41.
yani bu konuda konuşmak istemezdim ancak bazı entry'leri görünce dayanamadım. özgür demirtaş'ın da dediği gibi, hükümetin göçmen politikasını eleştirmek doğru, sosyo kültürel seviyeyi tartışmak doğru, sınırları yol geçen hanına çevirenleri konuşmak doğru ama "çöl faresi" diyerek, burada gereksiz milliyetçilik kasacağım diye de arapları gömmenin ne manası var? keşke hepimiz onlar gibi zengin olabilsek. evet görgüsüzler, yemeği elle yerler ama senden benden varlıklıdırlar. üç beş ülke dışında hepsi para içerisinde yüzüyorlar. o paralarla denize yapay adalar yaptılar, çölleri modern şehirlere çevirdiler. gündüz çok sıcak diye klimalı otobüs durakları yaptılar. ya biz?
biz, her gün şu hayat pahalılığını, düşen alım gücünü konuşalım.
tamam, en milliyetçi sensin.
ha şimdi arapçı filan derseniz şaşırmam zaten.
biz, her gün şu hayat pahalılığını, düşen alım gücünü konuşalım.
tamam, en milliyetçi sensin.
ha şimdi arapçı filan derseniz şaşırmam zaten.
devamını gör...
42.
sen, ona "çöl faresi" de.
o, sana "yağmacı orta asya maymunu" desin.
ben de, ikinize "gerizekalı salak" diyeyim.
ve konu kapansın.
o, sana "yağmacı orta asya maymunu" desin.
ben de, ikinize "gerizekalı salak" diyeyim.
ve konu kapansın.
devamını gör...
43.
bir dış ticaret çalışanı olarak arapların medeniyetsizliklerinden bıktım. toplum içerisinde nasıl davranmaları gerektiği konusunda zerre fikirleri yok, paraları var diye geldikleri her yeri kendi ülkeleri gibi sanmalarına ve o şekilde davranmalarına sinir oluyorum, çöl fareleri demek belki hakeret olarak görülebilir ama bir arap özellikle türkiye gibi arap olmayan ve müslümanların yoğun olduğu bir ülkeye gelince kendini nimetten sayıyor.
devamını gör...
44.
hiçbir ırkın hiçbir ırktan üstünlüğü yok demiş bazı arkadaşlar. norveçli ve afganla uzaya bile gitsem afgana sırtımı dönmem. sen döner misin sayın yazar? gereksiz güzelleme yapmayı bırakın artık, burası orta doğu. cehennemden bir önceki durak yani. realist olalım.
devamını gör...
45.
bunu türkiye'de yaşayan bir insanın demesi komik olur aşağı yukarı sende orta doğu ülkesinde yaşıyorsun onlardan farkın yok.
devamını gör...
46.
bizim milletimizin azıcık bilinçli olan hiçbir kesiminin arapları sevmediği bilimen bir gerçektir..
bu dili ben yanlış bulmuyorum. sonuçta gönlünden geçeni söylemiş oluyor insanlar.
ama ırkçılıktan hapis yatmanız için gerekçe olarak bile önünüze getirilebilir. dikkat etmek lazım.
bu dili ben yanlış bulmuyorum. sonuçta gönlünden geçeni söylemiş oluyor insanlar.
ama ırkçılıktan hapis yatmanız için gerekçe olarak bile önünüze getirilebilir. dikkat etmek lazım.
devamını gör...
47.
çok ayıp bir şeydir.
bize de hindi diyorlar. bizden bahsederken kızarmış hindi resmi koyuyorlar.
insanlarla, milletlerle, ırklarla alay etmek aşağılık karakterli insanların huyudur. ingilizler pek sever böyle hakaretleri.
bize de hindi diyorlar. bizden bahsederken kızarmış hindi resmi koyuyorlar.
insanlarla, milletlerle, ırklarla alay etmek aşağılık karakterli insanların huyudur. ingilizler pek sever böyle hakaretleri.
devamını gör...
48.
49.
çok alakasız olacak belki ama dune 'da paul kendisine bir fremen ismi olarak muad' dib'i seçer bu çöl faresi demektir. muad'dip çölde zekice yaşar, kendi suyunu kendisi üretir, güneşten saklanır, gecenin serinliğinde yolculuk eder. çabuk ürer tüm dünyaya yayılır, ona erkek çocukların öğretmeni deriz diyor stilgar. çöl aslanı dense sorun olmayacaktı ama çöl faresi mi problem?
devamını gör...
