği cinsten.

dardayım, mutsuzum, çıkmazdayım ve karanlıktayım. hiç bir şeye yetemiyorum ve tam olarak seninle aynı depreşyonu yaşıyorum.
youtube.com/shorts/227PeFoJ...

(bkz: swiss made)
(bkz: viski)
(bkz: montblanc)
(bkz: samsonite)

abd başkanı sarman reyiz trump, bu sözü özellikle somalilileri hedef alarak abd'yi dolandıran ve abd topraklarında her türlü çirkefliği yapıp sayko tarzı suçlar işleyen tüm göçmenler için söylemişti. burada "göçmen" kelimesini kullanmak bazı insanlar için yaralayıcı ve tetikleyici oluyor, ama kendinden emin olan kişilerin içi rahat olabilir. trump yönetiminin ve bundan sonraki abd iktidarlarının göçmenlerle fazla sorunu olmayacak. asıl sorun yamyamlar, vampirler, kan emiciliğin kitabını yazanlar...

ultimate home health services adlı somali kökenli sağlık hizmetleri şirketine yönelik dolandırıcılık operasyonları devam ediyor.

"fbı raids somali-owned home health agency amid minnesota medicaid fraud probe"



abd adalet bakanlığı açıklaması:

"abd başsavcı yardımcısı: minnesota'da yürütülen medicaid hizmetlerinde dolandırıcılığın 9 milyar doları aşıyor olması muhtemel"

dünyada somali ile arası en iyi olan ülke de türkiye bu arada. o kadar iyi ki, ülkenin başkanının oğlu türkiye'de bir türk vatandaşını öldürdü ve tek bir gün bile hapis yatmadı, olay da unutuldu gitti.

abd'deki somali tatsızlığı işinin içinde anadolu irfanı parmağı varsa beni hiç şaşırtmaz. anadolu irfanı sever sağlık ve eğitim "sözde hizmetleri" üzerinden dolandırıcılığı ve sahtekarlığı...

okuma gözlüğü.

az önce yenisini aldım. dört yıl önce 600 tl olan cisim için 1800 tl ödedim.

hiç sorgulamadan hem de...

erdemli bir davranış ama şu gerçek var ki istesekte olamıyoruz. ancak laf üretiyoruz car car ne ezilene ne de azınlığa pek faydası yok bunun, sadece vicdanımızı hafifletmeye yarıyor.

ama gel gör ki şu devirde bir çarpan gücün olmasa bile taraf belirleyebilmek bile mühim meseledir. eğer yaptırım gücüm olsaydı bu zalim bu zorba şerefsizlerle hayatımın son nefesine kadar uğraşırdım gücümüz yetmedi, üzgünüm. ve yine daha önceleri olduğu gibi bunu da yazmakla yetinmek zorundayım.

:) danke..

bugün başıma gelen şey.
yazık be bana.

kendi vatanında seni parya yapmak isteyenler ezilen değildir ezilmesi gerekendir ne eksik ne fazla.

bir iddiaya göre askerden kaçmak için yapan başka bir iddiaya göre de psikolojik sıkıntıları olan rdm’dir bir zamanlar viral olmuştu

kahveci ve kuruyemişçilerin önünden geçerken içimi bir hoş yapan koku olur kendisi.

ben seviyorum demek çok kolay
hadi, öl denince ölen var mı?

ezilenlerden yana olmak erdemdir. kimse sömürü ve ezilmeyi haketmiş olamaz çünkü.
ama azınlık olmak, her zaman savunulması gerekenlerden olmayabilir de. (sapıklar veya seri katiller, hırsızlar da kendi aralarında -çoğunluk indinde- bir azınlıktır, ama savunulması gerekmez, hatta yanlıştır.) kısaca kendi adıma, sömürülen ve ezilenlerin hepsini, azınlıkların da insanlık adına gerçekten hakedenlerini savunmayı yanlış bulmam.

araba
cep telefonu

yaradan'ı başkasının gözünden idrak etme çabamız bizi onun uzağına atıyor. başka birinin tanrı algılayışına hapsettiğimizde onunla aramıza başka putlar koyuyoruz. "yaradan" dediğinizde kimin idrakiyle yaradan? anam babam usulü "cıs yapar/ yakar/ cezalandırır" idrakiyle onunla nasıl bağ kurabiliriz ki? otoriteyle olan ilişkimi gözden geçirdiğimde yaradan'ı da bu perspektiften algıladığımı gördüm. halbuki o, o da değildir. hem her şeydedir hem de hiçbir şey o değildir. sığınmak, aslında onu hatırlamak çabası. uzağında değiliz ki sığınalım, ayrı değiliz ki kavuşalım. çaresizlik ve çıkmaz sokaklar birer hatırlatıcı olarak görünürler hayatımızda, yolu bulmak için sıkışmak zorunda değilizdir. ama genelde böyle oluyor, neden bilmiyorum. *

moda iskelesi

(bkz: tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş)