ahmet kaya

hacı hacıyı mekkede, derviş dervişi tekkede lafı var ya tamda öyle oldu buluşmamız. malatyalıdır...
bende 5 senemi malatya'da geçirdim. malatyalıdır ama 20 senedir malatya'ya girememiştir. neyse aflar maflar, özel izinler malatya'da konserine izin verildi. o nasıl bir kalabalık? nasıl ama? şehir tümden ayakta, ilçelerden gelenler, çevre illerden gelenler...en az bir büyük içmişti çıktığında, hiç bir
şarkısında bir detone, bir kayma, söz unutma hiçççç olmadı. aralarda fıkra anlatıyor, çok geniş bir fıkra belleği varmış. dedim ya sen kalk mersinden, malatya'da kendi memleketinde canlı canlı dinle.
büyük bir şanstı, mükemmel bir konserdi. çıkışta "türkücüler" bekliyor tabi bizi. hızlı adımlarla,
evimizin karşısındaki elazığlı "can tekel" abimize zor attık kendimizi. yer mi oraya girmek? yemez.
ha ille kötek yemek isterlerse ne olur?

cop

inanca saygı düşünceye özgürlük diyordu hep. ben kendisinin samimi olduğunu düşünüyorum. istese orta yolcu olup milyonlar kazanırdı. gül gibi yaşardı. ama o türbanlilar içinde özgürlük istedi isciler içinde öğrenciler içinde vs hak hukuk eşitlik adalet dedi. .demokrasi istedi durdu. adam gerçek bir aydındı demokrattı.
şarkıları, sesi çok güzel.
keşke yaşasaydi 50 şarkı daha yapsaydı dinlerdik.


edit. madem portakala girdi bu bir şeyler eklemek istiyorum.

gitmekle kalmak arası bir uçurumdayım
sığındığım yer iki kirpik arası kadar dar
ölmeden görseydim seni ahmet abi
sana şunu sorardım
sigara külü ve izmaritle
bu uçurumlar nasıl dolar.
demiş birisi arkasından

ahmet kaya ve galatasarayla gözünü açmış biri olarak ,
ahmet kaya en az yirmi yıl önceden yaşıyordu. yirmi yıl kadar daha zeki, entelektüeldi.
hani dedi ya, istanbul a taşındığımızda vapurdan indik ailecek ve iskelede üniversiteliler vardı, bizim sırtımızda yorganlar ailecek geldik ya eşyalar. bir üniversiteli bağırdı bizi görünce " aa krolara bakın krolar gelmiş". hepsi güldü. işte o an anladım istanbul u. 29 yaşıma kadar aç gezdim diyordu. şimdi yemeyeceğimde ne zaman yiyeceğim.
baş örtüsü hakkında fikrini söylüyordu korkmadan.

anne ve çocuklar üzerine en çok şarkısı olan ahmet kaya. oturduğu yerden yorum yapan insanlara bakın ne kadar samimiler.

oysa hain olmak, vatana ihanet etmek kolay mıdır. bunu nasıl yapar bir insan. köşelerinde viskilerini yudumlayarak açıklayan insanlar, onun çanakkale şiirini dinlesinler.

ahmet kaya, bir başkaldırının adıydı. beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama kabul etmek , tahammül etmek zorundasınız . evet değişmiş olabilir parayı bulunca.
kendini alkole vermiş olabilir.

ahmet kaya nın ta o zaman söylediği herşey şimdi birer birer gerçekleşirken, kendisine öğretilen resmi tarihin bir an bile dışına çıkmayan , çıkamayan bunu araştıracak akla , mantığa sahip olamayan , kulaktan dolma bilgilerle yaşayan
entel aydınlar vs. anlamayacaklar onu.

burda yazamayacağımız , aslında değişim istemeyen (kimler olduğunu biliyosunuz ,üstteki herkes) bütün onların söyledikleriyle hareket eden insanlar elbette nefret edecektir hem ahmet kaya dan, hem de onun gibi bir çok kişiden .

