bahar (dizi)

ilk bölümünü pek sevdim bu dizinin. demet evgar wow! muhteşem abi. kelimeler kıfayetsiz. ayrıca tam bir külkedisi masalı. ikinci bölüm bir anka kuşu izleyecek gibiyim. heyecanlıyım. bayılırım böyle yeni hayat başlangıçlarına.

dün ilk bölümü izledim hoşuma gitti. demet evgar rolünü ne güzel yapıyor. eşi denen adam, kaynanası ayyyy ne uyuz ve kuduz varlıklar öyle. intikamın bol olsun baharcığım.

azıcık bölümleri biriksin öyle izleyeyim dediğim ancak çevre beğeni yorumlarına yenik düşerek izlediğim dizi. konusu oyunculukları ve eğlenceli ironik tavırları oldukça hoş. kore dizisi uyarlaması imiş. umarım bu başladıkları çizgiden çıkmazlar ve başladığımıza pişman etmezler.

show tv de 3. bölümü yayınlanmış olan dizi. reytinglerine katkı olsun diye tv'den takip ediyorum. bu benim için bir ilk neredeyse. 3. bölüm yorumum aşağıda, sanırım iyi giderse dizi her hafta bunu büyük bir zevkle yapacağım.



bakalım 4. bölüm de neler olcek. keyifli seyirler.

#dizi
oyuncular:demet evgar (bahar özden yavuzoğlu)
.buğra gülsoy (evren yalkın)
mehmet yılmaz ak (timur yavuzoğlu)
hatice aslan (nevra yavuzoğlu)
ecem özkaya (rengin çevik)
füsun demirel (gülçiçek özden)
elit andaç (çam çağla)
demirhan demircioğlu aziz (uras

yeni yeni ısınmaya başladığım dizi.bir kadının okul hayatını bırakıp evlenip çocuk yapması ve kendini ailesine aşamasını anlatıyor. kadın ölümün ucuna geldiğinde yanında ne kocası nede o cadaloz kaynanası yer alıyor. hicbir zaman gelini olarak görmediği bahara köle gibi davranırken. bahar artık ameliyattan sonra bir hayatı olduğunu ve yaşaması gerektiğini anladı.okula başlamak için para istediğinde kocası reddetti bu güne kadar hiç para harcamayan ne verirlerse onu kabul eden kadın artık gözü açılır.. ve kaynanasının 200 bin yıllık çantasını uçurur ve kaydını yaptırır. artık bahar kendisinin farkındadır. bahar ,oğlu ,kocası ve kocasının dostu aynı hastahanede çalışmaya başlarlar .timur boşanmak ister ama bütün mali ,mülkü baharın üstüne yapan kayınpeder sayesinde .kaynana ve kocası el etek öperler. bahar mesleğine 4 elle sarılır. artık oda bir doktordur ve kocasının yanında çalışmak için soyadını değiştirir ve öldüğünü beyan eder artık olaylar iyice sarmala dönmüştür. ama bahar mutlu bir hayata kavuşmuştur.ezik bahar gider yeni güçlü bahar vardır karşılarında. çok detaylı anlattım izlemek isterseniz şimdiden iyi seyirler.show tv'de her salı yeni bölümü ile .

tv den takip ettiğim tek dizidir kendileri. 4.bölüm itibariyle şunu söylemeliyim ki, dizi sürükleyici ve orijinale uygun ilerlemekte. ve dil sürçmesi değil gerçekten tümör gibi insanlardan olabildiğince uzak durun. kadını erkeği yok aslında ama toplumun geneli itibariyle tümör tipi insanlara maruz kalan çoğunluk kadınlar olduğu için şunu söylemeliyim ki, çiçek gibi insanlarsınız, sizi soldurmalarına izin vermeyin ve kendinizi gerçekleştirmek için hiçbir zaman geç değil, yeter ki o inanç içinizde olsun. ben de an itibariyle kendini gerçekleştirme çabasında bir kadın olarak pes etmek yok diyorum. her şey elimizde yeter ki isteyelim.
sosyal mesajımızı da verdigimize göre oyunculuk performansları açısından da seyir zevki yüksek bir dizi olduğunu da satirlarima ekliyor, demet evgar ve mehmet yılmaz ak ikilisinin üstün performansını da ayakta alkışlıyorum diyerek entryi sonlandiriyorum.
(bkz: entry yazacağım derken destan yazmak)

normalde türk dizilerini minimum x1.5 hızda izleyen ben hızlandırmadan izliyorum.
şahane bir dizi. aşırı dramalardan boğulmuşuz, ilaç gibi geldi.
ayrıca cast inanılmaz iyi

demet evgar aşırı beğendiğim bir oyuncu. fakat diziyi izlemiyorum. açıkçası tv dizilerinin hiçbirini izlemiyorum.

