ingiliz milletler topluluğuna üye *, okyanusya kıtasının en büyük kara çoğunluğuna sahip ülkesi olup resmi bir dili olmamasına rağmen ülkenin eğitim dili ve en çok konuşulan dil ingilizcedir. özellikle söylüyorum: devlet değil, ülkedir.
devamını gör...
biraz daha genç olsam bir dakika düşünmeden göç edeceğim okyanusya ülkesi.
birde sağdan soldan börtü,böcek çıkması ve her an bir devasa örümcek ya da yılan ile karşılaşma tedirginliği var.
devamını gör...
poe'nin bi' öyküsünde, 19. y.y.'in başlarında yeni hollanda adiyla anıldığını öğrendiğim
über kıta.
devamını gör...
1788 de ingilizler tarafından suçluların sürgün edildiği bir ceza kolonisi olarak kurulmuş ülke.
en ağır suçlardan bir torba şeker yada tek bir ekmek çalmaya kadar pek çok küçük yada büyük suçlar avusturalya ya sürgün edilmek için yeterli kabul edilmiştir. bu sürgünlerin içinde en tanınmışı ünlü azılı suçlu ned kelly dir.
bu ülkenin kuruluş amacı bugünkü zengin modern müreffeh avustralya ile taban tabana zıt olmalı.
devamını gör...
adelaide, sydney, brisbane haricini unut gitsin,
melbourne yaşanacak yeri.
devamını gör...
aslında bir adadır. devasa bir adadır. bu sebeple kıta olarak anılır.
yerleşimin tamamı sahil kesimindedir, adanın iç taraflarına doğru yabani hayat başlar. oldukça zehirli hayvanların olduğu bilinir, insanlar için tehlikelidir.
aynı zamanda dünyanın en medeni ülkelerinden birisidir. yaşayan halk, adanın yerlisi olmadığını, atalarının yerlileri katlederek bir yaşam kurduklarını bilir.
devamını gör...
emu savaşı'nda deve kuşlarıyla savaşmış ve kaybetmiş, ayrıca da kendi getirdikleri ve doğaya saldıkları develeri 2020 yılında ortadan kaldırma çalışmalarına başlamış devlet ve toprakları.

develer konusunda çoğu insan cani vs der ama o canlılar oranın canlıları değil, doğaya zarar veriyorlar, yöntem katletmek olmayabilir, onlar eleştirilebilir.
devamını gör...
koala, vombat, kanguru, kokaburra gibi hayvanlar ile özdeşleşmiş ülke.
devamını gör...
bir daha dünyaya gelsem , nerede doğarsam doğayım ,zengin bile olsam , ne yapar eder avustralya'nın kuzeyinde, okyanusa yakın (okyanus kenarı değil) etrafında dağ ve kırların olduğu küçük bir kasabada yaşamayı seçerdim. ..

dünyada ki en huzurlu yer dediğim yerler.
devamını gör...
utopya. gercekte olmayan ulke. kandirmaca. dunyanin yuvarlak olmasi gibi.
devamını gör...
(bkz: down under)

ayrıca ve bittabi; men at work.
hastasıyız aussie dili ve edebiyatına be yav!