bir insan sürekli dışlanırken, itilirken, sürüklenirken, yalnızlığa . eline mikrofon alıp , onuncu yıl marşlarını söyleyip gezen insanlar ,
gülüyoruz , şaşırıyoruz elbet silinecekler , bitecekler ama kalacak ahmet kaya .
ülkesini , coğrafya ve tarih kitaplarından bilen, ülkesindeki insanları hala tek tip zanneden , ki onlar avrupa da öyle zannederler. anlamayacaklar .
ve yüzlerce , binlerce , onbinlerce yıl geçse de at gözlükleriyle bakacaklar.
en son yapılan araştırmaya göre yine en çok dinlenen sanatçı ahmet kaya. seversiniz , sevmezsiniz ama yok sayamazsınız.

ki bilenler bilir, üsküdar fm, marmara fm, gibi din ağırlıklı yayın yapan radyolarada diğer görüşte yayın yapan radyolarada , televizyonlarada çıkmıştır ahmet kaya .
benimsenmiştir.
çünkü onlar , dinlemiştir.
ona
neden tabancanı helada unuttun , gibi magazin soruları değil, ülkesini sormuşlardır, halkını.

ahmet kaya ve diğer bütün sanatçılar için, majör kanallarda göremediğimiz diğer büyük sanatçılar da ,(müzik, edebiyat,vs vs vs) ,kendilerini dinleyecek , en azından dinlemese bile sesini duyuracak , kanallara çıktığında mı hain oluyor .
konser yasakla kaset toplat ceza ver ayrım yap.

bu, bu kadar mı basit . daha üç dört gün, ay yıl, önce pornosu çıkan, kadın , erkek,
vs sanatçı , yılın annesi, babası, hanımefendi sanatçısı, en beğenilen ailesi olurken , insanlara örnek gösterilirken, sormuyorsunuz, ne oluyor lan diye .

yıllardır devam eden bir kargaşanın aslında kimlerin oyunu , kimlerin kavgası olduğunu. mankurtlaştırılan bir toplumun, halkların kardeşliği diye bir arabesk cümleyle de sürekli birbirinden aslında ayrılmak istendiğini.

yapılan bütün haberlerde, yorumlarda aslında ahmet kaya gibi daha nelerin çaptırıldığını, bağdat taki çatışma haberlerini , neden vaşington dan aldığımızı.
iran da ki bir haber için neden londra ya bağlandığımızı, sormayan, düşünmeyen ,insanlar hiç bir zaman anlamayacaklar onu.

oysa ahmet abi de sizlerin beyazları demetleri özcanları alişanları eceleri gülbenleri vs gibi isim isim saymaya gerek bile yok ama onlar gibi bu ülkenin demokratikleşmesi halkların kardeşliği, insanların daha insanca eşitce yaşaması için şeyler söyleyeceğine tıpkı onlar gibi aman ben parama bakarım güçsüzden bana ne zalimden bana ne aman deseydi daha iyi olurdu değil mi. işte onu sevmeyenler sırf bunun için bile saygı duymalı ona.
ceplerini para ile doldurup orta yolcu olup her gelen hükümete yalakalık yapabilirdi ama yapmadı.
sürgüne gitti. üşüyorum dedi. sorun kalorifer sorunu değil. vatanımı özlüyorum.
ardımda iki metre kefenim var. ardımdan asla şunu demesinler. bu ülkeyi sevmiyordu demesinler. ben edirne den ardahan a kadar bu ülkeyi çok sevdim çok seviyorum.
bence ahmet kaya bir ünlü olarak samimiydi netti. görüşlerini sever sevmezsin, şarkıları güzeldir değildir bilemem. ben de çok görüşüne katılmam hatta.
ama samimi bulurum. ve böyle ölmesi üzücüydü

nefretle andığımız apocu kıro bir türkücü.

vallahi apo'yu özledik'li sözleriyle tanıyorum ve iyi miyi de anmıyorum.

içimizde "ölmeyen" biri var.

tarifi imkansız acılar içindeyim
gurbette akşam oldu yine rüzgar peşindeyim
yurdumdan uzak yağmurlar içindeyim
akşam oldu sürgün susuyor…
"ölürsem, hayatımda istediğim bir tek şey var; asla bu ülkeyi sevmiyordu demesinler. ben edirne'den, ardahan'a kadar bu ülkeyi çok sevdim."
ahmet kaya'yı içimizde yaşatmak dileğiyle..!
özlemle iki gözüm..!