ama az önce kanal gezerken yeni bölüm fragmanına denk geldim. bahar karakterinin, eşi olduğunu tahmin ettiğim adama dönüp "n'oldu cerraaamm" demesi yarmıştır.

tv dizisi izlemeyen ve türk tv dizilerine önyargıyla yaklaşan biri olarak beni dahi ekrana bağlayan dizi olmuştur kendileri. hastane sahneleri bir miktar zayıf olsa da ilerleyen bölümlerde düzeleceğini umuyorum. bunun dışında başrollerin oyunculukları gerçekten anlatılanı izleyiciye geçiriyor, hissettiriyor. bir kadının elinden alınan ve yaşayamadığı, daha doğrusu başkaları için yaşadığı yirmi senesini yeni baştan inşa edecek olması ve bu defa kendi için yaşayacak olması insanın içini umutla dolduruyor izlerken. aslında bahar'ın yaşantısı gerçek hayatta birçok kadının, birçok annenin yaşantısıyla benzer denilebilir. kim bilir hayallerinden, işinden vazgeçmek zorunda kalan kaç kadın daha vardır dünyada bahar'ın hikayesinde olduğu gibi. diziye dair en çok sevdiğim de hayattaki bu gerçeği ince ince işliyor oluşu zaten. buğra gülsoy'un da tatlılığına değinmeden geçemeyeceğim. hangi dizide oynarsa oynasın izlettiriyor bu adam kendini. umarım ilerleyen bölümlerde bozulmaz dizinin güzelliği. bol reytingleri olsun salı gününü iple çekiyorum.

türk televizyon dizilerinin arasında farklı olan tek dizidir. bir de karaağaç(?) destanı var o da farklı geldi gözüme. bu iki dizi gerçekten farklı ve izlenmeye değer. başoyuncu demet evgar gerçekten çok iyi iş çıkarıyor zaten 1 erkek 1 kadın 2 çocuk dizisinden beri çok severim. güzel dizi,izlenir.

güzel dizi. ben de tv dizisi izlemiyorum normalde. bir bunu bir de kızıl goncalar'ı izliyorum. onları da internetten izliyorum. tavsiye ederim. reklamlarla vs 2 saatlik diziyi 4 saate ekranda vakit kaybetmemiş olursunuz.

tıp eğitimi almış, 40'larında bir kadının, ev kadınlığından doktorluğa geçişini anlatan dizi.
ayşe kulin'in adı aylin kitabında bir kadının isteyince olamayacağı şey olmadığının dizisi. içinde ekstra iki çocuk, öteki kadın ve cadı gibi bir kayınvalide var.
sırf bunlar bile bir kadını olduğu floradan uzak floralara götürmeye yeter.
aslında bahar, elinde olanlarla, sanki en iyileri imiş gibi yaşıyordu, bir gün annesi ona bir macun yedirdi. sonra bahar için karaciğer nakli ve yeni bir hayat geldi.
hayat tamda böyle bir şeydir. sürekli sana dertler çileler yollar, yenilen ve ilerle der.
ya ilerlersin ya da olduğun yerde ağlayıp sızlarsın.
bahar'da kendimi gördüm.
her kadın bahar'da kendini görebilir öyle tatlı öyle dolu öyle neşeli bir kadın.
dizinin ve bahar'ın yolu açık olsun.
izliyoruz de mi?

güney kore dizisinden uyarlanmış bir türk dizisi. orijinali (bkz: doctor cha).

20 yıl önce doktorluğu bırakıp ev hanımı olmuş baş karakterimiz bahar'ın karaciğer nakli olması gerektiği zaman uygun donör olan eşinin ona karaciğerini vermemesi üzerine hayatı sorgulayıp yeniden hayata başlama hikayesini izliyoruz. sanki bahar yeniden çiçek açıyor. kore versiyonunu da çok severek izlemiştim ama demet evgar diziye öyle güzel bir renk katıyor ki. sanki gerçekten çiçek açtırıyor diziye. gidişatı bilmeme rağmen severek izliyorum. izlenilesi türk yapımlarından.

bir iki kere maruz kaldım. sonra da 4 bölümü izledim. fena değil ama bir olmamışlik var. ana karakteri çok zayıf, saf , güçsüz göstermişler. ayarı tutmamış o yüzden gideceği belli olan yere giderken mantıksız oluyor. demet evgar çok şekilsiz kilo almış bu arada.

dünkü bölümü vaavv bir bölümdü benim için. boğazımda bir yumruyla izledim neredeyse bütün bölümü.

birçok evdeki baba figürü üç aşağı beş yukarı aynı. bunun insanlar üzerindeki yansıması da aynı. insanlar öğrendiği, gördüğü şekliyle devam ediyor ebeveynliğe. sanırım bazen mış gibi yaparak, rol yaparak, kendini itekleyerek de olsa çocuklara gereken ilgiliyi göstermeli anne babalar. ilgili, iyi bir ebeveyn nasıl olur bilmiyorlarsa bile denemeliler. sürekli. bir ders gibi. bıkmadan usanmadan devam etmeliler buna. 41 yaşımdayım. yokluk içinde büyüdüm. ama zaman zaman babamın ebeveynliğini düşündüğümde, maddi anlamda hiçbir eksiklikle ilgili hayıflanmıyorum babama. asla. ama manevi anlamda eksik bıraktığı için hep çok kırgınım ona. demem o ki anneler, babalar; çocuklarınıza sunduğunuz maddi imkanlar illaki önemlidir. ama bir yere kadar. büyüdüklerinde bunun için sizi suçlamayacaklar. bundan daha önemli olan şey çocuklarınızı eksik sevgiyle, eksik ilgiyle, eksik şefkatle büyütmeyin. okşamadığınız bir baş, göstermediğiniz sevgi ve şefkat için belki de borçlu gideceksiniz diğer dünyaya.

ilham versin, motive etsin diye özellikle izlediğim dizilerden biri.

bi diziyi izlemek istesem ve içine türlü türlü entrikalar koymamış olsunlar dediğim diziydi.
entrikada diğer dizileri yakaladı maşallah.
kendinden ve ailesinden emin olanlara haline şükretsin, bir dizi daha saçmalık çıktı, kendi halinde komiklik etseydi olamıyor muydu, benim gibi sakin komik şeyler izlemek isteyenler tv izlemesin mi biz hep tv antipatiği olalım peki, olalım.

son bölüm siyah beyaz sahne geçişleri, müzikleriyle türk filmi nostaljisi yaşattı. çok güzeldi.
son zamanlardaki en güzel uyarlama dizi diyebilirim bölüm başlarındaki şiirsel ve görsel anlatımlarıyla, oyunculuk ve hikayesiyle.
kadın hakları, sağlık vs pek çok konuya duyarlılık göstermeleri de harika.
demet evgar bahar karakterine, mehmet yılmaz ak da timör karakterine cuk oturmuşlar.

büyük ses getiren bahar dizisi aslında orjinal bir senaryo değil, kore dizisi olan doctor cha'dan uyarlama.
2023 yılında gösterime giren doctor cha 1 sezon, 19 bölüm sürmüştü.

hocam, uyarlama olduğunu biliyoruz da bazı uyarlamalar aslını geçiyor işte. bundandır tutması zaten.

edit: şey gibi düşünün; bazı türkçe seslendirmeli filmlerin, orijinal dublajından daha güzel olması gibi...*

bu diziyi izlerken sevdiğim şeylerden biri şu. mental olarak çok iyi değilken bile kendi kendimizi pohpohlamız gerekiyor. bahar korktuğu ve yıldığı anlarda sürekli kendini, aferin bahar, çok iyi gidiyorsun bahar diye telkin ediyor. gerçek hayatta sık sık yaptığım şeylerden biri bu. ilk bölümlerde, kayınvalidesiyle atıştığı bir bölüm vardı. kayınvalidesinin karşısında, dimdik, çatır çatır konuşuyor ama evden çıktıktan sonra zangır zangır titriyor. yine kendine diyor ki aferin bahar. gerçekte de bu birebir böyle. bazen birinin karşısında dimdik, çatır çatır konuşuyorum ama o ortamdan uzaklaştığımda ayaklarımın bağı çözülüveriyor, elim ayağım tutmaz hale geliyor. cesur olmak korkmamak değil asla. korkudan ödün bile kopsa yine yapacağını yapabiliyor olmak. ciddi anlamda iyi yazılıyor. çok severek izliyorum.