devamını gör...
kendine özgü faunası olan ilginç bir kıtadır. insanlar keşfedene kadar memeli hayvanlar bu kıtada yoktur jura devrinden beri yani en az 70 milyon yıl diğer kıtalardan izole olarak kalmış ve böylece bu kıtada keseli hayvanlar evrimleşerek varolmuştur.
the wallace and weber hatları plesantalı memelilerle monotremleri ve marsupyalleri birbirinden ayırır.
kanguru, koala, tazmanya canavarı, platipus ve muhabbet kuşlarının anavatanıdır.
devamını gör...
yumurta küfesi.
devamını gör...
tıpkı izlanda gibi bir ada ülkesidir. ama boyutu daha büyük olduğu için kıta olarak da kabul edilmektedir.
devamını gör...
avustralya; hem kıta hem ülke olan tek ülke olup başkenti canberra'dır, en büyük şehri sidney'dir. avusturalya, coğrafi keşifler sırasında keşfedilen bir kıta ülkesi olup günümüzde etnik olarak beyaz ırktan olan ingiliz asıllı avustralyalılar yaşar. avusturalya'nın ulusal sembolü kangurudur. avusturalya'nın bayrağı union jack'ten oluşur ve avusturalya, aslında birleşik krallık'a bağlıdır. (bkz: commonwealth of nations)
avusturalya, kendi adını verdiği okyanusya(avusturalya) kıtası'ndadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel avusturalya'nın bayrağı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
cok uzak ama ablamin yasamak istedigi ulkedir.
devamını gör...
şuan yaşamakta olduğum ülke, yarı memleket.
devamını gör...
yakında tek doktorunu kaybedecek olan ücra bir avustralya kasabası, yeni bir aday çekmek için yıllık 680.000 avustralya dolarına kadar maaş, ücretsiz kira ve bir araba teklif ediyor. buradan
devamını gör...
yerli halkının kültürlerinin türk kültürü ile uzaktan yakından alakası olmayan ülkedir.

efendim şöyle ki tarihleri fazlasıyla kanlı, kargaşa, soykırım ve işgal ile bilinmesi gerekirken olabildiğince örtbas edilmeye çalışılmıştır diğer ülke halklarına karşı. günümüzde göç açısından oldukça popüler bir yer haline gelmiş ve bu sebepten ötürü vize işlemleri gün be gün zorlaşmaktadır.

avustralyalı (nam-ı diğer aussie) olarak bilinen bu arkadaşlar öncelikle köylü ingilizlerdir. ingiltere'de yaşam şartlarından kaynaklı (1700-1800) buraya göç eden ve işgal eden halk tabiri caizse aborjinleri yerlerinden edip soykırım uygulayıp savaş açıp topraklarını ellerinden alıp 1960'larda kuru bir "özür" ile geçiştirmişlerdir. tabii özür diledikleri halkın %85'i çoktan öbür dünyaya gitmiştir.

1. dünya savaşı döneminde (1914-1918) kraliçe himayesinde olup ağzının içine bakan bu arkadaşlar bir emirle toplama ve savaş tecrübesi bulunmayan bir ordu (ordu demeye bin şahit lazımdır) kurup çanakkale boğazının dibine gönderilmişlerdir lakin o sırada savaşan ingilizlerin bu arkadaşları (anzac) ittifak askerleri sanıp onlara saldırmıştır ve hatırı sayılır bir hasar vermiştir. bayağı friendly fire.

nitekim türk askerleri tarafından da hezimete uğratılan ve giden askerlerin ya da devlet büyüklerinin türkiye'nin haritada yerini bile gösteremeyecekleri bir yere özgürlük adı altında (neyin özgürlüğü kardeş siz zaten dünyanın öbür ucundaki adada yaşıyorsunuz bizden haberiniz bile yok) savaşa piyon gibi gönderilip yenilip bir kısmı ülkesine geri dönmüştür. kahramanlar olarak anılmaktadırlar hala.

gazi mustafa kemal paşa bu durumdan haberdardır ki avustralyalı ve yeni zelandalı asker ve asker ailelerine teselli mesajlarında bulunmuş, azıcık tarih araştırmayı seven avustralyalılar (ki sayıları azdır) tarafından saygıda bulunulmuştur.

