281.
bu bir görgü kuralı mıdır bilmiyorum ama bana hep nezaketten uzak, dünyanın en görgüsüz, en köylü davranışıymış gibi geliyor.
kendisine kırıldığınızı dile getirdiğiniz bir insanın haklı çıkmak için tartışma başlatması.
kendisine kırıldığınızı dile getirdiğiniz bir insanın haklı çıkmak için tartışma başlatması.
devamını gör...
282.
az bilindiği için olsa gerek hiç göremediğimiz kurallardır.
devamını gör...
283.
tanımadığınız ve aile içinden olmayan birisine "çok yaşa" denilmemesi gerekir.
devamını gör...
284.
genç, yaşlıya hal hatır soramaz
gencin, büyüğüne ''teşekkür ederim'' yerine ''sağ olun'' demesi daha makbuldür
gencin, büyüğüne ''teşekkür ederim'' yerine ''sağ olun'' demesi daha makbuldür
devamını gör...
285.
iki kişi sevişirken araya girilmez. olur da davet gelirse anca öyle.
devamını gör...
286.
gözünüzde güneş gözlüğü varken başkasıyla konuşamazsınız, göz kontağı kurmak gereklidir.
elinizde eldiven varken tokalasmamalisiniz. bir kadin elini uzatmadan tokalasmak icin el uzatılmaz.
elinizde eldiven varken tokalasmamalisiniz. bir kadin elini uzatmadan tokalasmak icin el uzatılmaz.
devamını gör...
287.
haddini bilmek.
devamını gör...
288.
değilse bile lügate görgü kuralı olarak geçsin bence.
bir mağazada, bakkal, çakkal mal seçerken öküz gibi bakmayın, rahatsız edici derece yanında dolanmayın, ihtiyaç olmadıkça konuşmayın lütfen.
diyelim etek bakıyorum:
+merhabalar efendim, yardımcı olabilir miyim?
-teşekkürler bakınıyorum öyle, ihtiyacım olursa gelirim.
okey işte bitti iletişim mis.
şimdi duyar kasmayın kafam kadar alarm var çalamam da neyine dolanıyorsun bacım?
mağaza içinde bomboş dolanan insanlar olmayınca daha rahat ürün seçiyorum, öbür türlü adam gelmiş her ürüne şey diyor bana:
+abla aynısından bende var mük ürün, ha bundan da var ama sana lokum gibi durur kitapsızım, ilah mısınız mübarek bu nasıl yakışmak?
eheh bu kadar değil ama benim fazlasıyla rahatsızlık duyduğum konu.
bir mağazada, bakkal, çakkal mal seçerken öküz gibi bakmayın, rahatsız edici derece yanında dolanmayın, ihtiyaç olmadıkça konuşmayın lütfen.
diyelim etek bakıyorum:
+merhabalar efendim, yardımcı olabilir miyim?
-teşekkürler bakınıyorum öyle, ihtiyacım olursa gelirim.
okey işte bitti iletişim mis.
şimdi duyar kasmayın kafam kadar alarm var çalamam da neyine dolanıyorsun bacım?
mağaza içinde bomboş dolanan insanlar olmayınca daha rahat ürün seçiyorum, öbür türlü adam gelmiş her ürüne şey diyor bana:
+abla aynısından bende var mük ürün, ha bundan da var ama sana lokum gibi durur kitapsızım, ilah mısınız mübarek bu nasıl yakışmak?
eheh bu kadar değil ama benim fazlasıyla rahatsızlık duyduğum konu.
devamını gör...
289.
arabanın arka koltuğuna tek kapıdan biniliyorsa önce erkek biner ki kadın kaymasın direkt otursun.
nereden duyduğumu/okuduğumu hatırlamıyorum sözlük ama varmış böyle bir şey.
nereden duyduğumu/okuduğumu hatırlamıyorum sözlük ama varmış böyle bir şey.
devamını gör...
290.
eski zamanlarda bulgur pilavına dik bi şekilde tutturulan kaşık o kişinin evlenmek istediğini gösteriyormuş.
devamını gör...
291.
er kuşun eti yinmez.
devamını gör...
292.
zengin biriyseniz paranız olduğunu belli edin ve herkesi ezin.
devamını gör...
293.
bir keresinde babam; "gerçek görgülü insan karanlıkta esnerken ağzını kapatan insandır." demişti.