50.
çöl farelerine hakarettir.
yazık ulan, ne suçu günahı var? kendi halinde yaşayan bir canlıya, durduk yere böyle ağır hakaret edilir mi?
yazık ulan, ne suçu günahı var? kendi halinde yaşayan bir canlıya, durduk yere böyle ağır hakaret edilir mi?
devamını gör...
51.
kibar konuşmaktır bence. en hafif tabirle bunlara “onun bunun çocuğu” falan denmeli. ya da bildiğiniz daha ağır küfürler, hakaretler falan varsa onlar kullanılabilir. ben bunları insan yerine koymuyorum, ölmelerine asla üzülmüyorum, hatta “keşke tamamen kökleri kazınsa bu pisliklerin” diye dua ettiğim oluyor. keşke atom bombaları ardı ardına düşse yurtlarına da tek bir arap kalmasa dünyada.
ayrıca araplara sempati duymak bile türklüğe hakarettir. arap seven bir türk, asla türk değildir. muhtemelen araptır, kan çekiyordur.
umarım tarih sahnesinden ibretlik bir şekilde silinirler de sıra çinlilere ve hintlilere gelir.
ayrıca araplara sempati duymak bile türklüğe hakarettir. arap seven bir türk, asla türk değildir. muhtemelen araptır, kan çekiyordur.
umarım tarih sahnesinden ibretlik bir şekilde silinirler de sıra çinlilere ve hintlilere gelir.
devamını gör...
52.
türkiye türkçesinin neredeyse %50’sinin arapça sözcüklerden oluştuğunu, “türkiye cumhuriyeti devleti” derken bile “türk” sözcüğü ve “-i” ekleri dışındaki tüm sözcüklerin arapça olduğunu, erkek ve kadın isimlerinin ezici çoğunluğunun arapçadan alındığını bilmeyen; tarihten, coğrafyadan, kültür kavramından bîhaber cahillerin hezeyanları maalesef.
herifin adı mustafa, işe başlamadan önce besmele çekiyor, nazar değer diyor, korkunca felak - nas’ı hatırlıyor, sınava girmeden önce (arabın tanrısı’na) yakarıyor, mezarlıkta fatiha okuyor, cumaya gidiyor, lahmacun - kebap tüketiyor, rakı içiyorsa yanında meze olarak humus - muhammara - mütebbel - babagannuş yiyor, sözlü ve yazılı iletişim kurmak için kullandığı dilin en temel sözcükleri arapça ama arapları “çöl fareleri” diye nitelendiriyor.
daha ne kadar arap olabilirsin?
biz türkler, orta asya’dan kitlesel göçlerle buraya geldiğimizde kullandığımız türkçe ile 150 cümlelik bir kompozisyon bile yazamazdık. çünkü konar göçer yaşıyorduk, savaşçıydık, avcıydık ve yazılı kültürümüz yoktu. yalnızca bazı anıtlarımız, ırk bitig gibi kağıda basılı bir fal kitabımız ve muhtelif yerlerde bulunan tek tük türkçe yazılmış parşömenlerimiz vardı. anadolu’ya gelişimizle beraber, henüz ilkel bir kabile dili olan türkçemiz, iki büyük kültür dilinin yani arapça ve farsçanın etkisi altına girerek zaman içerisinde gitgide gelişmiş, hatırı sayılır bir yetkinliğe ulaşmıştır. selçuklular döneminde bile eğitim dili farsçaydı, şiir ve edebiyat dili farsçaydı. türkçemiz sadece orduda kullanılıyordu. osmanlıyla beraber arap harflerini kullanarak türkçe yazmaya başladık ve selçuklu geleneği sona erdi.
hâlâ tüm söz sanatlarımızın isimleri arapçadır, farsçadır. şiir kültürümüz tamamıyla farsçadan alınmıştır. çoğunuz lise eğitimi aldıysanız bunu biliyorsunuzdur zaten. modern türk şiiri henüz çok genç, yüz yaşında bile değil ama gelişiyor.
tanzimatla beraber arapça ve farsçanın dilimiz üzerindeki etkisi stabil kalmış, dönemin lingua francası olan fransızcanın tesiri artmıştır. günümüzde de ingilizcenin etkisi hissedilir ölçüde artmaya devam etmektedir. dil böyle bir şeydir, dinamiktir. içinde bulunulan çağın en büyük kültür dili ne ise “en çok” o dilden etkilenir, o dilden sözcük, deyim, özdeyiş vb. şeyler alır ve böylece zamanla bir dönüşüm geçirir.