günümüz avustralyalı (göçmenlerden bahsetmiyorum) insanlarının genel anlamda profilini özetleyecek olursam;
su sporları severler.
barbekü yapmayı severler.
bankacılık, devlet dairesi ya da inşaat işlerinde çalışırlar.
hayata dair tek dertleri bir sonraki public holiday'de karavanla hangi plaja gitsektir. o kadar rahat ve umursamazlardır.
bizim kültürümüzle kıyaslandıklarında tutumlu değil, cimri statüsündelerdir ancak bu onların kültürü. biz onlara çok eli açık ve hatta savurgan geliriz.
aksanları allah affetsindir.
üniversiteler çok pahalı olduğu için devlet destekli (bizdeki ön lisans ama meslek odaklı olan) okullarda eğitim alıp iş hayatına geçerler.
üniversite konusundaki zorluktan kaynaklı ülkede doktor yetişmemektedir ve doktor-hemşire açıklarını yurtdışından karşılamaktadırlar.
yine aynı sebepten ötürü arz talep dengesi zayıf olduğundan sağlık sektörü pahalı, yavaş ve kalitesizdir.
bizzat bu sebeplerden ötürü parası olan insanların tedavi olmak için 20 saat uçak mesafesindeki ülkelere gittiklerine şahit olmuşumdur.
çalışma saatleri içinde bile olsalar bir probleminiz varsa çözmek yerine kuralları tam anlamıyla uygularlar ve kurallar sorunu çözmemek üzerine kuruluysa çözmezler. işimi kaybetmek istemiyorum düşüncesiyle sizi ortada bırakırlar.

vergi sistemi sizin kazancınızla doğru orantılı artmakta olup minimum %25 devlete vergi vermekle yükümlüsünüzdür. bunun handikapı şudur ki siz ne kadar çok çalışırsanız çalışın, ne kadar iyi maaş alırsanız alın devlet sizin fazla para kazanmanıza müsaade etmiyor hatta üstüne herhangi bir hizmetten de faydalanamıyorsunuz (vatandaş değilseniz) uyduruyorum yıllık 90k alan biri ve yıllık 65k alan biri arasında haftalık 200 dolar fark var. normalde ücret skalasında arada 25k dolarlık bir fark varken devlet elinizden 25k dolar fark almanıza müsaade etmiyor. elinize 10.4k kalıyor. 14.6k fazla paranızı vergi olarak yine elinizden alıyor.

hep kötü yanlarından bahsettim biraz da iyi yanlarından bahsedeyim.

burada bir süredir yaşıyorum ve bahsedildiği gibi yok örümcekler tarantulalar falan filan yok arkadaşlar. varsa da 3 ayda 1 kere denk gelirsiniz eğer şehirde yaşıyorsanız. gayet makul bir oran.
alım gücü birçok avrupa şehrine göre daha iyi.
asgari ücrete çalışsanız bile oda kiralayıp karnınızı doyurabilir dışarda vakit geçirebilir pozisyonda olabiliyorsunuz ancak hayal satmayalım, bundan fazlasını yapamazsınız.
1.5 aylık maaş biriktirip araba, 2 haftalık maaş ile iphone alabilirsiniz.
çalışma saatleri konusu çok değişkendir eğer mutfak sektöründeyseniz türkiye'de çalışmak çok daha konforlu ve kolay. (bu konuda beni linçleyecek arkadaşların bana önce cv göndermesini rica ederim, kalpler kırılmasın)
eğer diğer sektörlerdeyseniz genellikle (buraya dikkat) 38 saat çalışılıyor. 2 gün izin demek. ben türkiye'de 2 gün izin ne demek bilmiyorum bizde yok öyle bir şey.
bazı bölgeler haricinde ülke güvenli. arabanın kapısını kitlemesen, evin kapısını kitlemesen de olur. insanlar personel odasında (günde 150 kişi girip çıkıyor) telefonunu şarja bırakıp cüzdanını orta yere bırakıp gidiyor. güven duygusu hakimdir.
(trafikte hariç) insanlar kibar.
bir çok ülkeden ve milletten insanın bir arada yaşadığı bir ortamda her gün yeni bir şey öğreniyorsunuz. avustralyalıların ingilizce dışında bir dil bilmeyip öğrenme ihtiyacı duymadıkları noktada multi language sahibi bir birey olmanın egosunu yaşıyor ve tatmin oluyorsunuz.

uzun lafın kısası türkiye'den gelen bir birey için çok fazla farklılık ve adaptasyonda zorlanmalık durumlar yaşamanız muhtemeldir. biraz şans kader kısmet ne derseniz artık ondan lazım.
güzel ülkeme güneşli günler temenni ederim. esen kalın.

(not: beğenmiyorsan dön diyecek arkadaşlar, bi düzeniniz otursun sonra tekrar konuşuruz)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"avustralya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim