...
ben acı’yı tanırım öfkesinden, diyor
mühürlenmişzaman yolcusu

ayaklarımın topraktan çektiği iç
ürpertisi telaşsız
gülümsüyor

tüm tanrıları kardeş ilan eden
haylaz gül hırsızı bahse giriyor
acı’nın hiçbir şey olmadığı üzerine

bir kadeh
dermanıyok dağların şerefine!
bir kadeh daha
nefessiz yaşayan ölülerin
yorulmuşların
sevişmek için şiir yazan adamların
yazmak için sevişen tüm kadınların şerefine!
gülümsüyor
...
devamını gör...
muhteşem bir ahmet oktay şiiridir,


usandım taş basması günler yaşamaktan
yalnızlığımı büyütüyorum korkunç
yani bağırmak sana sulardan.

her gün yeniden ölmek
elinden karanlık adamların
yalanla, ekmekle, silahla.

üstümüze bakarken çağlar
her çocuk başı okşadığımız
suçlu bizmişiz gibi
büyüyor avcumuzda.

gözlerinde bile
deniz dibi gözlerinde ölüler
askerler ve gemiciler halinde.

ihtiyar yüreği toprağın
buğdayı, elma'sı
korkuda.
suskunluğum, utancım büyük
sıkıntım kara.
gel dağıt mavini
kör kuyular uykuma.
devamını gör...
gerçek acı'yı görmek istiyorsan. hastahanede doğan ve hastahanede ölecek olan çocuğun gözlerine bak. sevilmediğinden ve dokunulmadığından eriyen vücudunu hisset. sakın gözlerini kaçırma ve ona acıma. herkes onun neden öldüğünü görürken o bütün bu olanların farkında bile değildir.
devamını gör...
tatlı kelimesinin zıttı olan kavram.
devamını gör...
bir tabloyu izlercesine sevdiklerinin acısını izlerken insan,hırçın atılmış bir fırçanın sanki her tonda hasarını incelerken kendinden geçer,kendi acısını yalnız böyle unutur insan.sonra tek bir an; gün batımında aydınlığını kaybeden holde burun direklerinin yersiz sızladığını hisseder,gözleri dolar,yutkunur baskılar kendini.o an bir örs düşse ya gökyüzünden belki 9gün sürer yeryüzüne inmesi.9gün.
devamını gör...
biber olan mı
devamını gör...
sevdiğin insanın aynı şeyi sana ilk kez anlattığını sanıp bilmem kaçıncı kez anlatışında dudağın titremesin diye sıkmak dudaklarını devamını bildiğin hikayeyi ilk dinleyişindeki sonra ne oldu merakını koruma çabası,dolmuş gözlerle tebessüm etmek
devamını gör...
acısa da öldürmez.
devamını gör...

güzel bir ahmet oktay şiiridir.

usandım taş basması günler yaşamaktan
yalnızlığımı büyütüyorum korkunç
yani bağırmak sana sulardan.

her gün yeniden ölmek
elinden karanlık adamların
yalanla, ekmekle, silahla.

üstümüze bakarken çağlar
her çocuk başı okşadığımız
suçlu bizmişiz gibi
büyüyor avcumuzda.

gözlerinde bile
deniz dibi gözlerinde ölüler
askerler ve gemiciler halinde.

ihtiyar yüreği toprağın
buğdayı, elma'sı
korkuda.
suskunluğum, utancım büyük
sıkıntım kara.
gel dağıt mavini
kör kuyular uykuma.
devamını gör...
gidenin değil, kalanın hikayesi derler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

elhamdülillah gidemedik, kalan olduk hep.
devamını gör...
öldürmeyen acı güçlendirir. friedrich nietzsche
devamını gör...
dilde bıraktığıyla gönülde bıraktığı bir olmaz. acı dili susturur, gönlü yorar.
devamını gör...
hayatta kalmamızı ve öğrenmemizi sağlayan yegâne olgu.

acı kendi içinde kabaca 3'e ayrılıyor ama bu acıların sınırları çok net değildir baştan söyleyeyim.

fiziksel acı en basit anlatımla şudur; herhangi bir yerinize dışsal veya içsel bir zarar gelirse ve vücut bütünlüğünüz bozulmaya uğrarsa sinir hücreleri beyninize bunu iletir ve sizi o eylemden uzak tutmaya çalışır neticesinde acı çekeriz. örneğin ateşe değerseniz ateşe değme durumunuzun devam etmemesi için acı çekersiniz ve bu teması sonlandırırsınız.