herifin adı mustafa, işe başlamadan önce besmele çekiyor, nazar değer diyor, korkunca felak - nas’ı hatırlıyor, sınava girmeden önce (arabın tanrısı’na) yakarıyor, mezarlıkta fatiha okuyor, cumaya gidiyor, lahmacun - kebap tüketiyor, rakı içiyorsa yanında meze olarak humus - muhammara - mütebbel - babagannuş yiyor, sözlü ve yazılı iletişim kurmak için kullandığı dilin en temel sözcükleri arapça ama arapları “çöl fareleri” diye nitelendiriyor.
daha ne kadar arap olabilirsin?
biz türkler, orta asya’dan kitlesel göçlerle buraya geldiğimizde kullandığımız türkçe ile 150 cümlelik bir kompozisyon bile yazamazdık. çünkü konar göçer yaşıyorduk, savaşçıydık, avcıydık ve yazılı kültürümüz yoktu. yalnızca bazı anıtlarımız, ırk bitig gibi kağıda basılı bir fal kitabımız ve muhtelif yerlerde bulunan tek tük türkçe yazılmış parşömenlerimiz vardı. anadolu’ya gelişimizle beraber, henüz ilkel bir kabile dili olan türkçemiz, iki büyük kültür dilinin yani arapça ve farsçanın etkisi altına girerek zaman içerisinde gitgide gelişmiş, hatırı sayılır bir yetkinliğe ulaşmıştır. selçuklular döneminde bile eğitim dili farsçaydı, şiir ve edebiyat dili farsçaydı. türkçemiz sadece orduda kullanılıyordu. osmanlıyla beraber arap harflerini kullanarak türkçe yazmaya başladık ve selçuklu geleneği sona erdi.
hâlâ tüm söz sanatlarımızın isimleri arapçadır, farsçadır. şiir kültürümüz tamamıyla farsçadan alınmıştır. çoğunuz lise eğitimi aldıysanız bunu biliyorsunuzdur zaten. modern türk şiiri henüz çok genç, yüz yaşında bile değil ama gelişiyor.
tanzimatla beraber arapça ve farsçanın dilimiz üzerindeki etkisi stabil kalmış, dönemin lingua francası olan fransızcanın tesiri artmıştır. günümüzde de ingilizcenin etkisi hissedilir ölçüde artmaya devam etmektedir. dil böyle bir şeydir, dinamiktir. içinde bulunulan çağın en büyük kültür dili ne ise “en çok” o dilden etkilenir, o dilden sözcük, deyim, özdeyiş vb. şeyler alır ve böylece zamanla bir dönüşüm geçirir.
devamını gör...
53.
türkler bozkırdan kopup gelip avrupa'nın neredeyse tamamını fethedip, attila gibi bir adamın avrupa hun devletini kurup, papayı "artık n'olur git buradan" diyecek kadar bezdirmesi, girdikleri yerleri talan eden, yağmalayan insanların, bozkırın çocuklarının sonrasında devlet olup yine seferler ile bir yerleri fethetmeleri ve yeniçerilerin yağmalar ile tecavüzler ile anılmalarını tarihte okuyoruz. kimse kusura bakmasın. onlar ne kadar çöl faresi ise bozkırdakiler de o kadar öyle. kimse kimseyi aklamasın.
not: bu tanım "arapları" aklama gayreti içermemektedir. ve bu tanım aynı zamanda "türkleri" kötülememektedir. mesele "insandır". insanın olduğu yerde muhakkak sorun vardır. ancak temiz kalanlar, akıl sahipleri, erdemli insanlar bunun istisnasıdır. ne ırk ne din, bir milleti yüceltmez de yermez de.
not: bu tanım "arapları" aklama gayreti içermemektedir. ve bu tanım aynı zamanda "türkleri" kötülememektedir. mesele "insandır". insanın olduğu yerde muhakkak sorun vardır. ancak temiz kalanlar, akıl sahipleri, erdemli insanlar bunun istisnasıdır. ne ırk ne din, bir milleti yüceltmez de yermez de.
devamını gör...
54.
boşuna debellenme finarfin... araplar orrrtttttttaaaaaaadoğu çocuğudur, net....tüm devrimci duygularımla söyledim bunu. bak coğrafi bir tanım bu yanlış anlamayın.
devamını gör...