şu an düşünüyorum da öyle haklı ki... bana göre en az bilinen görgü kuralı, görgünün bir gösteriş malzemesi olmadığı, insanın etrafı için değil kendisi için görgülü olması gerektiğidir. görgü kurallarına uygunluk; desinler diye değil, kişinin kalitesinden meydana gelmelidir. ancak o zaman anlam kazanabiliyor çünkü...
şu an düşünüyorum da öyle haklı ki... bana göre en az bilinen görgü kuralı, görgünün bir gösteriş malzemesi olmadığı, insanın etrafı için değil kendisi için görgülü olması gerektiğidir. görgü kurallarına uygunluk; desinler diye değil, kişinin kalitesinden meydana gelmelidir. ancak o zaman anlam kazanabiliyor çünkü...
devamını gör...
294.
ya bırakın bu işleri kime göre neye göre görgü kuralı! yoktur böyle bir şey
devamını gör...
295.
az mı bilinir, bilinir de yapılmaz mı, kural değil de ben mi incelikten kırılıyorum bilmiyorum ama biriyle konuşmaya başlanacağı zaman güneş gözlüğünün çıkarılması çok ince bir davranış. göz teması kurmak çok önemli, kelimeler yetersiz kaldığında gözlerle anlaşılıyor çünkü bana göre. bazen güneş gözlüklerim de numaralı olduğu için dalgınlığıma geliyor geç fark ediyorum kendimi davar gibi hissediyorum.
devamını gör...
296.
kaldırımda ya da yolda yürürken, merdiven ya da yürüyen merdivenden çıkarken/inerken hep sağ tarafı kullanmak. böylece kimseye engel olmamış, karışıklığı gidermiş oluruz.
(bu söylediğim sanırım trafiğin akış yönüne göre belirlenmiş, gittiğiniz yerde de ona göre belirleyebilirsiniz yani ya da insanları gözlemleyerek. ama kullanılan bir yön mutlaka vardır.)
(bu söylediğim sanırım trafiğin akış yönüne göre belirlenmiş, gittiğiniz yerde de ona göre belirleyebilirsiniz yani ya da insanları gözlemleyerek. ama kullanılan bir yön mutlaka vardır.)
devamını gör...
297.
merdivenden çıkarken hanımefendiler beyefendilerin önünde merdivenden çıkarlar, inerken ise beyefendiler hanımefendilerin önünden inerler. peki bu durumun sebebi nedir? efendiler öncelikli ve belki de tek sebep hanımefendilere verilen değerin bir göstergesi olarak hanımefendileri mümkün olduğu ölçüde güvende tutmak. hanımefendinin merdivenden çıkarken ya da inerken herhangi bir sebeple düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması durumunda merdivenden çıkıyorken arkasında bulunan, inerken ise ön tarafında bulunan beyefendi hanımefendiyi mümkün olduğu ölçüde olası yaralanmalardan vb. korumak için hamle yapacaktır.
devamını gör...
298.
yolda tanıdık birini görüp konuşacağınız zaman eğer güneş gözlüğü takıyorsanız gözlüğü çıkartmak ve biriyle tokalaşacağınız zaman eldiven takıyorsanız eldiveni çıkarmak. ten tene değecek mantığından herhalde, daha bir samimiyet kurmak için.
devamını gör...
299.
kapı açıkken kapı çalınmaz. fakat bu durum devlet dairlerinde sıkıntıya sebep olabilir zira liyakat filitresinden geçmeden, tepeden devlet kurumlarındaki koltuklara çöken hırbolar açık kapıyı çalmadan içeri girdiğiniz için "hayırdır dingonun ahırına mı giriyorsun" şeklinde bir tepkiyle ekmeğinizle oynayabilir. bu yüzden bu hırboların kapısını her daim çalın, ezik, çürümüş egolarını birde siz ezmeyin.
devamını gör...
300.
annemden kalan ve çocukluktan itibaren ara ara okuduğum bir kitaptan* öğrendiğim görgü kuralları.
aşağıya örnekler bırakacağım. bu vesileyle tekrar okumaya karar verdim ve en kısa zamanda ilginç olanları not alıp bu başlığa ekleyeceğim.
en sona çoğunluğumuzun aşina olmadığı bir konuda fotoğraf koyacağım.
* başkasının sigarasını yakmak için kendi sigaranızı kül tablasına koyun, elinizde sigara ile yakmayın.
