aşırı okuyan biriyle sohbet etmek

bilgi satmaya çalışırsa sıkar. yoksa normal biridir. biraz daha zekidir keyif alınır. üst perdeden konuşmazsa tadından yenmez. samimiyet kazanır.

bilgi satmaya çalışmaktansa bilgi almaya çalışması gerekir. zaten okuyorsa bilgiye aç demektir.

mesela electra kompleksinin oidipus kompleksinden farkının ne olduğunu bana anlatan birini sabaha kadar dinlerim.

bilmem, hoşlanıyor musunuz sohbetimden. sonuçta tanımlar da bir sohbet aracı.

belli eder kendini.

bazen sıkıcı ve yorucu olabilir.
dün bu konuyu konuştuk bir arkadaşımla.
okumak ama ne üzerine okumak? her şeyden önce bu var. tarih okuyan biri ise benden pas, bilmem çünkü tarih. merak da etmem. edebiyat konuşacaksak süper. hem ilgimi çeker, benim de söyleyecek bir şeylerim vardır hem de hiç bilmediğim bi noktada duruyorsak bile dinlemekten keyif alırım. ama her şeyin bir sınırı var. her - şeyin - bi - sınırı - var.

konu oraya sürüklendiyse tamam, dert değil. belki ben gittim bişi sordum veya bi başkası ve konu dallanıp budaklandı, tamam. ama bazı çok okuyan arkadaşlar tüm okuduklarını üzerinize kusmak için fırsat kolluyor. oturmuş nil karaibrahimgil'i çekiştiriyorsunuz ama bir bakıyorsunuz arkadaş konuyu 2. dünya savaşına getirmiş ve size demeç vermeye başlamış. haydaaa, e biz nil'in neon sarı topuklularını konuşuyoduk ya knk, daha bitmemişti o? ya da fırında levrek tarifi alırken araya girip dostoyevski ile tolstoy'u kıyaslıyor. e balık? balığı boşver.

cem yılmaz'ın son işini tartışıyosun, "ay o da komedyen mi" diye giriyor bi takım gavur komedyenlerin hayat hikayelerini falan anlatmaya başlıyor.

ya oturmuşsunuz 3 arkadaş dünyanın en saçma geyiğini çeviriyosunuz bu 4. kaynıyor araya ciddi bi mesele ile. artık nihilizm mi tartışıcak, bilgi felsefesi mi, o ara neye sardıysa.

arkadaşım konuşulsun bunlar. biz de konuşalım. bizim bilmediğimizi sen bize öğret, saatlerce dinleyelim seni ama her an, her yerde değil. bizim normal düz insanlar olarak saçmalamaya ve boş yapmaya da ihtiyacımız var. müge anlıdaki son cinayetin kritiğini yapmak istiyoruz, nihal candan nereye kayboldu biraz bunu tartışmak istiyoruz, bomboş filmlere ciğerimizi bırakırcasına ağlamak sonra da kendimizle dalga geçmek istiyoruz. lütfen buna izin ver güzel kardeşim. ondan sonra anlat ne anlatacaksan, seni de dinliycez, dinlemek de istiyoruz ama her an değil, yarınlar yokmuşçasına değil...

burada önem teşkil eden durum kişinin okuduklarını ne amaçla kullandığı.

çok okuyan ancak sohbet ettiğimde beni çok yoran insanlar da oldu. bunun sebebi öğrendiği bilgilerle hem gösteriş peşinde olması hem de benim bilmediğim konularla ilgili beni yermesi.

ama dinlerken keyif aldığım insanlar da var. çünkü aktarma şekli, amacı farklı.

cahil hissettiriyor . bildiklerim ve okuduklarım nerede diye sorgulamadan edemiyorum.

sohbet ettiyse ne mutlu sana.
sen ne kadar çok bilgili biriyle sohbet etmekten zevk alıyorsan,
o çok bilgili biride bir o kadar zevk almaz kendisinden daha cahil biriyle sohbet etmekten.
eğer ettiyse, ya sende bir o kadar entelektüel birisindir, yada çok şanslı.

1 cahille sohbet etmektir. benim gibi hic okumayan 1 dahiyle sohbet edebildigine dua etsin.

egosu yoksa gayet keyifli bir sohbet olabilir. ama ay ben çok okuyorum en bilge benim triplerinde olan insanları sevmem.
bir tanıdığım vardı gerçekten takdir edilecek sayıda kitap okuyor. bayağı bilgili ve kültürel birikimi fazla olan bir kadın. bir gün konuşurken diğer insanları aşağılayarak bir şeyler söylemişti. o günden beri soğudum ondan ve isterse dünyanın en okumuş insanı olsun benim gözümde asla değeri yok. okumak bir ölçüt olabilir ama kıyas sebebi olmamalı bence. mesela çok okumuş ama başkasını hor gören biri ne kadar insancıl olabilir?

aşırı sıkıcıdır. evet.

inanılmaz keyifliydi.

manipülasyon konusunda çok iyiyimdir...baktım sıkıyor, şebeğe çeviririm adamı bir anda...ebe ebe öbö öbö olur, karı kıza dalarız...yada müziğe...hiç çekemem falanca yazarın falanca kitabının falanca sayfasını...

bilgilenmek istediğim bir konuda yardımcı olması açısından iyidir. ama hiç ilgim olmayan bir konuda boş boş bilgi paylaşımı yaparsa sıkılırım.

oldukça faydalı olabilir çünkü kelime dağarcığı fazla olan bir birey olacaktır karşınızdaki fazlasıyla ve bu konuların sürekli olarak değişmesine ve değişmeden önce de oldukça zengin içerikli sohbetlere neden olacaktır. okuyan insanın hali her zaman bir başka olur.

okuduklarının altında ezilmediyse ve egosunu şişirmediyse keyiflidir.

yine de bir şeyler öğrenirsiniz. en azından nasıl biri olmamanız gerektiğini.
*

ne okuduğuna ve okuduklarını durduk yere anlatmaya olan merakına bağlı olarak, alacağı tepkiler de değişecektir. kimi vardır sadece roman okur, bir başkası vardır sadece tek bir ilgi alanına ilişkin birkaç konuda okur, bir başkası mesela sadece tarih okur... kendisiyle olan sohbetin durumu da okuduğu içerikleri size "satmaya" olan hevesine göre şekillenir. güzel bilgilere sahipse ve sohbetin kıyısına köşesine bunları gayet güzel yedirecek şekilde iliştiriyorsa okuduklarını, gayet güzel olur. kel alaka bir konuda, sırf ne okuduğunu ve ne bildiğini göstermek adına ortama uçan tekmeyle dalıyorsa, o zaman sıkıntı...

çok okuyan kişi değil de sayısal zekası yüksek kişilerle sohbet etmek verimli.