55.
yaa ne öyle çirkin kara kuru tipler. estetik yok. elle yemek yiyolla.
nefret ettim hemen.
nefret ettim hemen.
devamını gör...
56.
"vahhhabi köpeği" demek daha güzelmiş öyle diyen bir arkadaşım var. *
devamını gör...
57.
zerre umurumda değildir.
#2639924 coğrafi yakınlığın dilde etkileri yadsınamaz ama bizdeki durum; çıkarları gereği ümmetçilik yapan ve halkını da buna zorlayan osmanoğlu ailesinin mirasıdır.
son olarak başlıktaki ırkçılıktan(!) bu derece müteessir olup da türkçe'ye ve türk halkına böylesine kin kusarak, aşağılayarak, derleme kıt bilgilerle had bildirmeye nasıl vardınız?
başlığı kürtçe ve farsça'ya bağlayıp mabadınızdan* sentez de kastınız.
son bir ve buçuk paragrafta şiirimiz, dilimiz derken neyi, hangi fikri toparladınız.
türkçe ile ilgili pek çok kaynak vardır. burada kısaca anlatmam mümkün değil, anlatsam bile sizin 150 kelimelik primat haznenizde kaybolur gider.
son olarak şunu eklemek isterim ki bir dilin değeri ile ilgili değerlendirmede kelime sayısını kıstas almak eskimiş bakış açısıdır. dilin kolay öğrenilirliği, kurallı net bir yapısının olması, kelime üretme/türetme şekilleri ve son olarak az sayıda kelime kullanarak net biçimde ifade edilebilmesi yeni kıstaslardır. kelime zenginliği ile kabul gören ingilizce'de "yapardım" deyin bakalım kaç kelime kullanıyorsunuz.
türkçe çok zengin, çok net, çok kolay ve çok pratik bir dildir.
#2639924 coğrafi yakınlığın dilde etkileri yadsınamaz ama bizdeki durum; çıkarları gereği ümmetçilik yapan ve halkını da buna zorlayan osmanoğlu ailesinin mirasıdır.
son olarak başlıktaki ırkçılıktan(!) bu derece müteessir olup da türkçe'ye ve türk halkına böylesine kin kusarak, aşağılayarak, derleme kıt bilgilerle had bildirmeye nasıl vardınız?
başlığı kürtçe ve farsça'ya bağlayıp mabadınızdan* sentez de kastınız.
son bir ve buçuk paragrafta şiirimiz, dilimiz derken neyi, hangi fikri toparladınız.
türkçe ile ilgili pek çok kaynak vardır. burada kısaca anlatmam mümkün değil, anlatsam bile sizin 150 kelimelik primat haznenizde kaybolur gider.
son olarak şunu eklemek isterim ki bir dilin değeri ile ilgili değerlendirmede kelime sayısını kıstas almak eskimiş bakış açısıdır. dilin kolay öğrenilirliği, kurallı net bir yapısının olması, kelime üretme/türetme şekilleri ve son olarak az sayıda kelime kullanarak net biçimde ifade edilebilmesi yeni kıstaslardır. kelime zenginliği ile kabul gören ingilizce'de "yapardım" deyin bakalım kaç kelime kullanıyorsunuz.
türkçe çok zengin, çok net, çok kolay ve çok pratik bir dildir.
devamını gör...
58.
az bile demektir.
devamını gör...
59.
inanmayacaksınız ama onlar da birbirlerine çöl faresi diyorlar.
filistinli, suriyeli, ıraklı ve ummanli bir grup arapla hollanda'da da bir yıla yakın aynı çatı altında amelelik yaptım, birbirlerinden bu kadar nefret eden başka bir millet görmedim. hemen hemen hepsi ortak bir dilde anlasabiliyorlar. hepsinin tek sevdigi arap topluluğu da ürdünlüler.
filistinli, suriyeli, ıraklı ve ummanli bir grup arapla hollanda'da da bir yıla yakın aynı çatı altında amelelik yaptım, birbirlerinden bu kadar nefret eden başka bir millet görmedim. hemen hemen hepsi ortak bir dilde anlasabiliyorlar. hepsinin tek sevdigi arap topluluğu da ürdünlüler.
devamını gör...
60.
2+2 matematik işleminin 4 olduğunu söylemek kadar sıradan bir gerçektir.
devamını gör...