* el sıkışmada, sosyal statüsü yüksek olan önce elini uzatır. kadınla erkek arasında önce kadın uzatır. kadın elini uzatmazsa erkek uzatmamalıdır. genç kadın çok yaşlı bir erkeğe elini uzatmaz, onun uzatmasını bekler. el sıkışmadan önce eldivenler çıkarılır (tesmi toplantılarda giyilen beyaz eldivenler hariç). el sıkışırken karşıdakinin yüzüne bakarak hafifçe gülümsenir, el çok sıkı veya çok gevşek tutulmaz, avuç içinde hapsedilmez.
* genç bekar kadınların eli öpülmez. evli olanların veya yaşlı bekar kadınların eli öpülebilir. kalabalık bir salona giren erkeğin her kadının elini öpmesi gerekmez, ev sahibesininkini öpmesi yeterlidir.
* sofrada el başkasının tabağının üzerinden uzatılmaz.
* ekmek sepetinden dokunulan ekmek alınır, ortadaki bir tabaktan yiyeceklerin en iyisi seçilmez.
* bir şey içmeden önce ağız belli etmeden peçeteye silinir, bardakta yağ izi bırakılmaz.
* aynı çataldan iki defa ısırılmaz, aynı kaşıktan iki yudumda içilmez, tek seferde bitirilir.
* et sofraya bütün olarak getirildiyse erkek parçalar.
* bıçak ağıza sokulmaz.
* yolda yürürken kadınlar, yaşlılar, rütbe ve mevkice büyük olanlar sağdan yürür (yanlış hatırlamıyorsam kılıç sol tarafa takıldığı için sallanarak rahatsız etmemesi içindi, artık kılıç kullanılmasa da bu alışkanlık devam etmiş).
* asansöre binerken ve inerken kadın öndedir.
* ziyafetlerde ev sahibine çiçek götürmek hoş bir davranıştır. küçük buket elde götürülür. sol elde taşınır (sağ el selamlaşma için boştur). kapıyı açan kişiye verilir. salona kadar elde taşınmaz. büyük buket ise çiçekçi ile gönderilir. ev sahibesi gelen çiçeği kenara bırakmamalı, vazoya koymalıdır.
aşağıya örnekler bırakacağım. bu vesileyle tekrar okumaya karar verdim ve en kısa zamanda ilginç olanları not alıp bu başlığa ekleyeceğim.
en sona çoğunluğumuzun aşina olmadığı bir konuda fotoğraf koyacağım.
* başkasının sigarasını yakmak için kendi sigaranızı kül tablasına koyun, elinizde sigara ile yakmayın.
* el sıkışmada, sosyal statüsü yüksek olan önce elini uzatır. kadınla erkek arasında önce kadın uzatır. kadın elini uzatmazsa erkek uzatmamalıdır. genç kadın çok yaşlı bir erkeğe elini uzatmaz, onun uzatmasını bekler. el sıkışmadan önce eldivenler çıkarılır (tesmi toplantılarda giyilen beyaz eldivenler hariç). el sıkışırken karşıdakinin yüzüne bakarak hafifçe gülümsenir, el çok sıkı veya çok gevşek tutulmaz, avuç içinde hapsedilmez.
* genç bekar kadınların eli öpülmez. evli olanların veya yaşlı bekar kadınların eli öpülebilir. kalabalık bir salona giren erkeğin her kadının elini öpmesi gerekmez, ev sahibesininkini öpmesi yeterlidir.
* sofrada el başkasının tabağının üzerinden uzatılmaz.
* ekmek sepetinden dokunulan ekmek alınır, ortadaki bir tabaktan yiyeceklerin en iyisi seçilmez.
* bir şey içmeden önce ağız belli etmeden peçeteye silinir, bardakta yağ izi bırakılmaz.
* aynı çataldan iki defa ısırılmaz, aynı kaşıktan iki yudumda içilmez, tek seferde bitirilir.
* et sofraya bütün olarak getirildiyse erkek parçalar.
* bıçak ağıza sokulmaz.
* yolda yürürken kadınlar, yaşlılar, rütbe ve mevkice büyük olanlar sağdan yürür (yanlış hatırlamıyorsam kılıç sol tarafa takıldığı için sallanarak rahatsız etmemesi içindi, artık kılıç kullanılmasa da bu alışkanlık devam etmiş).
* asansöre binerken ve inerken kadın öndedir.
* ziyafetlerde ev sahibine çiçek götürmek hoş bir davranıştır. küçük buket elde götürülür. sol elde taşınır (sağ el selamlaşma için boştur). kapıyı açan kişiye verilir. salona kadar elde taşınmaz. büyük buket ise çiçekçi ile gönderilir. ev sahibesi gelen çiçeği kenara bırakmamalı, vazoya koymalıdır.

devamını gör...