ayrılık sonrası ilk sabah

genelde akıl havada gezilen, çok üzgün ya da feci yorgun uyanılan, sabahlamaktan mütevellit sanki hiç uyumamışsınız gibi göz kırpan göz altlarıyla yeni bir güne başlamaya çalıştığınız sabahtır.

gece bir nevi daha iyidir, uyur herkes, eylemsiz kalmanız sorun olmaz. ama sabah öyle değildir, gidilmesi gereken bir okulunuz, işiniz vardır. karışmanız gereken bir kalabalık ve ayak uydurmak zorunda olduğunuz bir tempo.
bok gibidir kısacası yani, affedersiniz. insanın dengesini ip gibi sallar. böyle böyle.

kahvaltıyı sağlam yapmak gerekir.

yorgun uyanılan bir sabahtır. tüm gece uyumuştur kişi ama kalitesiz bir uykudur söz konusu uyku. gözler şişmiştir ve aynadaki kişi çirkindir. ama bir o kadar da güzeldir. yüz yıkanır, aynadaki kişiye bakılır. sonra yeni bir hayata uyanmanın sevinciyle harika bir kahvaltı yapılır.

ulan harbiden ayrıldık mı düşüncesiyle uyanılan şok içinde geçireceğiniz zamandır.

insanın içinde hala umut olur gerçekten ayrılmadık yok yav der ama sonra uçurumdan aşağı düşer çünkü ayrılmışsınızdır.

bir de beni bırakmaz düşüncesi vardır. içinizde döner durur beni bırakmaz yok yok ayrılmadık barışırız dersiniz ama gerçekle tanışırsınız.

sevdiğiniz bir insandan ayrıldıysanız allah rahmet eylesin yaşarken çok iyi bir insandınız.

malum kişi tüm sosyal iletişim mecralarından engellenmiştir, hatta cep de bile kara listeye alınmıştır. sabah kalkılır, pc açılır ve şok... ne yaptım lan ben? gün boyu gelemeyecek olan bir mesaj, bir dıt, bir dringgg, bir hu hu beklenir ama gelmez, gelemez.
(bkz: sabah birası)

en zor sabahtır.

geceden kalmış şiş gözlerle aile fertlerine bir şey çaktırmadan yataktan kalkıp elini yüzünü yıkarsın. soğuk suyun yüzüne değmesiyle beraber başında zonklamaya başlar. zaten doğru düzgün uyumamışsındır. onun da vermiş olduğu halsizlik,sinirle bir hışımla banyodan çıkarsın.
benim genel ruh halim kimseye bir şey belli etmeden, kalan sağlar benimdir diyerek kaldığım yerden hayatıma devam etmektir.

gerekirse o makyaj yapılır, ojeler sürülür, en güzel kıyafetler giyilir, saçlar yapılır evden çıkılır. günün ilerleyen saatlerinde ağlama krizleri ve sinir kendini belli ettirse de o da geçer. sezen aksu'nun da dediği gibi " geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer". zaten neler neler geçmedi ki?

günaydın mesajının gelmiş ihtimaline karşı uyanır uyanmaz telefona bakılan sabah.

biraz boktantır. kendinizi yıkık, yenilmiş hissedersiniz. (yaşa ve daha önceki yaşanmışlıklara bağlı olarak değişir tabi) psikolojiniz bozulur, özgüveniniz dibe vurur ve kendinizi yaşamıyor hissedersiniz. bir süre bu böyle devam eder.
sonra mı? dostum aşk yalan. hayat devam ediyor. toparlanacak ve eskisinden daha iyi ve güçlü olacaksın. sıkma canını.

karmakarışık rüyalardan uyandığım için gözlerim kızarmış olarak uyandığım sabahlardır. o kişinin bıçak gibi hayatımdan çıkmasıyla acaba rüya mı gördüm dedirten etkileri olmuştur. gelmeyen günaydın mesajı olayların gerçek olduğuna dair bir ipucudur. kendimi başka bir yaşamın ortasında bulmuşum da zaten orada yaşıyormuşum gibi yapmak zorunda kaldığımen zor anlardandır.

uyanmak istemediğin sabahtır.

o meşhur hırka ile uyanmak ve günü diz yapan eşofmanla geçirmektir.

kalkıp hazırlanıp işimize gittik.
acımızı yaşayacağımız zamanımız bile olmadı.

uyanmak istenilmeyen sabahtır.

değişik bir acı hissetmiştim. onun günaydın mesajı ile uyanmamıştım ve hayatıma artık onsuz devam edecektim. ilişkiyi bitiren taraf olmama rağmen yine de mesaj beklemiştim. içimde büyük bir boşluk vardı. bir yanım evdekilere bir şey çaktırmamak için çaba sarf ederken bir yanım ben bunu mu hak ettim diye isyan ediyordu. soğuk suyu yüzüme vurup öyle ayılarak güne başlamıştım. zaten geceden kalma bir burukluk vardı üzerimde. eskisi gibi süslenmek bile istememiştim. kim için, ne için? bir daha eski neşemle yaşayamam diye düşünüyordum, kimseyi sevemem, kimseye öyle bakamam.
kalbe iyi gelen mutluluk denilen o duygu üzerine hiçbir şey hissetmiyordum. bir adım sonrası için merakım yoktu. her şey bitmişti benim için. bundan sonra kimseye ondan bahsedemezdim eskisi gibi..
öyle bi sabahtı.

bu hisler ayrılığın değil alışkanlıkların vermiş olduğu bir his..
berbatlığı tam olarak anlatıldığı gibi..
güzel olan her şey yarım kalmaz aslında..
güzelliklerin bulunduğu o durumun güzellikleri bitmiştir daha kötü olmadan..
o yüzden yarım kalan şey sana güzel gelir..
zor da olsa atlatılır..

normal bir sabahtır.

muhtemelen kahvaltı yapılamayacak ve birkaç öğün atlanacaktır.

günaydın mesajı gelmeyen bir telefon ve boş boş dolanma isteği.

sevmemişsen diğer sabahlardan farklı olmayan sabahtır.

gerçekten sevmiş isen koyar ama sevmemişsen diğer sabahlardan farkı yoktur. not: diğer yazar arkadaş üstüne alınmasın. sözüm meclisten içeri (doğru)