filtreden kaçan kahve - öne çıkan tanımları (1. sayfa)

yeni tv dizisi. hadi ben 2 gündür izliyorum, bu başlık nasıl açılmadı 1 aydır.
tv dizisi izlememciler; bunu da beğenmezseniz zaten hiçbirini izlemeyin. hatta bı 10 yıl daha izlemeyin. çünkü tv'de bundan üstü ne zaman görülür meçhul. gerçekler, söylentiler ve hayal gücüne dayanıyor. konu, karakterler, kadro çok iyi. çocuk oyuncular bile çok başarılı.

cevataki misin nesin şımarık, bencil. senden bi halt olmaz diyeceğim de halikarnas balıkçısı olmuşsun nasıl olduysan. karısıyla ilişkisi de tam vitrin ilişkisi. sadece dışarıdan görüntü güzel, aşk ve tutku doludur dersin ama ya savaş ya seviş, saçma sapan.

aliye'nin yetişkinliğini galiba hazal kaya oynayacakmış. çok çok büyük hata yaparlar. herkes ekşide, youtube yorumlarda yardırmış zaten istemiyoruz diye. iticilestirecekler güzelim karakteri.

çok büyük bir beklentiyle başladığım için ilk 4 bölümden beklediğimi bulamadım. dikkatimin dağıldığı çok oldu. izlemeye devam edeceğim tabii ki, bu kadar övülmesinin sebepleri olmalı. gittikçe dinamikleşiyordur diye umuyorum. zaten fikir ve karakter çok iyi.

bitirmeden yazıyorum, çok çok çok iyi dizi. mitolojiye ilgisi olmayanlar da gayet keyif alır. ilk 3 bölümü tek seferde çok severek izledim. sonra bir ağırlaştı sanki. bölümler de uzun ya da ben sabırsızım.
edit:
"aşkın bitmekte olduğu kişiyle duyulan yalnızlık bambaşkadır. özellikle de daha haberi yoksa."
(anne, eşcinsel kızına) "sende biçim içeriğe uymuyor."
edit2: ölüyken bile seks derdindeler. ölüsünüz kardeşim ya, yetmiyormuş gibi bi de arafta kaldınız farkındaysanız sjsj
edit3: ya son iki bölüm de çok iyiydi ama burada bitmemeliydi. 1 bölüm daha görseydik ya nasıl olduğunu. 2. sezon gelir inş.

sezonun ilk bölümüne 1 saat katlanamadım. artık izlemem. sanki ilk bölümü değil de yanlışlıkla ikinci bölümü yayınlamışlar. aşırı kopuktu. senarist değişmiş gibiydi.
çağla karakterine katlanamadım. bahar'ın etrafında dönüp duran, bahar için kendini helak eden en yakın arkadaş olmak dışında hiçbir hikayesi yok. sadece mesleği biliniyor. her sahnesinde tepkileri çok büyük geliyor, gereksiz duygusal tepkiler.
bahar ve özellikle timur karakterleri gayet güzeldi, ömrü 1 sezonluktu. bay bay.

2. sezonun ortalarindayim. övüldüğü kadar etkilenmedim ama kahvaltıda falan izliyorum. karısının videolarını izlediği ve mezarlıktaki kadınla konuştuğu sahneler etkileyici. bakışlarıyla hisleri güzel veriyor ve güzel ağlıyor cidden ricky. o hüznün içindeki mizah da çok iyi.
dizide kötünün de kötüsü bir terapist var. böylesi ülkemizde bile yoktur... bu kadar abartmaya niye gerek duymuşlar diye düşünerek izliyorum sahnelerini her seferinde. sonunda sahte terapist çıksa bari.

adı "anadolu irfanı" olabilecek bir film. iç sıkıcı. özellikle ülkenin halinden dolayı karamsar olduğunuz dönemlerde izlemeyin. oyunculuklarda çok büyük bir olay göremedim. savcinin yaşadığı hisleri daha derin görmek isterdim. konu çok ilgi çekici. gerçeğin ne olduğunu bilmemek de daha güzel olmuş. zaten mesele o değil.

cannes ödülünü deniz celiloğlu'nun almaması üzücü olmuş. onun değil de merve dizdar'ın almasına tüm ekip şaşırmıştır herhalde. tebrikler tabii, seçimden önceki gün büyük gurur yaşatmıştı.

senaryonun özensizliğine, karakterlerin tutarsızlığına, bu bölümde bile bol olan tüm saçmalıklara rağmen, ittire kaktıra nasıl izledik ama tüm sezonu :d
ömer ve pinko çok iyiydi bu bölüm. doğa meğer fatih'ten beterini bulmuş kıyamam. fatih zaten belasını buldu sjsj seneye finalde doğa ve fatih'i kendi evlerinde mutlu mesut göreceğiz, aha şuraya yazıyorum.
edit: evet aşk-ı memnu cosplay yaşandı

kesinlikle en iyi türk dizisidir. dahil olan herkes için gurur kaynağı.

5. bölümü bitirdim. ne kadar müthiş olduğunu söylemem için yeterli. uzun zamandır 1 dakikasından bile sıkılmadığım ve 1 dakikasının bile boş olmadığı bı dizi izlememiştim.
haluk bilginer'in oyunculuğundan etkilenmemek mümkün değil. tüm duyguları hissettiriyor. ne kadar ödül varsa hakediyor.