şu dağlarda kar olsa üzerine titrerdim.

vallahi biz apo'yu özledik diyen adam pkk'lı değilmiş onu öğrendik

şafak türküsü'nü severim.ama ahmet kaya , kimse kusura bakmasin, her devrin adamidir.bazen kürtçüdür, bazen türbanı savunur, birkac konusmasinda kendini atatürkçü ilan etmisligi bile vardir.bazen de 'dürüm kebabi fakirlikten 40 yasimda yiyebildim.' deyip fakir edebiyati da serpistirir aralara.

şarkıları ne kadar güzel olsa da teröristtir.

buradan

her şarkının ayrı bir, birkaç anısı olabilir mi.
bir insan ömrüne kaç şarkı sığar.

"artık seninle duramam bu akşam çeker giderim. "
giden bu yolculardan
en çok ben şanssızım.
ne kadar çok yaşadıysam
o kadar çok yalnızım.

şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi?
dostluklar birden biter mi?
bir kardeş selamında seni aramak var ya,
bu hep böyle böyle gider mi?
kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur.

şimdi bir yeni sevda mı olur
kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı
tutar sıfırdan başlarsın.

dokunma bana, fişlenirsin.
dokunma bana, sen de yanarsın.

ağladım gözyaşlarım düştü ateşe
yine de bu yangını söndüremedim
bağıra bağıra yazdım seni içime
bir kez olsun yüzünü güldüremedim

ne diyarbakır anladı beni ne de sen
oysa ne çok sevdim ikinizi de bilsen

bu aşkın efkarı şarkılarda
hüzün bende solacak
bizi zaman yenecek
ve anılar kalacak.

asıl savaş alanı suskundur arkadaş
sahipsizdir.

kalacak tüm izlerin hayatımda
gözümden bir damla yaş aktığında
bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
kan tarlası gelincik şafağında.

gidiyorum dostlarım hoşça kalın, hoşça kalın
beni yaşamımla sorgula iki gözüm
beni yüreğimle, beni özümle
bilimle anla beni, felsefeyle anla beni
tarihle anla beni ve öyle yargıla.

yeryüzündeki acıların hepsini, hepsini tattım
heder oldum, ekmeğime tütün kattım
beni milyon kere yaktılar üst üste
bir anka kuşu gibi anne, bir anka kuşu gibi
kendimi külümden yarattım.

apo'yu özleyen türkücü.

apo itine pek özlem duyan vasat türkücü.

onu apo'suna kavuşturamayız da apo'sunu ona kavuşturabilsek keşke.

kudurun zirkonyum..... ağzınızdan akan köpüğü silkeyim.

keşke ismi siyasetle değil sadece sevgi türküleriyle kalsaydı dediğim sanatçı.

ahmet kaya sadece iyi bir müzisyendir. asla bir militan olmadı. 12 eylül darbesinde ben bile içeri alınmışken o tutuklanmadı bile. nazım hikmet, sabahattin ali, ahmed arif, hasan hüseyin korkmazgil gibi solcu yazarların şiirlerini bestelemek dışında ahmet kaya’nın devrimcilikle pek bir ilgisi yok. üstelik,uğurlar ola şarkısında mehmet akif ersoy’a ait cenk şarkısı adlı şiirden bir bölüm okur. balkan savaşına giden askerleri yüreklendirmek amacıyla yazılmış, içinde savaş çığırtkanlığı, milliyetçilik, ırkçılık ne ararsanız bulabileceğiniz, nefret dolu bir şiirdir cenk şarkısı.

yükselerek kuş gibi balkanlara,
öyle satır at ki kuduz bulgar’a:
bir daha osmanlı’ya güç sırtara!
git de gel evlâdım… uğurlar ola.

düşmana çiğnetme bu toprakları;
haydi kılıçtan geçir alçakları!
leş gibi yatsın kara bayrakları!
kahraman evlâdım, uğurlar ola.

ahmet kaya, bölücü de değil, kahraman da. bana göre kaya’yı büyük bir müzik adamı, büyük bir ses ve fevkalade bir yorumcu.

flood kabul edilmesin lütfen, zapata dostuma cevap:
bahsettiği şarkıyı bile isteye koymuştur albümüne, kaset toplanmasın diye... bunun söyleşisi de vardır.

dün doğum günümü kutlamaya gelen güruh (personelim) tamamı bildiğin tipik milliyetçi... benden daha fazla ahmet kaya şarkısı biliyor lan....saatlerce ahmet kaya dinledik.