psikolojik / zihinsel acı bu acı da fiziksel acıya benzer. temel ihtiyaçlarınıza herhangi bir saldırı olduğunda -seks, yemek, barınma- beyniniz size bu durumu bildirir ve sonucunda acı çekmiş olursunuz. farz-ı misal sevgilinizden ayrıldınız üreme -seks- ihtiyacınız zarar görür ve beyniniz size bu durumun devam etmemesi için acı çektirir ya sevgilinize dönersiniz yâda başka bir sevgili bulursunuz. *buradaki sevgili fuckbuddy de olabilir. lovebuddy de olabilir. pavyondaki veya striptiz kulübündeki insan da olabilir.

duygudaşlık/sempati acısı; bu da evrimsel bir tepki. diğer ikisine benzer ama daha kapsamlısıdır. sadece bireysel değil türsel bir acıdır. televizyon izlerken biri birine vurduğunda dişlerimizi sıkmamız vs bu sebeptendir. diğer memelilerde de vardır. bütün primatlar refleks olarak bunu yapar. insan yavrusunu sahiplenen goril vs... ayna nöronlar karşınızda gördüğünüz acıyı sizde simule ederek türünüzü bazen de canlılığı korumak için yaşanan durumun devamlılığını bitirmek için tepki yaratır: acı çektirir. tecavüze, şiddete gösterdiğimiz tepki bu acı sebebiyledir.

başta dediğim gibi bu acılar kesin sınırlarla ayrılmaz. ortak özelliklerinden bazıları şunlardır; uzun süre maruz kalırsanız duyarsızlaşırsınız. yıllarca yumruğunuz üzerinde şınav çekerseniz yumruk bölgesindeki sinir hücreleri ölür veya yavaşlar ve artık yumruk attığınızda canınız yanmaz. muay-thai dövüşçülerinin kaval kemiği de aynı şekilde low-kick atmaktan acı çekemez olur.

psikolojik acıya da uzun süre maruz kalındığında beklentilerinizden vazgeçmenize sebep olur ve acı süreçlerini hissetmemize sebep olur. hayatları boyunca birçok insan kaybetmiş insanların -genelde yaşlılar- ölümle yeni tanışan insanlara göre -genelde gençler - daha az acı çekmesini sebebi de budur. biz ise buna halk arasında "güç " deriz. psikolojik dayanıklılık -résilience - ile karıştırılmaması gerekir.

duygudaşlık/sempatik acı ise neredeyse hissedilemez konuma gelmiştir. güdümleme ve bilgi çarpıtma ile binlerce insanın ölümü küçük puntolarla yazılır, 5 dakikalık haber videoları ile izlettirilir. biz de bunun sonucunda acıyla uzlaşırız ve türümüzü korumamız için çektiğimiz acıyı hissedemeyiz. kısacası türümüze ihanet ederiz. daha fazla kaynak isteyen duygudaşlık acısı ve ayna nöron konusuna bakabilir. kropotkin'in etik anlayışına bakabilir.
devamını gör...
en sevdiğin kişiyi toprağa vermektir şu an benim için. daha dün ablamı kaybettim ve bu acıların en büyüğü bana göre.
devamını gör...
kalbimdeki o kadar ama o kadar yoğun ki. kaldırıp yerine hiçbir şey koyamıyorum, o yokmuş gibi davranamıyorum, susup geçmesini bekleyemiyorum. acıdan kalbim çatlıyor sanki.
devamını gör...
acı: insanı öldürmeyen ama güçlendiren şeydir.
devamını gör...
üzerine bol miktarda söz oyunları yapılabilecek kedersel olgu. oysa gerçeği parmagi sehpaya vurmak, parmağa çekiç vurmak, iskorpit balığının iğnesini ele batırmak, varsen balığı ile herhangi bir temas ki acıdan kalp krizi geçirip ölen var, erkek için ağda, kağıt kesiği, bıçak yarası, polis jopu ile darp edilmek, kafaya gelen bilardo topu gibi örnekleri bulunmaktadır.
devamını gör...
düştüğünüzde, fiziksel olarak canınız yanar. duyumsadıklarınız birincil acınızdır.

düşmekle ilgili aklınıza gelenlerse ikincil acıyı ortaya çıkarır. beceriksizin teki olduğunuza yönelik atıflarınız, başkalarının sizinle ilgili görüşlerine yönelik utanç veren tasarılarınız veya düşmeden önce hissettiğiniz kaygı yani acıya sizin yüklediğiniz anlamların doğurduğu duygular...

"yüreğine, acı korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle." -simyacı
devamını gör...
ruhsal olanını son zamanlarda ağır bir şekilde yaşıyorum. kalbimi delik deşik, boğazımda ise gitmek bilmeyen bir yumru hissediyorum..
devamını gör...
bu başlığa sadece şu şarkı sözünü bırakmak istiyorum.
' yüzündeki acılardan öpmek isterim.'
- cem adrian
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"acı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim