aşırı okuyan biriyle sohbet etmek
başlık "dünyanıneniyibeşbininciyazarı" tarafından 04.12.2020 19:18 tarihinde açılmıştır.
41.
ciddi bir kitap okuyucusu olduğuna inandığım insanlara sinsice yaklaşıp kitap isimleri toplarım. sonra sessiz sessiz okur usulca kitaplığıma koyarım. kişinin beğendiği bahsettiği bir kitabın kitaplığımda olmaması kıskançlığına dayanamam. hatta okuduğum kitaplarda başka bir kitaptan bahsedilir ya da alıntılanırsa hemen o kitabında alırım. öylesine habis duygular insanıyım kitap söz konusu olunca.
devamını gör...
42.
çok okuyan biri değilim hiç de olmadım. bunun eksikliğini de hissetmedim. sürekli olarak kitap okuyan ve bu okuduklarını gözünüze sokanları itici buluyorum. bence önemli olan çok kitap okumak değil okuduğun kitaplardan edindiğin sorular üzerine kafa yormak. aynı metni okuyup tamamen farklı şeyler anladığım insanlar olduğunu görünce üniversite eğitiminin de bir kriter olarak alınmasına mesafeli yaklaşmaya başladım.
devamını gör...
43.
okuduklarını yaşamına aktarmıyorsa haber izlemek gibidir. duygusuz ve yersiz hatta zaman zaman okuduklarıyla övünen, etrafını görmeyen bir tip...
aşırı okuyan ve zihninde okuduklarını yeniden yoğuran biriyse, kaliteli vakit geçiriyorsunuzdur.
ama normal seviyede okuyor, yaşamına aktarıyorsa 10 kitap = 100 kitap. çünkü pratik hayat uygulaması bilmediklerini öğrenmeyi sağlar. bunu yapabilen insan sayısı oldukça azdır.
aşırı okuyan ve zihninde okuduklarını yeniden yoğuran biriyse, kaliteli vakit geçiriyorsunuzdur.
ama normal seviyede okuyor, yaşamına aktarıyorsa 10 kitap = 100 kitap. çünkü pratik hayat uygulaması bilmediklerini öğrenmeyi sağlar. bunu yapabilen insan sayısı oldukça azdır.
devamını gör...
44.
"şu şöyle demiş, bu böyle demiş" tarzında cümlelerle canınızı sıkar. cımbızlasan aradan 4 kelimelik kendine ait cümle çıkmaz.
kalk git lan burdan.
kalk git lan burdan.
devamını gör...
45.
kendisinden birkaç bilgi kırıntısı da olsa koparmaya çalışırım.
devamını gör...
46.
yardım etmeyi seven insansa okuyan kişi zihin açıcı olabilir. bir de her boku biliyorum, sen kim köpek diyen model vardır. ağzınıza eder durduk yere bilmediğiniz şeyler için. aaaa bir de öğretmeye çalışan ama öğretmenlik vasfı olmayan modeller vardır ki onlar da kafa ütüler. t: okuyan kişiye bağlı olarak keyif derecesi değişken aktivite.
devamını gör...
47.
çok fazla bkz olacak sohbetlerdir.
devamını gör...
48.
genelde muhataplarımın cevaplaması gereken başlık. .d
devamını gör...
49.
aga istisnasız çok konuşuyorlar. anlatımı iyiyse yanlışlıkla güneş doğunca farkediyoruz sabah olduğunu.
devamını gör...
50.
aşırı okuyan biri hayattan eksik kalır. sırf hayatı yaşayan biri de bilgelikten eksik kalır. bilgi yüklü eşşek olmak da sakat durum , sırf yiyip içen sığır tokluğunda yaşamak da sakat durum.
devamını gör...
51.
okuduğum bölüm gereği fazlaca okuyorum, ancak çok okuyunca da herşeyi bilmiyorsun tam tersi ne kadar bilmediğini anlıyor insan.
devamını gör...
52.
aşırı film izleyen biriyle sohbet etmek gibidir benim için. düşünsene izlediğiniz filmleri o da izlemiş olabilir. sevdiğiniz yönetmenleri, oyuncuları tanıyor. sohbet hiç bitmez. filmkolikler beni bulsun*
devamını gör...
53.
sohbet edemezsin diyeceğim ama açmam gerek "neden" diye..
lisede felsefe dersinden dönem ödevimi aldım.. normalde kötü olduğun dersi seçersin ama düşün artık, kötü dersim yokmuş meğer..sen misin o yiğit dedi herhal öğretmen "hegel'in varlık anlayışı"nı ödev olarak verdi..
başladım araştırmaya: tinin görüngübilimi mi dersin mantık mı dersin estetik-mekanik-doğa mı? en son aleksandr kojave'ye kadar düştüm.. e n'apayım anlamıyorum hegel'i!
o zamanlar üsküdar'da ikinci el kitap satın aldığım bir kitapçı vardı.. deniz fenerinin biraz gerisindeki caminin yanında açıyordu tezgahını*.. ona ödevimden bahsettim.. o da doğu-batı dergisine yazılar yazan bir adamla tanıştırdı sonraki günlerde.. adamdan ciddi yardım istiyorum.. ruh, tin, gheist, diyalektik.. insan bi ağzını açmaz mı? cık! sadece iyi gidiyorsun dedi..
tamam, ödevden tatmin edici not aldım ama, o çok okuyan, yazan insanla tek kelime konuşamadım..çınaraltı'nda buluşup buluşup çay içtik sadece..
