28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

hizmet hareketine, himmet toplandığı yıllar ağa da bunlar paşa da... direndi çocuklar aslan gibi hemde.

bir kere 'direniş' kelimesi bile her şeyi anlatıyor genelde doğuda pkk şehir eylemlerin de kullanır bu kelimeyi.. işte gezi parkında tam bu oldu..

atatürk ve apo denen yaratığın resimleri yan yana dalgalandı bu bana çok koydu elimde olsa o ortama roket atmak isterdim.

bizans miğferi giyen,pkk bayrağı gezdiren, diğerinin elinde atatürk resmi, lbgt üyeleri ortalık tımarhane.. devlette getirdi tomayı bastı kutsalı

tanım: bir grup aptal ile eylem nasıl yapılmaz adlı seromoni

yukarıda hala berkin elvin'ın öldürülmesi üzerinden ahlaksızca yorum yapanların olduğu direniştir. sizin nasıl bir kininiz var arkadaş, gerçekten akıl mantık almıyor. yani böyle bir tanım, belirli bir merkezin yönlendirmesi hasebiyle olmuyorsa, dupe düz cahillik ve ahlaksızlık kokuyor. çünkü 13 yaşında bir çocuğun öldürülme şeklini tartışmak baslı başına, ahlaki hiçbir saik taşımaz.

ardından gelen, "dükkan yagmala" vs gibi, yine belirli odakların ürettiği yalan makinası da bu amaca hizmet ediyor. fakat ilginç bir tespit var ki, o da harika. halkı faşizme gezi direnişi ikna etmiş, halkı bu düzene, sizin yüzyıllık ahlaksızlığınız ikna etti ki, tarihte yeri geldiğinde yaslanıp, meşruiyet ürettiğiniz yer de, herkesin malumu. tv'lerde boy boy, dizilerini çekiyorsunuz. fakat suçlu, muhaliflermis, burada gülücük var demeyi çok isterdim de artık guldurmuyorsunuz.

yukarida yazanların bir çoğunun olaylara katılmadığı belli, halk hareketleri öyle organize tek düze olmaz. bugun küfür ettiğiniz, sol partilerin taşkınlık yapılmasına engel olmasına bizzat defalarca tanık oldum. eleştirilerinizi daha teorik bir çerçeve içinde sunmalisiniz, aksi halde ciddiye alınacak bir tarafı olmaz.

özetle, yıllar geçmesine rağmen, bir takım ruh hastalarının hala hakkında gelip, iftira attığı direniştir efendim.

ilk günden son güne kadar oradaydık. ben ve arkadaşlarım kimsenin canına malına devlet görevlisine zarar vermeyi düşünmedik. polislerle top bile oynadık bir şeyler almaya giderken sorduk bir şeye ihtiyacınız var mı? diye. su aldık çay ısmarladık. her şeyi bozan aşırı solcu gruplar oldu. direniş bittikten sonra bir daha da marjinal sol örgüte mensup veya fikirlerine sahip çıkan kişilerle muhattap olmadım.

kim ne derse desin; gezi halktır, gezi direniştir. gezi tam olarak biziz’dir.
--! spoiler !--

korkma la halkız biz

--! spoiler !--

50 lira yevmiye karşılığı polise taş atıp belediye otobüsü kundaklayan tiplerin katıldığı kalkışma.

direniş(!)

direniş falan değil alenen ayaklanmaydı ve "mesele ağaç değil sen hala anlamadın mı" sözü bunun en iyi deliliydi.

kendilerine karşı bir şey yapamayacağını bilen polisi kışkırtan pembe mabadlılar bir palalı saldırganı görünce oradan dem vurmaya başladılar çünkü artık durumlar eşitlenmişti kendileri gibi deli çıkmıştı ortaya ve polisi zan altında bırakamazlardı.

istanbul fethi hakkında garip sloganlar yazanlar, yine kadın haklarından falan dem vuran bu zibidiler "3. köprünün ismi emine olsun herkes üstünden geçsin" diyebildiler.

üsküdar'da insanların her sabah ücretsiz çorba aldığı bir belediye malını gözümün önünde ateşe verdiler ve adını utanmadan yüzsüzce direniş koydular.

15 temmuz için aklımda soru işaretleri olabilir ama gezi olayları kesinlikle direniş falan değildi, sürü psikolojisi ile yapılmış bir başkaldırıydı ve sonlanmaya yaklaştıkca duran adam, dans eden kız şeklinde daha salak bir şekil aldı.

türkiye tarihinin en önemli sivil hareketidir. görüyorum ki kafa sözlükte de ilk üç gün ben de destekledim tayfası sürekli karalamaya çalışıyor. yok efendim direniş(!) denmesi zaten nasıl bir hareket olduğunu belli ediyormuş.

arkadaşlar moralinizi bozmak gibi olmasın ama tdk türkçe sözlükten naklen bırakıyorum tanımı:
--! spoiler !--

direniş: direnme işi
direnmek: herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannut etmek

--! spoiler !--

bakın "herhangi bir düşüncede" diyor. insanların demokratik hakkını kullanmakta ısrar etmesi onları terörist yapmaz. ama ben kime neyi anlatıyorum; kötüsünüz, kötü!

bu sozluk'te de malum sözlük gibi nefret söylemi belli ki ustu kapalı bir şekilde, sinsice yapılıyor. o halde anlaşılan dilden cevap verelim

(bkz: prusyaduku) nickli sozkuk yazarı, berkin elvan'ın öldürülmesini hedef göstererek ne kadar masumca olduğunu dile getirmiş, yani çocuğun terörist oldugunu dile getirmiş, bana hiçbir yerde bir tane solcu gosteremezsiniz ki, bir şekilde polis tarafından öldürülen çocuğa terörist desin. bu yazar başka bir tanimda #320703 "benim hanım yerine bizim hanım diyen erkek" başlığında, "komünist olması muhtemel erkek" diyor. babasından bahsediyor sanırım. biz buraya sağcıların iğrenç iftiralarına maruz kalmak için yazar olmadık, sevgili yönetim. böyle bir söylemeden dolayı yazarın ceza almaması çok ilginç olmuş.

diğer yandan bu yazar kişisi, - ki hiç ilgisi yokken- 15 temmuz ile gezi olaylarını kıyaslama, direniş söyle söyle olurmuş fakan. gezi olayları bir devlet operasyonu değildi. yani devlet başkanı halkı sokağa çağırmadı bu bir, ikincisi 15 temmuzun yaşamama sebebi, ilk olarak devleti 20 yıldir yöneten akp hukumetiydi ki, erdoğan'da sorumluluğun kendilerinde olduğunu kabul etti. ayrıca, bu gruba yönelik ordu içinde uzun süredir direnen, cezaevlerinde sürünen kemalistler vardı ki, direniş arıyorsanız ilk bu insanlara bakın ve ordu tamamen fethullahcıların eline gecmediyse, yayın kalkın kemalistlere dua edin.

ya arkadaşlar, hiç bu tür meselelere gitmek istemiyorum fakat, yeter. bu tiplere neden prim veriyorsunuz? hani bu sozluk'te nefret söylemi olmayacaktı? bacak kadar çocuğa yıllar sonra kin kusmak, nedir allah aşkına?

bir diğer sözüm de sözlük ahalisine, dünya üzerinde hiçbir halk hareketi tek düze halinde, disiplinli bir şekilde ilerlemez. bahsettiğim muptezel yazar, yağmadan bahsetmis, abd olaylarında yagmanın ne olduğunu tüm dünya yeteri kadar gördü sanıyorum. ancak, ana akım medya, protestocu güruh tarafında olduğu için, abd halkından tepki gelmedi. çünkü bu meseleler güçle alakalı, aksi halde özelikle zencilerin yaptığı yagmalar herkesin malumu oldu. özetle halk hareketlerinin belirli bir disiplin içinde olmasi, mümkün değil hiçbir zaman olmadı. 1789 1848 1870 ve daha niceleri, hepsinde de benzer şeyler görüldü.

uzatmak istemiyorum, yönetime ricam şu nefret söylemine lütfen izin vermeyin.

2013 yılı. fetö var. ergenekon balyoz olmuş. medya daha tam tekelleşmemis. 2013 bu ülkede kırılma yılıdır. yemeğin bir köşesi tuzlu diye yemeği tamamen çöpe atmazsınız. gezi parkı davası düşmüştür, yani gezi meşrudur. protesto demokratik ülkelerde hakkını aramanın en doğal yoludur. ülkede ne zaman birisi hakkını arasa sürekli tehdit edilip terörist damgası yer. gezi olaylarında ben liseli bir ergendim ve pek anlamamıştım, büyüdükçe daha iyi anlıyorum. vatanseverliği, sadece bayrak, ölmek, asker gibi imgelere bağlayıp, polisin jopladığı herkese terörist derseniz sonucu ne oluyor gördünüz. ben milliyetçi bir türk genciyim. bu ülkenin nasıl adım adım tüketim toplumu yapıldığını içim acıyarak görüyorum. bu küresel gelişmelerin türkiye' ye yansıması şüphesiz ki ama ihanet içinde olanlar yok demek de değil. bu ülkeyi ve çıkmazlarını anlıyor ve küçük bir iş tutup azıcık aşım ağrısız başım yaşamak istiyorum.
edit: bakın benim çoğu arkadaşım polis, polis sermayenin koruyucusu niteliğindedir. polis sürekli vatandaşla devlet arasında kalan insan demektir, bunu yakını polis olanlar daha iyi bilirler. buradan tüm polislerimizi selamlıyorum. polisle karşı karşıya bizi getiren şey sistemin kendisidir. size göre polise direnen herkes terörist. bu ayrımı iyi yapmak gerekiyor.

direniş değil, destandır, idare tarafından çamur atılıp, amacından saptırılmaya o kadar çok uğraşıldığı halde, o kadar kayba rağmen, durumu gerçek anlamda bilen, bilen ve duyarlı insanlar ve gençlik açısından, anlayanlar için amacına ulaşmıştır. yaralananlar, yaşamını yitiren o güzel insanlar, gün gelecek yine hatırlanıp anılacaklar. ama karalayıp, çamur atanlar da anılacak. hemde nasıl. unutulmasın.

o günleri anlatan taksim holden filmi tavsiyedir. mubi de mevcut

direniş diyince bir gülme alıyor dedigim direnis...hahahah halaycılar burda mı halaycılar !

"gezi bizim evimiz." şeklinde tanımladığım, direniş adlı yakın tarih destanımızdır.

iyi ki oradaydım.

yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.
unutma ; aynı gökyüzü altında , bir direniştir yaşamak. - nazım hikmet

üzerinden 8 sene geçmesine rağmen hala sadece ismiyle dahi bazı kesimleri rahatsız edebilen direniştir. (bkz: cennetin düşüşü/fall of heaven) isimli belgeseli ilgisine ısrarla tavsiye ediyorum.
unutmadan;
(bkz: hep 19 yaşında!)

binlerce yıllık türk toplumunun son uyanış hareketidir. malum dinci ve terör sempatizanı iki kitle tarafından sabote edilerek sonlanmasına zemin hazırlanılmıştır. masumdur, masum kalacaktır.