aşk acısı çekenlere tavsiyeler

hiç kimse vazgeçilmez değildir, düşünsenize bir ömür sizi sevmeyen ya da sürekli sizi yargılayan, asla kabul edemeyeceğiniz hareketlerde bulunan birisiyle olduğunuzu. bir ömür bunu yaşayacağıma 2-3 gün aşk acısı çekerim. kimse benden değerli değil ve değerli göz yaşlarımı da kimse için harcayamam.
her insanın eminim gerçekleştirmek istediği hayaller vardır. onlara odaklanın ve onların peşinden koşun.

geçecek. her şey gibi bu da geçecek.
hayatın dümdüz giden bir yoldan ibaret olmadığını bilirsen, hayatın iniş ve çıkışlarla dolu olduğuna inanırsan, çektiğin acıların sana tecrübe ve olgunluk olarak döneceğini idrak edebilirsen,
mutluluk, huzur, neşe kadar acı ve dertlerin de hayatın gerçeği olduğunu kabullenirsen ve yapabilirsen hayatta daha büyük acıların olduğunu düşünüp kendini rahatlatırsan emin ol çok daha iyi hissedeceksin.

hayat bu birileriyle tanışacağız seveceğiz ve ayrılacağız. sonra tekrar ve tekrar. o kişi gitse bile güzel anılarınız her zaman sizinle kalıcak. o yüzden napıyoruz bu ilişkiden de bir ders çıkarıp elimizi yüzümü yıkayıp hayata devam ediyoruz. ölenle ölünmediği gibi gidenle de gidilmiyor a dostlar. depresif şarkılar dinlemeyi bırakın ve kafanızı dağıtacak bir etkinlik bulun. yalnız kalmamaya çalışın yakında acınız geçicek ve yeniden seveceksiniz.

böyle bir durumdaysan,kimsenin yalanlarına inanmama vaktin gelmiştir. çünkü insan verilen vaatlerin gerçekleşmemiş olduğuna ağlar. s3ni hiç bırakmayacağım demişti örneğin, ayrıldıysak böyle bir vaat ortadan kalkmışken ben oturup onun yasını tutarsam kendime verdiğim vaatlere ne olacak? herkese güvenimi yitirdim . kendime olanı da kaybedemem. kaybetmemeliyim....

yine aşık olacaksın. şu an geçmez gibi gelen o acı zamanla yok olacak. hayatta her şeyin bir bedeli var mutlu olduğun o zamanlar kadar acıyı da zamana yayacaksın. sana unutursun demiyorum , ilişkinin süresi uzadıkça unutacağın zamanda uzuyor çünkü ama eminim yeniden aşık olacaksın. insanın sevgiyle yaşadığını hepimiz biliyoruz . kendine zaman tanı . ağlayacağında ağla ama lütfen o hüzünlü şarkılara, filmlere gömülme. uzun zamandır ertelediğin bir şeylere kafa yor çok iyi gelecektir. evindeki tüm dolapları da düzenleyebilirsin, uzun zamandır heves ettiğin o enstrümanı da çalmayı öğrenebilirsin, duvarlarını rengarenk de boyayabilirsin ama ne olur içine kapanma. sana söz veriyorum yine bahar çiçekleri yeşerecek sen sadece ilişkilerin yaşam döngüsüne yenilme.

çekebildiğiniz kadar çekin. saklamayın, kendinizi tutmayın, sıkmayın... unutmayın ki ne kadar çok çekerseniz o kadar çabuk kopar. inceldiği yerden kopana kadar çekmeye devam edin.

sana bu kadar kötü davranırken diğerine neden bu kadar iyi olduğunu sorgulamayı, sende nefret ettiğini söylediği özelliklerin diğerinde de olmasına rağmen ondakileri hoş görmesini yani seni sevmediğini kabullenemeyeceksin.
bu da geçer diye verilen tesellileri çok duyacaksın ama kimsenin senin gözünle ona bakamadığını anlatamayacaksın, susacaksın.
an gelecek çocuklar gibi ağlayacaksın, duvarları yumruklayacaksın.
gün gelecek başka tenlerde aynı hissi ve dokunuşu hissetmeye çalışacaksın, beceremeyeceksin. aynı kokuyu bir kez daha duymak, aynı gülümsemeyi bir kez daha görmek için nelerden vazgeçebileceğini kendine bile itiraf edemeyeceksin.
aldatılmışlığın getirdiği tükenmişliği iliklerine kadar hissedeceksin, dizlerin kırılacak, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi çarpacak, gün ağarana dek uyuyamayacaksın.
herkesin senin içindeki yangını körüklediğini hissedecek, insanlardan kaçacak, yaşama küseceksin.
ama unutma dostum,
kardelenlerde filiz vermeden önce toprağın altında aynı acıları çekiyor.
zor olacak,
ama elbet bir gün yeniden doğacaksın.
zamanla alışacaksın.
belki de,
yeniden seveceksin...

çekin anam. bunun tavsiyesi yok. reçetesi yok. çekeceksin. başka çaren yok.

aşık olmadan önce düşünecektiniz.
ama ayrılacağınızı nereden bilebilirdiniz, siz de haklısınız.

(bkz: swh)

çekmeyin.*

duygularinizi kendinize durustce itiraf edin aglamak istiyosaniz o an ağlayın onu unutmak icin aglamicam ayaklarina girerseniz daha çok onu derinlestirirsiniz mutlu olucaniz an gelince de en içten şekilde gülüp mutlu olun ve en önemlisi de ilk zamanlar biraz geçtikten sonra kafanızı size katkı sağlayıp mutlu edicek şeylerle meşgul edin

olur öyle, oyna devam.

1- üzülmek
2- öfkelenmek
3- isyan etmek
4- kabullenmek

sırasıyla bunları sağlıklı bir şekilde yaşayın. her aşk acısı bir çeşit ölüm gibidir.
araya intikam sokmayın. bir boka yaramaz o.
salın kendinizi acıyı da yaşayın mutluluğu da.

takıntı haline getirdiğinizi hissettiğinizde doğruca yardım alabiliyorsanız alın. ya da dostlarınızla, arkadaşlarınızla, ya da sözlükte paylaşın. hafifletiyor.

hemen başka insanlara koşun.

insan, insanı unutturuyor.

yeni insanlar tanıyın, sevin, sevişin...

hayat güzel, bir kişi için üzülecekseniz boş geçirdiğiniz kendi zamanınıza üzülün.

muhtemelen 2 sene sonra geri ye dönüp baktığınızda “ne salakmışım ben ya” diyip kendinize güleceğiniz şeyler için acı çekmeyin. bu şey aşk gibi “tüketilebilir” bir kavramsa hele hiç değmez.

5 yıl sonraki hayatınızı etkilemeyecek olan şeyleri 5 dakikadan fazla kafaya takmak için hayat inanın çok kısa.

kirilan kalbinizin her bi parcasini farkli farkli kizlara/erkeklere verin

sultan's of swing dinlemesini öneririm.
ekşi sözlük'ten

müziğin sesini çok açmayın, böyle çok sessizde değil ama tam ayarında olcak eşlik ederken kendi sesisini de duyacaksın.
alkol varsa araba ikinci viteste kalsın yavaştan turlayın.
bunun vitamini kabuğunda diyorlar ya, aşkın da acısında.

kendinizi daha çok sevin.

içinizde kalan, acı çektiren ne varsa söyleyin ona. bir nebze de olsa iyi geliyor. ağlanacaksa ağlayın, yolun sonunun geldiğini kabul edin. 3 günden fazla üzülüp hırpalamayın kendinizi.

(bkz: çık bir hava al)*