(sonradan bu sessizliğinin sebebini öğrendim tabi, o da bu konulara kafa yoruyormuş meğer, ne de olsa acelesi yok, yavaş yavaş düşün tabi).
lisede felsefe dersinden dönem ödevimi aldım.. normalde kötü olduğun dersi seçersin ama düşün artık, kötü dersim yokmuş meğer..sen misin o yiğit dedi herhal öğretmen "hegel'in varlık anlayışı"nı ödev olarak verdi..
başladım araştırmaya: tinin görüngübilimi mi dersin mantık mı dersin estetik-mekanik-doğa mı? en son aleksandr kojave'ye kadar düştüm.. e n'apayım anlamıyorum hegel'i!
o zamanlar üsküdar'da ikinci el kitap satın aldığım bir kitapçı vardı.. deniz fenerinin biraz gerisindeki caminin yanında açıyordu tezgahını*.. ona ödevimden bahsettim.. o da doğu-batı dergisine yazılar yazan bir adamla tanıştırdı sonraki günlerde.. adamdan ciddi yardım istiyorum.. ruh, tin, gheist, diyalektik.. insan bi ağzını açmaz mı? cık! sadece iyi gidiyorsun dedi..
tamam, ödevden tatmin edici not aldım ama, o çok okuyan, yazan insanla tek kelime konuşamadım..çınaraltı'nda buluşup buluşup çay içtik sadece..
(sonradan bu sessizliğinin sebebini öğrendim tabi, o da bu konulara kafa yoruyormuş meğer, ne de olsa acelesi yok, yavaş yavaş düşün tabi).
devamını gör...
54.
senin konuşmayı eğlenceli bulduğun konuları konuşmuyorsa sıkıcıdır.
örneğin ben kendimi agnostikliğe yakın olarak tanımlarım ama din konuşmayı pek sevmem. yalnızca belki sümerlerle ilgili (her şeyin doğuşu oraya bağlanıyor bir şekilde) konuşmak hoş olabiliyor. ama diyelim odak noktası dinler olan birisi gelip "şu felsefe hakkında ne düşünüyorsun? bu felsefeye ne diyorsun?" dediğinde "ilgilenmiyorum" deyince böyle karşıda seni ezmeye çalışma isteği gibi durumlar ortaya çıkıyor sanırım.
örneğin ben kendimi agnostikliğe yakın olarak tanımlarım ama din konuşmayı pek sevmem. yalnızca belki sümerlerle ilgili (her şeyin doğuşu oraya bağlanıyor bir şekilde) konuşmak hoş olabiliyor. ama diyelim odak noktası dinler olan birisi gelip "şu felsefe hakkında ne düşünüyorsun? bu felsefeye ne diyorsun?" dediğinde "ilgilenmiyorum" deyince böyle karşıda seni ezmeye çalışma isteği gibi durumlar ortaya çıkıyor sanırım.
devamını gör...
55.
aşırı gazete okuyorsa, aşırı dergi okuyorsa hele ki mizah dergisi okuyorsa, aşırı okumasinin normal olmadığını dusunmuyorsa sıkıcı olur. reklam kokan ucuz hareket. zaten sıkıcı olmasa o kadar okumaya vakit bulamaz.
devamını gör...
56.
nasıl bitireceğinizi bildiğiniz sürece uçucu bir keyif verir. ondan size kitap önermesini isteyin. sinsice sinirlenip muhabbeti kesecektir.
devamını gör...
57.
kaliteli sohbet
devamını gör...
58.
valla herkes bu durumu övmüş ama linç yemeyeceksem beni pek sarmadığını söyleyebilirim.
bana okumuş değil yaşamış adam lazım, frekanslarım daha çok uyuşuyor.
ayrıca bazı yaşanmışlıklar vardır ki bin kitap okusan konuyu böyle kavrayamazsın.
ben okuduğunu anlatanı değil yaşadığını anlatanı seviyorum.
birisi başkasının yazdığını okumuş, öteki kendi yaşadığını anlatıyor. bir de böyle düşünün, seçim sizin.
bana okumuş değil yaşamış adam lazım, frekanslarım daha çok uyuşuyor.
ayrıca bazı yaşanmışlıklar vardır ki bin kitap okusan konuyu böyle kavrayamazsın.
ben okuduğunu anlatanı değil yaşadığını anlatanı seviyorum.
birisi başkasının yazdığını okumuş, öteki kendi yaşadığını anlatıyor. bir de böyle düşünün, seçim sizin.
devamını gör...
59.
üstteki yazara kısmen katılıyorum, lakin yaşadığını anlatırken iyi ifade etmek için, okumak lazım.
hep okuyan değil, hiç okumayan da değil.
hem okuyup, çok yaşayanla iyi muhabbet edilir.
hep okuyan değil, hiç okumayan da değil.
hem okuyup, çok yaşayanla iyi muhabbet edilir.
devamını gör...
60.
konu kitaplarsa bide aynı kitaplar yazarlar okunmuşsa aşırı zevkli saatlerce sürebilecek bir durum...
aksi pek de mataf bi şey değil...
aksi pek de mataf bi şey değil...
devamını gör...