alkol bağımlılığı

kerte kerte oluşan bir bağımlılıktır bu.

hiçbir alkol alan insan, 1 senede, 3 senede bağımlı hâline gelemez.

naçizane bunun basamakları var diye düşündüm hep. bu, 6 basamaktan oluşuyordu.

-ara ara içmek
-ara ara çok içmek
-sık sık içmek
-sık sık çok içmek
-her gün içmek
-her gün çok içmek

tabii ki son raddeye gelmeden önce herkes bu üsttekileri yaşayabilir. elbette son raddeye varmadan önce, kendi başına da insan alkolden kurtulabilir. ondan kaçabilir, onu azaltabilir, alkolün kendinden değil, kendinin alkolden zevk aldığı hâle sokabilir.

bunu biraz uzun izah etmem lazım ve biraz papağanca olacak lakin azaltılmış içki oranlarıyla :

ara ara içen insan, haftada 1-3 gün içer ve içtiğinde birkaç tane içer, o içtiği şeylerden. ara ara çok içen insan, haftada 1-3 gün içer ve içtiğinde 3-4 tane içer, o içtiği şeylerden.

sık sık içen insan, haftada 3-5 gün içer ve içtiğinde 4-5 tane içer, o içtiği şeylerden. sık sık çok içen insan, haftada 3-5 gün içer ve içtiğinde çok fazla içer. bunun kadehi kaçı dublesi, ona kalmış. pek
tahmin edilecek sonu yoktur.

her gün içen insan, haftanın her günü içer ve içtiğinde 6-7 tane içer, o içtiği şeylerden. her gün çok içen insan, haftada her gün içer ve o içtiği şeyleri sabahtan başlama suretiyle içer.

artık böylesine maalesef nasihat verilemez, doğrular söylenemez, yanlış yolda olduğunu kendi de pek bilmez.

yakın çevremde birkaç yaşayan da olduğu için, istikamet amatem.

özlediğim bağımlılık. neyse ki maddi durumum izin vermiyor eskisi gibi içmeme.

alkol bağımlısı olmayı maddi açısan kaldırabilecek kadar zengin olsam, bu bağımlılık beni zerre bozmazdı.*

garip bir şey. benim için zirve alkol bazlı krem sürerken bile canının shot istemesi

ben bağımlı değilim. ben sadece boş vaktimde içiyorum.

içmeyenlerin eli titrer. var böyle çok sevdiğimiz insanlar. ben daha bu raddeye gelmedim. böyle giderse geleceğim.

şakası bir yana bırakacağım. allah bana yardım eder.

alkolizm olarak da adlandırılan hastalık/ bağımlılık.

bir kişinin fiziksel ve ruhsal açıdan dengesini bozacak kadar düzenli ve sık alkol kullanması olarak ifade edilir.
kişinin yaşamını, zihnini, bedenini, ilişkilerini, kısacası her şeyini olumsuz etkiler.
tedavi olmaktan başka çaresi yoktur.

bir zamanlar allah'ım yokmuş gibi içerdim acımasızca.

normal'e girince nükseden bağımlılık. yine kadehler şıngır şıngır.

(bkz: anın fotoğrafı)

hem kendi hayatını, hem de ailesinin hayatını korkunç şekilde etkileyen alışkanlık.
evi dağıtan, huzuru bozan, olacak hayırlı şeyleri engelleyen en büyük düşman...
ve zordur, kendisi için de zordur. pişmandır, yorgundur ama yine de yenilginin en büyüğünü yaşar. bu nedenle çok boşanan çift var, bu nedenle huzuru kaçan çok bağımlı var... yenmesi zor olsa da yapılmalı. atmalı o zehiri içinden... iki türlü kişilik oluşur bu bağımlılıkla, birincisi sadece kendine zarar verir, diğeri ise çevresindekilere de zarar verir. çoğu alkol bağımlısı eşini, çocuklarını dövüyor ve ayıldığında buna yaptığına inanamıyor maalesef ki...

iyi akşamlar, ben malaparte, ben bir alkoliğim... bu derneğe bir ay önce katıldım. bir aydır ayığım. önümüzdeki ay dolgun bir maaş alacağım için aranızda olamayacağım.

çok da büyük mesele değil. alkolü bırakınca bu bağımlılık kendiliğinden yok oluyor.

ülkemizde modernligin simgelerinden olarak kabul gördüğü için içen kişilerin bırak ayiplanmayi aksine övüldüğu keyif verici madde.
başlaması kolay ama kurtulması zor bir durum, sigara ve bu meretten uzak durmanizi bir abiniz olarak tavsiye ederim.

ya sigarayı anlıyorum*ulaşması daha kolay tadı az çok zevk veriyor. ama alkol öyle mi? tüm kötülüklerin babası!
tat yok, tuz yok! sadece gece rahat uyutuyor o kadar.

alkole karsi asiri duskun olmak.

alkolle ilişki arkadaş dost ilişkisidir bir bakıma.. işin gerçeği arkadaşsız ve dostsuz yaşam çok kuru ve tatsızdır.. ancak, arkadaş ve dost seçimi ve ilişkisini doğru kurup yönetmeyi başaramazsanız, kendinizi, çevrenizi hatta tüm hayatınızı karartabilir, zorluklar yaşayabilirsiniz. onların, yeri geldiğinde size sadece destek ve belki moral verebilecek küçük dinlenme, yenilenme rahatlama istasyonları olduğunu bilince çıkarmanız gerekir. onlarda konaklayıp, bağlanıp kalmamanız gerektiğini, yolculuğunuzun sürmesi gerektiğini, asla unutmamalısınız. yolcu sizsiniz ve bu ara duraklara ait değilsiniz. siz de onların hedefi değilsiniz zaten.
istanbuldan diyelim datçaya gidiyorsunuz, daha önceden bildiğiniz hoş ve dinlendirici mola yerleri biliyor, bazen yenileri keşfediyorsunuz; durun ve dinlenin keyfini çıkartın; ama asla unutmayın hedefiniz datça, siz oraya aitsiniz. (gibi)
alkolle ilişkiniz de böyle. yönetmeniz gereken bir dostluk molası olmalı.. aksi halde ne çıktığınız adrese ne de hedefe ulaşamaz, ait olmadığınız yerlerde kaybolur, kaybedersiniz..

bir yasam tarzidir. ancak, alkolizm herkese uymaz. eger bu yasam tarzina ayak uyduramazsaniz ve alkolun dozunu kacirirsaniz, hayata karsi 2 -1 zarini sallarsiniz..

bende var. gunde 8 litre bira iciyorum.

pençesinde değil ancak avucunun içindeyiz. maaalesef desem aptallık olur. çünkü tercih. içmeyince uyuyamıyorum mesela.