övüldüğü kadar etkilenmedim. hatta neredeyse hiç etkilenmedim. "bu muydu yani günlerce konuşulan" dedim bittiğinde. sanatsal açıdan güzel ve zekice. onu anladım. konusu özellikle bazı yaşanmışlıkları olan insanları çok etkilemiş sanırım. inceleme videolarında bile neredeyse ağlayanlar var. filmde çok ince ayrıntılar var. tam incelemelik film. sinefiller bayılmış haklı olarak.

show tv'de yayınlanan bir dizi. oyuncular: binnur kaya, ecem erkek, leyla tanlar, zeynep çamcı, olgun toker, burak dakak, yıldıray şahinler...
youtube'dan izlemeye başladım. çok sevdim. şu an tvde izlemeye değer tek dizi bana göre. milletin reytinglerce izlediği gönül dağı'ndan çok daha gerçekçi. nişanlılar öpüşüyor mesela. "anadolu şöyle iyidir, biz şöyle güzel insanlarız" gibi saçma sapan bi romantizmi de yok.
oyuncular çok iyi. ecem erkek'i izle izle doyamayacağım bi dizi ayrıca. mükemmel bir oyuncu. doğaçlama birçok sahne olduğunu tahmin ediyorum.
edit: 4 bölüm izledim ama selma'nın leyla tanlar olduğunu buraya yazmak için oyunculara bakarken anladım. burnunu yaptırmış. başka bi şey yaptırmış mı anlamadım. yapay duruyor, çok değiştirmiş yüzünü.

evren'in her cümlesinde "vedat abi" demesi baydığı için 2. sezonu bitirmediğim gain dizisi. fakat ülkede dizi sektörünün böyle işlere ihtiyacı olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. "vedat abi"ye rağmen devam edeceğim.

8 bölüm için blu tv'ye geçtiklerini duyurdular yorumlarda tepkiler büyük. abone sayılarında da azalma olmuş galiba.
fazlı ve cem'in olmasa bile blu tv'nin illa bi bildiği vardır da ben şunu anlamadım; konuşanlar kadar çok izlenen, sürekli trendlere giren bi program mı ki youtube seyircisini kaybetmeye cesaret edebildiler. daha yeni trendlere girmeye başladılar. o da 1-2 kere galiba. konuşanlar kadar bi kitle mi var ki blu tv'ye abone olsun.
ocağa kadar youtube'da yayınlanacak bölümleri de izleyeceğimi sanmıyorum. son 2 bölüm sarmamıştı zaten ama blu tv'ye geçmeselerdi izlemeye devam ederdim yine de. meksika açmazı, biraz konuşabilir miyiz, anlatamadım'dan devam ben.

annem izliyor. oyunculuklar kötü, senaryo kötü, müzikler bile kötü, çekimde de bi olay göremedim. uzun zamandır bu kadar kötü dizi görmemiştim. oyuncular inanmadan diyalogları ezbere söylüyor gibi. arada iyi olan birkaç kişi varsa da pek belli olmuyor. senaryoyu kadir doğulu yazmış gibi... eşimle kendime bir dizi yazayım dedi herhalde.
bonus: dizide şarlatan rolünde biri var. enerji menerji şifa bir şeyler yapıyor, buna da terapi demişler. aile dizimi gibi bu da patlamasa bari.

7. sezon 23. bölüm... bilen bilir. jim'le michael'ın son sahnesinde başladım ağlamaya. öyle birkaç damla yaş değil. çünkü bıraktığım ve özellikle son zamanlarda çok özlediğim bir şehre, insanlara dair çok tanıdık bir histi.

dedemin etkisiyle ev halkının favori programı.
ne zaman bir tartışma görsem adem isimli yarışmacı hatasını kabul etmiyor, özür dilemeyi bilmiyor, illa son sözü o söyleyecek, uzatıyor da uzatıyor. nişanlıymış, müstakbel eşine sabır dilerim.

sıcak aile tablosu, şöyle minnoş, böyle tatlı diye pr'ının yapıldığını görmüştüm. tamamen izlemedim ama olanlardan haberdarım. bu mu sıcak aile tablosu? "kızımızı çok severiz biz" mesajı altında, zengin diye hiç tanımadığı biriyle evliliğe sürüklüyorlar. kocası açık açık "biz karı koca değiliz" diyor, hayatında başkası var zaten. yetmiyormuş gibi kaynanasından şiddet görüyor, susuyor falan. tam döneme uygun dizi... bu kitabı da dizi yapmayıverseydiniz.
edit: başroldeki kadın çene dolgusunu kime yaptırdıysa bir daha o doktora gitmesin. o kadar göze batıyor ki. botoks da var anladığım kadarıyla. dönem dizisine başrol yapmasaydınız bari.

film haricinde bir youtube kanalıdır.
3 yıl önce çok severek izlerdim. aşırı güldüğüm videoları da oldu. artık youtube'u bıraktılar diye biliyorum.
özellikle medeniyet düzeyleriyle bu kadar örnek bi aile, bu kadar imrenilenecek bi çift gördüğümü hatırlamıyorum. tabii görünen o ama gerçekte de pek farklı değildir bence. iyi hissettiriyordu onları izlemek. çocuklarının geleceğinin parlak olduğu çok açık.

çook iyi bi kurgusu olan, sahici duygular hissettiren, en sevdiğim dizi. favori çiftim randall ve beth. rebecca ve jack de çok güzel ama anca kurgu bir karakter olabilecek biri gibi jack. randall ve beth'de beni çeken bi şeyler var. aralarındaki destek, dayanışma hali belki.
izlediğim kadarıyla beni en çok etkileyen sahne; kardeşlerin, yıllar sonra babalarının ses kaydını dinledikleri sahne oldu.